Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 13 ocak 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 288
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selamlar.
sayın abdurrahan hocam banka faizi hakkındaki görüşlerinizi. vahy ışığında bizim ile paylaşırsanız. sevinirim.
ben banka sisteminin kalem süresindeki bahçe sahiplerine benzetiyorum.
verilen imkanlarında. sürdürebilirlik. olduğunu. insanların baş kaldırısına ve gelirinin. verilmesinde. bir pay olarak. onların kontrol altında olmalarını. kazancının dağil erimesi ve kendi bahçelerine girmemleri için alınmış tedbir olarak görüyorum..
birde. kat kat riba olarak. bankadan alınan kredilerin. ödenemeyerek. artması olarak görüyorum..
selamlarımı sunarım...
__________________ ben yanlız kendimi kurana adadım.
Anladığım kadarıyla Kuran tam doğru olarak anlaşılabilir, inananlarını birleştirebilir, uygulanabilir ve bir daha yaşanabilir değildir. O elçisiyle geldi yaşandı ve onunla birlikte göç etti diyorum. Kuran diyenlerin iki kişisi dahi aynı şeyi anlamıyor ondan. Demek oluyor ki Kuran iki kişiyi de bir arada tutamıyor.
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Sayın takva81 ,
Başınıza ödenemeyen bir borçtan dolayı temerrüd faizi olayı gelmiş olduğu anlaşılıyor.
Bu bütün borç ilişkilerinde var.
Maalesef dürüst, başına gerçekten bir kaza gelmiş iyi niyetli borçluları özen bir durum.
Benzer bir konu bir yakınımın başına gelmişti. Oradaki konu da banka kredisi ile alınmış , bir hatta yolcu taşıyan bir minibüstü.
Bir de şöyle düşünün , Tırı aldınız, bankaya ödememek için düzmece bir kaza yaptırdınız. Böyle yapan üç kağıtçı o kadar çok ki. Bazen böyle hikayeler duyduğumda diyorum, ey Allahım ben bunları kırk yıl düşünsem aklıma gelmez. Ama insanların aklına geliyor. Uyguluyorlar. İnsanları zarara uğratıyorlar. Onların zihniyeti ne yaparsan yap ama sakın yakalanma. Dünyada kurtulduktan sonra öyle Ahiret hesap falan yok.
Adam Allaha nasıl hesap veririm diye düşünmedi mi, her yol mübah.
Bunun tek çözümü borcun sigortalanması. Aksi takdirde hem borçlu, hem alacaklı büyük zarara uğrar.
Bahçe sahipleri ile banka sisteminin nasıl bir benzerliği var anlamadım.
Banka sahipleri Allaha kafa falan mı tutuyorlar.
Tabi sen aslında Aristo ekonomisi olan faiz yasağını, (Arist ekonomisi Ortaçağda Hristiyanların da ekonomisi idi 1770 e kadar. ) İslam ekonomisi diye düşünür, inanırsan, tefeyi faiz yaparsan bankacılığı Allaha savaş açmış bir kurum olarak düşünmen normal. O zaman o bankacılar, bahçe sahipleri.
Kat kat ribadan anlaman gereken en az yüzde yüz faiz i anlaman yeter. En basiti bu. Bir de artısı faize faiz yürütülmesi .
Basit örnek. 100 tl borcun var. % 100 faizle aldın.
Basit faiz uygulaması: 1.Yıl : Anapara 100 Tl. Faizin 100 tl. Toplam borcun 200 tl. 2. YIL Anapara 100 TL. Faizin 100 Tl. Toplam borcun 300 Tl. 3. YIL Anapara 100 Tl Faiz 100 TL Toplam borcun 400 tl. şeklinde gider.
BU faize faiz yürütülmesi şeklinde olsa idi.
1. Yıl Anapara 100 Tl Faiz 100 Tl Toplam borc 200 Tl 2. Yıl Anapara 200 Tl. Faiz 200 tl Toplam borç 400 Tl 3. Yıl Anapara 400 Tl. Faiz 400 Tl. Toplam borç 800 Tl şeklinde gider.
Bunların her ikisi de Kur'anın yasakladığı kat kat ribaya girer.
Temerrüt faizi de, normal faiz de eğer oranları katlamalı ise bu yasağa girer.
Sorun hep, kelimelerin anlamlarını kaydırma, Meseleleri Kur'an a danışmaktan ziyade hep sünnet yoluyla cevaplamadan kaynaklanıyor.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Anladığım kadarıyla Kuran tam doğru olarak anlaşılabilir, inananlarını birleştirebilir, uygulanabilir ve bir daha yaşanabilir değildir. O elçisiyle geldi yaşandı ve onunla birlikte göç etti diyorum. Kuran diyenlerin iki kişisi dahi aynı şeyi anlamıyor ondan. Demek oluyor ki Kuran iki kişiyi de bir arada tutamıyor.
değerli haktansapmaz...
görüşlerinizde temel değişiklikler mi oldu...
kurana bunca vakit ayıran emek veren biri olarak bunları sizden duymak şaşırtıcı...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Geçen papazın biri Kuran yaktı..
Allah yandaşlarının bol bulunduğu Afganistan mıydı neydi
orada o yandaşlar, BM çalışanlarına saldırıp ikisinin
kafasını keserek diğerlerini de sanırım linç ederek Allah
katında taktir topladılar.. veya öyle sandılar.
Neden niçin nasıl hangi sebeple yani 5N1K..
veya,
haccı, haydi ihtiyarlar hacca kampanyasına çevirip orada
şeytan taşlamak isterken ezilen yüzlerce adamın varlığı..
neden niçin nasıl hangi sebeple vs vb
İnsan haklarının olmadığı veya en aza indirgenmiş haliyle
yaşanan memleketler müslüman..
Kabahati kurana bulmak yanlıştır. İnsanların kendi menfaatleri icabı böyle olmaktadır. Kuran ALLAH için borç verin ve borcun aslını ödeyin der.
İnsanlar bu ayette uymayıp adeta Nasrettin hocanın kazan hikayesinde olduğu gibi davranıyorlar. Kazan yavrularken çok mutlular ölünce kıyamet kopuyor.
Kuranda koparatifleşmede vardır. Siyasi alanda birleşilmesi gerektiği gibi mali alanda da güç birlikteliği yapmak insanın gücüne kuran tabiri ile ruzgar ilave eder. O nedenle birden çok ortaklı şirketlerin teşvik edilmesi ve bu şirketlerin devlet tarafından çok iyi bir şekilde denetlenerek birilerinin kendi menfaatleri için kullandığı kamunun ortak malı olmaktan çıkarılmalıdır.
Bunun içinde sanal kişilik yani tüzek kişilik yok edilerek gerçek kişilik üzerinden böyle ortaklıklar kurulmalıdır.
Ben ortaya bir öneri attım kimse oralı bile olmadı, ne dedim bir insan bir insana borç verirken verdiği borç enflasyon artı ülke büyümesi kadar artmalıki bu adam verdiği borç nedeni ile kayba uğramasın.
Benim din adamlarının anlatıklarından da Kurandan çıkardığım sonuçta budur. Kuran hem bilimden alınmıştır. Bilimin bütün ayetleride levhi mahruzda yazılıdır ve kuran ordan indirilmiştir.
Geçen papazın biri Kuran yaktı..
Allah yandaşlarının bol bulunduğu Afganistan mıydı neydi
orada o yandaşlar, BM çalışanlarına saldırıp ikisinin
kafasını keserek diğerlerini de sanırım linç ederek Allah
katında taktir topladılar.. veya öyle sandılar.
Neden niçin nasıl hangi sebeple yani 5N1K..
veya,
haccı, haydi ihtiyarlar hacca kampanyasına çevirip orada
şeytan taşlamak isterken ezilen yüzlerce adamın varlığı..
neden niçin nasıl hangi sebeple vs vb
İnsan haklarının olmadığı veya en aza indirgenmiş haliyle
yaşanan memleketler müslüman..
neden?
sonrasını siz getirin..
yani.. ilkeler evrensel..
Haktansapmazı yine de haksız görmeli mi?
Saygılarımla.
bütün bunlara sebeb kuran mı...
yoksa insanların kurana bakış açıları mı...
bizler hala kurana nasıl bakacağımızı onu nereye koyacağımızı nasıl anlayacağımızı çözemedik...
sanki uzaydan gelen çok farklı bir teknoloji ürünü bir aracın başında durup bu nasıl çalışır neye yarar filan gibi uğraşıp duruyoruz...
kimisi anayasa der kimisi tanrı sözü der kimisi uydurma der kimisi elçi sözü der kimi hikaye der kimi mucize der...
bizden bindörtyüzyıl önce den kalma bir şey var elimizde ve onunla ne yapacağımızı bilemiyoruz...
mühim olan aşkımız o da bizde yok şaşkınız...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Bu Kuran'ı, kendi kuranını Muhammed 23 yılda yerinde ve zamanında gerektikçe okudu. Ondan sora bir daha okunmadı o kuran, okunamazdı. Ogün bugün her okuyan, okuyabilen kendi kuranını okudu, okuyor. Her okuyan Muhammed'in okuduklarını okuduğunu söylüyorlar. Ama şu bir gerçek ki, her okuyan kendi anladığını, anlayışını okuyor. Ogün okuyan bir kişi iken ondan sora binlerce kişi oldu. İşte o kadar da farklılıklar oldu okumalarda...
Bu Kuran'ı, kendi kuranını Muhammed 23 yılda yerinde ve zamanında gerektikçe okudu. Ondan sora bir daha okunmadı o kuran, okunamazdı. Ogün bugün her okuyan, okuyabilen kendi kuranını okudu, okuyor. Her okuyan Muhammed'in okuduklarını okuduğunu söylüyorlar. Ama şu bir gerçek ki, her okuyan kendi anladığını, anlayışını okuyor. Ogün okuyan bir kişi iken ondan sora binlerce kişi oldu. İşte o kadar da farklılıklar oldu okumalarda...
peki o zaman ne yapacağız biz bu kuranla...
kimisi atın çöpe gitsin diyor...
kimisi her harfine bin can feda diyerek başına taç ediyor...
doğru yaklaşım ne olmalı...
hayatımızın neresine koymalıyız onu...
bir hayat ve hidayet rehberi mi...
düsturlarıyla yön bulduğumuz bir klavuz mu...
yoksa eskilerin bir zamanlar yapıp ettikleri dedikleri şeyler bizi ilgilendirmez mi demeli...
sevgili haktansapmaz...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma