HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Çalışmaları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu Konu: Kader ve özgür irade Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
öğrenci98
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 432
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı öğrenci98

Merhabalar

Sayın Haktansapmaz;

Sizin İbrahimi düşünce olarak anlatmaya çalıştığım ve kouyla alakalı olduğuna inandığım ayetlere, konuyla alakasız zorunlu yorum demenizi saygıyla karşılıyorum. Demek bakış açısı farklılığıdır diyelim. Benim düşünceme temel oluşturan noktası ise, İbrahim(as.)'in varlık alemindeki müthiş insicamı okuyarak bu olan biteni mutlaka bir sevk ve idare edicinin (melekut), varlığına olan şahitliğidir. Ki bende aynen şahidim.

Ayrıca 27/93 ve 41/53 te anlatılan enfüsi ve afaki ayetlerle bütünlük arzettiği kanaatindeyim. Çünkü düşünen her insan hem kendi vücudunun oluşumundan tutunda nasıl bir düzen içinde çalışması olsun, hemde müşahede ettiği varlık aleminin nasıl bir insicama sahip olduğu ve hepsinin bir bilen/güç yetiren tarafından sevk ve idare edildiği gerçeğini anlayıp idrak edecektir. Dolayısıyla bu açıdan bakarak müminleri tanımayan birçok ayetten biri olan 3/191 ayetinide kouyla alakalı görmekteyim.

Muhabbetle...

 

 



__________________
Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Yukarı dön Göster öğrenci98's Profil Diğer Mesajlarını Ara: öğrenci98
 
Emre_1974tr
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 agustos 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 494
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Emre_1974tr

öğrenci98 Yazdı:

Merhabalar

Sayın Emre;

Bu konuda ben Edip beye ve size katılmıyorum. Dünyanın bilmem neresinde yaşayan bir insanın, mutlaka Kur'an dan haberdar olduğu ve onu inceleyerek kendine doğarken verilen bilgiyle çakıştırıp müslüman olduğunu da düşünmüyorum.

İlahi vahiylerin, insanlığın değişmez değerlerini ifade ettiği inancındayım. İnen her bir kitap ise evvela indiği toplumla alakalı olduğuna ve onlara hitap ettiğine inanıyorum. Ötesinde ise Rabbimizin rahmetinin ziyade boyutu olduğuna inanıyorum. İlahi vahiylerin üç temel üzerine oturduğu kanaatindeyim ki bunlar, dürüstlük, yardımseverlik ve temiz ahlaktır.  

40 yaş sınırı diye ifade edilen tanım ise mutlak manadaki 40 sene olarak değerlendirmiyorum. Bu yaşın olgunluğu, olayları iyi muhakame edebilme seviyesi için bir örnekleme olduğu kanaatindeyim. Yoksa kötü bir hayat yaşamış 39 yaşında ölenlerin cennete gideceğini falan hiç düşünmüyorum.

Muhabbetle...

 

Söylediklerimi anlayamadığını görüyorum sevgili Öğrenci.

1- İnsanlar Kuran'la tanışıyor mutlaka demedim. Yazılarımın tamamını bütünlük içinde anlayarak okuyabilseydin dediğimi anlardın.

Yaratılışımızda bize verilen temel vahiy, bizleri Kuran'ın ayetlerine inanmakla yükümlü kılıyor dedim.

Neden James Bond romanlarına veya değiştirilmiş eski kutsal kitaplara değil de  Kuran'a inanmak zorunda olduğunun nedeni, sana yaratılışında verilen temel vahiydir.

Bu temel vahyin sana "bir delil oluyor" Kuran'ın gerçekliğini göstermede. Tabii diğer deliller de destekleyecisi oluyor.

Eğer bir insan Kuran'la hiç tanışma imkanı bulamıyorsa, o zaman da temel vahyiyle en uyumlu yaşamı seçmek durumunda.

"İyi olan davranış nedir", bunun temeli bile senin yaratılış programında yatıyor.

İşte inkarcılar ve başkalarına kötülük yapan zalimler, bu temel vahiylerine sırtlarını döndükleri için sapkınlıkla suçlanıyorlar.

Yoksa Allah'tan sana yüklenen temel bir programın olmasaydı, inancından dolayı sapmış ilan edilmez veya ahirette sorumlu olmazdın. "Onun gönlü de ondan hoşlanmış" veya "onun kafası da bu kadar çalışmış ne yapalım" denilir geçilirdi.

2- Kuran "delile dayalı gerçek bilgiye iman etmeni istiyor". İşte bu delillerden biri, yaratılış programın yani temel vahyin ile Kuran'ın uyum içerisinde olmasıdır.

 

3- Zaten bunu açıkça ayetler veriyor, hala bunun tartışılcak bir yanı bile yok:

-Bir tek Tanrıcı (hanif) olarak kendini dine adamalısın. Nitekim, ALLAH insanları böyle bir yaratılış ile donatarak yaratmıştır. ALLAH`ın yaratışında değişiklik olmaz. Bu, tam yetkin bir dindir, fakat insanların çoğu bilmez (Rum Suresi 30)

7: 172 Rabbin, Adem oğullarının bellerinden soylarını çıkarırken onları kendi kendilerine tanık tutar: "Ben, Rabbiniz değil miyim? " "Evet, tanıklık ediyoruz, " derler. Böylece diriliş günü, "Biz bundan habersizdik, " diyemezsiniz.

7: 173 Yahut, "Atalarımız önceden ortak koştu ve biz de onlardan sonra gelen soylarıyız, bizi bidat ve hurafelere dalanlardan dolayı mı yok edeceksin, " diyemezsiniz.

 

****************

 

İşte senin verdiğin ayetlerde ve daha bir çok ayette bahsedilen "tanımak, verdiğiniz sözü tutmadınız" gibi ifadeler, içimizdeki ayetlere sırtımızı dönüp dönmediğimiz konusuna gönderme yapıyor

 

4- 40 yaş meselesine katılıyorum demedim. Eğer o yorumu doğru kabul edecek bile olsak dedim.

Allah eğer bir insanı sorumlu yaşından önce alıyorsa, zaten cennetine koyacak demektir. Çünkü vefat yaşı şansa denk gelmiyor. Rabbimiz belirliyor.

İyileri cennetlik, kötüleri ise cehennemlik bir anlarında alıyor.

Bu yaş da şu 2 günlük temsili imtihanda cennete gitmeye bir vesile oluyor.

 

Zaten bütün şıklar bir vesile. Sen sonsuza dek yaşasaydın-imtihan edilseydin yapacaklarını özetleyen...

Selam ve sevgiler.

 

 

Yukarı dön Göster Emre_1974tr's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Emre_1974tr Ziyaret Emre_1974tr's Ana Sayfa
 
İbrahimizm!!!
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 14 subat 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 420
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı İbrahimizm!!!

Emre_1974tr Yazdı:

Allah eğer bir insanı sorumlu yaşından önce alıyorsa, zaten cennetine koyacak demektir. Çünkü vefat yaşı şansa denk gelmiyor. Rabbimiz belirliyor.

İyileri cennetlik, kötüleri ise cehennemlik bir anlarında alıyor.

Bu yaş da şu 2 günlük temsili imtihanda cennete gitmeye bir vesile oluyor.

 

Zaten bütün şıklar bir vesile. Sen sonsuza dek yaşasaydın-imtihan edilseydin yapacaklarını özetleyen...

Selam ve sevgiler.

 

Merhaba saygı değer Emre,

Allah eğer bir insanı sorumlu yaşından önce alıyorsa, zaten cennetine koyacak demektir.

yukardaki bu açıklamanızla,
aşağıdaki açıklamanız arasında çelişki var.

İyileri cennetlik, kötüleri ise cehennemlik bir anlarında alıyor.

Bu yaş da şu 2 günlük temsili imtihanda cennete gitmeye bir vesile oluyor.

Sizin deyimine göre,ebedlerinde cennetlik olanlar cennete tersi cehenneme,

idrak çağına ulaşmamış bir birey zaten işaretlenmiştir ve sorumuluğu olmadığı için değil sadece yaşasaydı cennet ehlinden olacağı için cennete gönderilecektir.

Peki idrak çağına ulaşmamış olupta aslında bir kan içici olacak olan kişinin durumu nedir?o cehennemlik midir?

cennetlikse eğer bu şans ona neden gülmüştür..evet şans.

Buyur kardeşim.




Yukarı dön Göster İbrahimizm!!!'s Profil Diğer Mesajlarını Ara: İbrahimizm!!!
 
Emre_1974tr
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 agustos 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 494
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Emre_1974tr

İbrahimizm!!! Yazdı:
Emre_1974tr Yazdı:

Allah eğer bir insanı sorumlu yaşından önce alıyorsa, zaten cennetine koyacak demektir. Çünkü vefat yaşı şansa denk gelmiyor. Rabbimiz belirliyor.

İyileri cennetlik, kötüleri ise cehennemlik bir anlarında alıyor.

Bu yaş da şu 2 günlük temsili imtihanda cennete gitmeye bir vesile oluyor.

 

Zaten bütün şıklar bir vesile. Sen sonsuza dek yaşasaydın-imtihan edilseydin yapacaklarını özetleyen...

Selam ve sevgiler.

 

Merhaba saygı değer Emre,

Allah eğer bir insanı sorumlu yaşından önce alıyorsa, zaten cennetine koyacak demektir.

yukardaki bu açıklamanızla,
aşağıdaki açıklamanız arasında çelişki var.

İyileri cennetlik, kötüleri ise cehennemlik bir anlarında alıyor.

Bu yaş da şu 2 günlük temsili imtihanda cennete gitmeye bir vesile oluyor.

Sizin deyimine göre,ebedlerinde cennetlik olanlar cennete tersi cehenneme,

idrak çağına ulaşmamış bir birey zaten işaretlenmiştir ve sorumuluğu olmadığı için değil sadece yaşasaydı cennet ehlinden olacağı için cennete gönderilecektir.

Peki idrak çağına ulaşmamış olupta aslında bir kan içici olacak olan kişinin durumu nedir?o cehennemlik midir?

cennetlikse eğer bu şans ona neden gülmüştür..evet şans.

Buyur kardeşim.




 

Sevgili dostum, hani hep diyorum ya "söylediklerimi bütünlük içinde ele alıp dikkatli okumuyorsunuz", yine aynı olayı yaşıyoruz.

 

 

1- Allah "o kişi sonsuza dek sonsuz şıklarlarda test edilseydi" ne yapacağını biliyor. Yani o kişinin kötülüğü mü yoksa iyiliği mi seçeceğini biliyor.

2- İşte o sonsuz iyi veya sonsuz kötü kişinin hak edeceğine kavuşacağı bir "2 günlük temsili-özet hayat" yaşatıyor.

3- Eğer bahsettiğin kişi zalimlerden ise O kişiye de "cehenneme gitmesine vesile olacak bir hayat yaşatacak".

 

Yani "sorumluluk yaşına gelmesini bekleyecek"

 

Onun ayağının kaymasını sağlayacak şıkları karşısına çıkartacak(hangi şıkka-seçeneğe nasıl tepki vereceğini biliyor)

 

Ve tam da cehennemlik bir anında hayatını noktayalacak.

Bu vefat anı tombaladan çıkmıyor.

Allah belirliyor kimin iyilik kimin kötülük üzerine vefat edeceğini.

Bu yüzden bir kötü, sorumluluk yaşına gelmeden hayata veda etmiyor. Sorumluluk çağına giriyor, kötülüklerini yapıyor ve ondan sonra da dünyadan alınıyor.

 

4- iyilerin cennete gitme vesilelerinden biri de, henüz daha günah işlemeden, yani sorumluluk yaşına gelmeden bu dünyadan alınması oluyor.

Sorumluluk yaşından kastın ne olduğunu da açıkladık.

5- Sayfalar dolusu verdiğim ayetlerle konu zaten açıklığa çok net bir şekilde kavuşuyor. Yeter ki ilk sayfalarda verdiğim ayetleri önyargısız bir şekilde ve bir bütün olarak ele alın. Ortada tartışılcak bir yan bile yok aslında.

Selam ve sevgiler.

 

 

 

 

 

Yukarı dön Göster Emre_1974tr's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Emre_1974tr Ziyaret Emre_1974tr's Ana Sayfa
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Sevgili Öğrenci 98,

Aramızdaki görüş farkı, farklı bakış farkı değildir. Birimizin konuyu yanlış algılama farkıdır. Kainatta var olan ayetlarle, inkarcılara tehdidî bir söylem ile gösterileceği ifade edilen ayetler aynı olamaz.

"Deki: Bu Allah'ın buyruğudur; O, size ayetlerini gösterecek ve siz onları tanıyacaksınız! Senin Rabb'in onların yaptıklarından haberdardır (Onların yaptıklarını cezasız bırakacak değildir). (27/93) 

"De ki: Ne dersiniz, eğer Allah'a aitse ve siz de O'nu inkar etmişseniz... Böylece dönüşü olmayan bir düşmanlığın içinde olandan daha sapık kim var (O zaman sizden daha sapık kimse var mı)? (27/52). "Biz hem çevre(lerin)de (taşrada) hemde içlerinde (bulundukları yerleşim yerlerinde) onlara âyetlerimizi göstereceğiz, taki O'nun gerçek olduğu onlar tarafından görülmüş olsun! Rabbinin her şeyi bilir ve görür olması onlara yetmez mi?" (41/53). "İyi bilin ki, Rableriyle karşılaşmayı (yeniden dirilişi ve hesabı) inkar ediyorlar ve yine iyi bilin ki O her şeyi kuşatandır (bilmediği ve gözünden kaçtığı hiç bir şey yoktur)." (41/54).

Bu ayetlerin / delillerin hala İbrahim'e gösterilen delillerle bir paralellik arz ettiği düşüncesinde ısrar ediyorsanız, benim size söyleyebileceğim başka bir şey olamaz!

Muhabbetlerimle. 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
öğrenci98
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 432
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı öğrenci98

Merhabalar

Sayın Emre;

Evvela "sen anlamıyorsum, okumuyorsun" gibi söylemleri müzakereye uymayan ifadeler olarak telakki ediyorum. Siz düşüncelerinizi yazın ben anlamıyorsam yazınızı okuyan binlerce insan var varsın onlar bu konuyu sizden öğrensinler, kaldı ki kimse sizinle aynı düşünmek zorunda değil.

7/172 ayetinde "çıkarırken" ifadesinin "ken" bölümü varmıdır? Yani o esnada bu ahidin alındığını mı söylüyorsunuz! Oysa bu ifade tamamen ekleme olup, mealini verdiğiniz Edip Yüksel bile ayetin dipnotunda niçin böyle bir dil kullandığını ve gerekçesini açıklıyor. 

Temel vahiy verme diye ifade ettiğiniz olaya ilişkin delil getirdiğiniz 30/30 ayetinde geçen, "F-T-R" kökünün sürekli aynı yaratma anlamında kullanılan "H-L-K" ve "B-D-A" köklerinden farkını, özellikle Kur'an bütünlüğündeki farkını anlatırmısınız?

Kastınız ademoğlunun diğer varlıklardan farkını "ŞUUR" lu yani beşer oluşunu doğarken temel vahiy alıyor diyorsanız bu anlayış benim Kur'an da görmediğim/göremediğim size ait bir anlayıştır.

Ayrıca bir insanı imtihana tabi tutulmadan cennete veya cehenneme göndermeyi Rabbimizin sonsuz bilgisiyle izah ediyorsanız ben buna hiçmihiç katılmıyorum. Bu konuda sizin delilinizi rica ediyorum, yani hangi ayetten hareketle böyle bir kanaat oluştu sizde. Ayrıca bu konuyla ilgili 2/155; 67/2 ayrıca 2/214 ve 3/142 ayetleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?

"Yemin olsun ki sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvalardan eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele." 2/155 (ynö) 

"Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O’dur. Aziz’dir O, Gafur’dur." 67/2 (ynö)

İlave olarak verdiğim ayetlerin mealleri ise:

"Yoksa siz kendinizden evvel geçenlerin mesel olmuş halleri hiç başınıza gelmeksizin Cennete girivereceksiniz mi sandınız? onlara öyle ezici mihnetler, kılımdatmaz zaruretler dokundu ve öyle sarsıldılar ki hattâ Peygamber ve maiyetinde iman edenler «ne zaman Allahın nusratı?» diyeceklerdi. Bak işte Allahın nursatı yakın." 2/214 (elmalılı)

"Yoksa siz zannettinizmi ki Allah içinizden o mücahede edenleri hiç belli etmeden, sabredenleri belli etemden Cennete giriverceksiniz?" 3/142 (elmalılı)

Teşekkür ederim.

Muhabbetle... 

 



__________________
Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Yukarı dön Göster öğrenci98's Profil Diğer Mesajlarını Ara: öğrenci98
 
öğrenci98
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 432
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı öğrenci98

Merhaba sayın Haktansapmaz;

Belkide ikimizden birisi yanılıyor olabilir ki zaten ben her daim yanılgıya ilişkin açık kapıyı varsaymışımdır.

Konuya gelecek olursak sizlerinde dediği gibi, ben zaten verilmiş olan iki ayette inkarcılara karşı tehdit içermediğini söylemedim. Ama gösterilecek olan özellikle 27/93 te geçen "seyurikum ayatihi fe tarifuneha" ifadesini "marifetullah" olarak değerlendiriyorum. Tabiki 41/53 ayetinide bu perspektiften değerlendirerek, sizin söylediğiniz gibi enfüs ve afaktaki gösterilecek olan ayetler (ilginçtir yine çoğul) azapta olabilir, veya 20/44 teki Firavun örneğinde olduğu gibi imana gelebilecekleri anlayışa binaen görecekleri ayetlerde.

" “Ona yumuşak ve tatlı bir sözle hitap edin; belki öğüt alır, yahut ürperir.” "20/44 (ynö)

Yinede en doğrusunu Allah bilir.

Benim söyleyeceklerimde bu kadar takdir ise okuyucuların.

Teşekkür ederim.

Muhabbetle... 



__________________
Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Yukarı dön Göster öğrenci98's Profil Diğer Mesajlarını Ara: öğrenci98
 
Emre_1974tr
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 agustos 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 494
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Emre_1974tr

öğrenci98 Yazdı:

Merhabalar

Sayın Emre;

Evvela "sen anlamıyorsum, okumuyorsun" gibi söylemleri müzakereye uymayan ifadeler olarak telakki ediyorum. Siz düşüncelerinizi yazın ben anlamıyorsam yazınızı okuyan binlerce insan var varsın onlar bu konuyu sizden öğrensinler, kaldı ki kimse sizinle aynı düşünmek zorunda değil.

7/172 ayetinde "çıkarırken" ifadesinin karşılığı olan arapça kelimeyi söylermisiniz? Oysa bu ifade tamamen ekleme olup, mealini verdiğiniz Edip Yüksel bile ayetin dipnotunda niçin böyle bir dil kullandığını ve gerekçesini açıklıyor. 

Temel vahiy verme diye ifade ettiğiniz olaya ilişkin delil getirdiğiniz 30/30 ayetinde geçen, "F-T-R" kökünün sürekli aynı yaratma anlamında kullanılan "H-L-K" ve "B-D-A" köklerinden farkını, özellikle Kur'an bütünlüğündeki farkını anlatırmısınız?

Kastınız ademoğlunun diğer varlıklardan farkını "ŞUUR" lu yani beşer oluşunu doğarken temel vahiy alıyor diyorsanız bu anlayış benim Kur'an da görmediğim/göremediğim size ait bir anlayıştır.

Ayrıca bir insanı imtihana tabi tutulmadan cennete veya cehenneme göndermeyi Rabbimizin sonsuz bilgisiyle izah ediyorsanız ben buna hiçmihiç katılmıyorum. Bu konuda sizin delilinizi rica ediyorum, yani hangi ayetten hareketle böyle bir kanaat oluştu sizde. Ayrıca bu konuyla ilgili 2/155; 67/2 ayrıca 2/214 ve 3/142 ayetleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?

"Yemin olsun ki sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvalardan eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele." 2/155 (ynö) 

"Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O’dur. Aziz’dir O, Gafur’dur." 67/2 (ynö)

İlave olarak verdiğim ayetlerin mealleri ise:

"Yoksa siz kendinizden evvel geçenlerin mesel olmuş halleri hiç başınıza gelmeksizin Cennete girivereceksiniz mi sandınız? onlara öyle ezici mihnetler, kılımdatmaz zaruretler dokundu ve öyle sarsıldılar ki hattâ Peygamber ve maiyetinde iman edenler «ne zaman Allahın nusratı?» diyeceklerdi. Bak işte Allahın nursatı yakın." 2/214 (elmalılı)

"Yoksa siz zannettinizmi ki Allah içinizden o mücahede edenleri hiç belli etmeden, sabredenleri belli etemden Cennete giriverceksiniz?" 3/142 (elmalılı)

Teşekkür ederim.

Muhabbetle... 

 

 

Selam Öğrenci;

 

1- Yazdıklarımı anlayamadığın ve bu yüzden körü körüne itirazlarını sürdürdüğün ortada. Zaten anladığında ortada mesele de kalmayacak.

Bunun yanı sıra bu başlıkta yazdıklarımın çoğunu anlamadığını sen de itiraf etmiştin. Ben buna ilave olarak "temel vahiyle" ilgili söylediklerimi de ekledim ki bu da bütününü bir parçası zaten.

2- Bakıyorum kafandaki dogmaya uymadı diye çevirileri beyenmemek için de bin takla atmaya başladın:)

Halbuki gayet net:

Bir tek Tanrıcı (hanif) olarak kendini dine adamalısın. Nitekim, ALLAH insanları böyle bir yaratılış ile donatarak yaratmıştır. ALLAH`ın yaratışında değişiklik olmaz. Bu, tam yetkin bir dindir, fakat insanların çoğu bilmez (Rum Suresi 30)

7: 172 Rabbin, Adem oğullarının bellerinden soylarını çıkarırken onları kendi kendilerine tanık tutar: "Ben, Rabbiniz değil miyim? " "Evet, tanıklık ediyoruz, " derler. Böylece diriliş günü, "Biz bundan habersizdik, " diyemezsiniz.

7: 173 Yahut, "Atalarımız önceden ortak koştu ve biz de onlardan sonra gelen soylarıyız, bizi bidat ve hurafelere dalanlardan dolayı mı yok edeceksin, " diyemezsiniz.

 

Bak bilim de ayetleri doğruluyor:

http://w9.gazetevatan.com/Tanriya_inanmanin_bilimsel_kaniti/ 222019/7/Manset

 

Evet bu ayetleri en doğru şekilde çeviren Edip Yüksel'dir. "Yok falanca kelime filanca kökten türer" şeklindeki takla atmalarla Kuran'daki cinleri, melekleri ve namazı inkar edenler gibi(farklı anlamlar yükleyenler gibi), sen de kendine bir çıkış yolu arıyorsun.

 

Tekrarlayalım, bu ve daha başka ayetlerde de yaratılışımızda bize vahiy verildiği belirtiliyor.

 

Ve bu sayede "Allah'a inanmakla, ortak koşmamakla ve de Kuran'ın gerçekliğini onaylamakla yükümlü oluyoruz.

 

Yoksa üçlemeye tapan veya Allah'ı inkar eden de kınanmaz, "onun gönlü öyle inanmış", veya "onun kafası o kadar çalışmış ne yapalım" denir ve ahirette sorumlu olmazdı.

 

Senin verdiğin ayetler bile temel-içimizdeki vahyi onaylıyor, hala nasıl hatanda inat edeceksin diye çırpınıyorsun.

 

İnsanlara iyi davranmanın iyi birşey olduğunu bilmen bile senin "yaratılış programına" uygun davranmanın sonucudur.

Ve bu yüzden kötüler ve "inkarcılar" sapmış olarak adlandırılıyor. Yaratılış programına ihanet ettikleri, temel bilgilerinden saptıkları için.

Aynı şekilde eş cinsellik gibi sapmalar  da "yaratılış programına ters düşme" sonucu ortaya çıkan durumlardır.

Kısacası yaratılışta sana verilen temel vahyin sayesinde davranışlarından ve inancından sorumlu oluyorsun.

Ve bu temel vahyin, aynı zamanda Kuran'ın gerçekliğini görmene yardımcı olan bir delil de oluyor.

Neyin doğru neyin yanlış olduğunu da bu temel programın sayesinde (eğer sırtını dönmemişsen) algılayabiliyorsun.

 

3-İlk sayafalarda birçok ayet verdik. Bir zahmet bütünlük içinde ve önyargını bir kenara bırakarak okuyacaksın. Merak etme ben senin gibi ayet cımbızlamıyorum, kitabı bütünlük içinde ele alıp sunuyorum.

Dünyada çekilen sıkıntılar, yani bazı insanların ızdırapla imtihan edilmesi, yine günahlarından dolayıdır. Özellikle peygamberin yanındaki iki yüzlülerin ayrılması, kalplerindeki inkarın ortaya çıkarılması için savaş veya zulme uğrama gibi zorlu imtihanlarla deneniyorlar, bu sırada da bazı kötü yanlara sahip imanlıların da bedel ödemesi sağlanıyor.

Tekrarlayalaım, şu 2 günlük özet imtihan, sonsuza dek yaşasaydın yapacaklarına denk gelecek bir şekilde sonlandırılıyor. Ve "cehenneme gitme vesilesi olarak da" sorumluluk yaşına gelmen bekleniyor.

 

Zaten cennete alınacak insanların bir kısmı, sorumluluk yaşına gelmeden imtihanları sonlandırılarak Allah tarafından, bu vesileyle cennete alınıyorlar. Kaldı ki onlar da bu süre zarfında yine imtihanlarında olumlu bir karakter sergilemiş oluyorlar.

Diğer başka bir kısmı, sorumluluk yaşına geldikten sonra, ama "sevapları ağır bastığı bir anda" alınıyorlar dünyadan.

Diğer bir kısıım iyiler, "tam da yaptıklarının yanlışlığını fark edip, tövbe edip, durumlarını düzelttikten sonra " alınıyorlar bu temsili imtihandan.

Buna karşılık kötüler ise "kötülük üzereneyken" alınıyorlar bu dünyadan. Tövbe etmeye fırsat bulamadan. Veya tövbe etseler bile yine tövbelerini bozdukları bir anda imtihandan alınıyorlar.

 

Allah ahirette itiraz edemesinler diye kötüleri kalplerindeki hainlikle yüzleştiriyor bu dünyada. Ayrıca bu imtihan dünyasında herkes hakettiğine kavuşsun, bazı küçük mükafat ve cezaları tatsın...

Kötüler için "suçüstü şart" delil olması açısından ahirette.

Bak bu konuyla ilgili o kadar çok ayet yazdım ki, şimdi hepsini buraya aktarmaya gerek bile duymuyorum. Eğer samimi olarak öğrenmek istiyorsan açar bakarsın dikkatlice.

 

Dediğimiz gibi ortada tarıtışılacak bir yan bile yok aslında.

Selam ve sevgiler.

Yukarı dön Göster Emre_1974tr's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Emre_1974tr Ziyaret Emre_1974tr's Ana Sayfa
 
öğrenci98
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 21 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 432
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı öğrenci98

Merhaba

Kardeş neyse senin anladıkların senin benim anladıklarım beim olsun, işin gücün rast gelsin. Biz kavramlarda anlaşamaz isek teferruata girmenin anlamı yok.

Esen kal.



__________________
Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Yukarı dön Göster öğrenci98's Profil Diğer Mesajlarını Ara: öğrenci98
 
İbrahimizm!!!
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 14 subat 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 420
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı İbrahimizm!!!

2- Bakıyorum kafandaki dogmaya uymadı diye çevirileri beyenmemek için de bin takla atmaya başladın:)

selam Emre,
işte bu yukardaki ifadenle tartışmayı noktaladın,
sevgili kardeşim geçenlerde dedim ki,
bir insan diğerinin iman edenlerden olduğunu bildiği halde;bilerek konuyu veya ayeti saptırıyorsun ithamını nasıl eder?bunu anlamakta zorlanıyorum hatta anlayamıyorum,
kardeşim bakınız,
önyargısız olmak öğrenmeye açık olmak demektir,amaç öğrenmekse ve bu bireyler bu amaç için buradalarsa itham ne için.
Kafandaki dogmaya uymadı diye beğenmemek ve bin takla atmak,Emre kardeşim,bu size yakışmıyor banada ve diğerlerinede yakışmaz.Sohbet üslubunu bir kişinin hak etmediği anlaşıldığında zaten tüm şevk kaçmaktadır,elbet bu hatayı en saygılı saydıklarımızda yapmışlardır lakin arkadaşa bir özür borcunuz var,müzakerenin kaldığı yerden devam edebilmesi hatrına,
sadece hatırlatmak istedim.Muhabbetle

Yukarı dön Göster İbrahimizm!!!'s Profil Diğer Mesajlarını Ara: İbrahimizm!!!
 

<< Önceki Sayfa 13 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats