Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Naci Çelik'in, dini, mezhebi, namusu, şerefi snır tanımıyor; oldukça geniş, fıtratı diğer insanlarınkinden çok farklı. İki gönül bir olunca samanlık seyran oluyor. Eşşek misali insan cinsel ilişkisi. Hangi iki eşşek nerede rast geldiyse, yeterki canları çekmiş olsun! Anlayamadım; evliliğin ne anlamı var? Meşru ililşkiden meşru çocuk doğsun içinse, karşılıklı rıza ile olan her ilişki meşru ilişki olduğuna göre bu ilişkilerden doğan her çocuk da meşrudur! Kim sahiplenirse onun olsun, ne değişecek?

Naci Çelik'in, tamamen indî, keyfî, fıtrate aykırı, gayri ciddi ve gayri ahlaki bulduğum yorum ve sapkın düşüncelerine cevap vermeyi kendime yakıştıramıyorum. Seviyesiz bulduğum bu düşüncelerini tartışmaktan, çekiliyorum. 

Selam ile. 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Evet,Haktansapmaz Hoca tavrınızı doğru buluyor ve size aynen katılıyorum.

Selamlar..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sevgili Haktansapmaz.Gerçekten üzüldüm.Çünkü ben konuyla ilgili görüşlerimi,objektif bir bakış açısıyla,sizinle yeniden gözden geçirmeyi düşünüyordum.

Anladığım kadarıyla siz konunun sonderece grift bir konu olduğunu görerek tartışmadan imtina ettiniz.

Bu konu,gerçektende Kur"an"daki en grift konu.Konuyla ilgili ayetler yoruma son derece açık.Bundan dolayı,konu geçmişte de çok tartışılmış bir konudur.

Bilhassa atalar dinlerine itibar edenlere duyurulur.4/24.ayetin tefsirini, Süleyman Ateşin tefsirinden okusunlar.Süleyman Ateş,söz konusu ayetin tefsiri ile ilgili,butün meshep veya ekollerin görüşlerini vermiş ve sonunda da mealen söylüyorum,şöyle bir sonuca varmıştır:

Muta nikahının caiz olduğu ümmetin ittifakıyla sabittir.Ancak,bilahare peygamber muta nikahını haram kılmıştır.Varılan sonuç,böyle bir sonuçtur.

Ben böyle bir sonuca katılmıyorum.Benim Kur"an ve iman anlayışıma göre,Allah"ın yasaklamadığı bir şeyi,peygamberlerde dahil,hiç kimse yasaklayamaz.

Yani benim anlatmaya çalıştığım şey,yeni bir konu değildir.Geçmişte de üzerinde çokca tartışılmış bir konudur.Onlar,bu tartışmaları muta nikahı tartışmaları olarak adlandırmış,ben ise evlilik dışı cinsel ilişki olarak adlandırdım.Aramızdaki fark bu.Yani konu aynı konu.

Ben muta nikahının,ya da bazı hallerde evlilik dışı cinsel ilişkilerin,bugünde caiz olduğuna,Kur"an"ın buna ruhsat verdiğine inanıyorum.

Yanılmış olabilirim.Ama benim samimi anlayışım bu yöndedir.

Ben rivayetlere asla itibar etmem ve ağzıma da almam.Ama geçmişte,eşlerin ters ilişkiye girip,giremeyeceği de tartışılmış.Ters ilişkinin caiz olduğunu savunanların,en önemli kaynağı da Hz.Ömer"dir.Göya Ömer,ters ilişkinin caiz olduğuna hükmetmiş,miş.Süleyman Ateş,yukarda sözünü ettiğim muta nikahını anlattığı yerde,bu konuyu da işlemektedir.

Çünkü ters ilişkinin caiz olup,olmadığıda Kur"an"da açık değildir.Konuyla ilgili tartışmalar,2/222 ve 223.ayetler çerçevesinde yapılmaktadır.Ayetler,gerçekten de yoruma son derece açık.Bundan dolayı bazı alimler ters ilişkinin caiz olabileceğine,caiz olduğuna hükmetmişlerdir.

Bana göre de söz konusu ayetlerden böyle bir sonuca rahatlıkla varılabilir.

Buraya kadar yazdıklarımı asayım .eletrikler falan kesilebilir.diğer sayfadan devam edeyim.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Çünkü dediğim gibi ayetler yoruma son derece açıktır.Yani bu konuda muta nikahı gibi son derece grift bir konu.

Bu konular neden böyle griftir? Allah isteseydi,bu konuları herkesin kolaylıkla anlayabileceği bir açıklıkta anlatamazmıydı? Elbette anlatırdı.Ama anlatmadı.

Bana göre bu konuların grift bırakılmasının hikmeti şudur:

1.Dinde kolaylık sağlamak.Dinini kolaylaştırmak.Kullarının yaşadığı zaman veya yörelere göre bazı çıkış yolları bırakmak.Yani yeni içtihad veya yeni yorumlara yol açmak.

2.Bu veya buna benzer,insanların çok özelini ilgilendiren ve de çok gizlilik gerektiren konular olması.

3.Hakkında açık hüküm bulunan bir emri veya bir yasağı kulllarının çiğnemek gibi,büyük bir günaha girmemesi.Çünkü,mahkeme i Kübra"da bilmemek mazerettir.

Örneğin ben,ters ilşkinin caiz olup,olmadığını açıkca anlatan,başka bir ayeti farkettim.Yani bu konuda bende oluşmuş,açık bir bilgi var.Ama ben bunu açıklamam.Bunu açıklayıp,insanları sorumluluk altına sokmam,sokmak istemem.Sokarsan yanlış yapmış olabilirim.Allah"ın açık etmediği bir şeyi,benim açık etme hakkım olamaz.Ama farkettiğim bu ayet,artık benim için kesin bağlayıcıdır.Yani sadece beni bağlar.

Gelelim Muta Nikahına:

(Savaş esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı(Savaş . (Bunlar) üzerinize Allah'ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla (mehirlerini verip) istemeniz size helal kılındı. Onlardan (nikahlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. Mehir belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda size günah yoktur. Şüphesiz ki Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. 4/24

İşte,muta nikahının caiz olduğunu iddia eden kişiler,genelde bu ayetten hareket etmişlerdir.Ayet,evlilik dışı her türlü cinsel ilşkiyi zina sayan ve bu konuyu tabu halina getiren anlayışın ürünü olarak çok bozuk ve çok yanlış anlamlandırılmaya çalışılmış.

Ayeti kelime kelime yorumlayayım.

Velmuhsenatüminennisai.("korunan kadınlar"demektir.Yani inanan seçkin kadınlar demektir.Kur"an"ın diğer bir ifadesi ile,"Hür kadınlar"demektir.Yani köle tabakasına mensup olmayan,soyu sopu bilinen,asgariden de olsa ekonomik özgürlüğü olan,dul veya bekar aile kızlarıdır.Yani bu kız veya kadınlar,nataşa,hayat kadını,bar veya pavyonlarda çalışan konsematris veya elbise değiştirir gibi her gün sevgili veya koca değiştiren kız veya kadınlar değildir.Ya da anne babası bilinmeyen,belli bir aile ortamına mensup olmayan yoksul kız veya kadınlar değildir.Kur"an bu tür kız veya kadınları "yetim"ler diye tanımlamaktadır.Nur/33.ayetin son bölümünde cinsel ticarete zorlanan,ya da cinsel ticaret yapmasına ruhsat verilen kadınlar,bu kadınlardır.

Yani Kur"an",2 tip kadından söz etmektedir.Biri muhsin kadınlar,diğeride yetim kadınlar.Kur"an,mecbur kalmadıkça,söz konusu kız veya kadınlarla evlenmeyi,müslümanlara tavsiye etmiyor.(4/25)

Kur"an" müslümanlara,muhsin,yani yukarda anlattığım gibi Hür kadın veya kızlarla evlenmeyi tavsiye ediyor.Müşrik kadınlarla evlenmeyi ise,kesinlikle yasaklıyor.Yani Allah ve ahiret inancı olmayan insanlarla evlenmeyi müslümanlara yasaklıyor.Ancak islam dünyası,müşriğin,müşrikliğin ne olup olmadığını da tesbit edebilmiş değildir.

Zavallı din adamarı,yukarda  açıkladığım"muhsin kadınları,sadece evli kadınlarla sınırlamışlardır.Ancak savaşta ele geçen evli kadınları bu kapsama almamışlardır.Hal bu ki Kur"an,savaşta değil kadınları,hiç bir insanın esir olarak alıkonmasına izin vermemektedir.

Devam edeceğim.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Gelelim ayetin ikinci ve en önemli kelimesine.

.İlla ma"meleket eymanü"küm.

Bu kelime veya ifade,bu format ile Kur"an"da bir çok yerde geçmektedir.Zavallı din adamları kelimenin bu formatta geçtiği her yerde,kelimeye,"savaşta ele geçen kadınlar" anlamını yüklemişlerdir.

Halbu ki,kelime,bazı ayetlerde kişinin eli altında bulunan kendi çoluk,çocuğunu,bazı ayetlerde,akraba ve yakınlarını,bazı ayetlerde mahiyetinde çalışanları,bazı ayetlerde mülkünde çalışan kadın veya erkek hizmetcileri,bazı ayetlerde kendilerinden cinsel yönden istifade edilen,bir önceki iletimde açıkladığım gibi yetimleri vurgulamaktadır.

Yukarda verdiğim,yani söz konumuz olan ayette ise,kişinin evlenmesi yasak olan kadınları vurgulamaktadır.Çünkü ayetin ilk ifadeleri,mümminlere,inanan ve korunan,yani yukarda açıkladığım gibi "hür" kadınlarla evlenmeyi tavsiye etmektedir.Ama her hür kadınla değil.Kişinin evlenmesi yasak olan hür kadınlar,istisna edilmektedir.

Yani bu ayetin dikkat çektiği meleket eymanükümden maksat,kişinin evlenmesi yasak olan muhsin kadınlardır.Yani ayetin istisna ettiği kadınlardır.

Bu durumda ayetin ilk ifadelerinin verdiği mesaj,şöyle olmaktadır:

Evlenmeniz yasaklanan kadınlar müstesna,size korunmuş kadınlar yazıldı...

Ayetin bu ifade ile istisna ettiği kadınları tekrar yazıp,hatırlatayım.Kişinin üç kuşaktan akraba kız veya kadınları.ölen eşinizin üç kuşak akrabaları.Ölen,dost veya yakın arkadaşlarınızın eşleri.Boşanan,dost veya yakın arkadaşlarınızın eşleri.Ve yerli veya yabancı tüm evli kadınlar.

Ayetin bu ifadelerinin dışında kalan ifadelerin anlamlandırılmaları veya çevirileri genelde doğru.Ancak zavallı din adamları,ayetin bu ifadelerine de başaşağı bakmaktadır.Şimdi de ayetin devamını görelim:

Bunların dışında kalanları,korunmak ve namuslu olmak şartıyla,mal veya paralarınızla istemeniz helaldır.

Yani ayet şöyle diyor:

Evli kadınlarla,korunan kızlarla,yakınlarınızla,hemcinslerinizle,hayvanlarla cinsel ilişkiye girmemek,kimseye tecavüz etmemek,komşuları rontgenlememek şartıyla,cinselliğinden menfaat elde eden,ya da cinselliğine önem vermeyen,uygun kadın veya kızlarla birlikte olabilirsiniz diyor.Dünya"ya çocuk getirmemek şartıyla,uygun kişilerle nikahsız beraberliklerde,metreslerde bu kapsama girer.

...onlardan yararlanmanıza karşılık konuştuğunuz ücreti,bir hak olarak ödeyin.Hakkın kesiminden sonra karşılıklı anlaşmak süretiyle,konuştuğunuz ücretten az veya çok vermenizde bir günah yoktur.Allah bilendir,hüküm ve hikmet sahibidir.

Selam ile.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Pardon:

Kur"an,4/3.ayette,akraba veya toplumunuzdaki öksüz,yani kimsesiz çocuklara dikkat çekiyor.

23/6.Ayette ise topluma cinsel hizmet veren genelev veya hayat kadınlarına dikkat çekiyor.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selamlar gündüz çalışıyorum akşam geç geliyorum kapiteyi doyurmakla meşkulum . emper amca kızar. işsiz güçsüz kalırım zaten de salatı camiye tıktılar.

  evet bana ne derseniz deyin bu ulus kuranı unutmuş şeytan yeryüzünü kendi dostları ile doldurmuş. heryer onun dostları ile dolu.

   fuhuş oluşumu önlemeden olmuş bir şeyi tartışmak onların ekmeğine yağ sürmektir. önceden önlemini almadığımız bir şeyin olduktan sonra tartışılıması ne abes. nur süresinin ilk 10 ayetini iyi okuyun eninde sonunda af var. onuncu ayetten sonrasını okuyun . allah ne buyuruyor böyle şeylerin peşine düşmeyin sanki allah görmüyormu. diyor. evet müminsen sana böyle bir  haber geldimi elinin tersi ile iteceksin hesap görücü allah yeter. hem sen gördün görmedin yapmış yapmamış senmi ceza vereceksin öte dünyada. hayır.

  bence. zina her ne anlamla anlamlandırılsın. ki benim görüşüm belli. ardına düşülecek bir şey değil. bakın hem ayetlerde. açıklaması ne kadar zor.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Haktansapmaz yazdı.

Naci Çelik'in, dini, mezhebi, namusu, şerefi snır tanımıyor; oldukça geniş, fıtratı diğer insanlarınkinden çok farklı. İki gönül bir olunca samanlık seyran oluyor.Sayın Haktansapmaz.Ne demek istediğimi,pek ala anladın.Polemik yaparak,yanı ben Kur"an okurken gürültü çıkararak,benim Kur"an"ımı karanbole getirmeye çalışma.Kur"an"ına güveniyorsan cevap verirsin.Güvenmiyorsan veya benimle tartışmak istemiyorsan,kibarca söyler,tartışmazsın.Hem seninle tartışmayacağım diyorsun,hemde gider ayak,benim namusuma,şerefime dil uzatıyorsun.Asıl senin yaptığın namussuzluktur,şerefsizliktir. Eşşek misali insan cinsel ilişkisi. Hangi iki eşşek nerede rast geldiyse, yeterki canları çekmiş olsun! Anlayamadım; evliliğin ne anlamı var? Meşru ililşkiden meşru çocuk doğsun içinse, karşılıklı rıza ile olan her ilişki meşru ilişki olduğuna göre bu ilişkilerden doğan her çocuk da meşrudur! Kim sahiplenirse onun olsun, ne değişecek?

Naci Çelik'in, tamamen indî, keyfî, fıtrate aykırı, gayri ciddi ve gayri ahlaki bulduğum yorum ve sapkın düşüncelerine cevap vermeyi kendime yakıştıramıyorum. Seviyesiz bulduğum bu düşüncelerini tartışmaktan, çekiliyorum. 

Selam ile. 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam..

Yine Naci Çelik fırtınası esiyor..

Allah sonumuzu hayretsin..