Yazanlarda |
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
124. Bir zaman Rabbi İbrahim'i birtakım kelimelerle sınamış, o da onları tamamlayınca: "Ben seni insanlara önder yapacağım" demişti. "Soyumdan da (önderler yap, ya Rabbi!)" dedi. (Rabbi): "zalimlere ahdim ermez (onlar için söz vermem!)" buyurdu. |
|
125. Biz Beyt'i (Ka'be'yi) insanlara sevap kazanılacak bir toplantı ve güven yeri yaptık. Siz de İbrahim'in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsma'il'e: "Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rüku ve secde edenler için Ev'imi temizleyin!" diye emretmiştik. |
|
126. İbrahim demişti ki: "Rabbim, bu şehri güvenli bir şehir yap, halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları çeşitli ürünlerle besle!" (Rabbi) buyurdu: "İnkar edeni dahi az bir süre geçindirir, sonra onu cehennem azabına (girmeğe) zorlarım, ne kötü varılacak yerdir orası!" |
|
127. İbrahim, İsma'il'le beraber Ev'in temellerini yükseltiyor: "Rabbi'imiz, bizden kabul buyur, kuşkusuz sen işitensin, bilensin." * |
|
128. Rabbimiz, bizi sana teslim olanlar yap, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar; bize ibadet yerlerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin. Sen! |
|
129. Rabbimiz, onlara kendi içlerinden, senin ayetlerini kendilerine okuyacak, onlara Kitabı ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir elçi gönder. Her zaman üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin, sen! |
|
130. Nefsini aşağılık yapan (beyinsiz)den başka, kim İbrahim dininden yüz çevirir? Andolsun ki, biz onu dünyada beğenip seçmiştik, ahirette de, o iyilerdendir. |
|
131. Rabbi ona: "İslam ol!" demişti, "Alemlerin Rabbine teslim oldum." dedi. |
|
132. İbrahim de bunu kendi oğullarına vasiyyet etti, Ya'kub da: "Oğullarım, Allah, sizin için o dini seçti, bundan dolayı sadece müslümanlar olarak ölünüz." (dedi). |
|
133. Yoksa siz, Ya'kub'a ölüm (hali) geldiği zaman orada mı idiniz? O zaman (Ya'kub), oğullarına: "Benden sonra neye kulluk edeceksiniz?" demişti. "Senin tanrın ve ataların İbrahim, İsma'il ve İshak'ın tanrısı olan tek Tanrı'ya kulluk edeceğiz, biz O'na teslim olanlarız." dediler. |
|
134. Onlar bir ümmetti, gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerine, sizin kazandıklarınız size aittir. Siz onların yaptıklarından sorulmazsınız. |
|
135. Yahudi veya hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız. dediler. De ki: "Hayır, biz dosdoğru İbrahim dinine (uyarız). O, (Allah'a) ortak koşanlardan değildi." |
|
136. Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsma'il'e, İshak'a, Ya'kub'a ve sıbt(torun kabile)lere indirilene, Musa ve Îsa'ya verilene ve (diğer) peygamberlere Rabbleri tarafından verilene inandık, onlar arasında bir ayırım yapmayız, biz Allah'a teslim olanlarız. deyin. |
|
137. Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa doğru yolu bulmuş olurlar; ama dönerlerse mutlaka anlaşmazlık içine düşerler. Onlara karşı Allah sana yeter. O, işitendir, bilendir. |
|
138. Allah'ın boyası (ile boyan). Allah'ın boyasından daha güzel boyası olan kimdir? Biz ancak O'na kulluk ederiz. |
|
139. Söyle (onlara): "Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz iken, O'nun hakkında bizimle tartışıyor musunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız size aittir. Biz O'na gönülden bağlananlarız." |
|
140. Yoksa siz, İbrahim, İsma'il, İshak, Ya'kub ve sıbt(torun kabile)lerin, yahudi, yahut hıristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz? De ki: "Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı?" Allah tarafından bildiği bir (gerçeğin) tanıklığını gizleyenden daha zalim kim olabilir? Allah yaptıklarınızdan gafil değildir. |
Bakara 258-260 :
258. Allah, kendisine hükümdarlık verdi diye (şımararak) Rabbi hakkında İbrahim'le tartışanı görmedin mi? İbrahim: "Benim Rabbim O'dur ki yaşatır, öldürür" demişti. "Ben de yaşatır, öldürürüm" dedi. İbrahim: "Allah, güneşi doğudan getirir, sen de onu batıdan getir!" deyince inkar eden o adam şaşırıp kaldı. Allah, zalim toplumu doğru yola iletmez. |
|
259. Yahut şu kimse gibisini (görmedin mi) ki, duvarları, çatıları üstüne yığılmış (alt üst olmuş) ıssız bir kasabaya uğramıştı; "Allah, bunu böyle öldükten sonra nasıl diriltecek?" demişti. Allah da kendisini yüz sene öldürüp sonra diriltti. "Ne kadar kaldın?" dedi. "Bir gün, ya da bir günün birazı kadar kaldım" dedi. (Allah) "Hayır, dedi, yüz yıl kaldın. Yiyecek ve içeceğine bak, bozulmamış. Eşeğine bak, seni insanlar için bir ibret kılalım diye (böyle yaptık). Kemiklere bak, nasıl onları birbiri üstüne koyuyor, sonra onlara et giydiriyoruz!" Bu işler ona açıkça belli olunca: "Allah'ın herşeye kadir olduğunu biliyorum." dedi. * |
|
260. İbrahim de bir zaman: "Rabbim, ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster!" demişti. (Allah); "İnanmadın mı?" dedi, (İbrahim): "Hayır (inandım), fakat kalbim kuvvet bulsun diye (görmek istiyorum) dedi. "O halde kuşlardan dördünü tut, onları kendine çek (kendine alıştır), sonra her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra onları kendine çağır; koşarak sana gelecekler. Bil ki, Allah daima üstün, hüküm ve hikmet sahibidir" dedi. * |
Al-i İmran 65-68,95-97 :
65. Ey Kitap ehli, neden İbrahim hakkında tartışıyorsunuz? Oysa Tevrat da, İncil de ondan sonra indirilmiştir. Düşünmüyor musunuz? |
|
66. Haydi siz, biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız; ama hiç bilginiz olmayan şey hakkında neden tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz. * |
|
67. İbrahim ne yahudi, ne de hıristiyandı; dosdoğru bir müslümandı. Müşriklerden de değildi. |
|
68. Doğrusu, insanların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar, bu peygamber ve mü'minlerdir. Allah da mü'minlerin dostudur. |
|
95. De ki: "Allah doğru söyledi, öyle ise dosdoğru, Allah'ı birleyici olarak İbrahim dinine uyun. O, ortak koşanlardan değildi." |
|
96. Doğrusu insanlara (ma'bed olarak) ilk kurulan ev, Mekke'de olandır. Alemlere uğur, bereket ve hidayet kaynağı olarak kurulmuştur. * |
|
97. Onda açık açık deliller, İbrahim'in Makamı vardır. Ona giren, güvene erer. Yoluna gücü yeten herkesin, o Ev'e gi(dip haccet)mesi, insanlar üzerinde Allah'ın bir hakkıdır. Kim nankörlük ederse şüphesiz Allah, bütün alemlerden zengindir. |
|
Nisa
125. Hangi insan, din yönünden, iyilik edici olarak yüzünü Allah'a teslim edip dosdoğru İbrahim dinine tabi olandan daha güzel olabilir? Allah, İbrahim'i dost edinmişti.
163. Biz, Nuh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. Nitekim İbrahim'e, İsma'il'e, İshak'a, Ya'kub'a, sıbtlara, Îsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a, Süleyman'a da vahyetmiş ve Davud'a da Zebur'u vermiştik
devam edecek inşaAllah
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
6 En'am 74-84 :
74. İbrahim, babası Azer'e demişti ki: "Sen putları tanrılar mı ediniyorsun? Doğrusu ben seni ve kavmini açık bir sapıklık içinde görüyorum." |
|
75. Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekutunu (büyük ve harikulade muhteşem varlıklarını) gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun. |
|
76. Üzerine gece basınca (İbrahim) bir yıldız gördü; "Budur Rabbim" dedi. Yıldız batınca: "Batanları sevmem", dedi. |
|
77. Ay'ı doğarken görünce: "Budur Rabbim" dedi. O da batınca: "Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, elbette sapan topluluktan olurdum." dedi. |
|
78. Güneşi doğarken görünce: "Budur Rabbim, bu daha büyük!" dedi. (O da) batınca dedi ki: "Ey kavmim, ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım." |
|
79. Ben yüzümü tamamen, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artık ben O(na) ortak koşanlardan değilim! |
|
80. Kavmi onunla tartışmaya girişti. (O onlara) dedi ki: "Beni doğru yola iletmiş iken Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben, sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak Rabbimin dilediği olur! Rabbim, bilgice herşeyi kuşatmıştr. Hala öğüt almıyor musunuz? |
|
81. Hem siz, Allah'ın size, (tanrı oldukları) hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri, O'na ortak koşmaktan korkmuyorsunuz da ben nasıl sizin (O'na) ortak kuştuğunuz şeylerden korkarım? Şimdi biliyorsanız (söyleyin), iki topluluktan hangisi (tek Allah'a inananlar mı, yoksa Allah'a ortak koşanlar mı) güvende olmağa daha layıktır? |
|
82. İnananlar ve imanlarını bir haksızlıkla bulamayanlar... İşte güven onlarındır ve doğru yolu bulanlar da onlardır. |
|
83. İşte bunlar, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz hüccet(kanıt)lerimizdir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir. |
|
84. Biz ona İshak'ı ve (İshak'ın oğlu) Ya'kub'u da hediye ettik; hepsine de doğru yolu gösterdik. Nitekim daha önce Nuh'a ve onun soyundan Davud'a, Süleyman'a, Eyyub'a, Yusuf'a, Musa'ya ve Harun'a da yol göstermiştik. Biz güzel davrananları böyle ödüllendiririz. |
6 En'am 159-165 :
159. Dinlerini parça parça edip, grup grup olanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır, sonra (Allah) onlara yaptıklarını haber verecektir. |
|
160. Kim iyilik getirirse, ona o(getirdiği)nin on katı vardır. Kim kötülük getirirse, sadece onun dengiyle cezalandırılır, onlar haksızlığa uğratılmazlar. |
|
161. De ki: "Rabbim beni doğru yola iletti. Dosdoğru dine, Allah'ı birleyen İbrahim'in dinine. O, ortak koşanlardan değildi." |
|
162. De ki: "Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm hep alemlerin Rabbi Allah içindir." |
|
163. O'nun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim. |
|
164. De ki: "Allah, herşeyin Rabbi iken ben O'ndan başka Rab mı arayayım? Herkesin kazandığı yalnız kendisine aittir. Kendi (günah) yükünü taşıyan hiç kimse, bir başkasının (günah) yükünü taşımaz. Sonra dönüşünüz Rabbinizedir; (O) ayrılığa düştüğünüz gerçeği size haber verecektir." |
|
165. Sizi yeryüzünün halifeleri yapan, size verdiği şeylerde, sizi denemek için, kiminizi kiminizden derecelerle üstün kılan O'dur. Doğrusu Rabbin, cezası çabuk olandır ve O, bağışlayandır, esirgeyendir. |
9 Tövbe
112. Tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, seyahat edenler, rüku edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten men'edenler ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar... İşte o mü'minleri müjdele (ne mutlu onlara)! * |
|
113. Akraba bile olsalar, cehennem halkı oldukları belli olduktan sonra (Allah'a) ortak koşanlar için mağfiret dilemek; ne peygamberin, ne de inananların yapacağı bir iş değildir. |
|
114. İbrahim'in babası için mağfiret dilemesi, sadece ona verdiği bir sözden ötürü idi. Fakat onun, bir Allah düşmanı olduğu, kendisine belli olunca ondan uzak durdu. Gerçekten İbrahim, çok içli ve yumuşak huylu idi. * |
11 Hud
69. Elçilerimiz, İbrahim'e müjde getirip "selam!" demişlerdi. O da "selam!" dedi; çok durmadan hemen (elçilere) kızarmış bir buzağı getirdi. |
|
70. Ellerinin buzağıya uzanmadığını görünce durumlarını beğenmedi ve onlardan ötürü içinde bir korku duydu. "Korkma, dediler, biz Lut kavmine gönderildik." |
|
71. Ayakta durmakta olan karısı, güldü. Biz de ona İshak'ı müjdeledik. İshak'ın ardından da Ya'kub'u. |
|
72. Vay, dedi, ben bir kocakarı, bu kocam da bir pir iken doğuracak mıyım? Bu, cidden şaşılacak bir şey! |
|
73. Dediler ki: "Allah'ın işine mi şaşıyorsun? Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir, ey ev halkı! O, övülmeğe layıktır, iyiliği boldur." |
|
74. İbrahim'den korku gidip kendisine sevinç gelince, Lut kavmi hakkında bizimle tartışmağa başladı (onlardan azabı kaldırmamızı veya hafifletmemizi rica ediyordu). |
|
75. Çünkü İbrahim, gerçekten halimdir, içlidir, (Allah'a) yüz tutup yalvarandır. |
|
76. (Melekler): "Ey İbrahim, dediler, bundan vazgeç (boşuna uğraşma). Zira Rabbinin emri gelmiştir. Mutlaka onlara, geri çevrilmez azab gelecektir!" |
14 İbrahim :
35. Bir zaman İbrahim, şöyle demişti: "Rabbim, bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut!" * |
|
36. Rabbim, onlar insanlardan birçoğunu şaşırttılar. Artık bundan böyle kim bana uyarsa o bendendir, kim bana karşı gelirse (o da senin merhametine kalmıştır), şüphesiz sen bağışlayan, esirgeyensin. |
|
37. Rabbimiz, ben çocuklarımdan bazısını, senin Haram Evinin yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz, namazı kılsınlar diye (böyle yaptım). Artık sen de insanlardan birtakım gönüllüleri, onları sever yap ve onları çeşitli meyvalarla besle ki şükretsinler. |
|
38. Rabbimiz, sen bizim gizlediğimizi ve açığa vurduğumuzu hep bilirsin. Ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz. |
|
39. İhtiyarlık çağımda bana İsma'il ve İshak'ı lutfeden Allah'a hamdolsun. Şüphesiz Rabbim du'ayı işiten(kabul buyuran)dır. |
|
40. Rabbim, beni ve zürriyetimden bir kısmını namazı kılan yap; Rabbimiz, du'amı kabul buyur! |
|
41. Rabbimiz, hesabın görüleceği gün, beni, anamı-babamı ve mü'minleri bağışla! |
|
42. Zalimlerin yaptığından Allah'ı gafil sanma, O, sadece onları, gözlerin dehşetten donup kalacağı bir güne ertelemektedir. |
|
43. (O gün) başlarını dikerek koşarlar, bakışları kendilerine dönmez, (öyle donup kalmıştır sanki). Yüreklerinin içi de bomboş havadır. (Şaşkınlıktan, kafalarında düşünce adına bir şey kalmamıştır). |
|
44. İnsanları, kendilerine azabın geleceği şu güne karşı uyar ki, zalimler: "Rabbimiz, derler, bizi yakın bir süreye kadar ertele de senin çağrına gelelim, elçilere uyalım! "Peki, önceden sizin için hiç zeval olmadığına (sürekli yaşayacağınıza) yemin etmemiş miydiniz?" |
45. (Sizden önce 'Ad ve Semud gibi) kendilerine yazık eden milletlerin yerlerinde oturmuştunuz, onlara nasıl yaptığımız, size belli olmuştu ve size benzetmeler de yapıp anlatmıştık (değil mi?)" |
|
46. Onlar tuzaklarını kurdular. Oysa tuzakları dağları yerinden kaldıracak (cinsten) olsa bile onların tuzakları, Allah'ın yanındaydı (Allah onların tuzaklarını bozar, cezalarını verirdi). |
|
47. Sakın, Allah'ı, elçilerine verdiği sözden cayar, sanma! Çünkü Allah daima üstündür, öc alandır! |
|
48. O gün yer başka yere, gökler de (başka göklere) değiştirilir. (Bütün) insanlar tek ve kahredici Allah'ın huzurunda görünürler. |
|
49. Ve o gün suçluları, birbirine (veya elleri ayaklarına) yaklaştırılarak zincirlere vurulmuş görürsün! |
|
50. Gömlekleri katrandandır, yüzlerini de ateş kaplamaktadır. |
|
51. Allah, her canı kazandığiyle cezalandırmak için (böyle yapar). Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir. |
|
52. Bu (Kur'an), insanlara bir tebliğdir. (İnsanlar), bununla uyarılsınlar; O'nun yalnız Tek tanrı olduğunu bilsinler ve sağduyu salipleri öğüt alsınlar diye (gönderilmiştir). |
|
devam edecek inşaAllah
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
16 NAHL Suresi :
120. İbrahim Allah'ı birleyerek O'na ita'at eden bir ümmet (her iyiliği kendinde toplayan bir önder) idi, ortak koşanlardan değildi. |
|
|
S.Ateş
|
121. O'nun ni'metlerine şükredici idi. (Allah) onu seçmiş ve doğru yola iletmişti. |
|
|
S.Ateş |
122. Ona dünyada iyilik vermiştik. O, ahirette de iyilerdendir. |
19 MERYEM SURESİ :
Süleyman Ateş |
41. Kitapta İbrahim'i de an; gerçekten o, çok doğru bir peygamberdi. |
|
|
Süleyman Ateş |
42. Babasına demişti ki: "Babacığım, işitmeyen görmeyen ve sana hiçbir yararı olmayan şeylere niçin tapıyorsun?" |
|
|
Süleyman Ateş |
43. Babacığım, bana sana, gelmeyen bir bilgi geldi; bana uy, seni düzgün bir yola ileteyim. |
|
|
Süleyman Ateş |
44. Babacığım, şeytana tapma, çünkü şeytan, Rahman'a isyan etmiştir. |
|
|
Süleyman Ateş |
45. Babacığım, ben sana Rahman'dan bir azabın dokunmasından korkuyorum. O zaman, şeytanın dostu olursun. |
|
|
Süleyman Ateş |
46. (Babası): "Ey İbrahim, dedi, sen benim tanrılarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer (onlara dil uzatmaktan) vazgeçmezsen, andolsun seni taşlarım. Uzun süre benden ayrıl, git!" |
|
|
Süleyman Ateş |
47. (İbrahim): "Selam sana, (esenlik içinde kal), dedi, senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Çünkü O, bana çok lutufkardır." |
|
|
Süleyman Ateş |
48. Sizden de, Allah'tan başka yalvardıklarınızdan da ayrılıyor ve yalnız Rabbime yalvarıyorum. Umarım ki Rabbime yalvarmakla bahtsız olmam (istediklerimden mahrum bırakılmam). |
|
|
Süleyman Ateş |
49. İşte onlardan ve onların Allah'tan başka taptıklarından ayrılınca biz ona İshak'ı ve (İshak'ın oğlu) Ya'kub'u armağan ettik ve hepsini de peygamber yaptık. |
|
|
Süleyman Ateş |
50. Onlara rahmetimizden (mal ve çocuk) lutfettik ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik. |
21 ENBİYA SURESİ :
Süleyman Ateş |
51. Andolsun biz, daha önceden İbrahim'e de doğru yolu bulma yeteneğini vermiştik. Zaten biz onu(n olgun insan olduğunu) biliyorduk. |
|
|
Süleyman Ateş |
52. Babasına ve kavmine demişti ki: "Sizin şu karşısında durup taptığınız heykeller nedir?" |
|
|
Süleyman Ateş |
53. Babalarımızı onlara tapar bulduk (da onun için biz de onlara tapıyoruz.) dediler. |
|
|
Süleyman Ateş |
54. Doğrusu siz de, babalarınız da açık bir sapıklık içine düşmüşsünüz! dedi. |
|
|
Süleyman Ateş |
55. Dediler ki: "Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa şaka yapanlardan mısın?" |
|
|
Süleyman Ateş |
56. Hayır, dedi, Rabbiniz, göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları yaratmıştır. Ben de buna şahidlik edenlerdenim. |
|
|
Süleyman Ateş |
57. Allah'a and olsun ki siz dönüp gittikten sonra putlarınıza bir tuzak kuracağım! |
|
|
Süleyman Ateş |
58. Nihayet (İbrahim) onları parça parça etti, yalnız onların büyüğünü bıraktı; belki ona müracaat ederler diye(!) |
|
|
Süleyman Ateş |
59. (Döndükleri zaman): "Bunu tanrılarımıza kim yaptı? Muhakkak o zalimlerden biridir." dediler. |
|
|
Süleyman Ateş |
60. Onları diline dolayan bir genç işittik, kendisine İbrahim deniliyormuş, dediler. |
|
|
Süleyman Ateş |
61. Onu insanların gözü önüne getirin de (nasıl cezalandırılacağına) tanık olsunlar dediler. |
|
|
Süleyman Ateş |
62. (İbrahim'i getirdiler), dediler ki: "İbrahim, tanrılarımıza sen mi bunu yaptın?" |
|
|
Süleyman Ateş |
63. Hayır dedi, (büyük putu göstererek) işte şu büyükleri yapmış; onlara sorun, eğer konuşurlarsa (!) |
|
|
Süleyman Ateş |
64. Kendi vicdanlarına başvurup (içlerinden): "Hakikaten sizler haksızsınız!" dediler. |
|
|
Süleyman Ateş |
65. Sonra yine eski kafalarına döndürüldüler: "Sen de bilirsin ki bunlar konuşmazlar," dediler. |
|
|
Süleyman Ateş |
66. Peki, dedi, siz Allah'ı bırakıp da size hiçbir fayda ve zarar vermeyen şeylere mi tapıyorsunuz? |
|
|
Süleyman Ateş |
67. Yuh size ve Allah'tan başka taptıklarınıza. Aklınızı kullanmıyor musunuz siz? |
|
|
Süleyman Ateş |
68. Dediler: "Onu yakın, tanrılarınıza yardım edin, eğer bir iş yapacaksanız." |
|
|
Süleyman Ateş |
69. Biz de: "Ey ateş, İbrahim'e serin ve esenlik ol!" dedik. |
|
|
Süleyman Ateş |
70. Ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de, asıl kendilerini hüsrana uğrattık. |
|
|
Süleyman Ateş |
71. Onu ve Lut'u kurtarıp, alemlere bereketli kıldığımız bir yere getirdik. |
|
|
Süleyman Ateş |
72. Ona İshak'ı hediye ettik, üstelik (torunu) Ya'kub'u da (verdik). Hepsini de iyi insanlar yaptık. |
|
|
Süleyman Ateş |
73. Onları, emrimizle doğru yolu gösteren önderler yaptık ve onlara hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden(insan)lardı. |
|
|
devam edecek inşaAllah
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
22 HACC SURESİ :
78. Allah uğrunda, O'na yaraşır biçimde cihad edin. O, sizi seçti ve dinde size bir güçlük yüklemedi; babanız İbrahim'in dini(ne uyun). O (Allah) bu (Kur'a)ndan önce(ki Kitaplarda) da, bu(Kur'a)nda da size "müslümanlar" adını verdi ki, Elçi size şahid olsun, siz de insanlara şahid olasınız. Haydi namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a sarılın; sahibiniz O'dur. Ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır (O)!
26 ŞU'ARA SURESİ :
69. Onlara İbrahim'in haberini de oku: |
|
|
Süleyman Ateş |
70. Babasına ve kavmine: "Neye tapıyorsunuz?" demişti. |
|
|
Süleyman Ateş |
71. Putlara tapıyoruz, onların önünde ibadete duruyoruz. dediler. |
|
|
Süleyman Ateş |
72. Peki, dedi, siz du'a ettiğiniz zaman onlar sizi işitiyorlar mı? |
|
|
Süleyman Ateş |
73. Yahut size fayda veya zarar verebiliyorlar mı? |
|
|
Süleyman Ateş |
74. Hayır, ama babalarımızın böyle yaptıklarını gördük, (onun için biz de böyle yapıyoruz). dediler. |
|
|
Süleyman Ateş |
75. İşte gördünüz mü neye tapıyorsunuz? dedi. |
|
|
Süleyman Ateş |
76. Siz ve eski atalarınız? |
|
|
Süleyman Ateş |
77. Onlar benim düşmanımdır. Yalnız alemlerin Rabbi (benim dostumdur). |
|
|
Süleyman Ateş |
78. Beni yaratan ve bana yol gösteren O'dur. |
|
|
Süleyman Ateş |
79. Bana yediren ve içiren O'dur. |
|
|
Süleyman Ateş |
80. Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur. |
|
|
Süleyman Ateş |
81. Beni öldürecek, sonra diriltecek O'dur. |
|
|
Süleyman Ateş |
82. Ceza günü hatamı bağışlayacağını umduğum da O'dur. |
|
|
Süleyman Ateş |
83. Rabbim, bana hüküm (hükümdarlık, bilgi) ver ve beni Salihler arasına kat. |
|
|
Süleyman Ateş |
84. Sonra gelenler arasında bana, bir doğruluk dili nasib eyle (sonraki nesiller arasında hayır ile anılmamı sağla)! |
|
|
Süleyman Ateş |
85. Beni ni'met(i bol olan) cennetinin varislerinden kıl. |
|
|
Süleyman Ateş |
86. Babamı da bağışla. Çünkü o, sapıklardandır. And forgive my father. Lo! he is of those who err. |
|
|
Süleyman Ateş |
87. (Kulların) diriltilecekleri gün, beni utandırma. |
|
|
Süleyman Ateş |
88. O gün ki, ne mal, ne de oğullar yarar vermez. |
|
|
Süleyman Ateş |
89. Ancak Allah'a sağlam ve temiz kalb getiren (yarar görür). |
|
|
Süleyman Ateş |
90. (O gün) cennet, korunanlara yaklaştırılır. |
|
|
Süleyman Ateş |
91. Cehennem de azgınların karşısına çıkarılır. |
|
|
Süleyman Ateş |
92. Onlara "Hani taptıklarınız nerede?" denilir. |
|
|
Süleyman Ateş |
93. O Allah'tan başka (taptıklarınız) size yardım ediyorlar mı, yahut kendilerine yardımları dokunuyor mu? |
|
|
Süleyman Ateş |
94. Onlar ve azgınlar, tepe taklak oraya atılırlar. |
|
|
Süleyman Ateş |
95. İblis'in bütün askerleri de. |
|
|
Süleyman Ateş |
96. Onlar orada (putlarıyle) çekişerek derler ki: |
|
|
Süleyman Ateş |
97. Vallahi biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz! |
|
|
Süleyman Ateş |
98. Çünkü sizi alemlerin Rabbine eşit tutuyorduk. |
|
|
Süleyman Ateş |
99. Ama bizi saptıran o suçlulardır. |
|
|
Süleyman Ateş |
100. Şimdi artık bizim ne şefa'atçilerimiz var, |
|
|
Süleyman Ateş |
101. Ne de sıcak bir dostumuz. |
|
|
Süleyman Ateş |
102. Ah keşke bir dönüşümüz daha olsa da inananlardan olsak! |
|
|
Süleyman Ateş |
103. Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanmazlar." |
|
|
Süleyman Ateş |
104. Şüphesiz Rabbin, işte üstün O'dur, merhamet eden O'dur. |
|
29 ANKEBUT SURESİ :
Süleyman Ateş |
16. İbrahim'i de (gönderdik). Kavmine dedi ki: "Allah'a kulluk edin, O'ndan korkun, bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır." |
|
|
Süleyman Ateş |
17. Siz Allah'tan başka bir takım putlara tapıyorsunuz, yalan şeyler uyduruyorsunuz. Sizin Allah'tan başka taptıklarınız, size rızık vermezler. Siz rızkı Allah'ın yanında arayın, O'na tapın ve O'na şükredin. O'na döndürüleceksiniz. |
|
|
Süleyman Ateş |
18. Eğer yalanlarsanız, sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardı. Elçiye düşen, yalnız açıkça duyurmaktıır. |
|
|
Süleyman Ateş |
19. Görmediler mi Allah nasıl yaratmayı başlatıyor, sonra onu iade ediyor (dönüp yeniden yaratıyor). Bu, Allah'a göre kolaydır. |
|
|
Süleyman Ateş |
20. De ki: "Yeryüzünde gezin, bakın yaratmağa nasıl başladı, sonra Allah, son yaratmayı da yapacaktır. Çünkü Allah, her şeyi yapabilendir. |
|
|
Süleyman Ateş |
21. Dilediğine azabeder, dilediğine acır ve hepiniz O'na çevrilirsiniz. |
|
|
Süleyman Ateş |
22. Siz, ne yerde, ne de gökte Allah'(ın yapacağı iş)i engelleyemezsiniz. Sizin Allah'tan başka ne bir koruyucunuz, ne de bir yardımcınız vardır. |
|
|
Süleyman Ateş |
23. Allah'ın ayetlerini ve O'nunla buluşmayı inkar edenler, işte onlar benim rahmetimden ümidi kesmişlerdir ve onlar için acı bir azab vardır. |
|
|
Süleyman Ateş |
24. Kavminin (İbrahim'e) cevabı, sadece: "Onu öldürün, yahut yakın!" demeleri oldu. Allah onu ateşten kurtardı. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için ibretler vardır. |
|
|
Süleyman Ateş |
25. (İbrahim kavmine) dedi ki: "Siz dünya hayatında birbirinizi sevmek için Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. (O putlara tapmanız, dünyada aranızda bir sevgi meydana gelmesine sebep olsa bile) daha sonra kıyamet gününde birbirinizi inkar eder vebirbirinizi la'netlersiniz. Varacağınız yer de ateştir ve hiçbir yardımcınız da yoktur. |
|
|
Süleyman Ateş |
26. Bunun üzerine Lut ona inandı ve (İbrahim, kavmine) dedi ki: "Rabbim(e ibadet edeceğim yer)e göç edeceğim. Kuşkusuz O, galibdir, hüküm ve hikmet sahibidir." |
|
|
Süleyman Ateş |
27. Biz ona İshak'ı ve (torunu) Ya'kub'u armağan ettik. Onun nesli içine peygamberlik ve Kitap koyduk. Ona dünyada (yaptığı güzel işin) karşılığını verdik. Şüphesiz o, ahirette de iyilerdendir.
devam edecek inşaAllah |
| |
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
37 SAFFAT :
Süleyman Ateş |
79. Alemler içinde Nuh'a selam olsun (bütün insanlar onu esenlikle anarlar). |
|
|
Süleyman Ateş |
80. İşte biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız. |
|
|
Süleyman Ateş |
81. Çünkü o bizim, inanan kullarımızdandı. |
|
|
Süleyman Ateş |
82. Sonra ötekilerini suda boğduk. |
|
|
Süleyman Ateş |
83. İbrahim de onun kolundan idi. |
|
|
Süleyman Ateş |
84. Zira Rabbine tertemiz bir kalb getirmişti. |
|
|
Süleyman Ateş |
85. Babasına ve kavmine: "Neye tapıyorsunuz?" demişti. |
|
|
Süleyman Ateş |
86. Allah'tan başka uydurma tanrılar mı istiyorsunuz? |
|
|
Süleyman Ateş |
87. Alemlerin Rabbi hakkında zannınız nedir (ki O'na böyle ortaklar koştunuz)? |
|
|
Süleyman Ateş |
88. Yıldızlara bir göz attı: |
|
|
Süleyman Ateş |
89. Ben hastayım, dedi. |
|
|
Süleyman Ateş |
90. Bunun üzerine arkalarını dönüp ondan kaçtılar. |
|
|
Süleyman Ateş |
91. O da gizlice onların tanrılarına sokuldu: "Yemez misini?" dedi. |
|
|
Süleyman Ateş |
92. Neyiniz var ki konuşmuyorsunuz? |
|
|
Süleyman Ateş |
93. Ve gizlice üzerlerine yürüyüp sağ eliyle onlara kuvvetli bir darbe indirdi. |
|
|
Süleyman Ateş |
94. (Puta, tapanlar, döndüklerinde putlarını kırılmış görünce) Hemen koşarak ona gittiler. |
|
|
Süleyman Ateş |
95. (Elinizle) Yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz? dedi. |
|
|
Süleyman Ateş |
96. Oysa sizi de, yaptığınız(bu şeyler)i de Allah yaratmıştır. |
|
|
Süleyman Ateş |
97. Onun için bir bina yapın da onu (o binada) ateşe atın dediler. |
|
|
Süleyman Ateş |
98. Ona bir tuzak kurmak istediler, biz de (onların tuzaklarını boşa çıkardık), onları alçak düşürdük. |
|
|
Süleyman Ateş |
99. (İbrahim) Dedi ki: "Ben Rabbime gideceğim, O, beni doğru yola iletecek." |
|
|
Süleyman Ateş |
100. Rabbim, bana iyilerden (bir çocuk) lutfet! |
|
|
Süleyman Ateş |
101. Ona halim bir erkek çocuk müjdeledik. |
|
|
Süleyman Ateş |
102. (Çocuk) Onun yanında koşma çağına erişince (İbrahim ona): "Yavrum, dedi, ben uykuda görüyorum ki ben seni kesiyorum; (düşün) bak, ne dersin?" (Çocuk): "Babacığım, sana emredileni yap, inşallah beni sabredenlerden bulacaksın." dedi. |
|
|
Süleyman Ateş |
103. İkisi de böylece (Allah'ın emrine) teslim olup (İbrahim, kurban etmek için) çocuğu alnı üzerine yıkınca, |
|
|
Süleyman Ateş |
104. Biz ona: "İbrahim!" diye ünledik. |
|
|
Süleyman Ateş |
105. Sen rüyayı doğruladın, işte biz, güzel davrananları böyle mükafatlandırırız! |
|
|
Süleyman Ateş |
106. Gerçekten bu, apaçık bir sınav idi. |
|
|
Süleyman Ateş |
107. Ve fidye olarak ona büyük bir kurbanlık verdik. |
|
|
Süleyman Ateş |
108. Sonra gelenler arasında ona (iyi bir ün) bıraktık. |
|
|
Süleyman Ateş |
109. (İleride gelecek nesiller): "İbrahim'e selam olsun!" (diyeceklerdi.) |
|
|
Süleyman Ateş |
110. İşte biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız. |
|
|
Süleyman Ateş |
111. Çünkü o bizim mü'min kullarımızdandı. |
|
|
Süleyman Ateş |
112. Biz ona İshak'ı, iyilerden bir peygamber olarak müjdeledik. |
|
|
Süleyman Ateş |
113. Kendisine de, İshak'a da bereketler verdik. Onların neslinden (gelenler arasında) iyi hareket eden de var, açıkça kendisine zulmeden de. |
|
|
Süleyman Ateş |
114. Andolsun Musa'ya ve Harun'a da lutuflarda bulunduk. |
|
|
53 NECM SURESİ :
Süleyman Ateş |
36. Yoksa kendisine haber mi verilmedi: Musa'nın sahifelerinde bulunan, |
|
|
Süleyman Ateş |
37. Ve çok vefalı İbrahim'in (sahifelerinde bulunan şu gerçekler): |
|
|
Süleyman Ateş |
38. Ki hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü yüklenmez. |
|
|
60 MÜMTEHİNE :
Süleyman Ateş |
4. İbrahim'de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vardır; onlar kavimlerine "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi(n taptıklarınızı) tanımıyoruz. Siz, bir tek Allah'a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir" demişlerdi. Yalnız İbrahim'in babasına: "Senin için mağfiret dileyeceğim, fakat Allah'tan gelecek bir şeyi senden savamam" demesi hariç. "Rabbimiz, sana dayandık, sana yöneldik. Dönüş(ümüz) sanadır!" |
|
|
Süleyman Ateş |
5. Rabbimiz, bizi inkar edenler için bir sınav yapma (bizi onların baskı ve işkencesi altına düşürme), bizi bağışla. Rabbimiz, yegane galib, hüküm ve hikmet sahibi, ancak Sensin, Sen! |
|
|
Süleyman Ateş |
6. Andolsun, onlarda sizin için, Allah'ı ve "Son Günü" arzu edenler için güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirirse (bilsin ki) Allah işte zengin, övgüye layık olan O'dur. |
|
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam hasan kardeşim,
Önce;
En’am: 74. İbrahim, babası Azer'e demişti ki: "Sen putları tanrılar mı ediniyorsun? Doğrusu ben seni ve kavmini açık bir sapıklık içinde görüyorum."
Daha sonra;
75. Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekutunu (büyük ve harikulade muhteşem varlıklarını) gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun. |
|
76. Üzerine gece basınca (İbrahim) bir yıldız gördü; "Budur Rabbim" dedi. Yıldız batınca: "Batanları sevmem", dedi. |
|
77. Ay'ı doğarken görünce: "Budur Rabbim" dedi. O da batınca: "Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, elbette sapan topluluktan olurdum." dedi. |
|
78. Güneşi doğarken görünce: "Budur Rabbim, bu daha büyük!" dedi. (O da) batınca dedi ki: "Ey kavmim, ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım." |
|
79. Ben yüzümü tamamen, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artık ben O(na) ortak koşanlardan değilim! |
|
80. Kavmi onunla tartışmaya girişti. (O onlara) dedi ki: "Beni doğru yola iletmiş iken Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben, sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak Rabbimin dilediği olur! Rabbim, bilgice herşeyi kuşatmıştr. Hala öğüt almıyor musunuz? |
|
81. Hem siz, Allah'ın size, (tanrı oldukları) hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri, O'na ortak koşmaktan korkmuyorsunuz da ben nasıl sizin (O'na) ortak kuştuğunuz şeylerden korkarım? Şimdi biliyorsanız (söyleyin), iki topluluktan hangisi (tek Allah'a inananlar mı, yoksa Allah'a ortak koşanlar mı) güvende olmağa daha layıktır? |
|
82. İnananlar ve imanlarını bir haksızlıkla bulamayanlar... İşte güven onlarındır ve doğru yolu bulanlar da onlardır. |
|
83. İşte bunlar, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz hüccet(kanıt)lerimizdir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir. |
|
İki metin arasında dikkatinizi çeken bir şey var mı?
Selam ve dua ile,
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
ebukerem Ayrıldı
Katılma Tarihi: 21 mart 2009 Gönderilenler: 483
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam..
sayın adminler,
yeni başlık açma yetkim yok. Kıble ayetleri ile ilgili bir meal anlam çalışmasını paylaşmak istiyorum.
Konu ile ilgili yardımıznızı rica ediyorum.
teşekkürler
ebukerem
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
baybora Yazdı:
Selam hasan kardeşim,
Önce;
En’am: 74. İbrahim, babası Azer'e demişti ki: "Sen putları tanrılar mı ediniyorsun? Doğrusu ben seni ve kavmini açık bir sapıklık içinde görüyorum."
Daha sonra;
75. Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekutunu (büyük ve harikulade muhteşem varlıklarını) gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun. |
|
76. Üzerine gece basınca (İbrahim) bir yıldız gördü; "Budur Rabbim" dedi. Yıldız batınca: "Batanları sevmem", dedi. |
|
77. Ay'ı doğarken görünce: "Budur Rabbim" dedi. O da batınca: "Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, elbette sapan topluluktan olurdum." dedi. |
|
78. Güneşi doğarken görünce: "Budur Rabbim, bu daha büyük!" dedi. (O da) batınca dedi ki: "Ey kavmim, ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım." |
|
79. Ben yüzümü tamamen, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artık ben O(na) ortak koşanlardan değilim! |
|
80. Kavmi onunla tartışmaya girişti. (O onlara) dedi ki: "Beni doğru yola iletmiş iken Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben, sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak Rabbimin dilediği olur! Rabbim, bilgice herşeyi kuşatmıştr. Hala öğüt almıyor musunuz? |
|
81. Hem siz, Allah'ın size, (tanrı oldukları) hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri, O'na ortak koşmaktan korkmuyorsunuz da ben nasıl sizin (O'na) ortak kuştuğunuz şeylerden korkarım? Şimdi biliyorsanız (söyleyin), iki topluluktan hangisi (tek Allah'a inananlar mı, yoksa Allah'a ortak koşanlar mı) güvende olmağa daha layıktır? |
|
82. İnananlar ve imanlarını bir haksızlıkla bulamayanlar... İşte güven onlarındır ve doğru yolu bulanlar da onlardır. |
|
83. İşte bunlar, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz hüccet(kanıt)lerimizdir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir. |
|
İki metin arasında dikkatinizi çeken bir şey var mı?
Selam ve dua ile,
rıdvan
|
|
|
Selam Rıdvan kardeşim,
hatırı sayılır bir süre sitede bulunamadım. yanılmıyorsam bu değerli iletiniz bu sürenin ya başına veya hemen öncesine ait. sonradan haberim olup, yanıtlayacağım derken unutmuşum. özür dilerim.
Değerli kardeşim,
sanırım, Hz.İbrahim'in önce " Sen putları tanrılar mı ediniyorsun? " ve Doğrusu ben seni ve kavmini açık bir sapıklık içinde görüyorum." (74)demesinin ardından gelen Ayet'lerde bu seferde :
(İbrahim) bir yıldız gördü; "Budur Rabbim" dedi.(76)
Ay'ı doğarken görünce: "Budur Rabbim" dedi.(77)
Güneşi doğarken görünce: "Budur Rabbim, bu daha büyük!" dedi. (78)
Ben yüzümü tamamen, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artık ben O(na) ortak koşanlardan değilim! (79)
burda " Ayetler arasında " , " Ayet'lerin akışında..." sanki bir zamanlama sorunu varmış gibi görünüyor...görünüyor diyorum, çünkü gerçekte zamanlama sorunu yok burada kanaatimce...sadece bir edebi üslup, sanatlı ve tesirli bir ifade, belağat var, bana göre. konuya giriş esas 75.Ayet'tir :
75. Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekutunu (büyük ve harikulade muhteşem varlıklarını) gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun.
diyor... ve Hz.İbrahim'in ay, güneş'e Rabbim demesi ve ardından yüzünü yaradan'a dönüp, şirk'ten uzaklaşmasından söz ediyor...burada bunların öncesi olup, daha sonra gelmesi beklenen 74.Ayet ise " ve iz " ile başlayarak= " hani, bir zamanlar " diyerek henüz konuyu anlatmaya başlamadan, konuya güdüleme yapmış, önemli bir meseleye giriş yapacağının sinyallerini vermiş, konunun bir ön başlığını iletmiştir kanaatime göre...ve dikkat ederseniz konu anlatımı daha sonra başlamış.
bana yöneltmiş bulunduğunuz, " İki metin arasında dikkatinizi çeken bir şey var mı? "
şeklindeki sorunuzda, kastettiğiniz şey bu muydu acaba?
bu konudaki düşüncelerinizi merak etmekteyim değerli kardeşim.
Muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam hasan kardeşim,
Hamdolsun ramazan bitmekte ve bende dışarıda ne var ne yok diye pencereden bakmaya başladım mesajınızı okudum,
sizinle konuşmamızdan sonra ben bu meseleyi bir makale haline getirip yine bu siteye astım, isterseniz iki konuyu bir başlık altında toplayabilirsiniz, ilgilenen kardeşelerimiz için.
http://www.hanifdostlar.net/forum_posts.asp?TID=5945&PN= 1&TPN=1
Bu vesile ile ramazan bayramınızıda bereketli olsun,
selam ve dua ile,
kardeşiniz rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
BAYBORA ( RIDVAN ) KARDEŞ YAZDI :
İbrahim(a.s) tevhid’i buldu mu?
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
|
|