Alıntıdır:
Kilisede Namaz Kılan HristiyanlarTarihin en eski Hristiyan Topluluğu Süryaniler secde ile ibadet ediyor.
Mardin ve çevresinde dört bin Ortodoks Süryani yaşıyor. Kırklar Kilisesi başta olmak üzere, kiliselerinde ibadet ediyorlar. Ancak diğer Hıristiyan mezheplerinden bir farkları var: Namaz kılıyorlar. Süryani namazı günde yedi vakit. Namaz kılmak için öncelikle bedensel ve ruhsal temizlik şart.
Başörtülü kadınlar, çocuklar, başları açık erkekler, önlerinde ise papazları... Benim şaşkın bakışlarımın arasında secdeye gidiyorlar. Ardından ayağa kalkıp dua ederek ibadetlerine devam ediyorlar. Mardin'de, Kırklar Kilisesi'ndeyim. Secde edenler, günlük ibadetlerini yerine getiren Süryani "mümin"ler.
Tarihin bilinen en eski Hıristiyan topluluğu Süryaniler günde yedi kere "namaz" kılıyor. Hem de kıyam, kıraat ve secdesiyle birlikte. Tıpkı Müslümanlar gibi önce beden temizliğini yapıyorlar, ardından da namaza duruyorlar. Yaptıkları bu ibadete Süryanice "slawotho" diyorlar.
TEK PAPAZLARI VAR
Bugün Türkiye'de 30 bin Süryani yaşıyor. Kadim Süryani Cemaati'nin 25 bin üyesi İstanbul'da. Dört bini Mardin'de, geriye kalan bin kişi ise başta Güneydoğu Anadolu bölgesi olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanına dağıldı. Biz ise Süryaniler'i bulmak, onların namazlarına tanıklık etmek için Mardin'deyiz.
Mardin şehir merkezinde yaklaşık 350 Hıristiyan yaşıyor. Mardin'de bu 350 kişinin on bir kilisesi var. Ancak varolan kiliselerden sadece ikisi ziyaretçilere açık. Diğerleri ise kapalı. Kiliselerin beşi Ortodoks Süryaniler'e, ikisi Katolik Süryaniler'e, ikisi Ermeni Katolikler'e, bir tanesi ise Keldaniler'e ait. On birinci kilisenin hangi topluluğa ait olduğu ise bilinmiyor. Zaten bu yapı da bugün ambar olarak kullanılıyor.
Kiliseler Kırklar, Mor Şimuni, Mor Yusuf, Meryem Ana, Mor Hürmüz, Mor Petros ve Pavlos, Küçük Mor Mikayil, Büyük Mor Mikayil, Surp Kevork, Süryani Protestan Kilisesi ve Mor Efrem Manastırı isimleriyle anılmakta. Kırklar Kilisesi ve Mor Şimuni Kilisesi ziyaretçi kabul etmekte. Diğerleri ise sadece ibadet için kullanılmakta.
Bölgenin en meşhur kilisesi Ortodoks Süryaniler'e ait olan Kırklar Kilisesi. Söylenceye göre altıncı yüzyılda, babaları Asur Kralı Senharib tarafından Hıristiyanlığı kabul ettikleri için katledilen Benham ve Saro kardeşlerin anısına inşa edildi Kırklar Kilisesi. Adı ise Hıristiyanlığın ilk yüzyılından kalma. Bu isim putperest bir Roma İmparatoru'nun Hz. İsa'ya inanan 40 Hıristiyan'ı Sivas'ta bir gölde boğdurarak katletmesinden geliyor. Tarihi efsanelerle örülü Kırklar Kilisesi, 639 yıldan beri Mardin'in 5 kilometre kadar doğusunda bulunan Deyrulzafaran Manastırı ile birlikte Süryani Ortodoks Kilisesi Patriği'ne ev sahipliği yapıyor.
Patrikler, yüzlerce yıl Kırklar Kilisesi'nde halkla ilişkilerini sürdürüyorlar. Yapılışından bugüne kadar hep açık olan Kırklar Kilisesi, 1799-1928 yılları arasında da Rüştiye Okulu (Ortaokul) olarak hizmet vermişti. Mardin'de görev yapan tek papaz P. Gabriyel Akyüz. Papaz Akyüz ile yaptığımız kısa bir sohbetten sonra birlikte, akşam namazının kılınacağı kiliseye geçiyoruz.
Namaz hemen her Müslüman'ın bildiği şekliyle kılınıyor. Önce haç çıkartılıp kıyama duruluyor. Yani ayakta dua ve ilahiler okunuyor. Ardından da secde. Müslümanlar'ın kıldığı namazdan biçimsel olarak tek farkı rükunun, yani belden eğilmenin olmaması. Kadın ve erkekler birlikte namaza duruyor. Bazı kadınların ise ellerinde çocukları var.
Süryanice ölü bir dil. Bugün günlük konuşmalarda yöresel aksan ve diller hakim. Kimse Süryanice konuşmuyor. Ama ibadetler öyle değil; Süryanice yapılıyor. Namazda da okudukları dua ve ilahilerin tamamı Süryanice. Dualar ezberden okunduğu halde, ilahiler kitaptan ve koro şeklinde dillendiriliyor.
Namazda kadınlar ve erkekler aynı safta dursa da belli bir düzen var. Kadınlar sol tarafta, erkekler ise sağda saf tutuyor. Tüm dua ve ilahiler ayakta okunuyor. Süryani namazı Müslümanlar'ın kıldığı namazdan çok daha uzun. Tam 45 dakika.
GÜNDE YEDİ VAKİT
Süryani Ortodokslar, namazı günde yedi vakit kılıyor. İnanışa göre, kilisenin kurulduğu ilk yıllarda Hz. Davut'un Mezmurları'nda varolan "Senin adaletli hükümlerin için, günde 7 kere sana hamd eylerim" ayetinden ilham alınmış namazın kaç vakit kılınacağına. Süryaniler'de akşam, yatsı, gece yarısı, sabah, kuşluk, öğle saat on iki ve ikindi namazından ibaret vakitler. Bu vakitlerde namazını kılamayanlar ise daha sonra namazın kazasını yapabiliyor. Ancak bugün yedi vakit yerine üç vakit uygulanıyor. Namazlar birleştirilerek kılınıyor.
Namazın ilk vakti gün doğumundan bir saat önce, ikinci vakti öğlen saatinde, üçüncü vakti ise gün batışından bir saat önce kılınıyor. Sabah namazı on turdan, öğle namazı altı turdan, akşam namazı da öğle namazında olduğu gibi altı turdan oluşuyor. Her tur ise üç secdeden meydana geliyor. Pazar günleri bayram sayıldığı için kılınan namazda secde yok.
Mart ve Nisan aylarında tutulan 50 günlük oruç zamanında ise sabah namazında 30, öğle namazında 40, akşam namazında ise altı secde art arda zorunlu olarak gerçekleştiriliyor. Tüm bunların dışında gücü yerinde olan bir Ortodoks Süryani serbest bir ibadetle daha fazla secde gerçekleştirebiliyor.
Oruç zamanında kılınan namazda diz kapakları, kapatılan avuçların dışı ve alın yere değdirme suretiyle secde ediliyor. Böylece ibadet daha fazla eziyet çekilerek yerine getiriliyor ve daha fazla sevap kazandırıyor. Her Ortodoks Süryani, namazını toplu olarak kilisede kılabildiği gibi ev ve işyerlerinde de tek başına kılabiliyor. Ortodoks Süryaniler'e göre her erkek, kadın ve çocuğa namaz kılmak farz. Toplu namazlarda, farklı saflarda olmak kaydıyla kadın, erkek ve çocuklar birlikte namaz kılabiliyor.
Namaz ve ayin sırasında bedenen ve ruhen temiz olma zorunluluğu var. Ortodoks Süryanileri'nin inancına göre gece Cehennem'i, gündüz ise Cennet'i temsil ediyor. Sabahları okunan dualarla birlikte geceden yani Cehennem'den kurtarılıp aydınlığa kavuşturuldukları için, gündüzleri ise her türlü kötülük ve tehlikeden korundukları için Allah'a şükür ediliyor.
NAMAZI İNCİL’DEN ÖĞRENDİK
Her dinde olduğu gibi Ortodoks Süryaniler'de de dua çok önemli bir yer tutuyor. İnanışlarına göre dua, insan aklının Allah'a yönelmesi ve ruhi sözlerle isteklerin sunulmasıdır. Hz. Adem ve Hz. Havva'nın bulunduğu Ferdus Bahçesi'nin evrenin doğusunda olduğuna inanılıyor. Hz. İsa'nın dünyaya ikinci defa gelişi de Süryani inancına göre doğudan olacak. İşte bu yüzden Ortodoks Süryaniler'in namazda ve ayinde yüzlerini doğuya çevirdiklerini söylüyor Gabriyel Akyüz:
"Namaz veya dua, doğrusu ben bu ikisini birbirinden ayıramıyorum. İsa, daha yeryüzündeyken kendi öğrencilerine, Hıristiyanlığın temel bir ibadeti olan bir namazı, bir duayı öğretiyor. Biz bu namazı İncil'den öğrenerek halen devam ettiriyoruz. Sizin namaz diye tabir ettiğiniz 'slawotho' sırasında üç temel duayı okuyoruz. Birinci duamız, 'Baba, Oğul ve Kutsal Ruh Bir Allah adına. Amin.'
İkinci duamız, 'Kutsalsın Ey Allah / Kutsalsın Ey Güçlü Olan / Kutsalsın Ey Ölmeyen / Bizler için haça gerildin / Bizlere merhamet eyle / Bize merhamet eyle / Bize şefkat kıl / Dualarımızı ve namazlarımızı kabul et / Sana övgüler olsun / Ey yaratıcı sana övgüler olsun / Ey Kral Mesih sana övgüler olsun / Günahkar kölelerini bağışlayan / Amin.'
Deyrulzafaran Manastırı
Üçüncü duamız ise, 'Ey göklerde olan babamız / Adın kutlu olsun / Melekütün gelsin / Göklerde iraden olduğu gibi yeryüzünde de aynısı olsun / Bizlere günlük ihtiyaçlarımızı ver / Bizi denemeye sokma / Bizi şeytandan kurtar / Çünkü egemenlik ve hükümranlık senindir / Amin' şeklindedir.
Hafta arası kılınan namazlarda her 15 günde bir başa dönülüyor ve dualarla birlikte okunan ilahiler tekrarlanıyor."
Ayrıca sadece sabah namazında okunan bir dua var. Ortodoks Süryaniler'in inancına göre, Hz. İsa doğduğu sırada gökyüzünde bir melek görülüyor ve 'En yücelerde övgüler olsun / Yeryüzünde barış ve huzur olsun' diyor. Bu beyit duyulduktan sonra inananlar tarafından söyleniyor. İlk Hıristiyanlar da Hz. İsa'yı öven bu beyti çoğaltarak dağıtıyor. Ortodoks Süryaniler de bu nedenle, Hz. İsa'nın doğum vakti olan gece yarısından sonra ve gün doğumundan bir saat önce, sabah namazında bu duayı tekrarlıyor.
Her Pazar gününün ayrı bir anlam taşıdığını söyleyen Papaz P. Gabriyel Akyüz, "Dolayısıyla her pazar gününde okunan ilahiler farklıdır ve o günün anlamına göre seçilirler. Bir yılda 52 pazar var ve her günün programı farklı. Hıristiyan aleminde en fazla ilahinin Ortodoks Süryani Kilisesi'ne ait olduğunu söyleyebilirim. İlahiler konusunda çok zengin ve büyük bir birikime sahibiz. Bu ilahilerin hemen hemen tamamı da notalıdır" diyor.
KADIN-ERKEK EŞİT
Ortodoks Süryaniler'deki namaz ibadetinin anlamını ise şöyle açıklıyor Akyüz:
"Hıristiyanlık'a göre papaz olmadan ayin yapılamıyor. Ama her Ortodoks Süryani, bulunduğu her yerde ve tek başına da olsa namazını kılabilir. Bizde pazar günü bayram sayıldığından cemaatimizin her üyesi o gün kiliseye gelmek ve ibadetini yapmak zorunda. İlahi dinlerin ibadetinin hedefi birdir; Allah'ı yüceltmek, O'na yakın olmak,
Süryani Kilisesi'nde kadınlar çok erken çağlardan beri erkeklerle eşit haklara sahip.O'na hizmet etmek, itaat etmek, O'nu sevmek, O'nun emirlerini yerine getirmektir. Namaz hoşnutluktur, gönül almaktır. Kültür ve adetler birbirlerinden ayrı olsa da amaç ve hedef aynıdır. Hedef Allah'a yakın olmaktır. Bizce namaz müminin ruhsal silahıdır. Kötü ruhlara karşı iyi bir silahtır. İnsanların düşmanı olan kötülüklere, şeytana karşı kullanılan iyi bir silahtır. İnsanların kendi imkânlarıyla bunları alt etmesi mümkün değildir. Ancak ruhsal bir silahla bunu gerçekleştirebilir. Bu silahın başında dua gelmektedir, tevazu gelmektedir, oruç gelmektedir, tüm iyilikler gelmektedir."
Mardin ve ilçelerinde çeşitli dillerde konuşan Hıristiyanlar var. Bölgedeki Keldaniler, Aramca'nın doğu koluna ait olan Surit dilini; Ermeni Protestan ve Katolikler Ermenice; Mardin'in Mazıdağı İlçesi'nde yarı göçebe yaşayan Protestanlar ise Kürtçe konuşuyorlar. Arapça ve Türkçe konuşan Hıristiyanlar da bulunuyor. Papaz Gabriyel Akyüz namaz dili konusunda şunları söylüyor:
"Dua ve ilahiler Süryanice okunur. Ancak cemaatimiz Süryanice bilmiyorsa, Ermenice, Arapça, Kürtçe veya Türkçe de dua okuyabiliyor veya ilahi söyleyebiliyoruz. Cemaat hangi dili biliyorsa o dilde ibadet edilmesinin hiçbir sakıncası yoktur. Önemli olan içeriktir, özdür, mesajın kendisidir. Ayrıca Yeni Ahit, Eski Ahit'ten esinlenmiştir. Yani Hz. İsa dönemindeki kilise, Hz. Musa dönemindeki eski kiliseden etkilenmiştir, Yahudiler'in eski kiliselerinden örnekler alınmıştır."
Ortodoks Süryani Kilisesi, pek çok Hıristiyan mezhebinden farklı olarak yüzyıllar öncesinden kadın ve erkeği eşitledi. Hıristiyan mezhepleri arasında kadın haklarını ilk tanıyan kilise Ortodoks Süryani Kilisesi. Dördüncü yüzyılın ilk yarısında Süryani teolog Mor Efrem, reform yaparak hem ilahilerin kilisede okunmasına, hem de kadınların kiliseye alınmasına izin verdi.
Bu yüzden Mor Efrem'in Süryaniler arasında inanılmaz bir saygınlığı var. "Süryaniler'in peygamberi, Süryaniler'in güneşi, kilisenin sütunu ve kutsal ruhun gitarı" gibi sıfatlarla anılan Mor Efrem, aynı zamanda Süryaniler'in en önemli şairi. Yazmış olduğu "İlim" ilahisi de her namazda okunmakta:
"Altını ölçülü bir miktarda kazanmaya çalış,
Ama ilmi sınırsız olarak öğrenmeye gayret et.
Çünkü altın sıkıntıları çoğaltır,
İlim ise rahatlık ve hoşnutluk kazandırır.
Küçüklüğünde mütevazı ol ki,
İhtiyarlığında yücelebilesin.
Kendine iyi davranışlar kazandır ki,
Mutlu bir hayat yaşayabilesin"
Yüzyıllar içinde azala azala, sayıları 30 bin rakamına düşsede, "İsa'dan emanet bir halk: Süryaniler" gelenek, görenek ve ibadetlerini devam ettiriyor. Hem de en saf ve el değmemiş haliyle...