HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Ortak Meal-Yorum Çalışması
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Ortak Meal-Yorum Çalışması
Konu Konu: İbrahim(a.s) tevhid’i buldu mu? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

 

İbrahim(a.s) "Tevhid"i buldu mu?

(En'am 74-83 örneği) 

 

1.Giriş (1 alıntı);

 

İbrahim Aleyhisselamın Tefekkür ile Tevhid'i Bulması;

 

İbrahim aleyhisselam hakkında Allahü Teâlâ “Halil'im” demiştır. Bu da onun Allah'ı arayıp bulmasındandır. Bunun için Kur'an-ı Kerım'de şunlar buyrulmuştur: “Böylece biz, kesin iman edenler olması için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü, Rabbim budur, dedi. Yıldız batınca, batanları sevmem, dedi. Ay'ı doğarken görünce, Rabbim budur, dedi. O da batınca, Rabbim bana doğru yolu göstermezse elbette yoldan sapan topluluklardan olurum, dedi. Güneşi doğarken görünce de, Rabbim budur, zira daha büyük, dedi. O da batınca, dedi ki: Ey kavmim ! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım…

 

…Bu olay resmi olarak bakılırsa Hz. İbrahim'in peygamberlik başlangıcıdır. Bundan sonra Hz. İbrahim Bâbil kavmine Allah'ın emirlerini tebliğ etmeye başladı ve birçok delil gösterdi.”

 

Bazılarımız için yukarıdaki pasaj, tanıdık bir pasaj olabilir, bazılarımızda belkide ilk kez duyuyordur. Alıntının kime ait olduğunun önemi yok. Biz iddaların üzerinde duracağız, yukardaki yazılanlara “Kur’an’ı Kerim’de gerçekten böyle midir?” sorusunu sorarak cevabını arayacağız.

 

Yine şöyle bir iddianın sorgulamasını yapacağız;

 

Âzer'ın İbrahim aleyhisselam ın babası olmaması biraz daha mantıklıdır.

 

 

2.En’am suresi özelinde İbrahim(a.s) kıssasına giriş:

 

“Ve hani İbrâhim, babası Êzer’e, “Putları ilahlar mı ediniyorsun? Gerçekten ben, seni ve senin kavmini açık bir sapkınlık içinde görüyorum!” demişti” (6:74).

 

İbrahim(a.s) ve babasını konu edinen ilk vahiylerin başlangıcı Meryem Suresindedir. İbrahim(a.s)  babasına şöyle der;

 

“Kitab’ta İbrâhim’i de “an”. Gerçekten O, Sıddık bir Nebî idi (41). Hani babasına dedi: “Babacığım! Ne işiten, ne gören ve ne de sana fayda veren bir şeye, niçin kulluk ediyorsun? (42).Babacığım!” Gerçekten bana, sana gelmeyen  İlimden geldi, öyleyse bana uy ki seni -düzgün bir yola- doğru yola eriştireyim (43).Babacığım!” Şeytan’a kulluk etme. Gerçekten Şeytan, Rahmân’a “asi” oldu (44).  Babacığım!” Ben kaygılanıyorum, Rahmân'dan bir azab sana dokunur, böylece Şeytan’a veli olursun” (45). [19:41-45]

 

 

Bir sözü veya metni anlamanın en emin yolu, sözün akışı/sibak-siyak/contex’tir. Sözün gelişi önemli olduğu kadar, metnin bütünlüğü, tematik yapısı da elbette önemlidir. Cümleler ve metin bir bütün olarak algılanmalıdır.

 

Sibak-siyak veya metnin akışına geçmeden, metnin bütününe göz atarak En’am 74-83. ayet-i kerimelerine dönelim.

 

En’am suresinde İbrahim(a.s) kıssasına 74. Ayet-i Kerimeyle giriş yapılır;

 

Ve iz qâle ibrahîmu li-ebî-hi êzera

 

“Ve hani ibrahim o-babası êzera dedi/demişti”

 

 “İbrahim(a.s)’ın babasıyla olan diyalogları” “6:74”te olduğu gibi, 9:114, 19:42, 21:52, 26:70, 37:85, 43:26 ve 60:4. Ayet-i kerimelerinde de geçmektedir.

 

İbrahim(a.s) 21:52, 26:70, 37:85, 43:26’da “babası ve kavmine”, 60:4’te ise “Babasına/babası için” denmektedir.

 

“Ve hani İbrâhim, babası Êzer’e, “Putları ilahlar mı ediniyorsun? Gerçekten ben, seni ve senin kavmini açık bir sapkınlık içinde görüyorum!” demişti” (6:74).

 

Hani İbrahim, babası ve kavmine: “Nelere kulluk ediyorsunuz?” demişti (70). Dediler: “Biz putlara kulluk ediyoruz, onlara devamlı ibadete kapanıyoruz” (71). (İbrahim) “Dua ettiğinizde sizi işitiyorlar mı? (72). Veya size fayda ve zarar verirler mi?” (73). Dediler: “hayır, babalarımızı böyle yapıyorlarken bulduk” (74)…..” [26:70-104].

 

İbrahim(a.s), babasının ve kavminin nelere kulluk ettiğini bilmemekte midir? Kur’an’ı Kerim bu uslubu kullanarak, “kıssadan” hem mu’minlere hemde muşriklere “hisse” sunmaktadır.

 

 Hani İbrahim, babası ve kavmine: “Bu heykeller nedir, sizin ibadete kapandığınız?” demişti (52). Dediler: “Biz, babalarımızı bunlara kulluk edici bulduk” (53). (İbrahim) “Elbette ki, Siz ve sizin babalarınız açık sapkınlık içindesiniz” demişti (54). [21:52-54].

 

“Heykeller” şeklinde çevirdiğimiz kelime “et-teMêSîLu” bu, “esnêm”in yani “putların” nasıl bir şey olduğunu anlamamızı sağlar. Aynı kelime (esnêmên) En’am 74’de ve Şuara 71’de geçer. En’am 74’de İbrahim(a.s) “babası ve kavmi” için, Enbiya 54’de ise “kavmi ve ataları” için “fî dalêl(in) mubîn(in)” ifadesini kullanmaktadır. Yani “sapkınlık içinde olduğunuz açık, aleni, ortada”.

 

 

 

 

 

 

 

Hani İbrahim, babası ve kavmine: “Neye kulluk ediyorsunuz? (85). “Allah’ın yanısıra” yalancı ilahlar mı istiyorsunuz (86). “Tüm insanlığın” Rabbi hakkında zannınız nedir?” demişti (87). Sonra bir bakım baktı yıldızlara (88). “Gerçekten ben, rahatsızım” demişti (89). [37:85-89].    

 

Merhum elmalılı “İnnî seqîm(un)” yani “Gerçekten ben, rahatsızım” için şöyle demektedir;

 

“Derken yıldızlarda bir bakış yürüttü, yahut bir bakıma baktı. Bundan bizce hemen akla gelen mânâ En'am Sûresi'nde “Üzerini gece bürüdüğü zaman bir yıldız gördü...”(En'am, 6/76) âyetinde geçen fikir ve bakıştır. Bu şekilde Baktı da “ben hastayım” dedi. Söz “Eğer Rabbim beni hidayete erdirmeseydi mutlaka sapıklar topluluğundan olacaktım.” (En'am, 6/77) meâlinde olur. Fakat tefsirciler buna şöyle mânâ vermişlerdir: Kendileriyle beraber ibadet teklif ettikleri için yıldızlarda bir bakıma baktı da, yıldızların hükümlerine bakıyormuş gibi yerlerini, bağlantılarını gözden geçirdi, onlar müneccim oldukları için o da onlarla istidlal ediyormuş gibi görünerek ben keyifsizim, dedi. Onların tekliflerinden rahatsız olduğunu kastediyordu”

 

Mufessir Razî  ise;

 

“Onun, “Ben hastayım" ifadesi, “Bu kadar çok insanın küfür ve şirk üzere olması yüzünden, kalbim hastadır, hüzünlüdür" manasınadır. Nitekim Allah Teâlâ, Hz. Muhammed (s.a.s)'e de,  "Neredeyse kendini heİâk edeceksin" (Suâra, 3) demiştir.”

 

İbrahim(a.s)’ın  Yıldızlara bakmasını ise mufessir Kurtubi;

 

“el-Halil ve el-Muberred derler ki: Bir kişi herhangi bir husus hakkında dü­şünüp onu planlamasını anlatmak üzere: “o kişi yıldızlara baktı” denilir” demektedir.

 

Razî ise;

 

“Ayetteki, ”Derken yıldızlara bir nazar atfetti" sözünden, “o kâfirlerin darmadağınık olan, tutarsız sözlerine ve cümlelerine baktı" manası kastedilmiştir. Çünkü parça parça dağınık olan şeyler hakkında, dağınık manasında, “Bunlara müneccem” denilir. “Kitabetin nücûmu" da bu manadadır. Buna göre, ayetteki bu İfade, "Hz. İbrahim (a.s)'in onların bölük-pörçük, darmadağınık sözlerini dinleyince, kendisinin, onlardan geride tek başına kalmak İçin, -bir zaruret ileri sürmek için- o sözlerden bir yol bulmak gayesiyle, bu sözlere baktı ve "Ben hastayım" demekten daha iyi bir mazeret bulamadı. Bunun ile, tıpkı sefere gidilecek zaman, "Sen yolcusun" demen gibi, "Benim hasta olmam gerekir" manası kastedilmiştir”. Demektedir.

 

Kronolojik olarak, İbrahim(a.s), babası ve kavmi ile ilgili ayetlerin olduğu En’am suresi, Şuara suresinden sonradır. Ve şöyle başlar;

 

“Ve hani İbrâhim, babası Êzer’e, “Putları ilahlar mı ediniyorsun? Gerçekten ben, seni ve senin kavmini açık bir sapkınlık içinde görüyorum!” demişti” (6:74).

 

İbrahim(a.s) girişte babasının “putları ilahlar” edinmesini ve “hem babasının ve hemde kavminin sapkınlık içinde” olmasını dile getirmesi dikkat çekicidir. Bu daha önce indirilen Meryem, Şuara, Enbiya ve Saffat  surelerinde kıssaya girişte de böyledir. Bir bütün olarak şöyledir;

  

“Hani babasına dedi: “Babacığım! Ne işiten, ne gören ve ne de sana fayda veren bir şeye, niçin kulluk ediyorsun? (42).Babacığım!Gerçekten bana, sana gelmeyen  İlimden geldi, öyleyse bana uy ki seni -düzgün bir yola- doğru yola eriştireyim (43). [19:42,43].

 

Hani İbrahim, babası ve kavmine: “Nelere kulluk ediyorsunuz?” demişti (70). Dediler: “Biz putlara kulluk ediyoruz, onlara devamlı ibadete kapanıyoruz” (71). (İbrahim) Dua ettiğinizde sizi işitiyorlar mı? (72). Veya size fayda ve zarar verirler mi?(73). [26:70-73].

 

Hani İbrahim, babası ve kavmine: “Bu heykeller nedir, sizin ibadete kapandığınız?” demişti (52). Dediler: “Biz, babalarımızı bunlara kulluk edici bulduk” (53). (İbrahim) “Elbette ki, Siz ve sizin babalarınız açık sapkınlık içindesiniz” demişti (54). [21:52-54].

 

“Hani İbrahim, babası ve kavmine: “Neye kulluk ediyorsunuz? (85). “Allah’ın yanısıra” yalancı ilahlar mı istiyorsunuz(86). [37:85,86].

 

“Ve hani İbrâhim, babası Êzer’e, “Putları ilahlar mı ediniyorsun? Gerçekten ben, seni ve senin kavmini açık bir sapkınlık içinde görüyorum!” demişti” (6:74).

 

Yine En’am Suresin den sonra olan “İz cêe rabbe-hu bi-qalb(in) selîm(in)(37:84) ayeti kerimesiyle ilgili Razî;

 

İmdi eğer, "Onun, Rabbine kalb-i selimi ile gelmesi ne demektir?" denilirse, biz deriz ki: "Bu, "O, kalbini sırf Allah'a has kıldı" demek olup, adetâ, "O, bu kalbini Allah'ın "huzuru"na sundu manasınadır” demektedir. Bu diyalogda “babasıyla konuşmadan öncedir”.

 

Yukarıdaki Ayet-i Kerimeler toplu olarak değerlendirildiğinde, İbrahim(a.s)’ın Tevhid’i bildiğini ve “muvahhid” olduğunu gösterir. O zaman En’am Suresinde sözün akışında yer alan şu ifadeler nasıl izah edilecektir?

 

“Ve böylece, İbrâhim’e gösterelim: melekûtunu Göklerin ve Yerin kesin inananlardan olması için” (6:75).

 

Bu ifade “hikaye uslubuyla” başlamıyor ve ayetteki “NuRî” yani “gösteriyorduk” “Gösterelim” anlamındadır, muzari fiildir. Yine “ve li-yeKûne” kelimesi de muzaridir. “Muzari fiil” şimdiki zamanı ve geniş zamanı ifade eder. Ayetin başındaki “Vav” “atıf”dır. “Atıf Vav’ı” ise kelimeyi veya cümleyi birbirine bağlar. İbrahim(a.s) babasına “seni ve kavmini sapkınlık içinde görüyorum” dediği cümle ile “Ve böylece” ifadesiyle başlayan cümle  birbirine bağlıdır.

 

 

Şimdi En’am Suresi 74-83. Ayeti Kerimeleri akışyla birlikte görelim ve değerlendirmelerimizi yapalım;

 

“Ve hani İbrâhim, babası Êzer’e, “Putları ilahlar mı ediniyorsun? Gerçekten ben, seni ve senin kavmini açık bir sapkınlık içinde görüyorum!” demişti (74). Ve böylece, İbrâhim’e gösteriyorduk: hükümranlığını Göklerin ve Yerin Yakinen inananlardan olması için, (75). Gece onun üzerini örtünce, bir yıldız “gördü” “Bu Rabb'im!” dedi. “Sonra batınca”. Dedi: “Batanı sevmem” dedi (76). Ay’ın “doğmaya başladığını görünce”. Dedi: “Bu Rabb'im!”. “Sonra batınca” “Eğer Rabb'im beni doğru yola eriştirmese, elbette ki, sapkınlar kavmininden olurum!” dedi (77). Güneşin “doğmaya başladığını görünce”. Dedi: “Bu Rabb'im”, “Bu en büyük!” dedi. Sonra batınca,  (İbrâhim) dedi: “Ey Kavmim! Gerçekten Ben, ortak koştuklarınızdan uzağım! (78). Gerçekten ben, kendimi döndürdüm; Onun için, Gökleri ve Yeri yaratana, bir hanif olarak,ben (Allah’a) ortak koşan kimselerden değilim(79). [74-79].

 

Ve kavmi onunla tartıştı. (İbrahim): “Benimle tartışıyor musunuz Allah hakkında? Beni doğru yola iletmişti! ve (ben) O’na ortak koştuklarınızdan kaygılanmıyorum -Rabb'imin bir şeyi dilemesi başka- Rabb'im “her şeyi ilimle” kaplamıştır. Öğüt almayacak mısınız? (80). Hem nasıl olur da “sizin (Allah’a) ortak koştuklarınızdan” (ben) “kaygılanırım?”. Siz (Allah’ın hakkında) üzerinize hiçbir yetki indirmediği şeyleri  Allah’a ortak koştukmakdan” siz kaygılanmazken. Hem sonra hangisi iki fırkadan güvende olmaya daha çok hakk sahibidir? Eğer siz biliyorsanız! (81). (Allah’ın birliğine) iman eden kimseler ve (Allah’ın birliğine) imanlarını zulümle örtmeyenler, Onlar, güven onlarındır ve onlardır doğru yolda gidenler” (82). [80-82].

 

Ve İşte bu, hüccetimiz; kavmine karşı İbrâhim’e onu/hüccet verdiğimiz. Dilediğimizi kimseyi derecelere yükseltiriz. Gerçekten  Rabb'in, Hakîm’dir, Alîm’dir” (83). [6:74-83].

 

3. Notlar:

 

·         6:76 “fe lemmê (En'âm. 76) buyurmuştur ki ifadenin başındaki “” harfi, tertibî (bu işlerin peş peşe olduğunu) gösterir. Böylece bu hadisenin, Hz. İbrahim (a.s), rabbini tanıyan kesin ilim sahibi kimselerden olduktan sonra vâkî olduğu sabit olur.

 

·         "Hani o, Rabbine sa­lim bir kalp ile gelmişti." (es-Saffat, 37/84) Yani o, yüce Allah'a hiçbir şekil­de ortak koşmamıştı. (ez-Zeccâc devamla) der ki: Kanaatimce cevap şudur; O, bu sizin dediğinize göre benim rabbimdir, demiştir. Çünkü onlar, putla­ra, güneşe ve aya tapıyorlardı. Bunun bir benzeri de yüce Allah'ın: "Ortak­larım nerede?" (en-Nahl, 16/27, ) buyruğudur. Halbuki, şanı yüce Allah orta­ğı olmayan, bir ve tektir, Buyruğun anlamı ise şudur: Sizin iddianıza göre or­tağım olduğunu söyledikleriniz nerede? "İd­dia ettiğiniz ortaklarım nerede?" (el-Kasas, 28/74) ayet-i Kerimesi gibidir.

 

·         Bu hadise, İbrahim (a.s), kavmi ile münazara etmesi sebebi ile olmuştur. Bunun delili şudur: Allah Teâlâ bu hadiseden bahsettikten sonra, "İşte kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz hüccetimiz idi "(En âm, 83) buyurmuş ve "Kavmine karşı" demiş, ama "Kendine karşı, kendi için" dememiştir. Binâenaleyh bu münazaranın, O'nun kendisi için dini ve marifetullahı elde etmek için değil, kavmini imana ve tevhide götürmek üzere yapılmış olduğu anlaşılır.

 

·         şu ayetin başında bu münazaraya işaret eden şu buyruğudur. "İşte kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz hüccetimiz idi" (6:83).

 

 

Elbette Alîm Allah(a.c)’dir

Cehd bizden tevfik O’dan



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
elmuh
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 435
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı elmuh

Selam Baybora,

Çalışmaya teşekkürler. Bu kadar detaylı bakmamıştım ama ben de bu anlatımın İbrahim'in anlatım üslubu/tekniği olduğunu düşünüyordum. Anlatırken düşündürme. Tıpkı putları kırıp suçu büyük putun üstüne atması gibi. Bunlar İbrahimin zekasına işaret.

Ancak, aklen Allahı bulma iddiası bana hep tek taraflı gelmiştir. Bana göre, bilen zihnin bilmeseydim bulurdum demesi tamamen varsayımsal. Bu iddia hiçbir zaman tarafsız bir ifade olamaz ve ispatlanamaz.

Muhabbetle.



__________________
O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Yukarı dön Göster elmuh's Profil Diğer Mesajlarını Ara: elmuh
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

baybora Yazdı:

 

İbrahim(a.s) "Tevhid"i buldu mu?

(En'am 74-83 örneği) 

 

.....


�Heykeller� şeklinde çevirdiğimiz kelime �et-teMêSîLu� bu, �esnêm�in yani �putların� nasıl bir şey olduğunu anlamamızı sağlar. Aynı kelime (esnêmên) En�am 74�de ve Şuara 71�de geçer. En�am 74�de İbrahim(a.s) �babası ve kavmi� için, Enbiya 54�de ise �kavmi ve ataları� için �fî dalêl(in) mubîn(in)� ifadesini kullanmaktadır. Yani �sapkınlık içinde olduğunuz açık, aleni, ortada�.

 

 

 ............



selam


Rıdvan abi ;

Heykeller kelimesi üzerinde durmamışsınız, oysa pasajın başında bu meseleyi de masaya yatıracak gibi bir girişiniz var.! Ama açıklama yapmadan genel konuya dönmüşsünüz.

Bu heykeller gerçekten toplumun genelinin zihninde şekillenen, büstler, ağaçlar, taş/kaya parçaları, vs vs gibi bir şeyler mi.? Yoksa X Alim , X Mezhep, X Tarikat vb. veya bunların öğretileri mi.?

Kur'an'da geçen put edinme/tapma/itaat/kulluk, Allah'tan başka ilaha tapma/ibadet/itaat/kulluk etme kavramları nasıl anlaşılmalı.?

Ben şahsen, edinme/tapma/itaat/kulluk açılımlarını bir eylemin değişik anlatımları olarak anlıyorum. Alimlerin, tarikatlerin, mezheblerin vs. vs. görüş anlatım ve öğretilerinin körü körüne, eğrisine doğrusuna bakmadan  yapılması/uygulanması olarak görüyorum, bu düşüncem yanlışmıdır veya kur'an'i bir yaklaşım değilmidir.?

esenlikle kalın...

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

 

 Kuranda anlatilan kissalarin ana temasinin Muhammed'in icinde bulundugu ortamla ortusur olmasi cok enteresan. Hatta oyleki Tufan oncesi putlar dahi Muhammed'in yakinlarinda varligini surdurmekte. Bu resuller farkli isimler  ve sahnelerde Muhammed'i sergiliyor olmasinlar!

Kuran kissalarindan tarihe yonelik tespitler cok buyuk yanilgilara sebeb verecektir diye dusunuyorum. Yahudilerin durumu ortada.

Kuran kissalari baybora kardesimizin   dedigi gibi hisseler cikarmak icindir.

 Tevhidin baslangici sirkin baslangici kadar eski olmakla birlikte sirke ragbet gunumuze degin cok daha fazla olmustur.

Kadir

Allah'a emanet.

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

Hz.İBRAHİM



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
ebukerem
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 mart 2009
Gönderilenler: 483
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebukerem

sevgili dostum baybora,

tarihi bir ilave belki katkı yapabilir niyetiyle değerlendirmene sunuyorum.

Akad imp. MÖ 4000-2100 arasında kuzey ırak ve bu günkü güneydoğu anadolu bölgesinde hüküm sürmüş sümer toplumu. sami toplumlardan.

dinleri :  en yüce ve herşeyi yaratığ yönettiğine inandıkları Tanrı ŞAMEŞ ( Güneş - arapçası şems aynı dil ailesinden )

bir altındaki tanrı SİN ( AY - genelde kralın ve oğullarının sıfatı EN YÜCE TEK TANRI ŞAMEŞ'in bu yetkiyi verdiğine inanırlar. )

ve diğerleri İSTAR ( yıldızlar, yani melekler, evliyalar, kahinler milli kahramanlar, onlarada yetkiyi ŞAMEŞ'in verdiğine inanırlar -- batı dillerindeki STAR kelimesi buradan diyorlar )

müzelerdeki kalıntıları incelediğinde şu ilginç kalıntı ile karşılaşıyoruz.

acaba diyorum o ayetlerde anlatılan İbrahim'in yıldız-ay-güneş temsili kavminin bu inanç sembolleri ile oluşturdukları şirk dinine bir göndermeli tebliğ olmasın? tasvir ederek anlatma. ayetin sonunda EY KAVMİM diyerek tebliğine devam etmesi de ben de bu algıyı oluşturuyor.

değerlendirmenize sunuyorum, devam edelim inş.

selam ve muhabbetle



__________________
yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Yukarı dön Göster ebukerem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebukerem Ziyaret ebukerem's Ana Sayfa
 
ebukerem
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 mart 2009
Gönderilenler: 483
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebukerem

bir de bu tablet var.. ikisi de AKAD İmparatorluğundan kalma ve yanılmıyorsam Louvre Müzesinde sergileniyorlar.



__________________
yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Yukarı dön Göster ebukerem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebukerem Ziyaret ebukerem's Ana Sayfa
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

selam,

ebu kerem, değerli kardeşim,

iletiniz de;

"acaba diyorum o ayetlerde anlatılan İbrahim'in yıldız-ay-güneş temsili kavminin bu inanç sembolleri ile oluşturdukları şirk dinine bir göndermeli tebliğ olmasın? tasvir ederek anlatma. ayetin sonunda EY KAVMİM diyerek tebliğine devam etmesi de ben de bu algıyı oluşturuyor."

demişsiniz bu konuda sizinle aynı düşünüyorum,

Katkın için teşekkür,

Birde ilgilenirsen, "Anadolu'da paganizm, antik dönemde Harran ve Urfa, prof.dr. Şinasi Gündüz., Ankara okulu, 2005" "balıklı göl" ve diğer esatirle ilgili güzel bir eser.

selam ve dua ile,

rıdvan

not: bayram sonrası buluşalım inşAllah

 



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats