Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 201
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam
sahi yusuf hangi hükmü uyguladı allahın hükmünümü yoksa dışındakilerinmi ?eğer hırsızlığın cezası elleri bilekten kesmekse yusuf allahın hükmünü uydulamadı demektir ve allahın hükmüyle hükmetmeyenlerin hükmüde bellidir
__________________ ALLAH'IN EVRENSEL HAK DİNİ = Aklı doğru modda kullanarak yaratıcının bizde yarattığı yaratma yetisini işleterek yapımızdakileri sistematize edip ,kendimizle ve doğayla uyumlu bir yaşam sürmektir
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selamlar,
Şeriat/hukuk
yereldir evrensel değildir…
Sana da kendinden önceki Kitabı
doğrulayıcı ve onu kollayıp koruyucu olarak Kitabı gerçekle indirdik. Artık
onların aralarında Allâh'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen gerçekten ayrılıp
onların keyiflerine uyma! Sizden her biriniz için bir şeri'at ve bir yol belirledik.
Allâh isteseydi, hepinizi bir tek ümmet yapardı, fakat size verdiğ(i
ni'met)ler(i) içinde sizi sınamak istedi. Öyleyse hayır işlerine koşun,
hepinizin dönüşü Allah'adır. O size ayrılığa düştüğünüz şeyler(in hakikatin)i
haber verecektir. (MÂİDE/48)
Yaşamlar/kültürler farklı farklı olduğu için, her dönem şeriat/hukuk değişir...
Kur’an’da
da yer aldığı üzere, evrensel ahlak ilkelerini baz alarak içtihat yapılmalıdır…
Selam
ve dua ile.
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Neden "Eydî" nin çoğul (ikiden fazla) olarak ayette yeralığıı gözardı ediliyor, anlayamıyorum. El kesmeyi savunanların buna bir açıklık getirmeleri gerekir. "İkisinin ellerini kesin!" dendiğine göre her birinin birer elleri mi, ikişer elleri mi kesilecek?
Şayet, aynı suç için farklı zamanlarda farklı kavimlere farklı şer'i hükümler söz konusu ise, " Sana da kendinden önceki Kitabı doğrulayıcı ve onu kollayıp koruyucu olarak Kitabı gerçekle indirdik..." demenin ne anlamı olabilir? "Muheyminen aleyh: Onu gözetmek/ korumak için/ korumak üzere..!" Madem ki farklı vede uygulanmayacaksa, neden korunması gerekli oluyor?
"Caydırıcı olması" açısından bakanlara göre ise, ellerin kesilmesi en uygun ceza imiş! Hırsızın eli kesilirse, hırsız olduğu bilinecekmiş! Ben bundan daha caydırıcı ve daha etkili hem de, el gibi çok önemli bir uzvun kaybına mahal vermeden, bir ceza önerebilirim. Şöyle ki: Hırsızın suratını, izi ölünceye dek kalacak şekilde "hırsız" yazısını çizer, çıkmaz dövme boya ile boyarsınız! :))
Bu anlayışla yaklaşıldığında, zina edenin de ... çok daha caydırıcı olur! :))
Sana da kendinden önceki Kitabı
doğrulayıcı ve onu kollayıp koruyucu olarak Kitabı gerçekle indirdik. Artık
onların aralarında Allâh'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen gerçekten ayrılıp
onların keyiflerine uyma! Sizden her biriniz için bir şeri'at ve bir yol belirledik.
Allâh isteseydi, hepinizi bir tek ümmet yapardı, fakat size verdiğ(i
ni'met)ler(i) içinde sizi sınamak istedi. Öyleyse hayır işlerine koşun,
hepinizin dönüşü Allah'adır. O size ayrılığa düştüğünüz şeyler(in hakikatin)i
haber verecektir. (MÂİDE/48)
Yaşamlar/kültürler farklı farklı olduğu için, her dönem şeriat/hukuk değişir...
Kur�an�da
da yer aldığı üzere, evrensel ahlak ilkelerini baz alarak içtihat yapılmalıdır�
Selam
ve dua ile.
değerli ibrahimim...
dinde neyin evrensel neyin ise yöresel yada yerel yada dönemsel yada tarihsel olduğu konusu çok iyi incelenmelidir...
tevhid evrensel bir değer...
adalet de ...
maruf dediğimiz insanlığın ortak değerleri de...
bunlar harici konular evrenselliğin dışında kalıyor kanaatim ce...
doğrusunu allah bilir...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
asım Yazdı:
değerli ibrahimim...
dinde neyin evrensel neyin ise yöresel yada yerel yada dönemsel yada
tarihsel olduğu konusu çok iyi incelenmelidir...
tevhid evrensel bir değer...
adalet de ...
maruf dediğimiz insanlığın ortak değerleri de...
bunlar harici konular evrenselliğin dışında kalıyor kanaatim ce...
doğrusunu allah bilir...
Selamlar sana saygı değer asım kardeşim, inşallah
afiyettesinizdir.
Şeriat/hukuk değişir ama iman, ahlak, yardımlaşma
ve ibadet evrenseldir, zamana göre, döneme göre ve şartlara göre değişmez. Ama muhtevası
değişir, buda şeraiti/hukuku içine alır zaten. Hukuk her dönem değişse de siz
adaletli olmak zorundasınız, bakın ahlak ilkesi olan adalet değişmiyor, adalet
değişmemesi için şeriat/hukuk değişiyor…
İlhami GÜLER beyin bir sözü vardı; “yoldan
çıkmamak için gerektiğinde sözden çıkmak gerek”
Selam ve dua ile.
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
"Allah'ın ayetlerinde bir değişme bulamazsın! ifadesi Allah'ın kelamıdır."
Harullah Bey, Allah'ın ayetlerinde bir değişme bulamazsın!" ifadesini bir kaç kez yineleyerek ayet olduğunu söyleyip duruyorsun da neden ayet olduğunu iddia ettiğin bu ayetin bulunduğu sure ve numarasını vermiyorsun?
İki hırsız için eydi'nin neden çoğul geldiğini sormuştum. Niçin buna cevap vermediniz de benim, el kesme caydırıcılık görüşüne alternatif olarak, surata hırsız damgasını vurma teklifimi şeytani olarak nitelediniz? Halbu ki ben bunu savunmuyorum, savunduğum için de teklif etmedim. Şimdi tekrar soruyorum; söz konusu iki hırsız olduğuna göre, "o iki hırsızın ellerini (çoğul kipiyle) kesin/koparın" derken siz bu iki hırsızın kaç elini veya kaç elinin parmağını keseceksiniz? Lutfen ciddi ciddi ilmi/Kurani olarak cevaplayın! Ahkam kesmek öyle kolay mı görelim!
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma