Yazanlarda |
|
Sinan_B Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 mart 2005 Yer: Germany Gönderilenler: 95
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Arkadaslar.
Birkac ön bilgi:
Bendeki Mevcut Marifetname 1975 Bedir Yayinevi baskisi.
Erzurumlu Ibrahim Hakki hazretleri 1703'de Erzuruma bagli Hasankalede
dünyaya gelmis, 1780 senesinde Siirt'e bagli Tillo kasabasinda vefat
etmistir. Babasi Hasankaleli Dervis Osman, Dedesi Mahmud oglu Molla
Bekir'dir. - Ana tarafindan Peygamber soyundandir deniyor(?) -
Babasi bir kac Seyhe intisab etmesine ragmen gönlünün derdine derman
bulamamis, en sonunda Siirt'in Tillo kasabasinda Seyh Ismail
Fakirullah'a kavusmus ve tekkesine yerlesmis. Ibrahim Hakki bir yil
sonrasinda dokuz yasinda iken ayni Seyhe intisab eder.
Abdülkadir-i Geylaninin kizi ile evlenerek, soycada Sehyine ulasmistir.
Naksibendi Tarikatindandir.
Marifetname, 1756 senesinde tamamlandigi söyleniyor. Buraya ekledigim iki cizim, bu Kitapdan alintidir.
Cizimlerden cok, Kitapda yaklasik 30 sayfa arasinda neyin nerede
olduguna dair, nasil oldugu; hayvani andiran Arþ Horozu yaratigindan
tutunda, ilk yaratilisdan Cennet Cehenneme kadar kimi yerde ayrintili
anlatimlar var. Tabi bütün bunlara bu iki cizimde dahil olmus.
Birinci cizimde Dünya henüz batmamistir, ikinci cizimde ise batmistir
ve Mahser yeride tam ortasindadir, daha fazla ayintilara gerek yok
sanirim.
KIYAMET ÖNCESI:
|
Yukarı dön |
|
|
Sinan_B Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 mart 2005 Yer: Germany Gönderilenler: 95
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
KIYAMET SONRASI:
|
Yukarı dön |
|
|
celebi Uzman Uye
Katılma Tarihi: 30 nisan 2005 Gönderilenler: 167
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Aslinda bunu marifetname komedisi olarak. Tiyatro oyunu yapmak gerekiyor. Sultan gucunu Iskender sultani yapanlar. Marifetnameyi izlemisler cok mu ?
Bu kopyaladigin sayflari fotokopi cektirip duvara asacam. Bakar bakar gulerim.
celebi
__________________ Dabbetciler icin buraya: Bu Allah'in Dabbeti: www.hansvonaiberg.org
Iskenderciciler icin buraya: Buda Allah'in Mehdisiymis! www.iskenderalimihr.com bakabilirsiniz
|
Yukarı dön |
|
|
molla Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 12 haziran 2005 Gönderilenler: 50
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam Sinan_B kardeş kitaptan biraz alıntı yapsaydın ben resimde ne anlatılıyo tam anlamadım . orda alimlerin kürsüleri falan var jüri mi oluyo onlar ne öyle..
|
Yukarı dön |
|
|
Alperen Admin Group
Katılma Tarihi: 09 nisan 2005 Gönderilenler: 2974
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Hoşgeldin Molla.
Size bir link vereyim, burada kitaptan alıntılar mevcut.
BİR REZALETNAME: MARİFETNAME VE BİLİMSEL GERİLİĞİN KÖKENİ
http://www.kurandakidin.net/bolumler/24birrezaletname.htm
Saygılar
|
Yukarı dön |
|
|
Alperen Admin Group
Katılma Tarihi: 09 nisan 2005 Gönderilenler: 2974
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sinan'ın astığı bu resimleri tüm arkadaşlarımız print etsin bence. Bu resimleri biz öldüğümüz zaman da elimize tutuşturmaları için de vasiyet de ederiz. Neden mi? Çünkü bu resimler kroki. Herkes "aman nereye gitsem" derken biz kararlı adımlarla elimizdeki bu krokiyle nereye istersek oraya gideriz artık.
|
Yukarı dön |
|
|
Sinan_B Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 mart 2005 Yer: Germany Gönderilenler: 95
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Arkadaslar.
Molla, hangi birini alinti etsem bilmem ki. Celebi, Dostum duvara asacaksan
bari aciklamalarinida aski soranlara tarif edersin :). Gerci
anlatimlari cizimlerin neresinde tarif edecegiz bende bilmiyorum.
Alperen Yazdı:
Sinan'ın astığı bu resimleri tüm arkadaşlarımız print etsin bence. Bu
resimleri biz öldüğümüz zaman da elimize tutuşturmaları için de vasiyet
de ederiz. Neden mi? Çünkü bu resimler kroki. Herkes "aman nereye
gitsem" derken biz kararlı adımlarla elimizdeki bu krokiyle nereye
istersek oraya gideriz artık. |
|
|
:). Abi, bu resimler en son 1700 yillarinda hazirlanmis, teknoloji
ilerledi, yeni bir Mürsid, örnegin Mihr efendi, hani söyle üc boyutlu
bir cizim sunsa, yada verileri beynimize bir Chip'le enjecte etsek,
kalkar kalkmaz yabancilik cekmeyiz bari.
Molla arakadasin sorusuna, Marifetname'den:
Ars-i A'zam:
- Allah ilk yarattigi cevherin köpügünden Ars-i A'zami yaratmis, o cevherin nur ve azametini anlatmak imkansizdir.
- Ars-i A'zamin her biri baska bir lügatla Allah'i tesbih eden yetmis
bin lisani vardir. Dört diregi vardir. Direklerin ayaklari yerin altina
varmaktadir.
Hamele-i Ars: yani Ars-i A'zami tasiyan, yüklenen
melekler dört tanedir. Allah Hamale-i Arsi, Ars-i A'zam su üzerinde, su
da rüzgar üzerinde iken yaratmistir. Kiyamette dört büyük melek daha
yaratilarak Hamele-i Arsin sayisi sekize ulasacaktir.
Hamele-i Ars olan 4 melekten her birinin 4 yüzü vardir. Bir yüzü insan
seklinde, bir yüzü aslan suretinde, bir yüzü boga ve bir yüzü kartal
seklindedir. Her yüz, yer yüzünde kendi benzeri olan mahluklar icin
Rezzak olan Allah'dan rizik talep ederler. Bu dört büyük melek daima
ayakta durup, ayaklari yedi kat yerden de asagida olmak üzere Ars-i
A'zami boyunlari üzerinde tutarlar.
Allah'in katinda Ars-i A'zami tasiyan Melekler: Israfil (as).
Sur'a üfürmek icin her an hazir, kiyamete kadar Levh'i Mahfuza
bakmaktadir.
Cebrail, Mikail ve Azrail (as) hallerini ve
islerini Levh'i Mahfuzdan ögrenip kendilerine haber vermekte ve
ulastirmakta mahirdir. Ki bu dört Melek diger Meleklerin hepsinden daha
muhteremdir.
Hamale-i Ars'i tasiyan Meleklerin her birinin dört yana uzanmis 4
kanadi vardir. Bedenlerinin yarisi kar, yarisi ates, olmasina ragmen
birbirini söndürmeyip, yildiz böcegi gibi bir biri ile kaynasmislardir.
Cüsseleri cok büyük olup kulak memeleri ile boyunlarinin arasi, kus
ucusu ile 700 yillik mesafe bulunmustur.
Ars-i A'zam'dan biraz ayrinti:
Allah Arsi Azamin etrafinda sekiz büyük nehir yaratmistir. Bunlarin
dördü kardan beyaz ve soguk, dördü de baldan tatli ve güzel kokuludur.
Bu nehirler devamli olarak akip, Arsi Azamin etrafini tavaf ederler.
Allah Ars'da(?) Harkail isminde, bütün esyanin, mahluklarin
sirlarini bilen bir melek yaratmistir. (Not: Bu melek Arsin etrafini
tavaf etmek istiyor, 8 bin kanadi ile 3 bin sene ucmus tavaf edememis,
her defasinda kuvvet aliyor Allah'dan, 3 bin sene daha ucmus, ve bir 3
bin sene daha, sonunda Allah kiyamete kadar ucsanda tavaf edemessin
demis)
Ars-i A'zamin etrrafinda sekiz nehrin ötesinde, Arsin nurunun
siddetinden yanmamalari icin oradaki meleklere bir engel olmak üzere,
bin adet ayindikltan ve bin adet de karanliktan perdeler yaratmistir.
Bu perdelerin ötesinde Allah'i tesbih edip Arsi tavaf eden yetmis bin
saf melaike yaratilmistir.
Bunlarin ötesinde devamli ayakta zikreden 70 bin
melaike daha yaratilmistir. Bütün bu saf saf meleklerin ötesinde bir
büyük Yilan yaratilmistir. Basi beyaz inciden, bedeni sari altindan ve
gözleri kirmizi yakuttan yaratilmistir. Her tügünün dibinde bir melegin
tesbih ettigi yüzbin kanadi vardir. Bu yilanin sesi bütün meleklerin
seslerini bastirarak onlara korku verir. Agzini actigi zaman gökleri ve
yeri bir lokma etmesi mümkündür. Eger o Yilana ilham olunmasa idi, onun
sesinin heybetinden bütün mahluklar helak olurdu.
(Ve böylece aciklamalar devam ediyor fazla ayrintilara lüzum yok).
Ars-i A'zamin altinda olan Kürsi, Levh, Kalem, Sidre-i Münteha, Tuba agaci, Sur ve Berzah-i Ervah:
Allah, Arsi Azamin Nurundan, Arsin altinda Arsin ayagina bitisik dört
sütun üzerinde kirmizi yakut renginde bir büyük Kürsi yaratmistir.
Sütunlari yerin dibine ulasmaktadir.(Yer? Kat?????)
Bütün gökler ve yerler, Kaf dagi, Kürsinin büyüklügü yaninda, cöldeki
bir yüzük halkasi kadar kalir(cizimlere bakin!). Bunun gibi Kürsi de
Arsi Azamin altinda sahrada sofra gibi kalir. Buradaki gibi
benzetmelerden maksat, Ars ve Kürsinin büyüklüklerini aciklamak
icindir, yoksa dogrusu bu kadar ölcüde demek degil, dogrusunu Allah
bilir. Bunun icindir ki Arstan maksat, mülki serirdir, Kürsiden maksat
ise Allah ilmidir diye inananlar hata etmisler, Ayet-i Kerime ve
Hadis-i Seriflere aykiri hareket etmislerdir.(Su son aciklamalar
gercekte kime ait merak ettim dogrusu ya neyse.)
Allah, Ars-i A'zam'in altinda ve onun nurundan yesil zeberce renginde,
etrafi da kirmizi yakut renginde olan büyük bir Levh yaratmistir.
Uzunlugu 100 yillik mesafe olan zümrüd renginde bir Yesil Kalem,
icindeki mürekkebi beyaz bir Nur olmus. Hakk Teala: "Yaz! Ey Kalem!"
deyince Kalem heybetten gök gürültüsü gibi ses ile tesbih ederek,
Levh-i Mahvuz üzerinde Hakk'in emrine uygun olarak yazmaya baslamis.
Kiyamet gününe kadar olacaklari yazarak Kitabi doldurmustur(her iki
cizimde de mevcut!). Sonra yazilan yazildi ve kalem kurudu geregince
Kalem kuruyup kalmistir. Artik iyi olan iyi, kötü olan kötü olarak
kalmistir. Fakat, Allah Levh-i Mahfuza her gün ve gece 300 kere
nazar edip her nazarinda bir sey silip yerine bir sey yazar ve
diledigini isler.
Arsi Azam'in altinda ve yine onun nurundan Kürsinin karsisinda,
Cennetin üstünde beyaz inci misali bir feza(saha) yaratmistir ki, adi
Sidretü'l - Müntehadir. Cibril-i Emin ve melaike-i mükerreminin
makami burasidir. Sidretük Müntehada Allah bir agac yaratmistir,
Tuba agaci. Kökü sari altindan, dallarinin cogu kirmizi
mercandan, yapraklari yesil zümrüdden ve cesitli meyvalari sekerdendir.
Ucsuz bucaksiz dallari Cennet kösklerine uzani(Her Cennet mertebesinde
olan bu agacin cesitli meyvalarindan yararlanacakmis).
Sidre ile Ars arasinda 70 bin perde varki, Sidretül Müntehada bulunan Melekler, Nur'dan yanmasin diye.
Yine Arsi Azam'in altinda ve onun nurundan Arsin ayagina bitisik
kirmizi mercan renginde boynuz ve kovan seklinde büyük, uzun ve ici bos
bir nesne yaratmistir ki Allah, onun boslugunda bir Bezah-i
Evvel, birde Bezah-i Sâni vardir. Bunlardan birisi
Insanlarin bedenlerine gelecek Ruhlarin ve ikincisi de gelip gitmis
Ruhlarin mekanidir. Bu boynuz gibi ici bos sey, Israfil (as)
Sûr'u olup, ic yüzü bal mumu yuvarlagi gibi, yani kovandaki petek
gözenekleri misali delikli olup, ilk Berzah aleminde bedenlere girecek
Ruhlar icin, ikinci Berzahda bedenlerden cikip hasri bekleyen Ruhlar
icin o ic yüzün gözenekleri mesken ve bekleme yeri olmustur. Ruh
kuslari mertebelerine göre kiyamet gününe kadar o gözeneklerde yuva ve
yurt tutup her biri kendi makaminda kalmistir.
(Cennet Cehennem ayrintilarina girmiyorum!).
Livâü'l
Hamd: Allah Peygamber efendimize sancak-i serif bahs etmis,
Mahser günü Ümmeti Muhammed onun altinda toplanacakmis.
**********
Marifetname'den tadimlik aciklamalar.
Kisacasi birinci cizimde ki orta bölge Dünya alemi oluyor, yedi kat
gögü ve kaf daglarini astik dan sonra, ilk sütun olarak Sûr borusu
geliyor. Daha da disa dogru gidersek, Kürsi'nin direkleri, bununda
ötesine gidersek Dört sütunlu Ars-i A'zam'in iki diregini görüyoruz
cizimlerde. (resim üc boyutlu olmadigi icin diger iki direk görünmüyor,
sematik düsüneceksiniz?). Acaba bunun disinda ne vardir demeyin,
aciklamasi yok. Tek yazilan sey, Alemi lahut la hala vela mela. Nedir
ne degildir, ayrintisi yok.
Birinci cizime dikkatli bakarsak, dünya ortada, (dünya merkez'i bakis
acisi burada karsimiza cikiyor). Yine klasik bir model, yedi kat
gök(konu atmosfer degil, o kadar basit degil!) oldugu gibi yedi kat
yerin dibi de var, yedi kat Cehennem var(besinci kati Hutame oluyor!),
sirat köprüsünün tam ortasinda Zakkum agaci, köprünün son bölümün
altinda katran kazani, sirat köprsünün ilk bölümünde gayya kuyusu var,
buraya düsen dogrudan yedinci Cehennemde buluyor kendini. Köprünün
hemen hemen her yerinde 7 tane cehennem kapisi var, ki bu kapilarin
icinde ayri dünyalar var sanki. Adam tam ortalikli cizecegim diye, ki
zakkum agaci tam ortada olacak ya, cizimde Cehennem kapilarinin
fazlaligini sag tarafa kaydirmis.
Ikinci cizimde daha önce dünya mekani olan yer Mahser yeri olmustur.
Hersey belli zaten cizimlerden, amel defterleri, terazi, Livaul Hamd
Sancagi, Ümmeti Muhammed bunun altinda toplanacakmis.
Makami Mahmududa görebiliyoruz, ve Güneste mevcut. Herkes hesabini
verdikten sonra, ikinci cizime bakin!, assagi dogru sol tarafta tek
cikis yeri var, oradan herkes sirat köprüsüne yol alacak, günah durumu
ne ise, kimisi bastan birinci kata düsecek, kimisi gayya kuyusuna(ki bu
kuyunun icinde ne var ne yoktur anlatilmamis!), köprünün ortalarinda
düserseniz ta yedinci kata, zakkum agacinin dibine düsesiniz (Allah
korusun), tam kurtulacagim derken köprünün son asamasinda katran
kazanina düsmekte var.
Hasili Kelam, Kurtulanlar merteblerine göre sag tarafdan yukari dogru Cennet yolcusu.
Molla Yazdı:
. orda alimlerin kürsüleri falan var jüri mi oluyo onlar ne öyle.. |
|
|
Alimlerin kürsileri oluyor, evet bir nevi Jüri üyeleri gibi.
Peygamberlerin minberlerini de sol tarafda görüyoruz. Diger insanlarda
sanirim amel defterlerin sol tarafindaki bosluk alanda toplanacaklar,
Ibrahim Hakki bu konuda fazla ayrinti vermemis.
Sonuc olarak, Peygamber Efendimizin bile bilemeyecegi seyleri bu Insanlar tarif edebilmisler, hatta cizmisler ya, hayret birsey.
Ben bu Kitabi ilk okudugumda, herhalde bir on sene gecmistir, sorgulama yapmadan, Allah'im neler yaratmis böyle diyordum.
Hani Allah böyle seylere kadir olmadigindan degil, diledigi ne varsa OL demesiyle yaratir, süphesiz herseye Kadirdir.
Ibrahim Hakki bu olaylari hemen hemen Insani boyuta cekmis, güzelce
tarif etmis. Ibrahim Hakki bugün yasamis olsa ve sorsakki, sen bütün
bunlari nereden biliyorsun? Ya ilham aldim yada bizzat gördüm
diyecektir. Peygamber Hz. Muhammed'in (sas) görmedikleri bilmedikleri
bu insanlara nasip olmus.
Marifetname inancinda samimi olan Insanlar icin bir zehirdir. Panzehiride
Kurani Kerimdir!
Ben ölmüs bir Insanin niyetini degerlendirecek degilim, ancak, Yünan
felsefesi bayagi bir tesir etmis, bu cok net! Sözde Ayetler
anlattiklarini destekliyor, ama islem gayet basit, cimbizla Ayetleri
secip kendi veya o cagin genel gecer bilim/inanc anlayisina göre
uyarlarsiniz, belki bir iki adim daha ileri gider, daha büyük bir bomba
patlatirsiniz ve zaten bir Seyhe intisap edip kendinizde Kemale
ermissiniz, Kamili Mürsid olan bütün bunlari bilemez mi?
Saygilar.
|
Yukarı dön |
|
|
Alperen Admin Group
Katılma Tarihi: 09 nisan 2005 Gönderilenler: 2974
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Sinan
Mürşid-i Kamil olduğu iddia edilen bir kişiye yada müritlerine sormak lazım. Örneğin Taner'e.
Evet Taner'e soralım bakalım. Bu marifetnamede anlatılan şeyler doğru mu? O krokinin bir gerçekliği var mı? Yoksa herkes kafasına göre mi traş ediyor? Allah'a çoook yakın olduğunu iddia edenlerin her biri ayrı telden çalıyor malesef. Her biri "hayır ben haklıyım, bunlar ilahi gerçek" diyor ve diğerlerini yalanlıyor. Bence hepsi yalancı. Allah şeytanı evliya edinenlerden boşuna mı bahsediyor? Boşuna mı şeytan onlara vahyeder diyor? Aramızda şeytanın atadığı peygamberler de var elbette.
Sadece Allah'ın kitabına uymak, laga luga yapmadan, birşey katıp çıkarmaksızın o kitaba inanmak ve dini yalnız Allah'tan öğrenmek ne de zormuş yahu...
Bunların hepsi takva adına yapılıyor işte. Aynısını başka din mensupları da yaptı. Allah'a daha iyi kul olma adına kitaplar tahrif edildi. Dinler hep bu iyi niyetle dejenere edildi. Dinleri dindarlar bozdu. Din düşmanları gelip de bozmadı. Evet dinleri bozanlar DİN ADAMLARIDIR. Çok bilmiş ulema veya şeyhler elinde yamultuldu tüm dinler.
Sonuçta ne oldu? Sonuçta ali efendinin dini farklı bir İslam, Veli efendinin dini farklı bir islam, iskender efendininki de daha farklı bir İslam oluverdi. İşte böylece fırkalaşma doğdu. ve her fırka kendi anlayışıyla sevinip övündü. yalnız kendisini tek doğrucu saydı. Mutlak Bilgi sadece kendi tekellerindeydi. Tarih boyunca nice İskenderler geldi geçti. Nice fırkalar oluşturuldu. Nice insanlar bu sapıklar tarafından kandırıldı. Allah'ın kitabına -olduğu gibi- çağırmak yerine kendi anladıkları gibi bir dine, imana ve kitaba çağırdıkları için bu insanlar doğru yolun üzerinde duran,oturan şeytan elçileridir.
Saygılar
|
Yukarı dön |
|
|
molla Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 12 haziran 2005 Gönderilenler: 50
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam sinan ve alper kardeşler. verdiğiniz kaynaklar için teşekkür ederim sinan kardeş yaptığın alıntıyı okuyunca hayretten hayrete düştüm. yahu bu bizim alimler hz. musa ya bile ilim ve yol gösterirken(süper kahraman hızır) bunlara bir yere kadar katlanıyorduk. bu muhtarem kalkmış babasının çiftliği gibi cenneti tasvir etmiş. Peygamberimiz bile "elçilik ve tebliğ" görevlerinin ötesine geçmezken bunlar kalkıp Allaha dinini öğretiyorlar. Ne diyelim yattığı yerde nuru bol olsun..
|
Yukarı dön |
|
|
Sinan_B Uzman Uye
Katılma Tarihi: 24 mart 2005 Yer: Germany Gönderilenler: 95
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Arkadaslar.
Bakin bu Muhterem efendi Krokileri vermis, sonradan görmediydim kimse söylemediydi demeyin haa.
Ha$a sanki Allah'in kati, gelip gittigi kürsüsü varda, günde bilmem su
kadar Levhi Mahfuza Nazar edip bazi seyleri geri degistiriyor. Su ana
kadar yazdiklarimdan anlasildimi bilmiyorum ama, Ibrahim Hakki'ya göre
Yüce Allah ha$a Ars-i A'zam'in üstünde duruyor, tam olarak neresinde
ona kendisi de deginmemis. Bu adamlar Allah herseyi kustamistir
sözünden, yukarlarda bir yerde duran ve izleyen, yeri geldiginde
müdahele eden bir Yaratici düsünmüsler.
Ikinci cizime bakin, hayal gücünüz kuvvetliyse eger, mahser meydanini
üc boyutlu bir alan düsünürsek, Ars-i A'zamin dört diregi daha
büyük bir alan etrafinda, ve bu dört sütunlarin sinirlardigi karenin
icinde de oval seklinde mahser meydani. Üc boyutluda olsa Cehennemi taa
assagilarda ve Cenneti yukarlarda yorumlamaktan baska yolu yok bunun.
Kisacasi yasadigimiz su koca evreni, o boyutun icine, tam ortasina
tikmislar. Daha kötüsü, o boyutun bir parcasi haline getirmisler.
Insanin haddini asmasinin bir göstergesi iste. Rabbimi Tenzih ederim.
Bu baslik altinda son olarak, daha iyi anlayabilmek icin, ilk cizime
bakarsaniz, yedi kat yerin altinda yerleri tasiyan bir Melegin mekani
var, onun altinda Kirmizi boga!, onunda altinda Balik ve Deniz.
Bunlarin neler oldugunu Ibrahim Hakki'dan nakletmek istiyorum.
Marifetname[Dördüncü Fasil'dan!]:
Ey Aziz! Tefsir ve hadis Alimleri ittifaklar(?) söyle bildirmislerdir:
Allah Teala gökleri ve yerleri yaratmayi istediginde(bakin dikkat edin
ne geliyor simdi!) yesil cevherin suyundan Cennetler ve hazineler
altinda kalan artigin saf ve latifinden yedi kat gökleri yaratmistir.
Ondan kalan bulanik ve kesifini birbirine vurmustur. Yüze cikan
köpügü ve yükselen dalgalari dondurunca yerler ve daglar meydana
gelmistir.
Sonra bütün daglarin damalarini yeryüzünü cevreleyen Kaf dagina
baglamistir. Bir büyük Melegi zelzeleye vekil edip daglarin damarlarini
onun emrine vermistir. (kisacasi, Allah halki uyarip kendilerine
gelmesini isteyince, Melege emrediyor ve Melek yerin damarlarini
harekete gecirip depreme yol aciyor! Acaba Ibrahim Hakkiya göre Dünya
yuvarlakmiydi?)
Allah yeryüzünden sonra yedi denizi yaratmistir.
En kücügü Arzin etrafini Kaf daginin ötesinden kusatmistir, ismi
Bahr-i Muhit. Onun ötesinde ikinci bir deniz, Kaynes, 3.
Esam, 4. Muzlem, 5. Mırmas, 6. Sâkin ve 7.
Bâki. Bütün bu Denizler bir birini icine almistir, her denizin
eni 500 yillik mesafedir. (Dikkatle devam edelim ve ögrenelim renksiz
gökyüzü neden Mavi imis?) Allah yesil cevherin bakiyesinden her iki
deniz arasinda ve birinci deniz ile yerin etrafi arasinda bir de
yedinci denizin ötesinde olmak üzere sekiz yesil [bKaf dagi
yaratmistir. Her bi Kaf daginin genisligi 500 yillik yoldur(?). Sonra
Allah kudreti ile cadirlar gibi olan bu Kaf daglarinin yedisinin
üzerine yedi semanin etrafini kubbeler gibi kondurmustur. 8. Kaf
dagi dünya semasinin icinde, Bahr-i Muhit(ilk Deniz!) ile Arz
arasinda hepsinden ayri ve tek basina kalmistir. Bu yesil daga sema
icinden Günes isiklari, Ay nurlari ve yildizlar parlayip, sualari Kaf
dagindan havaya aksettiginden renksiz havayi gök mavisi gösterir. Halk
bunu semanin rengi zannederler.(????, demekki Fizigin anlattigi
gibi degilmis?)
(Artik bu noktadan sonra tamamen "hadi be sende" diyeceginiz noktalara ilerliyoruz! yorum farkidir kizmayalim :))
Allah yedi denizin her birini baliklar gibi binlerce cesit mahluklarla
doldurmustur. Yedinci kat gögün duvari olan Kaf daginin ötesinde
büyük bir yilan yaratmistir. Bu yilan o büyük dagi(Kaf dagini!),
basi kuyruguna gelecek sekilde cevrelemistir. (dünyayi, semayi ve diger
gezegenleri yuvarlar degilde düz taban olarak düsünürseniz
anlatilanlari daha kolay anlayabilirsiniz sanirim, hatta cizimleri
bile!). O yilan Allah'i kiyamete kadar yüksek sesle tesbih eder.
Yedi denizin ortasinda yedi kat yer, bir gemi gibi hareketli ve
dönüp dururken, Allah, yedi kat yerin etrafini kavrayip bir omuzu
üzerinde durduran bir büyük Melek yaratmistir. O melegin, ayagini
basmasi icin yesil yakuttan kare seklinde bir büyük kaya yaratmistir.
Bu kayanin üst yüzünde bin vadi yaratip her birini su ile doldurup
denizler gibi(?) yaparak her birini binlerce cesit mahluklarla
doldurmustur.(ayri bir dünya? ve bu kaya neyin üzerinde sabitce
durabiliyor???). Allah o yakut kayayi sabit tutmak icin bir büyük
kirmizi Boga yaratmistir. Bu boganin kirk bin başı, kirk bin
boynuzu ve kirk bin ayagi vardir, her iki ayagi arasi 1 yillik yoldur.
Bu boga, o büyük yakut kayayi boynuzlari ve sirti üzerinde
tasir, Boganin adi da Liyunan'dir. Sonra Hakk Teala
bu boganin ayaklarinin karar etmesi icin bir büyük balik
yaratmistir(!). Yedi deniz onun agzinda bir damla gibidir. Sonra Allah
baligin altinda büyük bir Deniz(!) yaratmistir. Balik bu Denizde
hareketsiz durmaktadir(e tabi yani yoksa hersey alt üst olur!, sonra?).
Sonra Allah bu Denizin altinda(!) yedi tabaka Cehennemi yaratmistir ki,
büyük Deniz Cehennem üzerinde sakin durmaktadir. Sonra Allah bu Denizin
altinda yedi tabaka Cehennemi yaratmistir ki, büyük Deniz Cehennem
üzerinde sakin olmustur(!): Allah yedi Cehenneim altinda, Sa'ir ve
Sekar tabakalarin üzerinde durdugu keskin rüzgari yaratmistir.
Sonra o rüzgarin altinda(!) karanlik ve onun altinda pir perde(!)
yaratmistir. Mahluklarin ilmi o perdeye kadardir. Mülkünü ve
mülkünde olanlari, en iyi Allahü Teala bilir.
SON!...
Bak bak bak!, özetleyelim, Adam önce yerin, daglarin nasil olustugunu,
gök yüzünün neden mavi oldugunu anlatiyor, daha sonra yedi kat yerin,
Arzin, su ile kapli ve alt alta yedi deniz üzerinde durdugunu, bunun
tamamini bir melek omuzunda tasidigini, melegin ayagi bir kare seklinde
taban misali bir kaya üzerine bastigini, ve bu kayayi bir boga
boynuzlari ve sirtinda tasidigini, boganin ayaklari ayri bir deniz
icinde duragan(?) büyük bir baligin üzerine bastigini anlatiyor.
Yedi deniz onun agzinda bir damla kaliyor unutmayalim!.
Bitmedi, en son deniz Cehennemin üzerinde sabit olmus, akici bir Deniz
nasil sabit olabilir sormayin arkadaslar, oluyormus meger.
Cehennem tabakalarinin en altinda, sair ve sekar tabakalarin altinda
kesin rüzgarlar var, rüzgarlarin altinda da karanlik ve onun altinda
perdeler var. Haydaaaaaa, bakin simdi, rüzgarlar bütün bu iskeleyi
ayakta tutuyor, simdi yok, bu rüzgar ve denizler bizim bildigimiz
denizler daglar degil desek, e abicigim yer ve arz, dünya mekanindan
yola cikarak, taa gögün neden mavi oldugunu anlatmissin?
Bakin simdi!, o boga veya o büyük balik yerinden azicik oynasa, boga
dengesini kaybedecek, boganin üzerindeki kayalik sarsilacak, o
kayaligin üzerine basan Melegin ayagi kayacak, gerisini siz düsünün
Dostlarim.
Bu fikir Kur'anla Bilimle hic mi hic bagdasmiyor. Adam sonunu
getiremedigi icin olayi karanliklar ve perdeler ile dügümlemis, soru
sorulmasin diye bilinmemezlege kapatmis. Sen bu kadarini bildinde
perdenin altinda ne oldugunu nasil bilemedin anlasilir degil.
Cünkü o perdelerin altinda ne var sorusu hasil olacakti, ve bu sorular
zinciri kopmazdi, son noktayi böylece koymus bulunuyor! Dünyayi
yuvarlak olarak ele alsaydi bu kadar sacmalik olmazdi. Ancak ne varki o
cagin anlayisi buna elvermis.
Yedi kat yerlerin her birinde neler var neler, anlatsam gina
gelir, her bir kademede türlü türlü yaratiklar, ejdarhalarmi
dersiniz, cins cins insansi, ayni anda hesap ve mükafati yasayan(?)
varliklar, hic akil isi degil.
Kitabin icinden az güzel ögütleri, dünya hayati ile ilgili ise yarar
tespitleri ve Kur'an Ayetlerini icinden alirsak, gercekten tam bir
rezaletname. O cagin adamina göre ilim degil, bir inanisti acikcasi.
Tespit imkani yok, degerlendirilmez, sorgulanmaz, Ermislerin bilecegi
is idi.Yorumlamaktan baska birsey degil.
Saygilar.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|