Yazanlarda |
|
RAMAZAN TOPTAŞ Groupie
Katılma Tarihi: 17 subat 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 88
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Dinimizde hırsızın elinin kesilmeside vardır. Bunun amacı canilik degil, hırsızın nereye gitse tanınması içindir. Bu bakımdan şimdilerde ticari sicil oluşturularak bu husus giderilebilir. Bankalara açık olan kurum ve kuruluşların ticari banka sicilleri tüm insanlığa açılarak kimin ne olduğunu her an herkes tarafından ulaşılması ile bu insanların kimler olduğunun her an sorgulanması ile olabilecek zararların önüne geçilebilir.
Hem ekonomide hırsızların ekonomisi olmaktan çıkar.
__________________ özgür olmayanın imanıda olmaz
|
Yukarı dön |
|
|
Saffet Metin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sayın Galip Tekin,
Benim de kendimden bahsetmemin sadece birikimim hakkında bir bilgi vermekten öte bir amacım yoktur.
Sorularınıza inşallah cevap vereceğim.
Ondan evvel , bu faiz konusu sitede başka başlıklar altında da işlenmişti.
Orada ki bir yazımın linkini ve o yazıyı dayandırdığım PDF nin linkini size vermek istiyorum. O yazıyı ve o PDF yi okursanız öncelikle neyi savunmaya çalıştığım hakkında bilgi edinmiş olursunuz.
http://www.hanifdostlar.net/forum_posts.asp?TID=1751&PN= 2&TPN=27
Sayın Ramazan Toptaş,
Enflasyon + Büyüme demişsiniz. Siz insanlara Piyasanın verdiğinden de iyisini veriyorsunuz. İşte o enflasyon oranı, Bankaların mevduat sahibine vermek zorunda olduğu faizdir. Bankalar Enflasyon oranında faiz vermezse insanlar bankaya para yatırmaz, Likidite krizi doğar. O zaman da ekonomi bozulur. Bankalar batar veya Merkez bankasına borçlanır. Enflasyon azar.
Banka faizinin en temel fonksiyonu , mevduat sahibini enflasyona karşı korumaktır. Gelişmiş ekonomilerde bu fonksiyonu yerine getirir. Gelişmemiş ekonomilerde bunu yerine getiremez.
Türkiyedeki bugünkü banka faizleri insanları enflasyona ezdirmiyor, ama eskiden örneğin 70 ler 80, 90 larda eziliyordun. (hele ki 1970 ler)
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|
Yukarı dön |
|
|
Saffet Metin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
takva81 Yazdı:
selamlar
allah banka faizi haram değildir diyenin de sözünü duymuştur.. gereği ona kalmıştır. reel ekonomi. de. faiz olmaz sa olmaz. bankalar. paraya yön vericidir.ler.
riba faiz değildir diyenin sözünü de allah duymuştur. gereğini yapar. ülkeleri fakirleştiren halkını soyan insan emek gücünü. heba eden riba. efendim eskiden ribayı tefeciler. veriyormuş. eski camlar bardak oldu. tefeciler birliğinden haberiniz yokmu. adına banka deniyor. eskiden tefeciler. kahis kişiler idi şimdi toplu şirketler oldu..
aslında kuranda geçen riba tefecilerin verdiği para o katlamalı para. banka senin kullanımın. için veriyor. küçükreel değerlerde. faiz uyguluyor. demek. allaha savaş açmaktır.
|
|
|
Sayın takva,
Şurada Dinimizdeki sorunlara çözümler arıyoruz.
"Banka Faizi ile Kur'andaki Riba aynı değildir." tartışmasını ilk başlatan ben değilim. Bu konuda ilk Görüşü El Ezher Şeyhi Mısır Müftüsü Muhammed Abduh dile getirmiştir. (vefatı . 1905) Öğrencisi Reşit Rıza ve onun öğrencileri aynı görüşü savunmuşlardır. El ezherde bu görüşü savunan akademik bir çevre vardır. Milli Şair Mehmet Akif Ersoy ve damadı Ömer Rıza Doğrul , Reşid Rıza çevresinden insanlardır.
Bunlar müslüman toplumun problemlerine çözüm arayan aydın kafalardır. Bunlar müslümanlar niye geri kaldı da, Mısırı geldi İngiliz işgal etti, bizi neden İngiliz yönetiyor'a eleştiri getiren insanlar. Geleneğin görüşlerini sorgulayan insanlar.
Biz de o yoldayız. Araştıralım, tartışalım. Çözüm üretelim. Klasik fikirlere aykırı görüşler tartışıyoruz diye bir birimizi tekfir etmeyelim.
Sen ekonomi bilmediğin için , senin banka faizi değerlendirmelerin yanlış. Allah ne diyor kat , kat riba yemeyin diyor. (3/130) Bu kat , kat ifadesinde ribanın ne olduğunu açıklayan bir yan var. Bu kat kat ifadesinde riba'nın dehşeti var. Zulüm, sömürü orada. Alışverişe benzemezlik orada. Orantısız kazanç var.
Banka faizi bir insanı zengin etmez. Sadece , o da gelişmiş ekonomilerde insanın parasını enflasyona karşı korur.
Sen ekonomi bilseydin normal bankacılık ile, islami bankacılık denen şeyin amacının piyasaya finansman sağlamak olduğunu, yöntemlerinin de çoğunlukla benzeştiğini, sadece ikincisinin olayı vadeli alışverişe benzetmeye çalıştığını , birinin faiz dediğine, ötekinin kar payı dediğini anlardın. (O kar payı da ne hikmetse Merkez bankasının Cari Faiz oranını aşamaz, aynen banka faiz oranları gibi ) Ayrıca İslami bankacılık Nasır devrine kadar hiçbir İslam ülkesinde yoktu. Esaslarını Nasırın emriyle İngiliz uzmanlara yaptırdılar ve 1970 li yıllardan beri uyguluyorlar. Senin Türkiyede faizsiz bankacılık, faizssiz kurumlar dediğin şeyler buna göre çalışıyor.
Arada ki fark görüntü farkı.
Hani benzetmek gerekirse Türban takan kadınla, takmayan kadın arasındaki fark gibi. İkisi de kadın, ikisi de evlenebilir, ikisi de çocuk doğurur. Kadınlık ortak paydasında birleşir. Ama biri başını örter , öteki örtmez. Fark budur.
Sen bana tarikat kitaplarında yazan görüşleri tekrarlıyorsun. Ekonomi bilmezden önce ben de öyle kabul ediyorum. Ekonomi bilgisinden sonra o görüşlerin doğruluğunu, tutarlılığını araştırıyorum. Budur yani.
Türkiye diğer islam memleketlerinden çok ilerde ise ki öyledir, buna piyasa ekonomisi, bankacılık sistemi ve girişimci işadamları ile vardı. Bu ekonomik sistemi uygulayan akıllı siyasetçileri ve bürokratları ile vardı.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|
Yukarı dön |
|
|
RAMAZAN TOPTAŞ Groupie
Katılma Tarihi: 17 subat 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 88
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sayın Ramazan Toptaş,
Enflasyon + Büyüme demişsiniz. Siz insanlara Piyasanın verdiğinden de iyisini veriyorsunuz. İşte o enflasyon oranı, Bankaların mevduat sahibine vermek zorunda olduğu faizdir. Bankalar Enflasyon oranında faiz vermezse insanlar bankaya para yatırmaz, Likidite krizi doğar. O zaman da ekonomi bozulur. Bankalar batar veya Merkez bankasına borçlanır. Enflasyon azar.
Banka faizinin en temel fonksiyonu , mevduat sahibini enflasyona karşı korumaktır. Gelişmiş ekonomilerde bu fonksiyonu yerine getirir. Gelişmemiş ekonomilerde bunu yerine getiremez.
Türkiyedeki bugünkü banka faizleri insanları enflasyona ezdirmiyor, ama eskiden örneğin 70 ler 80, 90 larda eziliyordun. (hele ki 1970 ler)
İŞTE EZİLMEMEK VE EZMEMEK İÇİN BENİM DEDİĞİM ÖNERİ DEVLET DESTEKLİ OLARAK SAGLANMALI,
Bu sizteme borç verme ve borcun aslını geri alma da diyebiliriz. Hem büyüme eksi olduğu taktirde enflasyon +büyüme formülü gene geçerli olacak,
EN İYİSİ BU KONUDA DAHA ÖNCEDEN HAZIRLARDIĞIM YAZIYI OKUMAN. DAHA GENİŞ BİR ŞEKİLDE ELE ALDIM.
SORU : Faizsin bir ekonomik düzen kurulabilir mi?
EVET KURULABİLİR. Bu krizden çıkışın tek yolu da budur. Peki nasıl bir sistem olacak? Bu konuda Kuran-ı Kerim’de bu konu ile ilgili kurallar açıkça konularak yasaklanmış ve yerine borç verme kuralı konmuştur.
BAKARA
274 – Mallarını gece ve gündüz, gizli ve âşikâr olarak hayra harcayanlar var ya, işte onların Rab’leri katında mükâfatları vardır. Onlara korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir.
275 – Faiz yiyenler tıpkı şeytanın çarptığı kimsenin kalkışı gibi kalkarlar. Bu, onların “Alış veriş de faiz gibidir.” demelerindendir. Halbuki Allah alış verişi mübah, faizi ise haram kılmıştır. Her kime Rabbinden bir talimat gelir, o da faizden vazgeçerse, daha önce yaptığı muamele kendisi için geçerlidir, hakkındaki hüküm de Allah’a aittir. Her kim tekrar faizciliğe başlarsa, işte onlar cehennemliktir, hem de orada ebedî kalacaklardır. {KM, Çıkış 22,24; Levililer 25,36-37; Tesniye 23,20}
276 – Allah faizin bereketini eksiltir, zekât ve sadakaları ise nemalandırır. Hem Allah kâfirlikte ileri giden, günahta ısrarlı hiçbir kimseyi sevmez.
277 – İman eden, makbul ve güzel işler yapanların, namazı hakkıyla ifa eden, zekât verenlerin...İşte onların, Rab’leri nezdinde mükâfatları vardır. Onlar için hiçbir endişe yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. [5,100; 8,37; 30,39]
278 – Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve eğer mümin iseniz geri kalan faizi terkedin!
279 – Eğer böyle yapmazsanız Allah ve Resulü tarafından size savaş açıldığını biliniz! Eğer faizcilikten tövbe ederseniz, sermayeleriniz sizindir. Böylece ne haksızlık eder, ne de haksızlığa uğrarsınız.
280 – Eğer borçlu sıkıntıda ise, kolaylığa çıkıncaya kadar ona mühlet verin! Şayet bilirseniz, alacağınızı bağışlamanız sizin için daha da hayırlıdır.
281 – Öyle bir günde rezil olmaklıktan sakının ki, O gün Allah’ın huzuruna çıkarılacaksınız, Sonra her kişiye kazandığının karşılığı tamamen ödenecek Ve kendilerine asla haksızlık edilmeyecektir.
282 – Ey iman edenler! Belirli bir vâdeye kadar birbirinize borç verdiğiniz zaman onu kaydedin! Aranızda doğrulukla tanınmış bir kâtip onu yazsın! Kâtip, Allah’ın kendisine öğrettiği gibi (adalete uygun olarak) yazmaktan kaçınmasın da yazsın! Üzerinde hak olan borçlu kişi akdi yazdırsın, Rabbi olan Allah’tan sakınsın da borcundan hiçbir şey noksan bırakmasın! Eğer üzerinde hak olan borçlu, akılca noksan veya küçük veya yazdırmaktan âciz bir kimse ise, onun velisi adalet ölçüleri içinde yazdırsın! İçinizden iki erkek şahit de tutun! İki erkek bulunmazsa o zaman doğruluklarından emin olduğunuz bir erkek ile iki kadının şahitliğini alın! (Bir erkek yerine iki kadının şahit olmasına sebep) birinin unutması halinde ikincisinin hatırlatmasına imkân vermek içindir. Şahitler çağırıldıklarında, şahitlikten kaçınmasınlar! Siz yazanlar da, borç az olsun, çok olsun, vâdesiyle birlikte yazmaktan üşenmeyin! Böyle yapmak, Allah katında daha âdil, şahitliği ifa etmek için daha sağlam ve şüpheyi gidermek için daha uygun bir yoldur. Ancak aranızda hemen alıp vereceğiniz peşin bir ticaret olursa, onu yazmamakta size bir günah yoktur. Alış veriş yaptığınız zaman da şahit tutun! Ne kâtip, ne de şahit asla mağdur edilmesin. Bunu yapar, zarar verirseniz, doğru yoldan ayrılmış, Allah’a itaatin dışına çıkmış olursunuz. Allah’a itaatsizlikten sakının! Allah size en uygun tutumu öğretiyor. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla bilir. [8,29; 57,28] {KM, Tesniye 19,15.Matta 18,16; Yuhanna 8,17}
283 – Eğer yolculuk halinde iseniz ve kâtip bulamazsanız, o takdirde borç karşılığıda rehin alırsınız. Şayet birbirinize güvenirseniz, güvenilen kimse Rabbi olan Allah’tan korksun da Üzerindeki emaneti ödesin! Bir de şahitliği, görüp bildiğinizi gizlemeyin! Bildiğini gizleyenin kalbi günahkâr olur. Allah her ne yaparsanız bilir. [5,106; 4,135]
284 – Göklerde ve yerde olan her şey Allah’ındır. Ey insanlar! Siz içinizdeki şeyleri açığa vursanız da, gizleseniz de, Allah sizi onlardan dolayı hesaba çeker. Sonra dilediğini affeder, dilediğini azaba uğratır. Doğrusu Allah her şeye kadirdir.
285 – Peygamber, Rabbi tarafından kendisine ne indirildi ise ona iman etti, müminler de! Onlardan her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman etti. “O’nun resullerinden hiç birini diğerinden ayırt etmeyiz.” dediler ve eklediler: “İşittik ve itaat ettik ya Rabbenâ, affını dileriz, dönüşümüz Sanadır.”
286 – Allah hiçbir kimseyi güç yetiremeyeceği bir şekilde yükümlü tutmaz. Herkesin kazandığı iyilik kendi lehine, işlediği fenalık da kendi aleyhinedir. Ya Rabbenâ! Eğer unuttuk veya kasıtsız olarak yanlış yaptıysak bundan dolayı bizi sorumlu tutma! Ya Rabbenâ! Bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Ya Rabbenâ! Takat getiremeyeceğimiz şeylerle bizi yükümlü tutma! Affet bizi, lütfen bağışla kusurlarımızı, merhamet buyur bize! Sensin Mevlâmız, yardımcımız! Kâfir topluluklara karşı Sen yardım eyle bize! [6,152; 7,42; 23,62]
Kuranı Kerimde bahsedilen borç alıp verme nasıl olacak açıklayayım. Devlet tarafından bir fon oluşturulacak. Bu fon her ay (enflasyon veya deflasyon)+(büyüme) oranında her ay bir değer oluşturulmak suretiyle oluşturulacaktır.
Merkez Bankası bankalar aracılığı ile oluşturmuş olduğu fonu borç alıp verme fonunu gerçek ve tüzel kişilere satacaktır. Bu işi yapan devlet hazinesi de olabilir. Laikliğin gereği olarak şimdiki borçlanma sistemine de devam etmesi elzemdir. Çünkü insanlara dinimizin bir gereği olarak seçme hakkı verilmelidir.
Şimdiki sistemde olduğu gibi mümin kişilere emri vaki yapılıp faizli sistem dayatılmamalıdır. Bu sistem; dinimizin istediği gibi tercih hakkı insanların saklı kalacak şekilde olmalıdır.
Devlet 1 fon 10 TL olacak şekilde başlayacak ve her ay bu fon devletin İstatistik Kurumunun açıkladığı enflasyon veya deflasyon ile birlikte büyüme oranını değerleri esas alınarak hesaplanacaktır.
(önceki ayın fon değeri) * (enflasyon veya deflasyon+büyüme)=Yeni Ayın Fon Değeri oluşturulacaktır.
Sistem yukarıda vermiş olduğumuz örnek tabloda olduğu gibi işleyecektir. Yukarıda vermiş olduğumuz tablo tasarruf yapan bir şahıs içindir. Bu şahıs tasarrufları yeterince büyüdüğü zaman bir ev ya da her hangi bir eşya vs. almak istediğinde elinde bulunan fon kadar bir fonu da kredi olarak kullanma hakkına sahip olacaktır. Bu hak bu sistemi kullanan kişilere verilecek başka kişilere teşvik amacıyla bile olsa verilmeyecektir. Verilirse haksız kazanç ve hırsızlık yapılmış olur.
Örneğin diyelim ki bir şahıs 10 yılda 3000 bin fon biriktirmiş olsun bu şahıs bir ev alacağı zaman 3000 fon daha kredi kullanarak bu evini alsın diyelim. İşte almış olduğu krediyi aynı şekilde 10 yılda her ay alması gereken fon kadar alarak ödeyecektir. Yani yukarıda örneğini vermiş olduğumuz tablodaki gibi sondan başlayarak borcu sıfırlanana kadar ödeyecektir. Sistemin faydaları maddeler halinde aşağıda açıklanmıştır.
1. Bu sistem sayesinde olası krizlerde kredibilitesi olan insanlar para çekerek fiyatı düşmüş olan mallardan alım yaparak piyasayı canlandırabilirler. Vatandaş bu şekilde yapmadığı takdirde parasının değerinin düşeceğini bildiğinden buna kendisini mecbur hissedecektir. Bu nedenle mutlaka birikmiş olan parasını değerlendirmek için bir yatırım yapmak zorunda kalacaktır. Bu durum ülkeyi deflasyondan ve küçülmeden koruyacak aynı zamanda aşırı enflasyondan da koruyacaktır.
Eğer insanlar bu gibi küçülme anlarında bu sistemden çıkmak isterlerse kredi kullanma haklarını kaybetmiş olacaklardır. Bu da paralarının değerinin aynı kalmasını sağlayacak fakat kredi kullanmalarını önleyeceği için bu tercihte zorlanacaklardır. Daha çok eğilimleri paranın daha fazla değerinin düşmeden ucuzlamış olan mallardan kredi kullanarak alım yapmalarını sağlayacaktır.
2. Eğer vatandaşlar bu fonu kullanmazlar ise devlet bu fonu kullanarak büyümeyi sağlayacak şekilde yatırımlar yapabilir. Bu sistem sayesinde her şey az talep dengesine göre üretilerek ekonomi doğru bir şekilde otomatik olarak enflasyon ve deflasyon korkusu olmadan ekonomi yönetilmiş olur.
3. Bu sistemde tasarruf sahibi insanların paraları (enflasyon veya deflasyon)+büyümeden fazla çoğalmayacağı için haksız kazanç elde edilmiş olunmayacak ve dinimizce haram kılınmış olan faiz yenilmemiş olunacaktır. Borçluya borcu tam verilmiş olacak, alacaklı da alacağını tam almış olacaktır. Yani kazan Nasrettin Hocanın dediği gibi doğurmuş olmayacaktır. Aynı zamanda alacaklıya hakkı peygamberim iz’inde dediği gibi hak geçmeden ödenmiş, borcun aslı verilmiş olacaktır.
4. Rezerv ülke para birimleri ve ihracatı destekleyen ülkelerin yanlış para politikalarından korunmak içinde ülkemiz hangi ülkeden ithalat yapıyor ise o ülkenin para biriminin değerinin yükselmesi için Merkez Bankasınca para stoku yapılmalı ve bu stok ithalatımız kadar olmalıdır. Örneğin 140 milyar TL ithalatımızın 10 ml çin’den yapılıyor ise 10 milyar Türk lirası değerinde çin parası depo etmelidir. Aynı şekilde hangi ülkelerden ne oranda ithalat yapıyorsak o oranda para rezervi oluşturmalıyız.
5. Ayrıca ithalatını yapmış olduğumuz ürünlerin vergilendirirken, gümrük vergisi sektördeki ithalata bakılarak yüksek oranda ithalat yapılıyor ise yüksek olmalıdır. Bu alınan vergiler sektörler bazında bir havuzda biriktirilerek yurt içinde bu işin üretimini yapacak küçük ve orta ölçekli firmalara teşvik olarak verilmelidir. Teşvikler verilirken ürünlerin ülke içerisinde üretildiğine dikkat edilmelidir. Eğer dikkat edilmez ise bu teşvik sistemi işlemez kendi kendimizi kandırmış oluruz ve montaj ekonomisinden asla dışarı çıkamayız.
6. Ülkelerden borçlanırken ihracat yaptığımız ülkelerden borçlanmalıyız ki rahat bir şekilde borçlarımızı ödeyebilelim. Bu borçlanma oranı da ihracat oranına göre olmalı en çok ihracat yapılan ülkeden en çok olacak şekilde yapılmalıdır.
__________________ özgür olmayanın imanıda olmaz
|
Yukarı dön |
|
|
RAMAZAN TOPTAŞ Groupie
Katılma Tarihi: 17 subat 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 88
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
FON ADEDİ |
ÖNCEKİ AYIN BİR ADET FON DEGERİ |
TOPLAM FON DEGERİ |
AYLIK ENFLASYON VEYA DEFLASYON DEGERİ |
AYLIK BÜYÜME |
AYLIK FON ARTIŞ DEĞERİ |
SON AYIN FON DEĞERİ |
TASARUF EDİLEN PARA MİKTARI |
YENİ ALINMIŞ FON MİKTARI |
TOPLAM FON MİKTARI |
TOPLAM FON DEĞERİ |
25,00 |
10,00 |
250,00 |
0,01 |
0,01 |
0,15 |
10,15 |
250,00 |
24,63 |
49,63 |
503,750,00 TL |
49,63 |
10,15 |
503,75 |
0,02 |
0,01 |
0,30 |
10,45 |
250,00 |
23,91 |
73,54 |
768,862,50 TL |
73,54 |
10,45 |
768,86 |
0,01 |
0,01 |
0,21 |
10,66 |
250,00 |
23,44 |
96,99 |
1034,239,75 TL |
96,99 |
10,66 |
1034,24 |
0,01 |
0,01 |
0,21 |
10,88 |
250,00 |
22,98 |
119,97 |
1304,924,55 TL |
119,97 |
10,88 |
1304,92 |
0,02 |
0,01 |
0,33 |
11,20 |
250,00 |
22,32 |
142,29 |
1594,072,28 TL |
142,29 |
11,20 |
1594,07 |
-0,01 |
0,01 |
0,00 |
11,20 |
250,00 |
22,32 |
164,60 |
1844,072,28 TL |
164,60 |
11,20 |
1844,07 |
-0,01 |
-0,01 |
-0,22 |
10,98 |
|
0,00 |
164,60 |
1807,190,84 TL |
164,60 |
10,98 |
1807,19 |
-0,01 |
-0,01 |
-0,22 |
10,76 |
|
0,00 |
164,60 |
1771,047,02 TL |
164,60 |
10,76 |
1771,05 |
-0,01 |
-0,01 |
-0,22 |
10,54 |
|
0,00 |
164,60 |
1735,626,08 TL |
164,60 |
10,54 |
1735,63 |
-0,01 |
-0,01 |
-0,21 |
10,33 |
|
0,00 |
164,60 |
1700,913,56 TL |
164,60 |
10,33 |
1700,91 |
-0,01 |
-0,01 |
-0,21 |
10,13 |
|
0,00 |
164,60 |
1666,895,29 TL |
164,60 |
10,13 |
1666,90 |
0,01 |
0,01 |
0,20 |
10,33 |
275,00 |
26,62 |
191,23 |
1975,233,19 TL |
191,23 |
10,33 |
1975,23 |
0,01 |
0,01 |
0,21 |
10,54 |
275,00 |
26,10 |
217,33 |
2289,737,86 TL |
217,33 |
10,54 |
2289,74 |
0,02 |
0,01 |
0,32 |
10,85 |
275,00 |
25,34 |
242,67 |
2633,429,99 TL |
242,67 |
10,85 |
2633,43 |
0,01 |
0,01 |
0,22 |
11,07 |
275,00 |
24,84 |
267,51 |
2961,098,59 TL |
267,51 |
11,07 |
2961,10 |
0,01 |
0,01 |
0,22 |
11,29 |
275,00 |
24,36 |
291,87 |
3295,320,56 TL |
291,87 |
11,29 |
3295,32 |
0,02 |
0,01 |
0,34 |
11,63 |
275,00 |
23,65 |
315,52 |
3669,180,18 TL |
315,52 |
11,63 |
3669,18 |
0,01 |
0,01 |
0,23 |
11,86 |
300,00 |
25,29 |
340,81 |
4042,563,78 TL |
340,81 |
11,86 |
4042,56 |
0,01 |
0,01 |
0,24 |
12,10 |
300,00 |
24,80 |
365,60 |
4423,415,06 TL |
365,60 |
12,10 |
4423,42 |
0,01 |
0,01 |
0,24 |
12,34 |
300,00 |
24,31 |
389,91 |
4811,883,36 TL |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
TABLO BURDA
__________________ özgür olmayanın imanıda olmaz
|
Yukarı dön |
|
|
takva81 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 13 ocak 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 288
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selamlar.
"Riba yiyen kimseler şeytan çarpan kimse nasıl kalkarsa öyle kalkarlar, bu işte onların «beyi' tıpkı riba gibidir» demeleri yüzünden, halbuki Allah bey'i halâl kıldı ribayı haram, bundan böyle her kim Rabbı tarafından kendine bir öğüt gelir de ribadan vaz geçerse artık geçmişi ona ve hakkında hüküm Allaha aiddir, her kim de döner yeniden alırsa işte onlar eshabı nardırlar, hep orada kalacaklardır." "Allah faizi mahveder, oysa sadakaları bereketlendirir. Allah günahta ve inkârda direnen hiç kimseyi sevmez.
Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve artık faizin peşini bırakın, eğer gerçekten müminler iseniz.Eğer böyle yapmazsanız, o zaman Allah ve Resulü tarafından size savaş açılmış olduğunu bilin. Eğer tevbe ederseniz, sermayeleriniz sizindir. Haksızlık etmezsiniz, haksızlığa da uğramazsınız"
"Eğer borçlu darlık içindeyse, ona ödeme kolaylığına kadar bir süre tanıyın. Ve bu gibi borçlulara alacağınızı bağışlayıp sadaka etmeniz eğer bilirseniz sizin için, daha hayırlıdır."
"Öyle bir günden korkunuz ki, o gün Allah'a döndürüleceksiniz. Sonra da herkese kazancı tamamıyla ödenecek ve hiç kimse haksızlığa uğramayacaktır."
"Ey İnananlar! Birbirinize belirli bir süre için borçlandığınız zaman onu yazınız. İçinizden bir katip doğru olarak yazsın; katip onu Allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan çekinmesin, yazsın. Borçlu olan da yazdırsın, Rabbi olan Allah'tan sakınsın, ondan bir şey eksiltmesin. Eğer borçlu, aptal veya aciz, ya da yazdıramıyacak durumda ise, velisi, doğru olarak yazdırsın. Erkeklerinizden iki şahid tutun; eğer iki erkek bulunmazsa, şahidlerden razı olacağınız bir erkek, biri unuttuğunda diğeri ona hatırlatacak iki kadın olabilir. Şahidler çağırıldıklarında çekinmesinler. Borç büyük veya küçük olsun, onu süresiyle beraber yazmaya üşenmeyin; bu, Allah katında en doğru, şahidlik için en sağlam ve şüphelenmenizden en uzak olandır. Ancak aranızdaki alışveriş peşin olursa, onu yazmamanızda size bir sorumluluk yoktur. Alışveriş yaptığınızda şahid tutun. Katibe de şahide de zarar verilmesin; eğer zarar verirseniz, o zaman doğru yoldan çıkmış olursunuz. Allah'tan sakının, Allah size öğretiyor; Allah her şeyi bilir."
işte bunlar Allahın ayetleri .. şimdi allah ekonomi proflarından dağa mı iyi biliyorda. gelmiş ekonomiye karışıyor. oysa bu gün işler nasıl çevriliyor. ey allah sen nereden bileceksin. sen kullarını bir belaya soktun. bizlerde. onları banka düzeni sayesinde. ancak faizle ayakta tutuyoruz. hem kat kat ribada faiz. değil. faiz. ederin birikimi. den elde edilen kur parası. hem allah sen ekonomik terimlerden ne anlarsın. sen git tanrılığını yap bizler bir düzen kurduk hem kendimizi hemde senin kullarını bakıyoruz.
hem o kalem süresindeki bahçe sahiplerini de bizler tanımıyoruz. bizler kendimiz mahsülü devşirmeyecektik. vallahi her haksahibine tastamam verecektik ama bir tayr dolaşan dolaştı. biz nerden geldiğmizi şaşırdık. hani her kalesini koruyorduk dedik kendi kendimize. bütün işler bize döner sanıyorduk. bahçe bizim çitimizi sağlam ördük. çit içersinde çalışana da ancak asgari ücreti hak gördük. onuda bir tarafdan kendi bankalarımız. aracılığı ile verdik. araya riba kattık.
az sonra bana diyeceklerki. sen ekonomik. verilerden ne anlarsın. ısrarla ribayı faiz sınıfından çıkarmak için. bahçe sahiplerinin kıvırdığı gibi kıvıracaklar. riba katlamalı giden alacak faiz. ise parayı korumak. için. yapımış küçük minicik. önlem. zaten ribacı parasını korumak için riba yemiyor. o hırs yapmış.. o ancak parasına para katıyor. verdiği parası ile ama banka öylemi. o parayı küçücük minicik. faizcikler vererek. senin sen hissettirmeden kanını kan sülüğü gibi emiyor.
bankadan kredi alan babam,o para ile bir tır çekici aldı. olacak ya . eski model çekici idi. ve bir yerde kaza yaptı. üstüne %2 faizle alığımız. banka kredisini katlamalı olarak. %1500 faizle ödedik. nedeni. hayatta insanın başına gelmedik. kalmıyor. faiz. spekülasyon üzerine kurulu bir düzen. ekonomide. parayı yönetenler. dünyanın en korkak insanları. yağmur yağsa. böğüren bakara. korkudan 20 puan birden iniyor. sen ne kadar tedbir alsan paraya yön verenler. bir sanal kriz yapıyorlar. iki ayda ödeyeceğin. para bir yıla çıkıyor. kazanan hep faizci. kaybeden hep ona inanan. ve bu sitede olduğu gibi. onun yar ve yardımcıları...bankalar normal giden bir düzende. barınamaz. ve hep kaos ister. faizden para kazanmak . için. ırağa libyaya bomba yağdırmak tan çekinmezler.ellerindeki kozları oynayarak. bir şekilde. paralarına para katarlar.
şimdi. küresel bir faiz mafyasının olmadığı herkezin kendi borçlusunu bildiği bir. bir diyarda. ben paramı birine verdim ve çalışıp bana paramı verecek. ben onun çalışıp bana paramı vermesi için gerekirse sinirimi. yutarım. ellerimle düzeltirim. ona her kolaylığı veririm. eğer ondan bu paramı verdiğim gibi alacaksan. yok faizle alacaksam ve vadeli ise ben o adam çalışmasın diye dünyada ona yapmıyacağım. yoktur...
HERKEZE SELAMLAR..
__________________ ben yanlız kendimi kurana adadım.
|
Yukarı dön |
|
|
Saffet Metin Uzman Uye
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Ali İmran 130
Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ te�kulur ribâ ad�âfen
mudâafeh(mudâafeten), vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne).
1.
|
yâ eyyuhâ
|
: ey
|
2.
|
ellezîne âmenû
|
: îmân edenler, âmenû
olanlar
|
3.
|
lâ te'kulu
|
: yemeyin
|
4.
|
er ribâ
|
: ribâ, faiz
|
5.
|
ad'âfen
|
: kat, kat
|
6.
|
mudâafeten
|
: katlanmış, katlanarak
artırılmış
|
7.
|
ve ittekû allâhe
|
: ve Allah'a karşı takva
sahibi olun
|
8.
|
lealle-kum
|
: umulur ki böylece siz
|
9.
|
tuflihûne
|
: felâha erersiniz
|
Yaşar Nuri Öztürk:
Ey iman sahipleri! Ribayı öyle kat kat katlayarak yemeyin.
Allah'tan korkun ki kurtuluşa erebilesiniz.
(Diğer çevirilerde
aynı, fark yok. )
Sayın Ramazan toptaş,
Bu konu üzerinde çok çalışmışsınız.
Samimi gayretlerinizi takdir ediyorum.
Benim takıldığım konu
ad�afen mudaafeten ifadesi. Kat
kat arttırılmış olarak lafı.
Yüce Allah Kat kat katlayarak yemeyin değilde
Ayeti şöyle demiş olsa idi.
Ey iman sahipleri !. Ribayı yemeyin. Allahtan korkun ki
kurtuluşa erebilesiniz.
O zaman derdim ki
İslamda mutlak bir faiz yasağı var.
Allah kesin faiz yasağı koymuş.
Ama bu kat kat ifadesi
şarta bağlı faiz yasağı
anlatıyor.
Şimdi ben çocuğa
desem ki , oğlum, kızım hızlı
koşma.
Şimdi ben çocuğa koşmayı mı yasaklıyorum. Yoksa koşmayı
şarta mı bağlıyorum.
Oğlum, kızım terli
terli su içme. � Su içmeyi mi
yasakladım. Yoksa su içmeyi şarta mı
bağladım.
Kat kat riba yeme ne olabilir. Kesin riba yasağımı yoksa ribanın şartı mı.
Onun için faiz haramdır, faizsiz düzen şöyle olur gibi
çalışmalara girmek yerine, Allahın bunu belli şartlara bağlı olarak
kaldırdığını. O şartlara sahip olmayan uygulamaların yasaklanmış Riba ya girmeyeceğini düşünüyorum.
Günümüzün banka faizlerinin kat kat olmaması nedeniyle ( ne kat katı, paranın katlanması için beş
sene falan geçmesi gerekiyor. ) , bunun
Allahın yasakladığı ribaya girmediğini
düşünüyorum.
Bu kesin faiz yasağı uygulamasının Ortaçağda olduğu ve Ortaçağın adetlerinin din
adına hala yaşatılmaya çalışılmasından kaynaklandığını düşünüyorum.
1770 den
sonra Bankasız ekonomik düzen dünyanın hiçbir yerinde yok. Finansman piyasası olmadan kalkınma
olmaz. Finansman piyasası ikiye
ayrılır
- para
piyasası - Bankalar.
- Sermaye piyası -
Borsalar.
Sermaye piyasası gelişmiş bir endüstriyel ekonomi
gerektirdiği için az gelişmiş memleketlerde olmaz. Türkiye de bi 1987 den sonradır. Bir Newyork,
Londra, Paris borsalarına göre bebek bir
borsadır. Örneğin Kahire borsası, Bağdat
borsası , Şam borsası, Beyrut borsası yoktur.
(Endüstri yok ki borsa olsun. )
Banka dünyanın her yerinde var. Hükümetlerin düzenlemeleri, piyasanın
şartlarına göre iş hayatını finanse etmektedir.
Geleneksel bankacılık uygulamalarının Al-i İmran 130 a aykırı
bir yanı yok gibi gözükmekte.
Faiz diye çevrilen ribanın, riba yasağının katlabilir olması durumunda yasak olduğunu, böyle bir durumda alışverişe benzemeyeceğini, böyle bir durumda zulüm olduğunu düşünüyorum. Hatta bir hadis te var. Belki duymuşunuz dur, Peygamber bir malın % 100 den fazla karla satılmasını yasakladı diye. Çünkü o da fahiş bir kar. Adeta Riba gibi.
Din Terakki ye manidir
argümanında sorunun din de değil, dindarlarda olduğu apaçık ortada.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|
Yukarı dön |
|
|
RAMAZAN TOPTAŞ Groupie
Katılma Tarihi: 17 subat 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 88
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
İsrailoğlarınında faizi haram saymaktan çıkarıp helal yapmalarıdır. Zaten buna benzer kendi lehlerine çıkarımlar yaparak VE BU ÖIKARIMLARI allah'A MAL EDEREK LANETLENMİŞLERDİR.
FAİZCİ DÜZENDE ONLARIN ESERİDİR. YILLARDIR BU SİSTEM İLE İSLAM ÜLKELERİNİ SÖMÜRMEKTEDİRLER.
iSLAM ÜLKELERİNİN VE DİĞER ALTINA DÜŞKÜN ÜLKELERİN İÇLERİNE DÜŞTÜKLERİ BİR ÇIKMAZDA SERMAYELERİNİ ALTIN YAPMALARI VE BU SERMAYEYİ KOLLARINA TAKARAK HAPSETMELERİ VE ÜRETİME ÇEVİREMEMELERİNDEN KAYNAKLANMAKTADIR.
FAİZ VE ALTIN İNSANLARI MAHVETMEKTEDİR. GELİŞMİŞ ÜLKELRE BAKARSANIZ BU İKİSİDE FAZLA DEĞİLDİR.
Kuranda ikisi içinde olumlu hiç bir ayet yoktur. Hatta kadınlara takılarını göstermeleri yasaklanmıştır. aşırıya gitmeleri hoş karşılanmamıştır. Bununda ekonomi ve insanın mutluluğu ve özgür olması ile alakası vardır.
__________________ özgür olmayanın imanıda olmaz
|
Yukarı dön |
|
|
RAMAZAN TOPTAŞ Groupie
Katılma Tarihi: 17 subat 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 88
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
kat kat demekle veya dememekle bir alakası yok, riba haramdır ama burda ribanın nasıl olduğuna bir açıklama kat kat kelimesindedir. Neye göre kat kat %1 desek riba %5 kat kat olur %500 de kat kat olur %1500 de yani bir ölçünün degerlendirilebilmesi için referans alınacak başka bir deger olması gerekir.
benim örnegimden yola çıkarak ''(ana para)*%(enflosyon + büyüme)*2,4,6,7=bugunkü değeri'' bu rakamlar bana göre faizdir ve ribadır. paranın aslının katlarıdır.
Riba olan kırmızı ile işaretlediğim katlardır. bunların islam dinimnize göre olmaması gerekir. Tabi bana göre, bana göre ben degil başka hiç bir kurum ve kişi fetfada veremez. Ben sadece kendi düşüncemi açıkladım.
__________________ özgür olmayanın imanıda olmaz
|
Yukarı dön |
|
|
takva81 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 13 ocak 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 288
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selamlar.
sayın saffat metin ödemede güçlük çektiğin. ay ay katlana katlana giden ne. allah aşkına. kim uyguluyor... bunu tefecilermi... tefeci parayı verirken sana derki. 100 lira veririm 150 lira alırım. bu ama banka verirken zaten tefeci faizini alıyor. birde veremezsen . o zaman katlaya katlaya 100 lira bir yıl sonra 1000 lira olmuyormu.
__________________ ben yanlız kendimi kurana adadım.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|