selamlar,
sorularınıza cevaplar verelim...
Kuran'in korunmasina dair sahsi goruslerinizi tafsilatli bir sekilde yazarmisiniz. Kuran'in ilk yaziya gecisindeki halin aynen gunumuzdeki sekliyle olup olmadigina dair dusuncelerinizi de bilmek istiyorum.
1-Noktalar ve harekeler ilk Kuran yaziminda kullanildi mi?
hayır kullanılmadı.. ama hafızların zihninde kayıtlıydı kur'an.... nesilden nesile böylece geldi... okunuş biçimleri her dönemde çok iyi biliniyordu... kur'an da, hadislerde olduğu gibi kuran hafızı raviler aracılığı ile geldi... dikkatinizi bir kez daha çekerim... yani; aynı zincir burada da var.. "kurra" yazıp tıklayın binlerce bilgiye ulaşırsınız... ya da araştırdığınızda görürsünüz... insan unsurunu göz ardı ederek ne kur'anı ne de sahih sünneti anlayabilirsiniz.... bir başka ifadeyle kur'anı da nakleden ravidir... sahih sünneti de nakleden ravidir... bu gerçeği çok iyi anlamak gerekmektedir...
2-Eger kullanildi ise mevcut Kuranlardaki okuyus farkliliklarini nasil izah ediyorsunuz ve siz hangi okuyusu korunmus olarak kabul ediyorsunuz?
çeşit çeşit kıraatler vardır... çoğunluk tarafından "hafs kıraati"nin tercih edildiği bilinmektedir... teferruata takılıp esas olan özü kaçırmayalım... bütün okuyuşlar bir zenginliktir... tıpkı mezheplerin yaptığı farklı din yorumlarının zenginlik ve bir kolaylık oduğu gibi....
3-Allah'in Kuran'i korumasina dair ifadelerinin vahyolunustan sonraya has olduguna dair Kuran'i delilleriniz nedir.
harika bir soru....
delilimiz bizzat o ayetin kendisidir... bakınız Arapça bilmek ne kadar önemlidir şimdi anlayacaksınız...
inna nahnu nezzelna'z-zikra ve inna lehu le-hafizun..
bu ayetteki "le-hafızun" a dikkatleri çekiyorum... "le" edatı Arapçada ismi failin başında kullanıldığı zaman kesinlik ifade eder...
en önemli noktaya geliyorum.... ismi fail ise, yapılan işteki sürekliliği ifade eder... yani ila-nihaye bu koruma devam edecek anlamına gelir.....
bu ayette. "muhakkak ki bu zikri (kur an'ı) biz indirdik ve mutlaka onu korumaya devam etmekteyiz.. (ve kıyamete kadar da kur an ı koruyacağız) anlamı vardır...
Arapça'nın inceliklerine vakıf olmadan kur an ı anlamaya çalışmak insanı yanlışa düşürebilir... dolayısıyla kur'an ve sahih sünnet hakkında konuşacakların en az KPDS Arapça'dan C veya B seviyesinde puan almaları uygun olacaktır... bilmeden konuşmak doğru değildir...yanlışa düşürür...
Yani en az 70 ya da 80 puan almadan kur'an'ı anlamaya çalışmak uygun değildir... meallere bakmak da yeterli değildir...
Bu itibarla kur'anla ilgili konuşacakların veya sorgulama yapacakların veyahut ortaya bir takım fikirler atacakların önce Arapça öğrenmekle işe başlamalarını tavsiye etmemi nasıl karşılardınız???
işte gördük nasıl yanlışa düşüldüğünü... daha ne söyleyeceksiniz ki???? misal ortada... önce iyi bir arapça bilgisi şart.. yoksa olmuyor işte... olamıyor.... bu da yapılanlardan açıkça görülüyor...
5- Kuran'in gecirdigi surecleri arastirip ogrenerek ve bunlari kavrayarak iman etmenin sizce ezbere bir inanistan farki varmi?
elbette araştırmak lazım ama.... araştırma konusu ile ilgili bir takım temelleri iyice attıktan sonra bunu yapmak uygun olacaktır diye düşünmekteyiz..
6-Bahsettiklerimin dogru olmasi Kuran'in hak olduguna golge dusurur mu? Eger bunlar dogruysa Kuran'a olan inancinizda bir degisiklik olur mu?
kur an haktır... değişmemiştir... tahrifte söz konusu değildir...
Muhabbetlerimle...
selam ve dua ile...
|