Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Cehl zevatı kendini hakarete programlamış yazdıklarımızı adamakıllı okumuyor bile..Bir adam Kuranın mealinden etkilenmez aksine bütün avrupalı insanların çoğu kuranı okurken sıkılmış..Arap olmayan sıkılmış..
Sen arapca aslından okumassan kurandaki derinliği hele ki kafiyeleri tekvin suresinin kafiyesini murselat suresinin naziat suresinni kafiyesini ancak arapçasından okuyarak anlarsın...
Selam,
Kafiye için mi Kuran okuyacağız, anlamak öğüt almak için mi?
''Bir adam Kuran mealinden etkilenmez.'' ''...sıkılır.''
Söylenecek hiçbir söz yok. Ne yazdığınızın farkında mısınız?
Kime
sesleniyor ashaba (Müceddid) Hayır,
yanılıyorsun. Yüce Allah bugün bize sesleniyor,ölmüş olan ashaba değil. Bize
kendi sözüyle, direkt sesleniyor. Bizi muhatap alıyor, dolaysız olarak bize
anlatıyor Resullerinin ve Hz. Muhammed�in yolunu. Bunu sinderemiyor musunuz?
Nisa 19'da ey iman
edenler diye ayet başlar sonra sıralama yapılır. Kuran indiği vakit iman eden
kimdi ? Ashab dolayısıyla bu ayetler önce onlara onda sonra umuma bütün
müslümanlara bütün ehli imana birader..Ben sadece ashaba mı inmiş diyorum
artık bu ne biçim mantık hala bize bazı şeyler yüklüyorsunuz...
Selam Müceddid
Yüce Allah o gün tabiî ki
o günün Müslümanlarına sesleniyor. Bugün ise bize -direkt bize- Resullerinin ve
Son Resulünün yol ve yöntemini kendisi anlatıyor. Onların halklarına sundukları
mesajlarını bizlere haber veriyor. Yani arada aracı ve aktarıcı yok.
"Ayetler Peygambere ve
onu yakından tanıyan arkadaşlarına inmiş. Onlar da torunlarına Peygamberin
ahlakını anlatmış. Onların torunları da tutmuş bunları hadis olarak yazıya geçirmiş. Baz
alacağımız bunlardır" demenin ve insanları Kur'andaki Muhammed'le direkt
muhatap etmemenin hiçbir anlamı yoktur. Yüce Allah'ın anlattıkları bağlayıcıdır
ve sahihtir. Rivayetler ise adı üzerinde söylenti ürünüdür.
Müceddid Yazdı:
Alperen demiş :Yazıyoruz ama bakmıyorsunuz, sadece kayıttan çalıp
duruyorsunuz. Hz. Muhammed'de bizim için tabiki güzel örnekler vardır. Onun
ahlakı ve mesajı bizlere "yegane sahih" olarak "en doğru söyleyen" tarafından
Kur�anda apaçık anlatılmıştır. Bilmemiz ve uymamız gereken de budur.
Masal birader.
Neresi, neden masal? Yüce
Allah'ın sözü dini anlamda "yegane sahih" ve "en doğru" değil midir? Yoksa
Resullerimizin ahlakı bizlere Kur'an ile bildirilmemiş midir? Masal dediğin
nedir?
Müceddid Yazdı:
bana abdesti bozan,namazı
bozan şeyleri orucu bozan kaideleri anlat bakim de ben de öğreneyim sadece
kurandan..
Bizlere kadar ulaşan
ibadet usullerine bakarız. Kur'ana uygunsuzluk varsa ayıklarız. Bu yüzden
mealci falan değiliz diyoruz. Yüce Allah ibadetleri bizlere sıfırdan
anlatmıyor. Çünkü onlar zaten eskiden beri uygulanageliyor. O gün için de, bu
gün için de. Bir örnek olması için bakınız Bakara 183.
Abdesti bozan şeyler
bellidir. Bir insanın ayak yolunda (tuvalette) yaptıkları abdestini bozar
(Maide 6). Abdesti bozan şeyler haliyle namazı da bozar. Çünkü abdest namazın
önşartıdır. (Maide 6). Orucun şartı yeme içme ve seks'ten kesilmedir. O günün
insanları bunu böyle anlamışlar ve Allah "hayır yanlışınız var" dememiş. Sadece
bir takım düzenlemelere işaret etmiş (Bakara 183-187) . Bugünün insanları da
böyle anlamak durumundalar. Demek ki orucu yeme içme ve seks bozar.
Mealci değiliz ki
Amerika'yı yeniden keşfetmeye gayret edelim.
Abdesti, namazı, orucu
bozanlar listesine ekleme yaparak dini yaşanmaz hale getirmek maharet değildir.
Kayıttan ne çalıp
duracam..Sadece meal zihniyetiniz var böyle devam ediyorsunuz.. İctimai hayatta
hadislerin kaldırdığı büyük bir yuk var .. Peygamberin her halinin ve
sünnetinin kuranda geçmesi mumkun mu ? Böyle bir zihniyet olabilir mi ?
Peygamber sadece kuran ayetlerini aldı ey ashabım bakın ayet böyle diyor
hadi yapın dedi..ve bir köşeye mi çekildi ? Peygamber hiç mi emir buyurmadı hiç
mi en güzel ahlak üzeresin ayetini hayatına uygulamadı mı!!
Resullerimizin yol,
yöntem ve mesajları ile ilgili olarak; Kur'anda geçenlerden sorumluyuz, onları
bilmekle yükümlüyüz. Siz milyon tane hurafeyi sünnet saydığınızdan "hani bunlar
yok Kur'anda, eksik iş yapmayalım" diyorsunuz.
Bize itimatınız yoksa
Hadise itimatınız olsun: Hz. Aişe Validemize
Hz.Peygamber (sav)'in ahlakı sorulduğu zaman "Siz hiç Kuran okumuyor musunuz.
Onun ahlakı kurandı." cevabını vermiştir.
Müceddid Yazdı:
Uyguladı nerden biliyoruz
hadislerden bu kadar zor mu ? Kaldı ki bugün türkiye de Ataturkun herşeyini
kaydetmişler kemalistler ona uymak için yırtınıyor bir beşere uymak bu kadar
insanları ateşliyorda peygambere uymak çok mu zor ?
Atatürk dönemiyle 1400
yıl önceyi nasıl kıyaslarsın? Atatürk dün yaşamış. Yapıp ettiklerinin kayda geçirilme
teknoloji ve imkanıyla 1400 yıl öncesi aynı mıdır? Böyle olmasına rağmen
Atatürk hakkında bile bir sürü bilgi kirlenmesi ve desenformasyon hali mevcuttur.
1400 yıl önceyi bunun ışığında değerlendir bakalım. Emevi ve Abbasi
zorbalarının dini dejenere etme çabalarını da hesaba katarak tabiîki.
Müceddid Yazdı:
Alperen demiş :
Nasıl ki Hz. İbrahim'e ve arkadaşlarına uymak
onların hadislerine (zaten yok) uymak değildir. Hz. Muhammed'e uymak da onun
adına ölümünden yüzlerce yıl sonra kulaktan kulağa oyunuyla derlenen laflara ve
Arap örfüne uymak değildir.
Çarpıtıyorsun müslüman
mumtehine yi ilk ayetten itibaren okumuyormusun ''Ey inananalr diye başlamıyor
mu ''
Siz muşriklere sevgi beslemeyin..Bakın
ibrahim putperestlere nasıl davranmış siz de onun gibi davranın size güzel bir
misaldir..Bu surenin saptırılacak bir yeri yok ki..Buradan ibrahimin hadisleri
nerde diye bir mantık gelemez ki meal zihniyeti..
Yürüttüğünüz mantık şu: Hz. Muhammed'de bize güzel örnek vardır. O
halde hadislere iman edelim. Biz de diyoruz ki Sadece Hz. Muhammed' de
bizlere güzel örneklik yoktur. Tüm Resullerimizde vardır. Bunlardan Hz.
İbrahim'i Rabbimiz Mümtehine Suresinde örneklemiştir. Resule uymak hadislere
uymaksa hani nerede diğer Resullerimizin ve Hz. İbrahim'in hadisleri?
Bu soru mantıklı ve
anlamlıdır. Tarafınızdan mutlaka ve acilen cevaplanmalıdır.
Müceddid Yazdı:
Sen muşrikmisin birader
muşriksen buyur ibrahime uy yok lafzı tevhidi getirmiş isen uyacağın bellidir..
"Müşriksen İbrahim'e uy" da
ne demektir? Hz. Muhammed dahil hepimiz onun hanif yoluna uymakla emrolunduk.
Hanif İbrahim Milletine dahil olmak ve bu milletin bir ferdi olarak kalmakla yükümlüyüz
hepimiz.
Müceddid Yazdı:
İbn-i Abidinin fetvasına
da aldanma boşver..Sana kafir demişse ahirette yakasına yapışırsın bende ona
dayanarak size söyledim sadece aracılık yani..
Demek aracılık yaptın, çok teşekkürler. İyi de neden?
İbni Abidin'in görüşlerini kutsamadığımızdan, nema problema...
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Bak birader..Buharinin metodu şudur hadis efendimizin ağzından veyahut ashabının ağzından vs vs. nasıl çıktıysa aynen o şekilde muhafaza etmek..Bunda isnada dikkat etmiştir..Metine dikkat etmiştir..
Hem de ziyadesiyle dikkat etmilşler.. sahihliğnin ölçüsü budur..Uygunluk muygunluk demişsin birader Muhaddisin hadis üzerinde bir fikriyatı varsa o da en sağlam şekilde hadisi tedvin ve tasnifte bulunmak...Ravileri araştırmak kaldı ki ''Hafızası zayıf ravilerin hadisi münker görülmüş'' bana onlarca hadis terimi yazacağına aç bir ''İllet'' nedir hadislerin kusurları nelerdir nasıl belirlenir..ez-Zehebi'nin Mizanını,İbnul Cevzi'nin Mevzuatını oku elbani oku gel konuş..Kendilerince doğru buldukları diye bir mantık olamaz..Kriterlere uyan sahih hadis olacak..Kaldı ki kutubu sittedeki alimler buna çok dikkat etmişler..Yani bu adamların kendilerince doğru buldukları hadisleri yazmışlar diye bir mantık olamaz..
Selam Müceddid,
demek Buhari'nin metodu ha... ( efendimizin ağzından veyahut ashabının ağzından vs.vs. nasıl çıktıysa aynen o şekilde muhafaza etmiş ha... Buhari : H.194-256) ( ya ehl-i sünnetin kabul ettiği diğer 5 kişi ?Müslim, Nesai,Ebu Davud, Tirmizi, İbnu Mace ne olacak ?ya onların metodu ne olacak ? yoksa o diğer 5 kişiden vaçmı geçtin yoksa ?) neyse... şimdilik madem Buhari'den bu kadar kesin konuşuyorsun :
Müceddid Yazdı :
Bak birader..Buharinin metodu şudur hadis efendimizin ağzından veyahut ashabının ağzından vs vs. nasıl çıktıysa aynen o şekilde muhafaza etmek..Bunda isnada dikkat etmiştir..Metine dikkat etmiştir..
DİYORSUN MADEM o halde Buhari kitabına hangi hadisleri almış bir tanesini görelim bakalım :
13- ..............Ebu Derda :
-Abdullah İbn Mesud '' Ve'l-leyli iza yağşa... '' yı nasıl okuyor diye sordu.
ben kendisine ( Alkame )
--Ve'l leyli iza yağşa ve'n-nehari iza tecelli ve'zekeri ve'l ünsa '' şeklinde okudum.
Ebu'd-Derda :
--Vallahi Resulullah beni böyle okutmuştur. ben Resulullah'tan ağız ağıza böyle öğrendim dedi. ( Sahih-i Buhari, Ötüken yayınları, Mütercim Mehmet Sofuoğlu, cilt 8 B.1987 Kitabu Fedailu Ashabi'Nebi Rivayet 82 s.3521 ) HADİSİN TENKİDİ : böylece Leyl suresi ( 92/3)Ayette geçen yaratma kelimesinin fazlalık olduğunu , Kur'an'dan olmadığını İDDİA etmişlerdir. yani, Kur'an'a EKLEME YAPILMIŞ olduğunu İDDİA etmişlerdir. ( Fereç Hüdür )
demek ki bu durumda Hz.Muhammed'in ağzından veya sahabelerin ağzından NASIL ÇIKTIYSA AYNEN O ŞEKİLDE MUHAFAZA EDİLEN (!!!) BUHARİ'NİN HADİSLERİNE sizi dinleyip İNANACAK OLURSAK , Kur'an çoktan tahrif edilmiş bile ... haberimiz yokmuş meğer(!!!)...
soruyorum Birader ?
uyduruk hadis İDDİALARINI savunmak adına Buhari'nin bu hadisini hala kabul edebilecek misin?
Yüce Rabb'ime şükrediyorum ki, Kur'an'ı korumayı kendi üzerine almıştır.yoksa bu başta Buhari'nin hadis söylencelerine kalsaydık, şu anda elimizdeki Kur'an'ın başına gelenler İncil ve Tevrat'ın başına gelenlerden farksız olurdu.
15 Hicr 9 :
9 O Zikri (Kitap)ı biz indirdik biz; ve O'nun koruyucusu da elbette biziz!
17 İsra 86-87 :
86 Andolsun, biz dilesek, sana vahyettiğimiz(âyetler)i tamamen gideririz; sonra onun (geri alınması) için bize karşı sana bir yardımcı bulamazsın.
87 Ancak Rabbin sana acıyarak âyetlerini geri almamaktadır. Çünkü O'nun sana olan lutfu cidden büyüktür.
75 Kıyame 16-19 :
16 (Ey Muhammed,) Onu hemen okumak için diline depretme.
521 Hz. peygamber(s.a.v.) unutmamak için gelen vahyi, henüz kendisine okunup tamamlanmadan, acele ederek tekrarlamağa çalışırdı. Âyet buna işâret etmektedir.
17 Onu (senin kalbinde) toplamak ve (sana) okumak bize düşer.
18 O halde sana Kur'ân'ı okuduğumuz zaman onun okunuşunu izle.
19 Sonra onu açıklamak da bize düşer.
DEMEK Kİ, ATALAR İSTESEYDİ BİLE KUR'AN'I DEĞİŞTİREMEZLERDİ. BU KİMSENİN HADDİNE DEĞİLDİR... ( kendine gel Müceddid ! )
ve malesef hala aramızda ( !)'' Kur'an'a saldıran '' çirkin hadislere inanmamızı hem de İslam adına bizden isteyenler var. Ya Rabbi bu insanların fitnelerinden hepimizi ve tüm insanlığı koru...
ve, bana ez-Zehebi'nin Mizanını, İbnul Cevzi'nin Mevzuatını, Elbaniyi oku diye tavsiyede bulunacağına ve önerdiğin tüm beşeri kitaplara saplanıp kalacağına hele sen önce mahfuz olan ilahi tek kitab / tek vahy : Kur'an'ı ve hemen ardından söylentiler kitabınız olan beşer ürünü Kütüb-i Sitte nizi bir baştan sona kadar oku ve objektif bir şekilde karşılaştır.ondan sonra konuş... inşaAllah faydası umulur...
MÜCEDDİD BİRADERİN AŞAĞIDAKİ BU YAZISININ CEVABI YUKARIDAKİ SATIRLARDIR...
Müceddid Yine Yazmış :
Birincisi aklınıza şunu iyice sokun Temel kuran
Kurandan sonra sünnet (bize göre tabi)
Şimdi temelden başlayalım..Kuran gökten bir mahluk olarak mı indi ?? Kitap nasıl var oldu ? Resul vahyi duyuruyor ki kendisi de ümmi peki bize bu kitap nasıl ulaştı ??
Yazıya geçirenlerin çabasıyla değil mi ?
Şimdi Kuranın belli bir korunmuşluğu var ayette sabit sizin uydurma zihniyetinize kalsa ben derim ki Kuran yazılırken millet değiştirdi bozdu yazan ettiğini etti bütün vahyi almadı bildiklerini yazdılar değiştirdiler vs vs.. sonra da hicr ayetini oraya eklediler ?beni nasıl çürüteceksin ? Vahyin aslını biliyormusun ??
Sünnetin de korunmuşluğu da daha önce zikrettiğim peygamberin bana yalan isnad etmeyin hadisidir..ve aşağıda birkaç bahse değinelim.
Ayette :(nisa 26)
Yürıdüllahü li yübeyyine leküm ve yehdiyeküm sünenellezıne min kabliküm ve yetube aleyküm vellahü alımün hakım
Cenabı Hakk bizden öncekilerin sünnetini bize bildiriyor..Biz kim ?bu ayet iman edenler diye başlayan evvel ayetlerin devamı ?
Kime sesleniyor ashaba ? Şimdi eskilerin sünnetini bize bildiren Rabbim Bize de Peygamberin sünnetini bildiren Ashab,tabiin, .. . . silsilesi ..Demek ki sünnet haktır sünnete tabi olmak haktır..Dolayısıyla sünnet inkarı davanız batıldır..Ortada bir sünnet kavramı mecburidir..
ve devamla diyorumki :
bu uyduruk söylentiler ve ŞİRKet dininin bize yutturmaya çalıştığı fitne haplarının teşhirine devam edilecektir inşaAllah...
Bana gökten inen kuranı göster bende bakayım..Peygamberin yazdığı mushafı göster bende bakayım..Hadi hodri meydan Ben kuran değiştirilebilirdi diyorum ama asla böyle birşey olmadı olamazdı da bir benzetmeyi ancak sizin gibi bir soruyu ancak sizin gibi programlanmış zihniyetler çarpıtır..
Bay Fosil.
Hz.Muhammedin peygamberliğine inanmayan ve senin gibi müşrik olan atalarında,tıpkı senin gibi,Hz.Muhammed"den özel bir kitap istiyordu.
...YAHUT ALTUNDAN BİR EVİN OLMALI,YA DA GÖĞE ÇIKMALISIN.AMA BİZİM ÜZERİMİZE,OKUYACAĞIMIZ (ÖZEL) BİR KİTAP İNDİRMEDİKÇE DE SANA İNANMAYIZ...17/93
Elimizdeki Kur"an"ın korunmuşluğundan şüphen mi var ki,bizzat Hz Muhammed"e inen bir kitap arıyorsun.
"Ben diyorum ki,Kur"an"ı bize bizzat Allah ulaştırdı.Kur"an"ın bize ulaşmasında,atalarımızın bilinçli ve planlı hiç bir katkısı yoktur."
Eğer,benim bu inancım yanlışsa,"Allah"ın,meleklerin ve bütün lanet edebilenlerin laneti üzerime olsun."
Eğer,bu konuda ki senin inancın yanlışsa,"Allah"ın,meleklerin ve bütün lanet edebilenlerin laneti,senin üzerine olsun mu?
Katılma Tarihi: 27 mart 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 51
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Bismillahirrahmanirrahim..
Alperen demiş :Ayetler Peygambere ve onu yakından tanıyan arkadaşlarına inmiş. Onlar da torunlarına Peygamberin ahlakını anlatmış. Onların torunları da tutmuş bunları hadis olarak yazıya geçirmiş. Baz alacağımız bunlardır" demenin ve insanları Kur'andaki Muhammed'le direkt muhatap etmemenin hiçbir anlamı yoktur. Yüce Allah'ın anlattıkları bağlayıcıdır ve sahihtir. Rivayetler ise adı üzerinde söylenti ürünüdür.
Bak birader Hadisler normal bir söz olarak algılanmamıştır..Arap toplumu peygamberin sözlerini miras bırakılan bir meta gibi görmüştür..Hatta bazı raviler hadisi altın gibi görmüşler..Dede'den rivayet gelmiş ezberlenmiş..Ve buna çok dikkat edilmiş
Kaldı ki peygamberin abdest suyunu bile paylaşamayn saçının telinin bile paylaşamayan ashab onun sözünü çok şiddetli bir şekilde muhafaza etmeye çalışmışlar..ve aktarmışlar hele ki İbn-i Ömer
Kölesi Nafi diyor ki ''Onu görseydiniz deli sanırdınız Allah resulunun her sözüne o kadar teslim olurdu ki ''
Masal dediğim nedir masal dediğim ''Yazıyoruz ama bakmıyorsunuz sadece kayıttan çalıp duruyorsunuz '' kısmı
Bize itimatınız yoksa Hadise itimatınız olsun: Hz. Aişe Validemize Hz.Peygamber (sav)'in ahlakı sorulduğu zaman "Siz hiç Kuran okumuyor musunuz. Onun ahlakı kurandı." cevabını vermiştir
Kardeş bu bizim delilimizdir..Sizin değil bu hadise göre efendimizin ahlaki davranışlarının tümü kuran idi ''Hulukuhul kuran'' lafzı bu manaya işarettir..Dolayısıyla efendimizin yaptıklarının hepsi kuranidir..
Bu demektir ki peygamberin ahlakı ile ilgili hadisler Kuran kubbesi altına girmiştir..Bu da kurandandır..O halde onun ahlakı kurani ise bizim de ona uymamız şarttır..
(Bakınız o çok eleştirdiğiniz hadis kitaplarının ahlak bölümleri )
''Bu soru mantıklı ve anlamlıdır. Tarafınızdan mutlaka ve acilen cevaplanmalıdır.''
Alperen kardeş hakikaten seni kutluyorum baki selamlar olsun forum adabını fikir alış verişinin nasıl yapılacağını iyi biliyorsunuz..
Gelelim cevabımıza Sure-i mumtehine yi ilk ayetten ele alırsak
Ey inananlar! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin. Onlar size gelen gerçeği inkar ettikleri, Rabbiniz Allah'a inandığınızdan dolayı Resulü ve sizi (yurdunuzdan sürüp) çıkardıkları halde siz onlara sevgi ulaştırıyorsunuz.
buradaki mana açık değil mi muşrikleri sizi yurdunuzdan çıkaranları sevmeyin onlara karşı sevgi beslemeyin
...Oysa ben sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz her şeyi bilirim. Sizden kim bunu yaparsa doğru yoldan sapmış olur.
2 - Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten inkar edivermenizi istemektedirler.
3 - Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah aranızı ayırır. Allah yaptıklarınızı görendir.
Bu ayetin nuzul sebebi kısaca şöyledir..Mekke'nin feth edileceğini Allah Resulu ashabından bikaç kişi dışında kimseye söylememişti..Yapılan hazırlıkların huneyn'e veyahut başka bir yöne olduğunu zannediyorlardı..Lakin efendimizin fetih hakkındaki fikrinin söylediği sahabilerden biri olan Hatib bin ebi Belte'a r.a bir mektup yazarak mekke deki akrabalarını uyarmak istemiştir..Halbuki muşriklerin müslümanların mekkeye yürüdüğü hakkında hiç bir bilgisi yoktu..O sırada Sare adlı bir kadına yazdığı mektubu para ile birlikte vererek göndermiştir..
Buhari muslim tirmizi ve diğer kaynaklar farklı senedlerle Hz.aliden şunu rivayet ederler :"Hz. Ali demiştir ki, "Resulullah (s.a.v) benimle Zübeyr ve Mikdad'ı gönderdi bize "Hemen gidin, ta Ravza-i Hah'a kadar varın, orada bir zaine (yani hevdec içinde yolcu bir kadın) vardır, onda bir mektub bulunmaktadır. Çabuk o mektubu alıp bana getirin." dedi. Hemen çıktık, atlarımızı koşturarak tam Ravza'ya vardık. Bir de baktık ki, zaine'nin yanındayız. Ona, "Mektubu çıkar." dedik, "Bende mektub yok." dedi. "Ya mektubu çıkarırsın, yahut elbiselerini soyunursun." dedik. Bunun üzerine kadın ıkasından, yani saç bağından (İbnü Cerir ve İbnü Asakir'deki rivayetlerin bazısında hüczesinden, yani uçkurluğundan diğer bazısında da ön tarafından) çıkardı. Biz de mektubu alıp Hz. Peygamber (s.a.v)'e getirdik. Bu mektubunda o, "Hatib b. Ebî Belte'a'dan Mekke Müşrik halkına" diyor ve onlara Hz. Peygamber (s.a.v)'in bazı işlerini haber veriyordu. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v), "Bu ne ey Hatib?" dedi. O da, "Acele buyurma ey Allah'ın Resulü! ben Kureyş'e nisbet edilmiş bir kişiyim, kendilerinden değilim. Beraberinizde olan Muhâcirler'in onlara akrabalıkları vardır. Mekke'deki ailelerini ve mallarını o sebeple korurlar. Benim ise içlerinden birine neseb cihetiyle münasebetim olmadığı için yakınlarımı korumalarına bir vesile olmak üzere, onlara bir iyilik yapmak istedim. Yoksa bunu ne bir küfür, ne dinimden irtidat, ne de müslüman olduktan sonra küfre rıza maksadıyla yapmadım." dedi
Burada şu durum var hem peygamberin bir mucizesi söz konusu (ki sen onun mucizesi yoktur diyorsun ) hemde ayetlerin neden indiğinin tablosu göz önünde
2 - Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten inkar edivermenizi istemektedirler.
3 - Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah aranızı ayırır. Allah yaptıklarınızı görendir.
Hadisi naklettim mektubun içeriğini cenab-ı Hakk bildiğinden dolayı bu ayetleri indirdi..Sebebi nuzulu anlaşıldı umarım..
bundan sonra kuranın en büyük silahlarından biri olan örnekleme mekanizması devreye giriyor..
İşte hadiste geçen durum için Allah şöyle buyuruyor :İbrahim'de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir misal vardır, onlar kavimlerine demişlerdi ki: "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir."
Nedir bakın atanız ibrahim putperestlere karşı nasıl davranmış siz onun putperestlere davrandığı gibi davranın örnekleme var burada
Yürüttüğünüz mantık şu: Hz. Muhammed'de bize güzel örnek vardır. O halde hadislere iman edelim. Biz de diyoruz ki Sadece Hz. Muhammed' de bizlere güzel örneklik yoktur. Tüm Resullerimizde vardır. Bunlardan Hz. İbrahim'i Rabbimiz Mümtehine Suresinde örneklemiştir. Resule uymak hadislere uymaksa hani nerede diğer Resullerimizin ve Hz. İbrahim'in hadisleri?
Bu mantık burada çözülüyor kardeşim..Hz.İbrahimin putperestlere olan tavrı gibi siz de davranın deniliyor..Bir durum sözkonusu Gizli tutulan bir olayın ortaya çıkması söz konusu olduğundan ayetler inmeye başlamış sonra hz.İbrahimin durumu ile örnekleme yapılmış..Bugun varsa putperestler hz.İbrahim gibi davranmak üzerimize vaciptir.
''Bu soru mantıklı ve anlamlıdır. Tarafınızdan mutlaka ve acilen cevaplanmalıdır.'' Cevabım yukarda buyur tetkik et..
Alperen demiş :Müşriksen İbrahim'e uy" da ne demektir? Hz. Muhammed dahil hepimiz onun hanif yoluna uymakla emrolunduk. Hanif İbrahim Milletine dahil olmak ve bu milletin bir ferdi olarak kalmakla yükümlüyüz hepimiz.
amenna ve sadakna birader..Bundan önceki iletiyi çabuk yazdığımdan dolayı kontrol etmemişim..dolayısıyla yazdığımı süzmeden asmışım yazımı muşriksen ibrahime uy lafzım dikkatsizliğimden gelmiş..Biraz da Naci celik adlı kullanıcının sinirimi bozmasından dolayı hırçın yazmışım..Umumdan özür..
Kan abdesti bozar mı ?
Vucudun bir yerinden akan irin vs. abdesti bozar mı
Namaz tarifinizi okudum sizce peygamberin nasıl namaz kıldığına dair gelen rivayetlerin hepsi uydurma mı ?
Şayet ehli sünnet namazı doğru kılmıyorsa veyahut kurana uymuyorsa neden allah namaz kılmalarına bir engel koymuyor bunca insan yanlış kılıyor ve ibadet ettiğini zannediyor allaha şukur ettiğini zannediyor şayet bu namaz şekli kurana uymuyorsa (ki sizin sitedeki tarife uymuyor ) Allah neden bunları islah etmiyor haşa bundan acizmidir yoksa kulların böyle namazı ona eğlencemidir ? Rekat kavramı neden vardır bunca insan namazda bir huzur hissediyorum vs. vs. demiş namazla ilgili anlatılmış onca olağanüstü olay var hepsi uydurma mı ??
Katılma Tarihi: 27 mart 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 51
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Bismillahirrahmanirrahim..
demek Buhari'nin metodu ha... ( efendimizin ağzından veyahut ashabının ağzından vs.vs. nasıl çıktıysa aynen o şekilde muhafaza etmiş ha... Buhari : H.194-256) ( ya ehl-i sünnetin kabul ettiği diğer5 kişi ?Müslim, Nesai,Ebu Davud, Tirmizi, İbnu Mace ne olacak ?ya onların metodu ne olacak ? yoksa o diğer 5 kişiden vaçmı geçtin yoksa ?) neyse... şimdilik madem Buhari'den bu kadar kesin konuşuyorsun :
Birader kutubu sitte yazarları birbirinin talebesidir..Git biraz onların hadis metodlarını oku hocalarını oku çok değil google den bulursun..Hepsinin yöntemi yolu bir kaynaktan çıkmış gibidir..Kaldı ki buhari hepsinin üstadıdır..Zor değil googleden bul oku..
Hala bana birşeyler yüklemek için elinden geleni yapıyorsun..Ey insanoğlu sen git dozy ve schact'ın kuran hakkında yazdıklarını bir oku Kuranı kerimin cemini buraya yapıştırmamı mı istiyorsunuz ? Kuran asla değişmedi değişmez siz yazılırken hesaba katılacak şeyleri düşünemiyorsunuz örneğiminde suyunu çıkarmışsınız ...
Bir açın okuyun birader gelmiş bana diyorsun hadisleri tarafsız oku diye..Benim kutuphanemde kuran ile hadis kitapları yanyana ben her gün Buhari okuyup tetkik yapıyor ebu davud okuyup tetkik yapıyorum çokta tarafsız bakıyorum hadisleri iyice inceliyorum ne demeye çalıştıklarını iyice anlamaya çalışıyorum..
Siz de ancak Fereç Hüdür gibilerinin yazdığı kitaplardan kendi düşünceleri ve ilimsizlikleri işaret ettikleri hadisleri okur şerh merh bilmeden .
Şu linkte akademik bir çalışma var oku iyice yedi harf mantığını iyice kavra..Ve süre-i leyl hakkında yapılan tenkitleri ve araştırmaları genişçe oku .Ben de evde dediğin hadise bakacağım tetkik edip bu konudaki eleştirileri araştıracağım..
Birader kutubu sitte yazarları birbirinin talebesidir..Git biraz onların hadis metodlarını oku hocalarını oku çok değil google den bulursun..Hepsinin yöntemi yolu bir kaynaktan çıkmış gibidir..Kaldı ki buhari hepsinin üstadıdır..Zor değil googleden bul oku..
CEVAP :
birader, Buhari'den Müslim ve Tirmizi'nin hadis aldıkları , onun talebeleri ve çağdaşı oldukları,Müslim'in kendisine ''müsaade et, ayaklarını da öpeyim '' dediği Buhariye , MUHADDİSLERİN SEYYİDİ , ÜSTADLAR ÜSTADI dedikleri vs.vs. belli değil mi? fakat bu , senin sadece Buhari'yi ön plana çıkarıp diğer 5 kişiyi geri plana almanı gerektirmez...ONU DİYORUM YANİ... NE DEMEK İSTEDİĞİMİ ANLADINIZ MI ŞİMDİ ?
madem Buhari'yi ön plana çıkartıp , diğer 5 kişiyi geri plana atma eğilimindesiniz o halde önce BUHARİ 'den başlayalım İNCELEMEYE :
BUHARİ: Künyesi “ Şeyhu’l İslam ve İmâmul-Huffaz Ebû Abdullah Muhammed İbnû İsmail, İbnû İbrahim, İbni’l Muğire, İbni’l-Berdizbe el-Buhâri el-Cu’fi” (H.194-256). Doğum yeri Buhara olup ölüm yeri de Semerkant’ın Hertenk köyüdür. Görüldüğü gibi yaşayıp öldüğü yer Arabistan’ın çok dışındadır. Kendisinden Müslim ve Tirmizi hadis almışlardır. Tirmizi ile Ebû Dâvud (ö.316) talebeleridir. Müslim kendisine “Müsaade et, ayaklarını da öpeyim, ey üstadlar üstadı, ey muhaddislerin seyyidi, İlel’de hadis hadis doktoru” demişti. Sahihinin en meşhur nüshaları Nesefi Nüshası ve Firebri Nüshasıdır. Nüshalar arasında farklılıklar vardır. Bazen “Babun” şeklinde kalıp hiçbir fıkhı hüküm ifade etmeyen başlıkların yer alması, bazen başlık olduğu halde arkadan hadis kaydetmeden bir başka bab başlığına geçmesi. Sonrakiler tarafından bu boşluk doldurulmuştur. Meşhur Çağdaşları, Ahmed İbnu Hanbel, Yahya İbnu Main, Ali İbnu’l Medeni, Salih Cezere, Nesefi, Firebri. Buhari hadisleri kitabına yazarken sahih olmaları konusunda Allah’a danışmış olduğu garantisini de vermektedir. Bu hususla ilgili olarak şöyle demiştir. “Herhangi bir hadisi Sahih’e dahil etmezden önce yıkanıp iki rekat namaz kılarak, Allah’a istihârede Bulunup manevi bir işaret aramış, ondan sonra hadisin sıhhatine hükmetmiştir”. “Bu şekilde sıhhati nazarımda sübût bulmayan hiçbir hadisi Sahih’e almadım”der. Ayrıca Sahihini 16 yılda altıyüzbin hadisten seçerek tekrarlarıyla birlikte 9082 hadis yazmıştır, iddiası da vardır. Şöyle bir hesap yaparsak bu sözlerin herhangi bir gerçeği ifade etmediği ortaya çıkar. Altıyüzbin hadis için, altıyüzbin defa yıkandığını ve her bir hadis içinde iki rekat namaz kıldığını söylemekle, böylece (600.000.- : 16.- ) : 365 = 103 kere her gün yıkanmıştır. Ayrıca (600.000.- X 2.- ) : (16.- X 365.- ) = 205 rekat namaz kılmıştır. Her rekatı üç dakika da kılsa 3 X 205 = 605 dakika, bu da yaklaşık on saat demektir. Günde 103 kere yıkanıp on saat Namaz kıldığını ve bunu 16 sene devam ettirdiğini iddia etmek ciddiyetten uzak bir iddiadır. Zira değil günde 103 kere yıkanmak hiç uyumasa bile en az saatte dört defa giyinip soyunması demektir. Fereç Hüdür
Ey İnsanoğlu, ey birader, ne googleye ne de yahoo ya ihtiyaç yok. Kütüb-i Sitte nin Buhari dahil 6 kişisinin de Kur'an dışı beşeri mantıklı hadis dercetme metodları güneş gibi ortada duruyor.onlar bu Kur'an dışı beşeri metodlarını icra ederken, google mi yoksa Yahoo mu vardı ?
Kuran’ın İslam öğretisine rıza göstermeyen çeşitli fert ve topluluklar, Allah’ın koruması nedeniyle Kur’an’ı değiştiremeyince İslam’a saldırmak için başka yollara başvurdular. Bu yolları başlıca şöyle sıralıya biliriz:
1. Peygamber adına yalan hadisler uydurmak, 2. Uydurulan hadislere dayalı mezhepler meydana getirmek, 3. Tasavvuf adı altında faaliyette bulunmak suretiyle sofistlik Yapmak, 4. Felsefe yoluyla saldırmak, 5. Kur’an ayetlerine yanlış ve batini manalar vermek. 6. Ayrıca İslam’a, İslam’da olmayan Irkçılık, Babadan oğul'a Saltanat, diktatörlük gibi kavramlar ve oluşumlar isnat etmek ve bunları İslam’a karşı kullanmak.
Bunları anlatırken geniş kitlelere yayılmış olanlarına ağırlık verecek, diğerlerine ise kısaca yer vermeye çalışacağım.
HADİS FAALİYETİ : Bu faaliyet hicri üçüncü asırdan itibaren başlıca iki dalda gelişme gösterdi. Bunlar Kütüb-i Sitte adı altında ehli sünnetin kabul ettiği rivayetler ile Kütüb-i Erbaa adı altında İmâmiyye Şiasının kabul ettiği rivayetlerdir. Bunların durumu şu şekildedir: A- EHLİ SÜNNET VE KÜTÜB-İ SİTTESİ:Kütüb-i sitte’nin kelime manasından kastedilen, altı kişinin hadis kitapları şeklinde olup, bu şahısların kitaplarında 35647 hadis bulunmaktadır. Bu hadisler ayrı ayrı olmayıp, her biri bazen on beş yirmi kerelik tekrarlar halindedirler. Ayrıca bir şahsın kitabında yer alan bir hadis diğer bir şahsın kitabında ya aynen ya da biraz değişiklikle, büyük çoğunlukla yer almaktadır. Öyle ki tekrarlar dikkate alınmasa 35647 hadis 4000 hadisi bile bulmamaktadır. Bu 4000 hadis bir kitaba sığdırılabilecekken, gerek tekrarlar suretiyle, gerekse şerhlerle büyük bir külliyata dönüştürülmüş. Öyle ki inceleme yaptığımda her biri yüzlerce sayfalık 57 cilde bakmak zorunda kaldım. Ayrıca dikkatimi çeken şeylerden bir tanesi de bu hadis uydurma faaliyetinin iddia ettikleri gibi fertler tarafından din gayretiyle yürütülmüş bir hareket olmayıp, birbirlerine çağdaş kimseler tarafından ve bağlantılı olarak yürütülmüş sistemli bir hareket olduğudur. Fereç Hüdür
Bir açın okuyun birader gelmiş bana diyorsun hadisleri tarafsız oku diye..Benim kutuphanemde kuran ile hadis kitapları yanyana ben her gün Buhari okuyup tetkik yapıyor ebu davud okuyup tetkik yapıyorum çokta tarafsız bakıyorum hadisleri iyice inceliyorum ne demeye çalıştıklarını iyice anlamaya çalışıyorum..
Siz de ancak Fereç Hüdür gibilerinin yazdığı kitaplardan kendi düşünceleri ve ilimsizlikleri işaret ettikleri hadisleri okur şerh merh bilmeden .
CEVAP :
Bütün korkuları Kuran’ın İslam dini öğretisine esas alınmasıdır. Zira Kur’an esas alınmış olsa ve Peygamber adına ileri sürmüş oldukları sözler Kur’an ölçüsüne vurulsa, bütün iftira ve yalanları hemen ortaya çıkar ve sünnet diye ileri sürmüş oldukları sözlerden geriye pek bir şey kalmaz. Bu hususu onlarda kabul eder mahiyette şu şekilde itiraf etmektedirler. “İmam Ahmed’e gelince, o İmam Şafii’nin usulüne uygun hareket eder. İbni Kayyım, Ahmed’in ve Şafii’nin görüşlerini destekleyerek şöyle der: Eğer bir kimsenin kitabın zahirinden anlayışına göre Hz. Peygamber Aleyhisselamın sünnetleri red olunacak olursa o zaman sünnetlerin çoğu red olunur ve sünnet batıl olur.” (Ahmed ibn-i Hanbel, Hilal Yayınları S.247 )
Bu ifadeler bile, Sünnetle Kuran’ın ne kadar bir birleriyle bağdaşmayan bilgiler ihtiva ettiğini belirtmeye kafidir.
ben de Yahya Bin Said in bir sözünü söylemek isterim. "Toplum'da , Salih olarak gördüğümüz insanları Hadis de ve Sünnet de yalancı oldukları kadar hiç bir şeyde yalancı görmedik." sözü bir çok şeyi çok güzel bir şekilde açıklıyor selametle.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma