Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
" Ayrıca bu sorularım eğer ibrahimizm'in düşünceler'ine katılıyorsa ki öyle görünüyor,Sayın dermanbeg içinde geçerlidir...''
Sn.Evrensel,ben bu konulara girdiğimde küsüp ayrılan uzman üye sayısında ciddi artışlar oluyor.Neme lazım,iyisi mi yeni yıla barışla girmekte fayda var.Selamlar..
bu sorularınızın cevabını aslında vermiştim..demiştim ki eğer imkan sahibi olsam doğayla içiçe bir yere yerleşir ve o şekilde yaşarım..çeşmeden suyumu taşır,odunla ocağı yakar çayımı yapardım..ne elektrik ne tv ne internet..ve zaten orada bu sizin kolaylama dediğiniz araçlar olmadığında istesenizde boş kalamazsınız,sürekli bir uğraş sürekli bir çalışma içinde olursunuz..ama burada bir nevi als hastası konumundayız..çıkış görünmüyor şimdilik ve bu arada siz siz diye hitap edişlerimde aslında bizde var..siz derken aynı anda bizde diyorum,sanırım gözden kaçtı..bilimin hayır getirmediğini onsuz ondan uzakta bir yaşamı özlüyorum..temennilerim bunlar benim..
Hic doktora gitmez misiniz?Allah
muhafaza, kaza gecirseniz parca parca mi gezersiniz? Hic haber dinlemek
icin tv., radyo kullanmaz misiniz? Evinizi mumla mi aydinlatiyorsunuz
veya mutfakta odunlarla ates mi yakip yemek pirisiriyorsunuz? Telefon
ev/cep kullanmiyor musunuz? Evinizin su ihtiyacini, nasil karsiliyorsunuz? Cesmeden kovayla eve su tasimak seklinde mi?
Daha sayayim mi?
Tum bunlari kullaniyorken, bilimi bu kadar reddedis biraz garip durmuyor mu?
Benim yasadigim yerdeki Amish arkadaslarim da bu sekilde yasiyor,kagit para dahi kullanmiyorlar alisveriste,evde gaz lambasi kullaniyorlar yabancisi degilim, siz reddedince ogrenmek istedim.
Fakat ulasimi nasil hallediyorsunuz? Sonucta at, esek, deve disindakiler teknoloji araci.. Her yere de yuruyerek gidemessiniz.
Hemen her kutsal ve mitolojik
metinde yer almis, tufan hikayesinden esinlenmis olabilir mi bilim
sizce, atom bombasi uretim asamasinda? Hani topluk temizlik babinda??
Niye talihsizlik olsun ki? Bilimi ureten insanlar da insan..Onlarin da inandiklari bir kitap var. Esinlenmis olamazlar mi? Kaldi ki mitolojik metinlerde dahi var.
Uzay calismalari gereklidir,
insanligi tehdit etmedigi muddetce.. Meteorun, yildizin, gunesin ne
oldugunu bilirse insan, gok cisimlerine tapmaktan vazgecer.Veya biz onlarin(bizden cok oncekilerin) neden bunlara tapmis olduklarini anlayabiliriz.
Uzay çalýþmalarý gereksizdir bir anlamý yoktur.Ayda marsta yaþam su araþtýrýlmasýnýn mantiki tarafý yoktur,eldekini düzene koymak yeterli.Bu bir grup hayalcinin tanrýcýlýk oynamasýdýr.
Siz, mesela evrende yalnizca bizim yasadigimiza mi inaniyorsunuz? Baska yasam formlari yaratmis olamaz mi Allah? Bunlarin arastirilmasi icin guzel bir tesebbus, uzay arastirmalari.
Ben de her yil insanlarin, belli
zamanlarda,kucak dolusu paralar dokerek sadece Arabistan'daki
yoksullari doyurmalarini anlamiyorum sahsen... Zengin petrol
ulkesindeki cocugu, petrol ulkesinin kendisi doyursun.
Buda saçmalýktýr...kabeye deðil elçiye hac yapýlýr,elçi olmadýðýnda hacc israf ve kandýrmacadan baþka bir þey deðildir.
Olsun elci'ye dua yapilir, ziyaret de ama her yil orda kesilen binlerce kurban ile kac cocuk doyar biliyor musunuz?
__________________ sana iyi görünen bir başkasının kötüsüyse ona "gerçek" değil “düşün” denir. gerçekler değişmez ama düşün değişkendir.
Siz,
mesela evrende yalnizca bizim yasadigimiza mi inaniyorsunuz? Baska
yasam formlari yaratmis olamaz mi Allah? Bunlarin arastirilmasi icin
guzel bir tesebbus, uzay arastirmalari.
Olsun elci'ye dua yapilir, ziyaret de ama her yil orda kesilen binlerce kurban ile kac cocuk doyar biliyor musunuz?
Evrende başkaları yaşıyor mu? Ben kendi dünyama baktığımda yaşayan ölüler görüyorum,yani bir nevi yaşamıyorlar gibi..dünyayı fethettik uzay kaldı diye düşünüyorum...önce buradan başlanmalı ve afrikada hayat var mı diye bakılmalı..
hacc..bana göre haccın anlamı şu;hayırda birleşmek,hayır için bir araya gelmek..kabeye yapılan haccda bir hayır görmüyorum..taş öpmek yada şeytanı taşlamak için birbirini öldüren adamların ritüeli..kişiler hayır yapacaksa kurbanlarını kesip en yakınından başlayıp fukaraya dağıtsın,ora için ayırdıkları tüm masraflarıda..velhasılı kişi namaz kılarak yada kabeyi tavaf ederek falan hayır işlemiş olmaz,kendinede ne sağlar bilmiyorum,iyilik-hayır tanımını kuranda başkaları için çaba olarak olarak görüyorum,kendi için yapacak bir iyiliği varsa oda kendini kınamaması Rabdan umudu kesmemesi dua etmesidir..
İbrahimizm kardeşimiz doğaya sürekli vurgu yapıyor...yazılanlar'ı tekrar gözden geçirince aklıma birşey geldi...
Çözüm olarak Aile başta olmak üzere devlet ile birlikte kapsamlı bir hareketliliğin olmaz ise olmazlarını söylemiştim...
İnsanlar arasında bir mücadele olduğu, bu mücadelenin toplumlar arasında,kültürlerarasında da bulunduğu bir gerçektir...
Bugün toplumlar ve kültürler arasındaki mücadele, başka toplumları ve kültürleri egemenlik altına almak isteyen emperyalizmi ortaya çıkarmaktadır...
Aslına bakılacak olursa son, evrensel ve zorunlu olan bir yönetim biçimi, toplumların bütün çelişkilerini çözen ve insanın insanla, tabiatla ve toplumla olan sorunlarını da halleden bir yönetim biçimi olmalıdır....
Batıda gelişen bilimin madde üzerinde çok başarılı olduğunu kabul etmemek haksızlık olur...
Ancak özellikle deterministik ve mekanik tabiat bilimi anlayışı sosyal bilimler alanına da aynen yansıdığı için insanın dünyası ile ilgili bir başarıdan söz etmek pek mümkün değildir...
Nitekim batıda gelişen bilimci zihniyet insanın iradesini,duygularını, heyecanlarını bir kenara itmiş ve temelden sağlıksız teknolojiler, kurumlar ve hayat tarzları üretmiştir...
Önemli olan rasyonel bilgi, nesnellik ve nicelik olduğu için insani değerler ortadan kalkma tehlikesiyle karşı karşıya gelmiş, tabiata egemen olup onu sömürmek esas olmuştur....
Böyle bir bilimci anlayış, üst seviyeden bir prensiple kontrol edilmediği için bilim, insanların her türlü amacı için bir araç konumuna düşebilmiştir...
Böyle bir aracın da,insanların problemlerine bazı yeni problemler eklediği gibi olumsuz durumlar ortaya çıkmıştır...
Bu olumsuz durumlar özellikle ekonomi, askeri ve sağlık alanlarında kendini göstermektedir, denilebilir....
Nitekim açlık, sömürü, ekonomik bağımlılık, nükleer tehdit, çevre kirliliği, savaş tehdidi düne göre bugün daha fazladır ve sağlığımız tehdit altındadır...
İnsanlar bu tehlikelere ve doğabilecek bunalımlara karşı yeni çözüm yolları ve alternatifler deneyeceklerdir...
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
örneğini vermiş olduğum malezya örneği zengin müslümanlarca desteklenen çalışmalardır...orada arkadaşlarım var..ora hakkında birçok bilgiyi birincil elden aldım..halkı içerisinde fakir bulamassın...kişi başına düşen milli gelir 25bin dolarmış..!
Ayrıca toptan bilinç zaten zor...biriler'inin menfaatlerine çomak sokulduğu takdirde tüm metodlar kullanılır...anlatmaya çalıştığım Elçiler'in yaptığı bilinç devrimini gerçekleştirebilmek için var gücümüzle çalışmaktır...barış yurdunun imarına yönelik eylemler içerisinde olmadığımız taktirde ne yazar ne analtırız kardeşim..!
Gözden kaçan birşey daha var...eskdien insan yaşamı belli yılllarla ölçülüydü...hastalıklar sürekli bir çok insan'ın ölümüne sebebiyet veriyordu...şu anda eskiye nazaran insna ömrü hem artmıştır hemde bir çok hastalığın çözümü yapılmıştır...bir şeyi ne amaçla kullandığın çok önemldiri...fesat için kullanıldığında biyolojik silahlarla bir çok toplumu top tüfek kullnmadan yok edebilirsin...
Bıçak adamda keser...meyvede...
Silah adamda öldürür...Adaletide sağlar...
birşeyi nasıl kullandığın önemlidir..
selamlar..
..
Hasan arkadaşım,
iki nottur, bana öğüt veriyorsun...Bunu samimiyetinden yaptığından kuşkum yok...Lakin henüz neden sustuğumu, susmayı ne türde yaptığımı da bilmediğinden bu öğüdün havada kalıyor.
İlk susuşum, çok yerinde idi...Muvaffak abimden allah razı olsun, müminliğini bir kere daha gösterdi...kusur örttü, öfkesini yendi...
İkinci susuşum, aslında susmak değildi..ilgili konu başlığında namaza/duaya/ibadete karşı insanın FITRATINDAN gelen susuşu işlemiştim...susmanın dile gelişiydi...
Üçüncü susuşum, bu başlık altında artık bozuldu...çünkü KALP kırmadan olmuyor...çünkü amacım KALP kırmak değil, ancak KALP kırılır...çünkü müminin görevi sözü GÜZEL söylemek, karşı tarafın duymak istediğini SÖYLEMEK değil...
yazdığım nota kadar olan sayfalarda tartışılan konulara, yazılan notlara YETERLİ bir cevaptır ilgil KISSA...tabiki anlamak isteyene...çaba gösterene...
O nottan sonra, konu daha MANTIKLI bir ÇERÇEVEYE girmiş...buna itiraz etmem...
ta ki yukarıdaki nota kadar...
Çünkü TEMELDE hatan var...TEMELDE hata oldu mu, bu tür başlıkların açılması NORMALLEŞMİŞ oluyor...benim itirazım da buna...
yukarıdaki notun ile ilgli ilk itirazım :
ÖMÜR / ECEL insanın eliyle kısalmaz, UZATILAMAZ...bunu iddia ettiğin an, ŞİRK koşmuş olursun...Modern tıbbın yaptığı EN BÜYÜK hata bu...konu ile ilgili www.hayrullahmeral.com sitemde "SİGARA öldürmez, Allah öldürür" isimli yazımı okumanı tavsiye ederim....bu başlığı açtığın yazıdan daha KISA...
Günümüzde kanser teşhisi koyulan hastaların BÜYÜK çoğunluğu YAŞAMAK için tedavi peşine gidiyor...Doktorlarda YAŞATMAK için...DAHA fazla yaşatmak...bunu BİLİM adına yapıyorlar...
Malezya örneğin YANLIŞ...Şuradan başlayalım..
istatistik dersine gelen prof. ilk derste şunu söyledi :
"bu sene size anlatacağım ders koca bir YALAN...örneğin dedi : bir ülkede kişi başına düşen günlük yoğurt tüketim miktarı 250 gr. burada anladığımız herkesin 250 gr yoğurt tükettiğidir...Fakat dedi, gerçekte, bir kısmı yoğurt yemez, bir kısmı 250 gr. dan az yer, bir kısmı çok yer...
KİŞİ başına MİLLİ GELİR de böyle KOCA bir YALAN, BALON...hesap doğru olabilir, ancak fakirlik başka bir şey..
Bu arada konudan konuya atlamadan, bir parantez açarsak...dedeme sordum, sizin zamanınızda fakir deyince ne anlardınız ? cevap : Açta, açıkta... fakat günümüzde, devir çok kötü, malbro sigarası alacak paramız yok..dikkat edin..AÇLIK yok bu ülkede...fakat DIŞA bağımlı SANAL TOKLUK var..herkes RAB teknoloji, RAB farbrika, RAB marketten MEDET umar hale gelmiş..Bu küçük RABLERİN üstündeki en büyük RABLERİ , hammadesi odun olan adına para dedikleri RAB mürekkepli KAĞIT parçası...
malzeya ile ilgili yaşadığım başka bir tesbit...kocaeli ünv. hastanesinde, bir prof. ERCP uzmanı...o kadar ki, malezya bu uygulamanın MAKİNALARINI yapıyor (taklit), fakat doktorlarını bizim profun yanına getirmişlerdi, EĞİTİM için..işte ilim başka bir şey, bilim başka bir şey...malezya bu MAKİNAYI, RAB para için üretmiş...bizim prof. İLİM için kullanmayı öğrenmiş...
kapitalizmde böyle bir şey...işletmede söylerler : şirketlerin kuruluş amacı KAR etmektir...ve PAZARA, TÜKETİME göre kurulur...tükettirmek için de en uygun araç TV, REKLAM ve beyni UYUŞTURMA...sanki ZORUNLUYMUŞ havası vermedir...ne yazık ki, her yeni nesil, bu zorunluluk!!! içinde doğduğu için, YIKIMI daha zor...
Fakat, fıtrata uygun olan İHTİYACA göre üretimdir...
şimdilik bu kadar,
ÇERÇEVEYİ doğru belirlediğimiz müddetçe, fikirlerimizden yararlanırız inşaallah..yoksa yerine göre Musa a.s. 'ın kıssası yeterlidir benim için...
Üçüncü susuşum, bu başlık altında artık bozuldu...çünkü KALP kırmadan olmuyor...çünkü amacım KALP kırmak değil, ancak KALP kırılır...çünkü müminin görevi sözü GÜZEL söylemek, karşı tarafın duymak istediğini SÖYLEMEK değil...(Selam..bende söylemek istediklerin varsa buyur söyle dedim yeterki uslubun erdemli insnalar'ın uslubu olsun..yoksa sen erdemsiz uslub kullanıyorsun diye bir imada bulunmadım...sen sana göre gerçek olanı söylersin...zira gerçek de diğer kavramlar gibi görecelidir...bugün doğru bulduğun şey yarın yanlış bulunulabiliyor...örneğide geçmişte namaz,hac,kabe vs hakkıdnaki bilgiler'in değişkenlik gösterdiği ve bununda yine bir gerçeğe göre altının çizilmiş olmasıydı..!ayrıca sen söylediklerin neden kırıcı olsunki?sataşmadıktan sonra neden küslük ,dargınlık olsunki?bizler tavrımızı nerede göstereceğimizi biliriz..)
yazdığım nota kadar olan sayfalarda tartışılan konulara, yazılan notlara YETERLİ bir cevaptır ilgil KISSA...tabiki anlamak isteyene...çaba gösterene...(sen yukarıda yazılan makaleden ne anladın önce onu yaz?hangi bilimsel verilerle yukarıda adamın makalesini değerlendirdin?yok kur'ana göre konuşuyorsan yine kur'ana dayanarak bir çok farklı fikrin söylendiğini ve buna dayanaklar'ın bulunduğunuda unuturmusun?ayrıca bir örnek veriyorsun..devamını getirmiyorsun...ben tecelli boyutuyla ilgi ikis ayfa öncesinde zaten örneklemelkerde bulundum...ha sen daha ayrıntılı anlatırsın oına bişey diyeme..)
O nottan sonra, konu daha MANTIKLI bir ÇERÇEVEYE girmiş...buna itiraz etmem...(hadiya eminmisin?bundanda kendine bir pay hemende çıkarttın öylemi?geçmişte yazılıp çizilenler mantıksınzdı..sen onu yazdın mantık çerçevesine girdi öylemi?ne yapmaya çalışıyorsun?varsa bildiğin paylaş kardeşim...hangiler'inin amntıklı yada mantıksız olacağının ayırmak sanamı kaldı?)
ta ki yukarıdaki nota kadar...(:))))...)
Çünkü TEMELDE hatan var...TEMELDE hata oldu mu, bu tür başlıkların açılması NORMALLEŞMİŞ oluyor...benim itirazım da buna...(sen heralde başlık açıldığından itibaren yazılıp çizilenler'i okumadıns anırım..ki okumadığın belli oluyor...başlığı açtığımızda bu düşüncelere katılmadığımı ama tartışılmaya değer gördüğümü söylemiştim..hatta bilimsel olarak katkı sağlayabilecek kişiler'in de olması ayrıca sevindirici olur demiştim..ben tatmin olmak istiyorum...Tanrı kavramı bir çok kişi tarafından anlaşıldığını sanmıyorum...anlatılanlar ceviz kabuğunu doldurmayacak türden şeylerdir..ayrıca varsa itirazın doğru olanın ortaya çıkması adına en başından beri tartışmaya müdahil olurdun...ben her türlü başlığıda açarım..tartışmayada sunarım...)
yukarıdaki notun ile ilgli ilk itirazım :
ÖMÜR / ECEL insanın eliyle kısalmaz, UZATILAMAZ...bunu iddia ettiğin an, ŞİRK koşmuş olursun...Modern tıbbın yaptığı EN BÜYÜK hata bu...konu ile ilgili www.hayrullahmeral.com sitemde "SİGARA öldürmez, Allah öldürür" isimli yazımı okumanı tavsiye ederim....bu başlığı açtığın yazıdan daha KISA...(ben bu yazını okudum ve yorumda yaptım..sen görmediysen bişşey diyemem..bu konudada sana katılmıyorum..Allah'ın belli yasalar'ı vardır o bu yasalarla sistemini işletir...sigara Allah'ın bir yasası gereği içeriğiyle öldürür...ama öldüren Allahtır..bunu bilmeyen kim var?Ben babamı bu sigara illetindne kayubettim..ciğerler'i iflas etmişti...şimdi hangi mantıkla sigaranın sebep sonuç yasası gereği buna sebebp olmadığını anlatırsın?ayrıca modern tıbbın hatası falanda yoktur...o senin zannındır..)
Günümüzde kanser teşhisi koyulan hastaların BÜYÜK çoğunluğu YAŞAMAK için tedavi peşine gidiyor...Doktorlarda YAŞATMAK için...DAHA fazla yaşatmak...bunu BİLİM adına yapıyorlar...(ha kanser'e yakalansınlar evlerinde ölümü beklesinler...:))...şifayı Allah veriyor verirse verir vermesse ecelini doldurur ve ölürsün ..:))Allah herşeyde olduğu gibi bu konudada bizler'e müdahale etmez..sen ölümsüzlüğü aramıyorsun neticede...ortada bir vakıa var ve bu vakıa senin ve ailen üzerinde ciddi sorunlar/etkiler bırakıyor...tedavi olacaksın ve Allah bunun etkisini sebebp sonuç yasasıyla belirlermiştir...)
Malezya örneğin YANLIŞ...Şuradan başlayalım..(:-))..)
istatistik dersine gelen prof. ilk derste şunu söyledi :
"bu sene size anlatacağım ders koca bir YALAN...örneğin dedi : bir ülkede kişi başına düşen günlük yoğurt tüketim miktarı 250 gr. burada anladığımız herkesin 250 gr yoğurt tükettiğidir...Fakat dedi, gerçekte, bir kısmı yoğurt yemez, bir kısmı 250 gr. dan az yer, bir kısmı çok yer...
KİŞİ başına MİLLİ GELİR de böyle KOCA bir YALAN, BALON...hesap doğru olabilir, ancak fakirlik başka bir şey..(Sen hiç malezyada bulundunmu?yada malezyada birincil elden bilgiler aldınmı?malezyanın diğer ülkeler'e göre refah ve mutluluğunu bilmiş oslaydın bu balon benzetmeni yapmazdınn..bilmediğin birşey hakkında yorum yapma..malezya son derece hayat standartlarının yüksek olduğu ve suç oranlar'ının en düşük olduğu ülkelerden biridir..)
Bu arada konudan konuya atlamadan, bir parantez açarsak...dedeme sordum, sizin zamanınızda fakir deyince ne anlardınız ? cevap : Açta, açıkta... fakat günümüzde, devir çok kötü, malbro sigarası alacak paramız yok..dikkat edin..AÇLIK yok bu ülkede...fakat DIŞA bağımlı SANAL TOKLUK var..herkes RAB teknoloji, RAB farbrika, RAB marketten MEDET umar hale gelmiş..Bu küçük RABLERİN üstündeki en büyük RABLERİ , hammadesi odun olan adına para dedikleri RAB mürekkepli KAĞIT parçası...
malzeya ile ilgili yaşadığım başka bir tesbit...kocaeli ünv. hastanesinde, bir prof. ERCP uzmanı...o kadar ki, malezya bu uygulamanın MAKİNALARINI yapıyor (taklit), fakat doktorlarını bizim profun yanına getirmişlerdi, EĞİTİM için..işte ilim başka bir şey, bilim başka bir şey...malezya bu MAKİNAYI, RAB para için üretmiş...bizim prof. İLİM için kullanmayı öğrenmiş...(Malezyada kiler bilgi edinimi konusunda değil türkiye bir çok ülkeden faydalanır...ilimin ülkesi,ırkı olmaz..insnalığa faydası olan herşey bir başka ülkede öğrenilip sunuma hazır hale getirilebilir..senin o koca ilim yutmuş proflar'ın daha düne kadar bir çok gelişmeyi batıdan ve uzakdoğudan öğreniyordu...os enin koca çok bilmiş prof'un halen ders kitabı olarak ünüversitelerde yabancı kaynaklardan eğitimini alıyor ve onları takip ediyor...türkiyedeki proflar'ın bilimsel anlamdaki gelişmeler'i yokd enecek kadar azdır...soldan sağdan aldıklarını para için daha fazla prim almak için kulllanan zavallılardır..türkiyenin bilimsel araştırmalarda sıraya bile giremediğini biliyormusun hayrullah?ne yazar ne anlatırsun?)
kapitalizmde böyle bir şey...işletmede söylerler : şirketlerin kuruluş amacı KAR etmektir...ve PAZARA, TÜKETİME göre kurulur...tükettirmek için de en uygun araç TV, REKLAM ve beyni UYUŞTURMA...sanki ZORUNLUYMUŞ havası vermedir...ne yazık ki, her yeni nesil, bu zorunluluk!!! içinde doğduğu için, YIKIMI daha zor...
Fakat, fıtrata uygun olan İHTİYACA göre üretimdir...
şimdilik bu kadar,
ÇERÇEVEYİ doğru belirlediğimiz müddetçe, fikirlerimizden yararlanırız inşaallah..yoksa yerine göre Musa a.s. 'ın kıssası yeterlidir benim için...(maşallah çerçeveyi öyle çizdinki,doğru olduğuna artık kanaat getirdim:))...haydi bakalım kolay gele..
selamun ala muminun....
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Üçüncü susuşum, bu başlık altında artık bozuldu...çünkü KALP kırmadan olmuyor...çünkü amacım KALP kırmak değil, ancak KALP kırılır...çünkü müminin görevi sözü GÜZEL söylemek, karşı tarafın duymak istediğini SÖYLEMEK değil...(Selam..bende söylemek istediklerin varsa buyur söyle dedim yeterki uslubun erdemli insnalar'ın uslubu olsun..yoksa sen erdemsiz uslub kullanıyorsun diye bir imada bulunmadım...sen sana göre gerçek olanı söylersin...zira gerçek de diğer kavramlar gibi görecelidir...bugün doğru bulduğun şey yarın yanlış bulunulabiliyor...örneğide geçmişte namaz,hac,kabe vs hakkıdnaki bilgiler'in değişkenlik gösterdiği ve bununda yine bir gerçeğe göre altının çizilmiş olmasıydı..!ayrıca sen söylediklerin neden kırıcı olsunki?sataşmadıktan sonra neden küslük ,dargınlık olsunki?bizler tavrımızı nerede göstereceğimizi biliriz..) Gerçek hiç bir zaman göreceli değildir. Doğru sandıklarımız gerçekten uzak ulabilir sadece. o yüzden ihdinas sıradel mustakim önemlidir benim için...Namaz, hac, kabe ile ilgili bu siteye gelmeden önce ve sonraki görüşlerimde temelde çok fazla değişiklik yok. sadece bu sitede bazı ART NİYETLİ oluşumların bulunduğundan ŞÜPHE ettim çoğu zaman ki bu şüphelerim hala geçerli. bir protestan ile ilgili yazışmam var bu sitede, bir inceler misin, görüşlerin adamların görüşlerinin neresinde? bilinçli bir oluşumdasın da demiyorum sana, ancak bir MÜMİN için değişmez GERÇEKLER olmak zorunda...lütfen ilgili yazıya bir göz at...
yazdığım nota kadar olan sayfalarda tartışılan konulara, yazılan notlara YETERLİ bir cevaptır ilgil KISSA...tabiki anlamak isteyene...çaba gösterene...(sen yukarıda yazılan makaleden ne anladın önce onu yaz?hangi bilimsel verilerle yukarıda adamın makalesini değerlendirdin?yok kur'ana göre konuşuyorsan yine kur'ana dayanarak bir çok farklı fikrin söylendiğini ve buna dayanaklar'ın bulunduğunuda unuturmusun?ayrıca bir örnek veriyorsun..devamını getirmiyorsun...ben tecelli boyutuyla ilgi ikis ayfa öncesinde zaten örneklemelkerde bulundum...ha sen daha ayrıntılı anlatırsın oına bişey diyeme..) Saçma bir makaleyi buraya asmak zaten hata iken, üstüne bir de MÜNAZARA mı yapalım. ilgili KISSA yeterlidir benim için...ben GAYBE iman ettim...
O nottan sonra, konu daha MANTIKLI bir ÇERÇEVEYE girmiş...buna itiraz etmem...(hadiya eminmisin?bundanda kendine bir pay hemende çıkarttın öylemi?geçmişte yazılıp çizilenler mantıksınzdı..sen onu yazdın mantık çerçevesine girdi öylemi?ne yapmaya çalışıyorsun?varsa bildiğin paylaş kardeşim...hangiler'inin amntıklı yada mantıksız olacağının ayırmak sanamı kaldı?) Eminim tabiki. alaycı da olsa tavrın, ben ciddiyetle cevap vereyim. Eminim..çünkü başlıktan ayrı olarak konunun geldiği son nokta, bilim ve teknoloji insan fıtratına ters mi, islama ters mi...özet budur..ve bu çerçeveye sonradan girdi..benim yazdığım not buna sebep oldu DEMEDİM...o nottan sonra belli bir çerçeveye girdi dedim..zaman ayır, geri dön ve oku...
ta ki yukarıdaki nota kadar...(:))))...) yazık...
Çünkü TEMELDE hatan var...TEMELDE hata oldu mu, bu tür başlıkların açılması NORMALLEŞMİŞ oluyor...benim itirazım da buna...(sen heralde başlık açıldığından itibaren yazılıp çizilenler'i okumadıns anırım..ki okumadığın belli oluyor...başlığı açtığımızda bu düşüncelere katılmadığımı ama tartışılmaya değer gördüğümü söylemiştim..hatta bilimsel olarak katkı sağlayabilecek kişiler'in de olması ayrıca sevindirici olur demiştim..ben tatmin olmak istiyorum...Tanrı kavramı bir çok kişi tarafından anlaşıldığını sanmıyorum...anlatılanlar ceviz kabuğunu doldurmayacak türden şeylerdir..ayrıca varsa itirazın doğru olanın ortaya çıkması adına en başından beri tartışmaya müdahil olurdun...ben her türlü başlığıda açarım..tartışmayada sunarım...) sanma...sor, söyliyeyim..büyük bir kısmını okudum...ilgili makaleye katılmadığını da okudum...benim için önemli olan, senin o görüşe katılıp, katılmaman değil, ilgili makalenin BURAYA asılmış olması...Tanrı kavramı senin tarafından anlaşılmamış olabilir, tatmin olmak için sen de Rahmanı görmek isteyebilirsin..bunun örnekleri vardır, fakat benim için ilgili KISSA yeterlidir...amenna ve saddakna...
yukarıdaki notun ile ilgli ilk itirazım :
ÖMÜR / ECEL insanın eliyle kısalmaz, UZATILAMAZ...bunu iddia ettiğin an, ŞİRK koşmuş olursun...Modern tıbbın yaptığı EN BÜYÜK hata bu...konu ile ilgili www.hayrullahmeral.com sitemde "SİGARA öldürmez, Allah öldürür" isimli yazımı okumanı tavsiye ederim....bu başlığı açtığın yazıdan daha KISA...(ben bu yazını okudum ve yorumda yaptım..sen görmediysen bişşey diyemem..bu konudada sana katılmıyorum..Allah'ın belli yasalar'ı vardır o bu yasalarla sistemini işletir...sigara Allah'ın bir yasası gereği içeriğiyle öldürür...ama öldüren Allahtır..bunu bilmeyen kim var?Ben babamı bu sigara illetindne kayubettim..ciğerler'i iflas etmişti...şimdi hangi mantıkla sigaranın sebep sonuç yasası gereği buna sebebp olmadığını anlatırsın?ayrıca modern tıbbın hatası falanda yoktur...o senin zannındır..) yazdığın not ile Allah öldürür, bilirim demen ÇELİŞİYOR...Tıb, insanın bilmediği ÖMÜR içinde SAĞLIKLI yaşamanın formülünü aramalı...İlaçlar, TEDAVİ etmeli...kemoterpi ise TEDAVİ etmiyor...bu konuyu yaşadım...sigara masum demedim...sigara ön plana çıkarılarak, SENTETİK kimyasal ZEHİRLERİ vücuda vermek, ne zamandan beri TEDAVİ olmuş...biraz daha araştır...
Günümüzde kanser teşhisi koyulan hastaların BÜYÜK çoğunluğu YAŞAMAK için tedavi peşine gidiyor...Doktorlarda YAŞATMAK için...DAHA fazla yaşatmak...bunu BİLİM adına yapıyorlar...(ha kanser'e yakalansınlar evlerinde ölümü beklesinler...:))...şifayı Allah veriyor verirse verir vermesse ecelini doldurur ve ölürsün ..:))Allah herşeyde olduğu gibi bu konudada bizler'e müdahale etmez..sen ölümsüzlüğü aramıyorsun neticede...ortada bir vakıa var ve bu vakıa senin ve ailen üzerinde ciddi sorunlar/etkiler bırakıyor...tedavi olacaksın ve Allah bunun etkisini sebebp sonuç yasasıyla belirlermiştir...) Boş vermek hiç bir zaman kabullenmediğim bir anlayıştır...Sağlıklı olmanın çaresini aramak başka, ÖMÜR uzatmanın çaresini aramak başkadır...
Malezya örneğin YANLIŞ...Şuradan başlayalım..(:-))..) yazık...
istatistik dersine gelen prof. ilk derste şunu söyledi :
"bu sene size anlatacağım ders koca bir YALAN...örneğin dedi : bir ülkede kişi başına düşen günlük yoğurt tüketim miktarı 250 gr. burada anladığımız herkesin 250 gr yoğurt tükettiğidir...Fakat dedi, gerçekte, bir kısmı yoğurt yemez, bir kısmı 250 gr. dan az yer, bir kısmı çok yer...
KİŞİ başına MİLLİ GELİR de böyle KOCA bir YALAN, BALON...hesap doğru olabilir, ancak fakirlik başka bir şey..(Sen hiç malezyada bulundunmu?yada malezyada birincil elden bilgiler aldınmı?malezyanın diğer ülkeler'e göre refah ve mutluluğunu bilmiş oslaydın bu balon benzetmeni yapmazdınn..bilmediğin birşey hakkında yorum yapma..malezya son derece hayat standartlarının yüksek olduğu ve suç oranlar'ının en düşük olduğu ülkelerden biridir..) birincil eli bir açıklar mısın? ben de susayım...herhalde sen bütün taşralarını, her km karesini dolaştın, fakir olmadığına KESİN iman ettin ettin...hayırlısı olsun...dünyanın hiç bir yerinde bir millet komple eşit gelirde OLAMAZ..bu imtihanın MANTIĞINA ters...
Bu arada konudan konuya atlamadan, bir parantez açarsak...dedeme sordum, sizin zamanınızda fakir deyince ne anlardınız ? cevap : Açta, açıkta... fakat günümüzde, devir çok kötü, malbro sigarası alacak paramız yok..dikkat edin..AÇLIK yok bu ülkede...fakat DIŞA bağımlı SANAL TOKLUK var..herkes RAB teknoloji, RAB farbrika, RAB marketten MEDET umar hale gelmiş..Bu küçük RABLERİN üstündeki en büyük RABLERİ , hammadesi odun olan adına para dedikleri RAB mürekkepli KAĞIT parçası...
malzeya ile ilgili yaşadığım başka bir tesbit...kocaeli ünv. hastanesinde, bir prof. ERCP uzmanı...o kadar ki, malezya bu uygulamanın MAKİNALARINI yapıyor (taklit), fakat doktorlarını bizim profun yanına getirmişlerdi, EĞİTİM için..işte ilim başka bir şey, bilim başka bir şey...malezya bu MAKİNAYI, RAB para için üretmiş...bizim prof. İLİM için kullanmayı öğrenmiş...(Malezyada kiler bilgi edinimi konusunda değil türkiye bir çok ülkeden faydalanır...ilimin ülkesi,ırkı olmaz..insnalığa faydası olan herşey bir başka ülkede öğrenilip sunuma hazır hale getirilebilir..senin o koca ilim yutmuş proflar'ın daha düne kadar bir çok gelişmeyi batıdan ve uzakdoğudan öğreniyordu...os enin koca çok bilmiş prof'un halen ders kitabı olarak ünüversitelerde yabancı kaynaklardan eğitimini alıyor ve onları takip ediyor...türkiyedeki proflar'ın bilimsel anlamdaki gelişmeler'i yokd enecek kadar azdır...soldan sağdan aldıklarını para için daha fazla prim almak için kulllanan zavallılardır..türkiyenin bilimsel araştırmalarda sıraya bile giremediğini biliyormusun hayrullah?ne yazar ne anlatırsun?) Dediğimi daha dikkatli okusan bu kadar uzun cevap yazmanın gereksiz olduğunu anlarsın...ADAMLAR makinayı üretmiş, Ü-RET-MİŞ....fakat KULLANAMIYORLAR...doktorlar, gelmiş bizim PROF. dan EĞİTİM alıyorlar...başkalarının bilimsel makale hırsızlığı yapmış olması değil KONUM...ben BİZZAT yaşadığım bir ÖRNEĞİ anlattım...ve dedim ki, makinayı üretmek BİLİM, kullanmayı bilmek, ne için kullandığını bilmek İLİM....bize lazım olan İLİM...
kapitalizmde böyle bir şey...işletmede söylerler : şirketlerin kuruluş amacı KAR etmektir...ve PAZARA, TÜKETİME göre kurulur...tükettirmek için de en uygun araç TV, REKLAM ve beyni UYUŞTURMA...sanki ZORUNLUYMUŞ havası vermedir...ne yazık ki, her yeni nesil, bu zorunluluk!!! içinde doğduğu için, YIKIMI daha zor...
Fakat, fıtrata uygun olan İHTİYACA göre üretimdir...
şimdilik bu kadar,
ÇERÇEVEYİ doğru belirlediğimiz müddetçe, fikirlerimizden yararlanırız inşaallah..yoksa yerine göre Musa a.s. 'ın kıssası yeterlidir benim için...(maşallah çerçeveyi öyle çizdinki,doğru olduğuna artık kanaat getirdim:))...haydi bakalım kolay gele..Erdem, erdem, erdem de...burdaki tarzın olmuş badem...hadi bakalım, hasan arkadaşım, nerden nereye....
Hakikatler başınıza balyoz gibi inence ne yapacağınızı bilemediniz...
Bu sefer Art niyet arayıcılığına girdiniz...konu üzerinde az düşünüp kafa patlatacağınıza art niyet aradınız ve halende bu art niyet'in mevcut olduğunu söyleyip duruyorsun...sürekli zan ile hareket ediyorusn...halbuki kitab önünde...o kişiler seni kitab dışında düşünmeye davet etmedikler'i halde sen kitab ile değilde Zan ile hareket etmeye ve yaklaşımlar sürdürmeye devam ettin...
Sana makale hakkında yorumun nedir diyorum?sen bana saçma olan makaleden bahsediyorsun?birşeyin saçma yada mantıksız olduğunu sen belirleyemessin?senin haddinede değildir..!
Birincil el demek birebir orada yaşanyanlar'ın anlatımları demektir..onalr anlatıyor..bende diyorumki zan ile hüküm verme...ora hakkında bir yargıya varabilmen için tüm seçenekleri değerlendirmen gerekirdi...bilgis ahibi olmadığın bir yer hakkında laf üretip duracağına az araştırıp yazsaydın daha hayırlı oalcaktı...
Ayrıca makinayı üretenler sadece malezyalılar değildirki...hangid evlet birebir imalatını yapıyor?neredeyse artık tüm mallar çin tekelinde üretiliyor..!varsın taklit etsinler bize ne...onlar o makinanın nasıl kullanıldığını öğrensinler bize ne...benim anlattıklarımla ne alakası var senin yazdıklarının...ben üreten ve aynız amanda mutlu ve erdemli bir ülkeden bahsettim...maddi anlamda sorun yaşamıyorlar dedim...milli gelir o senin çok bilmiş prof'unun anlattığı şekilde değildir mnaalsef...her ülkenin milli gelir analizleri farklı hesaplanır...bir örnekten yola çıkılarak genelleme yapman yine zan dır...
sana son sözüm de şudur...
En başında samimiyet göstergesi oalrak sözlerimi değerlendirken art niyet aramadın...ama şimdi gelmiş erdem erdem oldu badem diyorsun ha..?
asıl sana yazık hayrullah...
Erdem'in ne olduğunu sen nereden bileceksinki?Erdem evler'e arka kapılar'ından girmemektir..!anlamak için,yaşamak için bu siteden birşeyler öğrenmek isteyenler erdem'i bulacaklardır...ama senin gibi önyargı ile bakanlar onu hiç bir zaman bulamayacaklardır..
Haydi art niyetli kişiler'i de bir zahmet açıklada içinde ukde kalmasın...
Geçmişte bir ara gittin..yazılarını sildirmekle meşguldün verha...sonra döndün yine dalaştın birileri ile onlarıda sildin..sustum dedin...
Şimdide gelmiş aynı mantığı bana sergiliyorsun...
bak büyüklerimiz derleki;SİLGİ KALEMİNDEN ÖNCE BİTÜYORSA YANLIŞLARIN ÇOK DEMEKTİR...!!
Anlayana tabi...
Artık seninle bu konudaki tartışmayı burada bitiriyor ve ne yazarsan yaz cevap vermiyeceğimi bilmeni istiyorum...
unutmadan art niyetli oluşumlar hakkında asla bilgis ahibi olamıyacaksın..
çünkü bu sitede ben kimseyi art niyetli görmüyorum..
Hepside Allah'ın rızasını kendilerine ölçü almıştır...
bir çoğunu yakından tanırım...
Bu başlığıda son söz hakkını yazdıktan sonra birdahada meşgul etme...
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
yazdığın notları silebilmek ERDEMİN ta kendisidir...
siz bunu zaafiyet olarak algılıyorsunuz...kaldı ki, bu sitede silinmesi gereken onlarca not var...
bu sitede bir çok kişi birbirine ZAN ile, hakarette bulunmuştur, tansiyon yükselmiştir...KAÇ kişi ERDEMLİLİK gösterip, ÖZÜR diledi benim gibi, HELALLİK aldı???
bunu anlamadığınız zaman, siz daha ADEMİ anlamadınız demektir...Rahman'ı anlamayı zaten beceremezsiniz...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma