Yazanlarda |
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
mustacanta Yazdı:
sevgili dermanbeg yasin 8 i nasıl secdeyle birleştirdiniz.
Diyanet İşleri |
: |
Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır. |
çoğu diğer meallerde ve sizin astığınız Yaşar nuri mealinde de boyunlarına takılanlar yüzünden kafalarının kalkık olduğu belirtilmiş. ayrıca çeneleri üstü kapanmak deyince de ben şu anki bilinen\anladığmız secde türünü anlıyorum.
|
|
|
Sevgili Mustafa,çene kelimesi ayetlerin hepsinde geçiyor.Diğeri de çenenin aşağı inmemesine vurgu yapan halkanın varlığı.Yani çene ve halka ilişkisi çok önemli.
107. De ki: "İster inanın ona, ister inanmayın. O, kendilerine daha önce ilim verilmiş olanlara okunduğunda, onlar, çeneleri üstü secdelere kapanıyorlar."
Ayette varolanlar: 1-Allahın ayetleri 2-Onları okuyan 3-İlim sahipleri yani ayetler okunduğunda okuyan kişiye yapılan secde.Okuyan kişi vasıtasıyla ayetlere duyulan hayranlık ve bunun sonucu olarakta çıkan sonucun eyleme dökülmesi.
Selamlar..
|
Yukarı dön |
|
|
mustacanta Ayrıldı
Katılma Tarihi: 18 aralik 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 198
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sevgili dermanbeg, çene kelimesinin geçmesinin secde ile alakası olmayabilir. Bu ayetten önceki sonrasındaki ayetlerde 5-6
- Babaları korkutulmamış ve kendileri de gafil olan bir kavmi, çok güçlü ve
çok merhametli olan Allah'ın indirdiği (Kur'ân) ile korkutasın.
7
- Andolsun ki onların çoğunun üzerine azab sözü hak olmuştur. Onlar imana
gelmezler.
8
- Çünkü biz onların boyunlarına kelepçeler geçirmişiz. O kelepçeler çenelerine
dayanmıştır da burunları yukarı, gözleri aşağı somurtmaktadırlar.
9
- Hem önlerinden bir sed, arkalarından bir sed çekmişiz, kendilerini sarmışızdır.
Baksalar da görmezler. elmalılı- ayetlerdeki manevi anlatımı ben secde olarak anlamıyorum. sizinkisi biraz zorlama bir çıkarım değil mi?
saygılar
|
Yukarı dön |
|
|
hasakcay Uzman Uye
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Gönderilenler: 1236
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba.
İsrâ 107 ve 109 birlikte okunduğunda lafzen "çeneleri üstüne" anlamına gelen (للاذقان)'nin bir deyim olduğu görülüyor, "iki gözü iki çeşme" gibi.
İnsanın, iki gözü iki çeşme, ağlaması onun gözlerinin çeşme olduğunu göstermez çünkü çeşme başkadır göz başka; "gözler = çeşme" mümkün değil. Tıpkı bunun gibi insanın "çeneleri üstüne ağlaması" (للاذقان يبكون) mümkün değil. Doğrusu: insan "kendinden geçercesine" ağlar.
İsrâ 107:
Siz ister inanın ister inanmayın ona (امنوا به او لا تؤمنوا)
Daha önce ilim verilmiş olanlara okunduğunda (ان الذين اوتوا العلم من قبله اذا يتلي عليهم)
onlar kendilerinden geçip secdeye kapanıyorlar (يخرون للاذقان سجدا).
İsrâ 109:
kendilerinden geçip ağlıyorlar ve bu onların coşkusuna coşku katıyor (ويخرون للاذقان يبكون ويزيدهم خشوعا)
Sevgi ile,
Hasan Akçay
__________________ hasanakcay.net
allahindini.net
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam
Nereye secde edilir?
Göklerde ve yerde kim varsa gölgeleriyle birlikte ister istemez ve sabah-akşam Allah'a secde eder. Rad 15
Secdenin fiziksel anlamını secdelerin gölgelerinden çıkartabiliriz.Işık bizi nereye yönlendirirse o yöne secde edilir.
Allah vardır. Bunda şüphe yok.
Allah’ın varlığına değil, Allah’ın emrine secde edilir.
Allah bir nurdur o bizi nereye yönlendirirse oraya secde edilir.
Işığa secde edilmez.
Allah’ın varlık olarak kendisine’de secde edilmez.
Çeneleri üzeri secde : Emredilen şeyi eksiksiz olarak yapmaktır.
Ağlayarak çeneleri üstü kapanıyorlar; o onların huşûunu artırıyor. Isra 109
Alın yerine çene secde edilen yere konulunca baş yukarıda o zaman
göz secde edilen yere bakmaz.
Secde edilen yer değil ,emreden varlık önemlidir.
Çeneleri üzeri secde ederken Bana neyi emredersen emret başım
yukarıda gözlerim ileride senin verdiğin emir önemlidir deriz.
Günümüzde herkes amelin kendisiyle uğraşır,emri verenle uğraşmaz.
Oysa tek başına amel Allah adına yapılmadıkça Allah katında bir şey ifade etmez. Günümüzde geleneğin yaptığı secde Allah odaklı yapılmadığı için kabul edilmiyor ki o nedenle kendine İslam alemi denilen bu alem tümüyle zillet içinde zira hiçbir amel Allah adına yapılmıyor. Secde edilen yere bakmamak emri veren varlığı ön plana çıkartmaktır.
Selam Huda’ya tabi olanların üzerine olsun.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
İsrâ 109:
kendilerinden geçip ağlıyorlar ve bu onların coşkusuna coşku katıyor (ويخرون للاذقان يبكون ويزيدهم خشوعا)
Sevgi ile,
Hasan Akçay
Sn.Akçay,öncelikle "kendilerinden geçmek"ifadesi hem ayette yok hem de bu sözü Kurana göre doğru bulmadığımı belirteyim.Kendinden geçen bir insan asla sağlıklı düşünemez,sağlıklı kararlar alamaz.
Akçay:
İsrâ 107 ve 109 birlikte okunduğunda lafzen "çeneleri üstüne" anlamına gelen (للاذقان)'nin bir deyim olduğu görülüyor, "iki gözü iki çeşme" gibi.
Bu bir deyim değil fiziksel bir olay.Yasin-8. Biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik. O halkalar çenelere kadar dayanmaktadır. Bu yüzden kafaları yukarı kalkıktır"
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Dermanbeg Yazdı:
hayrullahmeral Yazdı:
Merhaba Ali abi,
soru 1. : güneşin, ayın ve yıldızların çenesi veya alnı var mıdır?
Doğru bir soru,ancak konumuz insanın secdesi.İdeal secde şekli ayette net olarak açıklanmış.
Yusuf suresi, 4. ayette, güneş, ay ve yıldızların "SECDESİ" olarak kullanılan kelime, olduğu gibi, AYNI hareke ve harf sayıları ile :
Araf 120 ve şuara 46.: sihirbazların, musa a.s.'ın mucizeleri karşısındaki secdesinde,
Hicr 29 ve Sad 72.: meleklere verilen secde emrinde,
kullanılmaktadır. Dolayısı ile, secde fiili, güneş, ay, yıldız, melek ve insanların HEPSİ için AYNI ŞEYİ ifade ediyor ve 2./ 3. şahıslar tarafından gözlemlenebiliyor. Demek istediğim, insan ve güneş secdesi farklılaştırılamaz, AYETLER ÇERÇEVESİNDE. yoksa bu durum, ahzab 56. ayetteki Allah'ın yusallisi rahmet, meleklerin yusallisi dua dır, şeklindeki zorlama yoruma girer.
soru 2. : Yusuf peygamber rüyasında güneş, ay ve 11 yıldızın KENDİSİNE SECDE ettiğini, güneş, ay ve yıldızların hangi HAREKETLERİNDEN anlamıştır?
Samimi olarak söylüyorum buda çok nefis bir soru,Allah razı olsun.Ben bunu şöyle anlıyorum:Yanıp sönme,doğup batma emirlerini Yusuf peygamberden alıyorlar.
Yusuf peygamber bu rüyayı gördüğünde henüz ÇOCUK. dolayısı ile ÇEVRESİNDE, babasında, dedesinde gördüğü SACİDİN FİİLİNİ, görmeli ki, rüyadaki güneş, ay ve yıldızların FİİLERİNİ direk sacidin şeklinde yorumlayıp, babasına anlatabilsin. Demek istediğim şudur :
güneş, ay ve yıldızların itaati şeklinde, yukarıda bahsettiğiniz biçimde olsa, bunu sorardı babasına. babacığım, rüyamda güneşi ben doğurdum, ben batırdım derdi. ancak GÖZLEMLERİ ile ZATEN bildiğimi secde fiilinin, güneş, ay ve yıldızlar tarafından KENDİSİNE doğru yapıldığını söylüyor. babasına sorduğu kısım da bu. diğer türlü HER ÇOCUK gibi, bizlere daha heyecan veren, güneşi söndürdüm, yıldızı batırdım, bu ne demek denirdi. Umarım anlatmak istediğim anlaşılmıştır.
soru 3. : benzer bir rüya siz görseniz, size secde edildiğini NASIL anlarsınız?
soru 4. : hudhud kuşu, sebe melikesinin GÜNEŞE SECDE ettiğini, hangi hareketlerinden anlamış olabilir?soru 5. : neden eleştiride SECDEDEKİ ŞEKİLSELLİĞE vurgu yokken, sadece SECDE YAPILAN İÇERİĞE eleştiri var?
Alnın yere değil de yukarı kaldırılması da şekilsel bir harekettir.Sebe kavminin de güneşe bağlılıkları şekil ne olursa olsun bir şekilde olumsuz yapılan secdedir.
Sizin alın değil, çene üzeri olmalıdır tezinize karşı olarak söyledim. Kuran'ın hiç bir ayetine ŞEKİLLER, eleştirilmemiştir. Musa a.s. ın kavminin, buzağıya tapma şekli, sebe kavminin güneşe tapma şekli, kabe etrafında müşriklerin el çırpıp, ıslık çaldıklarında yaptıkları şekiller...özellikle el çırpma ve ıslık çalmaları yine SADECE İÇERİĞİN, ÖZÜN ne kadar boş olduğu yönünde bir eleştiridir. örneğin kabe civarında, subhanallah deseler, ilgili ayete konu olmazdı, hareketleri.
selam müminleredir...
|
|
|
|
|
|
Merhaba Ali abi,
yukarıda yine bir şeyler karaladım.
"müsademei efkardan bağrikai hakikat doğar" "fikirlerin çatışmasından, hakikat aydınlanması doğar demiş atalarımız. ne güzel de söylemişler...
selam müminleredir...
|
Yukarı dön |
|
|
hasakcay Uzman Uye
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Gönderilenler: 1236
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Dermanbeg Yazdı:
İsrâ 109:
kendilerinden geçip ağlıyorlar ve bu onların coşkusuna coşku katıyor (ويخرون للاذقان يبكون ويزيدهم خشوعا)
Sevgi ile,
Hasan Akçay
Sn.Akçay,öncelikle "kendilerinden geçmek"ifadesi hem ayette yok hem de bu sözü Kurana göre doğru bulmadığımı belirteyim.Kendinden geçen bir insan asla sağlıklı düşünemez,sağlıklı kararlar alamaz.
Akçay:
İsrâ 107 ve 109 birlikte okunduğunda lafzen "çeneleri üstüne" anlamına gelen (للاذقان)'nin bir deyim olduğu görülüyor, "iki gözü iki çeşme" gibi.
Bu bir deyim değil fiziksel bir olay.Yasin-8. Biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik. O halkalar çenelere kadar dayanmaktadır. Bu yüzden kafaları yukarı kalkıktır"
|
|
|
Merhaba Dermanbeg kardeşim.
Kendisinden geçercesine (للاذقان)'nin karşılığıdır yani Kuran'da var. İsrâ 109'u dikkatle okuyun lütfen. Orada insanların (للاذقان) yani çeneleri üzerine ağladıkları belirtiliyor. İnsanlar çeneleri üstüne nasıl ağlar? Siz hiç çenenizin üstüne ağladınız mı?
Kendinden geçercesine ifadesi hoşunuza gitmiyorsa duygu seline kapılarak da diyebilirsiniz. Önemli olan, secdeye kapanmanın ve ağlamanın yoğun duygular içinde yapılmasıdır.
Ya Sin 8'deki çeneler kelimesine gelince, o başka. Orda kelimemiz lafzî anlamdadır; orda deyim yok.
Sevgi ile,
Hasan Akçay
__________________ hasanakcay.net
allahindini.net
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
hayrullahmeral Yazdı:
Dermanbeg Yazdı:
hayrullahmeral Yazdı:
kullanılmaktadır. Dolayısı ile, secde fiili, güneş, ay, yıldız, melek ve insanların HEPSİ için AYNI ŞEYİ ifade ediyor ve 2./ 3. şahıslar tarafından gözlemlenebiliyor. Demek istediğim, insan ve güneş secdesi farklılaştırılamaz, AYETLER ÇERÇEVESİNDE. yoksa bu durum, ahzab 56. ayetteki Allah'ın yusallisi rahmet, meleklerin yusallisi dua dır, şeklindeki zorlama yoruma girer.
Ay,güneş,yıldız,melek bunların secdesinde sorun yok.Sorun insanın secdesinde.Burada nasıl ki ay,güneş,yıldızlar Allahın sisteminde sorun çıkarmadan yer alıyorsa bizdende istenen bu tür bir secde/onun tarafında yer almadır.
Yusuf peygamber bu rüyayı gördüğünde henüz ÇOCUK. dolayısı ile ÇEVRESİNDE, babasında, dedesinde gördüğü SACİDİN FİİLİNİ, görmeli ki, rüyadaki güneş, ay ve yıldızların FİİLERİNİ direk sacidin şeklinde yorumlayıp, babasına anlatabilsin. Demek istediğim şudur :
Secde arapça bir kelime.Yusufun arapça bildiğini iddia etmek doğru olmaz.Doğaldır ki o kendi dilinde gördüğü rüyayı anlattı ve Allahta bize bunu arapçaya çevirerek aktardı.Kelimeler farklı olsada içeriğin birebir aynı olduğuna iman etmemiz gerekir.
güneş, ay ve yıldızların itaati şeklinde, yukarıda bahsettiğiniz biçimde olsa, bunu sorardı babasına. babacığım, rüyamda güneşi ben doğurdum, ben batırdım derdi. ancak GÖZLEMLERİ ile ZATEN bildiğimi secde fiilinin, güneş, ay ve yıldızlar tarafından KENDİSİNE doğru yapıldığını söylüyor. babasına sorduğu kısım da bu. diğer türlü HER ÇOCUK gibi, bizlere daha heyecan veren, güneşi söndürdüm, yıldızı batırdım, bu ne demek denirdi. Umarım anlatmak istediğim anlaşılmıştır.
Yukarıda bunu anlatmaya çalıştım.Yani onların karşısında namaz kıldığını da söylemiyor ama...!
Sizin alın değil, çene üzeri olmalıdır tezinize karşı olarak söyledim. Kuran'ın hiç bir ayetine ŞEKİLLER, eleştirilmemiştir. Musa a.s. ın kavminin, buzağıya tapma şekli, sebe kavminin güneşe tapma şekli, kabe etrafında müşriklerin el çırpıp, ıslık çaldıklarında yaptıkları şekiller...özellikle el çırpma ve ıslık çalmaları yine SADECE İÇERİĞİN, ÖZÜN ne kadar boş olduğu yönünde bir eleştiridir. örneğin kabe civarında, subhanallah deseler, ilgili ayete konu olmazdı, hareketleri.
İçerik boş olduktan sonra şeklin ne önemi var ki?
selam müminleredir... Selam sanada..
|
|
|
|
|
|
Merhaba Ali abi,
yukarıda yine bir şeyler karaladım.
"müsademei efkardan bağrikai hakikat doğar" "fikirlerin çatışmasından, hakikat aydınlanması doğar demiş atalarımız. ne güzel de söylemişler...
selam müminleredir... |
|
|
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba Ali abi,
İçerik boş olduktan sonra şeklin ne önemi var ki? dediniz...
peki tersten sorayım, içerik DOLU olduktan sonra, Subhan karşısında AZCİYETİ ifade ederken şeklin ne önemi var ki, alın veya seceye takılıyoruz?
selam müminleredir...
not: yukarıdaki cevaplara karşı görüşlerimi inşaallah sonra belirteceğim. bu arada efrayim arkadaşım umarım, konu başlağının dağıtılmasına kızmaz.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba Dermanbeg kardeşim. Kendisinden geçercesine (للاذقان)'nin karşılığıdır yani Kuran'da var. İsrâ 109'u dikkatle okuyun lütfen. Orada insanların (للاذقان) yani çeneleri üzerine ağladıkları belirtiliyor. İnsanlar çeneleri üstüne nasıl ağlar? Siz hiç çenenizin üstüne ağladınız mı?
Kendinden geçercesine ifadesi hoşunuza gitmiyorsa duygu seline kapılarak hdiyebilirsinz."
Merhaba Hasan Akçay kardeşim,"Çeneleri üzerine" ifadesine "duygu seli ya da "kendilerinden geçerek" diye anlam yüklemeniz farkında olmadan konuyu çarpıtmanıza sebep oluyor.Kuran da çene kelimesinin geçtiği yasin 8 ayetinde açıkça "... boyunlarına bukağılar geçirdik.Bukağılar çenelere dayanmıştırda bu yüzden onların kafaları yukarı kalkıktır."ifadelerinden bunun somut olarak fiziksel bir eylem olduğunu da anlıyoruz.Bu ifadeler sizin söylediğiniz gibi bir "duygusal yoğunluğu" anlatmıyor.Bilakis olağanüstü bir ciddiyetle bir yere taraf olup onun emirlerine huşu/sukunetle itaat etmeyi anlatıyor.Selamlar..
|
Yukarı dön |
|
|
|
|