Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Nisa Suresi 116-117-118-119-120-121
- Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz, bundan başka her şeyi
dilediğine bağışlar. Allah’a ortak koşan da uzak bir sapıklığa düşmüştür.
4/116
- O (Allah’a ortak koşa)nlar, O’nu bırakıp
birtakım dişilerden başkasına çağırmıyorlar ve onlar, inatçı şeytandan
başkasına yalvarmıyorlar. 4/117
- (O şeytan)ki Allah ona lânet etti ve o da, “Elbette senin kullarından belirli
bir pay alacağım."dedi." 4/118
- Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları boş kuruntulara sokacağım ve
onlara emredeceğim: hayvanların kulaklarını yaracaklar; onlara emredeceğim:
Allah’ın yaratışını değiştirecekler!"Kim Allah’ın yerine şeytanı dost
tutarsa, muhakkak ki açık bir ziyâna uğramıştır. 4/119
- (Şeytan) onlara söz verir, ümit verir, fakat şeytanın onlara va’di,
aldatmadan başka bir şey değildir. 4/120
- İşte onların varacağı yer cehennemdir. Aslâ cehennemden kaçmak (imkânı)
bulamazlar. 4/121
Selamlar,
Nisa 119u değerlendirirken Nisa116 dan 121e
kadar dikkatlice okuyup nisa 119da anlatılan olayın ne olduğunu anlamak gerekli
Söz konusu ayetin öncesi ve sonrasındaki ayetleri ve kuranın
bütününü göz ardı edip sadece nisa 119u tek başına değerlendirip sonuçlara
varmaya çalışmak doğru olmaz.
Nisa 116tıda Allah bizlere kendisine ortak koşulmasını bağışlamayacağını
açık ve net şekilde belirttikten sonra Nisa 117 de ortak koşan kimselerin
kendilerine ilah olarak seçtikleri birtakım dişilerden bahsetmekte.Edinilen
ilahlara yalvarmak ,şeytana yalvarmak olarak nitelendirilmekte
Buradaki anlatım üzerinde durulması gerekli.Bir takım
dişiler olarak tanımlanan Allaha ortak koşulan ilahlara tapınıyor olmak
,yalvarıyor olmak eylemi şeytana\şeytandan olarak
nitelendiriliyor.İlah edinilen dişilerden nesnel olarak şeytan olarak
bahsedilmiyor.Örneğin güneşe tapan ve onu Rab edilen toplumun Güneşe tapınma
eylemi şeytandan\şeytana tapıyor olmasıdır.Güneş’in şeytan oluşu değildir.
Nisa 118 de Şeytan; elbette kullarından belirli pay alacağım
der.Şeytanın kullardan pay alması ;Allah’ın yaratıp özgür irade verdiği
kulların belirli bir kısmını peşine takıp, Allah’ı inkar ettirip, başka ilahlar
edindirmesidir.Bu ayetteki” belirli bir kısmı” anlatımındaki belirli
ifadesi şeytanın izinden gideceklerin Allah’ın bilgisi dahilinde olduğuna vurgu
yapmakta.
Nisa 119 onları mutlaka saptıracağım,mutlaka boş kuruntulara sokacağım
…şeklinde başlıyor bu ayette onları ifadesi Allah’ın yarattığı tüm kulları değil nisa
118de bahsi geçen belirli
sayıdaki şeytanın
peşinden gidecek olan kulları ifade eder ve bu anlatım Nisa 119u nisa 118e
bağlar.Eğer nisa 119u nisa 118den bağımsız anlamaya kalkarsak , nisa 119;
yaratmış olduğun tüm kulları MUTLAKA senin yolundan saptırıp
peşime takacağım anlamı kazanır.Şeytanın bir önceki ayette kullarından belirli
bir kısmı benim payımdır ifadesini kullanmasından sonra yok karar
değiştirdim, senin kullarının tamamını mutlak suretle peşimden cehenneme
sürükleyeceğim, iddiasında bulunması gibi abes bir durum ortaya çıkar.
Demek ki nisa 119daki “ONLARI” ifadesi nisa 116da anlatılmaya başlanan belirli bir takım kulları işaret etmekte .Kimler bu kullar?
Allaha ortak koşan\Koşacak kulların oluşturduğu belirli(Allahın ezelden
beri bilgisi dahilinde olan) olan,
şeytana pay (nisa 118)olan kullar topluluğu.
Nisa 116 117 118 ve 119 hem anlamsal hem de öznel (her 4
ayete konu olan özne aynıdır)bağlantıyı ve tamamlayıcılığı görebildiysek
nisa 119u bu bağlamda anlamaya çalışalım
Nisa 116-119:Allah kendisine ortak
koşulmasını bağışlamaz ortak koşanlar Allahın yolundan sapanlardır ,onun
yolundan sapıp kendilerine başka ilahlar edinirler( oysa ilahlar yoktur
sadece Allah vardır ).Onlara \ortak koşanlara ,bir takım şeyleri ilah
edindiren inatçı şeytandan başkası değildir, o şeytan ki Allah ona lanet
ettiğinde senin kullarının belirli bir kısmını peşime takacağım ,senin
yolundan saptıracağım,onları boş kuruntulara sokacağım,sayemde edindikleri
kuruntuların peşine takılıp emirlerimi yerine getirecekler, emredeceğim
hayvanların kulaklarını yaracaklar. emredeceğim Allahın yaratışını
değiştirecekler.
Kafa karışıklığına sebep olan,nisa 119u tek başına
değerlendirerek ,hayvanların kulaklarını yarmak suretiyle insanlar Allahın
yaratışını değiştirmiş olur anlayışı.
Şeytan kime hayvaların kulaklarını yarmasını emrediyor?
Bu sorunun cevabı nı nisa 116 117 ve 118 veririr
;Allah ortak koşan, bir takım dişileri kendilerini rab edinen, şeytanın peşine
takılmış kullar.
Hayvanların kulaklarını yaran kimseler bunu neden yapıyor?
Bir takım dişileri kendilerine neden rab edinmişlerse o
yüzden.
Güneşi ,ayı,fili ,kanguruyu ,ineği , yıldızları vs ilah
edinen ,ortak koşanların değil ,bir takım dişileri ilah edinen kişilerin
yaptığı ilah seçimi belirtilmiş ve dişi ilahlar olarak vurguda bulunulmuş.
Şeytanın kendine pay olarak aldığı\alacağı belirli sayıdaki kulların bir
kısmına işaret edilmiş olması, hayvanların kulaklarını yarma işleminin de yine
bu zümre\kısım insanların bunu şirk unsuru olarak kullanmasından
dolayıdır.Dişil rabler edinenlere hayvanların kulaklarını yardırtan ,şeytanın
onları düşürdüğü boş kuruntulardan dolayıdır.Hayvanın kulağını yarmak eylemiyle
yaptıkları şey onlar için her neyi ifade ediyorsa bu sanıya kapılmalarına
sebep olan şeytanın onları sürüklemiş olduğu boş kruntu(kurgu)dan başka
bir şey değildir.
Hayvaların kulaklarını yarmak süretiyle Allahın yaratışını
değiştirmiş mi oluyorlar?
Bir kısım insanların Dişil İlahlar edinmiş olmaları
Allah’ın tek,saltık ve mutlak yaratıcı olduğu gerçeğini değiştirmez.Hayvanların
kulaklarını yarmak eylemini onlara yaptırtan şeytanın onları sürüklediği boş
kuruntular gibi Allah’ın yaratışını değiştirdiklerini sanmaları da bu boş
kuruntuların sanıların sonucudur.
Şeytan Allah’ın yaratışını değiştirecekler diyerek
kulların Allah’ın yaratışında değişiklik yapabilcek kudrete sahip olduğunu mu
iddia ediyor?Yoksa insanların böyle bir sanı\kuruntu içinde olacağını mı?
Şeytanın “Kullar Allahın yaratışını değiştirecek! “
iddiasında bulunması mümkün değildir.Şeytanın böylesine cesur iddiası
olamaz.Şeytan Allah karşısında o kadar cesur palavracı olsaydı nisa 118de bunu
yapar senin kullarının tamamını peşimden sürükleyeceğim derdi.
Şeytan ;Peşime taktığım, Allah’tan başka
ilahlar edindirdiğim,Allah’ın yolundan saptırdığım ,boş kuruntu ,sanı içine
sürüklediklerim emrimle, Allah’ın yaratışını değiştirecekler der. Buradaki
yaratışı değiştirmek, Allah’ın yaratmış olduğunun sıfatını değiştirmek ,olduğu
gayet net ve açık.Güneşi yaratan Allah onu güneş olarak yaratmış ve görevlerini
ona vahiy etmiştir.Kulların güneşi ilah edinmesi ve güneşe ilahlık sıfatı
yüklemiş olması güneşi ilah yapmaz güneş hala güneştir ve Allah tarafından
yaratılmıştır.Güneş, sadece güneşi ilah sananların gözünde değişmiştir güneş
doğduğunda rabbimiz göründü battığında rabbimiz ayrıldı derler.Şeytanın bahsini
ettiği Allah’ın yaratışını değiştirecekler anlatımı bunu ifade eder.Allah’ın
var ettiğinin statüsünün ,sıfatının değiştirilip ona İlahlık sıfatı yüklemek
Allah’ın yaratışını değiştirmektir.Ve şeytanın vaadidir
İşte Şeytanın bu vaatleri aldatmacadan başka bir şey
değildir , bu vaatlere kanıp şeytanın peşinden gidenlerin varacağı yer
cehennemdir ve oradan kaçamazlar(.Nisa 120 -121)
Allah’ın yaratışını değiştirmek söyleminin ne anlama
geldiğini ayrıca kuranda bize tanımlanan yaratıcının vasıf ve sıfatlarını da
göz önünde bulundurarak değerlendirmek gereklidir.
Allah yaratıp şekillendiren , ahenk ve düzene
koyandır.
Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık
Ey insan! Seni yaratan, şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde
seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı?
Rabbimiz yaratan ,yoktan var eden,öldüren ve diriltendir.şekillendirip
ölçülü yapandır.
Allah yaratma ,yaratıcılık özelliğinin mutlak ve saltık olanına sahip
olandır.
Kulların yaratıcılık özelliği, sıfatı yoktur.Bizim kulların yaratıcılığı
diye anladığımız ,var olanı sunum şekilleridir.Ortada uçak diye bişey yokken
uçak tasarlamak ve meydana getirmek ,uçağı yaratmak değildir yada uçak insanın
yaratıclılığının ürünü değildir.Olamaz.Bunun böyle olabilmesi için uçağı
meydana getiren tüm aksamların tamamının insan tarafından yaratılmış olması
gerekir.İnsanın Madde ve maddeyi meydana getiren en küçük birimlere kadar
hepsini tek tek yoktan var etmesi gereklidir.
İnsanın yapmış olduğu Allahın yaratıp insanlara sunmuş
olduğu maddeleri birleştirip farklı şekilde sunumudur.
İşte bu sunumu yaratıcılık olarak anlayan ,maddenin şeklini veya işlevini
değişik şekillerde sunmayı Allahın yaratığını değiştirmek olarak anlar.
Madenin yapısında değişiklikler meydana getirmek insanın kudreti değil,Bu
değişikliğin yapılabilirliğinin Allah tarafından Yaratılmış olmasından
dolayıdır.
Yapılabilirliklerin yapılıyor olması yaratılmış olanı
değiştirmek değil aksine yaratılmış olanı sunmaktır.
Örneğin Allah patlıcanı yaratmış patlıcanın yaratılış ve
yetiştiriliş formatı şekli belli.
Bilim adamı patlıcanın genlerini ,tohumlarını kavak
ağacına aktarmayı başarıp patlıcanlı kavak ağacı elde etmesi Allah’ın
yaratışını değiştirip müdahale etmek değildir.Yeni bir tür yaratmak değildir.Bu
Allahın yarattığı olabilirliğin sunumudur.
Her şeyden önce şunu çok iyi anlayalım Allahın yaratışına
müdahaleye veya değiştirmeye insanın kudreti yetmez.
İnsan bedeninde yapılan değişikliklere kısaca değinmeden
önce “en güzel şekilde yaratılmış insan”dan ne anladığımızı düşünmeliyiz.
Bu insanın şeklinin ,suretinin ,görünümünün en güzel
şekilde olduğunu mu ifade etmekte yoksa insanı meydana getiren küçük yapı
taşlarından hücreden ,organa tüm birimlerin işleyiş şeklinin mükemmelliğini mi
ifade etmekte?
En güzel şekilde olmayı 2 kol ,2 bacak bir kafa 20 parmak
ve bir gövdenin işlevlerinin veya meydana getirdiği şeklin olduğunu düşünmek
eksik bir anlayıştır.Allah sadece ,sizin bu şekliniz sizin için seçtiğim en
mükemmel şekildir ve en güzel şekilde sizi yarattım demiş gibi bir sanıya
kapılırız.Kimi organları eksik olarak doğanlara sakat deriz,özürlü deriz .Neden
? Çünkü bizlerin en güzel yaratılıştan anladığımız tam uzuvlar, işlevsel bir
beyin, gören gözler ,duyan kulaklardır .Sakatlarda istisnalardır. İstisnalar
kaydeyi bozmaz EN GÜZEL anlayışımızı değiştirmez deriz..
En güzel şekilde yaratılmış olmak ,nefes alıp verebilmek
bedende hayat bulabilmektir.
Allah imalat hatası yapmaz.Aksine bir bütünü meydana
getiren parçaların bir veya bir kaçı olmaksızın, insanın bir bedende nasıl
hayat bulduğunu bizlere gösterir.
Bir insanın gözlerini göz çukurlarından çıkarıp diz
kapaklarına koyup Göz kırpan diz kapaklı insan ameliyatı dahi yaratılışı
değiştirmek değildir.Bu olabiliyorsa eğer Allah’ın yaratmış olduğu
olabilirliğin sunumudur.
Lütfen artık kulak burun
deldirmek estetik olmak vs vs Allahın yartışına müdahaledir değiştirmektir
demeyelim.
Allahın kudreti karşısında ne kadarda aciz ve zayıf
olduğumuzu bir kez daha hatırlayıp, Allahın yarattığını değiştirmeye kulların
gücü yeter sonucunu tasdik etmeyelim.
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
|