Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Yüce Allah kelamını biz kullarına seçmiş olduğu kutlu elçileri vasıta ile iletmiş ve bu iletinin tüm insanlığa yayılmasından vahye muhatap olanları sorumlu kılmıştır. Bu durumu şemalaştıracak olursak:

Allah → İlahi Kelam → Peygamberler → Dönemindeki İnsanlar → (Nakil yolu ile) Diğer dönemin insanları

Bu şekilde kendisine vahy ulaşmış kullar:

● Öncelikli olarak iletişim kurallarına göre mesajın sahibine rücu edecekler (Salat)

● Kendilerine ulaşan vahyi diğer kullarla paylaşacak/tebliğ edeceklerdir.

İlahi mesajın muhatapları kesinlikle şekli mesajın sahibi tarafından belirlenmiş biçimde geri bildirimde bulunmaları “ilahi iletişim” döngüsü için olmazsa olmazdır. İlahi bilgiye sahip olup,  Rabbine rücu etmeyenleri Yüce Allah Kur’anda şöyle örneklendiriyor:

CUMUA SURESİ : 5 Sırtlarına Tevrat yükletilip de sonra onu taşımayanların durumu, kutsal kitap parçaları taşıyan eşeğin durumuna benzer. Allah'ın ayetlerini yalanlayan topluluğun vücut verdiği örnek ne kötüdür! Allah, zulme sapmış bir topluluğu doğruya ve güzele ulaştırmaz.

Rabbimiz tarafından gönderilen apaçık mesajı doğru anlayıp doğru şekilde rücu etmenin yolu şüphesiz mesaja duru / temiz  bir zihinle anlamaya çalışmaktan geçer. Aynı şekilde insan, zihnin gündelik işlerle meşgul olduğu saatler dışında tüm idrak kanallarının açık olduğu zaman dilimlerinde derslerine çalışmalı ve yine bu saatlerde tabiri caizse kendisi için hazırlanmış “tez ödevini” Rabbisinin karşısında savunmalıdır.

MUMEZZİL SURESİ: 6 Şu bir gerçek ki, yeni bir oluşa koyulmak üzere geceleyin kalkan, yer tutma bakımından daha güçlü, söz bakımından daha etkilidir.

KADİR SURESİ : 4 Melekler ve Rûh, Rablerinin izniyle o gecede her iş için iner de iner!

ALİ İMRAN SURESİ  : 113 Ama hepsi bir değildir. Ehlikitap içinden Allah için baş kaldıran/Allah huzurunda el bağlayan/hak ve adaleti ayakta tutan/kalkınıp yükselen bir zümre de vardır; gece saatlerinde secdelere kapanmış olarak Allah'ın ayetlerini okurlar. 

ZÜMER SURESİ  : 9 Böyle birisi; gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak ibadet eden, âhiretten korkan, Rabbinin rahmetini uman biri gibi midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler eşit olur mu? Ancak gönül ve akıl sahipleri düşünüp ibret alır." 

Belirlenmiş vakitlerde yapılan salatın ikamesi ilahi iletişimi tamamlayacaktır. Yazımızın devamında ilahi iletişimin tamamlayacısı olan salatı konuşacağız inşaAllah.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Evet salat için ilahi iletişimin son basamağı/ tamamlayıcısı demiştik. Belirlenmiş vakitlerde (Nisa 103) ikame edilen salat ile, kul Rab’bine isteklerini, arzularını, dertlerini, şikayetlerini, sevincini, heyecanını, korkularını arzedecek ve Allah Bakara 106. ayetinde belirttiği gibi kuluna ilahi geri bildirimde bulunacaktır.

Şüphesiz Allah kuluna çok yakındır. (Bakara 106, Kaf 16). Kulun yakınlığı ise bu avantajı kullanabildiği ölçüde mümkündür. Salat emri elbette Ganiyy sıfatına sahip bir varlık için değil, muhtaç, zayıf olan biz kullar için anlamlıdır.

Her şeyin sahibi sınırsız hazinesinden vermek için size kolay bir teklif sunuyor. (Bakara 45-110-153-238, Araf 170, Hud 114) Gelin kendiniz için bir şey yapın bu kampanyadan yararlanın.

Unutmayın bu kampanya sürelidir!

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Rab'bim hepimizi salatını zayi etmeyen kullarından olmayı nasip etsin.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam

Geri bildirim mesajı iletenden değil mesajı alanlardan gelir..

Mesajı kimler aldı..

1. Allahın elçisi..

Peki aldığı mesaj neydi? "oku" "tebliğ et" "beyan et/açıkla" "salatı/sırtına yükleneni doğrult"..

Kısaca kendisine vahiy ile yüklenen vahyi tebliğ ve uygulama..

Ne yaptı? Okudu, tebliğ etti, beyan etti, ve sırtına yükleneni doğrulttu..

2. İnsanlar

Mesajı kimden duydu? 1. maddede mesajı alandan..

Neydi mesaj? Onlara da kendilerine vahiy ile yüklenen görevleri uygulama..

İşte geri bildirim bizden istenenleri yaparsak olacak ve nasıl geri bildirim yaptıysak ona göre mükafatlanacağız..

Nûr  54

De ki: Allah'a itaat edin; Peygamber'e itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, Peygamber'in sorumluluğu kendisine yüklenen (tebliğ görevini yapmak), sizin sorumluluğunuz da size yüklenen (görevleri yerine getirmeniz)dir. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Peygamber'e düşen, sadece açık-seçik duyurmaktır-tebliğdir.

Selametle..