Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Günlerden
bir gün, köylerden birinde, adamın birinin atı, kuyunun birine
düşmüş. Niye düşer, nasıl düşer sormayın. Belki
kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı, belki üzerine de toprak
dökülmüştü. Zamanla tahta çürüdü, zayıfladı, üzerindeki toprakta biten
otları yemek isteyen atın ağırlığını çekemedi ve güm diye atı yuttu
kuyu.
Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı kendi dilinde. Sesini duyan sahibi gelip baktı ki vaziyet kötü.
Zavallı
atı kuyunun dibinde melül mahzun bakınıyor. Üstelik yaralanmış.
Karşılaştığı bu durumda kendini atı kadar zavallı hisseden adamcağız
köylüleri yardıma çağırdı. Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları
havada kaldı. Sonunda karar verildi ki kurtarmak için çalışmaya değmez.
Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek ve hayvanı kuyuya gömmek.
Ellerine
aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak attılar. Zavallı
hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkinerek dibe döktü.
Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükseldi
ve sonunda yukarıya kadar çıkmış oldu. Köylüler ağzı açık kalakaldı.
Kıssadan
hisse; Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır. (Ne bazeni, çoğu zaman.)
Üstümüzü toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur. Bunlarla baş etmenin
tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak,
aydınlığa adım atmaktır. Kör kuyuda olsak bile!
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
bu güzel ibretlik hikaye için teşekkürler. bu hikaye ile ilgili aklıma gelen Ayetleri paylaşmak istiyorum :
12 Yusuf 87 :
87 "Ey oğullarım, gidin, Yûsuf'u ve kardeşini araştırın, Allâh'ın rahmetinden umut kesmeyin; zira kâfir kavimden başkası Allâh'ın rahmetinden umut kesmez!"
39 Zümer 53 :
53 (Tarafımdan onlara) De ki: "Ey nefislerine karşı aşırı giden kullarım, Allâh'ın rahmetinden umut kesmeyin. Allâh bütün günâhları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir."
Sevgilerimle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
adalet Yazdı:
İbret veren bir at hikayesi
Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamın birinin atı, kuyunun birine düşmüş. Niye düşer, nasıl düşer sormayın. Belki kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı, belki üzerine de toprak dökülmüştü. Zamanla tahta çürüdü, zayıfladı, üzerindeki toprakta biten otları yemek isteyen atın ağırlığını çekemedi ve güm diye atı yuttu kuyu.
Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı kendi dilinde. Sesini duyan sahibi gelip baktı ki vaziyet kötü.
Zavallı atı kuyunun dibinde melül mahzun bakınıyor. Üstelik yaralanmış. Karşılaştığı bu durumda kendini atı kadar zavallı hisseden adamcağız köylüleri yardıma çağırdı. Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kaldı. Sonunda karar verildi ki kurtarmak için çalışmaya değmez. Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek ve hayvanı kuyuya gömmek.
Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak attılar. Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkinerek dibe döktü. Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükseldi ve sonunda yukarıya kadar çıkmış oldu. Köylüler ağzı açık kalakaldı.
Kıssadan hisse; Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır. (Ne bazeni, çoğu zaman.) Üstümüzü toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur. Bunlarla baş etmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır. Kör kuyuda olsak bile!
Selam
Bu hikaye -niyet neydi akibet ne oldu-sözüne güzel bir örnek.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma