Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Bir insan neden birisinin sorusunun altına (efendisinden/sahibinden) üç beş tane uzun uzun kelalaka alıntı yazı yapıştırır acaba?

Bu tavrın kökeninde ne var? Ve bu tavrın psikiyatride bir ismi var mı?

Aşağılık Kompleksi, özgüvensizlik, yetersizlik hisleri falan var ama bunun yanında bu inatçılığın altında başka birşeyler de var galiba...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Haklısın tardu-kaan. Aklı işletmek en temel farzdır. Çok şey biliyor olmak da aklı işletmek demek değildir.

Bir insan birisinin görüşlerini MUTLAK DOĞRU sayıyorsa, onlara İMAN ediyorsa kendisine yazık ediyor demektir. Hem de ne yazık etme...

Görüşlerden faydalanmak ayrı, görüşlere İMAN etmek ayrı. Görüşlerden faydalanmak aydın insanın işi ama görüşlere İMAN etmek yobaz insanın işi. Ve hasta insanın işi.

Saygılar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

mihrmandar Yazdı: senin kel alakan dediğin bi haber olduklarınızdır.. hidayetin ve sıratı mustakıymın turkçe karsılığını verin ilk önce siz....sonrada sansursuz dediğin senin siten böyleyse sizler benim diyeceğim yok ......hakaret ve kufurler sizde ondan sonra bizi yasaklıyorsunuz..kendiniz bizim hakkımızda soru sorup cevab vermiyorlar diyorsunuz...siz seytanca kurnazsınız ama hak sahibine elbet verilecektir...

Mihrimandar dost iskenderin aktardigin yazisina ya link ver yada gir alintilar yada makaleler kismina yaz. Mihrimandar asil soruya cevap vermemk icin konuyu degistime.  Bak bu kisimda biz fikirlerimizi yaziyoruz. Yapacagimiz alintilari alintilar kismina yaziyoruz.

Ama sen aklini kiraya verdigin icin, Mursidinin aklindan baska dusunemiyorsun herhalde. sadece onun yazilarini yanlis yere post ediyorsun.

Simdi biz hidayet su desek ne olacak hayir diyeceksin benim aklimi kiraya verdigim ve son peygamber boyle diyor diyip iisn icinden cikacaksin.

Bak Aiberg amuca, da gitti iskender de gider. Siz en iyi La ilahe illlahlah Muhamedin Resullah deyin. Imana gelin bari

celebi

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Mihrmandar kardeşim, hemen efendine/sahibine sor da öğren. Çin, Rusya ve Fransa'nın Resulü kim? Bu Resullerin vahiy ürünü olan sohbet kitaplarının ismi ne?

Artislik yapmayı bırak. Haydi bunu öğren de gel bakiim.

Resullerimizi tanımak istiyorum kardeşim. Bundan daha doğal bir istek olabilir mi? Onların vahiy ürünü olan sohbet kitaplarından istifade etmek istiyorum ayrıca. Bu önemli bir mesele. Ne yap yap sorumuza cevap bul. Milletleri teker teker yaz karşılarına da resullerin isimlerini yaz. Vahiylerinden de pasajlar alıntıla. Sen alıntılamayı seviyorsun nitekim. Biraz da diğer rseullerden alıntı yap bakalım.

Not: 1- Bu forum sitesi şahsıma ait değil.

       2-Seni gidi kurnaz Tilki seni. Hidayetin ve Sıratı Müstakimin Türkçesi neymişmiş. Sen biliyor musun neymiş? Bilsen kendin yazardın, alıntı yapmazdın. Artislik yaparken bile çuvallıyorsun birader.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sayın Alperen,

Resulleri gerçekten tanımak isteseydin şayet , o zaman hacet namazı kılar önce Türk kavminin resulünü Allah'tan isterdin. Çünkü onları tayin eden Allah'tır. Sen kalbinde olmayanı söylüyorsun. Bak kalbinde olmayanları söyleyenler için Allah ne diyor:

3/AL-İ İMRAN-167: Ve li ya’lemellezîne nâfekû, ve kîle lehum teâlev kâtilû fî sebîlillâhi evidfeû kâlû lev na’lemu kıtâlen letteba’nâkum, hum lil kufri yevmeizin akrabu minhum lil îmân(îmâni), yekûlûne bi efvâhihim mâ leyse fî kulûbihim, vallâhu a’lemu bi mâ yektumûn(yektumûne).
Ve münafık olanların bilinmesi (açığa çıkması) içindi. Ve onlara: “Gelin, Allah yolunda savaşın veya savunun (müdafaa edin).” denildiği zaman, “Biz harp (etmeyi) bilseydik, elbette size tâbî olurduk (sizinle gelirdik).” dediler. Onlar o gün, îmândan çok küfre yakındılar. Onlar, kalplerinde olmayan şeyi ağızlarıyla söylüyorlardı. Allah, onların gizledikleri şeyi çok iyi bilmektedir.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Dostlar,

Hidayet kavramının ( H-D-Y),

kelime'nin Rağıp El İsfahani'de nasıl geçtiğine bir bakalım önce :

bir kimseye, rıfkla, nazik bir şekilde yolu göstermek, kılavuzluk etmek, ya da doğru yolu, yönü ya da istikameti tutmasına ya da takip etmesine vesile olmak anlamlarına geldiği ve :

Yüce Allah'ın insanı hidayetinin " hideyetullah " dört şekilde olduğu :

1.

cinsi itibariyle, akıl, zeka ve zaruri bilgiler türünden her mükellefi kapsayan hatta ( yine cinsi itibariyle) taşımasına göre-takdir edildiği şekliyle her şeyi kapsayan hidayet: Taha 50

2.

Peygamberlerin dilleriyle, Kur'an indirerek ve benzeri yolla, kendilerine davette; çağrıda bulunarak insanlara tahsis ettiği hidayet. şu sözünde kastedilen budur : " Ve cealnâhum eimmeten yehdûne bi emrinâ " " ve hepsini emrimizle yol gösteren imamlar kıldık...( Enbiya 73)

3.

hidayet bulan kimseye has kıldığı tevfik. şü sözlerinde ifade edilemek istenen budur : "Vellezînehtedev zâdehum huden " " Allah onların muvaffakiyetlerini arttırmakta...( Muhammed 17)

"ve men yu'min billâhi yehdi kalbeh(kalbehu)" = .....her kim de Allah'a iman ederse O onun kalbine hidayet verir .( Teğabun 11)

Yunus 9, Ankebut 69, Meryem 76, Bakara 213

4.

Yüce Allah'ın şu sözünde ifade edilen, " ahirette cennete götürecek hidayet " : " bir halde ki derunlarında kin kabilinden ne varsa hepsini söküp atmışızdır, altlarından ırmaklar akar " hamdolsun o Allah'a ki hidayetiyle bizi buna muvaffak kıldı...A'raf 43, Muhammed 5

devam edecek inşaAllah