Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Gönderen: 19 mayis 2009 Saat 14:30 | Kayıtlı IP

selam ile...

ben de naçizane ES-SALAT ( namaz ) vakitleri ile ilgili yaptığım çalışmaları ve anladıklarımı paylaşmak isterim.

SALY, SALV, SALAT, SALAVAT, ES-SALAT kavramları diğer arkadaşlar tarafından yeterince açıklanmış.

"İkames salat ve atüz zekat" cümlesinin Kuran'ın çok kullandığı ŞİAR CÜMLELERİNDEN olduğunu düşünüyorum. Tıpkı " İnnelizine amenu ve amilus salihati" cümlesi gibi. zaten bu iki cümlenin birbirini açıklaması da Bakara 277 de verilmiş.

" İman edenler ve güzellikleri/doğrulukları işleyenler YANİ vahyi/dini/hükümlerini/nusuklarını hayatlarında yaşayanlar ve arınmayı gerçekleştirenler.."

İman etmek, salihat işlemek, salat etmek, mali ve manevi kirliliklerden arınmak bir çok sure ve ayette geniş geniş anlatılmıştır. tüm bu anlamları ihtiva eden iki kalıp cümle ile sabitlenmişler ve Kuran da gerekli yerlerde tekrar uzun açıklamalara gerek kalmadan o mana anlaşılsın diye şiar cümle şeklinde kullanılmışlardır.

NAMAZ VAKİTLERİ

nisa suresinin 103. ayetinde belirtilen YAZILMIŞ VAKİTLERİN, hud 114, isra 78 ve 79. ayetlerinde açıklandığını düşünüyorum.

( benzeri konularda en az iki ayette farklı kavram ve cümlelerle açıklama yapmak Kuran ın usulündendir diye düşünüyorum, bunun çok öreneği var )

benim anlayışıma göre bu ayetler şu şekilde :

HUD 114 : " namazı kıl, gündüzün iki tarafında YANİ geceden ona yakında..."

İSRA 78 : " namazı kıl, güneşin sarkmasından karanlığın basmasına kadar ve Fecirle beraber, işte o bilinen fecirle beraber "

benim anladığım, gecenin kapkaranlık basması anı ile fecir başlayana kadar ki bölümde namaz emredilmemiş ( zaten o bölüm için peygambere yapılacak istisna hemen bir sonraki isra 79'da çok net verilmiş. )

İsra 79 : " ve geceden, SANA AİT BİR İLAVE OLARAK onun için kalk..."

namaz için öğlenden sonradan başlayan ve karanlık basana kadar ki bölümle fecir vakti işaretlenmiş. ayrıca hud 114 de bu alanların net tarifi de verilmiş. zaten klasik mezheplerde CEM meselesinin bir türlü anlaşılamamış olmasını da buna bağlıyorum. aslında ayetleri bu şekilde anlayınca Hz. Peygamberin uygulmasını çok net şekilde görüyorum ve cem denilen şeyin zaten olmadığını insanların illa 5 takıntısından dolayı bunu dizayn ettiklerini düşünüyorum.

sonuç olarak ben bu ayelerden anladığım şekilde öğlenden sonra, akşam vakti ve fecir vaktinde namazı kılıyorum.

Namazın, salat etmiş yönelmiş ve teslim olmuşlar için Rabbimin büyük bir ikramı olduğunu düşünüyorum. Psikoloji bilimi ile ilgilenenler bunun ne demek olduğunu daha iyi anlayacaklardır.

EL-ALİM olan yalnızca Allah'tır. doğru isek ayaklarımızı sabit kılsın yanılıyor isek doğruya iletsin.

selam ile..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Amel defterinin buradaki gibi düzeltilemeyeceği o çetin günün azabından, alemlerin Rabbi olan Allah'a sığınırım.

Alim olan Allah EN doğrusunu bilir.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

REKAT SAYISI

Nisâ 103: Kendinizi güvende hissedince namazı kılın -Fe izatma’nentum fe akıymu’s salâh…  Artık o, tam namazdır ve 2 rekattır çünkü kısaltılmışı 1 rekat olan namazın tamamı 2 rekattır. Peki, 3 olamaz mı? Hadi bir şaka daha: (hsan akçay)

Selam

Hasan bey 1 rekat 2den 999 hatta sonsuza kadar olan tüm sayıların kısaltılmışıdır.

Namazı yarıya indirin ifadesi geçmiyor kısaltın ifadesi var orada.Sizin yaptığınız dayatmadan başka bişey değil.Anket yapalım 999 kişiye soralım 998i benim söyledğimi söyler .

NEyse bunları boşverelim.Bana kurandan bir ayet getirin ki o ayette rekat tanımı olsun.Kıyamlı, rukulu ,secdeli  rekat tanımını kurandan veremezsiniz.Rekat tanımı ve sayısı gelenekte var.Gelenekte var olan kavramı alıp kurandaki ayeti buna yormak kuran dışıdır.Nisa 102 korku halinde temkinli nasıl salat edilir'i anlatan ayettir.Ancak bu anlatım göz ardı edilip kuranda rekat sayısı arayanlar için namazın rekat sayısını belirleyen ayet gibi lanse edilmektedir.

Akıl var izan var.Salat rekat sayılarıyla farz olan bir ibadet ise kuranda neden hiç bir ayette tam ikame edilen salatın rekat sayısından bahsedilmez ,bunu bırakın rekat kavramından hiç bahsedilmez?

Bahsedilmez çünkü öyle bişey yok.

Örnek olarak verdiğiniz ayetin sonun dikkatli olarak okuyunuz bakın orda ne diyor salat müminler üzerine vakitleriyle farz kılındı diyor.Rekat sayısıyla, rekatlarıyla veya uzunluğu kısalığıyla değil.Vakitleriyle farz olan bir ibadetin kısaltması uzunluğunda değil vakit sayısında azaltma ile olur.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba Savana Hanım.

Hasan bey 1 rekat 2den 999 hatta sonsuza kadar olan tüm sayıların kısaltılmışıdır.

Savaş ortamındaki o uygulama salâttan eksiltilmiş bir bölüm olup "1 kıyam + (1 rüku) + 1 secde"den oluşuyor. OLUŞUYOR çünkü uygulama bu. Sana göre ya da bana göre keyfiliğine açık değil.

"1 bölümlük o uygulama 2'den sonsuza kadar tüm sayıların kısaltılmışıdır" iddianıza gelince, kendinize kısaltılmışı 1 bölüm olan uygulamanın tamamı ile kısaltılmışı 2 bölüm olan olan uygulamanın tamamı arasındaki farkı sorun. Farkı gördüğünüz an "Kısaltılmışı 1 rekat olan salâtın tamamı 2 rekattır," diyeceksiniz. 

Sizin yaptığınız dayatmadan başka bişey değil. Anket yapalım 999 kişiye soralım 998i benim söyledğimi söyler.

Ne bu şiddet bu celal, Savana Hanım? Ben neyin doğru olduğuna inanıyorsam onu söylüyorum yani görüşümü açıklıyorum. Görüş açıklamak ne zamandan beri dayatma sayılır oldu? Ankete gelince, hiç durmayın. Yapın anketinizi. Korkup doğru bildiğimden cayacak mıyım görün. Lütfen.

NEyse bunları boşverelim. Bana kurandan bir ayet getirin ki o ayette rekat tanımı olsun.

Ayet adı verdim: Nisâ 102. Orada KIYAM ve SECDE geçiyor. Açıklamaya çalıştım. Kıyam insanın hükümdarının önünde el pençe ayakta durmasıdır; tarih boyunca yapılmıştır. Secde insanın hükümdarının önünde yere kapanmasıdır; tarih boyunca yapılmıştır. Buna "Teslim oluyorum!" anlamında ellerin kaldırılıp "Sen büyüksün!" denmesini ekleyin, ki o da teslim olurken hep yapıla gelmiştir ve "Kevser sûresi"nde geçiyor: Rabbin için salât et ve ellerini kaldır -Fe salli li rabbike VE'NHAR.  Salat bir teslimiyet anıdır. Amerika'yı yeniden bulmanın lüzumu yok.

Bu uygulama tarafınızdan  ister REKAT adını alsın ister BÖLÜM ister başka bir ad, salâtın tamamı değil yalnızca bir bölümüdür çünkü savaş ortamında salâtın kısaltılarak yapılan uygulamasıdır.

Namazı yarıya indirin ifadesi geçmiyor kısaltın ifadesi var orada.  

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba Hasan Akçay Kardeşim!

Gönlüm ister ki, sizinle bu konuyu yüz yüze günler boyu müzakere edeyim. Acaba nasip olur mu!

Ben konuya yeniden kapsamlı şekilde müdahil olmayacağım inşaallah. Ancak sizin işiniz gerçekten çok zor. Şu iki rekat dediğiniz namazı Kuran'da bir araya getirmek için ne zahmetler çektiğinizi görüyorum da. 1. Özel Hareket dediğiniz İftitah Tekbirini dahi bir ayet hatta bir surede bile bir arada bulamıyorsunuz. Bu başlama tekbirini Kuran'da yer itibariyle hayli uzak düşmüş üç ayrı surede bulup anca bir araya toplaya bildiniz: Kevser (15/108. Sure): "Ellerini boğazına kaldır!" ( Kaldı ki nahr'ın "elleri kaldırmak" gibi bir anlamı da yok. Bu anlamı Süleyman Ateş uyduruyor yada kendinden önce uydurmuş olanlardan naklediyor.) + Kehf (50/17. Sure): Fe kebbirhu + Bakara (87/2. Sure): Eslemtu.

Not: İsterseniz "nahr'ın anlamlarını ve "Fe salli lirabbike ve inhar!" cümlesi için tecih ettiğim manayı yazayım!

Allah size kolaylık versin!

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba Abdurrahman kardeşim. Siz "şekilsel salât"ın uydurma olduğunu söyleyip "salâttan sürenin kısaltılması kastediliyor"dan tamamen farklı bir iddia öne sürüyorsunuz. Onun için sizinle tartışmaya girmek istemem; yoksa konunun dağılmasına katkıda bulunurum.  Lütfen izin verin.

Önerim: "Namazın Kuran'daki karşılığı salât" diye başlayan makalemi lütfen okuyun. Orda yeterli kanıt var.

Ama makalemi foruma asmamın asıl nedeni sizin dikkatinizi çekmekti. Siz Arapçayı iyi biliyorsunuz ve benim gibi dobra birisiniz. Yararlanmak istedim. Örneğin SALÂTİ'L VUSTA sıfat tamlaması mıdır sahiden? Neyse. Başka bir zaman, Allah isterse.

Sevgi ile. 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

hasakcay Yazdı: Örneğin SALÂTİ'L VUSTA sıfat tamlaması mıdır sahiden? Neyse. Başka bir zaman, Allah isterse.

Sıfat tamlamasından başka ne olabilir ki?

( VE E(L)S-SALÂT EL-VUSTÂ) Te'nîs-ul-evset ve vesetu kulli şeyin xayruhu ve e'deluhu. Ve qîle: El-vustâ bi ma'ne-l-fudlâ min qavlihim Li-l-efdali evsat: El-salét el-vustâ, "evsat"ın dşilisidir ve her şeyin vesatı en iyisi ve en dengeli olanıdır. Denildi ki: El-vustâ yani üstünlük, (Veya) fazlalık anlamınadır.

Muhabbetle.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Hasan Akçay Kardeşim! 

İzniniz olursa makalenizin bazı bölümlerine sıra ile eleştiriler getirmek istiyorum.  

Muhabbetle.