Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Bu arada verdiğim örnekle ilgili hiçbir şey söylemediğiniz gözümden kaçmadı. Evet, verdiğim örnekteki ailede mirası nasıl dağıtırdınız? (okun)
Hiçbir şey söylemedim. Çünkü savana’ya sorduğunuzu sandım; araya girmek istemedim. Ama şimdi bana sorduğunuz açık ve net.
*
Diyelim ki sizin tarif ettiğinize benzeyen bir aile var ve bunlar bir zamanlar tamamen fakirdi. Sonra “çocuk”larının çok özel bir yeteneği fark edildi. Mesela iyi bir dansçı diyelim. Bunun sayesinde büyük bir servet kazandılar. Bu servet sayesinde ana, baba, büyükanne, büyükbaba epey bir rahata kavuştular.
Bütün para veli olarak annenin üzerinde kayıtlı olsun. Yani para annenin parası oldu. Zaten annenin çocuk üzerindeki hakkı düşünülürse bunda yadırganacak bir şey de yok. Fakat anne öldü
ve bu arada çocuk da bir kaza geçirip felç oldu.
Senaryo bu ya büyükanne ve büyükbabakötü insanlar ve bu servetin bir kısmını annenin saflığıyla kendi ellerine geçirmişler (tamamen kanuni) ve çocukla da hiç ilgilenmiyorlar.
Kalan mirası çocuğa tamamen versen dahi onun ömrünün sonuna kadar ona yetmeyecek durumda.
Babanın da durumu iyi ve alıp başını gidiyor; başka bir kadınla evlenip ortadan kayboluyor. Bu durumda
(1)hâlâ “Kuran ayetlerine göre bölüşüm yaparım” mı dersiniz,
(2)yoksa birilerinin bunu araştırıp “miras tamamen çocuğun hakkıdır” hükmü çıkarmasını mı tercih edersiniz.
*
Öncelikle şunu söyliyeyim. Bu miras paylaşımına devlet el koyacaktır. Çünkü hile, kitabına uydurulmak suretiyle çocuğun hakkı yenmektedir.
“Vasiyet“ten söz etmiyorsunuz. Vasiyet yok, diyelim. Bu durumda ölenin yasal malvarlığı
(1)ya Allah’ın “vasiyeti“ne göre pay edilir, ki Nisa 34’te ailenin geçimini erkekler sağlıyor diye dile getirilen şarta bağlıdır –bima enfakû min emval ihim;
(2)ya da devletin çıkardığı yasalarla belirlenen paylaşım oranlarına göre.
Şimdilik bu kadar. Başka sorularınız olacak, biliyorum. Çünkü devletin yasalarının Kuran ayetlerine aykırı olduğu gibi bir önyargınız var. O önyargının gereğini yerine getireceksiniz. Ama önce benim yazdıklarımı en baştan alıp bi okuyun lütfen.
Söz konusu mirasın "Allah'ın vasiyet"ine göre pay edilmesi için bu devirdeki ekonomik sistem öyle olacak ki kadınlar çalışmaksızın evde oturmak ve onların ekmek parası ailedeki erkekler tarafından kazanılmak zorundadır.
Yok öyle bir zorunluk artık.
Uygulamadaki ekonomik sistemde, Yüce Allah'ın Nisa 32'deki hükmü gereğince, erkekler gibi kadınlar da çalışıp ailenin bütçesine katkıda bulunuyor:
...Erkeklere kendi kazandıklarında bir pay var; kadınlara kendi kazandıklarında bir pay var -li'r ricali nasibun mimma 'ktesebû ve li'n nisâi nasibun mimma 'ktebn.
O halde miras insanların yaptığı yasalara göre pay edilecektir. Benim anladığım, sayın okun, siz de bunu söylüyorsunuz ama iki ek iddiada bulunarak:
(1)Allah'ın miras ayetlerindeki hükümleri nesholmuştur yani yürürlükte değildir; (2)beşerî yasalar ilahî yasaların yerini alır.
Hayır! İlahî vasiyet önerisinin beşerî vasiyetten sonra işlerlik kazanmasını hükme bağlayan da, beşerî vasiyetin yokluğunda ilahî vasiyet önerisinin uygulanmasını şarta bağlayan da o Allah. Yani hüküm yine O'nun. Ayetler hâlâ yürürlükte.
Beşerî yasaların ilahî yasaların yerini alması ise mümkün değil çünkü din yasalarını yapmak Allah'ın tekelindedir (42:21); insanlar din yasası yapamaz ki yaptıkları yasalar Allah'ın yaptığı din yasalarının yerini alsın.
İnsanlar ancak ladini yani laik yasalar yapabilir.
Hiç merak etmeyin. Söz konusu çocuğun hakkını yiyen dedeyle nine aleyhinde devletin savcısı kamu davası açıp adaleti sağlayacaktır.
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
okun Yazdı:
Selam
Umuyorum ki bu başlıktaki son yazım olur.
Son kez anlatmayı deneyeceğim. 390 YTL miras olsun.
Kuran ayetinde geriye bıraktığından 6 da bir diyor.
Geriye bırakılan nedir? 390 YTL
Bunun 6’da biri nedir? 65 YTL
Sizin verdiğiniz pay nedir? 60 YTL
Yaptığınız işin ayete uygun olması için şu üç değerden birinin değişmesi gerekir:
Geriye kalan = 390
Bölüm = 6
Pay = 1
Artı ayete yeni bir şey katmamanız gerekir. Yani şu katmış olduğunuz 12/13 oranı ayetin neresinde var? Isıtılıp getiriliyormuş falan… Ben o ısıtıp getirenleri tanımam, bilmem. Allah’a karşı dürüst olmak zorundayız. Kuran’ı istediğimiz gibi konuşturamayız.
Benim yaptığım işlem kalanı 360’a düşürmekten ibaretti ki oranlar aynen uygulanabilsin. Çünkü diğerleri ayet ile sabit ama kalandan vergi alırsanız o düşer. Paylar ödenirken de devlet onu geri öder ve sorun kalmaz. Bu işlem de otomatiğe bağlanır, araya devlet falan karışmaz olur biter. Ancak gördük ki (RabbeKul arkadaş sağ olsun) bu sadece bir öneriymiş. Yani yaptığınızı illegal duruma düşürecek bir şey söz konusu değil. Evet, ayet “öneri” olduğu için ayete uygun olanı yapmış oldunuz ama eğer öneri değil de “emir” olsaydı yaptığınız asla ayete uygun olmayacaktı.
Bu arada verdiğim örnekle ilgili hiçbir şey söylemediğiniz gözümden kaçmadı. Evet, verdiğim örnekteki ailede mirası nasıl dağıtırdınız?
Selam okun
Miras neden 6 ya bölünsün?
Bakınız ayette ne diyor
Anne altıda bir ,baba altıda bir ,koca dörtte bir ,çocuk ikide bir alacak.
Esas olan verilen oranlardır.Ve miras bu oranlara göre eşit olarak bölüştürülmek zorundadır.Çünkü verilen emir böyle
Paydalar eşit değil.O halde ortada ortak paydada eşitlenmesi gereken hisseler var.Ortak paydada eşitlediğinizde paylarında oranı aynı eşitliğe paralel olarak artmakta.Neticede verilen oranlar korunmakta.
Mirastan pay alacak kişilerin sayısı 4.Dört kişininde elinde kendilerine ait hisseeri var.bu hisselerden biri 1\6 diye diğer 3 kişinin hissesinide 6 eşit parça üzerinden veremezsiniz.Yada hissedarlardan birinin payı dörtte bir diye mirası dörde bölüp tüm hissedarlara dağıtamazsınız.Çünkü emredilen oranlar var ve bu oranlara göre eşit dağılım yapmak zorundasınız.Her hissedarın payını ve hakkını gözeterek adil dağılım yapmak zorundasınız.
İşte bu dağılımı yapan matematik işlemi budur.
Bir bilinmiyenli denklemdir.Bilinmeyen ;hisseler oranında bütünün kaç eşit birime bölüneceğidir.denklemi çözdüğünüzde bilenmeyen=12\13 verir 390tl x12\13 ---> 390tl nın kaç eşit birime ayrılacağını ve bu birimin sayısal değerini verir.O halde bu değer üzerinden tüm hissedarların paylarını ellerindeki oranlar dahilinde dağıtırsınız.
Sizin hesabınızda; 390tl nın birer birimlik eşit parçacıklara bölünmüş olduğu varsayımı üzerinden gidip hissedarın hissesini buna göre hesaplıyorsunuz.
Oysaki verilen oranlar bize, hayır kalan miras birer birimlik eşit parçacıklara değil 12\13 lük eşit parçacıklara bölünecek diyor.
Bilemiyorum daha detaylı nasıl anlatırım.Keşke imkanım olsaydı burada sayı doğrusu çizip üzerinde gösterebilseydim.
Diğer örneğe gelince
Yetim hakkı yiyen karnına ateş doldurur buna rağmen yetimin ebebeyinleri onun hakkını yiyorsa Allah bunun hesabını onlara elbette sorar.
Benim Allahın koyduğu hüküm emir ve yasaklar konusunda izlediğim yolu sanırım sizde az çok biliyorsunuz.Sorgulayıp neden Allah böyle emetmişte , böyle böyle emretmemiş ,amacı neymiş sorularına cevap aramam.Bu gün dindeki bir yığın ilave haram, helal ,mekruh ,sevap ,müstahp ın var oluş nedeni sorgulayıcı zihniyetin bulmuş olduğu cevaplara göre şarta bağlı imanlarıdır.Aslolan şart koşmaksızın okuduk iman ettik secde ettik demek değilmidir?
Ben miras sistemindeki dağılımı olduğu gibi kabul edip adil buluyorum.Eğer vasiyet yazmadan ölürsem bu ayete göre dağılımın yapılmasını isterim.Ayetlerde öngörülen dağılımların nesh edilmiş olduğunuda düşünmüyorum.Bu ayetler laf olsun diye inmiş değil,mümin kimse buna uysun diye inmiş.
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Ölmek üzere olan yaşlı baba,
üç oğlunu çağırarak yatağının başına,
vasiyette bulunur:
“Ben ölünce, birbirinize düşmeyin, size develerimi bölüştüreyim.
17 deve var ahırda.
yarısı büyük oğlana,
üçte birini ortanca alsın,
dokuzda biri küçüğünüze kalsın.”
Bir süre sonra hak vaki olunca,
babalarının vasiyeti uyarınca
miras paylaşılacak ya.
Gelirler bir araya
Bir türlü işin içinden çıkamazlar ama
17 deve var doğru da
bölünmüyor ne yarıya, ne üçe, ne dokuza,
derlerki aralarında
“Bu işin üstesinden ancak yaşlı bilge gelir!”
bir soralım bu derdimize çare nedir.
bu iş biraz karışık der bilge,
-"yeniden hesap yapın, size verdim benim deveyide"
Bak Allahın işine, onsekiz oldu deve durduk yerde
hesapta düzlenince pek keyifli olur bölüşmede
Önce bölünür miras 2` ye, büyük oğul a düşer 9 deve
Sonra 3`e bölerler, ortanca oğulda 6 deveyi çeker evine
mirası 9`a böldüklerinde küçük oğula kalır iki deve de.
Aaaa, bütün develeri paylaştıktan sonra ortada fazladan bir deve,
Oğullar yaşlı bilgeye başvururlar yine
gülerek bilge; ”İyi öyleyse!”
“işiniz görüldüğüne göre,
geri alayım bari devemide”
Ben miras sistemindeki dağılımı olduğu gibi kabul edip adil buluyorum. Eğer vasiyet yazmadan ölürsem bu ayete göre dağılımın yapılmasını dilerim. (savana)
Merhaba savana. Dağılımın Nisa 12’ye göre mi yapılmasını istersiniz, Nisa 176’ya göre mi?
Nisa 12:
Bir adamın ya da kadının mirasçıları yalnızca bir erkek ya da kız kardeş ise bunların her biri bırakılanın altıda birini alır.
Nisa 176:
kardeşler kadınlı erkekli iseler bir erkek iki kadının payını alır.
Bu iki miras ayetine göre dağılımın nasıl yapılacağını biliyor musunuz? İsra 36'da "Bilmediğin şeyin ardına düşme; kulak, göz ve kalp sorumludur!" diyen Allah’a itaaten araştırmak gerekmiyor mu?
Nisa 11’de bir erkek evlada iki kız evladın payı denmiş olmasına da itiraz var. Hem de "Miras ayetleri artık geçerli değil," diyen okun kardeşimiz tarafından değil yalnızca; din yasalarının yaşamın her alanında geçerli olmasını isteyenler tarafından. Örneğin Sami Hocaoğlu.
Katılma Tarihi: 16 haziran 2006 Gönderilenler: 751
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam, sayın akçay
ya formu okuyanlar mushafı da okuyorlarmı diye kontrol ediyorsunuz
ya da
savana nın akrabalarını merak ediyorsunuz
hangisi?
birde ikide bir önümüze getirilen
çağ değişikliği kabak tadı verdi
ademden bu güne değişen bişi yok
hatta uydurmalar bile aynı
yeni bişisi yok aslında
sadece küfrün literatürü kapsamlı
evet bölüşümde ayetler esas alınmalı
ukalalık saymassanız
bence ekonomik geriliğin sebeblerden bazıları
iç edilebilindiğine inanılan mirasçının hakları
Siz bari yapmayın, sevgili iman. Nolur beynimin arkasını okumayın. Muhataplarım mushafı okumuş mu okumamış mı denetlemek aklımın ucundan bile geçmez.
Savana "Ben mirasımın bu ayete göre dağılımını isterim," dediği için sorumu ona yönelttim. Yoksa miras bırakmak durumunda olan herkese seslendim ve sorumun konusu bellidir. Aslında bir açış sorusudur. O konuyu da işledikten sonra yazmaya son vereceğim. Allah isterse.
Kur'an daki miras konuları, o dönemde hiç olmayan kadın haklarına dönük bir trendin başlangıcıdır. Yüce Allah insanlığa sıfırı bir yapmayı öneriyor. (Ayet böyle başlar-Nisa-11) İnsanoğluna düşense, bu trendi görüp biri iki yapmaktır. Bu konuyu salt uygulama amaçlı muamelat konusu yapan ve hala kadına yarım miras hakkı vermeyi savunan bence büyük yanılgıya düşer. Kaldı ki insanlığın insan/kadın hakları konusunda Allah'ın hoşnut edecek bir pozitif gelişimi sözkonusudur. Miras eşit hale getirilmiştir. Bu Ayeti bir emir olarak ya da salt anlamıyla muamelat konusu yapmak pozitif trendi geri çevirmektir.
Selam ile.
__________________ "Bizde ruhbanlık yoktur, hepimiz eşitiz ve dinimizin kurallarını eşit olarak öğrenmeye mecburuz" (Atatürk"ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s. 90)
Devam etmeyecektim ama öyle bir yazmışsın ki senin yazını okuyan beni geri zekâlı zanneder. Sadece 1/6 = 2/12 = 3/18… eklemeyi gerek görmedim diye sen de beni buradan yakalamış ve yaptığın işlemin payda eşitlemek gibi masum bir işlem olduğunu göstermeye çalışmışsın. Evet, 1/6 = 2/12 ama 1/6 = 2/13 değil. Ve sen ister 1 birimi 12/13’e indir, istersen benim yaptığım gibi ana paradan eksiltme yap, ilk baştaki ana paranın 2/13’ünü vermiş olacaksın. Yine dediğim gibi bunu yapabilirsin çünkü ayetteki amaç gerçekleşmiş oluyor. Ama benim yaptığım paranın eksilmesine bir bahane bulmaktı, sen ise hiçbir bahane bulmaya gerek görmüyorsun ve yine dediğim gibi katı emir saymazsan yapabilirsin.
Sanırım kendi aileni örnek verdin. Eğer durum buysa sana önerim sakın kızının matematik ödevlerine yardım etme. Hayır, yanlış anlama. Zeki bir kadınsın ve eminim matematiğin de iyidir. Ben sadece zavallı öğretmeni düşünüyorum. Çünkü kızın senden sadece matematik öğrenmeyecek, aynı zamanda düşük not alındığı zaman öğretmen hatalı olduğuna nasıl ikna edilir, eğer ikna olmazsa aynı şeyleri farklı şekillerde tekrar ederek kafasını duvarlara vurması nasıl sağlanır gibi şeyler de öğrenecek.
Ve bu arada “imakınınız” olmadığına sevindim çünkü söylediğiniz her cümleyi istisnasız anladım. O zamana kadar epey bir ya sabır çekmiştim zaten.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma