Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sayın feridun ,
Çok fazla konuştuğum, yazdığım için , beni çok kendini beğenmiş biri sanma.
Hatalı olduğumu anladığım zaman dönerim.
Ama benim savunduğum görüşleri savunan insanlar Fıkıh tarihinde olmuştur.
Ama geleneksel islamcılar, bu görüşleri saklamış. Kendi inandığı gibisini dayatmış, diğer görüşleri kaynakları sağlam bile olsa din dışı ilan edebilmişlerdir.
Bu foruma çok katkı verdim, çok arkadaşın katkısından da faydalandım.
Hatalı olan düşüncem varsa ondan dönerim .
Her insanın hatalı yanları , zamanları olmuştur ve olabilmektedir.
Dediğiniz gibi nefsime tapan biri değilim. Ama çevremdeki insanlar la muhabbet ederken, hele ki siyasi muhabbetler. Kimse benimle fikir mücadelesine giremiyor. Çünkü fikirleri sığ , parti taraftarı insanlar olduğu için tıkanıyorlar. Mutlaka gerekçeli, bol mantıklı örneklerle onların fikirlerini çürütebiliyorum. Bir akrabam , eşime şikayet etmiş. Bizi çok eziyor diye. Tabi o şahsın ezme ezilme kavramı tüketim üzerine. Benden daha bol parası olup, daha bol tüketmesine rağmen beni ezemiyor ama fikir mücadelesinde tıkanınca eziliyor. Neyse.
Kimseyi ezmiyorum. Kendimden bilgili insanlardan feyz alırım. Kendimi düzeltirim. Ama bilgice zayıf olan insanı ikna edici, geniş kültürüm vardır.
Ben tv. de dizi seyretmem. Her akşam bir söyleşi , bir belgeselim vardır. Örneğin Ayna, Kırılma Noktası, Sınırlar Ardında, Murat Bardakçının Tarihin Arka Odası, Murat Bardakçı ile Fatih Altaylının Teke tek i, Ülke Tv. deki sıra dışı, Tayfun talip oğlunun Nasılsınız, Yol üstü lezzet durakları, Gezelim görelim, Eko Diyalog, Kanal 7 de M.karataş ın Muhabbet Kapısı, Mesaj Tv. cumartesi günleri cep telefonlu sorulara cevap veren hocanın programı falan. Bunların dışında gündem le ilgili söyleşiler, açık oturumlar, Hasbelkader zaplarla rastladığım başka tarihi ve doğa belgeselleri veya bir din adamı ile yapılan sohbetler.
Birde bunları sadece izlemem, bir defterim vardır. Not alırım. Yerine göre hemen ansiklopediye bakarım. (örneğin Kuleli Vakasından bahsetti. Gider evde dört büyük ansiklopedi vardır. Bunlardan okurum. İnternetten araştırırım. Ekşi sözlüğe bakarım. Örneğin Venezuella Lideri Chavez şöyle dedi. Hemen venezuella ve chavez hakkında okurum. İnternette araştırırım. Yeni bir osmanlıca kelime gördüm veya duydum.Osmanlıca sözlükten bulurum.
Ayrıca her akşam VOANEWS ve Deutsche welle nin ingilizce ve Almanca haberlerinin bir kısmını okurum.
Yani benim özel hayatım bu. Allahtan eşim çok anlayışlı.Bir de eşime, çocuğuma ve çocuklarının ödevleri için benden yardım isteyen konu komşu, akraba çocuklarına da vakit ayırıyorum. Benim için bilgi yarışması programları tarih, coğrafya, edebiyat, siyaset konularında çerez. Sinema, tiyatro,müzik, popüler kültür konuları ile ilgilenmiyorum. Bu metedoloji ile onlarla da ilgilensem yaparım herhalde.
Şimdi kusura bakmayın ama hayatı böyle yaşayan bir kişinin bilgi birikimi çok geniş oluyor. Bu da bazı sorunlara, yanlış anlamalara yol açıyor. Böyle olmasının doğal olduğunu takdir edersiniz herhalde. Bunları da lütfen kendimi tanıtmak amacıyla yazıyorum. Öğünmek için değil. Arkadaşlar yanlış tepki göstermesinler. Hele nefsime hiç tapmıyorum.
Din adamını Rab edinmeye gelince, gelince din adamını rab edinmiyorum. Yine Kur'anın bilmediklerinizi onları bilen Ehline sorun (enbiya 7) ayeti mucibince elbette ki ilim sahibi bu kişilerden faydalanacağım.
Şimdi benim ortaya attığım bazı görüşler tepki çekiyor. Üstelik bunlar benden önce de üstelik sıradan kişiler değil, çok bilinen kişilerce ortaya atılmış. Ama üstü örtülmüş, saklanmış.
Kaynağın nedir diye soruyorlar. Bende kaynaklarımı söylüyorum.
Şimdi ben söyleyince nefsime uyuyorum, inandığım gibi yaşamayıp yaşadığım gibi inanıyorum. Kaynağım Yaşar Nuri Öztürk, Süleyman Ateş, Zekeriya Beyaz vb. din adamlarıdır diyince onları Rab mi edinmiş oluyorum.
Dindeki sorun nedir biliyormusunuz. Asırlar boyunca doğru kabul edilmiş bazı yorumlar var.Bu yorumlar halkın iliklerine işlemiş. Bunu Allahın emri, olarak artık kabul etmişler ve öyle kabullenmişler. Bu yorumun dışında bir şey diyince tepki gösteriyorlar, dine saldırı kabul ediyorlar.
Gerçekte bu yorumların aksi olan ve dinde herkesin yine bilgisine takvasına saygı duyduğu kişilerce yapılmış , başka yorumlar var. Örneğin İmam Malik, Örneğin Ebu Hanife, İmam Ebu Yusuf. Bunlar Saklanıyor. Bana , Yaşar Hocaya muhalefet edebilirsiniz. Yaşadığım gibi inandığımı söyleyebilirsiniz. Yaşar hocaya sosyete hocası diyebilirsiniz.
Ama imam Malike, imam Ebu Hanife ye , İmam Ebu Yusufa bunları söyleyebilirmisiniz. Bu adamlara dinsiz, zındık falan diyebilirmisiniz. Hayır.
Şimdi Türban konusunda onca tantana yapıldı.
Abdest Azası örtünmez. (imam Malik).
Bitti kardeşim. Şimdi sen nasıl saçının bir teli gözkürse cehenneme gider falan diyebiliyorsun. İnsanları tesettüre sokuyorsun. Hadi Araplarda Hür kadın, köle kadın kavramı vardı. Hürler saçını örterdi.
Yahudilerde evli kadın saçının bir telini bile başkasına gösteremezdi. (ayna prog. Amerikadaki yahudiler kısmı). Ama genç kızsa veya dul bir kadınsa saçının birazını gösterir ki bu benim kocam yok demektir. Yani bana evlilik maksadıyla yaklaşabilirsin, tekliflere açığım demektir. (dizilerde falan dikkat edin saçının birazı gözüken yaşlı bir kadın Polat Alemdara gelip oğlu kızıyla ilgili yardım istiyor gibi.)
Hristiyanlık ta ise Korintoslulara Mektupta Erkeğin kadının efendisi olduğu, bu nedenle başının açık olması ona karşı isyan demek olmaktaydı. Bu kabullerle bu güne geldi. Sap saman karıştı.
Allahın emri bu değil ki , yüzyılların tarım toplumu örfünü sen dini farziyet olarak dayatıyorsun. Bunun böyle olmadığını belirten saygın fıkhi kaynakları toplumdan saklıyorsun. Toplumun gelenekçi kısmını da modern kısma kışkırtıyorsun. Bunu neden yapıyorsun. Dini hassasiyetse İmam Maliği aşabilirmisin, ezebilirmisin. Bana homurdandığın gibi İmam Maliğe de homurdansana. Sıkar biraz.
Dekolte olmayan, kadının cinselliğini ortaya çıkarmayan her giysi, islamidir. O kadar. Ne kendini kas, ne toplumu kas.
İçki konusunda İmam Ebu Hanife, İmam Ebu Yusuf şarap dışında diğer içkiler sarhoş etmeyecek kadarı haram değildir.demiştir.
İmam Ebu hanife nin hocaları, Sahabiden ibni Mesud, Onun öğrencisi Nehai, Onun öğrencisi Hammad bin süleyman, ve Onun öğrencisi Ebu Hanife dir. Şimdi bütün bu fıkıh bilginleri bu görüşü savunmuştur. Fıkıhla ilgili herkes bunu bilir. Prof Yaşar Nuri Öztürk te, diğer fıkıhla ilgili hocalar da bunu bilir. Ama çoğu tepkiden çekindiği için halka yansıtmaz.
Şimdi bu isimler Allahın dini konusunda senden daha mı az hassas. Hadi ben hassas değilim. Nefsimi din yapmışım. Mezhebinde olduğun Ebu Hanife nefsini din mi yaptı. Ebu Hanife Ehli Rey di. Peygamberden gelen gerçek hadisin 17 tane olduğunu söylemiştir. Önüne gelen her hadisi Kur'ana arzedip çürütmüştür. Onun için sevilmemiştir. Ebu Hanife ve Ebu Yusuf bu fetvalarından dönmüş değildir. Ama Onlardan sonra gelen İmam Muhammed diğer mezheplerin özellikle şafii nin baskısıyla bu görüşten dönmüş ve içkinin bir damlasını bile haram kılmıştır.
Şarap Kur'an Şimdi Yahudi ve Hristiyan kaynaklarında da böyledir. Sarhoşluk haramdır. Yahudi, Hristiyan tanıdıklarınız varsa sorabilirsiniz.
Profesör Yaşar Nuri Öztürk, Süleyman Ateş ve diğer hocalar. Bunlarda Ebu Hanifenin bu içtihadını belirtmekle birlikte ona katılmamakta ve içkinin bir damlasını bile haram kabul etmektedirler. (Çünkü zaten üzerlerine yeterince baskı geliyor , bir de bundan iftiraya uğramak istemiyorlar).
Ama ben bu konuda Ebu Hanife gibi düşünüyorum. Hem yaşım kemale ermiş, hem de sağlığıma dokunması nedeniyle zaten içki kullanmıyorum. Nefsimle ve özgürlükçü görüşlerimle ilgili bir konu da değil. Ama bu içki konusuna neden bu kadar taktım, açıklayayım.
Çünkü sarhoşluğu değil de içkinin bir damlasını bile haram eden düşünce bize Rusların müslüman olmasını kaybettirmiştir. Rus çarı Vladimir. Miladi 900 lerde Pagan olan Halkını Müslümanlığa sokmak istiyordu. Tarihler bu çarın müslüman yaşayıp öldüğünü bildirirler. Ama benim halkım steplerde yaşıyor, içki içmeden duramaz diye Ortodox hristiyanlığa geçirmiştir. Çünkü Rusyada eylülde kar yağar, her taraf nisana kadar kar buz. Sınırlı sayıda bitki, tahıl (lahana, arpa, yulaf gibi)yetişir. Yapacak bir iş yoktur. Nasıl vakit geçecek. Tabi Çar, bunu yapmadan önce İstanbula, Bağdata, Romaya adamlar göndermiş, oralardan gelen heyetleri kabul edip bilgi almış. Müslüman heyet Ebu Hanifenin ki gibi, Hacı Bektaşın ki gibi bir görüş söyleseydi. Müslümanlığı kabul edecekti. Çünkü kendi müslümandı. Ama içki yüzünden Ortodox hristiyanlığı kabul etti.
Ruslar müslüman olsaydı, bunun türk,islam ve dünya tarihine ne güzel yansımaları olurdu. Bunlar gerçektir. Ne oldu. Aklını kullanmış bir kişinin aklını almadın. Üzerine pislik yağdı. Sakındın, gözüne çöp battı. İyi mi yaptın. Yüzyıllarca Osmanlının Rusla yaptığı savaşlarda, onların kışkırtmasıyla çıkan isyanlarda ölen müslümanların kanından ben bu yobaz düşünceyi sorumlu tutuyorum.
Almanları, fransızları tanıyan bilir. Alman her yemekte bir bardak birasını içer (Büyük bira bardağı olarak düşünmeyin, rakı bardağı gibi ufak bardakta), Fransız her yemekte bir bardak kırmızı şarabını içer. Sadece hafta sonları sarhoş olacak kadar içerler, o da hepsi değil. Okadar yapanı Türkiyede de var.
Ebu Hanife fetvasına göre davransaydık. Bu insanların müslüman olmasında ve dünyada müslümanlığın yayılmasında çok mesafe alırdık.Almanları iyi tanıdığım için bu konulara hep üzülürüm.
Peki Ruslar öyle kaçtı. Hadi dediniz ki halamın t. olsaydı eniştem olurdu olayı. Peki benim o tarikatların, muhafazakar kesimin öve öve bitiremediği , Anlı Şanlı Osmanlı Atalarım ne yapıyor.
Hristiyan nufustan devşirme çocuk alıyor, bunlardan asker ve yönetici yapıyor. Peki bunu yaparken ne yapıyor. Bu çocukları bektaşi mezhebine göre eğitiyor. Bektaşiler bizim gibi camiye gider. Beş vakit Namaz kılar ama içki konusunda gevşektirler. Bu yeniçeriler, devşirme paşalar hepsi içki kullanıyor. Neden çünkü bunu serbest bırakan bir kültürden gelip, başka bir kültüre geçiyor, sıkıntı çekmemesi için kendi eski kültüründen de ortak bir şey lazım. Buna cevaz veren Hacı Bektaşın mezhebi. Hacı Bektaş demiştir ki. Karına, komşuna, kesene zarar vermemek şartıyla içki içebilirsin demiş. Eline diline , beline hakim ol demiş. Her şeyi o şamanist göçebe Türkmen boylarının anlayacağı dilden formüle etmiş. Bunları Bektaşiler, Aleviler bilir. Peki kötü mü etmiş. insanları küfürden Allahın dinine sokmuş. Hacı Bektaş zındık mı ?
2005 te Hacı Bektaşın mezarına gitmiştim. Orada ziyaretçiler arasında Cübbeli Ahmet Hoca'yı ve grubunu gördüm. Şimdi Hacı Bektaş, böyle bir hoca tarafından da saygın kabul edilmese o ve müridleri oraya gelir mi ?
Ayrıca Katolik Hristiyan olan Arnavutların çoğu, osmanlı döneminde Bektaşi müslüman olmuş. Ayrıca Bektaşilik Arnavutlukta Türkiyeden kuvvetlidir. Şu son zamanda Alevi açılımı ile gündeme gelen Alevi kongrelerinde, balkanlardan, özellikle Arnavutluktan epey bir katılım oldu.
Yani osmanlı çocukları devşirmiş. Bunlar islam için çarpışmış, Tarihimizde varlıkları ile öğündüğümüz anlı şanlı paşalar olmuş. Nasıl olmuş. Hacı Bektaş ın aklını kullanarak, hafif içkiye müsamaha ile. Yani kötü mü olmuş. Müslümanlık ne kaybetmiş. Osmanlı istese tüm balkan uluslarını bu şekilde devşirip, müslüman yapabilirdi. Olsa fenamı olurdu.
İnsanlar domuz etinden vaz geçebiliyor ama içkiden vazgeçmekte zorlanıyor. Bu da tarihi bir hakikat. Osmanlı tarihinde örneği çok.
Yani Bektaşilik islam dışımıdır. Haşa. ve de Asla. Ayrıca ben bir Bektaşi değil, hanefiyim.
Bu verdiğim örneklere kızabilirsiniz. Aklınızla değil duygularınızla davranabilirsiniz. Bu anlattıklarım hiçbiri sallama bilgi değildir. Bunları tarihi kaynaklara ve tarihçilere başvurarak doğruluğunu test edebilirsiniz.
Hadi Beni ezebilirsiniz. Ama İmam Malik, İmam Ebu Hanife, İmam Ebu Yusuf ve Hacı Bektaş Veli yi ezebilirmisiniz. Onlara da homurdanabilirmisiniz. Onlarda mı nefsini rab yaptı. İnandığı gibi değil, yaşadığı gibi inandı. Onlarda Kur'an hassasiyeti, Allah korkusu yok mu? Dini falan ifsat mı ettiler yani. ?
Ama Amaç dini hassasiyet falan değil. Amaç dini yaymak falan değil, amaç temiz düşünceli , bilgisiz saf insanların üzerinden safa sürmek. Bu ümeyye zamanından beri böyle. Ne yapayım da bu dini daha fazla yayayım falan değil insanları nasıl baskı altına alayım da onlardan geçineyim. Dava budur. Bu bütün müslüman ülkelerde böyle. Sadece Türkiye de değil.
Yorumu size bırakıyorum.
Selametle kalın.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|