HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
Konu Konu: 39 Başörtüsü takmak Kuranda Var mi ? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Selam Brian dost.

Türkçemiz öyle; tanınıp incitilmemeleri ifadesi "tanınmamaları ve incitilmemeleri" anlamına da geliyor. Yani herkes öyle anlayabilir. Ben dahil. Açıklığa kavuşturup doğru anlamama yardım ettiğin için teşekkür ederim. 

Sevgiyle, Hasan akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Tesettürcülerin şu iddiaları cilbab ayeti ile onun öncesi ve sonrası bakımından sizce geçerli midir?

 

İddia 1:Cilbab, kadınların alımlı yerlerini kapattığı için erkeklerin tahrik edilmesini önler ve kadınları cinsel tacizden korur.

 

İddia 2:Kadınlar eğer alımlı yerlerini açıkta bırakmak suretiyle erkekleri tahrik ederlerse cinsel tacizi hak ederler.

 

İddia 3:Cilbab onu giyenleri namuslu kadınlar olarak tanıtır.

 

İddia 4:Cariyelerin cilbab giymesi yasaktır.

 

Cilbab ayetinin öncesi:Allah’ı ve O’nun Elçisini incitenlere Allah dünyada ve ahrette lanet etti ve burunlarını sürtecek bir ceza hazırladı (57). İnanan erkekleri ve inanan kadınları hak etmedikleri halde incitenler apaçık bir iftiraya ve günaha batıyor (58).

 

Cilbab ayet:Ey Peygamber! Karılarına, kızlarına ve inananların kadınlarına söyle, cilbablarını sıkıca giysinler. Onların tanınması için ve incitilmemesi için uygun olan budur. Allah esirger ve bağışlar (59)

 

Sonrası:Münafıklar, kalplerinde çürük bulunanlar ve şehirde yalan haber yayanlar eğer fesadı bırakmazlarsa seni üzerlerine salarız; çevrende çok az kalabilirler (60). Kovulurlar ve rastlandıkları her yerde yakalanıp öldürülürler (61)

 

Sevgi ile,

Hasan Akçay
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Brian
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 07 subat 2006
Yer: United States
Gönderilenler: 7
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Brian

Selamlar herkese,

Cilbab ile ilgili bir grubun yukarda koydukalari iddialar icin, Allah'in ayetlerinden anladigim kadariyla yorumlarim su sekilde:

iddia-1: Hayir, Cilbab Ahzab suresinde belirtildigi sekilde erkeklerin tahrik edilmemesi amacina karsi degil, bahsi gecen hanimlarin guvenligi icin onerilmistir, sozkonusu hanimlar bu sekilde taninsin ve inciltilmesinler diye. kaldi ki bu hanimlari illaki erkelerin incitmesi diye de bir sey sozkonusu degil ki, incitecek grubtaki insanlarin cinsiyeti bildirilmemis. o zamanin inanmayan / farkli inanan kadinlari da mumin hanimlari tanimadan incitebilir, bu inanmayan (incitebilecek olan) kadinlar, mumin hanimlar cilbabsiz diye onlardan takrik mi olacaklar ? tahrik olup da mi onlari incitecekler diye de bir soru sorabiliriz o zaman.

iddia-2 : Hayir, bu sekilde iddia insanlik onuruna karsi ve erkekleri cinsel yonden aciz gosterebilecek bir yorumdur bence

erkegin bakislarini yere indirmesi ile ilgili ayet hep unutuluyor nedense. kadin tahrik edici sekilde giyinmis bile olsa sen erkek olarak uzerine duseni yap. Kafani baska yere cevir / karsindaki kadina insan gibi bak.

hadi diyelim ki bu hanim senin bir sekilde cinsel duygularini uyandiriyor, senin iraden yok mu ? illaki seytanin sana olan vesvelerini dinleyip ona uymak zorunda misin ? Her ne kadar erkek, dogasi geregi cinsel yonden kadina gore daha kolay tahrik olabilecek bir yapiya dahi sahip olsa, her insanin bir iradesi, kendi nefsine soz gecirebilme kuvveti vardir. Allah'in sana verdigi bu iradeyi kullan. boyle bir sey aklina gelse seytanin vesevelerinden hemen Allah'a sigin.

hele ki kadini sirf bu sekilde giyindi diye taciz etmek, taciz etme hakkini kendinde gormek! Tam anlamiyla hayvanlik, insanlik disi toplumsal bir suc. Kadinin alimli yerleri acik diye onu suclayacagina once onu cinsel durtulerini uyandiran bir materyal gibi goren nefsine suc bul, cuvaldizi biraz da kendine batir artik.

iddia-3 : Hayir, ayetler cilbabi giyenleri illaki namuslu diye tanitmiyor ve bana gore kimsenin namusu uzerine orttugu giysi ve o giysinin yuzolcumu ile olculemez. namuslu / iffetli olmak takva giysisi ile - Allah'tan korkup yanlis bir sey yapmamaya samimi sekilde inanip uygulamaya calismakla - olur. kara carsaflar giyip ne haltlar yiyen insanlar var su dunyada...

iddia-4. Gene hayir. fakat soz acilmisken cariyenin Kuran'daki belirtildigi sekliyle tam anlaminin ne olmasi gerektigi hakkinda bilgi / yorum eksikligim olabilir. Cariyenin anlami konusunda bilgi verebilir misiniz? veya bu konuda Kuran'a dayali aciklama getirildiyse onun gectigi link de olur lutfen.

Cariyeyi Kuran'dan benim anladigim genel sekliyle kole veya eskiden kole olan kadin hizmetciler olarak biliyordum. Peygamberimizin yasadigi toplumda da bir kolelik sistemi vardi, Ancak yuce rabbimiz insanlara yol gosterici kitabiyla da bunu yikmak icin - kolelerin azad edilmesi icin - ayetler / aciklamalar getirmistir. Cariye benim anladigim kadariyle: halen kole durumuda olan veya bir zamanlar kole olan ve azad edilen ve onu kole edenin hizmetinde gonullu olarak kalan kadin hizmetcidir, yanlisim varsa lutfen duzeltin.

Ancak anlami ne olursa olsun yine de Allah'in ayeti acik; Peygamber esleri ve kizlari ile diger mumin kadinlara - Allah'a inanan teslim olmus hanimlara - yonelik bir ayet, cariye / hizmetli (veya kole) kadin ayrimi yapilmamis. Cariyelik bir kadinin mumin olmasina engel mi ki?

Baris ve esenlik hepimizle olsun,

Yukarı dön Göster Brian's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Brian
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Brian Yazdı:
(Cariyeden) soz acilmisken cariyenin Kuran'daki belirtildigi sekliyle tam anlaminin ne olmasi gerektigi hakkinda bilgi / yorum eksikligim olabilir. Cariyenin anlami konusunda bilgi verebilir misiniz?

Cariye kula kul olan kadın demek.  İslam bunu bir çırpıda kaldırmıştır. Örneğin Fatiha suresinde inanırlara, "(Allah'ım!) Biz Sana kulluk ederiz!" dedirterek. Müslümanlar bunu farz namazlarının her rekatında söylerler. Yani günde 17 (onyedi) kez.

Günde en az 17 (onyedi) kez ağızlarıyla ikrar kalpleriyle tasdik ederler ki hiçbir insan kul sahibi olamaz. Yalnızca Allah kul sahibi olabilir. O da varoluşsal açıdan.

Bu ilahî hükme inat kul sahibi olanlar birer "firavun"dur: 

Firavun ve çevresi Musa ve Harun hakkında şöyle dediler:
bunların halkı bizim kulumuz olup dururken... -ve kavmühâ lenâ âbidûn...
(23:47)

Sevgili Brian,

23:47'de görüldüğü üzere "erkek kul"un Arapçası abidûn. Bir de ibad var. Bu iki kelime "abd"in çoğulu.

2:221'de anılıp cariye anlamına gelen "emet"in (2:221) çoğulu ile erkek kul yani köle anlamına gelen "abd"in çoğulu ilginç bir şekilde 24:32'de geçiyor:

Ve iyi ahlaklı köleleriniz ile cariyeleriniz dahil, bekarlarınızı evlendirin -Ve enkihu'l eyame minküm ve's salihîne min ibâdiküm ve imâiküm.

İlginç. Çünkü 24:32 bir tasfiye ayeti. Kula kulluğun vahyen sona erdirilmesinden önce edinilmiş olan köle ve cariyelerin, evlendirilmek suretiyle, özgür bırakılmasını emrediyor.

Bu kadar. Artık kulun kul edinmesi dinen yasaktır; kulların mevcut kulları ise onları evlendirmek gibi yöntemlerle tasfiye edilecektir. 

Peki. Nasıl oluyor da tesettürcüler, sanki cariyelik hâlâ devam ediyormuş gibi, "cariyeler"den söz edip cilbab giymenin onlara yasak olduğunu öne sürebiliyor?

Şu rivayete bakın:

Cariyelerin, hür kadın sanılmamaları için, cilbab giymesi yasaktır. (İbn Kesir, Tefsîr: 3/519)

Kur'an'a kesinlikle aykırı bir rivayet bu; o halde koskoca bir yalan. Uy-du-rul-muş. Kula kulluk yok ki cariye denen kullara cilbab  yasak olsun!

Kuran çeviri ve yorumlarında bu gerçek, hin oğlu hince gözardı edilir ve Kuran'ın başka bir ifadesi cariye diye çarpıtılır: ma meleket eyman/üküm, ühüm, ühünne.

Ma meleket eyman, ant içip alınanlar demek. Bu ifade mevcut meallerde ellerinizin altında bulunan (köleler ve cariyeler) diye çarpıtlıır.

Çarpıtıldığı şurdan da belli ki "köleleriniz"in ve "cariyeleriniz"in Arapça Kuran'daki karşılığı, 24:32'de görüldüğü üzere, ibadiküm ve imâiküm kelimeleridir; ma meleket eymanüküm değil.

"Ma meleket eyman"ın iki sınıf insan olduğu anlaşılıyor:

-ant içilip (özel bir nikahla) eş alınan kadınlar (23:5-6; 33:50, 52; 70:29-30)

-ant içilip bakımı üstlenilen erkek ve kız çocuklar yani bizim kültürümüzde besleme denenler (4:3, 24, 25, 24:32, 33; 33:55...)

Bu bakımı üstlenilen çocuklar kesinlikle ailedendir. Örneğin bakımı üstlenilen kızlara ailenin özkızları gibi davranılır. Sözde ulemanın öne sürdüğünün aksine onlarla cinsel ilişki evlenilmedikçe yasaktır.

Düşünün.

Hz Peygamber'in ailesinde de var onlar: (peygamber eşlerinin) bakımını üstlendikleri - ma meleket eymanühünne (33:55).

Hz Peygamber eşlerinin bakımını üstlendiği o "kızları"yla cinsel ilişkide bulunur muydu? Düşüncesi bile iğrenç. Böyle bir iftirayı o güzel ahlaklı peygambere ve onun eşlerine nasıl reva görürsünüz?

Ve Hz Peygamber eşlerince bakımı üstlenilen o "kızları"na cilbab giymeyi yasak edecek te münafık tayfalar tarafından cinsel tacize uğramalarına göz yumacak?!

Fesübhanallah, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Papatya
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 14 mart 2006
Gönderilenler: 211
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Papatya

Hasan Akcay Yazdı:

Brian Yazdı:
(Cariyeden) soz acilmisken cariyenin Kuran'daki belirtildigi sekliyle tam anlaminin ne olmasi gerektigi hakkinda bilgi / yorum eksikligim olabilir. Cariyenin anlami konusunda bilgi verebilir misiniz?

Cariye kula kul olan kadın demek.  İslam bunu bir çırpıda kaldırmıştır. Örneğin Fatiha suresinde inanırlara, "(Allah'ım!) Biz Sana kulluk ederiz!" dedirterek. Müslümanlar bunu farz namazlarının her rekatında söylerler. Yani günde 17 (onyedi) kez.

Günde en az 17 (onyedi) kez ağızlarıyla ikrar kalpleriyle tasdik ederler ki hiçbir insan kul sahibi olamaz. Yalnızca Allah kul sahibi olabilir. O da varoluşsal açıdan. .........

uhh bunlar 17 kezde okusalar gene okuduklarini kaside gibi okuduklarindan fark etmez. Dirileri  uyaran Yasin suresini OLULERE okuyanlardan baska ne beklersin. Brian ile aranizda giden tartsmadan cok faydalaniyoruz.



__________________
Müslümanim diye hic utanmiyorum.... Mevsim Bahar..Ben artık özgur bir müslümanım. Bir elimde KURAN, Bir elimde bahar çiçekleri ve arkamda 1400 yıllık hurafe, hadis, mezhep ve şeyhlerın enkazı.
Yukarı dön Göster Papatya's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Papatya
 
hanif
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 31 mart 2005
Yer: Germany
Gönderilenler: 380
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hanif

Selam

Şirk,Kuranın temel konusudur.Bütün peygamberleirn gönderilmelerinin asıl amacıda budur zaten kurana göre.Dolayısıylada müslümanlar olarakta, bizlerin gündeminden kıyamete kadar asla düşmeyecektir.

Şirk tanımlamasını hakaret olarak gündeme oturtmak,şeytanın en büyük oyunlarından biridir.En yakın akrabalarımız bile olsalar birileri bunun gündemde tutulmasından hoşlanmıyorlar diye, eğer şirki gündemimizden kovmaya çalışırsak, şeytana en büyük iyiliği yapmış oluruz.

Şirk nitelemesini hakaret olarak algılama saplantısında olanlara ,bunun aslında bir uyarı olduğunun anlatmamız ve altını ısrarla çizmemiz gerekiyor.

Bizlerin elbetteki ne bir müslümana nede bir müşriğe ahirette ki derecen şudur diye bir saptama yapma yetkimiz yok.Konu zaten buda değil. Bunu belirleyecek olan sadece Yüce Allahtır.

Şirk,te tevhid,de evrenseldir.Bunların mekkelisi, türkiyelisi olmaz

 

Yukarı dön Göster hanif's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hanif
 
Brian
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 07 subat 2006
Yer: United States
Gönderilenler: 7
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Brian

merhabalar,

Sevgili Hasan Abim veya kardesim, (yasini bilemedigim icin boyle yazdim)


Cariye konusunda Kuran'a dayali olarak yaptigin aydinlatici aciklamalar icin cok tesekkur ederim, sayenizde kafamda anlami tam oturmamis bir kelime de anlasilmis oldu. Cariyenin kadin kole gibi bir anlam tasiyabilecegini Kuran'daki ayetlere bagli olarak (Kuran'in meallerini okumaya basladiktan sonra) sezimlemistim ancak kesin olarak anlamindan emin degildim. aciklaman icin tekrar tesekkurler.)

Kuran'in meallerini okumaya baslamadan onceki yillarda cariyenin anlamini, halk icindeki anlami ve okudugum bazi tarih yayinlari ile, sadece bazi Osmanli Padisahlarinin haremindeki kadinlar olarak bilirdim.
(Padisahin beyendigi bazi kadinlarin da, kadinin rizasi olmadan, zorla hareme alindiklarini bazi tarihi kaynaklar yazar, bir nevi kadinin kolelestirilmesi aslinda). Tek esliligi savunan ve kolelik duzeninden nefret eden birisi olarak da, Allah'in kesin olarak yasakladigi koleligi, cariye edinen Osmanli padisahlarinin halen nasil devam ettirdiklerini anlayamamis ve hep karsi olmusumdur. Cariyeli Osmanli padisahlarinin yaptiklari bu igrencligi hele bir de
" Islam halifesi ?" unvani altinda, Islam dinini kullanarak yaptiklarinda, bazi istirmarci molla / seyhulislam adindaki densizlerin de buna onay verdiklerini dusundukce nefretim daha da artiyor.


Halifelik hakkinda bilgi eksikligim olabilir. Lutfen asagida getirecegim aciklamada bir yanlislik varsa Kuran'a bagli olarak duzeltip dogrusunu bildirebilir misiniz.

Halife tarih kaynaklarina bagli olarak bildigim   kadariyla sadece devlet / ulus baskani / yoneticisi olan ve halkin cogunluk secimi ile yonetime gelen kisi demek olmali. bozguncu emeviler tarafindan bu tabir saltanat kisvesi ile babadan ogula gecen yanliz devlet baskani degil ayni zamanda Islam dinin de baskani anlaminda padisah / kral / imparatorlari icin kullandiklari genel bir unvan haline gelmis diye biliyorum. Bir de Osmanli zamaninda Yavuz Selim gitmis Araplardan bu unvani zorla almis. Nedir bu rezillik anlayamiyorum, tam bir traji-komik olay. Omer, Ebu Bekir, Ali, Osman... Peygamberimizden sonra halifelik / devlet baskanligini yapmis insanlar. Onlarin doneminde halife dendigi zaman o ulkenin / toplumun yoneticisi olarak mi bilinirdi yoksa Osmanli Padisahlarininki gibi her istedigini yapabilme yetkisine sahip, Islam Dininin baskani / Allah vekili olarak mi bilinirdi? Halifeligin gercek anlami ne olmali?

Laf lafi aciyor, simdi sizden gene bir ricam olacak, Kuran'da halife diye bir tabir gecer mi? gecerse bunun anlami Kuran'a bagli olarak nedir? Peygamerimiz zamaninda bu tabir kimler icin ve ne amacla kullanilmistir. Lutfen bilgilendirebilir misiniz?. Bilmeden yanlis bir sey soylemek ve yanlis bildigim birsey varsa boyle devam ettirmek istemiyorum.

bu farkli bir baslik oldugu icin eger halifelik bu sitede zaten tartisiliyor ise, bu tartismanin gectigi konu baslik / linki de bildirebilirsiniz.



Hanif'e de sirk konusundaki tespitleri / bilgilendirmleri icin ayrica tesekkurler. Allah hepimizi seytanin / cinlerin / insanlarin sirk'e itebilecek olan vesevelerinden korusun.

Papatya'nin dedigi gibi bilgilerinizden faydalaniyoruz, ve daha cok faydalanacagiz insallah.

selamlar,

" Su bir gercektir ki, Allah kendisine sirk / ortak kosulmasini affetmez, onun disinda kalani da diledigi kisi icin affeder. Allah'a sirk kosan, gercekten buyuk bir gunak islemis olur " Nisa-48




Yukarı dön Göster Brian's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Brian
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Sevgili Brian, halifelik konusundaki görüşümü daha önce bir yazıda açıklama çalışmıştım. Senin soruna cevaben buraya aktarıyorum.

 

beşerî  şeriat dini ve nebevî demokrasi

 

Demokrasiyi reddeden birisi bana öfkeyle sordu: "Hz. Ebu Bakr parlamenter demokrasi yasalarina uygun sekilde mi secilmisti?"

Elbette. Hz Ebubekir BEYAT yöntemiyle seçildi. Bir oy verme yöntemi olan BEYAT, on onbeş bin nüfuslu ülkelerdeki "doğrudan demokrasi"lerde kullanılılır. 70 küsur miyon nüfuslu Türkiye’mizdeki gibi "temsilî demokrasi"lerde ise onun yerini seçim sandıkları alır.

HALK kendi iradesini "beyat"ta
tokalaşarak, "sandıklı seçim"de ise oy kullanarak belirtir. Her ikisi de Kur’anîdir.

Kur’anî olmayan ise
halkın bir bölümü"nü DAVAR yerine koyup gütmek üzere (2:104) seçimlerden dışlamaktır. "Beşerî şeriat"ı din edinen münafık diktacılar işte bunu öneriyor. Örneğin Hayrettin Karaman,

"Danışılanlar, seçenler, denetleyenler, değiştirenler her biri halife olan müminlerdir," diyerek.

 

Ve böylece kendi diktacı hevasınca mümin sayılmayan vatandaşların egemenlik hakkını gasbediyorlar. Kuranî olmayan işte bu hevadır.

*


Kur’anî olmayan başka bir şey de aslında yalnızca
idarî yetkilere sahip sıradan bir devlet başkanı olan "halife"nin ruhanî yetkilerle donatılmasıdır.

Nemrutça, Firavunca bir fesattır bu. Zira Nemrut ve Firavun, sünnetullah gereği, hükümdar olmuşlardı. Ama hükümdarlık kesmedi onları. İlah olmaya da yeltendiler.

Allah tarafından hükümdar yapılıp ta Rabbi hakkında İbrahim’le tartışan o kimseyi bilmez misin?
İbrahim, "Rabbim can verir can alır," deyince o, "Ben de can verir can alırım!" dedi." (2:258)

Firavun’a gelince, o da rablik tasladı; halkını toplayıp bağırdı: "Ben sizin yüce rabbinizim!" (79:24).

Hem idarî hem ruhanî yetkileri böylesine kendisinde toplanan
bir insan, firavunlaşıp zalimleşiyor. Onun için Kur’anî İslamda idarî ve ruhanî yetkiler bir birinden ayrılmıştır.

Hz Ebubekir’in, "Kim Muhammed’e tapıyorsa bilsin ki Muhammed öldü!" demesi onun bu ayrımın bilincinde olduğunu gösterir. Öyle ya, ilahlar ölmez.

*


Kaldı ki Hz Muhammed bile, Allah’ın elçisi olduğu halde, yalnızca elçilik ederken Allah’ın temsilcisiydi. Yalnızca o anda Muhammed’e itaat Allah’a itaattı. Ama hükümdarlık ederken yalnızca hükümdardı. O anda halk ona itaat etmek zorunda olmadığı gibi tam aksine Muhammed, halkı dinleyip halkın demokratik bir şekilde verdiği kararlara uymak zorundaydı.

 

Halk dinin dışında kalan genel kabuller yani siyaset alanında Peygamber’e itiraz edebiliyordu. 60:12 ve 48:10 bunu gösterir:


İnanan kadınlar gelip genel kabullerin dışında sana uyacaklarına dair sözleşmek isterse onlarla sözleş (60:12). Aslında Allah'a sözleşiyor onlar. Ellerinin üstündeki, Allah'ın elidir (48:10).

Örneğin:

Hendek Savaşı başlamak üzereyken Medine’nin Gatafan kabilesi müşrikleri destekliyordu.
Hz Muhammed müşrik kabileler arasındaki birliği bozmak için Gatafan kabilesine Medine yakınlarındaki bazı hurma bahçelerini vermeyi düşündü.

Bunu arkadaşlarına açınca "Bu, Allah’ın emri mi senin önerin mi?" diye sordular: "Benim önerim," dedi. Bunun üzerine aralarında görüştüler ve Muhammed’in önerisini reddettiler.
Hz Muhammed verilen karara uydu.

 

İşte nebevî demokrasi budur.

*


Şimdi düşünün: Hz Muhammed son peygamberdi (33:40). Onun ölümünden sonra peygamber yok artık. Olmayan peygamberin halifesi olur mu?

Peygamberlik makamı yok. Olmayan makamın mukimi olur mu?

O halde halife denen adam aslında tıpkı öteki krallar gibi sıradan bir yöneticidir. Tek farkı, kendisinde ilahî yetkiler vehmedip firavunlaşarak amansız bir zalim olmuştur, o kadar.

 

"Osmanlı sultanları kendilerini Zillullahi fil Ard, Allah'ın yeryüzündeki gölgeleri olarak tanımlayarak cahilce ve firavunca bir iddiada bulundular..." (Edip Yüksel)


Kanıt için Osmanlı halifelerini hatırlayın. Tıpkı Nemrut ve Firavun gibi amansız birer zalimdi onlar. İktidarlarını gûya
ölümsüz kılabilmek uğruna özoğullarını katlettiler.

Sevgi ile,
Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Tesettürcülerin 2 nci iddiası:

 

Kadınlar eğer alımlı yerlerini açıkta bırakmak suretiyle erkekleri tahrik ederlerse cinsel tacizi hak ederler.

 

Hayır! Cinsel taciz asla hak edilmez; hoşgörülemez. Cilbab ayetinin öncesinde bu dile getiriliyor:

 

Müminîni ve müminatı hak etmedikleri halde incitenler apaçık bir iftiraya ve günaha batıyorlar. (Ahzab 58)

 

Hak etmedikleri halde –bigayri maktesebû.

 

Demek ki mümin ve müminat incitilmeyi asla hak etmezler. Cilbab giymemiş olsalar da hak etmezler.

 

İslam Devleti, tacizcileri yakalayınca onların hiçbir mazeretini kabul etmiyecek. Şimdiden uyarıyor.

 

Uyarının amacı caydırmak olabilir; taciz hakkının teslimi değil. Yoksa devlet, ciddiyetini kaybeder.

 

O devleti kurduran Yüce Allah ve aynı zamanda devlet başkanı olan peygamber ciddiyetsizlik zaafından arınmıştır.

 

Cilbab onu giyen kadınları cinsel tacize namüsait görüntüye sokacak bir tesettür aracı değil, subayların üniforması gibi bir tanıtma aracıdır.

 

Bayan subayların cilbabı olan üniforma nasıl onları Silahlı Kuvvetlere mensup olarak tanıtırsa inananların kadınları tarafından giyilen cilbab da onları nisâi’l-müminîn yani inananların kadınları olarak tanıtır.   

 

Bayan subaylar ve inananların kadınları hiçbir zaman incitilmeyi hak etmezler. Üniformalı yani cilbablı olsalar da olmasalar da.

 

Tesettürcüler ve tacizciler bunu böyle bileler Ve "Cilbabsız ve üniformasız kadınlar tacizi hak ediyor!" demeyi bırakalar.

 

Sevgi ile,

Hasan Akçay
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Brian
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 07 subat 2006
Yer: United States
Gönderilenler: 7
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Brian

Selam Hasan,

klavyene saglik, Allah'in bu konu ile ilgili Kuran'daki sozleri uzerinde kadina her turlu zorlugu / istismari / tacizi din kisvesi adi altinda mubah goren yobaz ve tesetturcu takimi da, atalar dininin uzerlerindeki etkilerini bir kenara birakip, derin derin dusun(ebil)seler keske...

sevgiler
Yukarı dön Göster Brian's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Brian
 

<< Önceki Sayfa 46 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats