Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Harun Yahya'yı neden muhatap aldık?
Bilim ve Gelecek yayın hayatına başladığından beri en fazla yer verdiği konu Evrim Kuramı'dır. 5 kez doğrudan kapak yaptık ve hemen her sayıda konuyu farklı boyutlarıyla ele alan güçlü makaleler yayınladık. Bunun iki nedeni var:
Birincisi, işimizin gereği. Eğer bilim yayıncılığı yapıyorsanız, ister istemez her alanda evrim perspektifi gündeme gelecektir; çünkü biraz kabalaştırarak ifade edelim: bilim=evrim'dir. Bilim yapmak, evrenin, maddenin, doğanın, toplumun ve bireyin dönüşümünün genel yasalarını bulmaya çalışmak demektir ve bu tanım gereği evrim perspektifi yoksa bilim yapılamaz.
İkinci neden ise, bilim ile politikanın kesiştiği alanın bugün yüklediği gerekliliklerdir. Evrim Kuramı bugün küresel ve yerel gericiliğin hedef tahtasındadır ve bu noktada kıran kırana bir mücadele sürüyor. Dolayısıyla Evrim Kuramı savunusunun bilimsel anlamı yanı sıra politik bir anlamı da vardır. İşte Bilim ve Gelecek'in diğer bilim dergilerinden farkı tam da bu noktada ortaya çıkar. Biz sadece soyut bilim alanında değil, bilim ile politikanın kesiştiği alanda da taraf olan ve mücadele veren bir bilim dergisiyiz.
Harun Yahya'nın iddialarının bilim alanında muhatap alınmasını gerektirecek hiçbir değeri ve anlamı yok. Tıpkı evrenin 7 günde yaratıldığı, dünyanın düz olduğu, bir öküzün boynuzlarının tepesinde bulunduğu, bebeklerin leylekler tarafından getirildiği, yıldızların insanların kişiliğini belirlediği vb. safsatalar gibi.
Fakat bilim ile politikanın kesiştiği alanda Harun Yahya'nın faaliyetlerini muhatap almanın bir anlamı var. Bu Harun Yahya'nın iddialarının içeriğini muhatap almak anlamına gelmez, etkisini muhatap almak anlamına gelir. Kaynağı belirsiz inanılmaz bir maddi güç ile, küresel ve yerel gericiliğin tam desteğini alarak safsatalarını yayıyorlar ve insanların kafalarını bulandırıyorlar. Hemen her çevreden bu iddialara net yanıtlar vermek gerektiğine dair talepler geliyor ve deyim yerindeyse bilim göreve davet ediliyor. "Biz bilim yapıyoruz" diyerek bu talebe duyarsız kalamayız. Eğer kalırsak, bilim yapma alanlarımızın da giderek daralması tehlikesini yaşayabiliriz.
O halde Harun Yahya'nın faaliyetlerini umursayacağız; bir kişinin bile kafası bulandıysa onu aydınlatmaya çalışacağız. Çünkü bu iddialar, aslında Harun Yahya tarafından değil, ABD iktidarına yakın odaklarca üretiliyor ve dünyaya yayılıyor; ülkemizdeki iktidar da bu akıma tam destek veriyor. İşte bu yüzden muhatap alınmalı.
Yaratılış Atlası ve Fosil Sergilerindeki iddiaları tek tek yanıtlıyoruz
Bilimin Safsataya Yanıtı
Link: Nalân Mahsereci - Nıvart Taşçı
Bu dosyayı, Harun Yahya'nın Yaratılış Atlasları'nda ve Fosil Sergilerinde Evrim Kuramının karşısına çıkardığı iddialara, bilimin verdiği yanıtlardan oluşturduk: Canlılar milyonlarca yıldır değişmiyor mu? Türler arası geçiş formları yok mu? Evrim Kuramı tür çeşitliliğini açıklayamıyor mu? Yeni bir türün evrimi gözlenmedi mi? Mutasyonlar hep zararlı mıdır? Göz evrim geçirmedi mi? Karmaşık yapıların evrimle oluşması olanaksız mı? At evrim geçirmedi mi? Termodinamiğin İkinci Yasası Evrim Kuramı'yla çelişiyor mu? Taş Devri hiç yaşanmadı mı? İnsanın kültürel evrimi yok mu? 'Hak din' tarihin ilk gününden beri var mıydı? Darwin, ırkçı ve Türk düşmanı mıydı?..
Dosyaya tümden bakıldığında, Yaratılışçıların atlaslara yaza yaza bitiremedikleri iddialarının aslında üç başlıkta birleştiği görülebilir: Canlıların milyonlarca yıldır değişmediği; yaşam biçimleri ve türler arasında geçiş canlılarının ve fosillerinin bulunmadığı; biyolojik yapılar, canlılar ve süreçlerdeki karmaşıklığın, değişimin milyonlarca yılda basamak basamak geliştiğini öngören evrim süreçlerine indirgenemeyecek kusursuzlukta olduğu… Bu üç temel iddia, bir sürü örnekte tekrarlanarak, Evrim Kuramının karşısına "boyutlu bir karşı savla" çıkılmış görüntüsü veriliyor. Yaratılışçıların taktiklerinden biri böyle: Gerçeği, "ambalajla" perdeleme yöntemi. Hemen hemen aynı iddialar tekrarlandığı halde, Yaratılış Atlası'nın bir ikincisinin çıkarılmasının nedeni bu olsa gerek. İddiaların, büyük boy, kuşe kâğıda, bir kısmı grafik tasarım harikası fotoğraflarla cafcaflı biçimde basılmasının nedeni de…
Tabii asıl taktiklere iddialar gerekçelendirilirken başvuruluyor. Gerçeği saklamak için öncelikle çarpıtma, yapılamıyorsa da, yalanlar arasına gömerek ehil gözler dışındakilerin ayırt edemeyeceği hale getirme, en genel yaklaşımları. Yöntemlerini şöyle sıralayabiliriz:
- Evrim Kuramını destekleyen veri ve bulguları, Yaratılış iddiasını destekliyor gibi sunmak. Örneğin fosiller dünyanın dinamik tarihinin en büyük kanıtlarından biri mi, yeryüzünün ve canlıların milyonlarca yılda nasıl değiştiğini mi belgeliyor; öyleyse, fosilleri Yaratılış savının en büyük kanıtı, değişmezliğin belgesi diye lanse etmek…
- Bilimin, tartışmalar yürüttüğü ya da henüz tam aydınlatmadığı konuları, Evrim Kuramını çürüten açmazlar olarak göstermek…
- Bilim içi tartışmalarda, bir tarafın savını diğer tarafa karşı kullanma yoluyla, Evrim Kuramı çürütülüyor, Yaratılış haklı çıkıyor görüntüsü yaratmak…
- Bilim insanlarından bol alıntı yapmak, itiraz edilemeyecek bilimsel bilgilere yer vermek, Yaratılışçı yorumları bu bilimsel bilgilerin ve alıntıların arasına gömerek; bu yorumları yanıtlamak isteyeceklerin kafasını bulandırmak…
- İşlerine gelmeyen bulguları görmezden gelmek, Yaratılışçı yorumlar lehine kullanabilecekleri bulguları, bilimsel çerçevesi içinden cımbızla ayırarak kullanmak…
Ama ne bu cafcaflı ambalaj ne de ustalıkla pişirilmiş taktikler, evrimin bir olgu olduğu yalın gerçeğini gizleyebilir. İnsanoğlunun evrenin, doğanın, dünyanın ve toplumun dönüşümünün yasalarını bulma çabasının adı olan bilimin temelidir Evrim Kuramı. Harun Yahya'nın iddialarına Bilim ve Gelecek dergisinin verdiği yanıtlarda bunu bir kez daha görebileceksiniz.
Dosyayı çok sayıda bilim insanının katkısıyla hazırladık.
Orijinal link = http://www.bilimvegelecek.com.tr/
Harun Yahya ve Mehdi
Adnan Hocacılık = Sosyal Kanser
Evrim Teorisi
Hz. Adem Yaratıldı Mı, Atandı Mı?
KADER AÇISINDAN CEBİR VE İHTİYAR MESELESİ
__________________ Anlatan da aciz dinleyen de aciz, Hamd O Allahüssamed'e ki İlahi Kelam ile seslendi
|