Yazanlarda |
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Adem"in isimleri bilmesi,isimleri Allah"ın ona özel olarak öğretmesinden kaynaklanmıştır.Çünkü söz konusu ayetin,söz konusu ettiği Adem,seri başı ilk insan ve ilk peygamberdir.Biliyorsunuz,peygamberler,özel olarak ve ayrica bilgilendirilmektedirler. Yorumcu
Sevgili Naci dostum,
İnanın ben Kuran'da Adem'in ne ilk insan ne de ilk peygamber olduğuna dair net bir bilgiye rastlamış değilim. 2/31, 37, 3/33, 59 gibi ayetleri adamın peygamberliğine delil olarak sunmayın lütfen! Bütün resullerin/Nebilerin gönderildikleri halkları ile bir mücadeleleri, bir serüvenleri var, anlatılır... Adem, kimlere gönderilmiş, kiminle bir alıp veremediği olmuş, kime ne tebliğde bulunmuş da kendisine karşı çıkılmiş vs. Ademin/adamın yaratılışı ve iblisle olan kavgası hep anlatılmış. Söylermisiniz, Adem bir peygamber idiyse, 20/115'i nasıl anlamalıyız?
115- "Dikkatini(zi) çekerim; bundan önce de biz ademe emrettik, ama o sözü (emrimizi) dinlemedi/kulak ardı etti/terketti ve biz onu adam gibi sözünde duran biri olarak bulmadık/görmedik (Yani, insan/insan oğlu söz dinlemiyor, verdiği sözde de durmuyor.)"
|
Yukarı dön |
|
|
Yorumcu Uzman Uye
Katılma Tarihi: 08 mart 2010 Gönderilenler: 171
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Adem"in isimleri bilmesi,isimleri Allah"ın ona özel olarak öğretmesinden kaynaklanmıştır.Çünkü söz konusu ayetin,söz konusu ettiği Adem,seri başı ilk insan ve ilk peygamberdir.Biliyorsunuz,peygamberler,özel olarak ve ayrica bilgilendirilmektedirler. Yorumcu
Sevgili Naci dostum,
İnanın ben Kuran'da Adem'in ne ilk insan ne de ilk peygamber olduğuna dair net bir bilgiye rastlamış değilim. 2/31, 37, 3/33, 59 gibi ayetleri adamın peygamberliğine delil olarak sunmayın lütfen! Bütün resullerin/Nebilerin gönderildikleri halkları ile bir mücadeleleri, bir serüvenleri var, anlatılır... Adem, kimlere gönderilmiş, kiminle bir alıp veremediği olmuş, kime ne tebliğde bulunmuş da kendisine karşı çıkılmiş vs. Ademin/adamın yaratılışı ve iblisle olan kavgası hep anlatılmış. Söylermisiniz, Adem bir peygamber idiyse, 20/115'i nasıl anlamalıyız?
115- "Dikkatini(zi) çekerim; bundan önce de biz ademe emrettik, ama o sözü (emrimizi) dinlemedi/kulak ardı etti/terketti ve biz onu adam gibi sözünde duran biri olarak bulmadık/görmedik (Yani, insan/insan oğlu söz dinlemiyor, verdiği sözde de durmuyor.)" Bu verdiğiniz ayet ve benzeri ayetlerden Adem"in,bir peygamber olduğu,bana göre de iddia edilemez.Bu ayetler,sizden,benden,gelmiş geçmiş ve gelecek tüm insanlardan söz etmektedir.Ancak aşağıda vereceğim ayet,Adem"in de,tıpkı İbrahim ve Nuh gibi özel bir kişi veya kişilik olduğunu düşündürmektedir.
ALLAH ADEM"İ,NUH"U,İBRAHİM AİLESİNİ,İMRAN AİLESİNİ SEÇİP ALEMLERE ÜSTÜN KILDI.BUNLAR BİRBİRİNDEN TÜREYEN NESİLLERDİR.3/33.
Eğer Adem aynı zamanda,en azından, özel bir kişi değilse,bu ayette bir tutarsızlık veya çelişki olmalı.Kur"an"da kesinlikle çelişki olmadığına,olamayacağına göre,sizin veya bizim anlayışlarımızda bir çelişki var demektir.
Bende Kur"an"ı okumaya başladığım ilk yıllarda sizin gibi düşünüyordum.Ancak Kur"an"ın peygamberlerden çifter isimle söz ettiğini tesbit edince,anlayışımın yanlış olduğunu gördüm.
«Dedik ki: Ey Adem, sen ve eşin cennette oturun, ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, ama şu ağaca yaklaşmayın yoksa zalimlerden olursunuz!»
«Derken şeytan onların (ayağını) oradan kaydırdı. İçinde bulundukları (nimet yurdu)ndan çıkardı. (Biz de) dedik ki: birbirinize düşman olarak inin.»
«Sizin, yeryüzünde kalıp bir süre yaşamanız lazımdır.»
«Adem, Rabb’inden birtakım kelimeler aldı.(Onlarla amel edip Rabb’ine yalvardı, O da) bunun üzerine tevbesini kabul etti. Şüphesiz O tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyendir.” (2/34-37; S. Ateş çev.)
Yukarda verdiğim ayetler,cennetteki adıyla,yani ilk yaratılış ve ilk imtihandaki adıyla özel bir kişiden,yani Ademden söz etmektedir.Aşağıda vereceğim ayetlerde,aynı kişinin,ikinci yaşamından,yani bu dünya yaşamından söz etmektedir.
«“Kulumuz Eyyub’ü de an: (O) Rabb’ine “Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu.” diye seslenmişti.»
«Ayağını (yere) vur, işte yıkanacak ve içilecek serin bir su, (dedik)»
«Ona bizden bir rahmet ve sağduyu sahiplerine bir ibret olarak ehlini ve onlarla beraber bir mislini daha armağan ettik.»
«(Dedik ki) eline bir demet sap al, onunla vur da yeminini bozma. Gerçekten biz onu sabreden (bir kul) bulmuştuk. Ne güzel kuldu, o daima (bize) başvururdu.» (38/41-44; S. Ateş çev.)
Sebgili Haktansapmaz hoca.Herhalde sende farketmişsin ki,bu verdiğim ayetler,yahudi din adamlarının tesiriyle çok yanlış anlamlandırılmış.
Ayetin dikkat çektiği Eyup,yani ilk ve cennetteki adıyla Adem,mota mot şöyle diyor:
RABBİM ŞEYTAN BENİ FENA ÇARPTI.BAŞIMI BELAYA SOKTU,BENİ AZABA DÜŞÜRDÜ".(38/41)diyor.
Allah"ta ona,"MIZMIZLANMA,KALK VE YÜRÜ.ARTIK RIZKINI ORADAN DEVŞİRMEK ZORUNDASIN"(38/42)diyor.
Ama insan tek başına yaşiyamaz.Bundan dolayı,Allah ona rahmet ederek onunla birlikte,AİLESİNİ VE ONLARIN BENZERİ,BİR MİSLİ İNSAN DAHA İNDİRDİ.(38/43)
Yani insanlık,bir kadın ve bir erkekten çoğalmadı,kadınlı erkeli ve aslında akraba da olmayan,binlerce insandan çoğaldı.
VE ELİNDEKİ BİLGİLERLE YÜRÜ.BİR DAHA VERDİĞİN SÖZDEN DE DÖNME...(38/44)
Sevgili Haktansapmaz.Bütün yorumlarımı at kenara.Ama şundan emin ol ki,Ahmet ve Muhammet örneğinde olduğu gibi,Kur"an tüm peygamberlerden,iki ayri isimle söz ediyor.Bu olayı anlamadan veya farketmeden Kur"an"ı doğru veya isabetli anlamak çok zordur.Çünkü Peygamberler,sistemin,yani varlık ve yaşamın,yani Kur"an"ın koordinatları gibidirler.
Kur"an,Cibril ve Mikail dahil,38 isimden,19 peygamberden söz etmektedir.
Ve Kur"an,birbirinden türeme,4 peygamber ailesinden söz etmektedir.Çünkü,"yer ve gök bitişik idi",yani gelmiş geçmiş tüm insanlar "tek bir ümmet idi".Sonra Allah,yer ve göğü,yani vaktiyle birbirine bitişik olan gezegenleri ve hep bir arada yaşayan insanlığı,4 parçaya,yani 4 aileye ayırdı.v.s.v.s.
Demem o ki,biz bu Kur"an"ın K"sına bile vakıf değiliz.Bu Kur"an,gerçektende cinlerin dediği gibi acaib bir Kitap.Bu Kur"an,bizim hiç tasavvur edemeyeceğimiz,bir sistemden,sistemlerden söz ediyor.Bu Kur"an bizim,Firavun ailesinden kaçan veya Fıravun ailesinin öldürdüğü insanlar olduğumuzu falan söylüyor.
Bu Kur"an,Allah"ın bir zamanlar bizden söz aldığını ve dağı üstümüze kaldırdığını söylüyor.v.s.v.s.
Deme o ki,bu Kur"an adamı yer bitirir.Beni yeyip bitirdiği gibi.
Selam ile.
|
Yukarı dön |
|
|
isimsiz Uzman Uye
Katılma Tarihi: 02 haziran 2010 Gönderilenler: 137
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Adem’i “Adam” olarak değerlendirenlerin 3/33-59, 5/27, 19/58 gibi ayetlere açıklama getirmeleri gerektiği gibi “Ademoğulları” lafzından da ne anladıklarını belirtmeleri gerekir. Bana göre “İsrailoğulları” ifadesindeki “İsrail” nasıl bir şahıssa (3/93, 19/58), “Ademoğulları” ifadesindeki Adem de aynı şekilde bir şahıstır.
Bununla birlikte Adem’in peygamber olduğuna dair herhangibir veri yoktur. 3/33 deki Allah’ın Adem’i seçmesinden onun peygamber olduğu anlamı çıkarılamaz. Eğer öyle olduğunu kabul edersek İbrahim ailesinin ve İmran ailesinin bütün bireylerinin de peygamber olduğunu kabul etmemiz gerekir.
Selam
|
Yukarı dön |
|
|
Emre_1974tr Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 agustos 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 494
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Rabbimiz, yaratmak için anne+baba=doğuma yani cinsellik aracılığına ihtiyacı olmadığını Adem ve isa bireylerini örnek göstererek delillendiriyor.
Ali İmran Suresi 59 Allah katında İsa’nın durumu, Adem’in durumu
gibidir.Onu topraktan yarattı, sonra ona “ol” dedi.Artık o, olur. (İsa
da tıpkı Adem gibi cinsellik olmadan yaratılmıştır, birinde baba
yoktur, diğerinde ise hem anne hem de baba yoktur, durumları benzerdir)
__________________ Bloğum:
http://emre1974tr.blogspot.com/
e-kitabım:
http://www.scribd.com/doc/99945687/f2dgkz4q-Book
Twitter adresim:
https://twitter.com/emre_1974tr
|
Yukarı dön |
|
|
Yorumcu Uzman Uye
Katılma Tarihi: 08 mart 2010 Gönderilenler: 171
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
[QUOTE=isimsiz]
Adem’i “Adam” olarak değerlendirenlerin 3/33-59, 5/27, 19/58 gibi ayetlere açıklama getirmeleri gerektiği gibi “Ademoğulları” lafzından da ne anladıklarını belirtmeleri gerekir. Bana göre “İsrailoğulları” ifadesindeki “İsrail” nasıl bir şahıssa (3/93, 19/58), “Ademoğulları” ifadesindeki Adem de aynı şekilde bir şahıstır.
Bununla birlikte Adem’in peygamber olduğuna dair herhangibir veri yoktur. 3/33 deki Allah’ın Adem’i seçmesinden onun peygamber olduğu anlamı çıkarılamaz. Eğer öyle olduğunu kabul edersek İbrahim ailesinin ve İmran ailesinin bütün bireylerinin de peygamber olduğunu kabul etmemiz gerekir.
Selam
[/QUOTE
Sevgili isimsiz.Bana göre yorumunuz isabetli değil.Söz konusu ailelerin,tüm bireyleri peygamber veya seçilmiş kişiler olmayabilir.Ancak,bir aileden,sadece bir peygamberin çıkması bile,o ailenin seçilmiş bir aile olması için yeterlidir,diye düşünüyorum.
Dikkat ettinse,Kur"an Nuh"un karısı ve oğlunun onun ailesinden olmadığını söyler.Yani ayet,söz konusu ailelere mensup kötü kişileri kapsamamaktadır.
Ama sözünü ettiğimiz ayetten,Adem adında seçilmiş bir kişi,yani bir peygamber olduğu anlaşılıyor.
Selem ile.
|
Yukarı dön |
|
|
isimsiz Uzman Uye
Katılma Tarihi: 02 haziran 2010 Gönderilenler: 137
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
[Al-i İmran/33]: Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti.
Sayın Yorumcu, ayette Nuh Peygamberden tek olarak bahsedilirken, İbrahim ve İmran'ın ise ailelerinden bahsedilmektedir. Sizinde değindiğiniz gibi Nuh'un karısı ve oğlunun durumu yüzünden onun için "Nuh ailesi" ifadesi kullanılmamıştır. Yani Nuh'un ailesi değil, sadece kendisi seçilmiştir. Ancak İbrahim ve İmran'ın aileleri seçilmiştir. Dolayısıyla bu ayete dayanarak Adem'e peygamber diyorsanız, İmran'a da, İmran ailesinin, İbrahim ailesinin bireylerine de peygamber demek durumundasınız.
"Seçme" eylemi o kişilerin kerimliğini, muhlesliklerini, salih kimseler oluşlarını anlatmaktadır. Yoksa peygamber olduklarını değil.
[Kalem/48-50]: Artık Rabbinin hükmüne sabret. Ve balık sahibi gibi olma. O, yutkunup dururken seslenmişti. Eğer Rabbinden ona bir nimet erişmeseydi, mutlaka yerilmiş/ayıplanmış olarak boş bir yere/ıssız bir araziye atılacaktı. Fakat Rabbi onu seçti de salihlerden kıldı.
Bu ayetlere bakıp Yunus Peygambere peygamberliğin balık olayından sonra verildiğini söyleyebilir misiniz?
Selam
|
Yukarı dön |
|
|
efrayim58 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 13 subat 2007 Gönderilenler: 1098
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Efrayim
Sevgili Emre_1974tr,Yorumcu,isimsiz
Düşünceleriniz,katkılarınız ve eleştirilerinizin anlam taşıması için, öncelikle şu konuyu çözmemiz gerekir diye düşünüyorum.
Kitabımızda, İmran ve Belkıs isimleri geçtiği halde, bu isimleri tahminen,100 müsümanın 99'u bilmez,yine kitabımızda,Havva,Habil ve Kabil geçmediği halde,bu isimleri tahminen,100 müsümanın 99'u bilir,
Kitabımızda geçmeyeni biliyoruz,geçeni hiç bilmiyoruz.
Bu çelişkiyi 'müslümanlar cahildir' diye açıklayamayacağımıza göre, nedir bu işin özü?
Bu çelişkinin çözülmesiyle bir çok konunun açıklanacağı umudunu taşıyorum.
Sevgi ile,
|
Yukarı dön |
|
|
isimsiz Uzman Uye
Katılma Tarihi: 02 haziran 2010 Gönderilenler: 137
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sayın efrayim58, kitabımızda Belkıs ismi de geçmez. Biraz daha dikkat lütfen.
Selam
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Yorumcu Yazdı:
Adem"in isimleri bilmesi,isimleri Allah"ın ona özel olarak öğretmesinden kaynaklanmıştır.Çünkü söz konusu ayetin,söz konusu ettiği Adem,seri başı ilk insan ve ilk peygamberdir.Biliyorsunuz,peygamberler,özel olarak ve ayrica bilgilendirilmektedirler. Yorumcu
Sevgili Naci dostum,
İnanın ben Kuran'da Adem'in ne ilk insan ne de ilk peygamber olduğuna dair net bir bilgiye rastlamış değilim. 2/31, 37, 3/33, 59 gibi ayetleri adamın peygamberliğine delil olarak sunmayın lütfen! Bütün resullerin/Nebilerin gönderildikleri halkları ile bir mücadeleleri, bir serüvenleri var, anlatılır... Adem, kimlere gönderilmiş, kiminle bir alıp veremediği olmuş, kime ne tebliğde bulunmuş da kendisine karşı çıkılmiş vs. Ademin/adamın yaratılışı ve iblisle olan kavgası hep anlatılmış. Söylermisiniz, Adem bir peygamber idiyse, 20/115'i nasıl anlamalıyız?
115- "Dikkatini(zi) çekerim; bundan önce de biz ademe emrettik, ama o sözü (emrimizi) dinlemedi/kulak ardı etti/terketti ve biz onu adam gibi sözünde duran biri olarak bulmadık/görmedik (Yani, insan/insan oğlu söz dinlemiyor, verdiği sözde de durmuyor.)" Bu verdiğiniz ayet ve benzeri ayetlerden Adem"in,bir peygamber olduğu,bana göre de iddia edilemez.Bu ayetler,sizden,benden,gelmiş geçmiş ve gelecek tüm insanlardan söz etmektedir.Ancak aşağıda vereceğim ayet,Adem"in de,tıpkı İbrahim ve Nuh gibi özel bir kişi veya kişilik olduğunu düşündürmektedir.
ALLAH ADEM"İ,NUH"U,İBRAHİM AİLESİNİ,İMRAN AİLESİNİ SEÇİP ALEMLERE ÜSTÜN KILDI.BUNLAR BİRBİRİNDEN TÜREYEN NESİLLERDİR.3/33.
Eğer Adem aynı zamanda,en azından, özel bir kişi değilse,bu ayette bir tutarsızlık veya çelişki olmalı.Kur"an"da kesinlikle çelişki olmadığına,olamayacağına göre,sizin veya bizim anlayışlarımızda bir çelişki var demektir.
Bende Kur"an"ı okumaya başladığım ilk yıllarda sizin gibi düşünüyordum.Ancak Kur"an"ın peygamberlerden çifter isimle söz ettiğini tesbit edince,anlayışımın yanlış olduğunu gördüm.
«Dedik ki: Ey Adem, sen ve eşin cennette oturun, ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, ama şu ağaca yaklaşmayın yoksa zalimlerden olursunuz!»
«Derken şeytan onların (ayağını) oradan kaydırdı. İçinde bulundukları (nimet yurdu)ndan çıkardı. (Biz de) dedik ki: birbirinize düşman olarak inin.»
«Sizin, yeryüzünde kalıp bir süre yaşamanız lazımdır.»
«Adem, Rabb’inden birtakım kelimeler aldı.(Onlarla amel edip Rabb’ine yalvardı, O da) bunun üzerine tevbesini kabul etti. Şüphesiz O tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyendir.” (2/34-37; S. Ateş çev.)
Yukarda verdiğim ayetler,cennetteki adıyla,yani ilk yaratılış ve ilk imtihandaki adıyla özel bir kişiden,yani Ademden söz etmektedir.Aşağıda vereceğim ayetlerde,aynı kişinin,ikinci yaşamından,yani bu dünya yaşamından söz etmektedir.
«“Kulumuz Eyyub’ü de an: (O) Rabb’ine “Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu.” diye seslenmişti.»
«Ayağını (yere) vur, işte yıkanacak ve içilecek serin bir su, (dedik)»
«Ona bizden bir rahmet ve sağduyu sahiplerine bir ibret olarak ehlini ve onlarla beraber bir mislini daha armağan ettik.»
«(Dedik ki) eline bir demet sap al, onunla vur da yeminini bozma. Gerçekten biz onu sabreden (bir kul) bulmuştuk. Ne güzel kuldu, o daima (bize) başvururdu.» (38/41-44; S. Ateş çev.)
Sebgili Haktansapmaz hoca.Herhalde sende farketmişsin ki,bu verdiğim ayetler,yahudi din adamlarının tesiriyle çok yanlış anlamlandırılmış.
Ayetin dikkat çektiği Eyup,yani ilk ve cennetteki adıyla Adem,mota mot şöyle diyor:
RABBİM ŞEYTAN BENİ FENA ÇARPTI.BAŞIMI BELAYA SOKTU,BENİ AZABA DÜŞÜRDÜ".(38/41)diyor.
Allah"ta ona,"MIZMIZLANMA,KALK VE YÜRÜ.ARTIK RIZKINI ORADAN DEVŞİRMEK ZORUNDASIN"(38/42)diyor.
Ama insan tek başına yaşiyamaz.Bundan dolayı,Allah ona rahmet ederek onunla birlikte,AİLESİNİ VE ONLARIN BENZERİ,BİR MİSLİ İNSAN DAHA İNDİRDİ.(38/43)
Yani insanlık,bir kadın ve bir erkekten çoğalmadı,kadınlı erkeli ve aslında akraba da olmayan,binlerce insandan çoğaldı.
VE ELİNDEKİ BİLGİLERLE YÜRÜ.BİR DAHA VERDİĞİN SÖZDEN DE DÖNME...(38/44)
Sevgili Haktansapmaz.Bütün yorumlarımı at kenara.Ama şundan emin ol ki,Ahmet ve Muhammet örneğinde olduğu gibi,Kur"an tüm peygamberlerden,iki ayri isimle söz ediyor.Bu olayı anlamadan veya farketmeden Kur"an"ı doğru veya isabetli anlamak çok zordur.Çünkü Peygamberler,sistemin,yani varlık ve yaşamın,yani Kur"an"ın koordinatları gibidirler.
Kur"an,Cibril ve Mikail dahil,38 isimden,19 peygamberden söz etmektedir.
Ve Kur"an,birbirinden türeme,4 peygamber ailesinden söz etmektedir.Çünkü,"yer ve gök bitişik idi",yani gelmiş geçmiş tüm insanlar "tek bir ümmet idi".Sonra Allah,yer ve göğü,yani vaktiyle birbirine bitişik olan gezegenleri ve hep bir arada yaşayan insanlığı,4 parçaya,yani 4 aileye ayırdı.v.s.v.s.
Demem o ki,biz bu Kur"an"ın K"sına bile vakıf değiliz.Bu Kur"an,gerçektende cinlerin dediği gibi acaib bir Kitap.Bu Kur"an,bizim hiç tasavvur edemeyeceğimiz,bir sistemden,sistemlerden söz ediyor.Bu Kur"an bizim,Firavun ailesinden kaçan veya Fıravun ailesinin öldürdüğü insanlar olduğumuzu falan söylüyor.
Bu Kur"an,Allah"ın bir zamanlar bizden söz aldığını ve dağı üstümüze kaldırdığını söylüyor.v.s.v.s.
Deme o ki,bu Kur"an adamı yer bitirir.Beni yeyip bitirdiği gibi.
Selam ile.
|
|
|
Sevgili Naci,
Kuran'da Nuh'tan önce bir peygamberin varlığına bir işaret, bir peygambere işaret eden bir söz bulamıyoruz. Hep nuh'tan sonradır adı geçen ve geçmeyen tüm peygamberler.
Peygamberlerin ikili adlarının oluşu konusunda bir fikrim yok. Ancak şayet dediğin gibi çift isimli ise, Adem Eyyup ile değil de Nuh ile aynı kişi olmalı. Bu da işine gelir mi, bilmem. Zira Adem Nuh ile çiftleşince bu sefer Eyyub'u kiminle ve Nuh'u çiftlediğini kimle çiftleşticeceksin? Kurduğun sistemi baştan aşağı yeniden düzenlemen lazım gelecek!
Nuh'tan önce bir peygamberden söz edilmediği ve Eyyub'un da ondan sonra ve de onun zürriyetinden olduğu sadece şu iki ayetten de rahatlıkla anlayabilirsiniz: 4/163-164; 6/83-87.
Onun için, mevzu bahis ettiğin 3/33'teki Adem'den kasıt Nuh'tur, diyorum. Aradaki "ve"yi yani/dolayısıyla" diye okursak, çelişki ortadan kalkacaktır. Aksi durumda dediğini kabul eder isek, bu ayetlerin ve de daha bir kaç ayetin içinde yer alan "..daha önce de Nuh..." ibaresini anlayamayız. Nuh hep öncedir. Söylem sırasında ilk zikr edilmese de, arada zikredilse de, "daha önce de" ifadesiyle ilk sırayı almış oluyor her defasında.
Bir de sözünü ettiğin ayetlerde geçen "adem ve eşi"inden kasıt, belli bir çift olmayıp dişi ya da er her insan olduğu düşüncesindeyim. Ayrıca sizin anladığınız gibi; bunlar Bu dünyadan başka bir dünyadan (cennetten) indikleri fikrine de katılmıyorum. Onlar öteden beri bu yer yüzünde konaklamışlar ve konaklamaya da devam ediyorlar. İnmek konaklamak demek, "Otele indim" sözümde olduğu gibi.
Sevgilerimle.
|
Yukarı dön |
|
|
efrayim58 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 13 subat 2007 Gönderilenler: 1098
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Efrayim
Sevgili isimsiz,
Sayın efrayim58, kitabımızda Belkıs ismi de geçmez. Biraz daha dikkat lütfen. Demişsiniz.Uyarınız için teşekkür ederim.Ben de size bu uyarınız üzre aşağıdaki bilgileri sunuyorum.
22 meali inceledim. Bazıları şöyle:
Ümit şimşek meali:
Sure Adı-AyetNo (Nuzül Yeri/Nuzül Sırası) |
AYETLER |
Neml 29 (Mekkî 48) |
Belkıs “Efendiler,” dedi. “Bana önemli bir mektup bırakıldı. |
Neml 32 (Mekkî 48) |
Belkıs “Efendiler, bu iş hakkında bana görüşünüzü bildirin,” dedi. “Ben hiçbir işte sizin görüşünüzü almadan kesin bir hüküm vermiş değilim.” |
Neml 34 (Mekkî 48) |
Belkıs dedi ki: “Hükümdarlar bir beldeye girdiklerinde oranın düzenini bozar, şereflilerini hor ve hakir ederler. Onların âdeti böyledir. |
Neml 42 (Mekkî 48) |
Belkıs geldiğinde, ona “Senin tahtın buna benziyor mu?” dendi. Belkıs “Sanki kendisi,” dedi. “Zaten bize daha önce bilgi ulaşmış ve biz hakka teslim olmuştuk.”(7) |
Neml 44 (Mekkî 48) |
Kendisine “Saraya gir” dendi. Sarayın zeminini görünce, onu duru bir su zannetti ve eteklerini topladı. Süleyman “Bu billurdan yapılmış saydam bir saraydır” dedi. Belkıs “Rabbim, ben gerçekten kendime yazık etmişim,” dedi. “Şimdi Süleyman ile beraber Âlemlerin Rabbine teslim oldum.”
Hayrat neşriyat meali:
Sure Adı-AyetNo (Nuzül Yeri/Nuzül Sırası) |
AYETLER |
Neml 23 (Mekkî 48) |
“Gerçekten ben, onlara (Sebe’lilere) hükümdârlık eden ve kendisine herşeyden(bir nasib) verilmiş ve kendisi için büyük bir taht bulunan (Belkıs adında) bir kadın buldum!”
Diyanet işleri meali(yeni)
Neml 29 (Mekkî 48) |
Sebe kraliçesi Belkıs dedi ki: “Ey ileri gelenler! Bana çok önemli bir mektup atıldı.” |
Neml 34 (Mekkî 48) |
(Kraliçe Belkıs) şöyle dedi: “Krallar bir memlekete girdi mi, orayı harap ederler ve halkının ileri gelenlerini zelil hâle getirirler. İşte onlar böyle yaparlar.” |
Neml 42 (Mekkî 48) |
Belkıs gelince, “Senin tahtın böyle mi?” denildi. O da, “Sanki o! Fakat zaten daha önce bize bilgi verilmişti ve biz teslimiyet göstermiştik” dedi. |
Neml 44 (Mekkî 48) |
Ona “köşke gir” denildi. Köşkü görünce onu (zeminini) derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman, ona “Bu, (zemini) billurdan döşenmiş bir köşktür” dedi. Belkıs, “Ey Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmetmiştim. Şimdi ise Süleyman ile birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum” dedi. |
Ali BULAÇ meali:
Neml 29 (Mekkî 48) |
(Hüdhüd'ün mektubu götürüp bırakmasından sonra Saba melikesi Belkıs:) Dedi ki: 'Ey önde gelenler gerçekten bana oldukça önemli bir mektup bırakıldı.' |
Neml 42 (Mekkî 48) |
Böylece (Belkıs) geldiği zaman ona: 'Senin tahtın böyle mi?' denildi. Dedi ki: 'Tıpkı kendisi. Bize ondan önce ilim verilmişti ve biz müslüman olmuştuk.'
Diğer meallerde 'Bekıs' yer almamıştır.
Ayrıca siz eleştirmemişsiniz ama öz eleştiri yapayım.Hz.Meryem'in anne adı İmran değil,baba adı İmranmış. Meallerde de,Belkıs'da olduğu gibi,bazılarında yer almış bazılarında yer almamış.
Benim dikkatsizliğim;İmran'a ve Belkıs'a yer veren mealler okumamdır.
Sevgi ile,
| | |
|
Yukarı dön |
|
|
|
|