HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Bilim
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Bilim
Konu Konu: Evrimin Evirip Çevirdiği Şeyler Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
kutupaneci
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 mart 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 156
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutupaneci

Selam Ali aksoy,

Mümkünse evrim konusundaki sohbetimize devam etmek isterim. Biliyorum ki öğrenecek çok şey var ve gerçeğe ulaşmada bu sohbetler faydalıdır.

Gerekirse her iddiayı tek tek irdeleyelim. Çünkü pek çok kafa karıştıran sahte deliller var.

Bel fıtığı normal şartlarda olan bir şey değil. Vücudumuza aşırı yüklenmekten kaynaklanıyor. Bir de doğal yaşamdan kopmak, şehir hayatının rahtlığıyla vücudumuzu çalıştırmayıp kas ve iskelet sisteminin zayıf düşmesi nedeniyledir. Genellikle doktorlar bel fıtığı olan kişilere bol egzersizle kas ve kemikleri geliştirmeyi tavsiye ediyorlar.

 

Balıklar ve kara hayvanları dahil insanda da göğüs kafesi sadece akciğerleri ve kalbi korur. Karın kısmı hiç birinde kemikli değildir. Zaten olamaz da. Eğer karnımız kemik kafesli olsaydı, kadınlar hamile kalınca kemikler kırılır, veya çok yemek yiyince mide ve bağırsaklarda sıkışma olurdu. Hayatı yumuşak bir karınla karşılamamız dezavantaj değildir. Düşünün bir, dörtayaklı hayvanlar hayatı kafalarıyla karşılıyor. Bu daha zor değil mi?

 

İnsan embriyosunda solungaç olan çizimleri Alman biyolog Haeckel in esri. Embriyoları birbirine benzetmek için çizim hileleri yapmış. İnsan embriyosundaki solungaca benzeyen kanalların, gerçekte insanın orta kulak kanalının, paratiroidlerinin ve timüs bezlerinin başlangıcı olan kanallar olduğu anlaşılmış. Balık ve insan embriyoları arasındaki tek benzerlik ikisinde de baş ve ona bağlı omurgadır.

 

Dna da izin verilen hatalar evrime yol açtığı söylenen mutasyonlara neden olmaz. Zaten hücre içinde hataları düzelten bir yapı var. Bu nedenle hatalar başka canlıların oluşmasına neden olacak kadar ileriye geçemez. Hatalardan mutasyonlar oluşuyor iddiası ispat edilememiş bir iddiadır. Aksi halde hataen oluşmuş eciş bücüş binlerce yaratık fosili bulunmalıydı. Veya köpekle at  çiftleşip başka canlılar meydana gelebilmeliydi.

 

Plastik yiyen bakteri konusunu araştırdım. Plastikler uzun zincirli moleküller olduğundan her bakteri parçalayamıyormuş. Ancak bazı bakteri türlerinin plastik üretip bunu hücrelerinde enerji için depoladığı keşfedilmiş. Hatta bu bakterilerin kullandığı plastik yapıcı  enzim E.coli bakterisine nakledilince o da plastik üretmeye başlamış. Şu an doğada çabuk dönüşen naylon poşetler bu plastiklerle üretiliyor. Yani biz plastiği bulmadan milyonlarca yıl önce plastik üreten bakteriler zaten varmış. Bir de mantarlar, plastik de dahil her şeyi parçalayan enzimler üretebiliyor.

 

İki ayaklılık konusu çok ilginçtir. Evrimcilere göre insanların atası pençesi ve yırtıcı dişleri olmadığından avcılardan korunabilmek için ağaçlarda yaşıyor ve meyvelerle besleniyordu. Yere düşen meyveler için yere indiğini varsayalım. Peki neden tekrar ağaca dönmedi?

Hadi diyelim yerdeki şeylerin de tadına bakmak istedi, bu durumda doğada dört ayaklılığın denge ve hızlı koşma gibi avantajları olduğu halde iki ayak üzerinde durmaya çalışmasını neyle açıklayacağız? Bunun tek bir açıklaması olabilir; İnsan akıllı olduğu, alet ve silah kullandığı için her canlının avcısıdır. Bu durumda dört ayaktansa iki el daha büyük avantajdır. Yani insan için iki ayaklı olabilmenin ön koşulu akıllı olmaktır.

 

Bir önemli konu da vücudu kıllı bir kürke sahip olmayan tek sıcak kanlı kara canlısı oluşumuz. Elbise ye muhtacız. Oysa hiçbir hayvan elbise giymek zorunda değil. Vücudu saran kürk çok önemli bir avantajken neden insan tüy döktü? Kuran buna cennet elbisesini yasak meyveden yiyince kaybetti olarak ifade ediyor. Evrimciler nasıl açıklıyor?

Evrimin bilimsel açmazları için ne dersiniz?

Teori, hayatın yeryüzünde ilk kez nasıl ortaya çıktığını asla açıklayamamaktadır. Darwin'in basit bir su haznesi sandığı tek bir canlı hücresinin bile, rastlantılar ve doğal süreçlerle oluşması imkansız olan kusursuz bir yaratılışa sahip olduğu günümüzde görülmüştür.

Teorinin öne sürdüğü "evrim mekanizmaları"nın, gerçekte evrimleştirici bir etkiye sahip olduğunu gösteren hiçbir bilimsel bulgu yoktur. Mutasyonlar canlıları sadece tahrip eder, doğal seleksiyon ise yeni organlar ve özellikler oluşturmasına neden olmaz.

Fosil kayıtları, evrim teorisinin öngörülerinin tam aksine bir tablo ortaya koymaktadır. Canlı türleri Darwin'in iddia ettiği gibi çok sayıda "ara form"un arka arkaya gelmesiyle değil, bir anda ve kursuzsuz yapılarıyla yeryüzünde ortaya çıkmışlardır.

 

http://www.harunyahya.org/evrim/darwinizm_nasil_bir_acmaz/da rwinizm_nasil_bir_acmaz_09.html


Kuran ı bir kenara bırakırsan bu söylediklerine benzer onlarca tahmin yürütmek mümkün. Ancak Kuran çok fazla seçenek bırakmaz. Yani evet Allah bir şeye ol deyince o da oluverir. Ama Kuran da ifade edilen bitki ve hayvanları yeryüzüne yayması hadisesi, Kambiryan devrindeki canlıların bir anda ortaya çıkıp her yerde görülmeye başlamasını anlatıyor gibi.

Evrim; kendiliğinden, tesadüfen veya hataen meydana gelen ve geri dönüşü olmayan değişimlerdir.
Oysa tohumun ağaca, tırtılın kelebeğe dönüşmesi sürekli döngüler şeklinde tekrar eder. Bu nedenle evrim değildir.

Evrim nasıl Allah a olan hayranlığını artıyor? Adamlar bu kelime üzerinden bilimsel ateizm propagandası yapıyorlar. Kelime olarak Türkçe olabilir ancak artık evrim kelimesi, canlıların yaratmayla değil tesadüfen kendiliğinden meydana gelişini ve gelişim dönemlerini ifade eden bir özel isim olmuş durumda.

Ali Bey, anladığım kadarıyla bir teistsin, yani Tanrıya inanıyorsun ama kutsal kitaplar ve vahiy konusundaki düşünceni öğrenebilir miyim?

Selametle.

__________________
Artık sadece kainat kitabını okuyorum. Daima Rabbime teşekkür ederek.
Yukarı dön Göster kutupaneci's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutupaneci
 
fazıl
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 06 subat 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 335
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı fazıl

Merhaba Kütüphaneci,

Oysa tohumun ağaca, tırtılın kelebeğe dönüşmesi sürekli
döngüler şeklinde tekrar eder. Bu nedenle evrim değildir.

Cümleniz beni gülümsetti doğrusu.. hani ordan, gel sen
birde bunu kelebeğe sor diyesim geldi.. hani kelebek
açısından..

ama şu cümleniz hoşuma gitti.. ''Mümkünse evrim
konusundaki sohbetimize devam etmek isterim. Biliyorum ki
öğrenecek çok şey var ve gerçeğe ulaşmada bu sohbetler
faydalıdır.''

Süreçle beraber evrilmeyen ve evrilmeyecek olan yoktur!
bak bize, nasıl ihtiyarladık.. artık hücreler kendini
yenilerken zorlanıyor ve etkileri yavaş hareketle kendini
gösteriyor.. evvelden 40 metreye hoplardım halepteyken
ama şimdi 9 metreden fazla olmuyor.. yine halepteyken..

ve şu teist sualleri!

anlayışınıza fazla güvenmeyiniz..

Sevgili ve değerli Kütüphaneci, varsayalım sorunuzun
cevabı tam istediğiniz gibi.. ne olacak bundan sonrası?
nefsinize, zaten ayağı da kaymışmış ve işte bu neden ile
bende doğru yoldaymışımmışmış mı dedirteceksiniz.. bu mu?

Gittiğiniz yolun eminliğine, diğerlerinin yollarına
bakarak mı emin oluyorsunuz?
Niyet okumak istiyorsunuz..

pire için yorgan yakıyorsunuz..
bir kelimenin, öbürleri için anlamını mimliyor ve esas
öğrenmeniz gereken yerine, siz mimlediğiniz üzere
gidiyorsunuz..
evrim, tesadüfen'i ifade ederken siz için, biz içinse bir
süreci ifade eder durur..
Allahın ol emri ile kambiryanı ifade etmişsiniz lakin,
olmamış eksik kalmış.. sevgiler
Yukarı dön Göster fazıl's Profil Diğer Mesajlarını Ara: fazıl
 
kutupaneci
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 mart 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 156
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutupaneci

Fazıl kardeşim, niyet okumaya çalışmıyorum. Açık yüreklilikle, Aliaksoy un düşüncelerini merak ettiğim için sordum. Neden derseniz, Aliaksoy bazan Kuran ı savunan cümleler sarfediyor, bazan da Kurana ters fikirler savunuyor. Sanki çift kişilikmiş gibi. Acaba ben mi tam anlayamadım diye bazı sorular soruyorum, bu kez de net cevap vermek yerine yuvarlak cümlelerle geçiştiriyor. Beni muhatap alıp cevap yazmayacaksa o halde ben de o nu yok sayabilirim. İnşallah niyetimin kötü olmadığı anlaşılmıştır.

Evrim konusuna gelince,
tekrar yazıyorum ki, benim eleştirdiğim ateistlerin bilimsel literatüre soktukları evrim teorisidir. Yoksa varlık alemindeki devreler, aşamalar olarak karşımıza çıkan evreler değildir. İkisini birbirine karıştırmayalım. Kaldı ki ervim teorisinin temelinde tesadüf vardır ve bunu ben değil ateistler söylemektedir.

SÜREÇ kelimesi benim için de geçerlidir. Ancak bazı ateist basın ve bilim dünyası insanları baskı altına alarak ısrarla evrim teorisini kabul ettirmeye çalışıyorlar. Bu baskı nedeniyle bazı teistler (Tanrıya ve yaradılışa inanan) canlıların kör tesadüfler ve hatalı eşleşmeler yüzünden insana kadar evrimleştiğini düşünür oldu. Bu arada (haşa) Tanrı da sözde hiç müdahale etmeden sadece ne olcağını seyrediyor!

Birde uslup konusuna değinmek istiyorum. Lütfen niyetimi tam öğrenmeden yıkıcı ifadeler kullanmayın. Bir de yazdıklarıma OLMAMIŞ, EKSİK v.s. dedikten sonra sizce doğrusu neyse onu da yazarsanız acizane ben de belki bir şeyler öğrenirim.



__________________
Artık sadece kainat kitabını okuyorum. Daima Rabbime teşekkür ederek.
Yukarı dön Göster kutupaneci's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutupaneci
 
IIVVII
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 03 agustos 2010
Gönderilenler: 73
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı IIVVII

kutupaneci Yazdı:
Bir de yazdıklarıma OLMAMIŞ, EKSİK
v.s. dedikten sonra sizce doğrusu neyse onu da yazarsanız
acizane ben de belki bir şeyler öğrenirim.


Katılıyorum.

Fazıl Bey, sayın kutuphaneciye "anlayışınıza fazla
guvenmeyin" demişsiniz de neden olduğunu söylememişsiniz.
Ben buradan tabularınıza dayanarak haraket ettiğinizi
goruyorum.

Evrimciler şu soruya nasıl cevap verecekler; canlılar
doğal seçilimle evriliyorsa, soyut duygular nereden
geldi? Görmeye, duymaya, koklamaya, aşık olmaya, nefret
etmeye neden ihtiyac duyduk? Bunlar nasıl oluştu ?
Yukarı dön Göster IIVVII's Profil Diğer Mesajlarını Ara: IIVVII
 
fazıl
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 06 subat 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 335
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı fazıl

Selamlar,
Tanrı, artık kendisi gibi düşünebilen
hareket edebilen ve anlayan bir varlığı yaratmak
istediğinde, bu istek rütbeliler için hiçte tesadüf
olmadı çünkü onlar böyle bir isteğin olacağını artık
düşünmüyorlardı.

Sebebi ise insanın, yaşamış ve geçmişte
kalmış ve onlar açısından başarısızlıkla sonuçlanmış bir
enkazdan ibaretliğiydi.
Tesadüf iki yönlü. İlki,
istenenin, istendiği zamanlarda ortaya çıkışı..
ve sonu,
istemenin akıla getirilmediği zamanlarda, varoluşun
ortaya çıkışı.
İlk için, arananın hiç akıla getirilmedik
şeyden bulunuşu,
sonu için, arananın aranma sürecine
girmeden bulunuşu.
İnsan yaratma isteği, rütbeliler için
arananın aranma sürecine girmeden bulunuşuydu.
Evvel olan tecrübelerle onlar, bir daha asla bir insan
yaratılmayacağı zannına kuvvetle sarılmış kimselerdi. İlk
paragrafta ki tesadüf, bunu anlatır.
İnsanın varlığı elbette insansı olanın bedeniyle mümkün
olmalı çünkü o yaratış, bir taşıma bir seçilim bir evreye
nihayet verecek idi.
Öyleyse ilk şuurlunun evveli, ilk şuurludan milyon yıl
evvelde var olsa, o idrak vasfından uzaklığı hasebiyle
adem değil, sadece diğer varlıklardan bir türdür. Biz
tümüne eşya diyebiliriz.
İnsanın atası da diyebileceğimiz ademsilerin, mevcut
şartlarla değişim göstermeleri kaçınılmazdır.
Canlılar, eşyaya tabi
olurken, adem eşyayı kendine tabi hale getirme çabasıyla
meşguldür. Vahşiliğin içinde bir o derece vahşi,
uysallığın içinde bir o derece uysallık mecburidir.
Yüksek meyvelere erişim için çaba sarf edenle, alçak
meyvelere çaba sarf eden bir değildir ve sıcak, soğuk,
kolay ve zorun aşılması, yeter güdü ve akılla mümkündür.

Güdü verilerek hayatta kalması sağlanan insansının,
sadece şuur verilerek hayatta kalması istenmemiştir,
ondan istenen yön, tek kelime ile ibrahimi yani adem
tavrıyla hayatta kalabilmesidir.
Özlem içinde beklenip durulan cennet, Tanrının adem
vasfını kazananlardan elini çekmesidir.
Şuura kavuşan, artık insansı değil bir ademdir. Şuuru
olmayan ise eşya ve kullanmayan ise, üzerinde suç taşıyan
bir sanıktır. Kısaca varoluşumuz ilahi irade, Isı ışık su
balçık fizik kimya biyoloji ve
bilmekten ve belki anlamaktan hep yoksun olacağımız yapı
taşlarının bir süreciyle mümkündür.
İdrak edenlerin bir zaman sonra bu geriye dönüşü
araştırma istekleri yargılanamaz, kimlik ne olursa olsun.
Yaratılış gerçeğini, bu geri dönüşle, mümkün olduğunca
bile takipten sonra,
bir tesadüfe bağlamak ve aynı anda bu
bağlantıyı, tanrıyı redde kullanmak, yapanın
sorumluluğundadır. Bizi bağlamaz.
Yukarı dön Göster fazıl's Profil Diğer Mesajlarını Ara: fazıl
 
fazıl
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 06 subat 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 335
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı fazıl

Selamlar,

sevgili IIVVII,

“Onlara ne oluyor ki Kur'an’dan yüz çeviriyorlar? Sanki
onlar arslandan kaçan ürkmüş yaban eşekleri gibi!”
(Müddessir, 49-51)


Allah sizden (yükünüzü) hafifletmek ister, çünkü insan
zayıf yaratılmıştır." (Nisâ 4/28)

İnsan hayr istemekten usanmaz. Fakat kendisine bir
kötülük dokunursa hemen ümitsizliğe düşer, üzülüverir..."
(Fussilet 41/49)


İnsan hayrı istediği kadar şerri de ister. İnsan pek
acelecidir!..." (İsrâ 17/11)

"İnsan aceleci (bir tabîatta,huyda) yaratılmıştır. Size
âyetlerimi göstereceğim; Benden acele istemeyin." (Enbiyâ
21/37)

Malı öyle bir seviş seviyorsunuz ki yığmacasına!..."
(Fecr 89/20)

De ki: RABB'imin rahmet hazinesine eğer siz sahib
olsaydınız, harcanır korkusuyla kıstıkça kısardınız.
İnsanoğlu da pek eli sıkıdır (cimridir) ." (İsrâ 17/100)

Tinsel tarafa ait ayetler..

İnsan psikolojisi nereden gelmiştir?

İnsanın hamuru salt maddi değildir. İnsana geçiş sağlayan
insansının hamuru elbette sadece maddidir ve onda tinseli
bulamazsınız. Şuur adını verdiğimiz kavramın gözle
görünür elle tutulur bir yanı da yoktur aynen eşyanın
aslına vakıf olamadığımız gibi. Biz şuurun varlığını veya
yokluğunu iş ve oluşlarla kavrarız. İlahi istek, insan
yaratacağım dediğinde aslında onun maddi yönünden çok
soyut yönlerine atıfta bulunmuştur ve hatta rütbeliler ne
demişlerdi? Kan dökecek bozgun çıkaracak soysuzu mu
yaratacaksın? Eylem, kan dökenin elleri ve kılıcı değil,
onun tinsel tarafıyla başlar.
İnsanı bir kaos haliyle yaratan ilahi, onun en güzel
şekilde yaratıldığını söyler yani onun güzelliği, ona
verilmiş olan somut-soyut, iyi-kötü kavramlarını içinde
barındırmasıdır. İşte bu nedenle insan kaostan
yaratılmıştır. Hamuru kaostur.

Bu cendere içinde insanın aldığı emir, zafer emridir ve
yine bu cendere içinde ilk düşmanını alt eden, öncelikle
kendinin galibi ve sonrasında alt ettiği kendi
parçasının, diğerlerinde de var olan yansımasını ortadan
kaldırma ya da çabalar şekilde bir ömür tüketmesidir.

canlılar doğal evrilirken ruhsal yönün kaynağı veya
sebebi ne? Ben kendi fikrimce açıkladım ancak insanın bir
ilahi olmadan yaratılmasının mümkün olmadığını düşündüğüm
için, ateist evrim düşüncesinde, soyutun nereden
kaynaklandığı sorusunun da muhatabı olmadığımı sanıyorum.

ve Nietzsche.. ''fiziken gelişimini tamamlamış
olanın neden ruhsal olarak hayvan kaldığını anlamıyorum.
Öyleyse eksik olanı ben tamam edeyim'' diyerek insanın
tarifini yapmıştır ve ''ahlakın soy kütüğü'' kitabında bu
çelişkiyi incelemiş, kendince çözümler sunmuştur.
Sorunuzun cevaplarını olur ki onda bulursunuz.
Saygılarımla..

Yukarı dön Göster fazıl's Profil Diğer Mesajlarını Ara: fazıl
 
kutupaneci
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 mart 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 156
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutupaneci

Fazıl Bey, kusura bakmayın ama felsefeye dalarak konuyu çok dağıtıyorsunuz. Düşüncelerinizi kısa ve öz beyan etseniz daha iyi olurdu.

Bu tüm verdiğiniz eşek misallerini tabiki üzerime almıyorum. Ama yine de bir konuda uyarayım. Fikirlerinizi Allah kelamı Kuran la bir ayarda tutarcasına, kabule yanaşmayanları eşeklikle itham etmeniz hiç yakışık almamış.

Ademin ilk yaratılışında meleklerin itirazının sebebi; insan derken Allah ın neyi kastettiğini bilmeleriydi. Tabi onlara söylenen kelime Arapça insan kelimesi değil, insanı ifade eden meleklerin anladığı şeydi. Yani adem daha önce yaratılıp tecrübe edilip (haşa) başarısız olunmuş bir proje değildir.

Alemlerin farklı önceliklere göre, ardı ardına yaratılması, yüce Allah ın  bunu altı gün olarak ifade edişi, aslında tasarlama veya evre ihtiyacından kaynaklanmaz. İnsanı yaratmadan önce, bir arz ve etrafında bir sema ve semada yıldızlar birbirinin yartılışının üzerine kurulur. Yani dışı olmayan bir şeye iç hazırlanamaz.

Tarihsel ve zamansal sıralama ihtiyacı, insanın zaman ve mekanı kavrayabilmesi için gereklidir, Allah ın böyle bir ihtiyacı yoktur. Bu iki kavram dan başka birde gerçeklik kavramı vardır ki aslında bizim şu tartışmalarımızın özünü oluşturmaktadır.

Adem insansı canlılardan türemiş değildir. Adem ilk yaratıldığı günden beri insandır. Eşi de ondan yaratılmıştır. Türeme olsaydı eşi zaten var olmalıydı ki, her ikisine aynı anda bilinç verilsin. Böyle bir şey söz konusu değildir.

Bilinç insana sonradan verilmiş olamaz ilk yaratılışında olmak zorundadır. Bilinçsiz bir insanı ( zeka özürlü ) doğaya bırakın yaşama şansı yoktur. Asla avlanamadığı gibi her yırtıcı hayvana yem olur.

İnsanın özünde kötülük yoktur. Saf iyi ve doğru olarak doğar. Kötülükleri yanıltılması sayesinde yapar. En önemli işi yanılgılarından kurtulmak olmalıdır.




__________________
Artık sadece kainat kitabını okuyorum. Daima Rabbime teşekkür ederek.
Yukarı dön Göster kutupaneci's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutupaneci
 
fazıl
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 06 subat 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 335
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı fazıl

Merhaba Kütüphaneci,

Öncelikle cevap vermem gereken nokta:
şöyle söylediniz, Yani adem daha önce yaratılıp tecrübe
edilip (haşa) başarısız olunmuş bir proje değildir.

Ancak ben, sizin bu söyleminiz yönünde fikir beyan
etmedim. Şöyle söylemiştim,

''Sebebi ise insanın, yaşamış ve geçmişte
kalmış ve onlar açısından başarısızlıkla sonuçlanmış bir
enkazdan ibaretliğiydi.'' Onlar açısından.. onlar kim?
rütbeliler.. Allah değil.

ve diğer cevap vermem gereken nokta,

Bu tüm verdiğiniz eşek misallerini tabiki üzerime
almıyorum. Ama yine de bir konuda uyarayım. Fikirlerinizi
Allah kelamı Kuran la bir ayarda tutarcasına, kabule
yanaşmayanları eşeklikle itham etmeniz hiç yakışık
almamış.

Sevgili Kütüphaneci, estağfirullah inan kimseyi eşek
olarak nitelendirmem..

Felsefe nedir?
hemen kısaca bakalım,

"Felsefe yapmak ölmeyi öğrenmektir."
Karl JASPERS
"Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir."
SOKRATES
"Doğruyu bulma yolunda, düşünsel (İdealist) bir
çalışmadır."
PLATON
"İlkeler ya da ilk nedenler bilimidir felsefe."
ARİSTOTELES
"Mutlu bir yaşam sağlamak için, tutarlı eylemsel bir
sistemdir."
EPİKUROS
"Felsefe tanrıyı bilmektir ve gerçek felsefeyle, gerçek
din özdeştir."
AUGUSTİNUS
"İnanılanı anlamaya çalışmaktır."
ANSELMUS
"İnanılanın inanılmaya değer olup olmadığını
araştırmaktır."
ABAELARDUS
"Tanrıdır konusu, tanrının tanıtlanmasıdır."
A. THOMAS
"Eleştiridir."
CAMPENELLA
"Deney ve gözleme dayanan bilimsel veriler üzerinde
düşünmektir."
F. BACON
"Felsefe yapmak doğru düşünmektir."
T. HOBBES
"Felsefe bir bilimdir ve geometrik yöntemi metafiziğe
uygulamak gerekir, felsefeyi kesin bir bilim yapmak
için."
DESCARTES

Sonuç olarak;
Felsefe Yaşamdır...

yani sevgili Kütüphaneci, kısa ve öz yazamıyorum çünkü o
zaman ifade edemem..

Gelişim için ''zaman'' olgusunu biz burada bu dünyada
yaşadık yaşıyoruz.. bize eşyanın gelişimi böyle öğretildi
ve evet yaradan elbette zaman ve mekana ihtiyaç duymadan
dilediğini ortaya koyar, biz bunu şu an için anlamaktan
uzağız, benzerlerini sadece illüzyon ile görüyoruz.. Adem
insansı değil en başta ademdi ve bilinçsizin yaşaması
mümkün değildir dediniz, oysa ben güdü demiştim.. güdü
ile hayatta kalırlar ve hatta genleri değişim gösterir,
kutup ayısı neden beyazdır ve neden ağaçlar ısıyı
hissetmedikçe çiçek açmazlar?

Hem zaten oldukça yoruldum.

saygılarımla

Yukarı dön Göster fazıl's Profil Diğer Mesajlarını Ara: fazıl
 
IIVVII
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 03 agustos 2010
Gönderilenler: 73
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı IIVVII

Ya bu adam sagdan soldan iki uc kelime ogrenmis burda demogoji yapiyor. Bos bos konusma Fazil Bey hakaretten ziyade bilgilerin kanitin
ispatin yoksa kendini komik yere dusurme dikkate alinmiyorsun. Kendi kendine hikayeler yaziyorsunki kaynagini nereden alirsin bilmem ve
hicte umurumda degil asilsiz ispatsiz denildiginde de yaygarayi kopariyorsun. Simdi birkac filozoftan alakasiz birseyler paylas alakasiz
yerlerden baska birseyler daha soyle ne kadar bilgilisin ne kadar cok kitap okudun goster bizlere bravo helal sana. Kafanin dikine
gitmeye devam et yuru bravo yollar senin.

Sayin kutuphaneci, Evrim hakkinda cesitli seyler okudum duydum celiskide kaldim ikisinede hak verdim kisa zaman oncesine kadar evrilmis
olabilecegimize daha yatkin oldum ama sizinde soylediginiz bazi seyler sayesinde bu dusuncenin yanlis oldugunu dusunmeye basladim suan.
Cunku cevabi net verilemeyen sorular var. Evrimlesiyor isek Dunyada katrilyarlarca tur olmaliydi su zamana kadar. Ve yaratiklar nasil
ucar oldu ? Insan ucmak icin kac milyon sene kollarini asagi yukari sallayacak ? Bu kanat olusmasi icin yeterli bir hareket midir ? Ari
neden programlanmis gibi hic bal yapmaktan vazgecmez ihtiyaci olmadigi halde ? Bu tip seyler dogal secilim
kuraliyla celisiyor. Neden dusunebilen tek varlik insandir ? Soyut duygular dogal secilimle nasil olusabilir ?

Ve buyuk soru; Hz Isa Kuran tabiri ile nasil Hz. adem gibi yaratilinabilir ?

Butun mahlukat ile fiziksel anlamda ayni sey oldugumuzu kabul ediyorum. Fakar onlardan turedigimize yeterli delil yok kanisindayim.
Yukarı dön Göster IIVVII's Profil Diğer Mesajlarını Ara: IIVVII
 
fazıl
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 06 subat 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 335
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı fazıl

Şöyle bir geriye döndüğümde ben bana gülüyorum,
ve hatta vay eşşek herif dediğimde oluyor..
aklıma geldi de, biri daha demişti bunu bana..
''bilmezler sadece aşırırlar ve ne aşırdıklarından
habersizdirler ve şimdi bir kelime sorsan apışıp
kalırlar.. ve işte bunlar böyle adamlardır diye.. demek
onlar epey ileride. Öyleyse teşekkür etmeliler ödül
olarak kendilerine.
belki haklılar bilmem.. haklısındır belki bunu da
bilemem.

neyse, İsa nasıl adem gibi yaratılır?

İsa Allahın kelimesidir, bu isanın dıştan insan lakin
içten Rabbani bir dünyanın adamı olduğunu anlatır belki.
Basiret, hikmet adalet her ne soylu kavram varsa ona
sahip ve gözleri de bir o derece keskindir. Elçi Muhammed
her zaman Allahın kelimesi değildir lakin kelimesi
vahiydir. İsanın   sözleri vahiy niteliğindedir.. O,
kitabın canlı kanlı hale getirilmiş bir şekli olmalı.

Yani Hakkın razı olduğu sözü her söyleyen değil, söz
vahiydir.

Ademin babası insansıdır ve insansı, şuurdan yoksun olan
ve güdüleriyle hayatta kalan bir varlıktır, şuurdan
yoksun oluşu o insansıyı Ademin babası yapmamaktadır.
Bunu daha evvel geçen sayfalarda dile getirmiştim.

İki veya daha fazla seçenek var.. ilki, isa Meryeme gelen
bireyin oğludur veya meryem, kendi kendini döller bir
yaradılışla yaratılmış olabilir.. ikiden fazlasını şu an
için bilemiyorum.

Ademin yaratılışı için insanın yaratılışına bakmalı.
Sperm yumurta başarı ve ilk pıhtı. Rahimde belli belirsiz
bir varlık, bazen bir kertenkeleye bazen bir diğerine
benzerken bir zaman sonra artık esas formla kendini
gösteriyor.. doğuyor, refleksleri var, hemen anne
memesine yöneliyor çok uyuyor ve bir vakit sonra
gezinmeye başlıyor.. duyduğu sözleri ve karşılıklarını
öğreniyor ve nihayet gülen öfkelenen tatlı huysuz bir
zeka ile karşınıza dikiliyor..

peki bu nasıl oluyor?

Beynin ve tüm yapının genlerini kusursuz almasıyla.
Tüm fonksiyonların merkezi konumunda olan beyin, zekanın
şuurun bizdeki kaynağı. Beyinde sorun varsa fonksiyonlar
düzgün çalışmıyor, hafızaya almıyor anlamıyor yardımsız
yaşamını idame ettiremiyor ve bir nevi et yığınına
dönüşüyor.

Kusursuz fonksiyonlarla gözlerini yaşama açan birey, bu
sefer içine doğduğu toplumun zekası seviyesine kadar
çıkıyor ve karmaşayı çözmek isterse, işte o noktadan
itibaren o yığından uzaklaşıyor ve hatta dışlanıyor..
İsanın içinde bulunduğu durum, süper üst bir zeka ile var
olması olsa gerek. Gördüğünü anlamakla kalmayıp bizzat
niteliğini niceliğini yaşayan bir zeka ki, onun bu hali
eşyaya kayıtsızlığı kabul etmiyor.

Dağıtıyorum yine kusura kalmayınız, toparlarsak eğer
adem isa ve diğer tüm varlığın varlık sahnesine inişleri,
aynı olmasa bile aynı kapıya çıkar formdadır. Meryemin
hamileliği ve isanın doğurulmuş olmasına dikkat. İsa
dilenirse bir ot gibi bir yarıktan çıkıp gelebilirdi. Ama
öyle olmamış. İsa'da bir varlığın karnında gelişmiş
beslenmiş ve nihayet süt emmiştir. İsanın durumu ademin
durumudur gibi haberini, ademin durumu isanın durumu
gibidire çevirebiliriz.. tek farkla.. isa herkes gibi
özel ancak süper üst bir zeka ile yaratılmıştır.
Anladıklarım bu ve sadece şimdilik bir iddia o kadar.
Saygılarımla.



Yukarı dön Göster fazıl's Profil Diğer Mesajlarını Ara: fazıl
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats