Yazanlarda |
|
Fers Uzman Uye
Katılma Tarihi: 29 nisan 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 188
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Bir kimsenin kendi saçını kazıması bunların üçünü de (zenginlik, nüfuz sahibi olmak, baş olmak ihtirasının terki yanında G.Y.) içinden dahi atmasıdır.
Bakara/196...ve lâ tahlikû ruûsekum hattâ yeblugal hedyu mahilleh/ hediye, yerine ulaşıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin...
açıklamaya ve parantez içindeki ilavenize göre, ayetin bu kısmında, hediye yerine ulaşıncaya kadar "zenginlik, nüfuz sahibi olmak, baş olmak ihtirasınızı terk etmeyin" deniyor, neden...? hediye yerine ulaşmadan önce neden ihtiras ve zenginliğe devam, ulaştıktan sonra neden traş başlıyor...
Bakara/196, anlatılmak istenen nedir...?
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sayın Fers.Arapça bilmiyorum. Şaka-maka değil tek kelime bile bilmiyorum. O sebepten çok zorlanıyorum. Siz de bu milletle yaşıyor ve hangi etki ve tesirlerin ve fiili yaşantının içinde yetiştiğimizi biliyorsunuz. Öyle mealler, neler neler okuyoruz. O mealler ve aynı menvaldeki matbuat içinden mantıkla çıkabilme imkanı yok. Bazan bir kelimenin izahı da yetebiliyor bir şeyi anlayabilmek için. Mesela sizin 'mağdur etmek,zor durumdabırakmak, feda etmek, harcamak, haksızlık etmek..'' izahınız gibi. Bu izahıza göre bu kısım için Nisa 101 ile alaka kurulabilir mi? Konu ettiğimiz Bakara suresinin geri kalanını anlayabilmemiz için de bazı açıklamalar daha yapabilir misiniz?
Teşekkür ve hürmetlerimle. Galip Yetkin.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Son yazımı yazarken Sayın Fers ikincisini yazmış bile.
''açıklamaya ve parantez içindeki ilaveye göre,ayetin bu kısmında hediye yerine ulaşıncaya kadar 'zenginlik, nüfuz sahibi olmak, baş olmak, ihtirasınızı terk etmeyin' deniyor, neden..? Sahi Sayın Fers acaba neden, siz ne dersiniz? Ne olmalı ki neden diye soruyorsunuz?
Hediye yerine ulaşmadan önce neden ihtiras ve zenginliğe devam, ulaştıktan sonra neden tıraş başlıyor..Siz ne dersiniz Sayın Fers, neden o zaman? Yanlış mı? Yalnışsa neresi, neden yalnış?
Hediye ile kurban aynı mı,ayrı ayrı şeyler mi?
Bre dostum, bırak şu soru sormayı da anlat şu bildiklerini.Bir çivi atıp kesiyorsun; fıtık oluyoruz.
Saygılarımla Galip Yetkin.
|
Yukarı dön |
|
|
Fers Uzman Uye
Katılma Tarihi: 29 nisan 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 188
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Bir kimsenin kendi saçını kazıması bunların üçünü de (zenginlik, nüfuz sahibi olmak, baş olmak ihtirasının terki yanında G.Y.) içinden dahi atmasıdır.
diye bir ifadeniz var..
Bakara/196...ve lâ tahlikû ruûsekum hattâ yeblugal hedyu mahilleh/ hediye, yerine ulaşıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin...
bende diyorumki açıklamaya ve parantez içindeki ilavenize göre, bakara ayetinin yukarıya yazdığım kısmında, hediye yerine ulaşıncaya kadar "zenginlik, nüfuz sahibi olmak, baş olmak ihtirasınızı terk etmeyin" denmiş oluyor, hediye ulaşana kadar ihtiras ve zenginliğe devam edin ulaşınca bunlardan vazgeçin denmiş ayette sizin ifadelerinize göre...soru sormanın amacı öğrenmekse bende sorumu sordum, bunun mantığı nedir.
Kurban-mastar yaklaşmak, isim buna vesile olan şey Nüsük,nesike,zebiha,Udhiye- kesilen hayvan zebih,zebiha- boğazlanacak hayvan Dhy Kökü: Edhâ/Dahiyye/Udhiye/Tadhiye, Zbh Kökü: Zebh/Zibh/Zebîha/Mezbaha, boğazlama,bıçakla kesmek zebh ilk anlamı birşeyden parça koparmak,kesmek, mecazen-helak,yok etme Tezkiye, gerçek kesim Hedy, hediye olarak gönderilen canlı hayvan,hediye
.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Kurban-mastar yaklaşmak, isim buna vesile olan şey Nüsük,nesike,zebiha,Udhiye- kesilen hayvan zebih,zebiha- boğazlanacak hayvan Dhy Kökü: Edhâ/Dahiyye/Udhiye/Tadhiye, Zbh Kökü: Zebh/Zibh/Zebîha/Mezbaha, boğazlama,bıçakla kesmek zebh ilk anlamı birşeyden parça koparmak,kesmek, mecazen-helak,yok etme Tezkiye, gerçek kesim Hedy, hediye olarak gönderilen canlı hayvan,hediye   ;
Aynı türk Dil Kurumu veya Arap Dil Kurumu gibisiniz. Boş verin onları. Onları bana hitap edecek şekilde dillendirin.
Bu konudaki ilk yazınızdan itibaren dört-beş kere 'Bakara-196 ne demek istiyor' diye bizim size sormamız gereken soruyu siz bize soruyorsunuz. Halbuki aydınlanması gereken kişiler bizleriz. Sormayın-anlatın. Ambele olduk.
İslamda fidye yokken, o ayette yazılan fidye de ne ola ki Galip Yetkin'den Hürmetlerle.
.
|
Yukarı dön |
|
|
Fers Uzman Uye
Katılma Tarihi: 29 nisan 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 188
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
sayın galipyetkin
Ve etimmul hacce vel umrete lillahi, fe in uhsirtum fe mesteysera minel hedyi/ hacc ve umreyi Allah için tamamlayın yok eğer engellendiniz o zaman hedyeden kolay gelen şey( nedir bu hedye canlı hayvanlardan küçükbaş mı, daha da mı küçük... bu araplar ne anlıyorlardı o anda bu ifadeden)
ve la tahliku ruusekum hatta yeblugal hedyu mahilleh/ bu küçükbaş veya herneyse yerine varıncaya kadar başları traş etmeyin...(baş tıraşı nerden çıktı, bu bir deyim mi, yoksa beyinle/düşünce yapısıyla ilgili mi başka birayet, Fetih/27...le tedhulunnel mescidel harame inşaallahu aminine muhallikine ruusekum ve mukassırine la tehafune/ burada ne anlatmak istiyor... )
fe men kane minkum maridan ev bihi ezen min ra’sihi, fe fidyetun min sıyamin ev sadakatin ev nusuk/ sizden hasta olan veya başından rahatsız olan sıyam, sadaka veya nusuktan bir bedel...(hasta olan bedenen olmalı başından rahatsız olmak ne demek, başında yara var tıraş olamaz acır mı, fikri bir rahatsızlık mı, beyin/psikolojik bir sorun/sıkıntı/stres birikimi mi, yanlış düşünceler/sakat zihniyet mi yoksa beyin özürlü mü ve bundan dolayı istenen bir bedel, nedir o sıyam,sadaka,nusuk..yani rahatsız olanlardan istenen sıyam ondan bundan uzak durma, maddi bedel, kesilen hayvan yada ibadet mi...bunlar birbirinden ayrı ama benzer nitelikte olmalıki birbirlerine alternatif olsun..)
fe iza emintum, fe men temettea bil umreti ilel haccı fe mesteysera minel hedyi/ emin/güven olduğunuz da her kim umreden hacca kadar kazanç sağladıysa o zaman hediyeden kolayına geleni.(şu baştaki engelleme kalkınca umreye kadar kazanç elde edenler kolayına geleni...bu kazanç maddi olmalıki ondan kendine yük olmayacak kadarı belirtilmiş o zaman bu umre ticari bi durum olmalı, öyle mi...yoksa kazanç manen mi, fikren mi, öyleyse bu kazançtan kolay gelende neyin nesi, akılda kalan/anladığınız kadarı mı...)
fe men lem yecid fe sıyamu selâseti eyyâmin fil haccı ve seb’atin iza reca’tum tilke aşaratun kamiletun/ ama kim bulamassa artık hacc da üç dönüşte yedi gün yani tamamı on gün savm..(kazanca erişemeyenlere onun yerine on günlük bi zaman diliminde savm alternatif sunulmuş... kazancın yok madem aç kal denmiş olma ihtimali ne, o zaman kazanılamayan kazanca denk alternatif ne olmalı, önce şu kazancı bi halledelim... )
bu ailesi mescid el haram da bulunmayanlar için.(bu ne demek o anki muhatabları olsada sorsak, ailesi olan onlara harcasın mı dendi yoksa...olmayan bekarlar a sorumluluklarınız yok madembu ayete muhatabsınız mı deniyor...ailesi bulunanlar bu ayet kapsamının dışında mı tutulmuş, ayet herkesi kapsamıyor mu..)
sağından solundan, yukarısından aşağısından baktım, ...ne demek istiyor bu ayet...
Diyanet: Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve benzer sebeplerle) engellenmiş olursanız artık size kolay gelen kurbanı gönderin. Bu kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden her kim hastalanır veya başından rahatsız olur (da tıraş olmak zorunda kalır)sa fidye olarak ya oruç tutması, ya sadaka vermesi, ya da kurban kesmesi gerekir. Güvende olduğunuz zaman hacca kadar umreyle faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser. Kurban bulamayan kimse üçü hacda, yedisi de döndüğünüz zaman (olmak üzere) tam on gün oruç tutar. Bu (durum), ailesi Mescid-i Haram civarında olmayanlar içindir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve Allah’ın cezasının çetin olduğunu bilin.
yukardaki meal çözmüş mü....
Galip bey demekki benimde aydınlanmam gerekliymiş...
.
|
Yukarı dön |
|
|
Fers Uzman Uye
Katılma Tarihi: 29 nisan 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 188
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
çabaladığım ama strese girdiğim/tam anlamıyla algılayamadığım ayetlerde fikir alışverişi yapmak istediğim birileri vardır elbet derken, ---------gönderildi, ileti(leri)me verdiği destek için teşekkürler...
ayetleri bana sunulduğu şekliyle kabul etmiyorum çünkü ben öyle algılamıyorum, kendi anladığım/yorumladığım şeklini sunarken bazı kalıplar etrafında takılı kalmış kişilere uygun gelmeyebilir bu doğaldır, ama birileri deist/agnostik/panteist/ateist veya vs ...ist şüphelerine düşer diye inandığım şeyleri söylerken destur çekeceksem anlamı yok...
ne kur'an ı, ne peygamberi ne de alemlerin mutlak sahibini inkar eden değilim inkar iddiası olan aksinin ispatını sunabiliyorsa sunsun, aklını yanından ayırmayanları dinlerim gerisini kaale almam...yanlış anlaşmalar bütünü olduğunu düşündüğüm için iletimin/diğerlerinin iletilerinin silinmesini eleştiriyorum...bunuda silecekseniz imkan sizde buyrun...
.
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Fers Yazdı:
çabaladığım ama strese girdiğim/tam anlamıyla algılayamadığım ayetlerde fikir alışverişi yapmak istediğim birileri vardır elbet derken, ---------gönderildi, ileti(leri)me verdiği destek için teşekkürler...
ayetleri bana sunulduğu şekliyle kabul etmiyorum çünkü ben öyle algılamıyorum, kendi anladığım/yorumladığım şeklini sunarken bazı kalıplar etrafında takılı kalmış kişilere uygun gelmeyebilir bu doğaldır, ama birileri deist/agnostik/panteist/ateist veya vs ...ist şüphelerine düşer diye inandığım şeyleri söylerken destur çekeceksem anlamı yok...
ne kur'an ı, ne peygamberi ne de alemlerin mutlak sahibini inkar eden değilim inkar iddiası olan aksinin ispatını sunabiliyorsa sunsun, aklını yanından ayırmayanları dinlerim gerisini kaale almam...yanlış anlaşmalar bütünü olduğunu düşündüğüm için iletimin/diğerlerinin iletilerinin silinmesini eleştiriyorum...bunuda silecekseniz imkan sizde buyrun...
.
|
|
|
Fers yazdı :
ne kur'an ı, ne peygamberi ne de alemlerin mutlak sahibini inkar eden değilim
Selam Fers,
Kur'an'ın bize gelenek dini tarafından getirilen çeviri ve yorumlarını ben de kabul etmiyorum...zaten Kur'an'ın manası asla statikleştirilemez/ donuklaştırılamaz...daha öncede sürekli belirttiğim gibi mevzu bu değil...
selam
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
hasakcay Uzman Uye
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Gönderilenler: 1236
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba.
HAC yahudicedir. Kelime, adı hacca gitmek anlamındaki HGG kökünden Haggai olan bir nebiden geliyor. Yahudiler bir tutsaklıktan kurtulunca onun rehberliğinde anayurdun yoluna düşmüşler.
Şimdi bir gelenekleri var: çöllerde geçen o zor yolculuğu anmak için HAGG SUKKOT dedikleri bir festival yapıyorlar.
Sukkot "sukkah"nın çoğulu. SUKKAH: kulübe. HAGG SUKKOT: kulübeli, çadırlı festival. Kulübelerde, çadırlarda özel yemekler yenerek geçirilen 7 gün.
Festival için Psalm 81:3 gereğince bir boynuz öttürüyorlar: İlk hilal gününde, dolunayda kulübeli festivalimiz için öttür boynuzu -Blow the horn at the new moon, at the full moon, on our Hagg Sukkot...
HAC böyle gelenek halini almış bir toplum eylemi. Anma töreni, büyük pazar, festival.
Kasas 27'de HICEC denilerek anlatılan da budur yani festival, panayır, büyük pazar. HAC "hıcec"in tekil hali.
Sekiz HAC bana hizmet etmen karşılığında iki kızımdan birini sana eş vermek isterim - innî urîdu en unkihake ihdebneteyye hâteyni alâ en te’curenî semâniye HICEC...
Genç Musa yaşlı adamın koyunlarını güdecek, sulayacak, sağacak, kırpacak. Elde ettiği yağı, peyniri, yünü Medyen panayırında satacak ve parasını götürüp yaşlı adama verecek. Panayır yılda iki kere kuruluyorsa böyle dört yıl hizmet edecek, dört kere kuruluyorsa iki yıl.
Mekke’nin de, kurulduğu andan itibaren, böyle panayırları vardı. Kureyşin ekmek teknesi. Çünkü kent tarıma tamamen elverişsiz bir vadinin içinde yer alıyordu (14:37). Kureyş o yüzden ticarete yöneldi. Kış ve ilkbahar aylarında kervanlarıyla Suriye, İran, Mısır, Hindistan’a gittiler; oralarda satın aldıkları malları yazın Mekke panayırında kârına satıp ekmek paralarını kazandılar.
Kureyşi kış ve ilkbahar yolculuklarına bu evin Rabbi alıştırdı. Kureyşin tapması gereken o Rabdir. Açtılar doyurdu onları; korkuyorlardı güvene kavuşturdu (Kureyş sûresi) .
Mekke panayırı erbeatun huruma (9:36) denen "haram aylar"da kurulurdu yani yılda dört kez. Tabii asıl müşteriler ve satıcılar Mekke'nin dışından geliyordu. Yaya olarak, develerle. Ve orada bulundukları sürece çadırlarda kalıyorlardı. Bu, ticarî hac idi.
Anlaşılan, dinî hac bununla eş zamanlı olarak uygulanmak üzere sonradan farz kılındı (22:27-29, 2:196).
Mescidil Harâm, Kabe'yi çevreleyen bütün alandır. Dünyanın tek tavansız camisi.
Şimdi Osmanlı revaklarına ya da öteki ek yapılara bakarak "Mescidil Harâm o yapılarla sonradan oluştu..." diyenler çıkıyor. Doğru değil. Mescidil Harâm İbrahim nebinin namaz kıldırdığı cemaatin Kabe'ye sığmayıp avluya taşmasıyla oluştu, ta İbrahim nebi zamanında. Çünkü Mescidil Harâm o ek yapılar değil o alandır. Bakın, şimdilerde cemaat revakların dışına da taştı. Revakların dışı da Mescidil Harâm.
Mekke panayırı işte o alanda kurulurdu. Çünkü kentin pazar kuracak kadar geniş tek alanı orası. Onun ötesi dağ tepe. Düşünün, Nur Dağı dahi kentin içinde.
Panayıra dışardan gelen satıcılar ve alıcılar alanın yakınındaki çadırlarda kalırlardı.
Sevgi ile,
Hasan Akçay
__________________ hasanakcay.net
allahindini.net
|
Yukarı dön |
|
|
|
|