Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
haklısınız ama fatır ile bedi, yerdeğiştirmeli hatta ilke bedi yerleşmeli. sonra fatır, sonra halaka. bedi ile zaman başlamış olabilir fatır ile de mekan... halaka ile canlılık.
"Vaktâki artık o nehy edildikleri şeylerden dolayı kızıb tecavüz etmeğe de başladılar, biz de onlara maymun olun keratalar dedik." 7/166 (Elmalılı -orjinal-)
Kerata:(Yunanca isim) 1.Boynuzlu, karısı tarafından aldatılan erkek. 2.Ayakkabı çekeceği. 3.Sitem hitabı:Nerdesin kerata! (Büyük Türkçe Sözlük 1996 -D.Mehmet Doğan-)
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
"Hani ona akşama yakın, bir ayağını tırnağı üstüne diken, öbür üç ayağıyla toprağı kazıyan, yağız atlar sunulmuştu." 38/31 (Ali Bulaç)
Dizgi hatası mıdır? Yoksa değişik bir at cinsi midir? İlginç bir ayet meali! Herhalde sayın Haktansapmaz'ın da söyleyecekleri vardır mutlaka...
Ben ne diyebilirim! :))
Ali Bulaç'a sormalı bu "bir ayağını tığnağı üzerine dikip diğer üç ayağıyla toprağı kazıyan, yağız atlar"ın ne cins atlar olduğunu! Yeryüzünde böyle bir at cinsi var oplmuş mu acaba? Siz sirk gösterilerinde böyle atlara rasladınız mı? Cebrail'in atının cinsi atlar olabilir mi bunlar, ne dersiniz? Ali Bulaç'ın bu nev'i cinsine mahsus mealini, çok rağbet görmüş olacak ki, piyasada neredeyse her aradığınız yerde bulabilirsiniz! Okuyucu kalitesi düşük olunca böyle mealler rağbet görebiliyor malesef. Siz bir de o meali ilk çıktığı şekliyle görecektiniz; aynı cümlede özneler yüklemler bir birine dolanıyordu. Karmanca bir dil! Cümlede özneyi, nesneyi, tümleci ayırabilen tarzan olmalıydı. Gerçi hala karmanca dil bilgisi kurallarıyla sözcükleri dizilmiş cümleler bulamak mümkün. Ben bir Türk Dili Edebiyatı uzmanı değilim ama, Ali Bulaç'ın mealinden hareketle Türçe bilmediğini söylersem hakaret etmiş olur muyum? Arapça da bilmiyor diyeceğim ama, kendisi Mardinli ve ana dili Arapça! Üstelik İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü (bugünkü adıyla Marmara Ü. İlahiyat Fakültesi) mezunu.
Ama Fethullah Hoca Efendi'ye intisâb edince, "yürü yâ kulum!" ların arasına giriveriyorsunuz!
Selam Öğrenci kardeş! Her soruya cevap verme zaafımdan yararlanıp bu tip soruları bana sormasan!
'Ve onlar, sizin de sandığınız gibi Allah'ın hiç kimseyi kesin olarak diriltmeyeceğini sanmışlardı.' (A. Bulaç, Diyanet, S. Ateş vd)
O kadar ki,
sizin [vaktiyle] düşündüğünüz gibi, onlar da Allah'ın hiç kimseyi
[yeniden] asla [elçi olarak] göndermeyeceğini düşünmeye başladılar. (M. Esed, E. Yüksel, Ö. N. Bilmen vd)
Y. N. Öztürk te araya koyduğu / işareti ile ikisini bir araya getirmiş.
Hangi anlam dile ve bağlama daha uygundur?
__________________ En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir.
Birbirini anlamayan...
Can Yücel
Katılma Tarihi: 24 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
savasen Yazdı:
Selam
Cin 7 ile ilgili iki farklı çeviri örneği:
'Ve onlar, sizin de sandığınız gibi Allah'ın hiç kimseyi kesin olarak diriltmeyeceğini sanmışlardı.' (A. Bulaç, Diyanet, S. Ateş vd)
O kadar ki,
sizin [vaktiyle] düşündüğünüz gibi, onlar da Allah'ın hiç kimseyi
[yeniden] asla [elçi olarak] göndermeyeceğini düşünmeye başladılar. (M. Esed, E. Yüksel, Ö. N. Bilmen vd)
Y. N. Öztürk te araya koyduğu / işareti ile ikisini bir araya getirmiş.
Hangi anlam dile ve bağlama daha uygundur?
A.S
Kuranda bir daha elçi gelmeyecek diyenlerin kınandığını yanıldıklarını biliyoruz, Kuranın çevirisinde Hatem kelimesi acaba doğru/birebir/motamod haberimi bize veriyor?yoksa bizlerde ehli kitap gibi elimizdekinin eminliğinden dolayı bu kelimeyi veya o ayeti taraflımı çeviriyoruz? Aslında epey soru var. Biz son ümmetmiyiz?tabi bu sorudan ne kastedildiğinide ben pek anlamıyorum.. Kuranda kıyametin yaklaştığını anlatan yanılmıyorsam bir ayet vardı..acaba o ayet kıyamet saatine ilişkin anı mı haber veriyordu yoksa haber son dönem ümmetiyle mi alakalıydı.. Kıyamet saatinin bilinmemesi ve bizim zaman algımızın Allah katında çok cüzi bir zaman dilimini kapsadığını düşünürsek, Artık elçi gelmeyecek sözü biraz iddialı olmaz mı?
__________________ Herkes kendi ameliyle Allah’ın huzuruna gider
Katılma Tarihi: 24 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Okunuş Ve ennehum zannu kema zanentum el ley yeb'asallahu ehada.
Diyanet “Gerçekten onlar da, sizin sandığınız gibi, Allah’ın hiç kimseyi öldükten sonra tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı.”
Elmalılı Orj. Ve doğrusu onlar sizin zann ettiğiniz gibi zann etmişlerdi ki: Allah ebedâ hiçbir kimseyi ba's etmiyecek.
Ö.N. Bilmen «Ve şüphesiz onlar da sizin zannetiğiniz gibi zannetmişlerdir ki, Allah hiçbir kimseyi peygamber göndermeyecektir.»
C. Yıldırım Onlar da sizin sandığınız gibi Allah'ın hiçbir kimseyi diriltip kal, dırmıyacağını sanmışlardı.
A.F. Yavuz O insanlar da, (ey cinler) sizin zannettiğiniz gibi, Allah’ın ebedîyen hiç bir kimseyi öldükten sonra diriltmiyeceğini zannetmişlerdi.
H.B. Çantay «Hakıykaten onlar da, sizin zannetdiğiniz gibi, Allahın hiçbir kimseyi kat'iyyen diriltemeyeceğini sanmışlar».
M. Esed O kadar ki, sizin (vaktiyle) düşündüğünüz gibi, onlar da Allah'ın hiç kimseyi (yeniden) asla (elçi olarak) göndermeyeceğini düşünmeye başladılar.
A. Bulaç "Ve onlar, sizin de sandığınız gibi Allah'ın hiç kimseyi kesin olarak diriltmeyeceğini sanmışlardı."
Y.N. Öztürk "Onlar, tıpkı sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi asla diriltmeyeceğini/peygamber göndermeyeceğini sanmışlardı."
Diyanet Vakfı Onlar da sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı.
Elmalılı S1 Doğrusu onlar sizin sandığınız gibi sanmışlardı ki, Allah hiçbir kimseyi asla peygamber göndermeyecek.
Elmalılı S2 Doğrusu onlar sizin zannettiğiniz gibi, zannetmişlerdi ki, Allah asla kimseyi Peygamber göndermeyecek.
TefhimulKuran «Ve onlar, sizin de sandığınız gibi Allah'ın hiç kimseyi kesin olarak diriltmeyeceğini sanmışlardı.»
F. Kuran O sapık insanlar, tıpkı sizler gibi, Allah'ın hiç kimseyi yeniden diriltmeyeceğini sanmışlardır.
A. Gölpınarlı Ve şüphe yok ki onlar da sizin sandığınız gibi Allah'ın, kesin olarak hiçbir kimseyi tekrar diriltmiyeceğini sanıyorlar.
S. Ateş Onlar da sizin sandığınız gibi Allâh'ın hiç kimseyi diriltmeyeceğini sanmışlardı.
S. Yıldırım (1-7) De ki: Bana vahyolunduğuna göre bir cin cemaati Kur’ân’ı dinledikten sonra şöyle dediler: "Biz gerçekten, doğru yolu gösteren harikulade bir Kur’ân dinledik. Bundan böyle Rabbimize asla bir şerik tanımayacağız. Rabbimizin şanı çok yücedir, O ne eş, ne de çocuk edinmiştir. Meğer içimizden birtakım cahiller, Allah hakkında gerçek olmayan sözler söylüyormuş! Biz de saf saf, insanları ve cinleri, Allah hakkında yalan söylemez sanmışız! Meğer bir kısım insanlar cinlerden bazılarına sığınıp, böylece onları daha da azgın hale getirmişler! Onlar da, sizin zannettiğiniz gibi, Allah’ın ölen hiçbir kimseyi diriltmeyeceğini zannetmişler.
A. Uğur Onlar da sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı.
G. Onan "Ve onlar, sizin de sandığınız gibi Tanrı'nın hiç kimseyi kesin olarak diriltmeyeceğini sanmışlardı."
Ş. Piriş Sizin zannettiğiniz gibi, onlar da Allah’ın hiç kimseyi yeniden diriltemeyeceğini sanmışlardı.
Hakikaten güzel yakalamışsın savaşen,çok ilginç..
Tamam yargılar çoğu yerde sonuca yön verir ama bu kadarıda olurmu diye soruyor ve hayrete düşüyor insan..
anlam birinde dirilme birinde gönderme olarak çevrilmiş,öyle ise hangisi doğru?
__________________ Herkes kendi ameliyle Allah’ın huzuruna gider
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Mevdudi, Recep İhsan Eliaçık ve Hakkı Yılmaz de "ayetteki ba's'ı Resul gönderme olarak çevirmişler. Mustafa İslamoğlu, İki görüşe de yervermiş.
Ben de "bir resul gönderme" olduğu, bulunduğu pasaj içinde konuya daha uygun düştüğü kanaatındayım.
Ayrıca, ayetin Ğâfir 34 ile bir karşılaştırmasını yaparsak:
Qultum : len yeb'asellâhu (...) rasûlen. (Cin 7)
Zannû (...): (en) len yeb'asellâhu ehaden. (Ğâfir 34)
Demiştiniz: Allah resul göndermeyecek.
İnanmışlar: Allah kimseyi göndermeyecek.
Ayrıca 7. ayetin içinde yer aldığı Cin Suresi'nin bu ilk pasajında işlenen konu, vahi / Kuran'dır; ölüm ve diriliş değil.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma