Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam

Konut kredisi ve leasing konusunu  bunların faizle para alıp vermekten çok, vadeli mal satışı gibi algılaması taraftarı değilim.Neticede kredilendirmeyi yapan finans kuruluşları bunu yaparken faiz geliri elde ediyorlar.Söz gelimi ben B firmasından iş makinası aldığımda bana malın satış bedelini 100.000tl olarak söylüyor.Ben bu malı alırken C firmasına gidip ben bu malı almak istiyorum ama benim bu kadar param yok bu malın bedelini  18 ay vade ile ödemek istiyorum diyorum.C firması bana ödeme planı çıkarıp şu faizle 18 ayda ödemen karşılığında sana mal bedelinin %75 i kadar kredi açarım diyor.Bunu kabul edip 100,000tl malı  C firmasının aracılığıyla 120.000tl ya satın alıyorum.Aradaki 20.000tl yı C firmasına faiz olarak ödüyorum.C firmasının yani finansal kiralama firmasının geliri ,mal alım satımından elde ettiği kar değil, B firmasının sattığı mala talip olana açmış olduğu krediden sağlanan faiz gelirinden oluyor.Finansal kiralama firmaları sadece kağıt üstünde B nin sattığı malı nihai tüketiciye kiralayan konumunda bulunuyor. Banka kredisinden tek farkı bu ,ha bide %18lik kdv yerine %1 kdv ödüyorsunuz.Bana göre bunun sağ kulağı sol elle göstermekten pek farkı  yok."Ticarette faiz gibidir " demekten farklı değil.Finansal kiralama firmaları ticari malları satın alıp bu malları stoklayıp daha sonra tüketicilere satan konumundaki bir tüccar asla değildir. Onlar diğer satıcıların sattıkları malların satışı gerçekleştiğinde aracı olup  tüketiciye faiz karşılığı parasal destek sağlayan kurumlardır.

Günümüz ekonomik dengeleri malesef bu şekilde kredilendirme ve bundan elde edilen faiz gelirleri üzerine kurulu.Ya sistem böyle kurulmuş deyip sisteme uyacak ,yada ben bu sistemin parçası olamam deyip bu sistemin dışında kalacaksıznız.

duayla

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Savana,

Öncelikle şu basit soruya cevap verirsen birbirimizi daha iyi anlayacağımıza inanıyorum.Şimdi ben örneğin Vestel Bayisiyim elimdeki LCD Tvyi 6 ay vade ile 4.000 YTL'ye satıyorum.Parası olup peşin ödemek isteyenlere ise %15 peşin indirimi yapıyorum yani 3400 YTL'ye veriyorum,bu örnekte "riba" günahını işlemiş oluyormuyum?

Bu soruyu neden sordum faiz konusunda bir çok arkadaş vade farkınıda riba/faiz gibi görüyor.Bu faiz olmadığı gibi çok gerekli bir uygulamadır.Şimdi ben 1000 ytl maaşla çalışıyor isem nasıl ev kuracağım,düğün yapacağım,ev sahibi olacağım peşin peşin nereye kadar???

Siz sanıyormusunuz peşin fiyatına vade farksız falancaaa karta 12-24 taksit kampanyalarının bankaların babalarının hayrına yaptığını,ordadada banka vade farkını senden almıyor üye işyerinden alıyor.Sende buna sizin düşüncenize göre alet oluyorsun.Bu arada aklıma çok ufakken okuduğum bir hadis geldi.Sanırım okuduğum ilk kitap olan Fethullah Gülen'in "Sonsuz Nur" adlı eserinde idi.

 "Öyle bir gün gelecek ki faize dolaylı yoldanda olsa bulaşmayan kalmayacak"

Eğer bu hadis sahih ise o gün işte bugündür,nereye kaçarsanız kaçın bir şekilde üstelik sadece ekonomik sistemin bir üyesi olarak birşeyler sıçrayacaktır üzerinize.Önemli olan kaldırımın yola yakın kısmından yürürmemek.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Aklıma gelmişken bir örnek daha vermek istiyorum.Savana düğün yapacaksın ev eşyası için geziyorsun  çok harika bir oturma grubu görüyorsun içine o kadar siniyor ki illakide alacaksın.Dükkan sahibi yüksek bir fiyat söylüyor peşin alma imkanında yok,ne taksit yaparım nede senet diyor sen ısrar edincede ister al yada dükkanın önünü kapatmayın diyor:)  kenardan olayları izleyen bende diyorum ki gelin sizinle bir anlaşma yapalım  sizin yerinize o takımı ben alayım sonra size satayım ve satıcıya paranın tamamını tık ödüyorum.Sende bana teşekkür ediyorsun diyorum ki sen bu 10.000 YTL 'lik takımı bana nasıl geri ödeyeceksin.Sende diyorsun her ay 1000 ytl ödeme yapabilirim iyi diyorum ama peşin ödediğim para için aynı miktarı 1 yıla yakın sürede almam beni zarara sokar kaldı ki bir nevi takımı sana aslında ben sattım.İhtiyacın olan malı satıcıdan ben satın alıp,satıcı yerine geçtim.Bu nedenle ilk satıcıdan 10.000 ytl ye aldığım takıma kendi karımı koyabilirim.Ne sakıncası var.bak gördün mü herkesin yüzü güller açıyor:)

Şimdi isterseniz bu örnek olaylar dahilinde konuşalım ki söylediklerim somut anlam kazansın...

Sevgi ve Saygılarımla

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam mircan

Anlatmış olduğunuz örenekte

Siz 10,000tl malı satıcıdan alıp bana 12,000tlya satarken  bu durumdaki ticari sıfatınız nedir?

Mobilyacı mı yoksa finans sağlayan aracı kurum mu?Sizin bu mal satışında her şeyden önce ticari sıfatınızın olması gerekli. Yani, söz konusu malı satan satıcı konumunda olup bu işle iştigal ediyor olmalısınız ki üreticiden 10,000tl lık malı alıp bana 12,000tl ya vadeli satın.Ve bu satış  faizli satış değil vadeli satış olsun.

Ama yok benim bu olaydaki konumum; durumu dışarıdan izleyen ve parası olan bir kişi olarak savana evlensin diye yardımcı olmak adına o malı satın alacak parayı temin edecek biriyim diyorsanız.O halde madem din kardeşiyiz sizinde kenarda paranız var, bana onu borç verin ben size sonra geri ödeyeyim dolar, euro ,olsa da olurJ

Yani anlatmak istediğim sizin tacir konumunda olmanız gerekli,söz konusu malı stoklarınızda bulundurmalı, stoklama maliyeti,taşıma maliyeti,işcilik maliyeti  vb  gibi maliyetlere katlanmış olmanızın yanı sıra bu malın stoklarınıza alındığı tarihten  itibaren o malla ilgili oluşabilecek fiyat düşüşlerini kapsayan riskleri de taşıyor olmanız lazım.Gelir vergisi kdv stopaj vb vergileri devlete ödeyen biri olmanız lazım.. Ancak bundan sonra siz bir malı vadeli 12tlya peşin 10tlya satabilirsiniz.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam İman,

Bu alışveriş hayali değil ben ayrıntısına girmedim teknik terimler ve hesaplamaları anlatmadım bunlar birazda mesleki sırlar konusuna girer:)

Yukarıdaki örnekten ben yerine "banka" yı koyarsak al işte sana herşey resmi,nizami ve gerçek olur ayrıca böylece ticaretin bu memleketteki kurallarına uyar.Örneğimde özellikle banka demedim ki bankalara olan  önyargılarımız sağlıklı analiz yapmamızı engellemesin.

-Ticaretin bu ülkedeki kurallarına uyuyor

-Mal ikinci el haline gelmiyor sadece satıcı değiştiriyor.

-Fatura var,ispat var

-Ve devlet bu tip bir alışverişi çokda güzel kabul ediyor:)

Aslında bunlar önemli değil önemli olan Allah'ın kurallarına uyup uymaması...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Bu faizli ticaret bana zina yasağını hatırlattı. Zina yasak olduğu için ortaya çıkan kavramları sayalım isterseniz:  aile, sadakat, baba, ana, bekaret, güven, düğün, enişte,baldız…

Hatirlatmak istedigim ise, kısaca, aile ve aileye ait şeylerin çoğu zina yasak olduğu için ortaya çıkan kavramlardır.

Zina yapan toplum düşünülemez mi .düşünülür tabi. Ama Allah ın istediğine aykırıdır. Öyle bi şey olur işte..

Faiz yasağı da özünde çok farklı bir ekonomik sisteme sebep oluyor.   Mesela faiz yasak olduğu için gidip komşudan, kardeşten, babadan, dosttan borç istemek zorunda kalırsın. Borcuda ancak güven sağlarsan alabilirsin.

Güven ortamını sağlamak için gerekli olan  sözleşme yöntemleri, güven senetleri, yardımlaşma, kooperatifleşme gibi kavramların gelişmesi gerekir.

Eğer amca yeğene, dost dosta para verirken çekiniyorsa-à  Allah aşkına biz hangi faizsiz sistemden bahsediyoruz? 

 sevgiler.