Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Safbilgi

Aşağıdaki sorularıma, ısrar etmeme rağmen yanıt vermediğinden ötürü seninle tartışmadan çekiliyorum. Amacım sadece etap etap gitmekti, ama olmadı.

//////////////

"Şehru Ramazan" tamlamasının Türkçe karşılığı nedir? Yorum değil, birebir karşılık. Bu karşılığa göre şehr kelimesinin geçtiği diğer ayetlerin anlamlarını da yazar mısın?

Önce bunun cevabını alayım lütfen.

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=2139&PN=1&T PN=6

/////////////

Hangi takvim bu? Dolunayla başlayan ay... Ay takvimi değil, Güneş takvimi hiç değil?

Lütfen aydınlatır mısın?

/////////////

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

yani şöyle mi safbilgi,

şehri ramazan "kavurucu ay" demek ama bu ay kelimesi dolunaya vurgu yapıyor.

düşünce tarzı bu ise 7. soruyu sormaya gerek kalmıyor

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

aynen abcdf

hersey acık,sorun Alperenın ısrarla anlamak istememesı,ayetlerdeki ay ifadesı değişmiyor sadece hılal yerıne dolunayla baslıyor.Hılalle ayı baslatan gelenek yada Ömerın takvımı.

peygambermızın takvımı yada ajandasımı vardı sahıt olunan doğa olaylarıyla tutulması gereken sure baslıyordu.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam

''Şehr''(ay) kelimesi ''eşşuhretu'' kelimesinden alınmadır.Bir şey ortaya çıktığında '' şehreşşy'u'' (yeşheru şuhretun) denilir.Aylar da ,durumları belirgin olduğu ve herkesçe bilindiği için ,''şehr'' diye isimlendirilmiştir.Bu böyledir ,çünkü insanların ,borçlarının öödeme vakitlerini,oruç tutmaları ve haccetmeleri hususndaki dini emirleri yerine getirme vaktini bilmeye insanların son derece ihtiyacı vardır.''Şöhret'' bir şeyin ortaya çıkması demektir.Hilal de , doğup göründüğü için ''şehr'' diye adlandırılmıştır.Bazıları,''hilal'' ismindendolayı aya ''şehr'' denmiştir,demişlerdir.

  ''remedan'' kelimesi hakkında ,bazıları ihtilaf etmiştir.Kimisi bu Allahu tealanın isimlerinden,kimisi ''ramazan'' ,Recep ve şaban gibi ay ismidir,kimisi bu kelimenin ilkbahardan önce gelip,yeryüzünü tozlardan temizleyen yağmur manasına gelen ''erremdau'' kelimesinden gelmektedir.Kimisi bu kelime '' elremedu'' kelimesinden alınmıştır ki bu,güneşin kızgınlığının fazlalığından dolayı,taşın kızışması demektir.'' elremedu'' kelimesi ,isimdir,böylece bu ay ,ya o insanların bu aydaki açlıklarının hareretinden dılayı kızmış olmalarından ,yahut bu ayın şiddet ve sıkıntısına göğüs germelerinden dolayı kızdıkları ,hareretlendikleri için ramazan olarak isimlendirilmiştir.Nitekim insanlar bu aya ,''tabi'' adını vermişlerdir.Çünkü bu ay onlara çok zor geldiğinden onları rahatsız ediyor ve onların peşini bırakmıyordu.Bu husuta şöylede denmiştir:Araplar   ayların isimlerini eski dillerden alınca,o ayları,o ay içinde cereyan eden zaman ve hallerle adlandırılardı.Böylece bu ay,hareretin çok fazla olduğu günlere tesadüf ettiğinden,bu süpürdüğü için ,bu adla adlandırıldığı söylenmiştir.vesaire vesaire.........

 Anlaşılan o ki,''şehr u remedan'' kavurucu,kızgın sıcakların tam belirginleştiği herkesçe bilinen Ay-zaman-vakit.....

                Doğrusunu allah bilir...

-----

''Eyyamen  Me'duat'' terimi ise;kesinlikle 3(üç)ten az 10(on) dan çok olamaz...Bu terim,deyim,kalıp kitabımızda geçtiği  yerlerde aynı anlamda kullanılmıştır.Bu malumat ittifakla kesindir ve sabittir.

 Ne varki Bakara 184 te geçen bu kalıb tam bir aya (30 veya 29 gün) denk gelmediği ve öncesindeki 183 cü ve sonrasındaki 185 ci ayetlerede atıfta bulunduğundan (kapsadığından) alimlerimiz,yorumcularımız   kırk dereden su getirmekte ,amma velakin net bir sonuca ulaşamamakta ve ''eyyamen medudatı'' nesh etme yoluna gitmekteler.(tabiki bazıları)

  Hal böyle olunca bu dostunuz da şöyle bir yorum getirmekte;yorum1-) sevm önceki ümmetlere farz(yazıldığı) kılındığı gibi bizede farz kılındı,bu sevm-siyam,sayılı birkaç günde (3 ile 10 arası bir rakam) ,şehri remedanda (yakıcı,kavurucu sıcakların olduğu herkesçe bilinen şöhretli bir zamanda) yani ramazan ayında ,Kuranın ,içinde inzal olduğu ,o mubarek geceyi,kadirli geceyi,bin aydan hayırlı o geceyi barından ,ramazan ayında ,o sayılı günlerde sevm-siyam tutulur.

 yorum 2-) kişinin zorluklar arasında ,çaresizlik zamanlarında,kızgın ve hareretli olduğu zamanlarda ,yaşamın tüm hengamesimden,zaruri ihtiyaçlardan ittika edip ,bir kenarda sevme-siyama girip kendi ramazanını ilan ederek ,tefekküre dalıp Kuranın kendisine inzal olacağını umarak ,leytun kadrini yakalamalıdır...İşte o zaman, bahar yağmurları gibi tozu silip süpüren  ,günahlardan arındıran ,necmler(ayetler) ,ruh ve melekler kişiye hulul ederdururlar...İnerde inerler...İşte ozaman ,düşmanınla (şeytanlarınla) harp etmek için ,mızrağın ucunu,kızgın kumlara yatırıp,kızgın taşlara sürterek sivriltebilir kişi...

    doğrusunu Allah bilir

Selam ve dua ile 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

ebuzer Yazdı: ''Eyyamen  Me'duat'' terimi ise; kesinlikle 3(üç)ten az 10(on) dan çok olamaz...

Selam Ebuzer

Yapmayin etmeyin arkadaslar. Bu fikirlerin ureticisi olan adam carpitma yapmaktan ve safsata uretmekten baska bir sey yapmiyor. Kisacasi nitelikli (gibi duran) bir safsataciyla muhatabiz. Bu apacik bir gercektir. Bunun boyle oldugu adamin bir kavrami, o kavramin gectigi diger ayetleri es gecerek yorumlamasindan bellidir.

Alin size ispati: Eger "sayili gunler" bir deyim olarak "sayisi belirli gunler" demek degil de sadece on gunu ifade eden bir anlama sahipse ve eğer sehr terimi de on gunluk bir zaman dilimi ise, o halde ilgili ayetlerde koyun "sehr" yazan yerlere on gun ifadesini ve nasil bir sacmaligin ortaya ciktigina birkez daha sahit olun.

Bakin size iki ornek:

Tevbe 36. Gökleri ve yeri yarattığı gündeki yazısına göre, Allah katında ONGÜN'LERİN sayısı onikidir.

Ahkaf 15. Biz insana, anne-babasına çok iyi davranmasını önerdik.
Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz ONGÜN'DÜR.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Alperen

Kusura bakma ama söyledıklerımızı ya yanlış algılıyorsun yada zıttını savunduğun için böyle göruyorsun...

Kimse sehr ıle sayılı gunler eşanlamlı demedi.Sayılı gunler, ramazan ayının içinde yeralan dolunayın hılale dönüştuğu ılk on gunluk suredır,aynı sekılde sayısı ayette ve sözlukte deyım olarak gecer.

Sehr:iki dolunay arası sure yani ayın dönüşü

sayılı gun:ilk on gunluk sure dolunayın hılale dönmesi

Oruçla ilgi ayette, Ramazan ayında tutulması gerektıği söylenır ve yanındada sayılı gunlerde olduğunu belırten bu deyımı kullanır.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam alperen bey kardeşim

Yazdığımı iyice okursanız EYYAMEN MA'DUDAT== ŞEHR DEMEDİĞİMİ göreceğinizi umarım.Zaten bu deyim yanılmıyorsam dört  yerde tamlama olarak geçer 

1-bakara  80,184,203 ve Ali imran 24 cü ayetlerde geçer.

Diğer yandan ,yukarıda da değindiğimiz gibi ''şehr" kelimesinin anlamının "Ay" olduğunu belirtmiş,"Sayılı günlerin-sayılı bir kaç günün" ,"ramazan ayı" içerisinde olduğunu yazmaya çalıştık...hepsi bu...

Ve ayrıca bu "Ramazan ayı"nın Kameri takvimdeki bildiğimiz ay mı? yoksa başka bir hesaplaması var mı? onu bilmediğimi ancak araştıracağımı remzen anlatmıştım.

Selam ve dua ile  

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Ebuzer

Senın verdığın cevabın aynısını eşzamanlı bende yazdım ama söyledıklerımız çarpıtılmaya çalışılıyor, oysa açık.

Alperen ve dıger arkadaşlardan rıcam karsı fıkrı ve kişilerı eleştırırken lutfen safsata ,safsatacı gibi terımler kullanıp birde bunu her yazılarında tekrar etmesınler ,bu forumun saygısını ve seviyesını daha çok arttırır,yerıne asılsız idda gıbı daha sevıyelı kelımeler kullanabılırler.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Bu konuda okudugum makalelerdeki tartismalar  iyice kafami karistirdi. Bu konuda Herhangi bir karara varabilmis degilim.

Bu ayetdeki Sehr kelimesini ay olarak alirsak, ramazan kelimesi anlamini su acilardan kaybediyor.

1. Peygamberimizin zamaninda RAMAZAN diye bir ay adi yok, cunku hicri takvim o zaman kullanilmiyor. Arkelojik kalintilarda Hijri takvim yok.
2. Araplarin isim  bilmedikleri bir aya Ramazan ayi demek Kuran mantigina uymuyor

Tartismalariniza yardimci olabilir diye Arapalarin Peygamberimiz zamaninda ve ondan once kulllandiklari takvim. (kaynak free-minds)

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Şehr ay demek, Şehru Ramazan da Ramazan Ayı. Bu konuda ittifak etmemiz güzel. O halde şimdi ayete yeniden bakalım:

Bakara 185. Ramazan o aydır (şehr) ki; insanlara kılavuz olan, iyi-kötü ayrımıyla hidayetten kanıtlar getiren Kur'an, onda indirilmiştir. O halde bu aya (şehr) ulaşanınız onu oruçlu geçirsin. Hasta olan veya yolculuk halinde bulunan, tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık ister; O sizin için zorluk istemez. Tutulmamış olan günleri tamamlamanızı, sizi doğru yola kılavuzladığı için Allah'ı yüceltmenizi ister. Ve sizin şükretmeniz umulmaktadır.

Ramazan o aydır (şehr) ki... bu aya (şehr) ulaşanınız onu oruçlu geçirsin.

O halde bir soru: Bu ayete göre Allah Ramazan ayının İÇİNDEKİ sayılı günlerde mi orucu emretmiş yoksa Ramazan ayının kendisindeki/tamamındaki günlerde mi?

“O halde bu aya (şehr) ulaşanınız onu oruçlu geçirsin”den siz ne anlıyorsunuz?

////////////////////////////////

ebuzer Yazdı: Bir yerde okumuştum ,Eyyamen Me'dudat ,bir deyimmiş en az 3 gün en çok 10 günmüş..

Selam Ebuzer

Bunu kim, hangi mantıkla söylüyor?

Ayetler aşağıda:

Bakara 80. Dediler ki: "sayılı günler dışında ateş bize asla dokunmayacaktır."...

Ali İmran 24. …“ateş bize sayılı bir günler dışında asla dokunmayacaktır”…

Burada sayılı günler ile kastedilenin birkaç gün ile sınırlı olduğu aşikar.

Bakara 184-185 Sayılı günlerdir… Ramazan o aydır ki…  bu aya ulaşanınız onu oruçlu geçirsin…

Burada ise sayılı günlerin BİR AY olduğu aşikar.

203. Allah'ı sayılı günlerde anın. Kim hemen iki gün içinde işini bitirirse ona günah yoktur…

Burada ise sayılı günler minimum iki günle kısıtlı.

Apaçık bir şekilde görüldüğü gibi sayılı günler bir deyimdir ve sayısı belirli günler anlamına gelmektedir?

Çarpıtma nasıl yapılmaktadır?

Bakara 196’daki Hacc ile alakalı on günlük oruçtan, Fecr 2’deki on güne ve oradan da “sayılı günler” kavramına zıplamanmakta, oradan da Ramazan’a kayıp “farz olan oruç en fazla(!) on gündür” denmektedir.