Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Birbirine zıt manalarda varid olan hadisler arasını cemet-mek mümkün olmazsa, onların vürud tarihleri ni bilmek iktiza eder. Eğer bu tarih bilinir veya bu tarihle, yahutta tarihten daha açık bir nassla muahhar olan tesbit edilirse, bu, na-sihtir, diğeri ise mensuhtur .
Nesh, mükelleflere taalluk eden şer'i bir hükmün, sonradan gelen şer'i bir delili ile kalkmasıdır. Nasih ise, mezkur kaldırmaya delalet eden hükümdür. Bu hükmün nasih olarak isimlendi rilmesi mecazidir; zira asıl nasih hüküm koyan ve kaldıran Allahtır.
Nesh çeşitli şekillerde bilinir. En açık olanı, Müslim'in Sahih'inde de yer alan Büreyde hadisi gibi nass ile varid olanıdır: "Sizi kabirleri ziyaretin den menetmiştim; fakat onları ziyaret ediniz; zira kabirler ahireti hatırlatır." Neshe dealet eden şeylerin bir başkası, sahabinin birbirine zıt olan iki hadisten birinin muahhar olduğunu kesin bir şekilde belirtmesidir.Cabir'in şu sözü gibi:
"Rasulullah iki emrinden sonuncusu, ateşte pişirilmiş bir şeyin yenmesi sebebiyle abdestin bozulmaya cağı hakkında olanıdır." Bu hadis Sünen sahipleri tarafından nakledilm iştir.
Neshe delalet eden şeylerin üçüncüsü vürudları tarihle bilinen hadislerd ir. Bunların sayısı çoktur. Ancak, İslam'a sonradan girmiş bir sahabenin kendinden önce müslüman olmuş bir başka sahabiye zıt rivayeti, bu ikincisin den de önce müslüman olan diğer sahabiden işitmiş ve sonra da bu işittiğini irsal etmiş ihtimali dolayısıyle bu guruptan değildir. Şu varki, İslam'a sonradan giren sahabinin, müslüman olmadan önce Rasululla h'dan hiç bir hadis almamış olması şar-tıyle, o hadisi Rasululla h'dan işittiğine dair bir sarahat bulunursa, o zaman bu hadis neshe delalet eder.
İcma nasih olmayıp belki neshe delalet edebilir; yani ilk hükmün, ikinci bir hükümle neshedildiğini ve nasihin hangi hüküm olduğunu gösterebilir.
Eğer birbirine muhalif iki hadisin vürud tarihleri bilinmezse: Bu takdirde metne yahut isnada taalluk eden tercih yollarından birinin yardımıyle iki hadisten birini diğerine tercih etmek iktiza eder. Tercih mümkün olursa takip edilecek yol anlaşılmış olur. Fakat tercih de mümkün olmazsa, her iki hadisle de amel edilmez. Netice itibariyl e, zahiri manaları birbirine zıt olan hadisler hakkında yapılacak işlem şu sıraya göredir: Eğer iki hadis arasında cem mümkün olursa cemedilir . Bu mümkün olmazsa, hadisleri n vürud tarihleri ne bakılarak nasih ve mensuh bulunur. Bu da mümkün olmazsa, iki hadisten biri tercih edilir. Tercih de mümkün olmadığı takdirde, hadislerl e amel olunmaz; bir başka ifade ile, hadisler amelden tevakkuf olunur. "Tevakkuf" tabirinin kullanılması, iki muarız hadisin hükmen sakıt olması tabirinin kullanılmasına nisbetle daha uygundur; çünkü ikisinden birinin diğerine tercihind e olan gizlilik, başkaları için açık olması ihtimaliy le birlikte sadece o gizliliği ortaya koyan kimsenin durumuna nisbetled ir.
Ben burada sana kendi kafama göre şu hadis şu hadis nesh eder demiyorum burada size iki tane örnek olarak ta hadis gösterdim delil olarak ben delilsiz kendi görüşüme göre konuşmam her meselede ve konuda delil şarttır.Allah Rasülü baştan insanları kabirleri ziyaret etmekten men ediyor ondan sonra insanlara kabirleri ziyaret edin diyor.çünkü kabirler ahireti hatırlatır buyuruyor. o bakımdan daha önceden söylediği sizi kabirleri ziyaret etmekten men ediyorum hükmü nesh olmuş oluyor.benim demek istediğimde bu biraz daha hadis araştırması yapın ozaman belki anlarsınız.ben biraz açıklamaya çalıştım.Allah ta sizlere anlayış verirse anlarsınız ozaman.
Ey iman edenler Allah Teala ya itaat ediniz ve peygamberede sizden olan emir sahiplerine de itaatta bulununuz.Sonra bir şey hakkında ihtilafa düşerseniz onu Allah Teala ya ve peygamberine arz ediniz.
[Nisa 59]
Ey iman edenler, Allah'ın kitabı olan Kur'an'a ve onun açıklaması olan Peygamberin sünnetine uyarak bütün emir ve yasaklarda Allah'a ve Resulüne itaat edin. Allah'a itaate vesile olacak ve müslümanların menfaatlerini gerçekleştirecek hususlarda da sizden olan müslüman idarecilere itaat edin. Eğer gerçektenAllah'a ve âhiret gününe iman ediyorsanız herhangi bir meselede sizlerle idarecileriniz anlaşmazlığa düşerseniz işi Allah'a ve Resulüne havale edin. Bu sizin için Allah katında daha hayırlı ve netice bakımından daha güzeldir.
Hayır Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonrada verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın [onu] tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar [Nisa 65]er risale s 82]
Ey Muhammed, Rabbine yemin olsun ki; insanlar tartıştıkları konularda seni hakem seçip sonra da senin verdiğin hükme karşı, içlerinde bir sıkıntı duymayıp, senin kararına tam olarak teslim olmadıkça hakkıyla iman etmiş olmazlar.
Sizden birinizi koltuğuna yaslanmış olarak kendisine emrettiğim veya nehyettiğim bir haber geldiğinde bunu bilmiyorum.Biz Kur-an da bulduğumuza tabi oluruz derken bulmayayım.[Eş Şafi er risale.89.90.225.-6 430-4][Ahmed bin Hanbel-Musned.VI-8-İbn Hibban sahih rakam 13.-]
Kişinin koltuğuna kurulup bir hadisim nakledildiğinde şöyle demesi yakındır.Bizimle sizin aranızda Allah ın kitabı var[c.c] Onda helal olarak bulduğumuzu helal sayar haram olarak bulduğumuzu da haram sayarız. Dikkat edin.Rasülullah ın[s.a.v]haram kıldığı da Allah ın[c.c] haram kıldığı gibidir.[Ebu Davut Dalailun Nubuvve/I/24/]
|