Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Kadınların saçı var da erkeklerin yok mu? Hattâ bazı erkeklerin öyle saçları olur ki arkadan baksan kadın sanırsın.
Kadınların vücudu var da erkeklerin yok mu?
Kadınlar da erkeklere bakıp “ay ne yakışıklı erkeeek” deyip iç geçirmezler mi?
Bu durumlarda erkeklerin de kadınlardan korunması ve bunun için de örtünmesi gerekmez mi?
Kadınların avret mahallini avuç içleri ile yüz dışında kalan bütün vücudu, erkeklerin avret mahallini diz kapağı ile göbeği arası diye tanıtan düşünce sistemi kadınların da gözleri olduğunu, onların da erkeklere rahatsız edici gözlerle bakabileceğini düşünmüyor mu? Yani mesela erkeğin avret mahalli dışındaki yerler kadınları cezbetmez mi?
Otobüse 50-55 yaşlarında bir çift binmiş. Yaşlı kadın tabii yüzü dışında her tarafı kapalı. Kocası ise gayet rahat, kısa kollu gömlek ve pantolon. Gençlerden biri adama demiş ki, ya amca niye sen rahatsın da eşini bu kadar kapattın?. Adam da anlatmış: Bak evladım sana bir mektup gelse onu senden başka kimsenin açmasını okumasını ister misin? Genç tabi istemem demiş. Adam da, işte kadın da öyledir, erkeğin özelidir, açılmaması gerekir demiş.
Bak bak bak!!! Yahu niye tersi olmuyor. Veya en azından eşit olmuyor? Erkek de kadın için niye mektup olmasın? El aleme şapur şupur bize yarabbi şükür hesabı :)
Yanlış anlaşılmasın, elbette kimseye açıl saçıl dediğimiz yok. Ancak şahsen, başörtüsü Allahın emri değildir diyenlerin tarafındayım. Ne açık olana iyi/kötü deriz, ne kapalı olana. Yeter ki herkes takva elbisesini giyip dolaşsın. Ha tabi bunu söylemek kolay gelir ama hayata geçirmek kolay değil. Fakat kısaca, bize köre kadınlı erkekli herkesin bir takva eğitiminden geçmesi gerekir. Vesselam…
M İkbal kardeşim, bu sizin hanifdostlar'a astığınız ikinci iletiniz. Hoş geldiniz. "Tesettür"ü özgürce müzakere edebilirsiniz burada. Ben sırf "Tesettür Allah'ın değil şunun bunun emridir!" dediğim için bir çok forumdan atılıp yasaklanmış biriyim. Onun için bu nimetin değerini bilirim.
Y N Öztürk'ten söz ediyorsunuz. Tesettür bidatına itiraz edebilmek cesaret ister. O zat bunun canlı tanığıdır.
Zekeriya Beyaz 1999'da İSLAM VE GİYİM KUŞAM adlı kitabını yayınlayıp gerçeği cesurca açıklayıncaya kadar Y N Öztürk tesettürün uydurma olduğunu söyleyemedi.
O sırada STAR gazetesinde yazıyordu. "İslam ve giyim kuşam"dan o kadar etkilendi ki 5-6 köşe yazısını kitabı özetleyip tanıtmaya ayırdı. Sonra 2000'de İSLAM NASIL YOZLAŞTIRILDI adlı eserini yayınladı ve "İslamda giyim kuşam"dan aldığı cesaretle belirtti ki
Nur 31'deki emirden başın-saçların kapatılmasına ilişkin bir emrin çıkarılmasızorlama ile bilemümkün olmaz. Sünnetten de buna güvenilir bir kanıt yoktur (S 360).
Oysa daha üç yıl gibi kısa bir zaman önce yayınladığı KURAN'DAKİ İSLAM adlı kitabında aynı emre dair şunu öne sürüyordu:
Buradan çıkacak ilk buyruk göğsün kapatılmasıdır. Başın örtülmesi de dolaylı olarak çıkarılabilir (S 614)
Tesettür denen zulüm minaresine uydurulan kılıftır bu. İğrenç, İslam adına üzücü, insanlık adına utanç verici bir sahtekarlıktır. İtiraz etmek cesaret ister. O cesareti Y N Bey de gösteremedi. Ta ki Zekeriya Beyaz ölümü göze alıp gerçeği yazıncaya kadar. Beyaz Hoca sırf "Başörtüsü ve tesettür manası çıkarabilmek için bir çok ayetin anlamını değiştiriyorlar veya araya eklemeler yapıyorlar" dediği için üç yerinden bıçaklandı; ölümden döndü; sonra saygınlık açısından linç edildi. Kitabı okunmasın diye.
Allah'ın Kuran'daki sözlerini çarpıtacak kadar gözleri dönmüş "tesettür uleması"na karşı çıkmak evet cesaret ister.
Pek çok konuda sözünü dudaktan esirgemeyen Abdurrahman Özlük, savana gibi kardeşlerimize bakın; sıra Nur 31'e gelince ne yapıp edip tesettür pisliğini bulaştırıveriyorlar Allah'ın ayetine. Yok oysa, yok. O ayette kadının takıları var; vücudu yok.
O ayeti bahane ederek "adım adım zina"ya önlem gerekçesiyle kadının şurasını burasını kapatırsanız ayette anılan yabancı erkeklere caiz ilan ediverirsiniz onu. İslama ihanettir bu; ahlaksız bir icazettir. İnanan hiç bir kadın uymaz o ahlaksız icazete; uymuyorlar. İyi de diyorlar.
Sonuçta inanç esasları arasında olduğu açıkça belli olmayan bir metrelik bez parçasını dinin sembolü haline sokmak, aslında, inanıldığı söylenen dine yani İslama ihanettir (Prof Ethem Fığlalı).
kuran'daki kelimelerin anlamlarınn yerlerinin değiştirildiğini ve aslında konu ayetteki örtünmenin saçlarınızı örtün (başörtüsü takın) şeklinde olmadığını belirten yazılarınızı, bu konudaki EMEĞİNİZİ takdirle karşılıyorum.
ANCAK, bu ayeti birilerinin etkisinde kalarak veya tamamen KENDİ yükledikleri anlam ile veya peygamberimizin eşlerinin de böyle tesettüre girdiini düşünüp, onları KENDİLERİNCE SAMİMİ bir şekilde ÖRNE alıp, BAŞÖRTÜSÜ, ÇARŞAF giyen kardeşlerimize, kadınlarımıza UZANAN ZALİM ELLERE KARŞI EN UFAK BİR CÜMLEDE BULUNMAYACAKMISINIZ?
Sİzİ buradan AÇIK bir şekilde DAVET EDİYORUM, haydi siz de tekrar edin:
"Allah adına hüküm verenleri ve Kendilerince samimi bir şekilde Allah'ın ayetlerini ANLADIKLARI şekilde, sembol haline getirmeden, SADECE kendi anlayışları ile örtünen kardeşlerimize EL ve DİL UZATANLARI Allah ISLAH etsin, ISLAH olmazlarsa Allah'ın laneti onların üzerine olsun!"
Bunu da söylermisiniz? Madalyonun HEP TEK TARAFI OLMAZ.
Bu ğlkede o veya, bu sebep ile, o veya bu kişinin etkisi ile, o veya bu AYET YORUMUNA göre SAMİMİ BİR ŞEKİLDE ÖRTÜNEN KADINLAR VAR. ve BU KADINLARI toplumdan, SOSYAL HAYATTAN AFAROZ EDENLER, ETMEYE ÇALIŞANLAR VAR. HAYDİ bir İKİ CÜMLE DE ONLARA EDİN, SAMİMİ olduğunuzu göreyim...
M İkbal kardeşim, bu sizin hanifdostlar'a astığınız ikinci iletiniz. Hoş geldiniz. "Tesettür"ü özgürce müzakere edebilirsiniz burada. Ben sırf "Tesettür Allah'ın değil şunun bunun emridir!" dediğim için bir çok forumdan atılıp yasaklanmış biriyim. Onun için bu nimetin değerini bilirim.
Y N Öztürk'ten söz ediyorsunuz. Tesettür bidatına itiraz edebilmek cesaret ister. O zat bunun canlı tanığıdır.
Zekeriya Beyaz 1999'da İSLAM VE GİYİM KUŞAM adlı kitabını yayınlayıp gerçeği cesurca açıklayıncaya kadar Y N Öztürk tesettürün uydurma olduğunu söyleyemedi.
O sırada STAR gazetesinde yazıyordu. "İslam ve giyim kuşam"dan o kadar etkilendi ki 5-6 köşe yazısını kitabı özetleyip tanıtmaya ayırdı. Sonra 2000'de İSLAM NASIL YOZLAŞTIRILDI adlı eserini yayınladı ve "İslamda giyim kuşam"dan aldığı cesaretle belirtti ki
Nur 31'deki emirden başın-saçların kapatılmasına ilişkin bir emrin çıkarılmasızorlama ile bilemümkün olmaz. Sünnetten de buna güvenilir bir kanıt yoktur (S 360).
Oysa daha üç yıl gibi kısa bir zaman önce yayınladığı KURAN'DAKİ İSLAM adlı kitabında aynı emre dair şunu öne sürüyordu:
Buradan çıkacak ilk buyruk göğsün kapatılmasıdır. Başın örtülmesi de dolaylı olarak çıkarılabilir (S 614)
Tesettür denen zulüm minaresine uydurulan kılıftır bu. İğrenç, İslam adına üzücü, insanlık adına utanç verici bir sahtekarlıktır. İtiraz etmek cesaret ister. O cesareti Y N Bey de gösteremedi. Ta ki Zekeriya Beyaz ölümü göze alıp gerçeği yazıncaya kadar.
Beyaz Hoca, "Başörtüsü ve tesettür manası çıkarabilmek için bir çok ayetin anlamını değiştiriyorlar veya araya eklemeler yapıyorlar" dediği için, üç yerinden bıçaklandı; ölümden döndü. Sonra itibarını linç ettiler. Kitabı okunmasın diye.
Allah'ın Kuran'daki sözlerini çarpıtacak kadar gözleri dönmüş "tesettür uleması"na karşı çıkmak evet cesaret ister.
Pek çok konuda sözünü dudaktan esirgemeyen Abdurrahman Özlük, savana gibi kardeşlerimize bakın. Sıra Nur 31'e gelince ne yapıp edip tesettür pisliğini bulaştırıveriyorlar Allah'ın ayetine. Oysa o ayette geçen "ziynetler"den kasır takılardır; vücut değil.
"Ziynetler"i anlamca çarpıtıp "İnanan kadın, göğüs çatalı misillu ziynetlerini kimseye açmayacak İLLA ama ayette anılan erkeklere açabilir!" demek ahlaksız bir icazettir. İslama ihanettir. İnanan hiç bir kadın uymaz o ahlaksız icazete; uymuyorlar. İyi de diyorlar.
Sonuçta inanç esasları arasında olduğu açıkça belli olmayan bir metrelik bez parçasını dinin sembolü haline sokmak, aslında, inanıldığı söylenen dine yani İslama ihanettir (Prof Ethem Fığlalı).
Devam edeceğim, Allah isterse.
kadınlarımıza UZANAN ZALİM ELLERE KARŞI EN UFAK BİR CÜMLEDE BULUNMAYACAKMISINIZ? Sİzİ buradan AÇIK bir şekilde DAVET EDİYORUM, haydi siz de tekrar edin (Hayrullah)
Hayrullah kardeşim, o canım mümine kardeşlerim hakkındaki düşüncemi yazımda belirtmiştim. Görmemişsin. Şimdi gör diye mavi ile vurguladım. Tamam?
Güzel kardeşim, insanlara kara çalıp "Hadi öyle olmadığını kanıtla!" demek zulümdür.
Bir zamanlar "Sen komünistsin; hadi olmadığını kanıtla!" derlerdi. Sen de bana onun benzerini yapıyorsun. "Sen tesettürlü kadınlara düşmansın; hadi olmadığını kanıtla!" Bu McCarthyciliğin sonu gelmiyor ki. Niye aldırayım, niye cevap vereyim?
O arada asıl konu arkaya atılıyor. Aşkolsun sana Hayrullah.
O kardeşlerimizin cuma ibadetine engel olunuyor. Bundan amansız küfür olur mu? Sen buna dair tek kelime ettin mi?
İnanan kadınların cuma ibadetine engel olduğun ya da engel olunmasına ses çıkarmadığın sürece başörtüsüne özgürlüğü "samimiyet"le istediğine beni inandıramazsın.
Hasan Akçay "takılar takıntı"sına kafayı takmış! Takılara Allah, ne diye kafayı taksın? Görünmeyecek, gösterilmeyecek, örtülecek, gizlenecek takıları ne etsin inanmış kadın, kimden ve niye gizlesin? Allah taksa taksa "bu takıları infak edin"e takardı kafayı. İnanan kadınlar da bunları gizlediği örtüsünün altından alır infak ederdi! Bu denli anlamsız takıları/takıntıları Allah'a/Kuran'a ihale etmek kuruntudan öte bir şey değildir. Kuran'da kimsenin göremediği çok önemli bir hazineyi bulmuş gibi ikide bir tekrarlayıp dururken, bu anlayışa karşı duranları da "tesettür pisliğini bulaştırıveriyorlar Allah'ın ayetine" deyu, aşağılacı, hakaretvari söylemleri de beraber tekrar ede durmak bir saplantıdır, başka bir şey değil. "tesettür pisliği..." değerlendirmesi ne kadar çirkin! Sanki Allah tesettürü yermiş! Hayret, hayret ki hayret!
kadınlar cumaya gelsin mi, ile ilgili bir yazı yazmıştım, sizin notunuz altına.okuyanlar şahittir. Silmediğim notlar arasında ise, hala duruyordur.
Özetle orada demiştim ki, adına yasak demeyin. ancak sosyal bir zorunluluk olarak, cuma toplantılarına kadınlar geldiği zaman, ÇOCUKLARA, BEBELERE kim bakacak? Nİneler, bakıcılar derseniz, onlara ENGEL OLMUŞ OLMAZ MISINIZ bu cuma toplantıları için? Hayır, kadın, erkek, çoluk çocuk, cümbüt cemaat derseniz, bu NE TÜR BİR TOPLANTIYA DÖNER, bunun adı toplantıdan çok BAYRAM olur.
Dolayısı ile bir şey isterken madalyonun HEP İKİ YÜZÜ olduğunu unutmamak gerek.
Ben niyet okuyuculuğu falan yapmıyorum abi. Sadece diyorum ki, SAMİMİ olarak örtünen BİR SÜRÜ kadınımız var. ve bunlara SOSYAL alanlarda ZULM ediliyor, afaroz ediliyorlar. Bir de bu ZALİMLER için bir iki KELAM ETMİYECEK MİSİNİZ? ve hala ETMİYORSUNUZ?
"O kardeşlerimizin cuma ibadetine engel olunuyor. Bundan amansız küfür olur mu? Sen buna dair tek kelime ettin mi?"
Erkekler gitti ne değişti ki kadınlar gidince değişsin? Hutbe mevzuları bile alay konusu oldu memlekette.İnsanın dünyasını ve ahiretini etkileyecek hangi karar alındı bugüne değin?"Kuran"cı Hasan Akçay bile arkamızda saf duruyor" dedirtiyorsun.Sen bu zulmünün hesabını verebilirmisin Rabbine?Sana göre "hicri takvim kafirliğini" ve daha bir sürü isyanı hutbeden bangır bangır bağırdıklarında çıkıp "seni Kuran ile düzeltirim" diyebiliyormusun?Huyum kurusun ben de "günlük siyaset"e bulaşmadan duramıyorum!"Siyasal islamcı"mıyım neyim.
Hasan Akçay "takılar takıntı"sına kafayı takmış! Takılara Allah, ne diye kafayı taksın? Görünmeyecek, gösterilmeyecek, örtülecek, gizlenecek takıları ne etsin inanmış kadın, kimden ve niye gizlesin? Allah taksa taksa "bu takıları infak edin"e takardı kafayı. İnanan kadınlar da bunları gizlediği örtüsünün altından alır infak ederdi! Bu denli anlamsız takıları/takıntıları Allah'a/Kuran'a ihale etmek kuruntudan öte bir şey değildir. Kuran'da kimsenin göremediği çok önemli bir hazineyi bulmuş gibi ikide bir tekrarlayıp dururken, bu anlayışa karşı duranları da "tesettür pisliğini bulaştırıveriyorlar Allah'ın ayetine" deyu, aşağılacı, hakaretvari söylemleri de beraber tekrar ede durmak bir saplantıdır, başka bir şey değil. "tesettür pisliği..." değerlendirmesi ne kadar çirkin! Sanki Allah tesettürü yermiş! Hayret, hayret ki hayret!
Muhabbetle.
Selam.
Bunu daha önce söylediniz; cevapladım. Allah'ın takılara taktığı yok. Bu dünyada inananların da hakkıdır takılar; öteki dünyada ise yalnızca onların (7:32); yeter ki aşırı gitmesinler (7:31).
Örneğin Allah, cinselliği kalmamış olup oturan kadınların giysilerini atmalarına izin verirken uyarır: gayre müteberricatin biziyneh, ama takı teşhirciliği yapmasınlar (Nur 60).
Abdurrahman hocam, Allah'ın nelere kafayı taktığına dair akıl yürütmeniz tamamen dayanaksız ama bundan ibaret değil. İşe yaramıyor; tesettür uğruna üretilen "ahlaksız icazet"i ve İslama ihaneti ortadan kaldırmıyor:
"İnanan kadın, göğüs çatalı misillu ziynetlerini kimseye açmayacak İLLA ayette anılan erkeklere açabilir!" ahlaksız bir icazettir. İslama ihanettir. İnanan hiç bir kadın uymaz o ahlaksız icazete; uymuyorlar. İyi de diyorlar.
"ZİYNET göğüs çatalıdır, göğüs çatalı kapanacak!" dediniz kapattınız; "ZİYNETLER anılan erkeklere açılacak!" dediniz açtınız; inanan kadınların örneğin "sağ ellerinin sahip olduğu erkekler"e, "ihtiyaçsız erkek taabileri"ne...
Siz dayanaksız bir akıl yürütmede bulundunuz diye bu ahlaksız icazet ortadan kalkmıyor ki. Daha önce açıklandığı halde bu işe yaramaz akıl yürütmeyi bir daha bir daha niye ortaya sürersiniz?
TESETTÜR PİSLİĞİ ifadesine gelince, evet pisliktir çünkü İslamaihanettir, sonu zinaya uzanan ahlaksız bir icazettir. Ne ki inanan kadınlar ona uymuyor; Allah tesettürlü inanan kadınlardan razı olsun.
Hasan Akçay "takılar takıntı"sına kafayı takmış! Takılara Allah, ne diye kafayı taksın? Görünmeyecek, gösterilmeyecek, örtülecek, gizlenecek takıları ne etsin inanmış kadın, kimden ve niye gizlesin? Allah taksa taksa "bu takıları infak edin"e takardı kafayı. İnanan kadınlar da bunları gizlediği örtüsünün altından alır infak ederdi! Bu denli anlamsız takıları/takıntıları Allah'a/Kuran'a ihale etmek kuruntudan öte bir şey değildir. Kuran'da kimsenin göremediği çok önemli bir hazineyi bulmuş gibi ikide bir tekrarlayıp dururken, bu anlayışa karşı duranları da "tesettür pisliğini bulaştırıveriyorlar Allah'ın ayetine" deyu, aşağılacı, hakaretvari söylemleri de beraber tekrar ede durmak bir saplantıdır, başka bir şey değil. "tesettür pisliği..." değerlendirmesi ne kadar çirkin! Sanki Allah tesettürü yermiş! Hayret, hayret ki hayret!
Muhabbetle.
tepkinize aynen katılıyorum abdurrahman bey...
tesettür konusundaki baskıcı ve bıktırıcı yaklaşımları hedefe alıp tüm tesettür meselesine pislik muamelesi yapmakta çok yanlış...
acıtıcı ve incitici...
umarım bu söylemden vazgeçilir...
ve direkt meselenin sorunlu olan bölgesine odaklanılır...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Merhaba asım kardeşim. Ben tüm tesettür meselesine pislik muamelesi yapmıyorum. PİS olan, ilahi sözlere beşeri müdahaledir; inanan kadının vücudunu ziynet sayıp onu önce kapatmasını sonra yabancı erkelere açmasını caiz ilan etmektir. Ahlaksız bir icazettir bu; pisliktir.
Lütfen doğru anlayacak kadar dikkatli okuyun.
Abdurrahman hocam! Allah'ın takılara taktığı yok. Bu dünyada inananların da hakkıdır takılar; öteki dünyada ise yalnızca onların (7:32); yeter ki aşırı gitmesinler (7:31).
Örneğin Allah, cinselliği kalmamış olup oturan kadınların giysilerini atmalarına izin verirken uyarır: ama takı teşhirciliği yapmasınlar, gayre müteberricatin biziyneh(Nur 60).
Bakın, Allah'ın nelere kafayı taktığına dair sizin akıl yürütmeniz hiç bir işe yaramıyor; tesettür uğruna üretilen "ahlaksız icazet"i ve İslama ihaneti ortadan kaldırmıyor:
"ZİYNET göğüs çatalıdır, kapanacak!" dediniz kapattınız; "anılan erkeklere açılacak!" dediniz açtınız; inanan kadınların örneğin "sağ ellerinin sahip olduğu erkekler"e, "ihtiyaçsız erkek taabileri"ne... Ahlaksız bir icazet verdiniz. Orta yerde öyle duruyor.
TESETTÜR PİSLİĞİ ifadesine gelince, evet pisliktir çünkü sonu zinaya uzanan ahlaksız bir icazetin üzerine kurulmuştur. Ne ki inanan kadınlar uymuyor o icazete; Allah tesettürlü inanan kadınlardan razı olsun.
Tesettürlü denen mümineler bu ahlaksız icazeti reddetmekle aslında tesettürü reddediyorlar. Ama bunun ayırdında değiller; tepkilerinin adını koymamaları o yüzden.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma