Eren84 Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 11 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 69
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
İnsanı düşündüren gen HAR1F
|
|
|
Bilim
insanları, insan beyninin maymundan daha gelişmiş olmasını sağlayan
kilit geni saptadıklarını açıkladı. HAR1F adlı bu gen, soyut düşünce
yetisiyle ilişkilendiriliyor. |
Serebral korteks, düşünce,
teorik öğrenme, yaratıcılık, beş duyu, bellek ve hisler, problem çözme
ve karar verme yetilerini düzenliyor. |
|
İnsan beynini, kendisine en çok benzeyen canlı olan maymun beyninden
ayıran en önemli unsurlar soyut ve yaratıcı düşünce, bilgi birikimi ve
dil yetisi. Bu yetiler beynin serebral korteks adı verilen ön bölümünde
şekilleniyor. Serebral korteksin oluşumunda kilit rol oynayan ve insanı
diğer canlılardan ayıran genin adı HAR1F. Uzmanlara göre, bu gen
sayesinde insan beyni primatların üç katından daha büyük. Bilim
insanları, bu genin birkaç milyon yıldır tüm hayvanlarda hiçbir
değişime uğramazken, sadece insanda ani ve hızlı bir değişim
geçirdiğini ve bu sayede insanın bugünkü zekasına kavuştuğunu ortaya
koydu. Şimdi bu gendeki ani değişimin nedenleri sorgulanıyor.
Araştırmayı yürüten University of
California-Santa Cruz bünyesindeki Biyomoleküler Mühendislik Merkezi
uzmanı David Haussler, söz konusu kilit genle ilgili çıkardıkları
kanıtların güçlü, ancak henüz ‘dolaylı’ olduğunu ifade ediyor. Haussler
ve ekibi HAR1F genine bağlı olarak, dil yetisi ve bilgi birikimi gibi
beynin en karmaşık işlemlerinin gerçekleştiği serebral kortekste de,
bazı önemli değişimlerin insanda çok hızlı ve aniden gerçekleştiğini
keşfetti. Serebral korteks, insanda düşünce, teorik öğrenme,
yaratıcılık, beş duyu, bellek ve hisler, problem çözme ve karar verme
yetilerini düzenliyor.
| David Haussler. |
Haussler,
“HAR1F geni özellikle serebral korteksteki Cajal-Retzius sinir
hücrelerinde faal, bu nöronlar reelin adı verilen bir protein
salgılıyor. Bu protein de insanda nöron gelişimini ve aralarındaki
bağlantıları sağlıyor. Reelin proteininin faal olduğunu zamanlar HAR1F
geninin de faal olduğunu gözlemledik. İkisinin dolaylı yolla bağıntılı
olduğunu düşünüyoruz. Bu genin sorumlu olduğu nöron hücrelerindeki
farklar insanla maymun arasındaki beyinin büyüklüğü farkını açıklıyor”
diye konuşuyor.
GEN TEK DEĞİŞİMİ İNSANDA GÖSTERMİŞ Haussler
ve ekibi, insan, şempanze ve farelerin genomlarını değerlendirdi ve son
80 milyon yılda hiç değişime uğramamış olan DNA bölümlerini tespit
etti. Bu değişmemiş DNA parçaları incelenerek, bunların arasında son 6
milyon yılda, maymunla insanın ayrılmaya başladığı tarihten itibaren,
değişim olup olmadığına bakıldı. Bu incelemedeki amaç, kısa süre içinde
gerçekleşen ani değişimleri saptamaktı. Bilim insanları, 300 milyon yıl
öncesine kadar hiç var olmayan, ancak birden ortaya çıkan bir gen
tespit etti. Bu gen, balıklar veya omurgasız canlılarda bulunmazken,
sadece memeliler ve kuşlarda var olduğu belirlendi.
İNSANI MAYMUNDAN AYARIN BU GEN Mİ? Ekipten
Kathrine Pollard, insan genomlarında 49 adet son derece hızlı değişim
göstermiş parça buldu; bunların 12’sinde beyin gelişimiyle ilgili
ipucuna rastlandı. Bu gende, hayvanlar arası tek değişimin maymunla
tavuk arasında olduğunu belirlendi. Ancak, HAR1F geninde esas
değişimlerin insanla maymun arasında gerçekleştiği ortaya çıktı. Bu
değişimlerin de son birkaç yılda meydana geldiği düşüünülüyor. Diğer
bir deyişle, insan bu gendeki değişimle, maymundan farklılaşma yoluna
girdi. | HAR1F geninin diğer hayvanlarda aynı kalırken, nasıl insanda ani ve hızlı değişime uğradığı araştırılacak. | Cornell
Üniversitesi’nden moleküler biyoloji profesörü Andrew Clark, genin
maymundan insana çok hızlı bir değişimle evrilmesinin normalin ötesinde
bir durum olduğunu, bunun ancak ‘garip bir mutasyon’la
açıklanabileceğini vurguluyor. Haussler’e göre normal bir evrim
sürecinin parçası olmayan böylesi bir gen mutasyonu, insanın ağaçtan
yere inmesine yaşadığı strese karşı bir tepki olarak gelişmiş olabilir.
FONKSİYONEL RNA MOLEKÜLLERİ Diğer
genlerden farklı olarak HAR1F, protein üretimi yerine ‘fonksiyonel RNA
molekülleri’ üretiyor, bu moleküller proteinlere benzer işlev görüyor.
Proteinler amino asitlerden oluşurken, RNA molekülleri nükleik asitten
müteşşekkil. Nükleik asit aynı zamanda DNA’nın da temel yapıtaşları.
Brüksel Üniversitesi’nden Pierre Vanderhaegen genin insan fetüslerinde
gebeliğin 7 ila 19’uncu haftaları arasında geliştiği tespit etti.
Kaynak: Makale İngiliz bilim dergisi Nature’da yayımlanmıştır.
NTVMSNBC
__________________ Mecâzlar Hakikât sanılmış; Hakikât mecazlarda aranır olmuş!..
|