Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

aliaksoy Yazdı: Selam Hakgelenek; Şu hususu gözden kaçırıyorsunuz. İnsanları ihtilafa düşüren şey kitap değil. Onları ihtilafa düşüren bir sebep var. O da, kendi aralarındaki "kin ve ihtiras"... Şimdi, diyelim ki yeni bir resul geldi. Sizin içinizdeki "kin ve ihtiras" devam ettiği müddetçe hangi bir sorununuz çözülür ki ? Sorunlar çözülsün diye resul beklemek ancak "kitap ehline" yaraşır bir eylemdir. Ve şunu unutmamalıyız ki, "kitap ehli" kavramı aslında herzaman "iyi" anlamda kullanılmıyor. " ne şu kitap ehlinin kuruntularıyla ne de sizin kuruntularınız ile ..." Söze dikkat et. Sıkıntı "kuruntu" meselesinde... Şimdi, Allah ne diyor; "... bir kavim kendi nefsinde olanı değiştirmedikçe Allah onlara ihsan ettiği nimeti değiştirici değildir" Sen sanıyor musun ki, bırakın diğer insanları sadece hanifler için dahi resul gelse bütün sorunlar bitecek ? Hayır ! Biz, kendimizi ıslah etmedikçe şu an içinde bulunduğumuz durumdan asla çıkabilecekler değiliz. Yeni resul bizim için "ancak" yeni bir "polemik" malzemesi olur. Eğer kin ve ihtirası giderecek "mucize" bir formül olsa idi, herhalde okuyup durduğumuz tarih bambaşka bir tarih olurdu. "Resul gelsin de tüm şu sorunlarımız çözülüversin" diyenlerin misali, akarsuya iki elini uzatıp suyun ağzına gelmesini bekleyenin durumu gibidir. İyi ve erdemli işlere girişip yarışmak yerine, ehli kitap misali "kurancılık / kitapçılık" oynamaya devam ettiğimiz müddetçe, yeni resulü inkar edenlerin öncüsü olacağımızdan hiç kuşkum yok. Şimdi kimimiz diyor ki, yeni resul Kuran'ı açıklayacak, onunla hükmedecek. Peki, Kuran'da "incili" açıklayan, ondaki her ihtilafı gideren kaç ayet sayabilirsin ? Ya bu yeni resul gelir de Kuran'ı sadece "tasdik" edip geçerse ne yapacaksınız ? İnkar mı edeceksiniz ? Sevgili HakGelenek; İhtiyacımız olan şey yeni resul değil. Kuran uzmanı olmak hiç değil. Size bütün ihtilaflarınızı çözecek tek bir cümle söyleyeyim mi ? İnsanlara nasıl davranırsanız Allah'ın da size öyle davranacağına iman edin, hiç bir ihtilafınız kalmaz. Ne bu dünyada ne ahir yaşamda hiç bir ihtilafa düşmezsiniz. Allah'ın sizi bağışlamasını istiyorsanız, siz de insanları bağışlayın. Allah'ın kötülüklerinizi örtmesini istiyorsanız siz de kötülükleri örtenlerden olun. Allah'ın size ikram etmesini istiyorsanız siz de ikram edin. Allah'ın sizi azabtan korumasını istiyorsanız siz de insanları kötülükten koruyup, sakındırın. Bu bir cephesi... Diğer cephesi; Allah'ın her yapıp ettiğinizi didik didik hesaba çekmesini istiyorsanız siz de etrafınızdaki insanların söyleyip yaptıklarını didik didik edip kınayın. Allah'ın sizi rahmetinden kovmasını diliyorsanız, siz de insanları kovalayın. Allah'ın sizi utandırmasını istiyorsanız, siz de insanları utandırın, onlarla alay edin, tuzak kurun. Onların ayıplarını araştırın. Allah'ın size "kör ve sağır" kesilmesini istiyorsanız siz de etrafınıza karşı kör ve sağır kesilin. Allah'ın sizi kolay bir hesaptan sonra hemen nimetlere boğmasını istemiyorsanız, siz de bir iyilik yapmadan önce bütün meşgalenizi Kuran'ı anlama çabası adı altında, kelimeleri ölçüp biçmeye, sonsuz tartışmalara, kalp kırmaya, hakaret ve aşağılamaya, insanları yargılamaya verin... Şu saydıklarımı ben değil de resul söylese, bunlar hususunda körlük içinde olanın gözlerini kim açacak ? Resul belki sizin kılık kıyafetinize çeki düzen verir, peki içinizi (içimizi) kim ıslah edecek ? Okuyup durduğunuz bir kitap ki, -biz onun içinde nelerin iyi, nelerin kötü olduğunu pek iyi kavramışısızdır- eğer bizim içimizdeki kin ve ihtirası sökememiş, ıslah edememiş ise artık bizi kim ıslah edecek ? Şu etrafınıza bir bakın ! İnsanların içine düştüğü sorun nedir ? Namazın vakitleri mi ? Kabe'nin özellikleri mi ? Yeni resulün kim olduğu mu? Miras hükümleri mi ? Allah seni resul kılsa ve "ilk öğüdü kendi bildiğinden ver" dese, sen bütün insanlara neyi öğütlersin? İşte, bekleyip durduğun resul de sana aynısını öğütleyecek. Sorun resulde, resulün gelip gelmeyeceğinde değil, sorun bizde... Esenlik dileklerimle...

Bu yazının hemen kayıp olmasına gönlüm razı olmadı, gözler önünden kayıp olmasın, daha çok kişi okusun, okuyan bir daha okusun... ve düşünsün, düşünsün, düşünsün...

Ta ilk günden beri sevdim seni...

Muhabbetle. 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sevgili ali abi.

sizi çok iyi anlama ile beraber kitap ta sorun olmadığınıda biliyorum.yazdığınız bu yazıdan alınacak her şeyi alacağımı bilmenizi isterim.

selam ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

medeni 89

Siz şaşkınlıkla sağa-sola kaçıyor, hiç kimseye dönüp bakmıyordunuz. Resul ise arkanızdan sizi çağırıyordu. Böylece Allah size keder üstüne keder verdi ki, elinizden uçup gidene de size isabet edene de üzülmeyesiniz. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.

medeni89

Yemin olsun ki, Allah müminlere lütufta bulunup onları minnettar bırakmıştır: Kendi içlerinde onlara öyle bir resul gönderdi ki, onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları temizleyip arındırıyor, onlara Kitap'ı ve hikmeti öğretiyor. Oysaki onlar, bundan önce açık bir sapıklığın tam içindeydiler.

medeni 89

O müminler ki, kendilerine yara isabet ettikten sonra bile Allah'ın ve resulün çağrısına cevap verdiler. Onlar içinden, güzel işler yapıp takvaya sarılanlara büyük bir ödül vardır.

sayın asım gitmek istediğimiz yer belli

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

sayın asım bey.

benim resulum diye bir şey söz konusu değil,resul allahındır,hepimizin amacı ALLAHIN rızasını kazanmak,cennete gitmek sanılandan kolay değildir,bu yol bir akabedir buyol bireysel bir yüreme ile çok zordur,bizim tek derdimiz allahın rızasını kazanmak olduktan sonra bunu bir resul yada bir önder ile olmasının nasıl bir sakıncası olabilir,bizim derdimiz nedirki allah,a kafa tutup hayal peşinde koşalım,hangimizin cehenenme dayanacak gücü var,ne sizin nede bizim cehenneme dayanacak gücümüz yok,bizim tek gayemiz allahın rızasını kazanmak,tıpkı sizin gibi.

kimlerin ne şekilde can vereceğni bilmiyoruz ama inşaallah müslümanlar olarak can veririz.

selam olsun teslim olanlara

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

asım Yazdı: sizinle söyle bir orta yola gelmemiz mümkün olur mu.... allaha ve ahiret gününe inanıp yaralı iş işleyenler....bu bizim asgari müşterekimiz olsun.... yani bu asgari müştereke dahil olan tüm insanlar sonunda korku ve üzüntüden kurtulacaklardır.... bunun dışında insanların sahip olduğu inançlar kanaatler onları bu asgari müşterekten uzaklaştırmadık ca yani allahtan ahiret gününde hesap vermekten ve iyi işler yapmaktan uzaklaştırmadıkça mazurdur... yani bu son peygamber konusunda birbirimizi mazur görelim... ben sizin bana göre yanlış bulduğum bu son peygamber inancınıza rağmen amelisalih ile yaşantınıza devam ettiğiniz yani  insanlığa ve kainata yaralı işlerle daim olup iyiliğe destek kötülüğe köstek olmaya devam ettiğiniz   sürece cennete gideceğiniz yani kurtulacağınızı ümid ederim... peki sizce benim sizin rasulunuze iman etmezsem kurulma ihtimalim var mı...

HAKgelenek Yazdı: sayın asım bey. benim resulum diye bir şey söz konusu değil,resul allahındır,hepimizin amacı ALLAHIN rızasını kazanmak,cennete gitmek sanılandan kolay değildir,bu yol bir akabedir buyol bireysel bir yüreme ile çok zordur,bizim tek derdimiz allahın rızasını kazanmak olduktan sonra bunu bir resul yada bir önder ile olmasının nasıl bir sakıncası olabilir,bizim derdimiz nedirki allah,a kafa tutup hayal peşinde koşalım,hangimizin cehenenme dayanacak gücü var,ne sizin nede bizim cehenneme dayanacak gücümüz yok,bizim tek gayemiz allahın rızasını kazanmak,tıpkı sizin gibi. kimlerin ne şekilde can vereceğni bilmiyoruz ama inşaallah müslümanlar olarak can veririz. selam olsun teslim olanlara

Selam HAKgelenek Kardeş,

Asım Kardeş'in sorusunu önemli , anlamlı ve yerinde buluyorum.

verdiğiniz cevap'tan bahse konu kişinin '' ALLAH RESULÜ '' olduğu anlamını mı çıkaracağız?

biraz daha açar mısınız, verdiğiniz cevabı?

veddua

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam hasan bey.

hasan bey sanırım asım bey benim tabii olduğum bir resul varmış gibi konuşuyor ama böyle bir durum söz konusu değil.

gönderilen her elçiye resule iman edenler kazananlardır bu dönemde bir resulun gelip gelmeyeceğini bilmiyoruz ama olmasının ne gibi bir sorunu olabilir,keşke muhammedin döneminde yaşasaydımda onunla yürüseydim diyenlerinde özlemi sona ermiş olmazmıydı,yada muhammed ile beraber yürüyeceğini iddia eden insanların muhammed ile birlikte yürüyecek cesaretleri olmadığını görür ve samimi olmadıklarını bizlerde görürdük.

kimseye bu benim resulumdür demedim sadece bir resulun olması herkes için hayırlı olurdu diyorum fetret ehli olarak ölmek istemeyen biriyim ama her şeyi rabbimiz daha iyi bilir.

kim bilir belkide olacak bir resulu bekleyenlerde inkar edebilir böyle bir sünnetullahta var gelmesini istemeyenlerinde itaat etmesi de gerçekleşebilir.

selam ile