Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
**********Kuran’da Salat/Namaz var mı?**********
Yüce Allah’a sığınma bilinciyle
Son zamanlarda beni derinden yaralayan bazı yazılar okudum. Kur’an’a dönüş hızlanıyor derken, ifrat mı yapıyoruz?.
Okuduğum şeylerin başlıklarını sizlerle paylaşacağım, eğer ki tamamını alıntılasam, oldukça yer kaplar ve okuyucu çok sıkılır, yazıyı okumaktan kaçınır/imtina eder.
Bende yüce Allah’ın izniyle, onların iddia ettikleri şeylerin başlıklarını alıp, o başlıklara tek tek cevap vermeye çalışacağım.
İDDİA EDİLEN BAŞLIKLAR
Kabe : Dikili taş put
Kıble : Manevi yön / odak
Mescidi Haram : Kabe değil, secde haram demektir
Hacc : Yok
Mescid : İtaat kurumu / davranışı içimizde oluşturduğumuz Allah’ın yasalarına itaat
. .davranışı; (Allah’ın yasalarına) uyma, riayet hali anlamına gelir.
Abdest : Yok
Salat/Namaz : Yok
Kıyam, Rüku Secde : Fiili olarak yok
Bu iddialar basit bir mesele değildir – Bu iddia kolay söylenecek bir şey değildir.
Şimdi tek tek konuları ele alalım
Kabe : Dikili taş put mu?
Maide 95,96,97 Ey iman sahipleri! İhramda olduğunuz zaman av öldürmeyin. Sizden kim kasten onu öldürürse cezası şudur: Öldürdüğü hayvana denk deve-sığır, davar cinsinden, Kabe'ye varacak kurbanlık bir şey ki, içinizden adalet sahibi iki kişi belirleyecektir. Yahut yoksullara yedirmek şeklinde bir keffaret, yahut buna denk oruç. Taki yaptığının vebalini tatsın. Allah, geçmişi affetmiştir. Kim bir daha yaparsa, Allah ondan öc alacaktır. Allah çok güçlüdür, öc alıcıdır.
Hem size hem de yolculara bir geçimlik olarak deniz avı yapmak ve onu yemek size helal kılındı. Fakat ihramlı olduğunuz sürece karada avlanmak size haram edilmiştir. Huzurunda haşredileceğiniz Allah'tan korkun.
Allah Kabe'yi, o saygıya layık evi, o saygıya layık "ay" ı, o boynu bağsız ve bağlı kurbanlıkları insanlar için bir dayanak, (kıyam/toplanma/ayaklanma yeri) bir güven unsuru kıldı. Böyle yaptı ki, Allah'ın göklerde olanı da yerde olanı da bildiğini, Allah'ın her şeyi bilici olduğunu siz de bilesiniz.
Sevgili dostlar, Allah resul gönderir, insanlar derler ki, bu Allah’ın oğludur. Sonra uyarı gönderir, “Allah çocuk edinmez”, “Resul alemlere rahmet olarak gönderildi” der, insanoğlu kabul etmez, “eğer resul yaratılmasaydı alem yaratılmazdı” der. Allah firavun un zulmünden kurtarır, onlar buzağıya tapmaya başlarlar.
Ya gönderdiği resullere, ya meleklere, ya kitaplara, yada mabetlere tapar olmuş insanlar.
Şimdi eğer Kabe’nin taşı, yeri, suyu, kutsaldır, diğer taşlardan, yerlerden, sulardan farklıdır, dersek. Kabe’nin duvarındaki o kara taşa (HACER-ÜL-ESVET) cennetten gelmiştir, diyor ibadeti yalnız Allah’a değil onları da ortak ediyorsak, yani kutsiyet atfediyorsak durup düşünmemiz lazım.
Hemen tövbe edip Dini yalnız yüce Allah’a halis kılmamız gerekir.
Peki o zaman Kabe bizim için neyi ifade ediyor?
Kabe; Resulullah’ın ve arkadaşlarının doğduğu, yaşadığı, davalarının mücadelesini verdikleri bir merkez. Allah Müslümanların, o merkezde uluslararası toplantılar yapmalarını, meselelerine/problemlerine çözüm üretmelerini, birlik ve beraberliklerini, dil, ırk, zengin, fakir ayrımı yapmadan korumalarını, yardımlaşmaları için kardeşlik merkezi (Birleşmiş Milletler) ilan etmiştir.
Müslümanlar bunu bugün yapmış olsalardı, İslam topraklarında ne kan akardı, ne fitne, nede tefrika olurdu, olsa da kendi bünyesinde çözerlerdi.
Kabe değil de, başka bir yerde ola bilirdi, oranın seçilmiş olması oranın kutsallığından değil, seçildiği için bir değer ifade ettiğindendir, burada taşın toprağın yerin hiç önemi yok, amaç belli ”Allah Kabe'yi, o saygıya layık evi, o saygıya layık "ay" ı, o boynu bağsız ve bağlı kurbanlıkları insanlar için bir dayanak, (kıyam/toplanma/ayaklanma yeri) bir güven unsuru kıldı.” Her ümmetin bir merkezi vardı Müslümanların merkezide/kıblesi de Kabe dir.
Bakara 125 Hatırla o zamanı ki, biz Beytullah'ı insanlar için sevap kazanmaya yönelik bir toplantı yeri ve güvenli bir sığınak yaptık.Siz de İbrahim'in makamından bir dua yeri edinin.İbrahim ve İsmail'e şu sözü ulaştırmıştık: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rüku-secde edenler için evimi temizleyin!"
Bakara 127 İbrahim'in, İsmail'le birlikte, Beytullah'ın ana duvarlarını yükselterek şöyle yakardıkları zamanı da an: "Rabbimiz, bizden gelen niyazları kabul buyur; sen, evet sen, Semi'sin, herşeyi çok iyi duyarsın; Alim'sin, herşeyi çok iyi bilirsin."
Kıble : Manevi yön / odak mı?
Bakara 115 Doğu da batı da yalnız Allah'ındır.O halde nereye dönerseniz orada Allah'ın yüzü vardır.Allah Vasi'dir, varlığı sürekli genişletip büyütür; Alim'dir, her şeyi en iyi biçimde bilir.
Her ümmetin kendine ait kıblesi/yönü vardı. Bu değişmeyen zaman mekan üstü bir olay değil, Resullerin geldiği kavimlerin en merkezi neresiyse, orası onların kıblesi oluyordu.
Tabi burada kıblenin yine amacından çıkarıp kutsallaştırmamak gerekir. Oraya doğru ayak uzatılmaz, zemzem içerken kıbleye dönülür, başka uydurulan ibadetler için (mevlüt-ü şerif! gibi) kıbleye dönmeler vs.. vs..
Bu Müslümanlara verilen bir istikamet dir, birlik ve beraberliklerini simgeleyen, başı bozukluğu engelleyen bir düstur.
Kıbleye döndüğümüz için kutsal olmuyoruz, biz döndüğümüz için orası bir değer ifade ediyor.
Başı bozukluğun, karmaşanın önüne geçmek ve kardeşlik ruhunun, canlı tutulması ve bir safta toplanmasıdır. Asıl amaç Allah’ın emirlerini yerine getirmek ve o’nun rızasını kazanmaktır.
Yunus 87 Musa'ya ve kardeşine şunu vahyettik: Kavminiz için kendilerini yerleştirmek üzere Mısır'da evler hazırladık. Evlerinizi kıble yapın/karşılıklı yapın ve namaz kılın. İnananlara müjde ver.
Sad 24 Davud dedi ki: "Vallahi, senin birtek koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana zulmetmiş. Zaten ortaklardan birçoğu, birbiri aleyhine haksızlık ve zulme sapar. İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar böyle değildir. Ama onlar da pek azdır." Davud, kendisini imtihan ettiğimizi düşündü; hemen Rabbinden af diledi, rüku ederek yerlere eğildi ve Allah'a yöneldi.
Gönderilen her resul ün yaşadığı yerde mescidi, kıblesi, haccı vardı.
Hacc 26 Bir zamanlar, İbrahim için, Beytullah'ın yerini, şöyle diyerek hazırlamıştık: Bana hiçbir şeyi ortak koşma, evimi; tavaf edenler, kıyamda duranlar, rüku-secde edenler için temizle.
Bakara 142-150 İnsanlar içinden bazı beyinsizler: "Onları, yönelmekte oldukları kıbleden ne çevirdi?" diyecekler.De ki: "Doğu da Allah'ın, batı da.O, dilediğini dosdoğru yola kılavuzlar."
İşte böyle!Biz sizi, insanlar üstüne tanık olasınız, resul de sizin üstünüze tanık olsun diye, orta yolu izleyen bir ümmet yaptık.Biz, eskiden üzerinde olduğunu kıble haline getirdik ki resule uyanı, ökçesi üstüne gerisin geri dönenden ayıralım.Bu, Allah'ın kılavuzluk ettikleri dışındakilere gerçekten zor gelecektir.Ama Allah imanınızı işe yaramaz hale getirmeyecektir.Şu da bir gerçek ki, Allah öncelikli insanlara karşı çok acıyıcı, çok merhametlidir.
Biz senin, yüzünün habire göğe doğru çevrildiğini elbette görüyoruz.Hoşlanacağın bir kıbleye seni elbette döndüreceğiz.Artık yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir.Nerede olsanız yüzünüzü Mescid-i Haram yönüne döndürün.Kendilerine kitap verilenler, onun, Rablerinden bir gerçek olduğunu çok iyi bilirler.Allah onların yapıp ettiklerinden habersiz değildir.
Ehlikitap'a sen her türlü mucizeyi getirsen de onlar senin kıblene uymazlar; sen de onların kıblesine uymayacaksın.Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar.Eğer sen, ilimden sana nasibin geldikten sonra onların boş ve iğreti arzularına uyarsan, işte o zaman kesinlikle zalimlerden olursun.
Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar.Bununla birlikte, içlerinden bir zümre, bilip durdukları halde gerçeği hep gizliyorlar.
Gerçek, Rabbinden gelir.O halde sakın kuşkuya düşenlerden olma.
Herkesin bir yönü vardır, ona döner.O halde hayırlarda yarışın.Nerede olursanız olun Allah sizi biraraya getirecektir.Allah her şeye güç yetirendir.
Nereden çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram'a döndür.Bu, elbette Rabbinden gelen gerçektir.Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Nereden çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram'a çevir.Nerede olursanız olun, yüzünüzü ona doğru çevirin ki, insanların elinde sizin aleyhinize bir delil bulunmasın.Onların zulme sapanları müstesna.Artık onlardan korkmayın, benden korkun.Yüzünüzü Mescid-i Haram'a dönün ki, üzerinizdeki nimetimi tamalayayım.Ve bu sayede güzeli ve iyiyi bulmanız da umulmaktadır.
Mescidi Haram : Kabe değil, secde haram demektir mi?
Bu nasıl mantık? Bazıları bu kelimeye takılıyor, Mescid-i Haram ne demektir diye!?
Kelime anlamaları:
Mescid’in anlamı: secde edilen yer
Haram’ın anlamı : yasak
Birlikte anlamı: Yasaklara itaat, yasaklara riayet edilen mekan,
Terminolojik anlamı:
Müslümanların kıblesi Kabe, Kabe’nin bulunduğu yerde: Mescid-i Haram dır. İhramdayken avlanmak, hacda kadına yaklaşmak, kavga ve çekişmeye girmek, bir anlamda da normal zamanlarda ve mekanlarda yapılan ama bu mekanda yasak olan şeyler olduğu için bu isimle anılmıştır.
Bu anlamları çoğaltmamız veya azaltmamız, Mescid-i Haram ın herkes tarafından bilinen olumlu sıfatına ekleme yada çıkrama yapmaz.
Altından başka maksatlar arayanlar, şeytanın değirmene su taşır.
Enfal 34,35 Onlar Mescid-i Haram'dan geri çevirip dururken, Allah onlara neden azap etmeyecekmiş?O mescidin koruyucuları da değillerdir.Onun hizmetinde olanlar, takva sahiplerinden başkası değildir.Ama onların çokları bunu bilmezler.
Onların Beytullah'taki namazı; ıslık çalmak, el çırpmak/engel olmaktan başka birşey değildir.O halde, inkar etmekte olduğunuz için tadın azabı.
Bakara 197 Hac, bilinen aylardadır.Kim o aylarda haccı kendisine gerekli kılarsa hacda kadına yaklaşmak, kötülüğe sapmak, kavga ve çekişmeye girmek (yasaktır/haramdır) yoktur. İyilik olarak yaptığınızı Allah bilir.Azık edinin.Hiç kuşkusuz azığın en güzeli takvadır.Ey akıl ve gönül sahipleri, benden korkun.
Hacc : Yok
Bugün müminler haccın görevini ifa edememektedirler. Nedeni her ibadette olduğu gibi; başta emevi sultası olmak üzere, ardından gelen saltanatlar, bu saltanatların yetiştirdiği, alimler! (belam) mesajın kendisini bozamamışlar ama, hayata uygulayış biçimini, her taraftan tahrif etmişlerdir.
Şimdi siz haccı ve cumayı sıradan ve ferdi bir ibadet olarak görürseniz ve bu günkü haliyle değerlendirirseniz, mekanı, zamanı, yeri taşı toprağı suyu kutsarsanız, yukarıda alıntıladığımız gibi, Kuran’da kesin deliller olmasına rağmen, saçma sapan teoriler üretirsiniz.
Müslümanların Haccı evrensel/uluslararası olarak, Mekke’de Kabe’nin bulunduğu Mescid-i Haram denilen yerde yapılır ve orası bütün dünya Müslümanlarının sorunlarını hatta dünya mazlumlarının ezilmişlerinin haklarının savunulması gereken yerdir.
Yerel anlamda da Müslümanlar cumada toplanıp kendi yerel meselelerine çözüm üretmelidirler.
Bakara 158 Safa ile Merve Allah'ın belliklerindendir.Beytullah'ı hac veya umre ile ziyaret edenin onları tavaf etmesinde kendisi için bir sakınca yoktur.Kim içinden gelerek bir hayır işlerse Allah Şakir'dir, teşekkür eder, Alim'dir, en iyi biçim de bilir.
Bakara 189 Sana, doğan aylardan sorarlar.De ki: "Onlar, insanların çeşitli yararları ve bir de hac için vakit ölçüleridir." Hayra ulaşmak evlere arkalarından girmeniz değildir.Hayra ulaşan o kişidir ki, takvaya sarınıp korunur.Evlere kapılarından girin.Allah'tan korkun ki kurtuluşa erebilesiniz.
Bakara 196 Haccı da umreyi de Allah için tamamlayın.Eğer engellenirseniz, kolayınıza gelen kurban yeterlidir.Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı traş etmeyin.İçinizden hasta olan yahut başından rahatsızlığı bulunan oruç tutarak, sadaka vererek veya kurban keserek fidye yoluna gitsin.Güvene kavuştuğunuzda, hacca kadar umreden yararlanmak isteyen, kolayına gelen kurbanı kessin.Bunu bulamayan oruç tutsun.Üç günü hacda, yedi günü döndüğünüzde, tam on gündür bu.Bu, ailesi Mescid-i Haram'da oturmayan kişi içindir.Allah'tan korkun ve bilin ki, Allah'ın azabı çok şiddetlidir.
Bakara 197 Hac, bilinen aylardadır.Kim o aylarda haccı kendisine gerekli kılarsa hacda kadına yaklaşmak, kötülüğe sapmak, kavga ve çekişmeye girmek yoktur.İyilik olarak yaptığınızı Allah bilir.Azık edinin.Hiç kuşkusuz azığın en güzeli takvadır.Ey akıl ve gönül sahipleri, benden korkun.
Tövbe 3 Bir de Allah ve resulünden insanlara Büyük Hac günü bir duyuru var: Allah da O'nun elçisi de müşriklerden kesinlikle uzaktır. O halde, tövbe ederseniz bu sizin için hayırlıdır. Yok eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, siz Allah'ı acze düşüremezsiniz. Küfre saplananlara acıklı bir azabı muştula.
Tevbe 19 Siz; hacı sakalığını, Mescid-i Haram tamirciliğini, Allah'a ve ahiret gününe inanıp Allah yolunda didinen kişinin yaptığıyla bir mi tuttunuz? Allah katında bir olmazlar bunlar. Allah, zulüm sergileyenler topluluğuna kılavuzluk etmez.
Hacc 27 İnsanlar içinde haccı ilan et ki, gerek yaya olarak gerekse derin vadilerden gelerek, yorgunluktan incelmiş binitler üzerinde sana ulaşsınlar.
Allah Haccı da Cumayı da farz kılmış, fakat bu gün her ikisi de ana amacından, rayından çıkmıştır.
Abdest, Namaz, Rüku, Secde, Mescid, Kıble ve Hac, yoktur diyenler, yanlış kayaya çarptınız. Kuran’ı ve ilkelerini hedef almayın, gidin geleneği eleştirin, bizde size yardım edelim.
Mescid : İtaat kurumu / davranışı içimizde oluşturduğumuz Allah’ın yasalarına itaat
. .davranışı; (Allah’ın yasalarına) uyma, riayet hali anlamına gelir. Mi?
**********Mescid: secde edilen yer demektir.**********
Namaz olmayınca! mescide kıbleye ihtiyaç kalmıyor, bir yerde bir yalan oldu mu, ardı arkası gelmez, yalan yalanı doğurur.
Mescitler ümmetin ortak mekanlarıdır, onun için buralara Allah’ın evi denmiştir.
Mescitlerin kapalı mekanlar olması şart değildir, bir camii, bir futbol sahası, bir üniversite de olabilir, bunlardan çok daha büyük veya küçükte olabilir.
Oralarda sadece namaz kılınmaz, eğitim ve öğretim, vakıflar ve dernekler, sosyal aktiviteler ve stratejik kararların alındığı karargah vb.. faaliyetlere zemin hazırlanır.
Kısacası bütün bir insanlığın kamusal alanıdır.
Bakara 114,115 Allah'ın mescitlerini, içlerinde Allah'ın adı anılmasın diye engelleyen ve onların yıkımı için uğraşan kişiden daha zalim kim olabilir!...Böylelerinin, o mescitlere girmeleri ancak korka korka olacaktır. Böyleleri için dünyada bir rezillik vardır. Ahirette ise bunlara çok büyük bir azap öngörülmüştür.
Doğu da batı da yalnız Allah'ındır. O halde nereye dönerseniz orada Allah'ın yüzü vardır. Allah Vasi'dir, varlığı sürekli genişletip büyütür; Alim'dir, her şeyi en iyi biçimde bilir.
Tevbe 17,18 Müşrikler, öz benliklerinin küfre sapışına tanık olup dururlarken, Allah'ın mescidlerini onarmaya girişemezler. Tüm amelleri boşa çıkmıştır onların. Ateşte sürekli kalacaklardır onlar.
Allah'ın mescidlerini; ancak Allah'a, ahiret gününe inanan, namazı kılan, zekatı veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayan kişiler onarır. İşte bunların, hidayete erenlerden olmaları beklenir.
Abdest : Yok mu?
Esasında bütün bu hezeyan, namaz kılmamak için mi? yoksa bilinçli bir şekilde dini yozlaştırıp şeytana hizmet etmek mi? pek bilemiyorum.
Sebep ne olursa olsun, bunu çıkaranlar, Yüce Allah ile kurulan en güzel irtibatın namazla olduğunu hiç tatmamış insanlardır.
Onlara buradan çağrım hemen tövbe etmeleri ve namaza başlamalarıdır.
Abdest diye bir şey yok mu!? Allah mescitlere giderken güzel giyinin, namaza duracağınız zaman abdest alın, cünüpseniz yıkanın, buyuruyor.
Bunların hepsi maddi/fiili şeyler nasıl mecazidir denebilir Allah aşkına? Okuyun Allah’ın ayetlerini.
Nisa 43 Ey iman edenler! Zihin bulanıkken/Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüpken de -yolculuk halinde olmanız müstesna- boy abdesti alıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hastalanırsanız yahut yolculuk halinde bulunursanız yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, bu durumlarda su da bulamamışsanız, temiz bir toprakla teyemmüm edin. Yani yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Allah Afüvv'dür, günahları affeder, Gafur'dur, hataları bağışlar.
Maide 6 Ey iman sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin/yahut yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin. Hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki şükredebilesiniz.
Salat/Namaz : Yok mu?
Bir Müslüman’ın imanını, ahlakını ayakta tutacak şeyler ortaya koyduğu ibadetlerdir.
Ben İslam la tanıştığımdan beri, bazı insanların dini bilgisi ve bilinci olmadığı halde, taklit ende olsa, samimiyetle namaz’a başlayıp daha sonra bilinçli bir Müslüman’a dönüştüğünü, bazı bilinçli Müslümanlardan da namazı aksata aksata artık kılmadıklarını ve kendine şirk düzeni kurduğunu müşahede ettim.
İşte ibadetin, özellikle namaz ibadetinin, bendeki yeri ve değeri bu.
Furkan 77 De ki: "Duanız/davetiniz/ibadetiniz/kulluğunuz yoksa, Rabbim sizi ne yapsın! Yalanladınız; bu yüzden azap kaçınılmaz olacaktır."
Namaz/Salat yoksa Muharebe için çıkılan bu zorlu yolda, Allah’ın Müminlerden istediği nedir acaba?
Nisa 102,103 Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleri arkalarında beklesinler. Sonra namaz kılmış olan diğer grup gelip seninle birlikte kılsınlar. Dikkatli olsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kafirler isterler ki, silahlarınızdan teçhizatınızdan habersiz olasınız da üstünüze bir çullanışla çullanıversinler. Eğer yağmurdan gelen bir sıkıntı varsa yahut hasta-yaralı iseniz silahlarınızı bırakmanızda bir sakınca yoktur. Ama tedbirinizi alın, dikkatli olun. Allah, kafirler için rezil edici bir azap hazırlamıştır.
Namazı bitirdiğiniz zaman ayakta, oturarak ve uzanarak Allah'ı anın. Güvene kavuştuğunuzda namazı gözetiniz. Namaz, inananlar üzerine belirli vakitlerde farz kılınmıştır.
Dostlar ayetler ne güzel cevaplar veriyor.
Maide 55 Sizin gönül dostunuz Allah'tır, O'nun resulüdür, bir de rüku eder bir halde namazı kılıp zekatı vererek iman edenlerdir.
Maide 58 Namaza çağırdığınızda onu oyun ve eğlence edindiler. Böyle yaptılar; çünkü onlar akıllarını işletmeyen bir topluluktur.
İnsan olmayan bir şey için üşenir/tembellik eder mi?
Nisa 142 Şu bir gerçek ki, ikiyüzlüler hileler düzerek Allah'ı aldatmaya uğraşıyorlar. Ama Allah da onları aldatıyor.Onlar namaza kalktıklarında tembel-miskin bir halde kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar. Onlar Allah'ı çok az hatırlarlar.
Tevbe 54 İnfaklarının onlardan kabul edilmesini engelleyen sadece şudur: Onlar, Allah'a resulüne nankörlük ettiler. Namaza ancak üşene üşene gelirler, infak edip dağıttıklarını da içlerinden gelmeyerek verirler.
İnsanın namaz gibi bir ibadet sonrası, yalan yere şahitlik etmesi biraz zordur.
Maide106 Ey iman edenler! Herhangi birinize ölüm gelip çattığında, vasiyet zamanı aranızdaki tanıklık şöyle olsun: Kendinizden adalet sahibi iki kişi yahut yolculuk etmekte iken ölüm musibeti başınıza geldiyse sizin dışınızdan iki kişi. Bunları namazdan sonra alıkoyarsınız; kuşkulanırsanız şöyle yemin ederler: "Vallahi, yakınlarımız da olsa yeminimizi hiçbir ücret karşılığı satmayacağız, Allah'ın tanıklığını saklamayacağız. Çünkü böyle yaparsak mutlaka günahkarlardan oluruz."
Allah boşuna namazı vakitlerle farz kılmamış, Müslüman deşarj oldukça namaz kılıp şarj olacaktır.
Ankebut 45 Kitap'tan sana vahyedileni oku. Namaz da kıl. Çünkü namaz , çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki Allah'ın Zikri/Kur'an'ı daha büyüktür. Allah, neler yaptığınızı biliyor.
Hud 87 Dediler ki: "Ey Şuayb! Namazın mı emrediyor sana, atalarımızın tapar olduğunu terk etmemizi yahut mallarımızda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi? Esasında sen; gerçekten yumuşak huylu, olgun bir insansın."
İsra 110 De ki: "İster Allah diye yakarın, ister Rahman diye yakarın. Hangisiyle yakarırsanız yakarın, en güzel isimler O'nundur. Namzında sesini yükseltme, kısma da.İkisi ortası bir yol tut."
Kıyam, Rüku Secde : Fiili olarak yok mu?
Bakara 238 Namazları ve orta namazı koruyun.Tam bir saygıyla Allah'ın huzurunda kıyam edin.
Şuara 218-223 O Aziz, o Rahim olana güvenip dayan. O ki görüyor seni kıyam ettiğin zaman. Görüyor nasıldır secde edenler içinde dolaşman. Kuşkusuz, O'dur iyice bilen, iyice duyan. Haber vereyim mi size şeytanların kime iner olduğundan? Herbir iftiracı günahkar üzerine iner onlar. Kulak kabartırlar ama çoğu yalancıdır onların.
Şu ayetler namaz, secde, rüku, kıyam yok diyen iftiracılara sanki söylüyor.
Sad 24 Davud dedi ki: "Vallahi, senin birtek koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana zulmetmiş. Zaten ortaklardan birçoğu, birbiri aleyhine haksızlık ve zulme sapar. İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar böyle değildir. Ama onlar da pek azdır." Davud, kendisini imtihan ettiğimizi düşündü; hemen Rabbinden af diledi, rüku ederek yerlere eğildi ve Allah'a yöneldi.
Maide 55 Sizin gönül dostunuz Allah'tır, O'nun resulüdür, bir de rüku eder bir halde namazı kılıp zekatı vererek iman edenlerdir.
Tevbe 112 Tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat ederken oruç tutanlar, rüku edenler, secdeye kapananlar, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar, Allah'ın sınırlarını koruyanlar... Müjdele o müminleri!
Hacc 26 Bir zamanlar, İbrahim için, Beytullah'ın yerini, şöyle diyerek hazırlamıştık: Bana hiçbir şeyi ortak koşma, evimi; tavaf edenler, kıyamda duranlar, rüku-secde edenler için temizle.
Bakara 125 Hatırla o zamanı ki, biz Beytullah'ı insanlar için sevap kazanmaya yönelik bir toplantı yeri ve güvenli bir sığınak yaptık.Siz de İbrahim'in makamından bir dua yeri edinin.İbrahim ve İsmail'e şu sözü ulaştırmıştık: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rüku-secde edenler için evimi temizleyin!"
Fetih 29 Muhammed, Allah'ın resulüdür. Onunla beraber olanlar, inkarcılara karşı çok çetin, kendi aralarında çok merhametlidirler. Sen onları rüku eder, secdeye kapanır halde görürsün. Allah'tan bir lütuf ve hoşnutluk ister dururlar. Görünüşlerine gelince, yüzlerinde secde eseri-izi vardır. Bu onların Tevrat'taki nitelikleri. İncil'deki nitelikleri de şöyle: Tıpkı bir ekin ki filizini çıkarmış, o filizi kuvvetlendirmiş. Filiz kalınlaştı, gövdesi üzerine dikildi. Ziraatçıları da imrendirir/hayran bırakır bu ekin. Allah böyle yapar ki, onlar sayesinde, inkar edenleri öfkelendirsin. Allah onlardan iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara bir bağışlanma ve büyük bir ödül vaat etmiştir.
Enam 162 De ki: "Benim namazım, ibadetlerim/kurbanlarım, hayatım, ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir."
Bu benim Kuran’dan anladıklarımdır.
Mutlaka doğrudur diye bir iddiamız yoktur.
Mutlaka en doğrusunu Yüce Allah bilir.
Hepinize saygılar sunarım.
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
|