Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamün Aleyküm!Dostlar!
Kur'an'da isim ve fiil olarak ikiyüz civarında kullanılan "hüsn" kökünden kullanılan kelimeler vardır.Ki bunlar:
Güzellik ve güzel: Hüsn
Güzel iş ve düşünce:Hasen, hasene
Daha güzel , güzele verilen karşılık: hüsna
En güzel:Ahsen
Güzel düşünüp, güzel davranan: Muhsin
Güzel düşünüp, güzel davranmak: İhsan.
Bunlarla donatmalıyız kendimizi diye düşünüyorum.
Hasan Öktem yazdı:
"...amacımız bağcıyı dövmek olmadığına göre , mümkünse biraz daha yumuşak bir lisan , Kur'an i mesajların ; yüreklerde daha çok etki bırakmasını sağlayabilir kardeşim."
İnananları Kur'an ile tanıştırmadaki birincil önceliğin, Hasan Öktem Kardeşimin belirttiği "yumuşak dil" olduğuna inanıyorum.
Hep gözardı edilen bir sorun var. Dünyada yaşayan tüm inançlı kardeşlerimiz, "saltanatlarını pekiştirmek ve devam ettirmek isteyen yönetimlerce" İnançlarının ana kaynağından sürekli olarak uzak tutulmuşlardır. Bu kaynakla arasına aşılması güç engeller konulmuştur.
Zamanla araya konulan "engeller" inançların olmazsa olmazlarından olmuştur. Olmazsa olmazlara dokunulduğunda da bütün inanç sisteminin yıkılacağından korkan kardeşlerimiz buna daha bir sıkı sarılır olmuşlar, hele bu engellere dokunan tevhid erleri uygun bir dil de kullanmamışsa daha daha bir sıkı sarılır olmuşlardır engellere.
Değerli Kardeşlerim!
İnsanlar, neyin söylendiğinden çok nasıl söylenildiğine bakarlar.
Yazımın başında bu nedenle ve özellikle dikkat çekmesi için verdim bu Kur'ansal kavramları.
Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah'ın isim sıfatlarından biri de "Muhsin"'dir.
Allah "Muhsin" olduğu için her yarattığını güzel yaratmıştır.İnsanı da en güzel bir biçimde yaratmıştır.
Secde7:" O (Allah) ki, yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır."
Mümin 64:"Sizin için yeri durak, göğü bina eden, size şekil verip de, şeklinizi güzel yapan, sizi temiz şeylerle rızıklandıran Allah'tır. İşte Rabbiniz olan Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir!"
Tegabün 3:"Gökleri ve yeri gerektiği gibi yaratmıştır. Size şekil vermiş ve şeklinizi güzel yapmıştır. Dönüş O'nadır."
Haşr 24:"O, vareden, güzel yaratan, yarattıklarına şekil veren, en güzel adlar kendisinin olan Allah'tır. Göklerde ve yerde olanlar O'nu tesbih ederler. O güçlüdür, Hakim'dir."
Tin 4:" Biz insanı en güzel şekilde yarattık,"
İnsandan hep ihsan üzere olması istenmiştir.
Rahman 60:" İyiliğin karşılığı ancak iyilik değil midir?"
Yüce Allah Tevbe 91'de:
"Güçsüzlere, hastalara ve sarfedecek bir şeyi bulunmayanlara, Allah ve Peygamberine bağlı kaldıkları müddetçe sorumluluk yoktur. İyi davrananlara sorumluluk olmaz. Allah bağışlayandır, merhamet edendir." diyerek "
muhsinlerin" durumunu belirtmiştir.
Muhsin üzere olunduğunda, güzellik ortaya konulduğunda :
Yunus 26:" İyi davrananlara; daima daha iyisi ve üstünü verilir. Onların yüzlerine ne bir karalık, ne de zillet bulaşır. İşte onlar cennetliklerdir, orada temelli kalırlar."
En'am 160:" Kim ortaya bir iyilik koyarsa ona on katı verilir; ortaya bir kötülük koyan ise ancak misliyle cezalandırılır; onlara haksızlık yapılmaz."
Neml 89:" Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Onlar o günün korkusundan güvendedirler."
Kasaas 84:"Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler."
Nisa 40:" Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz, zerre kadar iyilik olsa onu kat kat arttırır ve yapana büyük ecir verir."
Şura 23:" Allah, inanıp yararlı işler işleyen kullarını bununla müjdeler. De ki: «Ben sizden buna karşı yakınlara sevgiden (veya Allah'a yaklaşmaktan) başka bir ücret istemem.» Kim güzel bir iş işlerse onun güzelliğini arttırırız. Doğrusu Allah bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir."
neleri vereceğini belirtmiştir.
Değerli Kardeşlerim!
Rabbimiz olan Yüce Allah, "çirkine, güzelle karşılık verme" şeklinin en azılı düşmanları bile dost haline getirdiğini belirtmemiş midir?
Fussilet 34:" İyilik ve fenalık bir değildir. Ey inanan kişi: Sen, fenalığı en güzel şekilde sav; o zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kişinin yakın bir dost gibi olduğunu görürsün."
Yine Bakara 245, Maide 12, Tegabün 17, Müzzemmil 20'de "güzel ödünç" (karz hasen) den bahsetmemiş midir?
Değerli Kardeşlerim!
İbrahim peygamberimiz ve Muhammed Peygamberimiz, Kur'an da "Güzel örnek, güzel model (Üsve hasene) olarak tanıtılmışlardır.
Ahzab 21:" Ey inananlar! And olsun ki, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok anan kimseler için Resulullah en güzel örnektir."
Mümtehine 4:" İbrahim ve onunla beraber olanlarda, sizin için uyulacak güzel bir örnek vardır. Onlar milletlerine şöyle demişlerdi: «Biz sizden ve Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız; sizin dininizi inkar ediyoruz; bizimle sizin aranızda yalnız Allah'a inanmanıza kadar ebedi düşmanlık ve öfke başgöstermiştir.» -Yalnız, İbrahim'in, babasına: «And olsun ki, senin için mağfiret dileyeceğim, fakat sana Allah'tan gelecek herhangi bir şeyi savmaya gücüm yetmez» sözü bu örneğin dışındadır- «Rabbimiz! Sana güvendik, Sana yöneldik; dönüş Sanadır.»"
Bu peygamberlerimiz insanları dine nasıl çağırdılarsa bizler de öyle çağırmalıyız.
Allah'a çağrı hüsn üzere olmalıdır. Bu çağrı sırasında gerekirse mücadele de edilecektir. Edilecektir ama edilecek olan bu mücadele bile mücadelelerin en güzeli olacak biçimde yapılacaktır.
Bakara 83:" İsrailoğullarından, «Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, anne babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere iyilik edin, insanlarla güzel güzel konuşun, namazı kılın, zekatı verin» diye söz almıştık. Sonra siz pek azınız müstesna, döndünüz; hala da yüz çevirip duruyorsunuz."
Nahl 125:"Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır; onlarla en güzel şekilde tartış; doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapanları daha iyi bilir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilir."
Ankebut 46:" Kitap ehlinden zulmedenler bir yana, onlarla en güzel şekilde mücadele edin, şöyle deyin: «Bize indirilene de, size indirilene de inandık; bizim Tanrımız da, sizin Tanrınız da birdir, biz O'na teslim olmuşuzdur.»"
Kusursuz olan Allah'tır.
Şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.
Allah'a emanet olunuz.
Nahl 125:" Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır; onlarla en güzel şekilde tartış; doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapanları daha iyi bilir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilir."
|