Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
sayın yorumcu diyorsunki kimse değiştiremez sırayı felan bozamaz..Evet,böyle diyorum. peki öncelikle bu kitabı bizlere o insanların yani sahabelerin ve sonrakilerin miras olarak bıraktığı vakadır ve bunu bırakan insanlar peygamberden sonra birbirilerini yemişlerdir.Yesinler.Bunun tartıştığımız konuyla ilgisi yoktur. kuranın bazı nüshalarının yakıldığı vakadır.Olabilir.Bu da bir şey değiştirmez.Bazı insan veya toplumlar,iyi niyetle fakat Kur"an"ı kendi anlayışlarına göre veya yanlış yazmış olabilir.Bu tür kitaplar,ilerde avam halkın kafalarında bir şüpheye yol açmasın diye toplanıp,yakılmış olabilir.Ayrica,bazı insan veya toplumlar,sırf Kur"an"ı değiştirmek veya tahrif etmek maksadıyla da,bazı Kur"an"lar yazmış ve bunlarda toplanıp,yakılmış olabilir.
Dostum.Sizce,sadece geçmişte mi vardı Kur"an"dan rahatsız olanlar.Bugünde Kur"an"dan rahatsız olan,elinden gelse Kur"an"ı değiştirmek veya tahrif etmek isteyecek insanlar yok mu? Maksat insanları Kur"an hakkında yanıltmak,şüpheye düşürmek olduktan sonra,bunu bugün yapmak daha kolaydır.Yeni bir Kur"an yazıp,eletronik ortamda,milyonlarca insana göndermek çok kolaydır.Neden kimse böyle bir şeye teşebbüs etmiyor.Etmiyor.Çünkü insanların kendilerine kıçları"yla güleceklerini biliyorlar. kuranın sağdan soldan hafızalardan toplandığı vakadır.Bu senin zannın,zan ise,haktan hiç bir şey kazandırmaz. harekelendirme yapıldığı bir vakadır.Herekeler,Kur"an"ın okunuşunu,ezberlenişini kolaylaştıran,lehçe farklılıklarını önlemeye matuf bir çalışmadır.Yani bu çalışma Kur"an"ın orijinalini okumayı ve Kur"an"ı ezberlemeyi kolaylaştıran ve Kur"an"ın da tavsiye ettiği,bir çalışmadır. hatta bazı sürelerde anlam bakımından ayetlerin yeri bile değişmiş gibidir.Bunu nasıl ve ne çabuk anladın yahu? Biliyormusun,bende,sana kıçımla gülüyorum. bu kadar ince zayıf delillerle bezenmiş bir kuran için en azından dizilişi ayetlerin yerleri ve direk peygamberin söylemediği şekli ile olduğu hakkında bizleri düşünmeye sevketmesi gerekir.Düşün dostum,düşün.Düşündükçe,düşüncenin haklılığını gösterecek,bir sürü gerekçe bulursun,bulacaksın.Çünkü sen beyninin sol tarafıyla,yani içindeki İblisten aldığın ilham ile düşünüyorsun.Çünkü sen,Kur"an"ın eksik veya değiştirilmiş olduğunu takıntı edinmiş ve takıntı edindiğin şeyin doğruluğunu destekleyen,kendince bir sürü haklı gerekçeler buluyorsun ve bunları burada yaziyorsun ve yazmaya da devam et.
Bende Kur"an"ın çelişkisiz,tastamam ve orijinal olduğunu takıntı edinmişim.Yani ben beynimin sağ yanıyla düşünüyor ve ilhamı"mı,Cibril"den alıyorum.Bundan dolayı da düşüncemin doğruluğunu destekleyen bir sürü deliller buluyorum.
Şimdi beni iyi dinle.Ama beyninin sağ yanıyla dinle.Yani objektif ol,objektif dinle.
Milli Eğitim bakanlığı ve AKP hükümeti,millete veya kemalistlere rağmen,m.kemalin yazdığı Nutku"a ilave veya eksiltme veya bazı ifadelerinde değişiklik yapabilir mi veya nasıl yapabilir?
Birlikte düşünelim.
1.Önce,m.kemalin kendi el yazısıyla yazdığı Nutkun aslını ele almak ve onun üzerinde çalışmalar yapmak gerekir.
Orijinal nutkun üzerinde yapacağımız ilave veya eksiltmeler kolayca anlaşılacağından,az veya çok ,nutka ister ilave yapmak isteyelim,ister eksiltme,herhalükarda Nutkun aslını imha etmek ve nutku yeniden ve elle yazmamız gerekecektır.
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
sorguç Yazdı:
merhaba saffetmetin, kuran sırasından önce içeriğini de incelemek gerekir bir önceki mesajlarımda dikkat çektiğim hususlar hakkında da düşünmenizi isterim.
Sayın sorguç,
Dediğim gibi iniş sırasında Kur'an okumak Kur'anı daha iyi anlamak için gerekli.
Sayın yorumcunun şöyle bir katkısı oldu. Mevcut Sıralı Kur'anların ezberlenmesinin kolay olduğunu , hafızların bunu tercih ettiğini söyledi. Belki böyle bir sebebten bu tip Kur'anlar dünyada yaygın.
Kendisi de gerçekten iniş sıralı Kur'anın anlaşılmasında faydalı olduğunu ve bunu tecrübe ettiğini söyledi.
Sanırım ben anlatmak istediğimi anlatabildim, öğrenmek istediğimi de öğrendim.
Kur'anın Arapçası ezberleme amaçlı olarak ta kullanıldığı için klasik sırada olabilir. Ama mealler Kur'anın anlaşılması amaçlı okunduğu için iniş sırasında olması daha uygun olacaktır.
Gelelim Kur'anın içeriğinde mindar,didar ve sorguç arkadaşlarımızın takıldığı peygamberin özel hayatına.
Hz. Muhammed 25 yaşında hz. Hatice ile evlendi ve 51 yaşına kadar tek eşli yaşadı. Yani tüm Mekke dönemi boyunca tek eşli idi.
Medine döneminde çok eşli dönem başladı. Neden. O artık Medine site devletinin reisi idi. Medinenin en zengini ve en kudretlisi idi. Şimdi böyle bir adamla herkes akraba olmak isterdi. Esasen Hz. Ebubekir Kızı Ayşeyi, Hz. Ömer genç yaşta dul kalmış kızı hafsayı peygamberle evlendirmişti. Peygamber Medinede kimin kızını istese alabilirdi.
Hz.Ayşe ve Hz. Hafsanın dışında da başka eşleri vardı. Örneğin Yahudi asıllı olup müslüman olmuş hz. Safiye gibi. Bunlar yahudilerle iyi ilişkiler babında politik evliliklerdi.
Şimdi 50 lili yaşlarda bir erkeğin , hem birkaç karısı olacak, hem de bunlardan iki tanesi yirmilik çıtır olacak, hem Medinede istediğinin kızıyla evlenme şansı olacak, hem de gidecek evlatlığının 35-36 yaşlarındaki karısını görüp aşık olacak, bir de bu kadın rivayetlere göre halasının kızı olacak (o zaman halasının kızına eskiden beri aşıktı gibi bir anlam da çıkıyor, böyle bir şeyin olduğunu sanmıyorum.) . Yani kendi heva ve hevesi için evlatlığını boşatacak , onun karısıyla evlenip mutlu olacak, Allahı ,vahyi bu işe alet edecek. Ondan asırlarca sene sonra gelen insanlarda , bu Kur'an böyle beşeri konuları içeriyorsa Allah kelamı olamaz vb laflar söyleyecek, iman bunalımına girecek, inancını gözden geçirecek falan.
İşin aslı, Allahın bunu istemesi ve peygamberin bundan dolayı strese girmesidir. Evlatlıklar öz oğul değildir i Allahın kaldırmak istemesinin sebebi bir peygamber hanedanının oluşmasını önlemektir. Zeyd evlatlık olarak özoğul sayılıyorsa, onun oğulları peygamberin torunları sayılacak. Bu kişiler en azından peygamberin ehl-i beytinden olacaktı. Önlenmek istenen budur.
Yüce Allah peygamber hanedanı oluşturmasına izin vermemmiş, peygamberin evlatları erken ölmüşler, peygambere soyca en yakın olan Hz Ali evladına da dünyevi makamlar nasip etmemiştir.
Peygamberin o dönemde çok eşli olması bir zorunluluktu. Her akşam evinde misafir olurdu. Peygamber eşleri bunların yemeği ile ilgili ağır işçilerdi. Birde bu yemeklere katılan bazı kaba saba, kendinibilmez insanlara karşı örtü arkasında çalışma şartı getirdi yüce Allah. Bu istisnasız tüm Medine dönemince sürdü.
Bir de peygamber onca yorgunluğun üzerine gece teheccüde kalkmakla görevli. Adamın gece bir şey yapması mümkün değil, nerede kaldı Nesei hadislerinde anlattığı ğibi bir gecede bütün karılarını gezecek.
Adam ancak Medine ortamında öğle ikindi arasında bir fırsat yaratıp, karısının biriyle nöbetleşe usulü ilişkide bulunuyordur. Ama hadislerde peygamber sokakta güzel bir kadın görünce, onun etkisiyle evine gidip özellikle hanımı Zeyneple ilişkide bulunan biri olarak anlatılır. Niye hep Zeynep. Ayşe, Hafsa gibi gençler varken. Zeynep te öyle bir kadındı işte evlatlığından boşatacak kadar a getirmek için. Laf olsun işte. Çaktırmadan belaltı vuracak. Emevi kini böyle bir şey.
Bakın bu rivayetleri ciddiye alıp ta imanınızı falan bozmayın. . Bunların hiçbirinin aslı, astarı mantığı yok. Kur'ana vahiy değil insan sözüdür demeyin. Kur'anın Mekke devri hitabati ile Medine devri hitabeti farklıdır. Medine devrindeki sureler, ahkam ayetlerinin bulunduğu İslam Hukukunun temeli olan surelerdir. Kur'an Allahın Vahyidir. Ne Hz. Muhammedin, ne de başka bir insanın sorunlara çözüm amacıyla kafasından yazabileceği şeyler değildir.
selamlar,
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Ebubekir kuranı yakılmış osman kuranı toplanıp çoğaltılmıştır. diyor tarihi kaynaklar yani ebubekir kuranı değiştirmeye çalışan kötü niyetli birimi idi. haccac zalim de kurana harekeleri ekleyen kişidir. bir de iniş sırası kuran sırası var bunlar kurana beşer eli değmesi değilmidir.
hatta bazı sürelerde anlam bakımından ayetlerin yeri bile değişmiş gibidir.Bunu nasıl ve ne çabuk anladın yahu? Biliyormusun,bende,sana kıçımla gülüyorum.
sayın yorumcu diyorsunki kimse değiştiremez sırayı felan bozamaz..Evet,böyle diyorum. peki öncelikle bu kitabı bizlere o insanların yani sahabelerin ve sonrakilerin miras olarak bıraktığı vakadır ve bunu bırakan insanlar peygamberden sonra birbirilerini yemişlerdir.Yesinler.Bunun tartıştığımız konuyla ilgisi yoktur. kuranın bazı nüshalarının yakıldığı vakadır.Olabilir.Bu da bir şey değiştirmez.Bazı insan veya toplumlar,iyi niyetle fakat Kur"an"ı kendi anlayışlarına göre veya yanlış yazmış olabilir.Bu tür kitaplar,ilerde avam halkın kafalarında bir şüpheye yol açmasın diye toplanıp,yakılmış olabilir.Ayrica,bazı insan veya toplumlar,sırf Kur"an"ı değiştirmek veya tahrif etmek maksadıyla da,bazı Kur"an"lar yazmış ve bunlarda toplanıp,yakılmış olabilir.
Dostum.Sizce,sadece geçmişte mi vardı Kur"an"dan rahatsız olanlar.Bugünde Kur"an"dan rahatsız olan,elinden gelse Kur"an"ı değiştirmek veya tahrif etmek isteyecek insanlar yok mu? Maksat insanları Kur"an hakkında yanıltmak,şüpheye düşürmek olduktan sonra,bunu bugün yapmak daha kolaydır.Yeni bir Kur"an yazıp,eletronik ortamda,milyonlarca insana göndermek çok kolaydır.Neden kimse böyle bir şeye teşebbüs etmiyor.Etmiyor.Çünkü insanların kendilerine kıçları"yla güleceklerini biliyorlar. kuranın sağdan soldan hafızalardan toplandığı vakadır.Bu senin zannın,zan ise,haktan hiç bir şey kazandırmaz. harekelendirme yapıldığı bir vakadır.Herekeler,Kur"an"ın okunuşunu,ezberlenişini kolaylaştıran,lehçe farklılıklarını önlemeye matuf bir çalışmadır.Yani bu çalışma Kur"an"ın orijinalini okumayı ve Kur"an"ı ezberlemeyi kolaylaştıran ve Kur"an"ın da tavsiye ettiği,bir çalışmadır. hatta bazı sürelerde anlam bakımından ayetlerin yeri bile değişmiş gibidir.Bunu nasıl ve ne çabuk anladın yahu? Biliyormusun,bende,sana kıçımla gülüyorum. bu kadar ince zayıf delillerle bezenmiş bir kuran için en azından dizilişi ayetlerin yerleri ve direk peygamberin söylemediği şekli ile olduğu hakkında bizleri düşünmeye sevketmesi gerekir.Düşün dostum,düşün.Düşündükçe,düşüncenin haklılığını gösterecek,bir sürü gerekçe bulursun,bulacaksın.Çünkü sen beyninin sol tarafıyla,yani içindeki İblisten aldığın ilham ile düşünüyorsun.Çünkü sen,Kur"an"ın eksik veya değiştirilmiş olduğunu takıntı edinmiş ve takıntı edindiğin şeyin doğruluğunu destekleyen,kendince bir sürü haklı gerekçeler buluyorsun ve bunları burada yaziyorsun ve yazmaya da devam et.
Bende Kur"an"ın çelişkisiz,tastamam ve orijinal olduğunu takıntı edinmişim.Yani ben beynimin sağ yanıyla düşünüyor ve ilhamı"mı,Cibril"den alıyorum.Bundan dolayı da düşüncemin doğruluğunu destekleyen bir sürü deliller buluyorum.
Şimdi beni iyi dinle.Ama beyninin sağ yanıyla dinle.Yani objektif ol,objektif dinle.
Milli Eğitim bakanlığı ve AKP hükümeti,millete veya kemalistlere rağmen,m.kemalin yazdığı Nutku"a ilave veya eksiltme veya bazı ifadelerinde değişiklik yapabilir mi veya nasıl yapabilir?
Birlikte düşünelim.
1.Önce,m.kemalin kendi el yazısıyla yazdığı Nutkun aslını ele almak ve onun üzerinde çalışmalar yapmak gerekir.
Orijinal nutkun üzerinde yapacağımız ilave veya eksiltmeler kolayca anlaşılacağından,az veya çok ,nutka ister ilave yapmak isteyelim,ister eksiltme,herhalükarda Nutkun aslını imha etmek ve nutku yeniden ve elle yazmamız gerekecektır.
Devam edeceğim.
Devam ediyorum.Sonra da,piyasadaki nutkun orijinal olmadığını sahte olduğunu yaymamız veya yaysalar..Kanıt isteyenler olursa,onlara da tertipledikleri el yazması yeni nutku,bütün devlet daireleri,bütün devlet kurumları yandaşların ellerinde olduklarından,oralardan çıkartacakları rapor veya kriminal incelemeleri sunsalar.
Bugüne kadar yayımlanan Nutuk"ların,elli misli,yüz misli yeni nutuk basıp,halka dağıtsalar.Gerçek Nutuk okuru Kemalistleri aldatamazlar.Ama yepyeni ve daha büyük,değişik bir Kemalist kitle oluştururlar,oluşturabilirler.
Böyle bir operasyon,çok zorda olsa başarılabilinir,başarılma şansı vardır.Ancak kısa vadede başarılma şansı vardır.Uzun vadede başarılma,başarılı olma şansı yoktur.
Bu anlattığım,M.Kemalin,kaleme aldığı sıradan siyasi demeç veya söylevler için geçerlidir.
Eğer,M.Kemal,Nutku,ezberlenmesi kolay,edebi bir şaheser olarak yazsaydı ve yazdığı nutku,binlerce Türke ezberletseydi.Nutku ezberlettiği kişileri,Türkiye ve türk dünyasına dağıtsaydı.Ve o kişiler,gitikleri yerlerde temelli yerleşip,nutku oralarda da okuyup,ezberletse,ezberletmeye devam etseydi.Bu arada,M.Kemal ölmeden önce,yazdığı orijinal Nutku yakıp,imha etseydi ve bunu yoldaşlarına ve duyurabildiği tüm insanlara duyursaydı.AKP,piyasadaki Nutuk eksik veya yanlış olduğunu iddia edebilir veya orijinal Nutuk budur diye ortaya bir kitap getirebilir veya getirmeye teşebbüs edebilirmiydi?
Ey Kur"an"ın orijinali niye ortada yok veya Kur"an"ın orijinalini Allah niye korumadı diyen ve kendini akıllı ve uyanık zanneden zavallılar,şimdi anladınız mı,Allah"ın orijinal Kur"an"ı neden korumadığını veya neden yaktırdığını?
sayın yorumcu diyorsunki kimse değiştiremez sırayı felan bozamaz.. peki öncelikle bu kitabı bizlere o insanların yani sahabelerin ve sonrakilerin miras olarak bıraktığı vakadır ve bunu bırakan insanlar peygamberden sonra birbirilerini yemişlerdir. kuranın bazı nüshalarının yakıldığı vakadır. kuranın sağdan soldan hafızalardan toplandığı vakadır. harekelendirme yapıldığı bir vakadır. hatta bazı sürelerde anlam bakımından ayetlerin yeri bile değişmiş gibidir. bu kadar ince zayıf delillerle bezenmiş bir kuran için en azından dizilişi ayetlerin yerleri ve direk peygamberin söylemediği şekli ile olduğu hakkında bizleri düşünmeye sevketmesi gerekir.
MErhaba,
sıra ile gidiyordum, artık burda dayanamadım bu notu alıntıladım.
bak sorguş arkadaş, sana daha önce de söyledim. Dellilerin diyanet, hristiyanların hadislere göre yaptığı çağrı filmi olmasın dedim. sen hala delil olarak yukarıdaki notunu yazıyorsun.
ben bir iddiada bulunmuştum çok önceleri bu forumda, bu iddiama henüz bir YANIT gelmedi.
dedim ki, elimizdeki şekli ile yani ,
1. harekeli
2. mevcut sıralı
ARAPÇA olarak, bunun dışında bir örnek gösterin...kullanılıyor olsun...
hala gelmedi...PDF de olur...ona da razıyım....ama bir arada olsun ve işte bu KURAN'ın diğer şekli, biz böyle kullanıyoruz desin BİRİSİ???
demem o ki, yukarıda yazdığın hepsi senin ve senin gibi KULAKTAN KULAĞA oynamayı pek seven ve en sonunda SÖYLENENİ mutlak doğru kabul edenlerin KOCA birer ZANNI....
ZAN yani ...zan...
kuran sonradan toplanmış, hele hele sonradan harekelenmiş (net bir şekilde kafalarına göre anlam vermişler demek olur), yakılmış kimi değişik nüshalar, vs.vs...
arkadaşım bunların VAKIA olduğu konusunda NEYE GÖRE EMİNSİN?
yanlış x doğru = yanlış
bu mantıkta bir önermedir...
yani senin KESİN doğru olarak ele aldığın bilgileri KESİN doğru olan kurana vuruyor ve kuranın insan ürünü hele hele kendi menfaatlerine göre yazdırdığını iddia ediyorsun..yazık...
sen sadece kurana bakarak kuran içinde ÇELİŞKİ görüyorsan yaz buraya....çelişki diye yazdıklarını önce şunlardan temizle :
sayın hayrullahmeral peki diğer tarihi bilgilere inanıyorsunuzda örnek osmanlı tarihi kurtuluş savaşı cumhuriyet dönemi vb.vb. Muhammed dönemine ait bilgiler neden yanlış oluyor o mantıkla düşünürseniz Muhammed dönemine ait Kuran da bi bilgi
şu ana kadar hepsi aynı, evet aynı çünkü kutsal kitaptır diye kimse cesaret edememiş olabilir toplum baskısı çevre baskısı bu tip bişeye engel olur.
şimdi bile kutsal diye bişey bul. ona bişeyler kat çoğalt eminim nesiller sonrasına bozulmadan gidebilir. ama hangi ara bozulabilir ilk zmaanlarda katışma olabilir yanlış hatırlanmış olabilir yerleri değiştirilmiş olabilir.
bunlar değilmiydi savaşta mızraklarına kuran takanlar Ömeri öldürenler Aişe ile savaşanlar Alinin torunlarını öldürenler vb. vb.
Bu insanlar ne kadar mükemmel insanlarki kesin onlardan intikal eden şeyler doğrudur diyebilirisiniz.
Bu anlattığım şeyler bir tarihi vakadır kabul edilmiş şeylerdir.
Sonuç olarak ben Allaha inanıyorum bize bişeyler emrettiğine inanıyorum. Ama belki bizden bu konularda araştırmamızı istiyor olabilir korunan levhi mahfuzdur. levhi mahfuz kuran mıdır yani kitapmıdır bilemeyiz. ben bunun araştırılmasını istiyorum ve araştırıyorum tamam net bi sonuca varamayabilirim resmi bi merci değilim. ama kendim vicdanımla rahat olurum.
Çünkü ben bunu üzüm yemek için yapıyorum. İnsanın yapısı gereği araştırır sorgular. En kötü ihtimal dahi olsa sorgular..
Bunun da bi imtihan olabileceğini bir an olsun düşünün.
umarım hayırlı bir sonuca ulşmaya vesile olurlar...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
sizin sorunları net bir şekilde ifade ettiğinizi görüyorum...
birde dönüp şunu soruyorum...
ben niçin bu tarihi bir çok sırrı bilmek zorundayım...
kitabı değiştirmişler mi değiştirmemişler mi...
kim yazmış nerede yazılmış nasıl yazılmış...
hangi şartlarda yazılıp bu güne gelmiş...
niçin bütün bunları bilmek zorundayım...
hadi benim hayatım bütün bu konulardaki bilgileri öğrenmekle geçti...
çevremde bu konulardan o kadar habersiz insan var ki...
onlar niye bunları bilmek zorunda olsunlar...
btün bunlar bazen mantıksız geliyor...
gözümüzn önünde cereyan eden olaylar hakkında bile medya birbirinden farklı bir sürü yorum yapıp habelerini veriyor...
niçin ben binbeşyüz yıl önceki olayları detayıyla bilmeliyim...
ki imtihanı başarabileyim...
böyle bir imtihan olamaz...
tarihte ne olduysa olmuş...
ben nreden bilebilirim tam olarak ne olduğunu...
benim imtihanım ancak yaptıklarımın söylediklerimin doğru olup olmaması olabilir...
iyi biri olarak mı yaşıyorum yoksa zalim biri mi...
neyin adil olduğunuda içimdeki adalet duygusu ile ayırdedebiliyorum...
bu imtihan olsa olsa hangimiz daha adil dürüst doğru yaşadık....
daha iyi işler yaptık...
şeklinde olabilir...
bu konuda her kes eşit şartlarda dır...
fıtratımız bizim hem yol göstericimiz hemde sorumluluk sınırımızdır...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma