Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
KUR’ANDA MİLLET KAVRAMI
Acaba Rabbimiz Kur’an’da Millet kavramını hangi anlamda kullanmış?
Millet kavramıyla Din kavramı eşanlamlı kavramlar mı? Yada Millet kavramıyla “aynı ortak dine mensup” insanlar mı kastedilmiş? Yada “aynı ortak tavrı gösteren” insanlar mı?
Millet kavramı kullanılarak hiç -İslam üstü- yada -İslam dışı- bir din kastedilmiş mi?
Kur’an’da kullanılan anlamıyla Millet kavramı Milliyet, Irk kavramlarıyla ne kadar kardeş kavramlar acaba?
Ümmet kavramıyla Millet kavramı arasındaki ilinti nedir acaba? Bunlar iki özdeş kelime mi? “Bir Tek Ümmetsiniz” ne demektir acaba?
Şu adresten ümmet, millet, kavim, din vd. kelimeleri taratıp ayetlere bakabilirsiniz. http://www.kurandakidin.net/kuranasp/
Millet Kavramıyla alakalı Ayetler
Sen onların öz milletlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da senden asla hoşnut olmazlar.De ki: "Allah'ın kılavuzluğu erdirici kılavuzluğun ta kendisidir."İlimden sana ulaşan nasipten sonra bunların boş ve iğreti arzularına uyarsan, Allah katında ne bir Veli'n olur ne de bir yardımcın. (Bakara 120)
Öz benliğini beyinsizliğe itenden başka kim, İbrahim'in milletinden yüz çevirir?Yemin olsun ki biz onu dünyada seçip yüceltmiştik.Ve o, ahirette de barış ve iyilik sevenlerden biri olacaktır elbette…(Bakara 130)
"Yahudi yahut Hıristiyan olun ki doğruya kılavuzlanasınız." Dediler.De ki: "Hayır, öyle değil.Şirk ve yozlaşmadan uzak bir biçimde, İbrahim milletinden olalım.O, şirke bulaşanlardan değildi." (Bakara 135)
Güzellikler sergileyerek ve özü-sözü doğru bir halde İbrahim'in milletine uyarak yüzünü Allah'a teslim edenden daha güzel dinli kim olabilir! Allah İbrahim'i dost edinmişti. (Nisa 125)
De ki: "Beni, dosdoğru yola Rabbim iletmiştir. Güçlü, pürüzsüz bir dine, hanîf olan İbrahim'in milletine. Müşriklerden değildi o." (En’am 161)
Toplumunun büyüklük taslayan kodamanları dediler ki: "Ey Şuayb! Ya kesinlikle milletimize dönersiniz yahutta seni ve seninle birlikte inananları kentimizden çıkarırız." Dedi ki: "Ya istemiyorsak; zor ve baskıyla mı?” (Araf 88)
"Allah bizi, milletimizden kurtardıktan sonra tekrar ona dönersek yalan düzüp Allah'a iftira etmiş oluruz. Rabbimiz Allah istemediği sürece, sizin milletinize dönmemiz söz konusu edilemez. Rabbimiz, bilgice herşeyi kuşatmıştır. Allah'a dayanıp güvendik biz. Ey Rabbimiz! Toplumumuzla bizim aramızda hak ile hükmet. Sen, çözüm getirenlerin en hayırlısısın." (Araf 89)
Yûsuf dedi ki: "Rızıklanacağınız herhangi bir yemek size gelmeden önce onun yorumunu ikinize mutlaka bildiririm." Bu, Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Ben, Allah'a inanmayan ve âhireti de tamamen inkâr eden bir toplumun milletini terk ettim.” (Yusuf 37)
"Ve atalarım İbrahim'in, İshak'ın Yakub'un milletine uydum. Bizim herhangi birşeyi Allah'a ortak tutmamız söz konusu olamaz. İşte bu, Allah'ın bize ve diğer insanlara bir lütfudur. Ama insanların çokları şükretmiyorlar." (Yusuf 38)
Küfre sapanlar kendi resullerine şöyle dediler: "Ya tam bir biçimde bizim milletimize dönersiniz yahut da sizi yurdumuzdan mutlaka çıkarırız." Rableri de onlara şunu vahyetti: "Zalimleri muhakkak helâk edeceğiz.” (İbrahim 13)
Daha sonra sana şunu vahyettik: Bir hanîf olarak İbrahim'in milletine uy! O, müşriklerden değildi. (Nahl 123)
"Çünkü onlar sizi ellerine geçirirlerse ya taşlayarak öldürürler yahut da sizi kendilerinin milletine döndürürler. O takdirde bir daha asla kurtulamazsınız.” (Kehf 20)
Allah uğrunda O'na yaraşır bir gayretle didinin. O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız İbrahim'in milletini esas alın. Allah sizi, önceden de şu Kitap'ta da "Müslümanlar/Allah'a teslim olanlar" diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir tanık olsun, siz de insanlar üzerine tanıklar olasınız. O halde namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a sarılın. O'dur sizin Mevlâ'nız. Ne güzel Mevlâ'dır O, ne güzel yardımcıdır O. (Hacc 78)
"Öteki millette işitmedik böyle bir şey. Bu bir uydurmadan başka şey değildir." (Sad 7)
|