Yazanlarda |
|
fazıl Yasaklı
Katılma Tarihi: 06 subat 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 335
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sevgili Efrayim, kimin cahil olduğunu Allah bilir, bu
nedenle 'cahil halimle falan' deme, hepimizin eksikleri,
yanlışları var, ayrıca, yetimlerin korunması için izah
ettiğin mesele, aslında sosyal toplumun gereklerindendir
ve öneriler çoğaltıla bilir. Bu arada, ben, kendisinden
özür dilenmeye alışık bir adam değilim, bunu yapmazsan
sevinirim. Ama genel için söylediysen sorun yok, elbet
bundan memnun olan çıkabilir.
Özellikle bizim memlekette mekanizma şöyle işler: adam,
birilerinin yandaşıdır, iş ile ilgisi yoktur ve bu adamı
gider çocuk esirgeme kurumunda memur, işçi yaparlar. Ne
eğitimini almıştır, eğitimini almış olsa bile, en azından
vicdani yani ruhsal yetkinliği var mıdır yok mudur
bakmazlar. Haliyle devletin sözde korumasında olan
çocuklar, devlet eliyle kirletilir. Oradan yaşı gelince,
bakanı bakmayanı dikkate alınmadan sokağa salınır.
Çocuklukta kazandıkları nefret, onları adeta toplum
düşmanına çevirir ve birgün ekmek çalarken yakalanıp,
içeri tıkılır, sonrası hayat boyu bedbahtlık... Birgün
çocuk yurdundaki müdüre, açıkça 'burada, tv de gördüğümüz
veya görmediğimiz şeyler olur mu?' dediğimde, 'burada
öyle şeyler olmaz ama herhangi bir yer gibi elbette bazı
şeyler olmuştur' demişti. En azından dürüst davranmıştı.
Ben de 'yazıktır, dövmeyin, sövmeyin' gibi sözler
sarfetmiştim. Adamın yalan söyleyeceği bilinse bile
sormak iyidir, çünkü soranların sayısı arttıkça, o kişi
de zamanla kıllanacaktır. En sonunda yaratığa dönmese
bari :)
Sevgili Efrayim, ben bu konuda son olarak şöyle diyeyim,
Kuran, içinde ilkeler barındıran bir kitaptır, bu nedenle
verdiği mesajlara bakmak lazım. Ne kadarına bakıyoruz, o
ayrı mesele. Saygılarımla...
|
Yukarı dön |
|
|
fazıl Yasaklı
Katılma Tarihi: 06 subat 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 335
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Anlayış farklılığı, olayı gören gözlerden değil,
bilinçten kaynaklanır. Kazak atasözü, değil.
Yani daha açık ifadeyle, hela camında ''büyük 1, küçük 50
kuruş'' uyarısını gören 2 kişi düşünelim. Bunlardan biri
helaya girip, büyükse büyük, küçükse küçük hacetini
giderdikten sonra, ücretini o şekilde ödüyor. Diğer kişi
helaya girmiyor, hemen eve koşuyor, büyük hacetini bir
poşete koyarak, hela görevlisinin tepesine dikiliyor.
'Üstad, bunda büyük var, camında yazdığın gibi, ver 1
lirayı bakalım.'' diyor.. Görevli şaşkınlıkla bakarken,
yine gören ancak bilinci zayıf olan diğeri de eve
koşuyor, o da aynen öbürü gibi elinde poşetle görevlinin
tepesine dikiliyor. Görevli, ''efenim, sayın çok değerli
müşterilerim, yanlış anladınız, ben bir b*k tüccarı
değilim, siz bana ödeme yapacaksınız.'' derken,
poşetlilerden bir gurup, ''haksız müşteri vardır mı demek
istiyorsun?'' diyerek şüpheyle görevliyi süzüyorlar.
Görevli, düşünüyor taşınıyor ve bir çözüm buluyor.
Bulduğu çözüm şu: öncelikle o gün için bir kampanya
düzenlendiğini söylüyor ve yaklaşık 70 poşet için 50 lira
ödüyor. Neden yaklaşık dedim, çünkü bazıları büyük ve
küçükten hariç, ortaya şöyle bir karışıkta getirmişler.
Tarifede bu olmadığı için, onlardan çok haklılar dışında
kimseye bir ödemede bulunmuyor. Ertesi gün görevli,
tarife yazısını kaldırıp yerine şöyle bir yazı asıyor:
Fiks menü.
'Mehdi gelecek, deccali perişan edecek.' dedi biri. Sonra
3 cumaya gitmeyenin dinden çıktığından falan bahsetti.
Şöyle bir baktım, biraz daha baktım, sonra birşey
söylemedim, sigaramdan bir nefes daha çektim.
|
Yukarı dön |
|
|
fazıl Yasaklı
Katılma Tarihi: 06 subat 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 335
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Gerçek!
Nedir gerçek?
Burası bir lunapark...
''Biz bir eğlence isteseydik, onu kendi katımızda
yapardık.''
Yüksek konsey!
Cibril!
''Bizim bildiğimiz herşeyi artık sen de biliyorsun.''
Tanrının bildiklerini, bilsedik... Aklımızın gücü buna
yeterli gelir miydi?
Tanrının bildiklerini bilseydik, bu bir özgürlük mü yoksa
bir hapis harabenin başlangıcı mı olurdu?
Çok kibirli dostum. İnsanlık daha uykunun nedenini
çözememişken, sen cennette isyan planlıyorsun. Oysa
Nietzsche, bir aziz olmaya hepinizden layık.
Neden tanrıdan taraf olmalıyım?
Bu tapınaklar da neyin nesi?
Hepimiz uyuruz, bizi uyuklama tutar. Oysa sende bir uyku
emaresi bile yok.
Kimsin sen?
http://www.youtube.com/watch?v=gKAH5Ua3VA4
|
Yukarı dön |
|
|
fazıl Yasaklı
Katılma Tarihi: 06 subat 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 335
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Bir yetkili arıyorum.
Ben?
Ben?
Ben?
E, ben?
Öte dünya yetkilisi aradığım.
Biz yetkisiz ve etkisiziz öyle mi?
Siz, bir boka yaramayan hergelelersiniz...
Yakalayın bunu, sorgulayın!
Cevap veriyorum,
siz salgın halde, bana bakarken,
ben, solak şiirleri sevdim.
|
Yukarı dön |
|
|
fazıl Yasaklı
Katılma Tarihi: 06 subat 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 335
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Aha!
İşte geliyor cancağızım.
Bir perde,
bir yanan çalı,
bir dağın yamacı..
Ayakkabılarımı da çıkardım.
Hem zaten ipliğimi,
çoktan pazara çıkartmıştım...
BANA KİMSİN DİYE SESLENEN KİM?
Benim.
SEN KİMSİN?
Bir bokum ben, ya sen kimsin?
TEVAZU HA!
Hayır, gerçek.
VAY EDEPSİZ.
Ha şunu bileydin...
NE ÖĞRENMEK İSTİYORSUN?
Kimsin sen?
Bir çocuğun oyuncakları mıyız biz...
Can sıkıntılarının bir ürünü müyüz biz...
|
Yukarı dön |
|
|
fazıl Yasaklı
Katılma Tarihi: 06 subat 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 335
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
ÖYLEDE DENEBİLİR? NASIL ALGILARSAN ÖYLE ANLARSIN..
Yani?
YANİ BEN BİR SANATÇIYIM,
EN GÜZEL RENKLERİ,
EN GÜZEL VARLIKLARA CANI VEREN BENİM...
peki biz neyiz?
SİZ, ŞAHİTLERSİNİZ.
Şahit olmak bir yükümlülük mü?
ASLINDA EVET, ÇÜNKÜ BENLİKLERİNİZE KODLADIĞIM PEYGAMBER
VE AKIL, SİZLERİ SORUMLU TUTMAYA FAZLASIYLA YETİYOR.
Madem yetiyor, öyleyse elçi göndermekte neyin nesi?
ŞEYTANI SOLLAYAN TOPLULUKLARIN TOPTAN YOK EDİLMESİNE VE
AYAĞI KAYMAK ÜZERE OLANLARI DÜZE ÇEKMEK İÇİN BİR ARAÇTIR
ELÇİLER. BÖYLECE, TÜMDEN MAZERETSİZ KALIRLAR.
NE O, İNANMADIN MI?
inanmak yeterli mi?
DEĞİL...
|
Yukarı dön |
|
|
fazıl Yasaklı
Katılma Tarihi: 06 subat 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 335
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Neden varım?
Gel zaman, git zaman işte böyle papaz olur insan? Ama
hangi insan?
Biri bir vakitler şöyle dedi: 'hızla ateizme yol
alıyorsun.' Gülmüştüm...
Düşünmenin hareket noktası, aslında acziyyetten
gelmektedir. Bunu uzun zamandan beridir biliyorum. Ve
acziyyet ki düşünmenin, merkezinde gizli ana motor..
Örneklersem, bilim adamısın veya kadını ya da gen kızı...
Tanrının açığını mı yakalamak amaç yoksa 'yav bu evren
denen ne menem bir şey ki' deyip, düşünmek... Her şekilde
böyle gelişir, istisnası yoktur bunun.
Önceleri, 'efenim işte bir din, Allah, elçi, kitap var,
ama dünya neden bu halde veya kendimiz... Diyerek
başladığımız da olur. Fakir fukara, guraba, arada
yaygarayı basar, çünkü bazen düşünür, yaygarayı koparır.
Çünkü onu düşünceye sevk eden, gerçekte acziyyetidir.
Zengin olan kimseler, genellikle sefahat içindedirler
yani işçisine 1 lira fazla vermek istemezken, kendileri
gazinoya veya hatunlara, işçinin istediğinin bilmem kaç
katını bırakır giderler, çünkü düşünmezler... Onların
çoğunluğu, acziyyetten gerçekten yoksundurlar ve bu yaşam
tarzlarıyla onlar, birçok şeyi, ve hatta ölümü de dahil,
kanıksamışlardır. Babanın ölümü, doğaldır ve evet
engellenemez ama hayatın kuralı budur, gömün gitsin...
Biz gibiler, çeşitli acziyyetlerin hareket sağlamasıyla
düşünmeye başlarız, ve bir zaman sonra, iş mürted olmaya
kadar varır. Yani, ne kadar düşünyorsan, o kadar
mürtedsin... Çoğu zaman, keşke hiç düşünmeseydim de o ilk
saf halde kalsaydım da dedirtir benlik... Lakin herşeye
rağmen, düşünmek güzel...
Devrim yapacağız yav,
Herşey güzel olacak :) Onların içinden sömürgenler
çıkmayacak, çünkü hepsi peygamber... Ancak yaşamın kanunu
bu vicdanın deği.. ki, onlar da köşeyi dönünce ihtimal ki
susalar...
Düşünmek, acziyyet kaynaklıdır. Acziyyet, düşünmeyi
başlatır. Kaymağı, para babaları yer, diğerleri düşünce
üretmeye devam ederler. Düşünmenin çok uzun zamandır
dünyevileştiğinin farkındayım. Uhrevi düşünüşlerin
başlangıç noktaları bile budur. Çözümsüzlük, tüm emeğe
rağmen gelmişse, öfkenin gelişini beklemeniz gayet doğal.
Öfke, kimi zaman tanrıya bir serzeniş, kimi zamanda
herşeyden vazgeçişi getirebilir...
Şimdi ben, 'Ah! yine geldi cancağızım.' dediğimde,
gerçekte bu, nasıllığı bilememenin kazandırdığı
serzenişin yansımasıdır.
Düşünmeye devam... Ama eğer cinnete girmeden cennete bir
hata olur da girersek, işte o zaman acziyyete selam, yola
devam...
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
fazıl Yazdı:
ÖYLEDE DENEBİLİR? NASIL ALGILARSAN ÖYLE ANLARSIN..
Yani?
YANİ BEN BİR SANATÇIYIM,
EN GÜZEL RENKLERİ,
EN GÜZEL VARLIKLARA CANI VEREN BENİM...
peki biz neyiz?
SİZ, ŞAHİTLERSİNİZ.
Şahit olmak bir yükümlülük mü?
ASLINDA EVET, ÇÜNKÜ BENLİKLERİNİZE KODLADIĞIM PEYGAMBER
VE AKIL, SİZLERİ SORUMLU TUTMAYA FAZLASIYLA YETİYOR.
Madem yetiyor, öyleyse elçi göndermekte neyin nesi?
ŞEYTANI SOLLAYAN TOPLULUKLARIN TOPTAN YOK EDİLMESİNE VE
AYAĞI KAYMAK ÜZERE OLANLARI DÜZE ÇEKMEK İÇİN BİR ARAÇTIR
ELÇİLER. BÖYLECE, TÜMDEN MAZERETSİZ KALIRLAR.
NE O, İNANMADIN MI?
inanmak yeterli mi?
DEĞİL...
Heva ve hevese yani şeytana uymayıp akla vicdana kalbi selime Tabi olmak tır sanıyorum tanrının bizden istediği...
Akıl insanın içindeki peygamberdir ...
Peygamber insanın dışındaki akıldır ...
ne zaman insanın aklına uyması yani salatı yıkılmaya yüz tutsa onu ikame etmeye çalışmalı...
|
|
|
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
asım Uzman Uye
Katılma Tarihi: 14 agustos 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1700
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
bize her fırsatta aklımızı çalıştırmamızı öğütleyen kuranda akla vicdana aykırı bir şey görürsek ne yapacağız peki...
__________________ O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
fazıl Yasaklı
Katılma Tarihi: 06 subat 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 335
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
asım Yazdı:
bize her fırsatta aklımızı çalıştırmamızı
öğütleyen kuranda akla vicdana aykırı bir şey görürsek ne
yapacağız peki...
|
|
|
Selam Asım,
temiz akıla yani düşünen, sorgulayan sahibine, velev ki
Kuranda bile olsa akıla vicdana aykırı bir şey görülecek,
o zaman tutulacak taraf akıl ve vicdan tarafıdır.
Ama yaradan aykırı söz etmez ki diyenler çıkacak, elbette
aykırı söz etmez... Öyleyse anlayışta sorun var demektir.
Bazen mevcut şartlar, insanları domuz eti yemeye iter, ve
falan tarihte falan yerde müslümanlar domuz eti yerdi
denir, bunu duyan pis akıl sahibi basar yaygarayı ama
bilmez ki ya ambargoya veya savaş, doğa vs. nedenden
dolayı açlığa mahkum olduklarını...
|
Yukarı dön |
|
|
|
|