HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: Namaz ile ilgili... Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

"..tespitinizin anlattığı bu..o zaman salat,öncelikle
bu sistemin saf dışı kalması adına mı olmalı yoksa bir
çaresi var mı? "

Selam,değerlendirmenize katılmam mümkün değil.Salat çabasından başkalarına ekonomik anlamda pay çıkaramıyacaklar elbette mümkündür.Kişinin kendisinin ve ehlinin hayatını ikame etmesi de bir değerdir.Hatta veren değil alan olmakta gayet insani bir davranış olabilir."Bu sistem" ile salat'ı ikame etmenin zerre kadar alakası yoktur.Kuranda ki proje her zemin ve şartlarda hayata uyarlanabilir.Önemli olan bilinçli olarak ona talip olmaktır.Selamlar.. 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
İbrahimizm
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 22 aralik 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 127
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı İbrahimizm

Dermanbeg Yazdı:

"..tespitinizin anlattığı bu..o
zaman salat,öncelikle bu sistemin saf dışı kalması adına
mı olmalı yoksa bir çaresi var mı? "


Selam,değerlendirmenize katılmam mümkün
değil.Salat çabasından başkalarına ekonomik anlamda pay
çıkaramıyacaklar elbette mümkündür.Kişinin kendisinin ve
ehlinin hayatını ikame etmesi de bir değerdir.Hatta veren
değil alan olmakta gayet insani bir davranış
olabilir."Bu sistem" ile salat'ı ikame etmenin
zerre kadar alakası yoktur.Kuranda ki proje her zemin ve
şartlarda hayata uyarlanabilir.Önemli olan bilinçli
olarak ona talip olmaktır.Selamlar.. 

<!--
Signature -->


Selamlar,

Cevabınızı biraz daha açıklar mısınız?Bu sistem ile
salatı ikame etmenin zerre kadar alakası yok derken,Bu
sistem olarak andığınız,sistemden kastınız nedir?


__________________
Konfüçyüs:"Bir Devlet aklın ilkelerine göre yönetiliyorsa, düşkünlük ve yoksulluk yüz karasıdır.Bir Devlet aklın ilkeleriyle yönetilmiyorsa,o zaman da, zenginlik ve şan şeref utanç verici şeylerdir."
Yukarı dön Göster İbrahimizm's Profil Diğer Mesajlarını Ara: İbrahimizm
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

MErhaba,

abi araya girip çıkcağım. dünya hayatının geçici bir meta olduğu, bu dünyanın sadece bir imtihan olduğu, malın,, mülkün hatta evlatların bir bir imtihan olduğu vurgulanır Kuran'da.

Dolayısı ile, fecr vaktinde rızık için kalkıp çalışma zorunluluğu kuran'i bir yaklaşım değildir. dünya sisteminin bir gereğidir.

Hatta, dünya hayatını şiddetle arzulayanlara istediklerinin verileceği fakat ahiretten bir nasiplerinin olmayacağı vurgusu da vardır.

Yine söylüyorum, fecr kesinlikle gün ışıklarının karınlıktan fışkırdığı zaman dilimi ise, o zaman fecr deki salat, direk kuran el fecr ile bağlantılıdır.

bunların ikame edilme zorunluluğu müminler içindir. fakat rızık kazanma zorunluluğu bütün insanlar içindir.

saaltı ikame etmek muttakilerinden de şiarlarından olduğuna göre, salat dua ve namaz ile organik bir bağa sahiptir.

selam müminleredir...
Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

"ortada salatın işlenmesine engel sistem sorunu
var..tespitinizin anlattığı bu..o zaman salat,öncelikle
bu sistemin saf dışı kalması adına mı olmalı yoksa bir
çaresi var mı? "

Salatın işlemesine engel gördüğün hangi "bu sistem"se onu kasdediyorum.Ben salat'ın işlemesine engel bir sistemden söz etmedim sevgili İbrahimizm.Her şey insanın kendi tercihidir:Yaşar yada yaşamaz..Selamlar..

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

hayrullahmeral Yazdı:
MErhaba,

abi araya girip çıkcağım. dünya hayatının geçici bir meta olduğu, bu dünyanın sadece bir imtihan olduğu, malın,, mülkün hatta evlatların bir bir imtihan olduğu vurgulanır Kuran'da.

Dolayısı ile, fecr vaktinde rızık için kalkıp çalışma zorunluluğu kuran'i bir yaklaşım değildir. dünya sisteminin bir gereğidir.
Dünya sistemi fecr de kalkıp işe başlamayı mı öneriyor?Yada yazdığını ben mi yanlış anladım?
Hatta, dünya hayatını şiddetle arzulayanlara istediklerinin verileceği fakat ahiretten bir nasiplerinin olmayacağı vurgusu da vardır.

Yine söylüyorum, fecr kesinlikle gün ışıklarının karınlıktan fışkırdığı zaman dilimi ise,Evet o zaman fecr deki salat, direk kuran el fecr ile bağlantılıdır.Ben de bağlantısı olduğuna inanıyorum.

bunların ikame edilme zorunluluğu müminler içindir. fakat rızık kazanma zorunluluğu bütün insanlar içindir.
Müminler salatlarının prensiplerini Allah'tan alırlar.Diğerleri hayatı yaşarken bu prensipleri dikkate almazlar.Allahta onların çabalarını/salatlarını kınar..
saaltı ikame etmek muttakilerinden de şiarlarından olduğuna göre, salat dua ve namaz ile organik bir bağa sahiptir.
Nasıl inanıyorsan öyle yaşa.Ama ben böyle bir bağlantı olduğuna kesinlikle inanmıyorum.Selamlar..
selam müminleredir...
Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

İbrahimizm Yazdı:


Selamlar,

Kazançsız salat edilemiyorsa ve bir köşede mahrum halde
bir nevi biçare kalınıyorsa..bu durumda SALAT EDİN emri
yoksullara bir hitap olmaktan çıkıyor ve öyleyse türk
halkının tüm sermayesi cebinde olan büyük
çoğunluk,salatın nidüğünü anlamış olsalar da adı salat
olan bu ameli işleyemiyorlar...
sorun yine sistemde tıkanıyor,yaşasın cumhuriyet ve
demokrasi,yaşasın laiklik kahrolsun irtica vs söylemleri
ve her seçimde kendisinden varlık umudu
beklemelerde,beklenenler de boş..
ortada salatın işlenmesine engel sistem sorunu
var..tespitinizin anlattığı bu..o zaman salat,öncelikle
bu sistemin saf dışı kalması adına mı olmalı yoksa bir
çaresi var mı?




sevgili İbrahimizm kardeşim,

Ortada bir sistem sorunu yok. Sistem Amerika, Almanya, İsveç ile aynı. Ama gelir bölüşümünde bir sorun var. Bu da doğal. Kaynakların paylaşımı sorunu.
Almanya, isveç , Amerika falan bütün altyapı problemlerini bitirmiş. Sermaye birikimi safhasını bitirmiş. Şimdi paylaşım zamanında.

Örneğin Hükümet boğazın altından geçit yapmasa, telekom yatırımları yapmasa, Bölünmüş yol yatırımları yapmasa da buraya harcayacağı paraları işçinin, emeklinin, memurun, köylünün  durumunu iyileştirmeye harcasa, işsizlik sigortasını, SGK yı falan daha sağlam, daha gelişmiş bir kurum haline getirse. Okullar, Sağlık falan daha gelişse. OLurmu, olur.

Ama bugünün şartlarında öbür yatırımlar daha önemli. Her ikiside olsun diyorsan bu mümkün değil, Nasıl senin imkanların cebindeki para kadarsa, devletin imkanları da bu. Tercihini ona göre kullanacak. Halka sorsan , bana ver der ama öteki yatırımları yapmadığın içinde seni suçlar.


Bugün dünyanın 17 ekonomisiyiz. Yarın ilk ona falan girdiğimizde bunlar olacak. En azından emek kesimine daha büyük kaynak aktarılabilecek.  Ekonomi geliştikçe taşlar yerine oturacak. Bu bir süreç.

Olayı iki şehir arası bir yol olarak düşün. Yolun 10. km si başka 90. km si başka. Başı başka, sonu başka. Ekonomi üretken temel alt yapıları bitirdikten sonra, sosyal konulara daha büyük kaynak aktarılabilecektir.

Senin Almanya ile olan farkın bu, Afganistanla olan farkın da bu. 

Bu sürecin dinle salat ile alakası yok.  Arabistanda, Afganistanda salat oluyor da, Almanyada, Türkiyede mi olmuyor. Geçiniz.


Evet Cumhuriyette yaşasın, Laiklik te olsun. İnsanlar dinini bilsin. İbadetlerini uygulasın ama irtica olmasın. O şalvarlı soytarılar olmasın, bunlar halka etki edip te memleketi İran, arabistan yapmasın. Memleketin bir Almanya olma umudunu götürmesin. Yıllarını çalmasın.

Bakın 1970 lerdeki sağ sol  çekişmelerinden. Yıllar süren grevlerin  bir sonucu olarak Güney Korenin 15 sene gerisindeyiz. Bunu Türk sermayesinin ileri gelenleri söylüyor. Ben hadi Amerika, Almanya, İngiltere, Fransayı anladım da, böyle Güney kore, Brezilya, İspanya, Singapur, Taiwan,Çin  gibi daha 1950-1960 larda benden geri olan ülkelerin benim önümde olmasını hazmedemem.  Bunun suçlusu 1960-1970 deki anarşik eylemlerdir.

Bakın gelirin 500 lira olunca, bin lira olunca, beşbin lira olunca, onbin lira olunca, yüz bin lira olunca  her bir noktada dünyaya bakışın, algılayışın, tepkilerin farklı olur.  

Turgut Özal ın dediği gibi  Ekonomi gelişince  taşlar yerine oturacaktır.  Ekonomi gelişince bugünkü siyasetteki ulusalcı, milliyetçi, Milli görüşçü ayrımı bitecektir. İşte o zaman Türkiye kendini bulmuş olacaktır.


OLayın özeti budur.
Gerisi laf-ı güzaftır. 

Bu memlekette rejime karşı olmak memlekete yapılacak en büyük günahtır. Memleket KOrenin ardında kaybettiği o onbeş seneyi yakalamak için canla başla çalışmaktadır.

Haksızlıklara , sıkıntılara karşı tepkileri hukuki yollarla, şiddet içermeyen siyasi yollarla koyun.  Mesela partilere gidin. Milletvekilleri ile konuşun. DErneklere gidin. Derneklerde görev alın. Büyük kitleler adına davalar açın. Oyunu demokrasi kuralları içinde oynayın. Demokrasinin imkanlarını kullanın. Yılgınlık yok, inançsızlık yok. Bu bir süreç.
 

Almanyada büyük dernekler var. Adam 50-60 bin kişi için davalar açıyor.Hakkını arıyor, alıyor. Bu 50-60 bin kişiyi sokaklarda yürütüp vurdu, kırdı yaptırmıyor.  HUkuğun yollarını sonuna kadar kullanıyor.
DAha önceki iletilerimde de anlatmıştım. Adam zevk için dava açıyor. Örneğin saat gece 10 da geldim, dükkanın ışıkları açık olduğu için bana hizmet etmelisin, yok abi kapatıyoruz davası. SAçma. Ama adam üşenmiyor, hakkını arıyor. Eften püften konuları sorun ediyor ve bunun için zaman ve para harcıyor. Avrupalılığın en önemli şartlarından biri hakkını aramada hukuksal yolları bilinçli kullanma. Hatta mutlaka kullanma. Sen dersen ki mahkeme kapılarında sürünemem o zaman Avrupalılık olmuyor.

Bizim de bu yolları kullanmamız gerekir. Duygusal tepkilerle, vurdu kırdı ile hiçbir yere varamaz bu ülke. Sistemi safdışı edersen yerine ne koyacaksın. MEmleketi Afganistan edeceksin. Geleceğini çalacaksın.Memleketin Almanya olma umudunu yok edeceksin. Halbuki buna herzamankinden daha yakınsın.  Bırakın bu zırva lafları. BUnlar 1960-1970 lerde çok konuşuldu. Çok eylem yapıldı. Çok zarar verildi ülkeye. Yazıktır ya. O günleri yaşamamış insanların ahkam kesmesine çok sinir oluyorum.

Eller aya, biz yaya dönemleri geçti artık. Senin önünde 17 ülke, Senin arkanda nal toplayan 200 ülke. Artık biraz kendine güvensin bu ülke.



Konuları,  tarih, ekonomi, sosyoloji, hukuk bağlamından koparmadan incelememiz bizi daha doğru sonuçlara götürecektir. 

Herkese selamlar,














__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
İbrahimizm
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 22 aralik 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 127
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı İbrahimizm

Peki ekonomi üretken temel alt yapıların inşaa sürecini
yaşayan ve bu sürecin nimetlerinden zoraki olarak saf
dışı kalanların vebalini kim üstlenecek?

Köprü yapacağım zam veremem namümkün,..bunun anlamı
nedir?emeğinizi de zamanınızı da sömüreceğim,değil mi?

Demek bu ülkedeki sömürü düzeni bizim adam edilmemiz için
gerekli.Birileri ağlamalı ki sistem işlesin yoksa asla
bir almanya olamayız..öyle mi?

ve şu cümle,

''Bakın gelirin 500 lira olunca, bin lira olunca, beşbin
lira olunca, onbin lira olunca, yüz bin lira olunca her
bir noktada dünyaya bakışın, algılayışın, tepkilerin
farklı olur.''

Paranın miktarı dünyaya bakış açısını geliştirir mi yoksa
düzeysizleştirir mi?Zenginlerle Kuranın alıp veremediği
nedir öyleyse?


ve,

''Evet Cumhuriyette yaşasın, Laiklik te olsun. İnsanlar
dinini bilsin. İbadetlerini uygulasın ama irtica olmasın.
O şalvarlı soytarılar olmasın, bunlar halka etki edip te
memleketi İran, arabistan yapmasın. Memleketin bir
Almanya olma umudunu götürmesin. Yıllarını çalmasın. ''

Cumhuriyet kavramı ne kadar acımazsız ise,irticacıların
yönetimden anladıkları da o kadar acımazsızdır..




__________________
Konfüçyüs:"Bir Devlet aklın ilkelerine göre yönetiliyorsa, düşkünlük ve yoksulluk yüz karasıdır.Bir Devlet aklın ilkeleriyle yönetilmiyorsa,o zaman da, zenginlik ve şan şeref utanç verici şeylerdir."
Yukarı dön Göster İbrahimizm's Profil Diğer Mesajlarını Ara: İbrahimizm
 
İbrahimizm
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 22 aralik 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 127
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı İbrahimizm

YAŞANABİLİR YENİ BİR GEZEGEN BULUNDU

Gezegenin yarıçapının, dünyadan 1.5 kat büyük olduğunu
hesaplayan astronomlara göre, gezegenin yüzeyi karalar ve
denizlerle kaplı.
25 Nisan 2007 Çarşamba 07:09
Güneş sistemi dışında "yaşamaya uygun olabilecek" ilk
gezegen keşfedildi. Dünya'dan 20.5 ışık yılı uzakta
keşfettikleri gezegende uygun şartlar olabilceği
açıklandı.

"Astronomy and Astrophysics" adlı derginin son
sayısındaki makaleye göre, astronomlar, Güneş sistemi
dışında, Dünya'dan 20.5 ışık yılı uzakta keşfettikleri
gezegenin, insanların yaşamasına elverişli şartlar
taşıyabileceğini düşünüyor.

Şili'deki La Silla adlı Avrupa rasathanesinde bulunan
"Harps" teleskopunu kullanan uzmanlar, "Gliese 581"
yıldızının etrafında dolaşan gezegenin, hem sıvı hem de
katı yüzeye sahip olduğunu, yüzeydeki sıcaklığın da
dünyadaki gibi seyrettiğini belirledi.

Yeni gezegenin arz ettiği özelliklerin, hayat bulunduğunu
akla getirdiğini vurgulayan astronomlara göre, gezegen
yüzeyindeki ortalama sıcaklık 0 ile 40 santigrad derece
arasında oynuyor.
Bu da yüzeyde sıvı halde su bulunabileceğini
düşündürüyor.
Gezegenin yarıçapının, dünyadan 1.5 kat büyük olduğunu
hesaplayan astronomlara göre, gezegenin yüzeyi karalar ve
denizlerle kaplı.
Astronomların hesaplamalarına göre, kitlesi dünyadan 5
kat fazla olan gezegendeki yerçekimi ise dünyadakinden
2.2 kat fazla.
Gezegen, "Gliese 581" güneşinin etrafında 13 günde
dönüyor.
Gezegen, kendi güneşinin yörüngesinde Dünya'nın Güneş'e
uzaklığının 14'te biri mesafede seyrediyor. "Gliese 581",
kitlesi Güneş'in ancak üçte biri kadar olan "kırmızı
cüce" adlı yıldız türünden. Çok küçük kitleye sahip bu
yıldızlar, yaşanabilir gezegen arayışında ilk bakılan
noktaları oluşturuyor.

Uzmanlara göre, makul yüzey sıcaklığı ve Dünya'ya
nispeten yakın oluşu, bu gezegeni uzayda hayat aramaya
yönelik müstakbel uzay çalışmalarının öncelikli hedefi
haline getirebilir. 2 yıl önce de aynı yıldızın etrafında
dolaşan bir gezegen, aynı ekip tarafından keşfedilmişti.
Kitlesi dünyadan 15 kat büyük olan gezegen Neptün'ü
andırıyordu.
Habervitrini.com dan alıntı..

__________________
Konfüçyüs:"Bir Devlet aklın ilkelerine göre yönetiliyorsa, düşkünlük ve yoksulluk yüz karasıdır.Bir Devlet aklın ilkeleriyle yönetilmiyorsa,o zaman da, zenginlik ve şan şeref utanç verici şeylerdir."
Yukarı dön Göster İbrahimizm's Profil Diğer Mesajlarını Ara: İbrahimizm
 
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

sayın ibrahimizm,

Verdiğim örnekler insanlara gelişmiş bir ekonomi ile gelişmekte olan bir ekonomi arasındaki farkı anlatmak amaçlı.

Maalesef gelişmenin bedelini geniş bir kesim, gelişme zamanlarında  çeşitli oranlarda ödüyor.

Örneğin Çin. Daha 1976 ya kadar yani Mao ölene kadar hiç bir iddiası olmayan bir tarım ülkesi idi. O zamandan bu zamana 30 senede nereden nereye geldi. Ama halkın çalışma koşullarına bakarsan bir çeşit kölellik. Ama çin mallarına bakarsan yapmadıkları yok, yapamadıkları yok. Ucuz olsun diye kalitesizini de yapıyor, isterse çok kalitelisini de yapabiliyor.

Ekonomik gelişmişlik başka, sosyal gelişmişlik başka. Ama sosyal gelişmişlik için de ekonomik gelişmişlik şart. Sosyal gelişmişlik , ekonomik gelişmişlik sonucu oluşan kaynakların yüksek bir oranda sosyal konulara aktarılması ile elde ediliyor.  Örneğin Çin şu anda ekonomik gelişmiş bir ülke ama sosyal gelişmiş değil. Ama gelişmenin neticelerini halka aktardığında sosyal gelişmiş bir ülke olacak.

Taiwan daha 1970 lere kadar geri bir ülkeydi. Amerika Birleşmiş devletlerde Çinin temsilci olarak Taiwanı kabul ederdi. 1972 lerde Mao ile anlaşıp kıta çinini Birleşmiş milletlerde Çinin temsilcisi saydı. Taiwana da üzülmesin diye elektronik endüstrisini verdi. Taiwan malı Pc ler bu politikanın sonucudur.

KOre, ülkedeki sanayileşme,  25 adet büyük feodal ağanın hükümet tarafından çeşitli sanayii kollarında görevlendirilerek sanayici patron yapılması ile başlamıştır.  Japonyanın sanayileşmesi de 1866 larda Meici hanedanının Shogun denilen feodal beyleri sanayici yapmasıyla olmuştur. Japonya ve Kore sanayileşmesi arasında benzerlik vardır. Ayrıca Kore hem Japon sanayiine taşaron üretim yapmış, hem de Amerika tarafından örneğin gemi inşa endüstrisinde desteklenmiştir.

Özal zamanında Türkiye Amerikadann bu tip bir destek almak için yani Koreye, Taiwan'a yaptıklarının bir benzerini Türkiyeye yapsın diye çok uğraştı ama maalesef Rum ve Ermeni lobisi engeline takıldı.

NEyse biz kendimiz kalkınırız kardeşim, hem de güneydoğuda ağayımıza pranga olan bir savaşa rağmen. Eğer bu savaş olmasa Türkiye en aszından sosyal olarak daha iyi durumda olurdu. Bu da kaynak tüketen bir durum. Köprünün, yolun, tünelin, enerjinin bir geri dönüşümü var da, sıkmak zorunda kaldığın kurşunların, attığın topların sana geri dönüşümü yok.

Bu Pkk olayı olmasa Güney kore ile aramızdaki fark 15 sene olmaz 5-6 sene falan olurdu. Şİmdi 17. olmaz belki 12-13 falan olurduk.

Kuran da ne diyor. İnsan oğlu için çalıştığının karşılığı vardır. BUndan şunu anlıyorum. Çalışma gücünde olan herkes çalışacak. Bu farz. Ama insanlar çalışmazdı. Türk insanı çalışmazdı. Köylü milletler genelde çalışmaz. Endüstri kelimesi zatan çalışma demek. Industrious - çalışkan demek ingilizce.

İsmet İnönünün Bir Lafı vardır der ki.

Benim milletim , düşman ülkeye saldırdı hemen göreve desem yarım saat içinde koşar, çarpışır ölür. Ama desem ki şu fidanlar alınacak ve bunlar iki üç saat içinde şu araziye gidilip dikilecek. Yapmaz.

Adam milletini tanıyor. Bizim millet öyle batıdaki gibi patron altında çalışmaktan hoşlanmaz diyor. Onun için devletçi politika uygulamıştır. Taa Özal zamanına kadar bürokratların ve halkın  çoğu devletçi zihniyettedir. 

Türkiye de sosyal gelişmişlikte 110 lu sıralardan 74 e geldi. Birinci kümenin en altlarında. BUnu daha da yükseltmek hükümetlerin sosyal konulara aktaracağı kaynaklar ve halkın eğitim düzeyinin yükseltilmesi ile igili.

BU sömürü düzeni dediğin şey dünyanın her tarafında var. GElişmenin başka yolu yok. BUnu her ülke yapıyor ve yapmak durumunda.

ideolojik değil, bilimsel bir olay. Ekonomi bilimi. Başka bir şey değil.
Bunun gereklerini yapmazsan , yapan seni geçer. Bu kadar basit.

Kur'an zenginleri eleştiriyor. Ama zengin olmasın demiyor. Sadece Zenginlere sahip olduklarının onlara Allahın lütfu olduğu ve bundan fakirlerin hakkını vererek mallarını temizlemeleri gerektiğini hatırlatıyor.
Budur. Zenginlik ve zenginler kötüdür diye bir şey yok.

Konunun Cumhuriyetle alakası yok, Padişahta olsa, halifede olsa olay böyle olmak durumunda. ESkiden komünizm falan güya halkı sömürmediğini iddia ederdi. Ama Çin hala bir Komünist ülke olmasına, komünist rejimle yönetilmesine rağmen, uyguladığı politikalar kapitalist.

Gelişme olması için biraz sıkmak gerekiyor. Yoksa el elin eşeğini türkü söyleye söyleye arıyor. Ben bunların hepsini 30 senelik çalışma hayatımda yaşadım. DEvlet,özel, işçi, memur taraflarında bulundum. Neyin ne olduğunu iyi biliyorum.

Dengeli gelişme için devletin sosyal, ekonominin kapitalist olması gerekiyor. Aynen Almanya gibi.  Maalesef Türkiye gelişme döneminde olduğundan emeğin karşılaştığı çok haksızlıklar var. Bunları politikaya taşıyacak olan işçi sendikaları , ama etkili olmuyorlar, olamıyorlar. Aynı şey esnaf için, köylü için de geçerli.

O zamanda bir baskı grubu oluştursun insanlar,  Siyasetle pazarlık yapsınlar. Siyaset oy kaybını göze almaz. 


herkese selamlar.




__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
İbrahimizm
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 22 aralik 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 127
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı İbrahimizm

''Ekonomik gelişmişlik başka, sosyal gelişmişlik başka.
Ama
sosyal gelişmişlik için de ekonomik gelişmişlik şart.
Sosyal gelişmişlik , ekonomik gelişmişlik sonucu oluşan
kaynakların yüksek bir oranda sosyal konulara aktarılması
ile elde ediliyor.''
---------------------------------------------------------

Saffet kardeşim ben bu açıklamayı kabul
edemiyorum..bana göre eskinin kızılderili toplumu, sosyal
gelişmişlik olarak şu an ki abd den bin kat daha
gelişmiştir..bana göre sosyal gelişmişlikle ekonomik
gelişmişliğin hiçbir bağlantısı yok,bunlar apayrı
kavramlar..

elçi döneminde sosyal bağları son derece güçlü bir toplum
inşaa edilmiştir.

Bugün anadoluda hangi kapıyı çalsanız açım diye size yer
verirler sosyal gelişmişlik budur..

Gelişemeyen devletin zihniyetidir yani siz sosyal
gelişmişlikten söz ederken yanlış hedef üzerinden
konuşuyorsunuz.Sosyal olarak gelişemeyen halk
değildir,devlettir..devletin zihniyeti,halkının
zihniyetinden bin beter geridedir,ıslah edilmesi
gereken,sosyalleştirilmesi gereken devlettir..ben 15
yaşında bir çocuğun taş attı diye dgm de yargılanmasını
ilkellik olarak görürüm hele hapse konmasına ise bir
kelime bulamıyorum...velhasılı,devletin
sosyalliği!!,halkın sosyalliğinin gerisinde kalmıştır..

__________________
Konfüçyüs:"Bir Devlet aklın ilkelerine göre yönetiliyorsa, düşkünlük ve yoksulluk yüz karasıdır.Bir Devlet aklın ilkeleriyle yönetilmiyorsa,o zaman da, zenginlik ve şan şeref utanç verici şeylerdir."
Yukarı dön Göster İbrahimizm's Profil Diğer Mesajlarını Ara: İbrahimizm
 

<< Önceki Sayfa 14 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats