HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: KADERE İMAN FARZ MI? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
takva81
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 ocak 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı takva81

peki ben bir soru sordum dedim ki biz taşa göre haşa yarı tanrımıyız. sonra ekledim meleği insan üstü bi varlıkmış gibi sundunuz melek bize göre yarı tanrımı.

 selamlar.

    bizler neden taşa göre yarı tanrıyyız. yada ben size öyle bir şeymi dedim yada siz hangi sözümden bunu anladınız. bilmiyorum.

   iki ben nerde melekleri insan üstü bir varlık gibi sundum .. allah diyorki dedim. eğer yerde  yani dünyada melek topluımu olsaydı onların peygamberi meleklerden olurdu.  dünyada insan var onun için sizin muhatabınız insan hem cinsiniz. diyor. yine anlamadıysan ben ne yapayım ..

sonra da şunu dedim yani Allah cehennem diye birşey yaratmadım mı diyor size göre. yani cehennem yokmu. yok eğer var ise bu sizin kendi benzetmenizle şu demek olmuyor mu Allah bir suç işleyene bak ben sana gösteririm cehennemde.

 allah neden desin ben cehennem diye bir şey yaratmadım diye yada benim yazılarımdan hangisinden bu kanaate vardınız. onu da anlamadım. allah bu bir halk ağazıdır. kinaye bir sözdür. allah elbette suçlulara gideceği yeri gösterecek. cennet de cehennem de vardır. allah ezelde bunları yaratmıştır. eğer. bunlar yaradılmış olmasa. imtaham olmaz. yanlız bunlar. allah için değil. insan içindir. aklını ne yönde kullanırsa ahirette. oraya layık olur. allah bizim gibi  dur bir bakayım demez. o işi olup bitirmiştir. aklın sonucunu yaratmıştır. aklı ile bilgi biriktirenler. bu birikimlerinin sonucunu cennet yada cehennem olarak alır ve devam ederler. allah kimseyi zorlamaz. öldüren allahı öldürmez. aç bırakan allahı aç bırakmaz. insan ne yaparsa hem cinsine yapar. allaha zerre zarar veremez. mutlaka bir karşığını yaratmıştır.

ve yine senin deyiminle cinlerin böyle bir sihir gücümü vardır. var ise bunu veren Allah değilmidir. bunu veren Allah peygamberi aracılığıyla mucize gösterebilir!(gösterir değil gösterebilir) desek bu haşa peygambere müşriklerin dediği gibi sihirbaz yakıştırmasımı olur

.cinn kavramını siz nasıl anlıyorsunuz bilmiyorum. ama cinn ins in karşılığıdır. insan kelimesi kökü aşıyan yani var görünen demektir. karşılığıda cinne görünmeyen o an orda bulunmayandır. kuranda geçen cinn kavramı budur. yoksa öyle havada uçan  yok insan lara görünmeyen insan ları gören nurani varlık falan bunlar. eski batıl din inanışlarıdır. kuran muhatapları böyle saçmalıklarla uğraşacak vakti yoktur. peygam bere de. böyle yakıştırmalar yapanlar. batıl inanışlı kimselerdir. islam akıl dinidir. kuranın bir çok yerinde allah aklınızı kullanmazmısın akıl sahip lerine nice öğütler var. bunda akıl sahipleri için nice deliler var buyuruyor...  

(((=diyelim ki sihir hiç yok yani Allah böyle bir ilmi hiçbir şekilde açığa çıkartmamış. peki bu durumda da zaten olmayan bir durum nedeniyle Allah dilese mucize de yaratır demek, olmayan bir sihire sahib göstermekmidir peygamberi..=)))

 şapkadan tavşan çıkartmak islama göre bir şey değil.   allah buna ihtiyacı yoktur. o nice deliler. sunar. allahın ayeti asla bitmez. o bizim gibi acizlarin görüşüdür. mucize deriz işin içinden çıkarız.

  



__________________
ben yanlız kendimi kurana adadım.
Yukarı dön Göster takva81's Profil Diğer Mesajlarını Ara: takva81
 
EHLİKURAN
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 16 ocak 2011
Gönderilenler: 41
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı EHLİKURAN

TAKVA81 KARDEŞ BANA VERDİĞİNİ SANDIĞIN CEVAPLARI ZATEN BAŞINDAN BERİ SÖYLEMEKTE OLAN BİRİYİM. YANİ SANKİ BEN O VERDİĞİN CEVAPLARIN TERSİNİ SÖYLEMİŞ GİBİYİM GİBİ BANA YAZMIŞSIN ONLARI.

SANA BEN HİÇBİR ZAMAN MUCİZE KESİNLİKLE OLMUŞTUR DEMEDİM. ALLAH DİLERSE OLUR BELKİ GEÇMİŞTE DİLEMİŞTE OLMUŞTUR. YANİ BU ŞEKİLDE DÜŞÜNEN KİŞİ ALLAH IN AKLINI KULLANMAYANA PİSLİK YAĞDIRIRIM DEYİMİNE GİRMEMEKTEDİR. ÇÜNKİ ALLAH A HAŞA BİR ACİZLİK YAKIŞTIRMASI YAPMAMAKTADIR DEDİM. VE EMRİLERİNDE DE BİR DEĞİŞİM YAPMAMAKTADIR DEDİM.

SONRADA DEDİM Kİ SİZİN BÖYLE DÜŞÜNENLERDEN ALIP VEREMEDİĞİNİZ NEDİR.

YANİ İSLAM A BÖYLE DÜŞÜNEN BİRİ NASIL ZARAR VERMEKTEDİR. EĞER KASTINIZ ŞEYHLER FALANSA DİYEDE EKLEDİM HİÇBİR KİMSE ADI SANI NE OLURSA OLSUN KUR AN DA Kİ BİR HÜKMÜ MİSAL HELALLİ HARAM HARAMI HELAL YAPAMAZ. E BUNU BİLEN BİR MÜSLÜMAN DA SAHTE ŞEYHE FALAN TAKILIP KALMAZ.

AMA DEDİĞİM GİBİ EĞER MUCİZE OLMUŞSA GEÇMİŞTE GÜNÜMÜZDE DE BENZER ŞEKİLDE KERAMET OLABİLİR. PEKİ NASIL OLACAK RESULLÜK BİTTİYSE DERSENİZ DE O AYET DEDİM RESULLUĞÜN DEĞİL NEBİLİĞİN BİTTİĞİNE İŞARET EDİYOR GİBİ. YANİ YORUMA AÇIK. O NEDENLE DE BUGÜN BÖYLELERİNİ DİREK YAFTALAYAMAM BU DİNSİZDİR FALAN DİYE
AMA SİZ EMİN KONUŞUYORSUNUZ DEDİM DİREK YAFTALIYORSUNUZ DEDİM.

TAŞ BENZETMELERİNİ ŞUNUN İÇİN YAPTIM BAŞKA Bİ MİSALLE ANLATAYIM MİSAL KUŞ UÇUYOR İNSAN UÇAMIYOR. ŞİMDİ İNSAN UÇABİLSE HAŞA O TANRIMI OLUR. YANİ KERAMET OLAYLARININ VAR OLSA BİLE ALLAH YİNE TEKTİR VE HERŞEYE GÜCÜ YETEN VE HERŞEYİN KENDİNCE GÜCÜNÜ ONA VERENDİR.

MELEK OLAYINI DA ŞUNUN İÇİN DEDİM NASIL ANLAMADIYSANIZ ARTIK İNSAN OLDUĞUNUZ İÇİN SİZE İNSAN GÖNDERDİM MELEK OLSA MELEK GÖNDERİRDİM DİYOR DİYOSUNUZ YA BENDE DİYORUM BU SÖYLEM İNSANLA MELEK ARASINDA BİR FARK OLDUĞUNU ORTAYA KOYAR BUNA İTİRAZ ETMEYECEKSİNİZ HEHRALDE. YANİ MELEĞİN SİZİN DEİYMİNİZLE UÇUP KAÇMASI SÖZKONSUU OLABİLİR DEMEYE GELİR BU BENDE DİYORUM Kİ ALLAH DİLEDİĞİNDE  DİLEDİĞİNİ YARATABİLECEĞİNE GÖRE İNSANIN YAŞANTISI ESNASINDA DA BU TARZ BİRŞEY YARATMIŞ OLABİLİR. KALDI Kİ ALLAH NE DİYOR İNSAN VAR MELEKTEN ÜSTÜN İNSAN VAR HAYVANDAN DAHA AŞAĞI.

YANİ DEMEK İSTİYORUM Kİ BÖYLE TÜMDEN YAFTALAMAYIN HERKESİ BU ÖRNEKLERİ ONUN İÇİN VERİYORUM. BEN BİR GRUBA MENSUB DEĞİLİM AMA MUCİZE VARSA VE NEBİLİK BİTMESİNE RAĞMEN RESULLÜK DEVAM EDİYORSA KERAMETTE GAYET TABİ OLABİLECEKTİR. BUNU KASTETTİM.

SİZİNLE ARAMIZDA Kİ DÜŞÜNCE FARKI ŞU SİZ MUCİZENİN KATİYEN GERÇEKLEŞMEDİĞİNİ SÖYLÜYORSUNUZ. BENSE EĞER GERÇEKLEŞMİŞSE İNKARA GİRERİM DÜŞÜNSECİYLE EMİN OLMADIĞIM BİRŞEY İÇİN KESİNLİK İFADESİ KULLANMIYORUM. NİYE KULLANMIYORUM ÇÜNKİ MUCİZE VAR OLMAMIŞ OLSA BİLE BU ALLAH IN DİLERSE BİZE MUCİZE GİBİ GELEN MİSAL AYIN YARILMASI GİBİ BİR DURUMU YARATMAYA GÜCÜNÜN YETMEYECEĞİ ANLAMINA GELMEZ. ÇÜNKİ O NE DİLERSE OLUR ALLAH İÇİN MUCİZE DİYE BİRŞEY YANİ GERÇEKLEŞTİRİLMESİ İMKANSIZ DİYE BİRŞEY YOKTUR.

UMARIM ANLATABİLMİŞİMDİR. ZATEN BU KONUDA BAŞKA KONUŞACAK BİRŞEYDE KALMADI. ALLAH A EMANET OLUNUZ.


Yukarı dön Göster EHLİKURAN's Profil Diğer Mesajlarını Ara: EHLİKURAN
 
EHLİKURAN
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 16 ocak 2011
Gönderilenler: 41
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı EHLİKURAN

HA ŞUNU DA DEMİŞSİNİZ BEN CEHENNEM YOKMUDUR DEDİM BUNU NEREDEN ÇIKARDINIZ DİYE.

EĞER SİZ SÖYLEMLERİNİZİN NEREYE VARABİLECEĞİNİ KESTİREMİYORSANIZ KUSURA BAKMAYINDA BU BENİM BİR ACİZLİĞİM SAÇMALAMAM DEĞİLDİR.


DEDİM Kİ MUCİZE DİYELİM Kİ VAR BU ANCAK VE ANCAK ARTI BİR UAYARICI YANİ KULLARIN KURTULABİLMELERİNE ARTI BİR RAHMET OLUR. BUNUN VAR OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNENLERİ NASIL ALLAH IN PİSLİK YAĞDIRDIKLARI SINIFINA SOKARSINIZ.

EKLEDİM DEDİM Kİ ALLAH IN MUCİZEYE İHTİYACI VARDIR MI DİYORUZ BİZ. EĞER BÖYLE DİYORSAK SİZ KUR AN A  İNANMAKLA ALLAH IN KUR AN A PEYGAMBERE İHTİYACI VARMI DEMEKTESİNİZ.

SONRA CEHENNEM KONUSU, SİZ DEĞİLMİSİNİZ ALLAH IN HİÇBİRŞEYDEN  RAHATSIZLIK DUYMACAĞINI SÖYLEYEN. PEKİ KIZGINLIK NEDEN DOĞAR BİRŞEYİ SEVMEMEKTEN DOĞAR NEDEN ALLAH LANETLİYOR PEKİ KİMİ KULLARINI, DEMEK Kİ BEĞENMİYOR YAPTIKLARINI. ŞİMDİ SİZ BUNU SÖYELEYENE ALLAH A ACİZLİK YAKIŞTIRIYOR DİYORSANIZ. CEHENNEMİ İNKAR ETMİŞ OLURSUNUZ BAKINIZ ALLAH U TEALA HİÇBİR RAHATSIZLIK DUYMASAYDI EĞER ONLARI CEHENNEME KOYMAZDI KENDİLERİ HAKETSE BİLE. DEMEK Kİ İNSANLARIN CEHENNEMLİK OLMASINI İSTEMİYOR VE BİLE BİLE CEHENNEME YÖNELMEKTE OLANLARA DA BAKIN BÖYLE YAPMAYIN SONUNUZ KÖTÜ OLUR DİYOR. PEKİ ALLAH U TEALA CEHENNEMİ YARATIP NEDEN İNSANLARI UYARIYOR DEMEK Kİ YANLIŞ YAPANLARIN YAPTIKLARINDA DEVAM ETMELERİNİ İSTEMİYOR SEVMİYOR RAHMET GÖZÜYLE BAKMIYOR BÖYLELERİNE. BU APAÇIK KIZMASIDIR SEVMESİ GİBİ. KENDİ DEĞİLMİDİR BENİM GAZABIMDA ŞİDDETLİDİR NASIL Kİ RAHMETİM GENİŞ DİYEN. HERŞEY ZITTIYLA VARDIR SEVGİ OLDUĞU GİBİ KIZGINLIKTA VARDIR. KİŞİ BUNLARDAN BİRİNİ KENDİ HAKEDER. ALLAH IN KIZMASI ONUN ACİZLİĞİ FALAN DEĞİLDİR.

ARTIK ANLAMIŞSINIZDIR HERHALDE
Yukarı dön Göster EHLİKURAN's Profil Diğer Mesajlarını Ara: EHLİKURAN
 
EHLİKURAN
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 16 ocak 2011
Gönderilenler: 41
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı EHLİKURAN

HA ŞUNU DA EKLİYEYİM HİÇKİMSE İSLAMİYET ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKARMA DİNİDİR GİBİ BİRŞEY SÖYLEMİYOR İSTİSNALARDA GENELİ BAĞLAMAZ.

BU GİBİ SÖYLEMLERİ BENİM GİBİ DÜŞÜNENLERİ İZAH ETMEK ADINA KULLANMAMANIZ KENDİ ADINIZA DAHA HAYIRLI OLUR ÇÜNKİ BU DA BİR YAFTALAMADIR. VE YAFTALADIĞINIZ GİBİ DEĞİLSE YAFTALADIKLARINIZ BUNUN VEBALİ BÜYÜK OLUR.
Yukarı dön Göster EHLİKURAN's Profil Diğer Mesajlarını Ara: EHLİKURAN
 
EHLİKURAN
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 16 ocak 2011
Gönderilenler: 41
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı EHLİKURAN

son olarak merak ettiğim için soruyorum bakayım fikriniz ne bu konuda demişsiniz ki cin diye birşey yoktur. öyleyse şeytan şeytan lakabını kendi yaptıkları sonucu almadan evvel neydi melekmiydi. eğer melek idi ise meleklerin Allah ın dediğinden dışarı çıkmaları sözkonusumu.
Yukarı dön Göster EHLİKURAN's Profil Diğer Mesajlarını Ara: EHLİKURAN
 
takva81
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 ocak 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı takva81

selamlar.

 çok değerli ehlikuran .. allah gönlüne göre verin bütün işlerinde onun adımlarını takip etmek nasip. etsin. allhdan sana başarılar. iyi bir yaşantı diliyorum. inş temiz kalbinin sana kazandırdıklarını görürsün...

    gelelim meseleye.islam akıl dinidir. aklı olmayanın dini olmaz. ben burda bunu feryadını veriyorum. acaba  olabilirimi. olmuşmudur. yarın olacak gibi şeyler. ikili oynamaktır. gengini belli edeceksin yok diyeceksin . ben bunu diyorum. yok yok .. yok.. böyle şeyler yok. ben rengimi belli ettim. allah ayeti vardır. mucizeye gerek yoktur. ayet ise akla hükmeder. aklın çalışmasını ister. allahın ayetleri bütün insanlık içindir. her nefes alan insan bundan faydalanabilir.  çünkü allaha göre insan aynı fıtrattadır.

     evet  klasik anlamda bizlere öğretilen cinn diye bildiğimiz. şeyler. aslı astarı yoktur. bunlar eski batıl din anlayışıdır. bunlar. islam dinine arapçada geçen cinn kavramının yanlış anlaşılması sonucu girdi. kuran da  bahsi geçenler. ins yani orda görünen ahalinin karşıtı olarak kullanılmış. yani diğer. milletler. yani tanımadıklarımız. şeytan ise dağa değişik . iblis  insan aklının içinde bulunan  diğer sevk ediciler gibi oda insanı bir yere konuya düşünmeye harakete sevk eden düşünce yetisidir. bu düşünce yetisi ile haraket edene onu yandaşı anlamına gelen şeytan tabiri kullanılmıştır. şeytan şetena dan türer. kuyunu dibi. anlamına gelir. yani kör kuyu demek.  terim olarak ta kovulmuş itilmiş. uzaklaştırılmış haktan ayrı anlamlarına gelir.  şeytan; iblis yetisinin faaliyete geçmiş durumudur.



__________________
ben yanlız kendimi kurana adadım.
Yukarı dön Göster takva81's Profil Diğer Mesajlarını Ara: takva81
 
EHLİKURAN
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 16 ocak 2011
Gönderilenler: 41
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı EHLİKURAN

TAKVA81 KARDEŞ SİZİN DEYİMİNİZE GÖRE ŞİMDİYE KADAR GELİP GEÇMİŞ NE KADAR MÜSLÜMAN VARSA HEPSİ BU KONULARI KESNİLİKLE YANLIŞ BİLDİ. ÇÜNKİ SİZ KUR AN IN YANLIŞ ÇEVRİLMİŞ OLAN BİR İKİ NOKTASINI DEĞİL TÜMÜNÜ BİRDEN DEĞİŞTİRMEKTESİNİZ. ÖYLEYSE SECDE ETMEYEN NEYDİ SECDE DERKEN SAYGI GÖSTERMEYEN ONA BOYUN EĞMEYEN ANLAMINDA. SONUÇTA BUNA DİRENEN NEYDİ ÖYLEYSE ŞEYTAN IN ALLAH TAN VAKİT İSTEMESİDE AYETTE YOK SİZİN DEYİMİNİZLE ÇÜNKİ ŞEYTAN YOK. PEKİ İSLAM ŞARTLARI HAKKINDA NE DİYORSUNUZ NAMAZ VS. BUNLARDA YANLIŞ AKSETTİRİLDİ DİYEN TAYFADANMISINIZ. DOĞRUSU MERAK ETTİM SİZİN KENDİ BİR MEALİNİZMİ VAR. YOKSA KİMİN MEALİNDEN YOLA ÇIKARAK BU İNANIŞLARI ANLATIYORSUNUZ. BU FORMDA ŞU SAHTE MEHDİ VAR BİR TANE ONUN TARAFTARLARIDA GELDİ GEÇTİ HANS MIDIR NEDİR. YOKSA ONUN MEAL ÇEVİRİSİMİ. YOK ALAKASI YOK DİYORSANIZ HAKİKATEN MERAK ETTİM SİZİN KAYNAĞINIZ NERESİ BU KAYNAĞIN BİR LİNKİNİ VERİNDE İNCELEYELİM. AYRICA NEREDEYSE BİNBEŞYÜZ YILLIK BU SÜREÇTE SİİZN KAYNAĞINIZI KUR AN OLARAK KABUL EDEN BİR TOPLULUK OLMUŞMU MERAK ETTİM. YANİ İLLA GEÇMİŞTE BİR TARAFTARI OLMASI GEREKMEZ HAKİKAT OLMASI İÇİN ORASI AYRI TABİ DE MERAK ETTİM YANİ VAR MI BÖYLE BİR TOPLULUK. BİLGİLENDİRİRSENİZ BİZDE İNCELERİZ BAKARIZ NE DİYOR.


Yukarı dön Göster EHLİKURAN's Profil Diğer Mesajlarını Ara: EHLİKURAN
 
takva81
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 ocak 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı takva81

selamlar

   ÇOK DEĞERLİ EHLİKURAN.

    EVET YANLIŞ  BU GÜNE KADAR Kİ MEALLERİN CAN ALICI EN ÖNEMLİ YERLERİ  HEP YANLIŞ MEALLENDİRİLDİ.  İSLAM AKIL DİNİDİR AMA GEL GÖRKİ KURAN AKLIN SINIRLARINI ZORLAR HALE GELMİŞ.. İNSANLARI ONDAN SOĞUTMAK İÇİN NELER YAPMIŞLAR. . DÜNYA BİR MEŞEKKAT YERİDİR. AMA İSLAMI HAVANDA SU DÖVMEKLE AYNI HALE GETİRDİLER. 

   İŞTE KAYNAK..

ŞEYTAN, Şeytan-ı racim İblis şeytandan korunma şeytan çarpması

Şeytan”, halk kültüründe, eli çatal mızraklı, kuyruklu, boynuzlu, bize görünmeyen, aldatan, kandıran, kötülük aşılayan, acâip,  soyut; uzayda cismi olmayan bir yaratık olarak tanınır. Herkes şeytandan korkarken ve Allah’a sığınırken işte bu mevhum varlığı itibare alır. Ve bu varlık, her türlü kötülük ona izafe edildiğinden şamar oğlanı gibi kullanılır. Tabii böyle bir varlık olmadığından da bu kötü varlık gelip de kendisini suçlayanları, kendisine iftira atanları sorgulamaz ve onlarla yüzleşmez. Yani sözde herkese kötülük yapan bu yaratık kendine yapılan kötülüklere, sövgülere, lanetlere karşı ise duyarsızdır, kendini hiç savunmaz, intikam almaz.

Öyleyse nedir bu şeytan denilen yaratık?

“Şeytan” sözcüğünün Arapça olmayıp Habeşçe ve İbranice olduğu ileri sürülmüştür. Şeytan, İbranice ve Latince’de “Satan” olarak ifade edilir. Bu dillerde “Rakip, karşıt” anlamlarına geliyormuş. Şeytandan, Kitabı Mukaddes; Sayılar, 22/22’de “Rabbin meleği”,,  Eyyüb kitabı 1/6, 2/7’de “şeytan”, Yuhanna, 16/11’da “bu dünyanın reisi”, Efesoslulara Mektup, 2/2’de  “hava kuvvetlerinin reisi” olarak söz edilir.

Arap dilinde “şeytan” sözcüğüne kök olabilecek iki tane sözcük vardır; bunlar, “ştn” ve “şyt” sözcükleridir. Biz, “şeytan” sözcüğünün Arapça olduğu kanaatini taşıyoruz. Zaten tüm lüğatlarda da “ştn” maddesinde ele alınır.

“Şeytan” sözcüğü, “ştn” kökünden gelir. “Ştn” sözcüğü,  “ip; derin kuyulardan kovaya bağlanılarak su çekilen, hayvanların bağlandığı ip” demektir. Bu ip uzak ve derin işlerde kullanıldığından bunun fiili olan “şatana” fiili, “baude (uzak oldu)” anlamında kullanılmıştır. “Fey’alün” kalıbındaki “şeytan” sözcüğü, “iyiden, güzelden uzak olan her şey” için kullanılır olmuştur. Nitekim başında yelesi olan çirkin bir yılan cinsine de “şeytan” adı verilmiştir. Saffat suresinde geçen “sanki şeytanların başı gibi…” ifadesindeki “şeytanlar”, sözü edilen çirkin yılanlardır.

Bu sözcüğün, “yanma” özellikle de zeytin yağının ve işlem görmüş üzümün yanması” anlamındaki “şyt” kökünden geldiği de varsayılsa da birincisi asıl olandır. (Lisan; 5/114, 115)

Yukarıdaki açıklamalardan sonra Kur’an ayetlerini de dikkate aldığımız zaman “şeytan”: “Hakka ve akla aykırı hareket eden, uzak olan her türlü kişi, güç ve kurumun karakteristik adı”dır. Onun için şeytan ya insandır ya da insanın içindeki düşünce yetisidir; İblis’tir. Kesinlikle başka boyuttan bir varlık değildir.  Zaten başka bir boyuttan bir varlığın başımıza musallat edilip onunla mücadelemizin istenmesi Allah’ın adalet ilkesine de terstir.

“Şeytan” sözcüğü, Kur’an’da 70 tekil, 18 çoğul olmak üzere 88 kez geçmektedir. Şeytanın, kimler ve neler olabileceğini, bunların özelliklerini, niteliklerini, alâmet-i fârikalarını (ayırt edilecek işaretlerini) aşağıdaki ayetlerden tespit edelim:

Bakara; 168, 169:

Ey insanlar! Yeryüzündeki helâl ve tayyib (temiz, hoş, yararlı) şeylerden yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Şüphesiz o, sizin için apaçık bir düşmandır.

O, size yalnızca kötülüğü, aşırılığı (çirkin-hayasızlığı) ve Allah üzerine bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.

Bakara; 268:

Şeytan, sizi fakirlikle korkutur ve size aşırılığı ( çirkin-hayasızlığı) emreder. Allah ise, size kendisinden bağışlama ve bol ihsan vâdeder.  Ve Allah  Vâsi’dir (ilmi ve rahmeti sonsuz geniş olandır), en iyi bilendir.”

Furkan; 27- 29

27-29 - Ve o gün, o zalim kimse ellerini ısırarak, “Eyvah,  keşke elçi ile beraber bir yol tutsaydım! Eyvah, keşke falancayı izdaş edinmeseydim. Hiç şüphesiz bana geldikten sonra, beni Zikir’den o saptırdı. Ve şeytan insan için bir rezil edenmiş!” der.

Nisa; 117-120:

117 - Onlar, Allah’ın astlarından, yalnızca dişilere yakarırlar. Ve onlar ancak inatçı şeytana yakarırlar.

118-119 - Allah ona (şeytana) lanet etti. Ve o, “Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım, onları mutlaka saptıracağım, onları boş kuruntulara sokacağım, ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, onlara emredeceğim de Allah’ın yaratışını bozacaklar” dedi. Ve her kim Allah’ın astından şeytanı veli edinirse, şüphesiz o, apaçık bir ziyan ile ziyana uğrar.

120 – O (Şeytan) onlara vaad eder ve onları kuruntulandırır. Oysa şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaadetmez.

Nisa; 60:

İnkar etmekle emrolundukları tâğutu aralarında hakem yapmak isteyerek kendilerinin, sana indirilene ve senden önce indirilene  inandıklarını ileri süren şu kişileri görmedin mi Şeytan da onları uzak (geri dönülmez) bir sapıklıkla sapıttırmak istiyor.

Enam; 43

43- Onlara, zorlu azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? Ama onların kalpleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını çekici  gösterdi (süsledi).

Enam; 112, 113:

Ve işte öyle. Biz her peygamber için cinn ve ins şeytanlarını düşman kıldık. Ki dünya malına aldanmaktan bunların bazısı bazısına sözün süslüsünü vahyeder (gizlice telkinde bulunur, fısıldar) . -Ve şayet Rabbin dileseydi onu yapmazlardı. Öyleyse onları bırak uydurdukları şeyleri de.-

Âhirete inanmayan kimselerin kalplerine ona kansın, ondan memnun olsunlar ve de yapmakta olduklarını yapsınlar diye de.”

Hacc; 52:

52- Biz senden önce hiçbir elçi ve hiçbir peygamber göndermedik ki o bir şey arzuladığı zaman, şeytan onun arzusuna bir şeyler atmış olmasın. Bunun üzerine Allah şeytanın attığı şeyleri şüpheyi giderir. Sonra da Allah, ayetlerini tahkim eder (güçlendirir). Ve Allah Alîm`dir (en iyi bilen), Hakîmdir (yasalar koyan).

Nur; 21:

Ey iman etmiş kişiler! Şeytanın adımlarını izlemeyin. Ve kim şeytanın adımlarını izlerse, hiç şüphesiz o, fahşayı (çirkin utanmazlıkları) ve kötülüğü emreder.  Ve eğer ki    üzerinizde Allah’ın fazlı ve rahmeti olmasaydı, sizden hiç biri ebedi olarak temize çıkamazdı. Ama Allah, dilediği kimseyi temize çıkarır. Allah, en iyi işitendir, en iyi bilendir.

Enfal; 48: O zaman şeytan onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara: “Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizinyardımcınızım” demişti. Ne zaman ki, iki topluluk birbirini görür oldu o,iki topuğu üstünde geri döndü ve: “Şüphesiz ben sizden uzağım. Çünküben sizin görmediğinizi görmekteyim, ben Allah’tan da korkmaktayım”dedi. Allah sonuçlandırması pek şiddetli olandır.”

Haşr; 16:

(Onların durumu), Tıpkı, hani, insana  “küfret” deyip, de o küfür edince inkara sapınca da “Kesinlikle ben senden uzağım; Şüphesiz ben, âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.” diyen şeytanın durumu gibidir.

Mücadele; 19:

19 - Şeytan onları istilâ etmişti de onlara Allah’ı anmayı terkettirmişti. Onlar, şeytanın hizbidir (gurubudur). İyi bilin ki şeytanın hizbi kesinlikle  kaybedenlerdir.

İsra; 27:

27: Şüphesiz saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.

İbrahim; 22:

22 – Ve iş bitince şeytan onlara, “Şüphesiz ki Allah size gerçek va’dı  vaad etti, ben de size vaad ettim, hemen de caydım. Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ancak ben sizi  çağırdım, siz de icabet ettiniz. O nedenle beni kınamayın, kendi kendinizi kınayın! Ben sizi kurtaramam,  siz de benim kurtarıcım değilsiniz! Ben, önceden beni Allah’a ortak koşmanızı da kabul etmemiştim.”  dedi. Kesinlikle zalimler için acı bir azab vardır!

Maide; 90, 91:

Ey iman etmiş kişiler!  Hamır (İçki, uyuşturucu), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işlerinden pisliklerdir. Öyleyse bunlardan kaçının; umulur ki, kurtuluşa erersiniz.

Gerçekten şeytan, içki ve kumarda sizin aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi, Allah’ın zikrinden ve salattan (namazdan ve sosyal destekten) alıkoymak ister. Öyleyse sona erdirmişler (vazgeçmişler) misiniz?

Ayetlerde görülüyor ki, ŞEYTAN:

- Haramın yenmesini, haksız kazanç elde edilmesini emreden ve öneren,

- Kötülük, hayasızlık ve Allah’a karşı bilmediğimiz şeyleri söylememizi emreden,

- Bizi fakirlikle korkutan,

- Bizi kuruntulara düşüren,

- Allah’ın yarattıklarını değiştirmeyi emreden,

- Bizleri kandırmak için bizlere yaldızlı sözler fısıldayan,

- Bize vesvese verip, kışkırtıp kafa bulandıran,

- Yaptığımız amellerimizle bizi şımartan,

- Bizi azdıran,

- İçki/uyuşturucu ve kumarla, aramıza düşmanlık ve kin sokmak isteyen,

- Allah’ı anmaktan ve  namazdan, sosyal destekten bizi geri durdurmak isteyen,

KİŞİLER ve GÜÇLERDİR.

Kur’an’da “şeytan” ifadesi, ins şeytan (bilinen tanınan görünen şeytan; insan şeytan) ve cinn şeytan (gizli kapalı şeytan; İblis ve ajan kimseler) olmak üzere ikiye ayrılır.

Enam; 112:

Ve işte öyle. Biz her peygamber için cinn ve ins şeytanlarını düşman kıldık. Ki dünya malına aldanmaktan bunların bazısı bazısına sözün süslüsünü vahyeder (gizlice telkinde bulunur, fısıldar)…….

Nass suresi:

1-6: “Cinn ve insten, insanların akıllarında, sinsice kötülük fısıldayan hannasın kötü fısıltılarının şerrinden, insanların ilâhına, insanların hükümdarına ve insanların Rabbine sığınırım” de!

Kur’an’da insanlar için kullanılmış olan “şeytan” ve “şeytanlar” sözcükleri:

Furkan; 27-  29:

27-29 - Ve o gün, o zalim kimse ellerini ısırarak, “Eyvah,  keşke elçi ile beraber bir yol tutsaydım! Eyvah, keşke falancayı izdaş edinmeseydim. Hiç şüphesiz bana geldikten sonra, beni Zikir’den o saptırdı. Ve şeytan insan için bir rezil edenmiş!” der.

Enfal; 48: O zaman şeytan onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara: “Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizinyardımcınızım” demişti. Ne zaman ki, iki topluluk birbirini görür oldu o,iki topuğu üstünde geri döndü ve: “Şüphesiz ben sizden uzağım. Çünküben sizin görmediğinizi görmekteyim, ben Allah’tan da korkmaktayım”dedi. Allah sonuçlandırması pek şiddetli olandır.”

Bu ayette geçen “şeytan” kelimesi, o gün Mekke’lileri kışkırtan Beni kenâne kabilesi, Müdlic oğullarından Sürâka b. Mâlikb. Cu’şum için kullanılmıştır. Tarih kitaplarından ve siyer kitaplarından tetkik edilebilir. Bedir savaşı ayrıntılarıyla göz önüne alınmalıdır. Biz burada ayette işaret edilen en hassas noktayı size sunuyoruz. Ki Şeytan herifin de dikkatini çeken o özellik idi. O özellik, Peygamber efendimizin askerlerinin, “Ya Muhammed! Cennet ile bizim aramızda hakikaten sadece ölüm mü var?” deyip savaşa girmeleri ve rüzgar ve yağmurun sürpriz olarak ortaya çıkıp dengeleri bozması, babanın oğlunu, oğulun babasını ve kardeşin kardeşi öldürmeye azmetmesiydi”

Eski tefsirciler bu ayette geçen Şeytan kelimesinin Süraka olduğunu ama hakiki Süraka olmayıp  Süraka kılığına girmiş şeytan olduğunu yazarlar. Bu Sürakanın kendisidir demezler. Çünkü o gün yüzlerce Mekke’li, Süraka ile el ele tutuştuğunu bildirirler. Peki neden Süraka demezler de Süraka suretine girmiş Şeytan derler? Ortaya atılan gerekçe ve delilleri şudur: Rivayete göre bozguna uğrayan Mekkeliler bedirden dönüşün yenilgilerinin nedenini Süraka’ya bağlamışlardır; korkup kaçtığını, Mekkelilerin moralini bozduğunu ileri sürmüşlerdir. Bunu duyan Süraka da : Kendisinin bırakın hezimete neden olduğunu, savaşa gitmediği gibi Mekkelilerin savaşa gittiğinden haberinin bile olmadığını söylemiştir. Olay işte bu. Süraka Bedir’e gitmediyse Bedir’deki Süraka kimdi, neydi?  O, Süraka kılığındaki şeytandı! Bu olay ve kişi  Haşr suresinde de konu edilir ve Haşr suresinin 16. ayetinde bu kişiye yine “şeytan” yaftası vurulur.

Bu rivayetin inandırıcılığı söz konusu olamaz. O günün Mekke’sini bir düşünün. 300-400 hane yerleşik halk. Hepsi savaşa hazırlanır. Mehter takımı gibi cenk havası çalan gruplar, özellikle de şair kadınlar herkesi tahrik eder, ya da motive eder. Ama bu olayların tümünden askeri otorite sayılan, kumandan Süraka’nın haberi bile olmaz.

Kısacası söylentiler bir yana bu ayette söz edilen “şeytan”, Süraka’dır.

Bakara; 14:

14-  Ve inananlara rastladıkları vakit “inandık” dediler. Şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise, “biz kesin olarak sizinleyiz ve onlarla yalnızca alay ediyoruz” dediler.

Bu ayette de söz konusu edilen şeytanlar, ikiyüzlüleri o duruma düşüren akıl hocalarıdır. Mücerred (soyut), halk kültüründeki şeytanlar değildir.

Al-i Imran; 175:

“Âl-i Imran; 175:Şüphesiz ki o şeytan kendi yakınlarını korkutur. Onlardan korkmayın, eğer mümin iseniz Benden korkun.

Burada konu edilen şeytan da  klasik eserlerde yer aldığına göre Nuaym ibn Mes’ud adında bir kafirdir. Klasik kaynaklarda bunun Rasülühha’ı ziyarete gelen Ebu Süfyan’ı caydırmak isteyen gurup olduğuna dair nakiller olsa da ayette “şeytan” tekil olarak geçtiğinden söz konusu gurubun olması mümkün değildir.

Bakara;102:

Ve onlar (Yahudiler) Süleyman mülküne dair şeytanların okuyup durdukları şeylere uydular. Halbuki Süleyman kâfir değildi. Ama o şeytanlar kâfir idiler; insanlara sihri ve Babil’de iki meleğe/ iki krala; Harut ve Marut’a indirileni öğretiyorlardı. Halbuki o ikisi (Harut ve Marut), “Biz fitneyiz, sakın kâfir olma!” demedikçe hiç kimseye hiçbir şey öğretmezlerdi. İnsanlar o ikisinden erkekle eşinin arasını açtıkları şeyleri öğreniyorlardı. -Ne var ki, onlar onunla Allah’ın izni olmadan hiç kimseye zarar veremezler- Onlar kendilerine zarar vereni, yarar vermeyeni öğreniyorlardı. Ant olsun ki, onu satın alanın ahirette hiçbir nasibi olmayacağını da kesinlikle biliyorlardı. Ve öz benliklerini sattıkları şey ne çirkin bir şeydi! Keşke bilmiş olsalardı.

Bu ayette de geçen Süleyman ile ilgili şeytanlar, halk kültüründeki şeytan olmayıp Süleyman’ın emri altında zoraki çalışan yabancı işçilerdir. Ki bunlar Süleyman’ın sultasından kurtulabilmek için her türlü çabayı harcıyorlardı ve her yolu deniyorlardı. İşte bu yollarından bir tanesi de Süleyman’ın kafir olduğunu  yaymaktı. Olay ehli kitabın elinde bulunan muharref Tevrat (Ahdi Atik) ta 1. Krallar X1. 7. de açıklanmaktadır. Bu ayette işte buna işaret edilip işin aslı insanlığa dolayısıyla da ehlikitaba bildirilmektedir.

Süleyman peygambere tuzak kuran, iftira edenlerin “şeytan” diye adlandırılmaları  Enbiya; 82 ve Sad; 38’de de yer alır.

Enam; 112, 113:

Ve işte öyle. Biz her peygamber için cinn ve ins şeytanlarını düşman kıldık. Ki dünya malına aldanmaktan bunların bazısı bazısına sözün süslüsünü vahyeder (gizlice telkinde bulunu, fısıldar). -Ve şayet Rabbin dileseydi onu yapmazlardı. Öyleyse onları bırak uydurdukları şeyleri de.-

Âhirete inanmayan kimselerin kalplerine ona kansın, ondan memnun olsunlar ve de yapmakta olduklarını yapsınlar diye de.”

Bu ayette konu edilen “şeytanlar” yine Rasülüllah’ın karşıtı olan Mekkelilerdir.

Şeytanların gücü yoktur

Kur’an’da şeytanın yaptırım gücü olmadığı, onların sadece vesvese, iğva; teşvik, kışkırtma telkin ettikleri, zorlamadıkları ve zorlayamadıkları açık açık vurgulanır. Buna dünya ve ahıretten örnekler verilir.

Şeytanlar ancak, ham, cahil olgunlaşmamış kişileri etkilerdir.

Sad; 82, 83:

82- (İblis): “Öyle ise izzet ve şerefine yemin ederim ki, ben onların hepsini mutlaka azdıracağım,

83- ancak içlerinden arıtılmış kulların müstesna” dedi.

Nahl; 98, 100 :

98- Öyleyse Kur’an okuduğun zaman Racim şeytandan (İblis’ten) Allah’a sığın.

“99 - Şüphesiz ki iman edip de Rablerine tevekkül edenler üzerinde o şeytanın hiçbir gücü yoktur.

100 - Onun gücü, ancak onu Veli (yakın yardımcı ve kılavuz) edinenler ve Allah’a ortak koşanlar üzerinedir.

İbrahim; 22:

22 – Ve iş bitince şeytan onlara, “Şüphesiz ki Allah size gerçek va’dı  vaad etti, ben de size vaad ettim, hemen de caydım. Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ancak ben sizi  çağırdım, siz de icabet ettiniz. O nedenle beni kınamayın, kendi kendinizi kınayın! Ben sizi kurtaramam,  siz de benim kurtarıcım değilsiniz! Ben, önceden beni Allah’a ortak koşmanızı da kabul etmemiştim.”  dedi. Kesinlikle zalimler için acı bir azab vardır!

Nisa; 76:

İman etmiş kimseler Allah yolunda savaşırlar. Küfür etmiş kişiler de tâğut yolunda savaşırlar. O halde siz şeytanın velileri ile savaşın. Hiç kuşkusuz şeytanın tuzağı çok zayıftır.

Şeytan-ı Raciym

Lanetlenmiş, kovulmuş şeytan:İblis

Bir çok kişiler Şeytan ile Şeytan-ı Racim’i birbirine karıştırmaktadır. Şeytan-ı Racim, İblis’tir. Konuyu daha evvel Tekvir suresinde detaylı açıklamıştık. Ve yine Sad suresinde de açıkladık. Ayrıca A’raf suresinde de açıklanacaktır. Kısacası Şeytan-ı Racim bizim zihinsel faaliyetlerimizden “Düşünme yetisi”dir. Şeytan ise bir kötülük karakter ve sembolüdür. İblis’te de Şeytanî karakterler mevcut olduğundan bir çok ayette  “şeytan” diye nitelenmiştir. Bu ayetlerle ilgili geniş açıklama İblis konusunda verilmiştir. İblis Kehf; 50’de beyan edildiği üzere şeytanın cinn gurubundandır.

“Şeytan” sözcüğüyle Kur’an’da İblis’in kastedildiğine birkaç örnek:

İsra; 64 :

64 – “Onlardan gücünü yetirdiklerini sesinle sars. Atlıların ve yayalarınla onların üzerine yaygara kopar! Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaadlerde bulun.” Ve şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaad etmez.

A’raf; 27:

27- Ey âdemoğulları! Şeytan, ana-babanızı, kendi çirkinliklerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sakın sizi de bir fitneye düşürmesin! Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Biz, şeytanları, inanmayanlara veliler (yol gösteren, yardım eden ve koruyan yakınlar) yaptık.

Yusuf; 42:

Ve o (Yusuf) o iki kişiden, kurtulacağını düşündüğüne: “Rabbinin (efendi, hükümdar edindiğin kişinin) yanında beni an” dedi. Sonra şeytan ona, hatırlatmayı terk ettirdi.  Böylece o (Yusuf) yıllarca zindanda kaldı.

Ayette Yusuf’tan bahsetmeyi o adama terk ettiren şeytan, o kişinin kötü düşüncesidir. Yusuf’un saraya gelmesini kıskanmış, istememiş  olmalıdır.  Yine Yusuf; 100’de konu edilen; Yusuf ile kardeşlerinin arasını bozan şeytan da İblis’tir; kardeşlerinin içindeki kötü düşüncelerdir.

Kehf; 63 :

(Genç adam) Dedi ki: “Bak sen şu işe, hani kayaya sığınmıştık ya, işte o sırada ben kesinlikle hûtu terk ettim.  Onu anmamı bana sadece şeytan terk ettirdi. O (hut) denizin içinde acaip bir biçimde yolunu tuttu.

Burada hûtu terk ettiğini söylettirmeyen şeytan, bu gencin kötü düşüncesidir, yani İblis’idir.

Görülüyor ki İnsanların kendi arzuları ile yaptıkları kötülükleri şeytanın üzerine atmaları çok eskilere dayanmaktadır. İnsanlar kendilerinin şeytana uyduklarını, kendilerine o kötülükleri şeytanın yaptırdığını ileri sürerler. Halbuki onu yaptıran kendilerinin kontrolsüz ham düşünceleridir.

Eyyüb’e  zarar veren şeytan

Sad; 41:

41- Kulumuz Eyyüb’ü de hatırla! Bir zaman o, Rabbine seslenmişti: “Meşakkat ve acı ile bana şeytan dokundu (şeytan bana acı ve meşakkat dokundurdu).”

Burada Eyyüb’ün şikayet ettiğ şeytan birinci planda kendindeki İblistir. Eyyüb’ü aldatan ve zararına neden olan şeytan, Eyyüb’ün bir arkadaşı, iş ortağı da olabilir.

Hıcr; 16-18 ve Saffat; 6-10. ayetlerde konu edilen şeytanlar da İblis’tir. Bu konuya dair “Kulak Hırsızlığı Yapan şeytanlar” adlı makalemizin okunmasını öneriyoruz. Ayrıca bu konuya dair detay ilgili ayetlerde verilecektir.

Kimler şeytanın arkadaşlarıdır

Mücadele; 19:

19 - Şeytan onları istilâ etmişti de onlara Allah’ı anmayı terkettirmişti. Onlar, şeytanın hizbidir (gurubudur). İyi bilin ki şeytanın hizbi kesinlikle  kaybedenlerdir.

Nisa; 38:

Nisa; 38: Ve Allah’a ve ahiret gününe inanmadıkları halde mallarını insanlara gösteriş yapmak için harcayan kimseleri (Allah sevmez). Şeytan kim için arkadaş olursa, o ne kötü arkadaştır!

Fussılet; 25:

Ve Biz onlara birtakım karinler (yakın arkadaşlar) musallat ettik de onlar kendilerine önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini güzel gösterdiler. Kendilerinden önce gelip, geçmiş olan cin ve insan toplulukları (herkes) hakkındaki,  Söz onlar için de hak oldu. Doğrusu onların hepsi de kendilerine yazık etmiş olanlardır.

Zuhruf; 36-38:

36 – Ve her kim Rahman’ın zikrinden yüz çevirirse biz ona bir şeytan musallat ederiz. Artık o  onun için karindir (yaştaş, yakın arkadaştır);

37 – Ve şüphesiz ki onlar, onları yoldan çıkarırlar. Onlar da kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.

38 - Nihayet Bize gelince: “Keşke seninle benim aramda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı.” der.  -Öyleyse bu ne kötü bir karindir (yaştaş, yakın arkadaştır). -

Kur’an’da şeytan iyiden iyiye tanıtılıp onun bize verebileceği zararlar bildirilmiştir. Rabbimiz öyle birilerinin arkasına düşmememizi ve ona kul olmamamızı emretmiştir. Bunların bazıları:

Enam; 121:

Ve üzerine Allah’ın adı anılmayan şeylerden yemeyin. Ve şüphesiz o fısktır (tam bir yoldan çıkıştır). Ve şüphesiz şeytanlar kendi velilerine sizinle mücadele etmeleri için vahyederler (gizlice telkinde bulunurlar). Ve eğer onlara boyun eğerseniz şühesiz siz  müşrikler  oldunuz demektir.

Meryem; 44, 45:

42-45  –Bir zaman o, babasına,  “Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir faydası olmayan şeylere niçin ibadet ediyorsun?  Babacığım! Şüphesiz  sana gelmeyen bir ilim bana geldi. O halde bana uy da, sana dosdoğru bir yolu göstereyim. Babacığım! Şeytana kulluk etme. Şüphesiz  şeytan Rahmân’a âsî oldu.  Babacığım! Şüphesiz ben, sana Rahman’dan bir azap dokunur da şeytan için bir veliy (yardımcı)  olursun diye korkuyorum” demişti.

Yasin; 60-63:

60-62- Ben, “Ey Âdemoğulları! Şeytana kulluk etmeyin, kesinlikle o size apaçık bir düşmandır ve Bana kulluk edin, işte bu dosdoğru  yoldur ve ant olsun ki o (şeytan) sizden bir çok nesilleri saptırdı diye size ahd vermedim mi?” Hala aklını kullananlar değil miydiniz!

63 - İşte bu, sizin va’d olunmuş olduğunuz cehennemdir.

A’raf;  27:

27- Ey âdemoğulları! Şeytan, ana-babanızı, kendi çirkinliklerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sakın sizi de bir fitneye düşürmesin! Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Biz, şeytanları, inanmayanlara veliler (yol gösteren, yardım eden ve koruyan yakınlar) yaptık.

En’am; 142:

142 – ….. Ve hayvanlardan da yük taşıyan, yününden döşek yapılan (yaratandır). Allah`ın sizi rızıklandırdığı şeylerden yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Şüphesiz o, sizin için apaçık bir düşmandır.

Zuhruf; 62:

62 – Ve sakın şeytan sizi doğru yoldan alıkoymasın. Şüphesiz o sizin için apaçık bir düşmandır.

Fatır;  ayet 6:

6 – Şüphesiz o şeytan sizin için düşmandır. Onun için siz de onu düşman edinin. Şüphesiz o (Şeytan)kendi taraftarlarını alevli ateşin ashabından olmaları için çağırır.

Nisa; 38: Ve Allah’a ve ahiret gününe inanmadıkları halde mallarını insanlara gösteriş yapmak için harcayan kimseleri (Allah sevmez). Şeytan kim için arkadaş olursa, o ne kötü arkadaştır!

Bakara; 208:

Ey iman etmiş kişiler! Hepiniz toptan silme (İslâm’a, barışa, güvenliğe) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Şüphesiz o, sizin için apaçık bir düşmandır.

Nur; 21:

Ey iman etmiş kişiler! Şeytanın adımlarını izlemeyin. Ve kim şeytanın adımlarını izlerse, hiç şüphesiz o, fahşayı (çirkin utanmazlıkları) ve kötülüğü emreder.  Ve eğer ki    üzerinizde Allah’ın fazlı ve rahmeti olmasaydı, sizden hiç biri ebedi olarak temize çıkamazdı. Ama Allah, dilediği kimseyi temize çıkarır. Allah, en iyi işitendir, en iyi bilendir.

Şeytana karşı önlem:

A’raf; 200:

Eğer sana şeytandan bir vesvese gelirse de hemen Allah’a sığın. Muhakkak ki O, en iyi işiten, en iyi bilendir.

Müminun; 96–98: Sen, kötülüğü en güzel bir tutumla sav, Biz onların yakıştırmakta oldukları şeylerin çok iyi biliriz.

Ve de ki: Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım!

Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım.

Fussılet; 34–36: Hem iyilik de bir değildir, kötülük de. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. O zaman seninle kendi arasında bir düşmanlık olan kişinin, sanki samimî bir dost gibi olduğunu görürsün.

Bu olgunluğa ancak sabredenler kavuşturulur, buna ancak hayırdan büyük bir pay sahibi olan kavuşturulur.

Ve eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa hemen Allah’a sığın. Şüphesiz ki O, en iyi duyan ve en çok bilendir.

Nahl; 98–100: Öyleyse Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.

Gerçek şu ki, iman edenler ve Rabblerine tevekkül edenler üzerinde onun hiçbir zorlayıcı gücü yoktur.

Onun zorlayıcı gücü ancak onu dost edinenlere, onunla Allah’a ortak koşanlar üzerindedir.

Bu ayetlerde konu edilen şeytan “İblis” olup,  bundan herkesin  Allah’a sığınması istenmiştir.

Şeytandan Allah’a sığınmak:

Şeytandan Allah’a sığınmak; “Euzu billahi mineşşeytanirracim (Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım / Allah’ım şeytandan sana sığınırım, beni ondan koru)” demek değildir.

Şeytandan Allah’a sığınmak:

- Şeytan tipler ve güçler tarafından dayatılan düşünce ve amelleri, hemen, Allah’ın bizlere gönderdiği Kur’an terazisinde tartmaktır.

- Şeytanın aklımıza, fikrimize zerk ettiği zehirleri, Allah’ın Kur’an’da bize ikram ettiği panzehirle tedavi etmektir.

- Doğruyu Allah’tan öğrenip, şeytanın bizi saptırmasına engel olmaktır.

- Fırtınaya tutulan geminin hemen limana sığındığı gibi, hemen Kur’an’a sarılıp problemleri Kur’an ile çözmektir. (Anlamadan Kur’an okumak bu problemleri çözmez!)

Günümüzde, bu konuya örnek olabilecek şeytanî vesveseler insanların hayatlarına o kadar çok yönden sokulmak istenmektedir ki, bunlardan bir tanesini somutlaştırarak burada sunmak boynumuzun borcudur:

Yüzyıllardır Müslümanlara birileri tarafından telkinde bulunulmakta ve şunlar söylenmektedir: “Şu kandil gecesinde şu kadar rekât namaz kılar, şu kadar sayıda tespih çekersen, bütün günahların affolur ve cennete gidersin!” Bu teklif, ilk bakışta insanların hoşuna gitmekte, daha doğrusu işine gelmektedir. Çünkü insanın dünyaya gelişinden itibaren onun “karin”i olarak faaliyet gösteren şeytan (İblis), bu teklif ile hemen harekete geçip bir ham düşünce üretmekte ve bu söylenen kolay davranışları yaparak cenneti ucuza kapatma fikrini insana “süslü” göstermektedir. Yani, yapılan teklif (telkin) ile insan, hem Allah’ın bildirdiği dışında bir yolla cennet vadeden şeytanların, hem de bu yolu kendinse süslü gösteren beynindeki İblis’in vesveseleri ile karşı karşıya kalmaktadır. İşte, Rabbimizin kendisine sığınılmasını istediği şeytan vesvesesi, buna benzer kuruntulardan oluşmaktadır. Ancak, bu sığınma, ayetteki ifadelerden anlaşıldığına göre lâfla olmamaktadır. Zira ayette “Allah’a sığınırım de!” veya “Allah’a sığınmak istiyorum de!” değil, “Allah’a sığın!” denmektedir.

O hâlde yapılacak iş, yukarıda da söylediğimiz gibi, insanın kendisini sadece Allah’ın sözlerine teslim etmesidir. Nitekim yukarıda verdiğimiz örnek için insan “Cennetin bedeli nedir Ya Rabbi!” diye Allah’a sığınmak isterse, Allah’ın cevabını Kur’an’da bulacak ve bu bedelin “mütteki olmak, ebrardan olmak, malını ve canını Allah’a satmak” olduğunu öğrenerek, hem o teklifi yapan yalancı şeytanların, hem de beynindeki İblis’in vesvesesinden kendini kurtarabilecektir.

Sonuç olarak insan, aklını çalıştırmalı ve bu tarz yalanlarla sürekli vesvese veren şeytanlardan korunmak için Allah’a, yani O’nun kitabına sığınmalıdır ki, Âdem ve eşi gibi hataya düşmesin.

Şeytanın çarpması:

Enam; 71:

De ki: “Allah’ın astlarından bize ne yarar sağlamayan ve zarar vermeyen şeylere mi yakaralım? Ve Allah bizi doğru yola ilettikten sonra, kendisinin “bize gel” diye doğruya ve güzele çağıran arkadaşları varken şeytanların kendisini ayartıp yeryüzünde şaşkın dolaşır hale getirdiği kimseler gibi gerisin geri mi döndürelim? De ki: “Şüphesiz Allah’ın doğru yolu, gerçek doğru yolun ta kendisidir. Ve biz âlemlerin rabbine  teslim olmakla emrolunduk.”

Meryem; 83:

83 - Görmedin mi? Şüphesiz Biz şeytanları o kâfirler üzerine gönderdik. Onları kışkırttıkça kışkırtıyorlar.

Bakara; 275:

O, ribayı yiyen kişiler, şeytanın bir dokunuşuyla çarptığı kişinin kalkışından başka türlü kalkamazlar. Bu, şüphesiz onların, ”Alış-veriş,  riba gibidir” demeleriyledir. Oysa ki Allah, alış-verişi helal, ribayı haram kılmıştır. Kendisine rabbinden bir öğüt gelip de yaptığından vazgeçenin geçmişi kendisine, işi Allah’adır. Ve kim ki yeniden  dönerse, işte o dönenler ateşin dostlarıdır. Onlar orada sürekli kalacaklardır.

Ayetin orijinalindeki ‘kellezî yetehabbetühüşşeytanü minel messi’ ifadesi aslında ‘şeytanın dokunuşyla düşürdüğü, aklını azalttığı, normal durumunu bozduğu kimse gibi’ demektir. Ama bunu tefsirciler kısaca ‘şeytanın çarptığı kimse’ olarak meallendirip geçmişlerdir. Halbuki orijinal anlamı açılırsa daha iyi olur ve iyi anlaşılır. İnsanlar düşünür; nedir bu şeytanın aklı azaltması, düşürmesi, normal durumu bozması?

Halk dilinde şeytan çarpması diye kişinin, ağzının yüzünün eğilmesine derler. Yani yüz felci olana şeytan çarpmış derler. Halbuki Kur’ân’da bahsedilen şeytan çarpmasıyla  halk anlayışındaki şeytan çarpmasının bir alakası yoktur. Şeytan sözcüğü yanlış anlaşıldığından şeytan çarpması da doğal olarak yanlış anlaşılmıştır.

Öyleyse nedir bu şeytan çarpması?  Yukarıda şeytanî karakterleri bir hatırlayınız. Ve bu karakterleri taşıyan şeytanların/insanların bu olumsuzlukları bir kişiye telkin edip kontrol altına aldığını düşünün. İşte o kişiyi şeytan çarpmış olur. Yani şeytan o kişiyi kontrolü altına almış olur. O kişi o zaman:

- Allah’a karşı gelir,

- Hayasızdır, edepsizdir, kötüleşmiştir

- Haksız kazanç peşinde koşar,

- Bilmediği şeyleri konuşur,

- Fakirlikten, fakir düşmekten korkar,

- Savurgandır,

- Kuruntuludur, şımarıktır, kışkırtılmıştır,

- Aldanmıştır,

- Azmıştır, çevresiyle arası bozulmuştur,

- Dönektir,

- Bilgilenmeye, aydınlanmaya kapalıdır.

İşte normal olması lazım gelen bir kişi bu hale şeytan tarafından getirilmiştir. Bu duruma onu şeytan çarpmış, Onu şeytan oyununa getirmiş, aklını azaltmış, düşürmüş diyoruz.

Geçimini faiz yiyerek (tefecilik yaparak) kazanan kimseler işte bu şeytanın kontrolüne girerek anormal duruma düşmüş kimseler gibi varlıklarını sürdürürler. Öyle ayakta dururlar. Bu kişiler 279. ayetteki ifadesiyle de Allah ve Rasülü’ne savaş açmış tiplerdir. Tüm pasajı (261-281. ayetler) bir bütünlük içerisinde okuyup anlarsanız konuyu iyi anlamış olursunuz. Konu muhtaçlara karşılıksız yardım; sadaka, infak ve muhtaçları sömürü; riba  tezat ilişkisi metoduyla  açıklanıyor.

Tefsircilerin pek çoğu ayetin ihtarını kıyamet gününe hamledip, ‘faiz yiyenler kıyamet günü, saralılar gibi dengeleri bozulmuş (şeytan çarpmış) gibi kalkarlar, faiz yiyenler oldukları bu hallerinden belli olur‘ diye açıklamışlar. Halbuki ayetin zahiri manası, harfî ifadesi böyle değildir. Olay tamamen dünya ile ilgilidir. Bu yorumlar, Şeytan ve şeytan çarpması ifadelerinin Kur’ân dışı kabullerinden kaynaklanmıştır.

العصمة للّه وحده - el-Ismetü lillâhi vahdeh

[Kusursuzluk sadece Allah’a mahsustur]…

 

Hakkı YILMAZ



__________________
ben yanlız kendimi kurana adadım.
Yukarı dön Göster takva81's Profil Diğer Mesajlarını Ara: takva81
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

<< Önceki Sayfa 19
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats