Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
SALATI KORUMAK / SALATA DEVAM:
Salat, Vahy’i izlemedir. Kuran’ı izlemek, O’na uymak, bi’set döneminde Allah’ın Rasulüne gelen vahiyleri, Rasül’den bizzat dinlemekle, O’nun derslerini takip etmekle mümkündü.
Kuran’da Es-Salat / Es-Salevat’la birlikte H_F_Z fiili ALA ile beraber 4 ayette geçer. Bunlar; 2/238, 6/92, 23/9, 70/34’tür. İkisinde “SALÂT” (tekil), ikisinde de”SALEVÂT (çoğul) olarak. Dördünü de “namazı / namazları” şeklinde çevirmişler meal sahipleri.
Bu ayetlerin çevirisini Mustafa İslamoğlu şöyle yapmış:
2/238:NAMAZLARINIZI, özellikle en ideal namazı kılmaya gayret edin ve Allah’ın huzurunda gönülden bir bağlılıkla durun!
6/92: Bu da, şehirlerin anasında ve onun çevresinde bulunanları uyarman için indirdiğimiz, bereket kaynağı, kendisine kadar gelen hakikatleri doğrulayan ilahi bir kelamdır. Ahirete inanan kimseler buna da inanırlar. (Allah’a karşı esas duruş olan) namazlarını muhafaza edenler de işte onlardır.
23/9: Ve onlar ki, namazları üzerine titizlenirler.
Dip notu: En geniş anlamıyla: Allah’a karşı esas duruşlarını korurlar.
70/34: Ve onlar ki, namazlarının (amacını) titizlikle gözetirler.
***
M. İslamoğlu,
32/238’deki “HÂFİZÛ ALE’S SALAVÂT” ı : Namazlarınızı kılmaya gayret edin!
6/92’daki, “HUM ALA SALÂTİHİM YUHÂFİZÛN”ı:Namazlarını muhafaza ederler.
23/9’daki “HUM ALA SALAVÂTİHİM YUHÂFİZÛN”ıya: Namazları üzerine titizlenirler.
70/34: “HUM ALA SALÂTİHİM YUHÂFİZÛN”ı:Namazlarının (amacını) titizlikle gözetirler. şeklinde çevirmiş üstelik tekili çoğulu gözetmeksizin salatı da salavatı da aynı şekilde hep çoğul olarak çevirmiştir.
Kuran’da “Salat” kelimesi “iqame” fiiliyle beraber geldiği bütün ayetlerde tekil olrak gelmiş olması, “H_F_Z” ile ise 2 kere tekil , 2 kere de çoğul olarak gelmiş olması (üstelik format da aynı) kafamda soru işaretleri oluşturmaktadır. Yukarıda mavi yazdığım 6/92, 23/9, 70/34’teki kısımlar bir birinin aynısı olup sadece 23/9’daki “SALAVAT” çoğul olarak farklı gelmiş, diğer ikisinde ise “SALAT” tekil olarak gelmiştir. Benim kişisel düşüncem odur ki, bu çoğul salavatların da tekil olduğudur. Arapça yazılışları arasındaki fark, birinde “TE”nin açık, diğerinde ise kapalı olması. 2/238’deki “salat’ul vusta”daki salatın da tekil olması manidardır bence.
Vesat, vusta, evsat kelimerleri Kuran’da hep “seçkin, iyi (xiyar); üstün (efdal) anlamında gelmişler.
Salatı, “Kuran’ı izlemek, Kuran’a bağlılık” olarak anladığımız zaman, mana her ayet ortamında yerine oturmakta, ama “namaz” olarak çevirdiğimizde, namaz konu içerisinde hep sırıtmaktadır. Bunu Bakara/238’de de gördüğümüz gibi.
Ayeti bir de benim anladığım gibi çevirelim:
2/238: Kuran’ı izlemeye/uymaya özen gösterin, hem de en iyi izleyişle izleyin ve içtenlikle Allah’ı dinleyin!
Tesirlerde bu ayetin izahı ile ilgili şu açıklamaya rastlıyoruz :
“VE QİLE: EL’QUNUT HUVE ES’SUKUT AMMA (AN MA) LA YECUZU ETTEKELLUM BİHİ FİSSALAT. VE YEDULLU ALA ZALİKE MA RAVA AN ZEYD BİN ERQAM QALE: KUNNA NETEKELLEMU FİSSALATİ , YUKELLİMU’RRACULU SAHİBEHU VE HUVE İLA CENBİHİ FİSSALATİ HATTé NEZELET “ VE QUUMUU LİLLAHİ QANİTİN.” FE UMİRNA BİSSUKUTİ VE NUHİNA ANİLKELAM.”
Anlamı:
Denildi ki: Qunut, salatta konuşulması caiz olmayanı konuşmaktan susmaktır. Zeyd Bin Arqam’ın rivayeti de bunu gösteriyor. Dedi ki: Biz salatta konuşurduk, öyle ki, adam yanındaki arkadaşıyla salatta konuşuyordu ta ki “VE QUMU LİLLAHİ QANİTİN” indi. Böylece susup konuşmamamız bize emredildi.
NOT: "Es-salat'ul-vusta", Hasan Akçay'ın da belirttiği gibi, bir sıfat tamlamasıdır.
Muhabbetle
Abdurrahman
|