Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

özzalim Yazdı: selam, bir ayette şu var dı''bana benim isimlerimle dua edin'' Allahın isimleri işler isimlerdir, adamın adı kahramandır ancak o kazıkçı bir esnaftan başka bir şey değildir ben namazıma şöyle başlarım.. ellerimi kulaklarıma yaklaştırıp Allahhh büyüktür..rabbim azizsin,rahman ve rahimsin, sonra da içimden ne geliyorsa onu söylerim,illa da meal okuyacaksın diye bir şey yok, yaşar hoca bunu söylemişti,hüseyin atayda bunu söylemişti.. 850 yıl önce yazılan zadul mead adlı eserin sahibi ibn-i kayyım el cevziyye de.. bu alim peygamberin nasıl namaz kıldığını teferruattlı şekilde anlatırken ..bizim sübhaneke,tahiyyah tesbihler diye bildiklerimizi peygamberin kalıpçı olarak değilde içten gelen o an yakarışlar olarak detaylandırışı.. ve açıklaması.. bir gün bir grupta bu konuda sünnetten bahsedildi,gelenekçi taraf benim sünnete uymadığımı söylemişti,onlara verdiğim cevap karşısında bocalamışlar ve adeta bir zaman susmuşlar sonra o yaygarada hakkı kaybetmek gizlemek saplantılarına tekrar dönmüşlerdi.. ben namazda ana dilimde ibadet etmekle sünnete uyduğumu söylemiştim.. nasıl mı? peygamberde ana dilinde ve anlayarak ibadet ediyordu..sadece ana dilinde.. selametle

"sonra da içimden ne geliyorsa onu söylerim,illa da meal okuyacaksın diye bir şey yok,"

Evet, Allah'a Güzel isimleri ile anarak gönlünce seslenmek.. Noksanlıklardan uzak tutup, kulluğunu acizliğini anlatmak, Rukuda O'ndan başkasına eğilinmeyeciğini "Azim, Ekber, Rabb" le seslenmek. secdede kendi acziyetini daha da hissedip "A'la" ismiyle yüceltmek..

Sanırım putları reddedip kendi içindeki doğruyu bulma gücünle Rabbine ulaşan Babamız İbrahim'in namazı ve Sevgilimiz Muhammed'in namazı bu idi..

En doğrusunu Yüce Allah bilir.

Saygılar.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

yazılanları aynı güzergahta olmaması yani herkesin aynı fikirde olmaması hakikaten takdire şayan...demek ki illa bir şeyleri retetmek gerekmiyor(reddetmiş olmak için)...konuya biraz daha farklı yaklaşmak ve sormak istiyorum...

birincisi Resulullah(as) zamanında acemler nasıl kılarlardı...bu konuda bilgisi olan lütfen yazsın...peşinen onalr arapça biliyorlardı demeyin...

ikincisi birden fazla kavmin birarada olduğu toplumlarda uygulama nasıl olmalıdır(cemaatle kılınan namazları kastediyorum)...kürdün diliyle mi(gerçi kürtçe meal çok az ve zor bulunuyor),farisin ingilizin yada türkün diliyle mi kılınacak(ha burada hayali düşünme de demeyin) ve buna kim karar verecek..yada kimin mealini baz almalıyız...

üçüncüsü bazı kelimeler vardır ki türkçe yada kürtçe karşılıkları yoktur...rahman,rahim vs.vs bunların yerine ne tür kelimeler kullanılacak...aynısını okuyacaz diyorsak o zaman papağan gibi mi olacaz...

ben katıksız vahiy taraftarıyım ve orjinal vahyin okunması taraftarıyım...

vahiyle kalın

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Saygıdeğer kardeşim dediğin gibi güzel davranışları temel alarak konuşmak doğruya daha güzel götürüyor.

Sormuş olduğun sorulara benim yanıtlarım,

Öncelikle İslam'ın olmazsa olmaz 2.şartının (La-İlahe-İllallah dan sonra) Allah'ı isimleriyle yani isimlerinin anlamlarıyla bilmek ve tanımak olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle Allah'ın Yüce İsimlerinin çevirimi mutlaka yapılmalı. Yani "Bari" Yoktan var eden.. "Alimul Gayb" Gaybı bilen.. gibi.. Ama detaylı ve tam anlaşılacak İnsan yüreğine Rabbin ne olduğunu yerleştirecek kadar detaylı bir tercüme. Bunun yanında Cemaatle namaz kavramı konusunda bir araştırma yapıyorum. Bu konuya şu an girmeyeceğim. Kafamın netleşmesi gerek. Acemlerin nasıl kıldığı konusu ise geleneksel dinde bile çözümlenmiş.. (salmanı farisi hadisi).. Yani bizim çözemeyeceğimiz bir derin konu olarak görmüyorum. Katıksız Vahy hepimizin Düsturu ancak bu kavramı bu bölümde "Katıksız Namaz" la açıklamak daha doğru olacak gibi. Bu konuya yine nasipse yazacağım.

Saygılarımla.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Türk İbrahım

Öncelikle aramıza hoşgeldin,güzel katkılarda bulunacağına inanıyorum,bu arada umarım aynı amblemlerden karıştırmazlar ikimizi.

Zozan'a Allahın isimleri konusunda guzel bir açıklama yapmışsın.Bende diğer cevapları yazmak istiyorum.

Benim okuduğum rivayetlere göre, peygamberimiz zamanında arapça bilmeyenler için (İran veya başka bir ülke her neyse sonuçta araplardan değişik milletlere İslam yayılmıştı),peygamberimiz anadilde ibadet izni vermişti,uygulama zaten budur yani anadil sunnettir.Sitede çoğunluk böyle düşünür.

Toplu kılnınan namazda, eger herkes tek başına değilde imamla kılıyorsa imamın sadece Allahuekber dıyerek kıyam,ruku,secdeleri belirtmesi ve dualarıda herkesın içinden kendi anladığıyla okuması olması gerekendir.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Hoşbulduk Değerli Kardeşim. Şahsında tüm Aydın Haniflere saygılarımı sunuyorum.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

السلام عليكم ورحمة اللهش وبركاته

[FUSSİLET 44]

Okunuş: Ve lev cealnahü kur'anen a'cemiyyüv ve arabiyy kul hüve lillezine amenu hüdev ve şifa' vellezine la yü'minune fi azanihim vakruv ve hüve aleyhim ama ülaike yünadevne mim mekanim beiyd

Eğer biz onu, yabancı dilden bir Kur'an kılsaydık, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalı değil miydi? Arab'a yabancı dilden (kitap) olur mu? De ki: O, inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara uzak bir yerden bağırılıyor (da Kur'an'da ne söylendiğini anlamıyorlar.)

Kuran'ın diğer dillere çevrilmesi halinde de inananlar için hidayet ve şifa özelliğini kaybetmeyeceğini vurgulayan anlamı Yukarıdaki ayet gereği doğru buluyorum.

Kuran’ı anlamanın ilk şartı doğru ve dürüst bir niyete/inanca sahip olmaktır.

Dünyanın en iyi Arapça uzmanı bile olsa, bu özelliğe sahip olmayan kimseler Kuran'ı gereği gibi anlayamaz. Bir sebebi Kuranda iman ararsak bulamayız. Keza Önce İman sonra Kur’an. Yoksa 10 defa okuduğumuzdan bile bir şey anlayamayız.

VE Kuran, "ey Arapça bilenler" diye inmemiştir, "ey iman edenler" diye hitap eder. Fakat bu düşüncelerim Arapça öğrenmeye mani değildir ve öğrenmemeye bahane teşkil etmemelidir. Okuyalım anlamını bilelim ve Arapçayı öğrenelim. Aklını kullanarak iman eden geçmiş atalalarını ve din bilginlerini putlaştırmayan zanna tabi olmayan ve dini sadece Allah'a has kılan müminler Kuran'ın mesajını anlarlar. Allah, onlara Kuran'ı öğretir.

Kuran'ı hakkıyla öğrenmelerinin sebeplerini yaratır. Aklını kullanmayıp heva ve heveslerine uyanlar, atalarını putlaştıranlar, zanni rivayetleri din edinenler, Allah'ın hükmüne başkalarını ortak koşanlar ömür boyu uğraşsalar da Kuran'ı anlayamaz. Ya da uğraşmayıp Biz kimiz ki kuranı anlayalım derler.

Ayrıca Kuran: Araplar için çoğul ifade olan "A'rab" إ'راب kelimesini kullanır ve Arap olmayanlar için ise "A'cem" إسيم kelimesinin çoğulu olan "A'cemin" إسيمين kelimesini kullanır Acemi (Acemiy) ve Arabi (Arabiy) kelimeleri ise sürekli olarak dil tanımında kullanılır.

Arap ve Acem kelimelerinin sonuna eklenen "i" harfi bu kelimelerin anlamını Arapça ve Acemceye çevirir. Nitekim Arabi kelimesinin geçtiği bütün ayetlere bakarsak hepsinin Arapça anlamına geldiğini göreceksiniz [12,2; 13.37; 16.103; 30.113; 26.195; 39.28; 41:3,44; 43,3; 46.12]. Aynı şekilde Acemi
Kelimesinin geçtiği ayetlerde de bu kelime, "yabancı dil" anlamında kullanılır [16.103; 41.44].

Saygılar blindpoint

Not: Neden 2 nick diye soranlara:Üyeliğim Dondurulduğu için bu nick ile yazıyorum

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

 kuvvetmira yazdı:

  "Not: Neden 2 nick diye soranlara:Üyeliğim Dondurulduğu için bu nick ile yazıyorum."

  Boşver kardeş.Bizi serbest bıraktılar da ne oldu?Önemli olan güzel fikirleri paylaşmaktır.Biliyorsun küçük beyinler kişileri,ortancaları olayları,büyük beyinlerse fikirleri konuşurmuş,selamlar.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba Arkadaşlar;

Ben namazımı türkçe olarak kılıyorum. Yanlış biliyorsam düzeltin ama Kuran-ı Kerim de de namazınızı arapça kılın diye bir emir yok.

Bana, türkçe namaz kılınmaz diyene de şunu soruyorum;
Allah'a türkçe mi yoksa arapça mı dua ediyorsun? Tabi insanları bu soru karşısında apışıp kalıyorlar :)
İnsanlar Allah'a yanlız ve yalnızca anadilinde dua eder.

Saygılar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

       Efrayim

       Sevgili dostlar...

        19 meale baktım. 16 adetinde HAVVA yok.3 adetinde var.3 adetinin 2sinde parentez içinde 1 adetinde parentez dışında

         Bu 19 mealin hapsini okuyabilirmiyiz? Yoksa 16 tanesini okuyup,3 tanesini ayıracakmıyız?

         Allah, Tevrat ve İncil'de HAVVA'dan bahsediyor zaten. Kuran-I Kerim'in meallerinde HAVVA'nın yer alması veya yer almaması okadar önemli bir ayrıntı değil mi diyeceğiz?

         Sevgi ile,