4/79-“Sana gelen her iyilik, bil ki Allah ‘tan ‘dır. Sana gelen her kötülük de, kendindendir…”
Nun harfinin özünden ise, marifet nuru ile, nekre nuru meydana geldi.Yani: Bilmek ve bilmemek..
Allah-ü Teâlâ Ezelde Varlıkları yarattı ve onlara nurundan saçtı
Her kime ki o nurdan isabet etti;o (OL) emri tohumundan meydana gelen ağacı kavradı..Anladı..
Ve her kime ki, o nur isabet etmedi,boş geçti..
İşte o zaman; ondan Kün -OL- yani: Kaf ve Nun’dan kasdolunan, asıl mananın keşfi istenir.. Çünkü o, onların hecesinde yanıldı.. Ve iş umduğu gibi çıkmadı..Kün –OL- yani: Kaf ile Nun’un dış manzarasına baktı; yanıldı ve Kaf’ı küfür manasında gördü.. Nun’ u da Nekre.. İnkar yabancılık.. Kısacası:Kafirlerden oldu
-Kün (OL)..
Olarak ifade edilen kelimelerden, her yaratılmışın hazzı başka başkadır..Ki bu haz ve nasibi;
O kelimenin hecesinden edindiği bilgi kadardır.. Bir de, onun gizli sırlarından elde ettiği müşahede kadar..
Kim olursa olsun; yaptığı müşahedenin mahkumudur.. Ama hiçbiri kendi başına bir işe sahip
Değildir..
Hepsi.. Ama hepsi:
-Kün (OL)
Dairesinin, merkez noktasına dönüktür; yani;
Tabidir, bağlıdır..
Kainat Ağacı’nın dallarının şekil şekil, meyvelerinin çeşit çeşit olmalarına rağmen,hemen hepsi tek merkezden meydana gelmektedir; ki o:
-kün(OL)..
Habbesi…Tohumu, ya da sevgisi..
Hepsi, ama hepsi, ondan olmakta ve ondan meydana gelmektedir.
Allah teala ezelde varlıkları yarattı onlara nurundan saçtı isabet eden kurtuldu isabet etmeyen isyan etti öyle mi ?Sen Yüce Allahı tavuklara yem atan çiftçi zannetin galiba.Yüce Aallah senin saçmalıklarından münezzehtir. Veridiğin ayetlerin konuyla zerre Alakası yok.
Adem (a.s.)’ın kayd olduğu bir yer vardı.. Ki oranın adı: Metkeb-i Talim.. Yani, dershane..Yani,öğrenme yeri
İşte mektebe dahil olduğu zaman,öğrendi…Bütün isimleri..Hepsini…Hepsini…
İşte.. Bu talimden; yani bu öğrenmekten sonradır ki karşısına muazzam bir sahne çıktı…Ki bu sahne:
-Kün(OL)
Emrinin temsil ettiği sahne idi..Daha sonra,bu kainatı yaratanın muradına baktı..
Öyle ya.Boş değildi bu yaratılış.O halde bunlardan muradı neydi?..
İşte o zaman yine karşısına:
-Kün(OL)..
Emrinin Kaf ile Nun’u çıktı..
O artık her şeyi biliyordu:öğretilmişti.Talimli idi.Bu öğrendikleri sayesindedir ki: Hazine,yani Kenz Kaf’ını keşfetti..Müşahede etti ve gördü..Ve şu manayı
-‘’Ben gizli bir hazine idim;bilinmeyen.Bilinmemi istedim.’’
Bunu,böylece müşahede ettikten sonra,bir başka sır kapısı açıldı önüne..Ki o:Nun sırrı
Ki bu,enaniyet;yani:Ben benlikkelimesindeki Nun sırrı idi..Bu sır manasını şöyle ayette bulmuştu;
Kırmızı puntolu yer uydurma hadistir.Allahın kitabında varmı bözle bir ifade yok.
Sonra onun için daha başka manalar meydana geldi ki..Bu da Nun harfinin icabı idi ve Enaniyet,benlik Nun’un dan istihraç ediyordu..Ki bu Enaniyet Nun’undan Nuriyet yani nurlu olmak Nun’u geldi..Bu manayı da,şu ayet-i kerime ifade eder;
Teğabün Suresi |
8 |
Artık Allah'a, onun resulüne ve size indirdiğimiz nura inanın. Allah, yapmakta olduklarınızı iyiden iyiye haber almaktadır. |
Sonra bu nimet Nun’u ile birleşti
Bu kadar eğip bükmeye ne gerek var.Açıkça her şey Allahın parçasıdır desene.Millet ne halt karıştırmaya çalıştığını anlasın.Vahdeti vucud pisliğini kurana yamamaktan başka nedir ki yaptığın.?Tegabun 8 deki nur dan maksad kurandır
Geri kalanı kısmı yazmaya gerek bile görmüyorum. Deli saçmasından ve Allaha düdpedüz iftiradan başka değil.
Putperestliğin bir çok çeşidini duymuştum ama senin gibi harfleri ilah edineni ilk defa görüyorum