Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Kuran kötülerin daha bu dünyada cehennemi yaşamaya
başlayacağını,iyilerin ise cenneti daha bu dünyadayken yaşamaya
başlayacağını söylüyor:
-Allah`ın mescitlerinde, Allah`ın
isminin anılmasını engelleyen ve onların harap olmasına çalışan
kimselerden daha zalim kim olabilir? Bunların oralara korka korka
girmekten başka çareleri yoktur. Bunlara dünyada zillet, ahirette de
büyük bir azap vardır.
-O inkar edenleri, dünya ve ahirette
şiddetli bir azaba çarptıracağım, onların hiçbir yardımcıları da
olmayacak! (Al-i İmran suresi 56. ayet)
-Allah da onlara hem
dünya nimetini verdi hem de ahiretin güzel sevabını verdi; öyle ya
Allah güzel iş yapanları sever. (Ali İmran suresi 148. ayet) (Bu ayette
hem dünyada hem de ahirette cennet yaşamına,güzelliklere,nimetlere
kavuşan insanlardan bahsediliyor.)
- Bizi,doğru yola yönelt.nimet verdiklerinin yoluna ilet.(fatiha 5-6)
)
-Onlardan
kimileri de "rabbimiz,bize dünyada da,ahirette de en hayırlısını,en
güzelini ver,bizi ateşin azabından koru"der.işte bunlar kazandıkları
şeylerden paylarını alırlar.(bakara) (Bu ayette de hem dünyada hem de
ahirette güzellikleri isteyenlerin doğru yolda olduğu belirtiliyor)
-şeytan
sizi kötülüğe çağırır,fakirlikle korkutur ve cimriliği emreder.Allah
ise bolluk vericidir.Allah`ın ihsanı boldur,her şeyi O bilir.dilediğine
Allah zenginlik ve bolluk verir.şüphesiz ki böyleleri büyük bir hayra
ermiştir.aklı erenler bundan ibret alırlar(bakara)
-De
ki "Allah`ın kulları için verdiği süslenecek şeylerle rızık olarak
verdiklerinin temiz olanlarını kim yasak edebilir?"yine de ki "bunlar
dünyadaki inançlı kişilerindir.ahirette ise yalnız
onlarındır".ayetlerimizi anlayanlara bu şekilde açıklamaktayız.(araf
süresi 32.ayet) (Bu ayette dünyadaki güzelliklerin aslında müminler
için hazırlandığı söyleniyor.Ama bilindiği üzere bu dünyadaki
nimetlerden inkarcılar da yararlanabiliyor.Ahirette ise yalnızca
müminlerin yararlanacağı söyleniyor.)
-Ey inananlar!Allah`a
ortak koşanlar pis insanlardır.bu yıldan sonra onları mescid-i haram`a
yaklaştırmayın,yoksulluktan çekinirseniz bilin ki Allah,yakında sizi
bol nimetleriyle zengin edecektir.Allah bilendir,hüküm ve hikmet
sahibidir.(tövbe suresi 28. ayet)
-O Allah ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yaratmıştır.(bakara 29)
-Ey insanlar!yeryüzünde bulunan rızıklardan helal ve hoş olarak yiyin(bakara 167)
-Allah
seni öksüz bulup barındırmadı mı?yine seni şaşırmış bulup da doğru yola
iletmedi mi?seni yoksul bulup zengin etmedi miduha suresi 6-7-8.
Ayetler)(Burada dikkat edilirse önce istenmeyen,kötü durum,sonra da
istenen güzel durumlar belirtiliyor.Öksüzlükten barınmışlığa
terfi,şaşırmışlıktan doğru yola giriş ve en son olarak da fakirlikten
zenginliğe yükselmek.)
-süleyman dua etti"ya Rabbim,beni
bağışla.bana bundan sonra kimsenin erişemiyeceği saltanat ver.şüphesiz
bütün muradları ihsan eden sensin."(sad süresi 35. ayet)(Ayrıca
Süleyman peygamberin mal sevgisini Allah`ı anmak için istediği ve
kimsenin erişemiyeceği bir saltanatın kendisine verildiği söyleniyor
başka ayetlerde.)
"Allah,hiçbir şeye gücü
yetmeyen,başkasının malı olmuş bir köle ile ,katımızdan kendisine
verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan bir kimseyi
örnek verir.bunlar hiç bir olurlar mıNahl 75)
Evet burda da
kimseye faydası dokunmayan fakir ve özgür olmayan bir kimseyle etrafına
hayır işleyen ve zekat veren zengin ve özgür bir kimse kıyaslanıyor ve
zenginlik üstün tutuluyor.
- Allah size kolaylık diliyor
zorluk dilemiyor (Bakara 185. ayetten) (bu ve benzeri pek çok ayete
göre Allah`ın kullarında görmek istediği;mümkün mertebe sıkıntısız
,kolaylık ve güzelliklerle dolu hayattır.)
Taha Suresi 124.
Ayet: Kim benim zikrimden/Kur`anımdan yüz çevirirse onun için zor,
sıkıcı bir hayat şekli/dar bir geçim vardır; kıyamet günü de onu kör
olarak haşrederiz. ( ayette günahkarların bu dünyada sıkıntı dolu bir
hayat yaşayacağı, ahirette de kaybedenlerden olacağı belirtiliyor.)
Allah`ın yeryüzünde cezalandırma yöntemlerinden biri fakirlik verme ve nimetlerden kısmadır:
Enam
Suresi 146. Ayet: Yahudilere bütün tırnaklı hayvanları haram ettik. Bir
de bunlara sığır ve koyunun, sırtlarında, barsakları üzerinde veya
kemiklere yapışık kuyruk kısmının dışındaki yağlarını da haram ettik.
Bunu onlara azgınlıkları yüzünden bir ceza yaptık. Şüphesiz Biz, her
hususta doğru söyleriz. (Bu ayette ceza olarak, normalde haram olmayan
şeylerin yasaklandığı görülüyor.)
- Ve üzerlerine zillet,
eziklik ve yoksulluk damgası vuruldu, Allah`tan bir gazaba
çarpıldılar.(Bakara suresi 61. Ayetten...) (Yine Allah`ın bu dünyada
azap etme yöntemi olarak yoksullaştırmayı yani dünya nimetlerinden
kısmayı görüyoruz.)
Nisa Suresi 160. Ayet: Yahudilerin
zalimlikleri ve Allah yolundan çevirmeleri sebebiyle onlara helal
edilmiş olan bir çok temiz ve hoş nimetleri kendilerine yasakladık.
(Yine günahkarlığın sonucu olarak dünyadaki güzelliklerin
yasaklanmasını görüyoruz.)
-Bunun
nedeni şudur: Allah, bir kez bir kavme verdiği bir nimeti, onlar
kendilerindeki bu nimete erme sebebini değiştirmedikçe değiştirecek
değildir ve Allah, işiten ve bilendir. (Enfal suresi 53. ayet) (Eğer
bir insanın veya kavmin başına bir felaket geliyorsa mutlaka birşeyler
yolunda gitmiyor,uyarılıyor demektir.Ayrıca idam,el kesme ve hapis
cezaları da günahkarların daha bu dünyada ızdırabı yaşamaya başlamaları
için istenmektedir.Eğer pişman olup tövbe etmezlerse ahirette de
ızdırapları büyüyerek artacaktır.Kısacası bu dünyada yaşanan hiçbir
musibet hayra alamet değildir.)
Buna karşılık iyilik yapanlar güzellikleri bu dünyada da yaşamaya başlıyorlar.Yani güzelliklerle imtihan ediliyorlar çoğu kez:
Enfal
Suresi 17. Ayet: Sonra onları siz öldürmediniz, fakat onları Allah
öldürdü; attığın zaman da sen atmadın, lakin Allah attı. Bu da
mü`minlere güzel bir imtihan geçirtmek içindi. Gerçekten Allah
işitendir, bilendir!
Cinn Suresi 16.-17. ayet Ayet: Onlar
gerçekten o yol üzere dosdoğru gitselerdi, elbette kendilerini bol bir
su ile suvarırdık. Ki onları, onun içinde imtihan edelim. Kim Rabbinin
zikrinden/Kur`an`dan yüz çevirirse Rabbi onu, gittikçe yükselen bir
azaba sokar.
Ayrıca Kuran maddi,teknolojik ve askeri açıdan güçlü olmamazı emrediyor:
Enfal
Suresi 60. Ayet: Sizler de onlara karşı gücünüzün yettiği her çeşit
kuvvetten savaş için beslenen atlardan hazırlayın; onunla hem Allah`ın
düşmanı hem sizin düşmanınızı, hem de sizin bilmediğinizi fakat
Allah`ın bildiği diğer düşmanlarınızı korkutursunuz. Allah yolunda her
ne harcarsanız mükafatı size tamamen ödenir ve hiç zarara uğramazsınız.
(Bu da maddi güç ve zenginlikle olur.Özellikle günümüzde teknolojik ve
maddi güç olmadan bu emri yerine getirmenin imkanı yoktur.)
Enam
Suresi 140. Ayet: Bilgisizlik ve düşüncesizlikle çocuklarını öldürenler
ve Allah`ın kendilerine rızık olarak verdiği nimetleri, Allah`a iftira
ederek yasaklayanlar, kesinlikle zarar ettiler. Şüphesiz onlar, yanlış
gittiler ve hiçbir zaman muvaffak olamadılar. (Dünya güzelliklerini
günah olarak görmek ve onlara sırt çevirmek sapma olarak gösteriliyor)
DÜNYA VE AHİRET BÜTÜNLÜĞÜNÜ VURGULAYAN AYET ÖRNEKLERİ VERMEYE DEVAM EDELİM:
Tevbe
Suresi 74. Ayet: Allah`a, söylemediklerine dair yemin ediyorlar.
Andolsun ki, o küfür sözünü söylediler, müslüman olduktan sonra yine
kafirlik ettiler ve başaramadıkları cinayeti kurdular. Oysa öç almaya
kalkmaları için kendilerini Allah`ın peygamberiyle, ilahı lütfundan
zenginleştirmiş olmasından başka bir sebep de yoktu. Eğer tevbe
ederlerse haklarında hayırlı olur, şayet yan çizerlerse Allah onları
dünyada ve ahirette acı bir azaba uğratır; onların yeryüzünde ne bir
kayırıcısı ne de bir yardımcısı bulunur.
Hasr Suresi 3. Ayet:
Allah onlara sürgünü yazmamış olsaydı, mutlaka dünyada kendilerine azap
edecekti. Ahirette ise onlara ateş azabı vardır.
Araf Suresi
152. Ayet: Şüphesiz o danayı tanrı edinenlere Rablerinden bir gazap ve
dünya hayatında da bir zillet erişecektir. İşte iftira edenleri böyle
cezalandırırız.
Fussilet Suresi 16. Ayet: Biz de kendilerine
dünya hayatında zillet azabını tattırmak için uğursuz günlerde
üzerlerine sarsar rüzgarı (dondurucu veya çok gürültülü bir kasırga)
gönderdik. Elbette ki, ahiret azabı daha zahmetlidir; hem de onlar
kurtarılamayacaklardır.
Zümer Suresi 26. Ayet: Geliverdi de
Allah onlara dünya hayatında zilleti tattırdı. Ahiret azabı ise elbette
daha büyüktür. Keşke bilselerdi.
Günahkarlar bu dünyada azabı ve
sıkıntıyı tatmaya başlayarak cezalandırılmaya başlıyorlar.Aynı zamanda
bu dünyadaki sıkıntılar bir uyarıcı görevi de görüyor:
Secde
Suresi 21. Ayet: Şu da bir gerçek ki, onlara en büyük azaptan önce o
yakın azaptan (dünya azabından) da tattıracağız, belki dönerler.
Başımıza
gelen her kötülük ve sıkıntınin sorumlusu biziz.Allah bize iyilikleri
sınırsızca göndermekte.Kötülük ve sıkıntıları ise hakettiğimiz zaman
gönderir.Allah hiçbir zaman kullarına zulmetmez,insanlar kendi
kendilerine zulmederler sadece:
-İyilik ve güzellikten sana her
ne ererse Allah`tandır. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse kendi
nefsindendir. Biz seni insanlara bir resul olarak gönderdik. Tanık
olarak Allah yeter.(Nisa Suresi 79. ayet)
Rum Suresi 36. Ayet:
Bir de Biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona güveniyorlar;
ellerinin yaptığı birşey sebebiyle başlarına bir kötülük gelince de
(hemen) her ümidi kesiveriyorlar.
Rum Suresi 41. Ayet:
İnsanların kendi ellerinin kazandığı şeyler yüzünden karada ve denizde
fesat meydana geldi (ki Allah) yaptıklarının bazısını kendilerine
tattırsın ki vazgeçsinler.
Sura Suresi 30. Ayet: Başınıza ne musibet geldiyse kendi ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir. Oysa bir çoğunu da bağışlıyor.
****
Doğru yolda olanlar yine daha bu dünyada mükafatlandırılmaya ve güzelliklerle imtihan edilmeye başlıyorlar:
Ankebut
Suresi 27. Ayet: Biz ona İshak ile Yakub`u da ihsan ettik,
peygamberliği ve kitabı onun zürriyetinde kıldık, kendisine dünyada
mükafatını verdik. Şüphesiz o, ahirette de iyilerdendir.
Mumin
Suresi 51. Ayet: Elbette Biz peygamberlerimize ve iman edenlere hem
dünya hayatında, hem de şahitlerin dikileceği günde yardım edeceğiz.
Zümer
Suresi 10. Ayet: Tarafımdan söyle: "Ey iman eden kullarım, Rabbinize
takva ile sığının. Bu dünyada güzellik yapanlara bir güzellik vardır.
Allah`ın toprağı geniştir. Ancak sabredenler mükafatlarına hesapsız
erdirilir."
Nahl Suresi 122. Ayet: Ve Biz ona dünyada bir iyilik verdik. Şüphesiz ki o, ahirette de mutlaka iyiler arasında olacaktır.
Nahl
Suresi 41. Ayet: Zulme uğradıktan sonra Allah uğrunda hicret edenlere
gelince, kesinlikle onları dünyada güzelce yerleştireceğiz; ahiret
mükafatı ise daha büyüktür, eğer bilseler.
İbrahim Suresi 27.
Ayet: Allah iman edenleri hem dünyada, hem de ahirette değişmeyen sözle
sağlamlaştırır. Haksızlık edenleri ise şaşırtır ve Allah, ne isterse
onu yapar.
Yunus Suresi 64. Ayet: Onlara dünya hayatında da
ahirette de müjde vardır. Allah`ın sözlerinde değişme yoktur; İşte bu
büyük kurtuluş!
Bakara Suresi 265. Ayet: Allah`ın hoşnutluğunu
aramak ve kendilerini veya bir kısmını Allah yolunda pay sahibi kılmak
için mallarını harcayanların durumu ise bir tepenin üstünde bulunan,
üzerine kuvvetli bir sağnağın yağıp meyvelerini iki kat artırdığı bir
bahçenin durumuna benzer. Bir sağnak yağmazsa, ona mutlaka bir çisinti
düşer. Allah, yaptıklarınızı gözetliyor.
*** Doğru yolda ilerlemenin bu dünyada da güzelliklere kavuşmayı sağladığını gösteren ayet örnekleri vermeye devam edelim:
Araf
96 O medeniyetlerin halkı inanıp korunsalardı, elbette ki üzerlerine
gökten ve yerden bereketler saçardık. Ama yalanladılar, biz de onları,
kazanır olduklarıyla yakalayıverdik.
Maide Suresi 66 Eğer onlar
Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine indirilmiş olanı gerektiği şekilde
uygulasalardı elbetteki hem üstlerinden hem ayaklarının altından
rızıklanacaklardı. İçlerinde orta yolu izleyen bir topluluk var. Ama
onların çoğunluğunun yapmakta olduğu ne kadar da kötü!
En'am
Suresi 84 Biz ona İshak'ı ve Yakub'u hediye ettik. Hepsini doğruya ve
güzele kılavuzladık. Daha önce Nûh'a ve onun soyundan olan Dâvud'a,
Süleyman'a, Eyyûb'e, Yûsuf'a, Mûsa'ya, Hârun'a da kılavuzluk etmiştik.
Güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz biz.
Hud
Suresi 3 Af dileyin Rabbinizden; sonra da tövbe ile O'na yönelin ki,
belirlenmiş bir süreye kadar sizi güzel bir nimetle nimetlendirsin ve
her farklı derece sahibine hak ettiği ödülü versin. Eğer yüz
çevirirseniz, o takdirde sizi büyük bir günün azabıyla korkuturum.
Yusuf
Suresi 22 Yûsuf gerekli olgunluğa ulaşınca ona hükmetme yeteneği ve
ilim verdik. Güzel düşünüp güzel davrananları biz işte böyle
ödüllendiririz.
Yusuf Suresi 56 İşte böylece biz Yûsuf'a
yeryüzünde imkân ve mevki verdik. Ülkede, istediği yerde
konaklayabiliyordu. Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi ulaştırırız;
güzel düşünüp güzel davrananların ödülünü yitirmeyiz.
Yusuf Suresi 57 İman edip takvaya sarılanlar için âhiretteki ödül elbette daha değerlidir.
***
Ayrıca
Namaz, Kuran, iyilik yapmak gibi en büyük nimetler de, doğru yol
üzerine olanlarındır bu dünyada da. Allah'ın rızasını kazanmak da...
Bunlar çok güzel yorumlar.Kur"an"a oldukça objektif ve oldukça geniş bir açıdan bakıyorsun.Seni gerçekten tebrik ediyorum.Kur"an"ı daha iyi ve daha ayrıntılı anlaman için,artık,sana lazım olan tek şey,Kur"an"ı anlamak için mesai harcamak.Çünkü Kur"an"a doğru yaklaşmazsanız,bütün mesainizi Kur"an"ı anlamak için harcasanızda Kur"an"ı doğru anlayamazsınız.Sizin geldiğiniz noktanın,Kur"an"ı anlamak için çok elverişli bir nokta olduğunu düşünüyorum.
Eğer bu tavrını muhafaza edebilirsen,inşallah Kur"an"da çok yol alacaksın,alabilirsin.
Ben Kur"an"a şöyle yaklaşiyorum:
1.Ayetleri okurken veya incelerken,son derece objektif olmaya çalışıyorum.İnanın,en çok dikkat ettiğim nokta budur.Ama buna rağmen,Kur"an"a yeterince objektif yaklaşamadığımdan da eminim.En çok buna dikkat etmeme rağmen,% 20"lik,bir objektifiteye ulaşabilmişmiyim diye düşünüyorum.Çünkü objektif olmak,hele Kur"an"a objektif yaklaşmak,gerçekten çok zor bir şeydir.Bana göre Kur"an okurlarının en büyük handikaplarından biri budur.Kur"an"ı anlayama"yışımızın veya yanlış anlamamızın en önemli sebebi de,bana göre budur.
2.Kur"an dışı söylem,tefsir veya yazılı kaynakları,asla dikkate almıyor,almamaya çalışıyorum.Yani bir ayet veya bir konuyu,Kur"an"ın genelini dikkate alarak ve diğer ayetlerle anlamaya çalışıyorum.
3.Kur"an"ı veya ayetleri düşünürken,içinde bulunduğumuz güncel şartları dıkkate alarak,yani ayetleri günümüze uyarlayarak anlamaya çalışıyorum.
4.Ben Kur"an ı incelerken,3 kriterden hareket ediyorum.1.Allah"ın bizzat bena lutfettiği aklım.2.İnsanlığın tecrube edip,üzerinde ittifak ettiği bilim veya bilimsel veriler,yani varlık veya yaşam ayetleri.3.Mushaf"taki yazılı ayetler.
Selam ile.
Not:Fırsat bulursam,yazını tertil üzere okuyup,sorgulayacağım.
Katılma Tarihi: 21 mart 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 33
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Benim aklıma takılan bir soru var. Peki çocukken sakat doğan ya da şanssız bir ailede doğan ya da bir şekilde masumken başına kötü şeyler gelen insanların sonuçta günahları olamaz. Onlara sizin başınıza gelen bu musibetler sizdendir çekeceksiniz diyemeyiz heralde. Acaba onların durumu ne olabilir?
Bir de biz Allah'tan yardım istediğimizde onun yardımına kesin olarak güvenmeliyiz. Bunu her müslüman söyler. Mesela ben en azından inanan, doğru yaşamaya çalışan bir insanım diyelim. Şimdi başıma kötü bir şey geldi. Allah'tan yardım istedim, o zaman aklıma hep şu düşünce gelir. Onca acı çeken insan var, günahsız çocuklar var, onlar bu acıları çekmek zorundaysa ve Rab buna izin veriyorsa (ki tövbe haşa Allah'ı yargılamak gibi bir amacım yok sadece düşüncemi iletiyorum) ya benim çektiğim sıkıntılara da izin verirse. O zaman ben bu dünya da nasıl sabrederim...
Selam Keşmekeş.Bakara 214 ayeti burdaki ve diğer yerlerdeki benzer sorularınıza cevap olamaz mı acaba?
"Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler gibisi sizin de başınıza
gelmeden cennete gireceğinizi mi sanıyorsunuz? Onlar zorluk ve
sıkıntıya uğradılar ve öylesine sarsıldılar ki elçi ve beraberindeki
inananlar, 'ALLAH'ın yardımı ne zaman,' dediler. İyi bilin ki ALLAH'ın
yardımı yakındır.
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Katılma Tarihi: 21 mart 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 33
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Cevaplarınız için çok teşekkür ediyorum. Maksat ruha batan dikenleri çıkarıp ruhu rahatlatmak ve bir bataklık olan soruları zorda olsa kurutmak. Ki inanç ancak böyle sağlam olur, sorulardan kaçarak değil sorulara cevaplar arayarak ve ancak insan böyle teslimiyet gösterebilir Rabbine zihnini temizleyerek.
Selam Keşmekeş.Bakara 214 ayeti burdaki ve diğer yerlerdeki benzer sorularınıza cevap olamaz mı acaba?
"Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler gibisi sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sanıyorsunuz? Onlar zorluk ve sıkıntıya uğradılar ve öylesine sarsıldılar ki elçi ve beraberindeki inananlar, 'ALLAH'ın yardımı ne zaman,' dediler. İyi bilin ki ALLAH'ın yardımı yakındır.
Bu ayeti tam olarak okuyabilmiş değilim.Yani ayetin verdiği mesaj,benim düşüncemde yeterince aydınlanmamış.Bana göre bu ayetin anlattığı olayın,en azından insanların büyük kısmı açısından,bu yaşamımızla hiç ilgisi yoktur.Biz bu süreci,ya bundan önceki,950-1000 yıllık muhkem dünya yaşamımızda yaşadık,ya da hemen ölüm sonrası yaşamımızda yaşayacağız.Umuyor ve dua ediyorum ki,bu süreci vaktiyle yaşamış olalım.Tam emin değilim ama,büyük bir ihtimalle bu süreci geride bıraktık inşallah.Aksi takdirde,çok yakın bir lecekte,yani öldükten hemen sonra bizi çok zor bir süreç bekliyor demektir.
Kur"an,Hz.Nuh"un,kavminin arasında ,1000 yıldan,50 yıl eksik yaşadı demektedir.Bu ve buna benzer ayetlerden,Nuh ve kavminin,ortalama ömrünün,1000 yıl olduğu anlaşılıyor.
Bu durumun sadece Nuh ve kavmi ile sınırlı olması söz konusu edilemez.Bu durum,gelmiş geçmiş ve gelecek tüm insanlar içinde geçerlidir.Nuh,bu dünyada 50 yıl yaşadı.950 yılda,bu dünya öncesi dünyada,yani gerçek dünyada yaşadı.Ve Nuh"un,gerçek dünyadaki kavmi helak edildi.Bu dünyadaki kavmi helak edilmedi.
Kur"an"ın dikkat çektiği,iki ölüm,iki doğum,iki ecel,iki doğu,iki batı,bu oalaya işaret eder.
Katılma Tarihi: 21 mart 2010 Yer: Turkiye Gönderilenler: 33
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Yani elbette sizin görüşlerinize saygı duyuyorum ama bence işin o kısmı muallak. Yani bundan önceki hayat derken kastettiğiniz tam olarak nedir? Gerçek hayat? Ahiret hayatından bahsediyorsanız Ahiret hayatı benim bildiğim cennet ve cehennemden oluşur.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma