Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Ebu kerem ve abdurrahman abi,
Özellikle Dediklerine sabret ile başlıyor oluşu benim için de çok önemli bir ayrıntı.
Nitekim bu ayetten, Muhammed A.s'ın o dağa yüklense kaldıramayacağı ağırlıktaki vahyi tebliğ görevinde yaşadığı sıkıntılara mükkemmel bir çıkış yolu.
Yani, Tesbih etmek, namaz kılmak İNSANIN terapisi, sıkıntılarını Allah'a havale ettiği en güzel araç.
Bunu bizzat yaşadığım için söylüyorum. Babamın ağır hastalık sürecinde, bütün gelişen olaylara karşı beni EN ÇOK rahatlatan ve omuzlarımdaki ağırlığı hafifleten GECE SECDELERİM olmuştur.
Güneşin doğuşu ve batışı ifadesi diğer ayetlerde diğer resullere söylenen ve Zekeriya'nın ( A.s.) da tavsiye ettiği zaman dilimleri. Ancak Muhammed A.s.'a gündüz boyunca da tesbih et deniyor. ve yaşayan sünnete baktığımızda gündüz boyunca tesbihin, duanın, bir ritüel olarak namaz kılmanın, bir ritüel olmaksızın secde ve ruku etmenin olduğunu görüyoruz. Örneğin iranda ikindi vaktinde camilerde oturulup, dua edilir. Bizde de imamlık parayla olduğundan, öğle ve ikindi namazlarını da kılıdır imam bonus olarak, ancak KIRAAT SESSİZ!. İkindi vaktinin girişinin mezhepler arasında ihtilaf olması da gündüz boyuncanın ne manaya geldiğini gösterdiğini düşünüyorum. Nitekim saat 14:00 te ikindi oldu, öğle geçti gibi daraltmaların, yine bir davarı kesmek için sorulan ayrıntılar gibi olduğunu düşünüyorum. Tesbih insan ne zaman ihtiyaö duyarsa o zaman yapılmalı gün içinde veya durumuna göre, meşguliyetine göre. Herkes yorulduğunda biraz boş zaman geçirip dinlenmek ister, işte bireysel veya toplu tespih, lak lak yapmaktan çok daha faydalı bir eylem.
Nitekim, tesbih, dua, namaz eylemi İNSANIN sıkıntılarını gidereceği, şükrünü edip, sevincini paylaşacağı bir DUA ve terapi, rahatlama eylemi.
Gecenin bir bölümündeki tesbih ise, zaten isra 79'da da söylenir. Muhammed A.S'ın diğer resullere göre DAHA FAZLA sıkıntı çekmesi ve daha fazla tesbihe ihtiyacı olmasının, SON peygamber olması ve ÇOK FAZLA SESE ,, YIPRATILMIŞ dine karşı mücadele etmesi olduğunu düşünüyorum. Nitekim Kuran bir müjde ve uyarıcı olmasınınyanında, TARİHİ dosdoğru olarak yeniden yazan bir kitap.
Bu yazılanların, öğretilerle yüklü beyinlere tebliğinin NE KADAR zor olduğunu ve bu zorluğun Muhammed A.s da oluşturduğu sıkıntıyı bir de siz düşünün...
Sizin KENDİNİZE ait, insanlardan uzak ÖZEL bir vakte, ihtiyacınız olmaz mı hiç? İşte NAMAZ, insanlar içinde YALNIZ kalınabilen, kendi sesinin, sıkıntılarının dinlenebildiği ve EN üst merciye aktarıldığı ÇOK ÖZEL bir ALAN, ARAÇ...
Salat kelimesinin ise beraber olmak, biraraya gelmek olduğunu düşünüyorum. Bu beraberlik, yer yer destek olmak, sorumluluk almak, yer yer Kuran dersi yapmak, yer yer toplantı yapıp, sorunları masaya yatırmak olduğunu düşünüyorum.
Nitekim sabah ve akşam vakitlerinde bu toplantıların, kuran derslerinin yine yaşayan bir ayet olarak önümüze çıktığını görüyoruz. (yatsı ve akşam salatlarının şia lar tarafından cem edilmesi de aslında bu uygulamanın yer yer akşam ve gecenin bir bölümünde yer yer de sadece akşam yapıldğını gösteriyor.
Nitekim günümüzde Muhammed A.s. olsa ve bize bu Kuran'ı yorumlasa bizler KAÇ VAKİT daha isteriz? yanınadan ayrılmak isteyen kaç kişi olur...
hepinize selam ederim....
mürselat'dan da özür dilerim..zanlarım için...ve efrayim den tabiki...
nedense o kadar kuran üzerine derinleşmeye çalışmamamıza rağmen yaşamayı bir türlü TAM olarak başaramadığımızın bir çıktısı bu. hepimizin şapkasını çıkarıp, öümüze koyması gerek. çünkü henüz öfkemizi kontrol etmeyi bile başaramıyoruz. kimimizn patlama sınırı daha yüksekte olsa da...
Sabır yarışında nasıl geçeceksek düşmanlarımızı :(
selametle,
|