Yazanlarda |
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Rağıp'ın müfredatında :
Hacc31, Sebe14, Nahl26 ve Secde 15 'de" " harra " kelimesi kendisinden ses duyulacak şekilde yüksek bir yerden düşen su, rüzgar vs.türünden şeyler demekte, sizinde bildiğiniz gibi, Secde15'de ( burada) "harra" sözcüğü kullanılırken ( bu secdede) şu iki hususun birlikte gerçekleştiğine( yani onların) hem "düş(er gibi yere kapan)dıklarına" hem de " tesbih ederek kendilerinden bir ses çıktığına " dikkat çekilir dedikten sonra :
" ve sebbehu bi hamdi Rabbihim "
"ve Rabblerine hamd ile tesbîh ederler " sözüyle de bu " ğarirun" un [ yani ses çıkarışın]- başka bir şekilde değil- yalnızca Allah'a hamd ederek gerçekleştirilen bir tesbih olduğuna dikkatler çekilir. demektedir.
Şahsen Rağıbın o dört ayetle ilgili sesli anlayışına bütünüyle değil de belki kısmen katılıyorum. Ayetlerde dikkat çekilen nokta yüksekten düşüşedir, düşerken çıkan gürültü ve patırtıya değil. Hac 31’de Müşrikin durumu, yüksekten yere düşmüşe benzetilmiş; param parça olmuş, üzerine akbabalar üşüşmüş, ruzgar onu derin çukura savurmuş… Sebe’14’te XARRA: düştü; ”öldü” anlamına. Nahl 26’da, temelinden sarstığı binaları tavandan üzerlerine çöküvermiş. Secde 15’te de “Âyetlerimize, kendilerine hatırlatıldığında/okunduğunda, derhal teslim olan/itaate koyulan ve/yani rabbinin mesajının/buyruğunun gereğini yapanlar ancak inanır.”
" ve sebbehu bi hamdi Rabbihim ": "ve Rabblerine hamd ile tesbîh ederler. "
Şahsen, ve Rabblerine hamd ile tesbîh ederler. " çevirisiyle ne demek istediklerini anlamış değilim. “Hamd ile tesbih”! Ne demek se!
Her LÂM (LÎ) “için”, her ‘ALÂ harfini “üzre/üzerinde”, her ‘AN yahud MİN harfini “den”, her FÎ harfini “de/içinde”, ve her BE (Bİ) harfini de “ile” ile terceme etmek münasip değildir. Bu hususa dikkat etmek lazımdır.
ve sebbehu bi hamdi Rabbihim: Ve rablerinin mesajının /buyruğunun gereğini yaptılar/yaparlar.
Muhabbetle.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Alın yerine çene, secde edilen yere konulunca baş (alın) yukarıdadır. O zaman göz secde edilen yere bakmaz. (O halde?) Secde edilen yer değil, emreden varlık önemlidir. İnananlar çeneleri üstüne secde ederlerken Allah'a "Bana neyi emredersen emret! Başım yukarıda, gözlerim ileride… Senin verdiğin emir önemlidir!" diyorlar.
Alın yukarda, çene üstüne yapılan secde... "Secde"nin Allah'ın önünde yere kapanmak değil de gönülden itaat anlamına geldiğini söyleyenler fizikî secdenin bu abes resmine dikkat çektiler hep. Haklı olarak.
Şimdi kabul ediyorlar ki ÇENE ÜSTÜNE ifadesi deyimdir; derin duygular içinde gibi bir anlama gelir; ifadenin bedenî çeneyle ilgisi yoktur.
Sevgili Akçay,umarım kavramı "derin duygular içinde" namazda ki alnı yere koyma olayına indirgemezsiniz!
Selamlar..
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
hayrullahmeral Yazdı:
hayrullahmeral Yazdı:
benim sorduğum sorular ise çok daha basit. Özellikle NUR 58 de KESİNLİKLE SOMUT bir ZAMANA BAĞLI FİİLİ BİR EYLEM var. ve bu kuranı dinleyen MÜMİNLER tarafından bilinmekte.
Salat-il fecr'den önce dendiği zaman, bunu DİNLEYEN Müminler NE Olduğunu anlamışlar ve hala anlıyorlar.
ve Salat-il işa'dan sonra....
fakat, ÖN ŞART olarak SALAT'a başka manalar yüklenmeye çalışıldığından, sırf bu sebepden dolayı, çok ama çok farklı manalara sürükleniyor ayet.
halbuki, basit bir şekilde, bedevi kültürüne sahip bir topluma TEMEL AİLE kuralları hatırlatılıyor.
Özel zaman dilimleri belirtiliyor. Özellikle dikkat edilirse, ergenliğe girmemiş çocuklardan bahsediliyor ilgili ayette...ve özel zamanlar salat-il fecr'den önce ve salat-il işa'dan sonra...ne olur bu özel zamanlarda, bir de üstlerini çıkardıklarında EBEVEYNLER?...
işte PSİKOLOJİK bir yara almasın, ERGENLİK dönemindeki çocuklar, ebeveynlerini UYGUNSUZ (çünkü yaşı itibari ile kavrayamaz) bir biçimde görmesinler diye bir uyarıdır. BU uyarı EBEVEYNELEREDİR...kapınızı kapalı tutun, dikkat edin...gibi...
|
|
|
merhaba ali, abdurrahman, hasan akçay ve öktem abiler ve diğer arkadaşlar,
ÖN YARGISIZ olarak, HEPİMİZ bildiğimiz/bildiğimizi sandığımız/bildiğimizi sandığımızdan sonra daha doğrusunu bulduğumuzu düşündüğümüz TÜM YORUMLARIMIZI bir kenara bırakarak:
SADECE nur 58. ayetteki FECR ve İŞA ve aradaki ÖĞLEN üstlerin çıkarıldığı zaman VURGULARINDAN yola çıkarak, konu ayete yukarıda getirdiğim yoruma :
1. katılıyor musunuz?
2. katılmıyorsanız sebeplerini belirtir misiniz?
3. yukarıdaki ayet ışığında SALAT kelimesine HANGİ manayı verebiliriz?
selam müminleredir...
|
|
|
Merhaba Ali abi,
cevap için teşekkür ederim. belki ben abartıyorum ama, amacımız kuran'ı uygulamak için anlamak ise, bu ayet aramızdaki ihtilafı çözmek için anahtar ayetlerden...fakat diğer KESİN GÖRÜŞ savunucularından pek bir katkı gelmiyor. Bu daha önce de oldu...artık kısır tartışmalardan kurtulmalıyız.
Mükemmel bir çizelge demişsiniz ali abi, peki benim ilk 2 sorum için bir yaklaşımınız var mı?
ve ayrıca mükemmel bir çizelgeden ne anlamalıyız?
selam müminleredir....
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
"Merhaba Ali abi,
cevap için teşekkür ederim. belki ben abartıyorum ama, amacımız kuran'ı uygulamak için anlamak ise, bu ayet aramızdaki ihtilafı çözmek için anahtar ayetlerden..."
Merhaba Hayrullah,biz konulara parça parça bakmıyoruz.Dolayısıyla "namaz", aramızda ki çözüm bekleyen ihtilaf olamaz.Ben şahsen senin yada başka bir arkadaşımızın fecirde kalkıp namaz kılmasından ziyade, ilahi mesaja genel bakışını sorgularım.Bunu da epeyce anlattığımızı düşünüyorum.Selamlar..
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba ali abi,
ben sadece ikimizi kast etmemiştim aramızdaki derken...
bu sitede not yazanların ORTAK noktası : Kuran bize yeter...
amenna ve saddakna..kuran olmasaydı da, Allah yine yeterdi...
ama Kuran ortada ve aynı KURANA göre ihtilaflarımız var...bu ihtilafların ÇÖZÜLMESİ gerek ki, artık enerjimizi UYGULAMADA kullanalım...
örneğin, zekatı tartışığ durduk...bilmiyorum ama bu sitede bazı arkadaşlarımızın çok ciddi MADDİ sıkıntıları oldu, ama uygulama sıfır...40 ta 1 i sorgularken, 40 ta SIFIR çektik...
tamam, herkes kendince çevresinde bakıyordur ki- yakın çevre önceliklidir-, fakat demek istediğim şudur :
ben aracımı kasko yaptırırken, bir sigorta şirketine gidiyorum. o şirket bizden paraları topluyor, gidiyor benim devletimden, bono, tahvil alıyor...sonra faizle geri alıyor...e o zaman ben neden direk devletimden kasko yaptırmıyorum...eğer devletim buna yanaşmıyorsa, neden kendi küçük grubumu kurmuyorum...
aynı durum evlenmek isteyen gençlere yardım, ev almak isteyen ve kira tefecilerinin elinde sürünenlere yardım vs....
yani yaşamak...
neden bu adımı atamadık?
iki mi üç rekat mı?
var mı yok,
harra hurra,
....
evet ağır konular...secde yapmayan da ŞİRKE girmekten korkuyor, secde yapan dünya hayatına kapılmaktan...
ama ANAHTAR ayetler var....
nur 58. bunlardan biri....neden şu yukarıdaki notumda yazdığım bütünlük üzerinden ADIM ADIM gitmiyoruz....
ben hazırım bütün bildiklerimi terk etmeye...ta ki, ayetler DOSDOĞRU anlaşılana kadar....
buyrun...
selam müminleredir...
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
1-Meleket eyménukum: Mülkünüz/sahip olduklarınız (köle ve câriyeleriniz)...
Bunu yaşamak mı istiyoruz, önce köle ve câriyer edinmeliyiz!
2-Ve-l-lezîne lem yebluğu-l-hulume minkum: Sizin buluğa ermemiş olanlarınız...
Buluğa ermemişlerden söz edilmediğine göre onler izinsiz girebilirler!
3-Fecir salatından önce, günün sıcağından dolayı giysilerinizi bıraktığınızda ve 'işâ salatından sonra; üç kere sizden izin istesinler...
Bu üç vakit bugün sizin için birer avret vakitler midir? Öğle scağında üstünü çıkarıp oran buran görünecek şekilde yatıp uyuyor musun?
Kimisi bundan bir karı koca odası ve ilişkisi anlayışını çıkarıyor! Böyle bir anlayışa varmak zorlama değil mi?
4-Bu üç vakit sizin 'avrâtınızdır.
Bunlar sizin de 'avrâtınız mıdır?
5-Bunlardan başka diğer zamanlarda bir birinizi dolaşmanızda bir sakınca yoktur.
Bu âyetin neresinde namaz anlatılıyor, söyler misiniz? "Es-salât"ın yer aldığı onlarca âyetin hangisi anamızdan görerek öğrendiğimiz namazı anlatıyor, lütfen söyleyin! Bunca âyette görüş birliğini sağlayamaıyoruz da bu ayette mi sağlayacağız!
Sen her âyeti yaşamak istiyorsun.. Her âyet yaşana bilir mi? Mümkün değil. Hadi bu Nur 58'i yaşa da göreyim! Yaşaman için Arabistan'nın çöl ikliminde olman ve o günün Arap kılık kıyafet ve adetlerini yaşaman gerek! Bu âyette bir kere namaz yok, namaza vurgu yok. Onun için namazı başka âyetlerde aramalısın.
Muhabbetle.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
haktansapmaz Yazdı:
1-Meleket eyménukum: Mülkünüz/sahip olduklarınız (köle ve câriyeleriniz)...Bunu yaşamak mı istiyoruz, önce köle ve câriyer edinmeliyiz!
Olmadığını nerden çıkarıyorsunuz?Asgari ücretle bir patronun emrinde çalışan işçi,hizmetçi köle değil de nedir?
2-Ve-l-lezîne lem yebluğu-l-hulume minkum: Sizin buluğa ermemiş olanlarınız...Buluğa ermemişlerden söz edilmediğine göre onler izinsiz girebilirler!
Alakası yok!Onlar zaten bir ailenin yatak odasına girilmemesi gerektiğini bilirler.Önceden tembihlenmesi gerekenler doğal olarak çocuklar ve evde rahatça gezinenler olmalıdır.
3-Fecir salatından önce, günün sıcağından dolayı giysilerinizi bıraktığınızda ve 'işâ salatından sonra; üç kere sizden izin istesinler...
Bu üç vakit bugün sizin için birer avret vakitler midir? Öğle scağında üstünü çıkarıp oran buran görünecek şekilde yatıp uyuyor musun?
Kimisi bundan bir karı koca odası ve ilişkisi anlayışını çıkarıyor! Böyle bir anlayışa varmak zorlama değil mi?
Bence de değil!Öğlen dinlenme vakti olarak tanımlanmıştır.Bunu evinde değerlendiren mahreminde dilediği gibi davranabilir.
4-Bu üç vakit sizin 'avrâtınızdır.Bunlar sizin de 'avrâtınız mıdır?
5-Bunlardan başka diğer zamanlarda bir birinizi dolaşmanızda bir sakınca yoktur.
Bu âyetin neresinde namaz anlatılıyor, söyler misiniz? "Es-salât"ın yer aldığı onlarca âyetin hangisi anamızdan görerek öğrendiğimiz namazı anlatıyor, lütfen söyleyin! Bunca âyette görüş birliğini sağlayamaıyoruz da bu ayette mi sağlayacağız!
Evet "namaz" konusunda haklısınız.Bu ayetlerde anlatılan "salat" uygulamasıdır.
Sen her âyeti yaşamak istiyorsun.. Her âyet yaşana bilir mi? Mümkün değil. Hadi bu Nur 58'i yaşa da göreyim! Yaşaman için Arabistan'nın çöl ikliminde olman ve o günün Arap kılık kıyafet ve adetlerini yaşaman gerek!
Bunları söylediğinize inanamıyorum!!Bu iddialarınız tamamen tutarsız ve mesnedsiz.Kuranda ki tüm ayetler yeryüzünün tamamında yaşanabilir olarak düzenlenmişlerdir.Nur 58 en kolay uygulanabilir olanlardandır.
Bu âyette bir kere namaz yok, namaza vurgu yok. Onun için namazı başka âyetlerde aramalısın.
Muhabbetle. |
|
|
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
hayrullahmeral Yazdı:
Merhaba ali abi,ben sadece ikimizi kast etmemiştim aramızdaki derken...bu sitede not yazanların ORTAK noktası : Kuran bize yeter...amenna ve saddakna..kuran olmasaydı da, Allah yine yeterdi...ama Kuran ortada ve aynı KURANA göre ihtilaflarımız var...Kitaba rağmen ihtilafın olacağı Kurani bir gerçek.2/213 Çözümü de yine bu ayette var.
bu ihtilafların ÇÖZÜLMESİ gerek ki, artık enerjimizi UYGULAMADA kullanalım...örneğin, zekatı tartışıp durduk...bilmiyorum ama bu sitede bazı arkadaşlarımızın çok ciddi MADDİ sıkıntıları oldu, ama uygulama sıfır...40 ta 1 i sorgularken, 40 ta SIFIR çektik...tamam, herkes kendince çevresinde bakıyordur ki- yakın çevre önceliklidir-, fakat demek istediğim şudur :Bizim bu forumda bulunmamız aynı yapıya mensup olduğumuzu göstermez.Hepimiz değişik ülke ve şehirlerde oturuyoruz.Çevremizde nasıl bir etkinlik yaptığımızı ancak yaşayanlar bilir.Dolayısıyla kimseyi eleştirme hakkımız olamaz.Bence herkes bulunduğu çevreyle ilişkilerini güçlendirmeli yoksa da oluşturmaya çalışmalı yada oluşumlara katılmalıdır.
ben aracımı kasko yaptırırken, bir sigorta şirketine gidiyorum. o şirket bizden paraları topluyor, gidiyor benim devletimden, bono, tahvil alıyor...sonra faizle geri alıyor...e o zaman ben neden direk devletimden kasko yaptırmıyorum...eğer devletim buna yanaşmıyorsa, neden kendi küçük grubumu kurmuyorum...
aynı durum evlenmek isteyen gençlere yardım, ev almak isteyen ve kira tefecilerinin elinde sürünenlere yardım vs....yani yaşamak...neden bu adımı atamadık?iki mi üç rekat mı?var mı yok,harra hurra,Forumda evlilik bölümü var.Ve bence bu çok güzel bir başlangıç,çaba sarfedenleri içtenlikle kutluyorum.
....
evet ağır konular...secde yapmayan da ŞİRKE girmekten korkuyor, secde yapan dünya hayatına kapılmaktan...ama ANAHTAR ayetler var....nur 58. bunlardan biri....neden şu yukarıdaki notumda yazdığım bütünlük üzerinden ADIM ADIM gitmiyoruz....ben hazırım bütün bildiklerimi terk etmeye...ta ki, ayetler DOSDOĞRU anlaşılana kadar....buyrun...selam müminleredir...Dedim ya sorunumuz salat'ı çözüp çözmememiz değil.Sorunumuz hayata aynı ilahi pencereden bakıp bakmamamızla ilgili diye..
Selamlar.. |
|
|
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Dermanbeg Yazdı:
haktansapmaz Yazdı:
1-Meleket eyménukum: Mülkünüz/sahip olduklarınız (köle ve câriyeleriniz)...Bunu yaşamak mı istiyoruz, önce köle ve câriyer edinmeliyiz!
Olmadığını nerden çıkarıyorsunuz?Asgari ücretle bir patronun emrinde çalışan işçi,hizmetçi köle değil de nedir?
bir patronun emrinde ÜCRET karşılığı çalışanlar köle değildir. bağımlıdırlar, istemedikleri takdirde, çalışmamakta ÖZGÜRDÜRLER. Köleler ise özgürlüklerini kaybetmişlerdir.
"meleket eymanukum" tanımlaması, diğer ayetlerde kullanılmış KÖLE ve CARİYE anlamlarını içermemektedir. Öz çocuklarımız da, evlatlıklarımız da, yeri gelir ananemiz, babanemiz, dedemiz de olabilir bir EV REİSİNİN elinin ALTINDA bulunanlar....ben öyle anlıyorum,
2-Ve-l-lezîne lem yebluğu-l-hulume minkum: Sizin buluğa ermemiş olanlarınız...Buluğa ermemişlerden söz edilmediğine göre onler izinsiz girebilirler!
Alakası yok!Onlar zaten bir ailenin yatak odasına girilmemesi gerektiğini bilirler.Önceden tembihlenmesi gerekenler doğal olarak çocuklar ve evde rahatça gezinenler olmalıdır.
GENİŞ bir AİLEYE hitap var, öyleki önce bütün aile için bir UYARI var ve ERGENLİK çağına erişmemiş çocukları da ÖNEMSEYİN, ONLAR BİLE dikkat etsin demek için ÖZEL olarak ayrılmış.
dolayısı ile "meleket eymanukum" ifadesi, ergenlik çağına girmiş çocuklar ile birlikte, nineleri, evlatlıkları, yanımıza okumak için gelmiş akraba çocuklarını, vs....elimizin, EVİMİZİN himayesinde bulunan HERKESİ kapsar...O kadar ki, bu ufaklık henüz 3 yaşında, o görse bizi çırılçıplak ne olur DEMEYİN, onlar da ÖĞRENSİN, ÖZEL zamanları, eğitin, demek...hatta 59. ayet olarak devamında, ergenlik çağına girdiklerinde bu eğitimi almış olsunlar ki, ondan öncekiler gibi SAYGIYI öğrensinler...dikkat edelim, bu ayetler, BEDEVİ kültüre sahip bir topluma hitap ediyor...günümüzde hala vardır, evdeki nine, paldur küldür gelininin odasına GİREBİLİR...ve amaç SÜREKLİ İYİLEŞTİRME....
3-Fecir salatından önce, günün sıcağından dolayı giysilerinizi bıraktığınızda ve 'işâ salatından sonra; üç kere sizden izin istesinler...
Bu üç vakit bugün sizin için birer avret vakitler midir? Öğle scağında üstünü çıkarıp oran buran görünecek şekilde yatıp uyuyor musun?
Kimisi bundan bir karı koca odası ve ilişkisi anlayışını çıkarıyor! Böyle bir anlayışa varmak zorlama değil mi?
Bence de değil!Öğlen dinlenme vakti olarak tanımlanmıştır.Bunu evinde değerlendiren mahreminde dilediği gibi davranabilir.
Sadece ilişki değil, özel temizlik olabilir, değişik hallerde bulunabilinir...bu zamanlar KARI ve KOCANIN MAHREM zamanları....yani salat kelimesine henüz bir mana yükledemen, devamındaki ZAMAN belirten kelimelerden yola çıkarak, bu FECR SALATINDAN önce, İŞA SALATINDAN SONRA ve ÖĞLEN DİNLENMEK için ÜSTLERİMİZİ ÇIKARDIĞIMIZ zamanda değil, ÇIKARMIŞ OLABİLECEĞİMİZ ZAMANDA,
odaya PALDUR, KÜLDÜR girilmesin...İZİN istensin, acil bir durum var ise, toparlanmanıza FIRSAT verilsin, acil durum yok ise, izin verilmesin, veya değerlendirme fırsatı verilsini söyler....
işte buradaki SALAT anlamı, bu EĞİTİMİ dinleyenler tarafından biliniyor...fakat biz henüz İTTİFAK ile KESİNLEŞTİREMEDİK..
Burada öyle bir salat var ki, HER FECR DE ve İŞA DA yapılıyor. ama HER ÖĞLEN de, yapılmıyor ki, öğlen vakti direk ifade edilmiş...
4-Bu üç vakit sizin 'avrâtınızdır.Bunlar sizin de 'avrâtınız mıdır?
evet benim özel zamanlarımdır...Akşam odama çekildiğimden, sabah odamdan çıkana kadar ki, EN ÖZEL zamanlarımdır...Eğer, bir haftasonu, sıcak bir yaz gününde, öğlen dinlenmek için odama çekilirsem, yine ÖZEL, MAHREM bir zamanım olur...
5-Bunlardan başka diğer zamanlarda bir birinizi dolaşmanızda bir sakınca yoktur.
Bu âyetin neresinde namaz anlatılıyor, söyler misiniz? "Es-salât"ın yer aldığı onlarca âyetin hangisi anamızdan görerek öğrendiğimiz namazı anlatıyor, lütfen söyleyin! Bunca âyette görüş birliğini sağlayamaıyoruz da bu ayette mi sağlayacağız!
Evet "namaz" konusunda haklısınız.Bu ayetlerde anlatılan "salat" uygulamasıdır.
Sen her âyeti yaşamak istiyorsun.. Her âyet yaşana bilir mi? Mümkün değil. Hadi bu Nur 58'i yaşa da göreyim! Yaşaman için Arabistan'nın çöl ikliminde olman ve o günün Arap kılık kıyafet ve adetlerini yaşaman gerek!
Bunları söylediğinize inanamıyorum!!Bu iddialarınız tamamen tutarsız ve mesnedsiz.Kuranda ki tüm ayetler yeryüzünün tamamında yaşanabilir olarak düzenlenmişlerdir.Nur 58 en kolay uygulanabilir olanlardandır.
Bu âyette bir kere namaz yok, namaza vurgu yok. Onun için namazı başka âyetlerde aramalısın.
Muhabbetle.
.namaz var veya yoku münazara etmiyoruz. AMACIMIZ ayeti SALAT kelimesine yüklediğimiz manalar doğrultusunda DOSDOĞRU anlamak...işte o zaman SALAT kelimesi hakkında EN AZINDAN bu ayet için ORTAK PAYDADA buluşabileceğimiz bir ANLAM yüklemiş olabiliriz...
şu bir kesinliktir ki,
min kabli salat-il fecr : Sabah salatından ÖNCEki zaman dilimi
min ba'di salat-il ışai : Akşam/yatsı salatından SONRAKİ zaman dilimi..
DEMEKTİR...peki buradaki SALAT ne olabilir ki? işte sorumuz tam burada düğümleniyor...
ve bu SALAT o zamanın ERGEN OLMAMIŞ çocukları tarafından bile biliniyor..herkes bunun ne olduğunu biliyor...
selam müminleredir...
|
|
|
|
|
|
Abdurrahman ve Ali abiler,
katkılarınız için teşekkür ederim. ve Ali abim, bir sonraki notundaki Bakara/213. ayet hatırlatman için yine teşekkür ederim.
Nur 58. in bizlere salat kavramı hakkında bizlere çok önemli çıkarımlarda bulunacağını düşünüyorum.
bu ayet ışığında salat için yüklenen tüm anlamları yerine koyup, ayet bütünlüğü içinde değerlendirebiliriz.
yukarıya ben de katkılar sağladım. birbirimizi kırmadan, uslubumuzu sertleştirmeden bu ayet üzerinde münazara etmeye devam etmenin, faydalı olacağını düşünüyorum.
Muhammed Esed çevirisi ve orjinal arapça metni aşağıdadır:
Siz ey imana erişenler! Meşru şekilde sahip olduğunuz kimseler, içinizden henüz ergenlik çağına varmamış olanlar, günün şu üç vaktinde, sabah namazından önce, gün ortasında soyunup dinlenmeye çekildiğiniz zaman ve yatsı namazından sonra yanınıza girmeden önce sizden izin istesinler; bu üç vakit mahremiyetinizin korunmasız olabileceği vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında birbirinizin yanına girip çıkmanızda sizin için de, onlar için de bir sakınca yoktur. Allah mesajlarını size işte böyle açıklamaktadır: Çünkü Allah doğru hüküm ve hikmetle buyuran mutlak ve sınırsız bilgi Sahibidir!
Yâ eyyuhellezîne âmenû li yeste’zinkumullezîne meleket eymânukum vellezîne lem yeblugûl hulume minkum selâse merrât(merrâtin), min kabli salâtil fecri, ve hînetedaûne siyâbekum minez zahîrat(zahîrati), ve min ba’di salâtil ışâi, selâsu avrâtin lekum, leyse aleykum ve lâ aleyhim cunâhun ba’de hunn(hunne), tavvâfûne aleykum ba’dukum alâ ba’d(ba’dın), kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyât(âyâti), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).
1. |
yâ eyyuhâ |
: ey, ya |
2. |
ellezîne âmenû |
: Allah'a ulaşmayı dileyenler, âmenû olanlar |
3. |
li yeste'zin-kum |
: sizden izin istesinler |
4. |
ellezîne meleket eymânu-kum |
: ellerinizin altında sahip olduklarınız (köleleriniz, cariyeleriniz) |
5. |
ve ellezîne |
: ve o kimseler, onlar |
6. |
lem yeblugû |
: erişmemiş, ulaşmamış |
7. |
el hulume |
: bulûğ çağına, erginliğe |
8. |
min-kum |
: sizden |
9. |
selâse |
: üç |
10. |
merrâtin |
: kere, defa, kez |
11. |
min kabli |
: öncesinden evvel |
12. |
salâti |
: namaz |
13. |
el fecri |
: fecr, sabah |
14. |
ve hîne |
: ve o vakit, o zaman |
15. |
tedaûne |
: çıkarırsınız |
16. |
siyâbe-kum |
: elbiseniz |
17. |
min ez zahîrati |
: öğle vaktinden |
18. |
ve min ba'di |
: ve sonra |
19. |
salâti |
: namaz |
20. |
el ışâi |
: yatsı |
21. |
selâsu |
: üç |
22. |
avrâtin |
: muhafazasız, açık, sakınılması gereken |
23. |
lekum |
: sizin için |
24. |
leyse |
: değildir, yoktur |
25. |
aleykum |
: sizin üzerinize |
26. |
ve lâ aleyhim |
: ve onlara yoktur |
27. |
cunâhun |
: günah, kusur |
28. |
ba'de hunne |
: onlardan sonra |
29. |
tavvâfûne |
: karşılıklı dolaşırlar, karşılıklı tavaf ederler |
30. |
aleykum |
: sizin üzerinize, size |
31. |
ba'du-kum alâ ba'dın |
: birbirinizi |
32. |
kezâlike |
: işte böyle |
33. |
yubeyyine allâhu |
: Allah beyan ediyor, açıklıyor |
34. |
lekum |
: size |
35. |
el âyâti |
: âyetleri |
36. |
vallâhu (ve allâhu) |
: ve Allah |
37. |
alîmun |
: en iyi bilen |
38. |
hakîmun |
: hüküm ve hikmet sahibi |
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
"Olmadığını nerden çıkarıyorsunuz?Asgari ücretle bir patronun emrinde çalışan işçi,hizmetçi köle değil de nedir?
bir patronun emrinde ÜCRET karşılığı çalışanlar köle değildir. bağımlıdırlar, istemedikleri takdirde, çalışmamakta ÖZGÜRDÜRLER. Köleler ise özgürlüklerini kaybetmişlerdir. "
Sevgili Hayrullah,o zamanki kölelerin iş garantisi bile var.Bu günkülerin o garantisi bile yok.Asgari ücrete mahkum bir işçinin "özgürlüğü"nden eminmisin?Kim ödeyecek elektrik,su,doğalgaz,telefon,internet,kira ve bilumum diğer taksit/esaret faturalarını?
Selamlar..
|
Yukarı dön |
|
|
|
|