Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
AHZAB SÜRESİ, 36:Allah ve(yani) Resûlü, bir işe hükmettiği zaman, mü'min bir erkek ve mü'min bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve(yani) Resûlü’ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır.
selam MSER,
bir Ayet'i yorumlarken Kur'an ın bütününe muvafakat / mutabakat aramalıyız. Kur'an tek bir ilahtan geldiğine göre , kullanılan tevhid mantığıda birdir. aksi takdirde haşa '' her şey Allah' dır,birdir'' diyen vahdet-i vucud çuların tevhid mantığınıda benimsemek zorunda kalacağız.kelimeleri anlamlandırırken siyak-sibakın dışında Kur'an ın genel tevhid mantığını esas almalıyız.
Ahzap 36' yı , Allah ile beraber rasul/elçisi de hüküm koyabilir : (mezhep lerde savunulduğu gibi ), rasülün/elçinin koyduğu(!) hükme itaat konusunda bize muhayyerlik /seçme hakkı yoktur , şeklinde yorumlamak büyük bir yanılgıdır. Kur'an da bize va'zedilen tevhid mantığı ile çelişmektedir. '' inil hükmu ille lilleh '' HÜKÜM YALNIZ VE ANCAK ALLAH'INDIR'' Ayet ine muhalif olduğu çok açıktır. hem '' İMAM-I MÜBİN '' birdir , şirk düşüncesinden başkası onu 2 tane yapıp çoğaltamaz / arttıramaz/ şirket kuramaz.
peki o halde bu Ayette geçen ''Allah ve (yani) Rasülü bir işe hükmettiği zaman'' cümlesini nasıl Kur'an a muvafık/mutabik algılayacağız?
KUR'AN da geçen Rasül/elçi kelimelerinin kullanıldığı Ayet cümlesi içinde :elçilik görevinin dışında :baş yargıç, devlet reisi vb görevleri ile de ilgili konumları vardır. bu Ayeti yorumlarken Rasülün bu konumunu baz almalıyız. buna göre düşünürsek : HÜKMEDEN ALLAH'dır, devlet başkanı sıfatıylada rasülü/elçisi gündelik olarak değişen hayat pratiğine göre Allah'ın hükmünü uygulayan/emreden devlet reisidir.(Emir-ül Mü'minin) Allah'ın razı olduğu yaşam biçimini pratik hayatla buluşturan devlet başkanıdır. Rasül ile ilgili düşünülen hükmü , Allah'ın hükmünün kapsamının dışında düşünemeyiz, işte bu hüküm Allah'ın hükmüdür. haşa ,Allah'ın şirket ortağının hükmü değildir.
selam , Hidayet'e ( KUR'AN A) tabi olana ve niyeti bu olana
Arkadaşım yapmayın böyle, ben neler söylüyorum siz neler söylüyorsunuz,sizin mantığınızla cevap istermisiniz,
Nisa 59- Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah'a ve elçisine döndürün. Şayet Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.
Bu ayette dikkan çeken hususu görebiliyormusunuz, Elçiye itaat iki dafa tekrarlanıyor ama sizden olan emir sahpleri bir defa, ya ayetin sonu imanın şartına bağlıyor. Allahım bizler iman ettik şahit ol.
__________________ YANLIZ SANA İBADET EDER VE YANLIZ SENDEN YARDIM BEKLERİZ
Nisa 59- Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah'a ve elçisine döndürün. Şayet Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.
selam MSER ,
görüyorum hem de Kur'an ı esas aldığım için daha iyi görüyorum...
bu Ayet te iki kere geçmesi bizi destekliyor.hayattayken Rasüllük/ elçilik görevinin yanında baş yargıçlık ve devlet başkanlığı vb görevini sürdüren sevgili Peygamberimizin vefatından sonra , Müslümanlardan olacak devlet başkanları çıkmayacak mı? işte iki kere tekrarın sebebinin bu olduğuna inanıyorum. sizin bu konuda bir düşünceniz varsa söyleyin. dinlemeye hazırım.
Bizi desdekliyor ne demek arkadaşım, ben size kardeşim diye hitap ediyorum, ama görüyorumki sizler bu konuda samimiyetten uzaksınız. Ben bu sitede Kur'an ayetlerini yazarken kendi fikrimin ıspatı için çalışmıyorum.
Ayetleri bu kadar felsefeleştirmenin, oraya buraya cekmenin bir anlamı yokki (bu çok yapılıyor) Allaha ve Elçisne itaat etme imani bir davranışmı değilmi, ayet gayet açık ve serih, yani sizlerin peygamberi bu kadar Kur'an'a rağmen Kur'an dışına bırakmaya çalışmanızı anlamak mümkün değil, Allah'ı seviyorsanız bana uyunki Allah'ta sizi sevsin diyen Kur'an'a ön yargısız yaklaşalım lütfen.
__________________ YANLIZ SANA İBADET EDER VE YANLIZ SENDEN YARDIM BEKLERİZ
Selamlar; Ayet-i Kerimeyi ister ''yani'' isterse de ''ve'' sözcükleri ile çevirelim;sonuç değişmez.Allah(C.C.)'a ,Peygamberine itaatin farz olduğu apaçık ortadadır. Hani değişik bir hikaye anlatalım-gerçek tabii ki.Hani hastayı götürdükleri acil servisteki doktor muayeneden sonra, akut batından kuşkulandığından ağrı kesici yaptırmayacağını hasta yakınlarına söyler.Vaaayy, sen nasıl ağrı kesici yaptırmaz da hastamızı kıvrandırırsın diye canlı yayın yapan bir programa bağlanan hasta yakınları doktoru ispiyonlarlar.Eee, kahraman sunucumuz da açar ağzını yumar gözünü doktora canlı yayında.Olacak ya, doktorun programdan haberi olur bağlanır canlı yayında-anlatır sonra da o açar ağzını.Anlaşılır ki akut batın kuşkusu olan hastaya ağrı kesici bilerek yapılmaz imiş.Mahcup olur tabii ki sunucu ve hasta yakınları. Buradan çıkarılacak ders şudur;hayatta her şeyi kendi mantığınızlaçözemezsiniz.Bilginiz değiştikçe, düşünce ve mantığınız ve bakış açınız değişir.Zaten eğer hayatta her şeyi kendi mantığımızla çözebilecek olsaydık öğretmene ne gerek olurdu,-haşa- peygambere,nebiye ne gerek olurdu? Saygı ve sevgi ile;
Katılma Tarihi: 27 ekim 2005 Yer: Bosnia Hercegovina Gönderilenler: 30
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
ayme-deve diyorki,
"Zaten eğer hayatta her şeyi kendi mantığımızla çözebilecek olsaydık öğretmene ne gerek olurdu,-haşa- peygambere,nebiye ne gerek olurdu?"
Akıl,Allahın biz kullarına bağışladığı en büyük nimettir.Akıl olmazsa ne insan oluruz nede bize vahiy gelir.
Öğretmen,insanın dünyevi ihtiyaçları içindir.Peygamber ise bizim gibi bir insan olarak Allahın kendisine sadece vahyettiği bir kuldur.
Eğer peygamber de vahiy ve ilahi kitap kadar her zaman gerekli olsaydı,Allah onu devamlı yaşatır veya devamlı peygamber gönderirdi.Ama Rabbimiz dini güzel olarak,hanif olarak yaşamak için bu son kitabı size indirmem yeterli deyip,son resülden başka resül göndermemiş.
İşte kitap ve akıl..Ötesi yok,tamammı dostlar?
__________________ Allah'tan başkasına ibadet yapmamak için bize ayrıntılı olarak açıklanan Kur'ana gönül verenlere selam olsun.
İnşAllah o akıl seni cennete kavuşturur, cünkü şeytanda aklına çok güvenmişti, hatta firavun, hatta nemrut, hatta ebu cehil, hatta hatta kitap diyip ortaya çıkanlar, Rabbim Kur'an'a gereği gibi iman edenlerden eylesin cümlemizi.Amin
__________________ YANLIZ SANA İBADET EDER VE YANLIZ SENDEN YARDIM BEKLERİZ
hala anlamak istemiyorsun değil mi? '' biz '' derken ne demek istediğimi pek ala bildiğin halde felsefenin alasını yapıyorsun.
tekrar söyleyeyim o halde:
daha öncede defalarca söyladiğim gibi , Kur'an a uyan bir hadisi hiç bir hanif reddetmiyor zaten. konu saptırmaya çalıştığın gibi o değil . hiç kimse de sevgili peygamberimizi reddedemez, çünkü o ve Risaleti tek mahfuz vahy olan Kur'an ile korunmuştur.konumuz şudur ki, Kur'an a bakışınızda , Peygamberin misyonunu tahlilinizde büyük yanılgılar var. sizin bu şekilde inandığınız Peygamber/elçi ile Kur'an ın tarif etiği Peygamber aynı kişiler değil. bizim inandığımız Peygamber , bırakınız haşa Allah'a ortak olmayı, ömrünü şirk dinleriyle mücadeleye ayırmıştır. esasen Kur'an da geçen Peygamberler tarihi, tevhid ve şirk mücadeleleriyle doludur.
mahfuz ve korunmuş Kur'an ın tek başına bize yettiğini , eksik-malül-başka bilgilere muhtaç olmadığını ( hadis iddiaları dahil) söyleyebiliyor musun? işte asıl konumuz budur. bunu diyorsan mesele yoktur demektir. Kur'an a hadis iddialarının verdiği gözlükle bakmaya alışık olduğunuzdan , objektif olarak - hanif bir kul gözüyle yaptığımız yorumlar sana çok garip geliyor, zorlama var zannediyorsun. bu zannından vazgeç artık.
Selam Ya biz meramı tam ifade edemedik ya da abdullah63 kardeşimiz biraz farklı anlamış; 1-)Biz akıl insanlara bahşedilen bir nimet değil demedik.Ama aklın bilgiyle olgunlaşacağını ve buna bağlı olarak da bakış açısı vb. nin değişeceğini ifade ettik.Herhalde halen 10 yaşındaki gibi düşünmüyorsundur umarım abdullah63 kardeş? 2-)Vahiy peygamberlere gelmiştir.Öyle her insana değil.Elbette ki onlar da insandır ve acizdir.Güç ve kudret Yüce Allah'ındır.Biz bunun dışında da bir şey yazmadık yukarda. 3-)Rabbimiz dini elbette ki en güzel olarak indirdi.Zaten Rab ne demek?Terbiye eden demek-yetiştirip olgunlaştıran.Demek ki terbiyeye muhtaç yaratılıyor insan ve birileri olmadan da kendi kendini terbiye edemiyor?Bebekken mesela kendi altını temizleyemiyor.Örnekleri artırmak mümkün.Ama uzatmadan; ''İnsan bilmediğinin cahili-bildiğinin alimidir''.Bir bakarsın bugün yanlış dediğine bir müddet sonra doğru diyorsun.Hayat bu,kişinin neyle karşılacağını Allah'dan başka kim bilebilir?Yukarıda da anlatmaya çalıştığımız; kişinin yanılabileceğini bilmesinin bilgi ufuklarını daima açık tutacağına işaret etmek ve ben anlamıyorum-aklım almıyor diyerek her şeye itiraz edip yok saymaya çalışmanın yanlışlığı idi. Herhalde meramımız anlaşıldı, umarım. Selam ve saygı ile.
Katılma Tarihi: 27 ekim 2005 Yer: Bosnia Hercegovina Gönderilenler: 30
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Mser yazmış
"İnşAllah o akıl seni cennete kavuşturur, cünkü şeytanda aklına çok güvenmişti, hatta firavun, hatta nemrut, hatta ebu cehil, hatta hatta kitap diyip ortaya çıkanlar,"
İnşallah dileğin tutar,ama şeytanın ve diğer şerlilerin aklına güvendiğini sen iddia ediyorsun.Şeytan aklına değil,üstün yaratıldığı zannına(bütün ırkçılar gibi),firavun ve nemrut güç ve kudrete,ebu cehil,kabilesine,atalarının faziletine güvendi.
Kitap deyip ortaya çıkanlardan kastın bu sitede yalnızca Kuran diyenlerse bu sözü aynen sana iade ediyor,putlaştırdığın peygamberinle başbaşa bırakıyorum.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma
HABERLER
Etkin Konular
Kullanıcı Listesi
Yardım
Kayıt
Giriş
Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu: HZ MUHAMMED’E ATFEDILEN CIRKIN HADISLER
