Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
kuranda başörtüsü diye bir tabir geçiyorsa neden örtülmeyecek yerin adı örtüyle birlikte zikredilsin?
erva,
Lütfen benim söylemediğim şeyleri bana yamama. Ben Nur 31'de başörtüsü diye bir tabir geçiyor, demedim.
O ayette geçen HİMAR, "her hangi bir örtü"dür, başörtüsü değil. Allah özellikle başörtüsü demek isteseydi yalnızca himar değil "himar'ır re's" derdi.
Ama Nur 31'de örtülmesi istenen "ceyb"e yani "yaka yırtmacı"na en yakın örtü başörtüsü olduğu için o örtme işini başörtüsü görüyor, dedim.
Lütfen dikkat:
Yüce Allah "vel yadribne... alâ ru'us ihinne -başlarını örtsünler," demiyor; "vel yadribne... alâ cuyûb ihinne -yaka yırmaçlarını örtsünler" diyor.
Ama sen Allah'ın bu sözünü neden örtülmeyecek yerin adı örtüyle birlikte zikredilsin? diyerek çarpıtıyorsun: Örtülmeyecek yer, eğer üzerinde durduğumuz konuyu doğru anladıysan, "baş"tır; örtü ise her hangi bir örtü. Yani sana göre Allah "baş"ın örtülmesini istiyormuş ki başörtüsü anlamında "her hangi bir örtü"den söz etme ihtiyacını duymuş.
Ne alaka? Allah "O örtüyü yaka yırtmaçlarının üstüne vursunlar!" diyor. Örtülmesini istediği yer "yaka yırtmacı"dır çünkü orda gerdanlık var; "gerdanlık denen takı"nın örtülmesini istiyor.
Sen bunu Allah "Başlarını örtsünler!" dedi diye çarpıtıyorsun. Allah'ın söylemediğini söyledi demek suretiyle Allah'a iftira ediyorsun.
Sonra da ben doğruyu söylediğim halde benim utanmam gerektiğini söylüyorsun. Peki, güzel kardeşim, sen kendin, utanmayı geç ama Allah'a iftira etmekten korkmuyor musun?
Şimdi sana, eğer utanma kabiliyetin varsa, yüzünü kızartacak gerçeği söyliyeyim:
Nur 31'deki ziynetler takılar değil de kadının memeleri ve, eğer saç baş avretse, kadının saçı başı gibi avret yerleri diye alınırsa kadın cinsel organlarını dahi elin yabancı erkeklerine açmakta mazur olur.
Yüzün kızardı mı?
Ne yazık ki yüzyıllardır "tesettürcü İslam"da kabul gören iddia bu olmuştur. Allah'ın dini bu yüz kızartıcı kabulden elbet münezzehtir ama "tesettürcü İslam"ın gerçeği bu.
Bakın, Nur 31'de bir istisnalar listesi var. Kadın "ziynetler"ini açıp göstermiyecek ama o müstesna kişiler başka. Onlara açabilir. Örneğin ma meleket eyman ühünne.
Efendim, ma meleket eyman ühünne, inanan kadının "ellerinin altında bulunan cariyeleri ve erkek köleleri imiş. Kadın, "ziynetler" diye anılan "avret yerleri"ni onlara açabilirmiş. Allah Nur 31'de öyle diyormuş.
Mevdudi'den aktarıyorum:
Diğer grup, "ellerinin altında bulunanlar" ifadesinin hem köleleri hem de cariyeleri içine aldığı görüşündedir... Bunlar yalnızca ifadenin genel anlamına dayanmazlar, görüşlerine sünnetten de delil getirirler. Örneğin bir defasında Hz Peygamber (s.a) kölesi Abdullah b. Müsa'de el-Fezari ile Hz. Fatıma'nın evine gider. O zaman Hz Fatıma'nın üzerinde ayaklarını açıkta bırakan bir entari vardı; başını örtse ayakları, ayaklarını örtse başı açıkta kalıyordu. Hz Peygamber (s.a) kızının utandığını görünce, "Zararı yok, yalnızca baban ve kölen var," buyurdular.
Hâlâ utanmıyor musun?
Hz Fatıma'nın halini gözünün önüne getir. Önce ayakları açıkta. Fistanının eteğini çekiştirerek onları örtüyor ama bu kez de başının açık olduğunu farkediyor. Başını örtmek için eteğini kaldırıyor. Nereleri açılır?
Yüzün kızardı mı?
Sevgi ile, Hasan Akçay
|