Yazanlarda |
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Alperen yazdı
Selam Naci Çelik
Maide Suresindeki 95. ayeti 97. ayetle birlikte (ka'betel beytel harame) ele alsaydınız daha güzel olurdu.
Naci Çelik yazdı
Sn.Alperen,söz konusu iletimde Maide 95.ayeti,sadece bir yönüyle tefsir ettim.Sözünü ettiğiniz,Maide 97.ayeti de bir yönüyle,ancak en önemli bir yönüyle tefsir edeyim.
Ayet,Allah"ın izniyle ve mota mot,aynen şöyle demektedir.
"BİZ KABE"DEKİ BEYTÜL HARAMI İNSANLAR İÇİN KALKIŞ YERİ YAPTIK."
Ayet,evren"deki yaşam mekanlarımızın,en alt"takine,yani en güney"dekine,yani şu anda üzerinde ikamet ettiğimiz "YER KÜRE"ye dikkat çekmektedir.
"Allah"ın ayetlerine inanmaya tenezzül etmeyenlere GÖK KAPILARI açılmayacak ve deve iğne deliğinden geçinceye kadar onlar cennete gidemeyeceklerdir.7/40
"Mutlu kılınanlar cennettedirler.Gökler ve yerler durdukça,onlar oradan çıkartılacak değillerdir ama Allah"ın dilemesi hariç.11/108"
Arkadaşlar,ayetlerden gökte bir cennet olduğu ve ölen müminlerin hemen oraya çıkacağı anlaşılıyor.Yani sevgili atalarımızın dediği gibi,cennet fiiii tarihinden,kıyamet koptuktan sonra kurulacak falan değil.
Bügün ölen ve cennete hemen gitmeyi hak eden tüm müminler,şu anda orada.Ve orada da zaman ve mekan kuralları hakim.Yani sevgili atalarımızın dediği gibi,orası madde ötesi ve zamansızlığın,yani yokluğun hakim olduğu bir yer değil.
Bu dünya,her şeyi ile oranın çok kötü bir benzeridir.
"Yedi tabaka göğü,yerden de benzerlerini yarattık."ayet numarasını hatırlayamadım.
Selam ile.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
NACİ ÇELİK YAZDI:
Sultan Yazdı.
Yeniden soruyorum:
Siz ve diğer itiraz eden arkadaşlara göre,söz konusu ayetlerde Rabbimiz bizim için neyi murad ediyor?
Selametle.
Naci Çelik yazdı
Sn.Sultan.Sözünü ettiğiniz ayettenlerden,(Hz.Meryem Kıssaları) insanlar bir çok açıdan ibret alabilir,esinlenebilir.Söz konusu ayetlerden,öncelikle alınması gereken mesaji siz almak istemiyorsunuz. Aldığım mesajı net olarak ortaya koydum.Senin aldığın mesaj'a gelelim lütfen!
Çünkü siz peygamberliğin ve peygamberlerin özel insanlar olduğunu ve Allah"ın peygamberlerini desteklemek ve dinini pekiştirmek için,olağan dışı ayetler indirmeyeceğini düşünüyorsunuz.Bana göre bu düşünceniz doğru değil ve bal gibi de batıl bir düşünce. "Özel insan"lardan ziyade,özel çaba harcayan insanlar desek daha doğru olur.Çünkü,başka türlü gördüğümüzde örneklikleri ortadan kalkar. Mucizeler,Allah katındandır.Tanımadığı birisinin"Beni, Allah gönderdi" demesi de Meryem için gerçekten olağanüstü bir durumdur.Sonrasında gelişen olay da evliliğin ne kadar önemli olduğunun BİZE yansımasıdır.
Size daha önce de sordum.Siz iskender evrenesoğlunun veya Hasan Mezarcının peygamber olduğuna inanıyormusunuz.?İnnanmıyorsan neden inanmıyorsunuz? İnanmıyorum.Çünkü,ellerinde HUDA yok.
Ben,inanmıyorum.Çünkü benim Kur"an"ıma göre,peygamberler apaçık mücizeler ile desteklenirler ve böylece muhataplarından,hidayet üzre,senin tabirinle huda üzre olan insanların onlara inanması sağlanır. Tamamen hemfikiriz.Allah razı olsun.
Meryemin hamile kalması da,Hz.İsa"nın çocukken peygamberlik yapması da hep söz knousu mücizeler ile"dir. Doğrularınız çoğalıyor,devam edin İnşaallah.
Bizim bu kıssadan alacağımız birinci ve en önemli ders,ben peygamberim diyen her önümüze gelene inanmamaktır.Bunu iyice anla ve kafana sok. İlke olarak doğru,çıkarım olarak yanlış.Meryem'den bize yansıyan,Feminizmin ve Ruhbanlığın batıl olduğu ve gelinen hiçbir noktanın insanı evlilikten alıkoymaması gerçeğidir.Bu da gerek Meryem,gerekse de diğer Müminler için bir fazilettir. Bunu iyice anla ve düşün.
Selametle.
[/QUOTE]
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Naci Çelik sordu.
Size daha önce de sordum.Siz iskender evrenesoğlunun veya Hasan Mezarcının peygamber olduğuna inanıyormusunuz.?İnnanmıyorsan neden inanmıyorsunuz?
Sultan Cevap verdi
İnanmıyorum.Çünkü,ellerinde HUDA yok.
Naci Celik cevap verdi.
Kimin elinde huda olup olmadığının tesbit yetkisini Allah sana mı vermiş?
Dostum.Peygamberleri örnek almak demek,peygamberliğe soyunmak demek değildir.Bunu müslümanlar hep yaptı ve yapıyor.Allah"bedir"de,müslümanları 5000 melekle destekledi ise,o müslümanların başında Hz.Muhammed vardı diye destekledi.
Peygamberlerin örnekliğini senin gibi algılayan,talibanlar,hizbullah"lar,bin ladinler,Humeyni"ler,Saddam"lar ve bugün"de tuzak bombalarla kendi kardeşlerini havaya uçuran Iraklı sözüm ona direnişçiler,hep başlarını kaya"ya çarptılar.
Dostum.asıl,kendini mabed"e hapsedip "ruhban"laşan sensin,sen.Hz.Meryem,dünya"ya getireceği peygamberi doğurmaya hazırlanmak için mabed"e çekildi.
Sana tavsiyem.Bir an önce kapandığın in"inden çıkıp,insanlara karışmandır.
Selam ile.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Naci Çelik sordu.
Size daha önce de sordum.Siz iskender evrenesoğlunun veya Hasan Mezarcının peygamber olduğuna inanıyormusunuz.?İnnanmıyorsan neden inanmıyorsunuz?
Sultan Cevap verdi
İnanmıyorum.Çünkü,ellerinde HUDA yok.
Naci Celik cevap verdi.
Kimin elinde huda olup olmadığının tesbit yetkisini Allah sana mı vermiş? Yanlış anlamışsın.Ama haklısın "vakit öğleni geçti!"
Dostum.Peygamberleri örnek almak demek,peygamberliğe soyunmak demek değildir.Bunu müslümanlar hep yaptı ve yapıyor.Allah"bedir"de,müslümanları 5000 melekle destekledi ise,o müslümanların başında Hz.Muhammed vardı diye destekledi. Müslümanlara iftira atmaman konusunda seni uyarırım!Ben,etrafımda "Ben Peygamberim" diyen birine rastlamadım. Muhammed'i destekleyen Allah,elbette onların izini takip eden günümüz Müslümanlarını da 5000 melekle destekleyecektir,vakti saati geldiğinde.
Peygamberlerin örnekliğini senin gibi algılayan,talibanlar,hizbullah"lar,bin ladinler,Humeyni"ler,Saddam"lar ve bugün"de tuzak bombalarla kendi kardeşlerini havaya uçuran Iraklı sözüm ona direnişçiler,hep başlarını kaya"ya çarptılar. Bizim örnek aldıklarımız sadece Kuran'daki lerdir.Daha önce astığım Atalar Zincirine bakıver,zahmet olmazsa.
Dostum.asıl,kendini mabed"e hapsedip "ruhban"laşan sensin,sen.Hz.Meryem,dünya"ya getireceği peygamberi doğurmaya hazırlanmak için mabed"e çekildi. Kuran ilkelerini yaşamımızın her alanına sokmaya çalışıyoruz.Hayatın tam göbeğindeyiz."Uzaylı Türkücü" misali yaşama sokulmayacak fanteziler üretmiyoruz,Allah'a şükürler olsun.
Sana tavsiyem.Bir an önce kapandığın in"inden çıkıp,insanlara karışmandır. Evet,gerçekten seni, "bir şeyh'e bağlamalı"
Selam ile.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sultan yazdı.
Kuran ilkelerini yaşamımızın her alanına sokmaya çalışıyoruz.Hayatın tam göbeğindeyiz."Uzaylı Türkücü" misali yaşama sokulmayacak fanteziler üretmiyoruz,Allah'a şükürler olsun.
Naci Çelik cevap verdi.
Zahiren hayatın göbeğinde olabilirsin.Öyle olmak zorundasın da.Ama manen,burnunun ucunu dahi görebildiğinden emin değilim.
Sn.Sultan.Kur"an"a ve yaşama anahtar deliğinden baktığın sürece benim yorumlarımı anlayamazsın.
Dostum.Ben,bazılarını da dikkatlerinize sunduğum bir çok ayetten hareketle,ölümün fiziksel bir olay olduğuna ve ölümle birlikte bedenlerinden ayrılan canların uzaya döndüğüne inanıyorum.Sen de ölümden ne anladığını anlat.Örneğin:Hz.Muhammed,şu an ve şu dakikada nerede? onu anlat.Anlat"ta,burnunun ucunu görüp göremediğini görelim.
Dostum.İnsanların en çok korktuğu,en çok merak ettiği ölüm ve hemen ölüm ötesine,açık bir cevap veremeyen bir din veya bir kitap,hem ilahi olamaz,hem de inananları yeterince tatmin edemez.Ama Kur"an çağlar üstü bir kitap olduğu için,çağın insanının kolayca anlayacağı gibi,ölüm ve hemen ölüm ötesini açıkca anlatmaktadır.
Artık,siz ve sizin gibi,değil ölüm ötesini,burnunun ucunu bile göremeyen atalarınızın,kabir veya ruhlar alemi menkıbeleri tarihe karışacaktır,bilmiş ol.Yoksa sana da göğe çıkmak zor mu geliyor?
Selam ile.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Y O R U M S U Z !
Naci Çelik cevap verdi.
Zahiren hayatın göbeğinde olabilirsin.Öyle olmak zorundasın da.Ama manen,burnunun ucunu dahi görebildiğinden emin değilim.
Sn.Sultan.Kur"an"a ve yaşama anahtar deliğinden baktığın sürece benim yorumlarımı anlayamazsın.
Dostum.Ben,bazılarını da dikkatlerinize sunduğum bir çok ayetten hareketle,ölümün fiziksel bir olay olduğuna ve ölümle birlikte bedenlerinden ayrılan canların uzaya döndüğüne inanıyorum.Sen de ölümden ne anladığını anlat.Örneğin:Hz.Muhammed,şu an ve şu dakikada nerede? onu anlat.Anlat"ta,burnunun ucunu görüp göremediğini görelim.
Dostum.İnsanların en çok korktuğu,en çok merak ettiği ölüm ve hemen ölüm ötesine,açık bir cevap veremeyen bir din veya bir kitap,hem ilahi olamaz,hem de inananları yeterince tatmin edemez.Ama Kur"an çağlar üstü bir kitap olduğu için,çağın insanının kolayca anlayacağı gibi,ölüm ve hemen ölüm ötesini açıkca anlatmaktadır.
Artık,siz ve sizin gibi,değil ölüm ötesini,burnunun ucunu bile göremeyen atalarınızın,kabir veya ruhlar alemi menkıbeleri tarihe karışacaktır,bilmiş ol.Yoksa sana da göğe çıkmak zor mu geliyor?
Selam ile.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sn. Sultan.
Ne o,yorumsuz yazılar falan.Yoksa korkudan dilini mi yuttun? Yoksa,senin Kur"an"ın da da atalarının Kur"an"ı gibi,hemen ölüm ötesiyle ilgili hiç bir şey yok mu?Ataların hiç değilse,kabir alemi falan diye bir çok şeyler uydurarak,insanların hemen ölüm sonrasına da ışık tutmaya çalışmışlardır.
Senin mezardan öte söyleyebileceğin hiç bir şey yok mu? Yoksa senin tefekkürün mezara kadar mı?Sana konuyla ilgili,bir önceki iletimde sorduğum sorulara cevap ver.Benim tepemi attırma,tefekkür fukarsı zavallı.
Bir daha,cevap vermediğin,veremediğin yazılarımı alıntılayıp,buraya asma,eğer asarsan,bunu hakaret sayarım bilmiş ol.
Naci Celik.
|
Yukarı dön |
|
|
Semazen Ayrıldı
Katılma Tarihi: 26 ocak 2006 Gönderilenler: 679
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sultan Yazdı:
SELAM SEMAZEN,
Eleştirisi dikkate alınacak potansiyele sahipsiniz,Allah razı olsun.Ancak,bizim hangi düşüncemizi hangi gerekçe ile kabul etmediğinizi nedense yazmaktan kaçınıyorsunuz. |
|
|
Size de SELÂM, Sn. Sultan!
Dar zamanda, vakit sıkıntısı çekerek yazmaya mecbur kaldığımız için meramımızı uzun uzadıya anlatamıyoruz belki.. Buna rağmen, bu başlık altındaki mesajlarımı dikkatle okuduğunuzu tahmin ettiğim için, aslında hangi düşüncenize ve hangi gerekçe ile itiraz ettiğimi anlayabileceğiniz umudundaydım..
Şimdi, sorunuza uygun olarak açılım getirmeye çalışalım..
Meselâ, N. Çelik'in sözde yorumlarını hatırlayalım.. Hz. Meryem ile Hz. Musâ ve Hz. Hârun arasındaki kardeşlik bağını ispatlamak için ortaya koyduğu âyeti Türkçe'ye nasıl yanlış çevirdiğini hatırlayalım.. Yanlışı ortaya konulduğunda "ben ataların gibi hecelerle uğraşmam; resmin bütününe bakarım.." deyişini hatırlayalım.. İşte, tam itiraz ettiğimiz nokta bu! Size de bu noktadan itiraz ettim!!
N. Çelik'in zihninde, benim halüsinasyon dediğim bir model var.. Herşeyi o modele uydurmak için çiğnemeyeceği ilmî gerçek yok.. Yeri geldiğinde, Arap dilinin bütün kural ve kaidelerini hiçe sayabiliyor.. "Heceler" diyerek küçümsediği "zamirlerin" Kurân'ımızın orjinaline ait olduğunu; herbir harf, hece, kelime ile bir lisânın ve o lisan üzerine indirilmiş Kurân'ın oluştuğunu -hastalıklı bir zihinle- unutabiliyor.. "Resmin bütününe bakarım; Arkadaş!" diyerek "efelik" yapabiliyor.. Bilmiyor ki, zerreler olmasa kürreler olmaz... Aslında biliyor da, şeytanı kısa devre yaptırıyor ve ona zihnindeki hastalıklı modeli "resmin bütünü" olarak yutturuyor! Tabii, kendisi de bize yutturmaya çalışıyor.. Bunun adı da "Kurân'dan onun anladığı" ve aslında diğer bir deyişle "Semazen ve atalarının Kurân'dan anlayamadığı" oluyor... ?!!!!!!!!!!!!!!!
Şimdi, sizin Hz. Meryem hakkında söylediğinize gelince...
Şaşkınlık içinde söylüyorum ki, N. Çelik'ten farklı birşey yapmıyorsunuz.. N. Çelik, Hz. Meryem'in kendisinden yüzlerce yıl önce yaşamış iki kardeş peygambere kardeşliğini ispat için kırk perende atıyor ve siz o dünyalar güzel hanımefendi Meryem Ana'mızın hamile kalışını, "iffetli, meşrû birliktelik; çift oluşturma eylemi" ifâdelerinizle, Meryem Sûresinde bütün sübûtu ile ortadaki ruhânî ve mûcizevî oluştan ve sonrasındaki babasız doğum mucizesinden farklı bir plana ve iddiaya taşıyorsunuz.. Bunu, anladığım kadarıyla "hikmet gereği" yapıyorsunuz... Nitekim, sorunuz tam olarak şöyle....
Sultan Yazdı:
Sizin,ortaya koyduğumuz Kurani çıkarımlara "safsata"deme yerine,Allah'ın bu ayetlerle bize nasıl yol gösterdiğini açıklamanız gerekir.
Evet,
Yeniden soruyorum:
Siz ve diğer itiraz eden arkadaşlara göre,söz konusu ayetlerde Rabbimiz bizim için neyi murad ediyor? |
|
|
Evet, sorunuz tam olarak böyle de; neden böyle?!
İki konu var, birbirinden farklı olan.. Biri, Kurân âyetlerinde tam olarak neyin anlatıldığı ve diğeri -sizin sorunuz olan- bizim bu anlatılandan çıkarmamız gereken dersler...
Oysa, sizin ifâdelerinizde bu ikisinin birbirine girdiğini ve zihninizdeki "çıkarım"ınız için, sûrenin tam mentininde net olarak ortaya konan "ruhânî, mucizevî hamile kalış" ve "babasız doğum" hakikatini "beşerî" plana taşıdığınız intibaı uyanıyor bende; yanılıyor muyum acaba?!
Eğer, yanılmadığımı teyit ediyorsanız; başa dönelim, bunun N. Çelik'ten ne farkı kalıyor?! Neticede, bir "çıkarım" uğruna YâRab ne "âyetler" görmezden geliniyor!!! İşte, bizim "safsata" dediğimiz budur ve bu ilmî bir söyleyiştir; düşünüldüğü gibi hakaret değildir...
"Amaa" diyerek belki itiraz edeceksiniz ve diyeceksiniz ki "peki, bu Merye kıssasının hayatımızdaki pratik karşılığı nedir"??
Bu ayrı bir konudur! Bu konuda cevap vermek güçlüğüne düşmemiz(?) veya henüz en sağlıklı cevaba ulaşamamış olmamız(?) bize Kurân'ın orjinal metninden aldığımız en duru anlatımı, muhtemel cevâbî senaryolarımızı haklı çıkartsın diye sağa sola esnetme hakkı vermez... İşte, bu yüzden ilimde demokrasi olmaz..
Selamlar,
Neyzen_Semazen
Not: Ne oldu bilmiyorum, bütün yazım kalın harflerle çıktı.. "Bold" tuşu kilitlendi kaldı..
Hârun'un Kızkardeşi-3/B'yi unutmadım.. İnşaALLAH, tamamlayacağım...
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sn.Semazen.
Şundan emin olun ki,islam dünyası Kur"an"ın çok az bir kısmını idrak edebilmiştir.Çünkü Kur"an geçmiş ve geleceği de içine alan sonsuz bir ilim kaynağıdır.
Bundan dolayı bugün elimizde bulunan tefsirlerdeki yorum veya haberlerle Kur"an ayetlerini sınırlı görmememiz gerekmektedir.Eğer siz,geçmiş islam alimlerinin Kur"an"ı her yönüyle tefsir edip,anlamış olduklarını düşünüyorsanız,gerçekten sizinle hiç yazışmamamız gerekir.Ancak böyle düşünebileceğinize ihtimal vermiyorum ve bundan dolayı,sizinle yazışmaya devam ediyorum.
Size daha önce de söyledim.Peygamber isimlerinin çifter oluşunun hikmeti,gerek ölümün,gerek doğumun,gerek ecellerin çifter çifter olmasından kaynaklanmaktadır.Kur"an"da ve rivayetlerde kalu bela diye bir şey var.İslam dünyası,ne kalu bela"yı,ne iki yaşamı,ne iki eceli anlamamış durumdadır.Anlayanlar,ya anlaşılmamıştır,ya da anladıklarını mezarlarına götürmüşlerdir.Muhiddin Arabi"yi size onun için örnek verdim.Şu anda,müslümanların elinde,Muhiddin Arabinin yazdığı kitaplardan sadece bir tane var.Diğer yüzlerce ciltlik kitapları nerede.Neden bilmiyoruz? Bu kitaplar müslümanların bilgisine neden sunulmuyor,hiç düşündün mü?
Firavn kıssalarında gördüğümüz,Musa,Harun,Musanın kızkardeşi,(Hz.Meryem)Musa"nın annesi,(İmran"ın karısı),Hz.İsa"dan yüzlerce,belkide binlerce yıl önceki,ilk yaşam ve ilk sınavlarıdır.söz konusu sınavlarını,başka bir zaman diliminde ve başka bir gezegende vermişlerdir.Bundan dolayı,ne firavn"a,ne Hz.Musa"ya müsbet dedikleri Tarih"te rastlanamıyor.
Söz konusu ailenin,bu dünya yaşamları,ikinci dünya yaşamları ve ikinci sınavlarıdır.Şu anda,bizler de,ikinci ve son sınavımızdayız.Söz konusu aile,bu dünya ya,İmran ve karısı,Harut Marut ve Meryem(Musa ve Harun) adlarıyla teşrif etmişler ve toplumları nezdinde bu isimlerle anılmışlardır.
Söz konusu aile,Kur"an"ın deyimiyle babil denen bir şehir veya devlette yaşamıştır.Önce,Harut ile Marut peygamberlikle görevlendirilmişti. Onlar, Hz.İmran ve karısının hiç beklemediği bir anda ve arka arkaya öldüler.Bunun üzerine Allah,peygamberlik görevini baba Hz.İmran"a verdi.Meryemin doğumu bundan sonra"gerçekleşti.Meryem,hamile iken de Hz.İmran vefat etti.
Dikkat ettinse,ilk yaşamlarında,Meryem kardeşlerin en büyüğü.İkinci yaşamlarında ise,kardeşlerin en küçüğü.Bunun neden böyle olduğunu,yani ilk yaşamdaki büyükler,ikinci yaşamda küçükler oluyor.Bunu ben de anlamış değilim.
Keşke mümkün olasa da,senin tavsiyene uyup bir doktora gitsem.Ve o doktor da benim Kur"an"da gördüklerimi bana unutturup,beni büyük bir acıdan kurtarsa.Sn.Semazen.Keşke size,siz Kur"an"ı anlamada daha emekleme dönemindesiniz diyebilseydim.Ama diyemiyorum.Çünkü siz,Kur"an"a henüz adım atmış değilsiniz ki.
Bence,Kur"an"a hiç adım atma bile.Çünkü Kur"an"a adım atmak gerçekte de çok zor.Bak bizim hanif dostlara,Kur"an"da zik zak cizmedikleri yer kalmadı.Kah sürünüyorlar,kah ayağa kalmaya çalışıyorlar,kah kafalarını duvara tosluyorlar.Ama düşe kalka da olsa,Kur"an"da yol almaya çalışıyorlar.
Selam ile.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sevgili arkadaşlar.Açılan bir konu üzerine,kardeş bir sitede yazdığım aşağıdaki yazıyı sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Sevgili Arkadaşlar.Cennet ve cehenneme gidecek insanları ve onların durumunu,geçmiş ve geleceği bir arada resmederek anlatan bazı ayetleri dikkatinize sunmak isterim. Aşağıda vereceğim ayetlerin resmettiği büyük olay,islam alimleri tarafından,yeterince okunamadığı için,ayetlere giydirilen anlamlar,dolayesiyle ayetlere yapılan çeviriler,bana göre oldukça bozuk yapılmış bulunmaktadır.Ben,ayetlerin resmettiği büyük olayı,oldukça iyi okuduğuma inanıyorum.
Cennetlikler cehennemliklere, "Rabbimizin bize va'dettiğini biz gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin va'd ettiğini gerçek buldunuz mu?" diye seslenirler. Onlar, "Evet" derler. O zaman aralarında bir duyurucu, "Allah'ın laneti zalimlere!" diye seslenir. 45. Onlar Allah yolundan alıkoyan ve onu, eğri ve çelişkili göstermek isteyenlerdir. ONLAR AHİRETİ DE İNKAR EDENLERDİR. 46. İkisi (cennet ve cehennem) arasında bir sur A'râf üzerinde de bir takım adamlar vardır. Cennet ve cehennemliklerin hepsini simalarından tanımaktadırlar. Cennetliklere, "Selam olsun size!" diye seslenirler. Onlar henüz cennete girmemişlerdir, ama bunu ummaktadırlar. 47. Gözleri cehennemlikler tarafına çevrildiği zaman, "Ey Rabbimiz! Bizi zalim toplumla beraber kılma" derler. 48. A'râftakiler simalarından tanıdıkları bir takım adamlara da seslenir ve şöyle derler: "Ne çokluğunuz, ne de taslamakta olduğunuz kibir size bir yarar sağladı!" 49. "Sizin,Allah bunları rahmete erdirmez' diye yemin ettikleriniz şunlar mı?" (Sonra cennetliklere dönerek) "HAYDİ GİRİN CENNETE. Size korku yok. Siz üzülecek de değilsiniz" derler.
Diyanet çevirisi. Araf Suresi:44-49. Ayetler
Ayetler tüm insanlığın nihai olarak yaşayacağı çok büyük bir olayı sahnelemektedir.
Olay şu:Hayırda öne geçen,diğer bir ifade ile,sabıklar,hiç bir engelle karşılaşmadan doğrudan cennete gidiyorlar.
Allah ve ahireti inkar edip,Allah"ın yolundan insanları alıkoymaya çalışanlar da doğrudan cehenneme gidiyorlar.
Ne inananlardan yana tam tavır almış,ne de inkar edenlerden yana tam tavır almış,yani inanmakla inanmamak arasında gitmiş gelmiş ve insanlığın büyük kısmını oluşturan insanlar da,söz konusu cennet ve cehennemleri gören yüksek bir yerde bulunmakta ve bulundukları yerden,cennettekilerle,cehennemdekiler arasında geçen bir konuşmayı izlemektedirler.
Cennettekiler,cehennemdekilere,Rabbimizin bize vadettiklerini biz gerçek bulduk.Siz de Rabbinizin size vadettiklerini gerçek buldunuz mu? Allah"ın laneti zalimlerin üzerine olsun,derler.
Olanları dehşet ve büyük bir endişe ile izleyen,söz konusu yüksek yerdeki çok büyük gurup,cennettekilere dönerler.Büyük bir saygı ve büyük bir gıpta ile:Selam size,derler.
Sonra gözlerini cehennemden yana çevirirler.Büyük bir korku ve faryad ile,Rabbimiz bizi şu zalim kavimle birlikte kılma,diye dua ederler.Ve şahsen tanıdıkları cehennemliklere,hani Allah bunlara hiç bir şey vermeyecek diye yeminler ediyordunuz.Hani ne varsa hep dünya hayatımızda vardı.Hani Allah hiç kimseyi diriltmeyecekti,diyerek onları azarlar"lar.
Derken,emir gelir.Cennet ve cehennemin bekçileri melekler,onlara büyük müjdeyi verir.GİRİN CENNETE.ARTIK SİZE DE KORKU YOKTUR.ARTIK SİZ DE ÜZÜLMEYECEKSİNİZ,derler.
Alemlerin Rabbi Allah"a hamd olsun.Zaten Rahman ve Rahim olan Allah"a da bu yakışırdı.
Selam ile.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|