Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Evrim teorisinin kur'ana uymadığı düşünceniz'i kabul etmemekle birlikte düşüncenize saygı duyuyorum...
Allah türleri üstelik farklı coğrafyalarda farklı ortamlara uyum sağlamış, halen değişim içerisinde olan türleri ışınlayarak mı dünya'ya göndermiş?
Yoksa, bir yasa içerisinde mi yeni türlerin oluşumunu gerçekleştirmiş?
Evrim kuramında kuran'a aykırı olan maddeler nelerdir?
kuran'da evrim kuramına aykırı olan ayetler nelerdir?
Lütfen madde madde yaz sevgili sasha...
Neticede evrim darwin tarafından formülize edilen bir şey değildir...
Ama evrim bence bir hakikattir...:))
Şimdi evrim'in sürekli yaratma içerisinde olmadığını dile getirmeniz beni hayret'e düşürmüştür..
Evrendeki herşey değişim ve dönüşüm gerçekleştirmektedirler...hatta bilim adamlar'ı 1milyon yıl sonraki insanlar'ın bile neredeyse resmini çizecek güce geldiler...!
Evrim bir süreçtir...milyonlarca yıılık bir serüvendir...
Haydi göster bakalım diyenler asla göremiyeceklerdir..çünkü o milyonlarca yıl sürecek bir aşamadır...
Yaratıcının bu süreçteki yeri ise belli yasalar ile gerçekleşmektedir..
Allah her sürecin içindedir..ayrı değildir...evrim asla yaradan'ı red etmez..İnsan suresindeki ilk ayette bu olguya dehr kelimesi ile işaret edilmektedir..
Sevgiler değerli sasha...
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
İllaki evrim deyince darvinin evrim teorisi bence akıllara gelmemelidir. Şu anki teoriyi destekleyenler atesit karşısıındakiler de dinci ünvanı almaktadır. Kuranda enbiya 30:da canlı herşeyin sudan yaratıldığı ve evrende yer gökün bitişik olduğu sonra da ayrıldıkarı anlatılıyor. Yani demek istediğim herşeyin bir sistematiği-evrimi mutlaka var. National geo. da bir belgesel izliyorsun bulunan kemiklere et giydirerek eski türler canlandırılıyor şu an bunların akrabalarına bile rastlanamıyor. Bu da yaratılışın gelişimin ve değişimin halen devam ettiğini gösteriyor. Bir yaratıcı var ve kendi belirlemiş olduğu evrim süreciyle de sistemini kurmuştur. Daha ileri bilgileride Kuranın ayetlerini daha iyi anladığımızda ve bilimde ileri gidebildiğimizde edinmiş olacaz. ben efrayime teşekkür ediyorum bu başlıkla yeni şeyler öğrenmeme vesile olduğu için.
araya gireceğim fakat önemli bir konu, sasha yazdı :
HUD/78 Lût'un kavmi koşarak onun yanına geldi. Bunlar daha önce de kötülükler yapmışlardı. Lût dedi ki: "Ey toplumum! İşte şunlar kızlarım. Onlar sizin için daha temiz. Allah'tan korkun da misafirlerim önünde beni rezil etmeyin. İçinizde olgun bir adam yok mu?" Yani mantiken dusunursek, toplum sapmis olabilir. Buna kabul. Ama bir peygamberin de kizlarini sunmasi pek kabul edilebilir bir davranis degildir bence...Bir yanlisin diger yanlisla ortulmesi olayidir.
bu ayetlerde Lut a.s. durduk yerde kızlarını teklif etmiyor, gözü dönmüş kavmine...
buradaki İNCELİK çok önemli.. .incelik ise şudur :
"Erkek kılığında gelmiş MİSAFİRLERİNİ "ki Lut a.s. henüz onların melek olduğunu bilmiyor" gözü dönmüş SAPIK kavmine karşı korumak için, başvurduğu SON ÇAREDİR"
İşte o yüzden onlar elçi, örnek insan...günümüzde kim yapabilir misafirini korumak için böyle bir hareket...bırakın kızlarını teklif etmeyi, evinin bir penceresini bile feda etmeyecek bir çok materyalist, dünya düşkünü vardır insanlar arasında...
kaldı ki, kavminin bu konudaki cevabı yaklaşımı çok önemlidir konuyu anlamak için : "sen diyorlar bizim NE İSTEDİĞİMİZİ pekala bilirsin"...
Evrim konusuna gelince, ahiret inancı olan bir müminin, Kuran’ı rehber edinen bir müminin belli ÇERÇEVESİ olması gerektiğine sürekli vurgu yaptım…Eğer bu çerçeve olmaz ise, acizliğimizi unutur ve İNSANA BİLMEDİKLERİNİ öğretenin ALLAH olduğunu anlayamayız…
Yaratılış süreci, İLAHİ bir KELAM, ÖĞRETİ olarak insanlara bildirilir…evrim gibi saçma sapan görüşlere sapmasın diye…
Türleri birbirinden ayıran en belirgin özellik KROMOZOM yapılarıdır…insanın maymundan türediğini dile getiren evrim teorisinin en BELİRGİN çöküşünü sağlayan BİLİMSEL sonuca göre insan kromozomları ile maymun kromozomları çok farklıdır…insana en yakın olan ise YILANDIR, bu bağlamda…
Ensest evliliğin YASAK oluşu GEN yapıları ve ZAYIF ve HASTALIKLI genlerin yok edilmesi ve TÜRÜN devamı mantığına dayanır…
DİN öğretmenimizin ortaokulda bizlere yaptığı bir açıklamayı hatırladım :
İki kardeş arasında insanlık tarihinin ilk cinayetinin temelinde yatanın da bu prensip olduğu söylenir…
Bize o zaman anlatılan prensip şu şekilde idi ve DİN öğretmenimiz anlatmıştı. (demek istediğim bu konuyu da işlemiştik, işleyen din öğretmenleri mutlaka vardır) :
1. erkek veya kız çocuk, hemen sonra gelen erkek veya kız çocuk ile evlenemez. Bir sonraki ile evlenir…işte SEMBOLİK olarak bizlerin Habil ve Kabil olarak bildiği bu kardeşlerden, Kabil (sembolik olarak kötü bildiğimiz- dünyanın neresinde olursa olsun, kabili sorsanız herkes bilir- ilahi dinler ile ilgilenmiş ise) bu PRENSİBE riayet etmiyor ve Habil ile EVLENMEK istiyor…Habil ise, bu prensibi, kuralı çiğnemek, istemiyor…ve öldürülüyor…
Bize anlatılan bu idi…ve bana MANTIKLI geliyor…
Kuran’da ve ilahi kitaplarda anlatılan HER YASAĞIN, KURALIN arkasında bir hikmet mutlaka vardır…biz ACİZ insan, eğer hikmeti çözememiş isek, yine de ilahi BUYRUĞA uymak zorundayız…
Bütün genler çift karakterlidir…baskın ve baskın, baskın ve çekinik, çekinik ve çekinik…şeklinde 4 ihtimal ile sıralanır…
Hastalıklı ve zayıf genler de ÇEKİNİKTİR…kalıtsal hastalıklar dediğimiz mesele…ENSEST evliliklerde (ki bu cinsellikten öte bir kavram, doğru anlamamız gerekir- konumuz cinsellik tatmini değil, EVLİLİK) zayıf ve hastalıklı genlerin bir sonraki NESİLE taşınması DAHA YÜKSEK bir olasılıktır…
Lut peygamberin kızları ile ilgili Tevrattaki kıssanın, doğruluk payı olduğunu düşünmüyorum…çünkü yeryüzü geniş…İbrahim peygamberin kavmi hayatta…belki başka komşu kavimler de vardır…onları bu hikayeye iten sebep, PEYGAMBERLİK görevini kendi SOYLARI dışına taşırma endişeleri olabilir…nitekim Kuran’dan biliyoruz ki, lut kavmi helak edildiğinde, oradan KURTARILAN BİR aileden başkası DEĞİLDİ…
Yaratılış süreci, İLAHİ bir KELAM, ÖĞRETİ olarak insanlara bildirilir…evrim gibi saçma sapan görüşlere sapmasın diye…
Türleri birbirinden ayıran en belirgin özellik KROMOZOM yapılarıdır…insanın maymundan türediğini dile getiren evrim teorisinin en BELİRGİN çöküşünü sağlayan BİLİMSEL sonuca göre insan kromozomları ile maymun kromozomları çok farklıdır…insana en yakın olan ise YILANDIR, bu bağlamda…
Selam Hayrullah,
Allah demiyormu bilmediğin şeyin ardına düşme?
Bilmediğin konular hakkında neden zorlama yorumlar yapıyorsun?
Ne olacak harun yahya safsataları ile konuya eğilim sergilenirse olacağıda budur..!
Peki Hayrullah,insan kromozomları ile maymıun kromıozmları çok farklıymış ya..ne açıdan acaba???bi zahmet yazıver lütfen..
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Evrimsel biyolojiyi daha genel anlamda evrimselleşmeyi ret eden koyu Hıristiyan sofuların öncülüğünde gündeme oturtulan yaradılış efsanesi ile ilgili tartışmalar ülkemize de taşınmıştır.
Evren dinamiklerin belirleyicisinin doğa kanunları değil soyut doğaüstü bir güce, yani tanrıya bağlayan yaradılışçılar ile bilimsel tartışma yapmak mümkün değildir. Esasında bilime at gözlükleri ile bakan ülkemizde TV kanalları, sadece ve sadece izleyici sayısını artırmak için bu konuda hiçbir ciddi bilgisi olmayan aktivistlerin saçmalıklarını ekranlara yansıtarak ilgi çekmeyi denemektedirler. Darwin kuramını yani biyolojik evrimselleşmeyi daha genel anlamda evrimselleşmeyi, örneğin kozmolojik evrimselleşme, temel bilimlerin çizdiği çerçeve içinde kalarak tartışılırsa bir anlam taşır. Evrimselleşme bir doğa mantığıdır. Doğa ile gerçeği anlama bağlamında ilişki kurmanın yolu, temel bilimlerden yani fizik, kimya, matematik, biyoloji ve fizyolojiden geçer. Bu konuda yeterli bilgisi olmadığı belli olan ekran yöneticisi, çok önemli bir keşif yapmış gibi, âlimane bir tavır içinde, termodinamiğin ikinci kanunu evrimselleşmeye müsaade etmez gibi, saçmalıklar ile izleyicilerin kafasını karıştırmakla ne kazanabilir.
Şimdi popüler kültür problemlerini bırakıp bilimsel konulara odaklanalım. Nasıl maddeyi oluşturan en küçük birim kuarklar ve elektron gibi kütle taşıyan temel parçacıklar ise, canlıyı da hücreler oluşur. Evrimselleşme hücrede başlar. Hücre Zar ile çevrelenmiş içinde plazma ve çekirdek bulunan bir sistemdir. Çekirdeğin içinde kalıtım bilgilerinin depolandığı kromozomlar bulunur. Kromozomları da DNA Molekülleri oluşturur. Şekil-1’de hücre yapısı gösterilmiştir.
Evrimselleşmenin tüm bilgisi, yani biyolojik şifreyi, kromozomları oluşturan DNA molekülleri yazar. Canlılığı Temel birimi DNA molekülü 1953 yılında Francis Crick ve James Watson tarafından keşfedilmiş ve Nobel ile ödüllendirilmiştir. Molekül çift helis şeklinde olup A=Adenine, G=Guanine, T=Tymine, C=Cytosine ile gösterilen temel kimyasallardan meydana gelir. Kimyasallar helisin merdiven basamağına benzeyen parçalarını oluşturur (Şekil-1).
Her basamak kimyasalların ikişer ikişer birleşmesi ile meydana gelir. Bu birleşmelerde bir kural vardır. A sadece T’ile A-T veya T-A;G sadece C’ile G-C veya C-G şeklinde birleşirler. Helisin basamakları A-T, T-A, C-G, G-C sıralarına göre birleşmelerinden oluşur. Burada amaç genetik dersi vermek değil, kalıtımın canlılarda bir kuşaktan diğerine nasıl aktarıldığını herkesin anlayabileceği bir dil ile aktarmaktır. Bu dört kimyasalın sıralanışı kaylım bilgisini kotlar. Nasıl DNA çocuğun babasının kim olduğunu kesin olarak saptayabiliyorsa, canlının tüm biyolojik özelliklerini aynı kesinlik ile saptar. DNA analizleri o kadar gelişmiştir ki ilerde hangi hastalığa tutulacağınızı dahi tespit edebilmektedir. Bu nedenle Sigorta şirketleri hayat sigortası için DNA testi yaptırmayı zorunluluk haline getirmişlerdir. İnsan tüm DNA bilgisi (Human Genome) 3,1milyar basamağın sıralanması ile oluşturulur. Günümüz biyoteknolojisi bu sıralamayı yapmakta zorlanmamaktadır. Riboz, A, C, T. G ile temsil edilen kimyasalların bağlandığı biyolojik malzemedir. Şekil-2 DNA merdivenlerini oluşturan kimyasalların sıralanışı gösterilmiştir.
Şekil -2 DNA yapısı
Hücre kendi neslini sürdürme şansı tanıyan küçük büyük tüm değişim bilgilerini kendisinden sonra gelen kuşaklara, yeniden üretmekte olduğu hücrelere mRNA oluşturarak İletir. Hücre tüm fizyolojik faaliyetlerini DNA ve mRNA Molekülleri ile yürütür. Şekil-3’de hücrenin Protein üretimi gösterilmiştir. Hücre canlı için temel gereksinim olan proteinleri üretir. Şimdi bir DNA molekülü biyolojik bilgiyi kuşaklar arasında nasıl taşır çok basit olarak aktarmaya çalışalım. Canlılık esasında bir biyokimyasal olaydır. Hücre içinde ve dışında meydana gelen tüm olayların temelinde biyo-kimya kanunları taşır. A-T,T-A;G-C,C-G çiftlerinin sırlanışı, yani biyolojik şifre, biyolojik bilgi içerir bu bilgi şekil-3 de gösterilen mekanizma ile yeni oluşan hücrelere aktarılır. Bu kodlamayı kullanarak, biyolojik olsun veya olmasın, her türlü bilgiyi aktarmak mümkündür.
Genetik kotları kullanarak mektup bile yazabilirsiniz. Daha fazla bilgi almak için buradaki makaleyi okuyunuz.
Şekil 3 Kalıtım bilgisinin aktarım mekanizması
Gerekli sandığım bilgileri verdikten sonra esas konumuza girelim. Acaba canlılık bir evrimselleşme geçirmiş midir? Tüm canlıların ortak bir geçmişi var mıdır; yoksa her canlı göründüğü gibi mi yaratılmıştır? Yani Darwin kuramına genetik ve bilgi teknolojileri açısından bakalım.
İnsan genetik yapısını örneğin memeli hayvanların genetik yapısı ile karşılaştırıldığında çok sayıda ortak özelliklerin olduğu görülür. İnanmayanlar bilimsel literatüre bakabilirler. Bu ortak özellikler, ne kadar kızarsanız kızınız, canlılığın ortak bir geçmişi paylaştığının kanıtıdır. Şekil-4’de çok çarpıcı iki kromozom yapısı verilmiştir.
Şekil 4 İnsan ve şempanze kromozom yapısının karşılaştırılması
Görüldüğü gibi insan ve şempanze kromozom yapıları arasında şaşılacak bir benzerlik vardır. İnsanı evrimselleşme sürecinin tepesine yerleştirileniz, en yakın kromozom yapısına şempanzelerin sahip olduğu görürsünüz. İnsan genetik deseni 23 şempanze genetik deseni 24 çift kromozom içerir. Orangutan kromozom sayısı da 24 dür ve genetik deseni şempanzeye benzer. Bu hiçbir zaman insanın evrimselleşerek şempanzeden türediği anlamına gelmez; sadece insan ve şempanzenin ortak bir genetik geçmişi olduğunu gösterir. İnsanın genetik yapısında bulunan bazı elementler sürüngenlerde bile vardır. Bu bulgu insana hakaret içermez. Gerçeğin kendisidir.
Bilimsel tartışmalara akıl ve gözlem dışı renkler ile bakmak insanların, özellikle gençlerin, bilime bakış açısını negatif yönde etkiler. Bir ülkenin geleceği siyasi bütünlüğünü ekonomik bağımsızlığını koruyabilmesi bilimsel olması ile orantılıdır. Toplumu bilimden uzaklaştırmak, bilme şüphe ile bakmasını sağlayıp efsanelere ve hurafelere inandırmaya çalışmak bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Şimdilerde ülkemizde sergilenen budur.
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
burada bilmediği konunun ardına düşenin KİM olduğu tartışmaya açıktır...
benim bir önceki yazdığım not, bir paragraftan ibaret değil...
kuran'da bir ayetten ibaret değil...bunların hepsi bir BÜTÜN...
harun yahyayı (adnan oktar) okumam...
"
Her canlı gibi insan da trilyonlarca hücreden meydana gelir. Hücre, bitkisel ya da hayvansal her türlü yaşam biçiminin en küçük birimidir. Her hücre bir sitoplazma ve çekirdekten meydana gelir. Çekirdeğin içinde ise kromozom adı verilen ipliksi parçalar bulunur. Kromozomlar, elektron mikroskobunda İ, V, J harfleri gibi biçimlerde görünür ve boyutları mikronla ölçülür. Kromozomların sayısı canlı türleride değişiklik gösterir. Örneğin sirke sineğinde 8, kurbağada 26, farede 42, köpekte 78 kromozom vardır. İnsanın kromozom sayısı ise 46'dır. 22'si çift otozom kromozomdur. İnsan hücresinde 1 çift de eşeysel kromozom bulunur ve toplam sayı 46 eder. Kromozomlar, molekül yapıları çok iyi bilinen DNA (dezoksiribonükleik asit) zinciri ile histon denilen protein zincirinden oluşur. DNA zincirleri de özgül proteinleri sentezlemekle görevli gen adı verilen birimlerden oluşur.
Döllenme sırasında annenin yumurtasındaki 23 kromozom, babanın spermindeki 23 kromozomla birleşir. İşte bu 46 kromozom insanın yaşamında belirleyici rol oynar. Kromozomlarda yer alan ve sayıları 25 bin ile 100 bin arasında olduğu tahmin edilen genlerin oluşturduğu zincir, kişinin göz renginden boyuna, yaşam süresinden yakalanacağı hastalıklara kadar pek çok şeyi programlar. Bu genetik programlar, DNA altünitesi denen (A, T, C, G) kimyasallarıyla programlanır. Bilim adamları özellikle, 21. kromozomun içindeki 14 geni tam bir saatli bomba olarak niteliyorlar. Bu 14 genden birinde meydana gelen en ufak bir arıza Alzheimer, epilepsi, Parkinson veya lösemi hastalığına neden oluyor. Ayrıca halk arasında Mongolluk denilen Down sendromu ortaya çıkabiliyor.
Her insan hücresinde yaşamın yapı taşları kabul edilen 24 çift kromozom bulunuyor. Gen bilgilerini taşıyan ip biçimindeki kromozomlar uç uca eklenseydi 1,5 metrelik bir kordon oluştururdu. Kromozomların bozuk oluşumu sonucu, insanın yaşamında değişik dönemlerde, çeşitli hastalıklar ortaya çıkıyor. Bilim adamları, hangi kromozomun bozuk olduğunda hangi hastalığa neden olduğunu biliyorlar.
Buraya yazmamışlar ancak, maymun türünün kromozom sayısı 48 dir...
bir önceki notumda da belirttiğim gibi, genlerin birbirleri ile birleşmesi sonucu AYNI türden, FARKLI karakterde, ÖZELLİKLERDE farklılıklar ortaya çıkar...
ancak hiç bir şekilde KROMOZOM sayıları azalıp, ARTMAZ...
Evrim teorisinin kur'ana uymadýðý düþünceniz'i kabul etmemekle birlikte düþüncenize saygý duyuyorum...
Uymadigini dusundugum tek nokta yaraticisinin olmamasidir. Ki Kuran'da evrim bazi yerlerde vardir,islenmistir demistim bir onceki mesajimda.
Allah türleri üstelik farklý coðrafyalarda farklý ortamlara uyum saðlamýþ, halen deðiþim içerisinde olan türleri ýþýnlayarak mý dünya'ya göndermiþ?
Allah'in bizim bilebildigimiz turleri Kuran'da mevcut.Bilemediklerimiz hala arastiriliyor zaten.Nasil gonderdigi de belli, yaratmis ve yeryuzune gondermis.
Yoksa, bir yasa içerisinde mi yeni türlerin oluþumunu gerçekleþtirmiþ?
Kuran'a gore yasa icerisinde, cunku ben yarattim diyor. Kural var yani.
Olecegini de(zamani) ben bilirim diyor.
Evrim kuramýnda kuran'a aykýrý olan maddeler nelerdir?
kuran'da evrim kuramýna aykýrý olan ayetler nelerdir?
Ayet demeyeyim bahis olarak bahsedeyim kisaca.. Allah tarafindan yaratilma isleminin gerceklesmesi bahsi. Tesaduf yok yani, rastgelelik yok.Tekrar diriltildikten sonra yasanacak tek boyut var, baska boyuttan soz edilmiyor.(yani olum sonrasi)
Diriltilme asamasinda yaratilmis herkes diriltilecek, istisnasiz. Evrim'de boyle birsey soz konusu degil. Dogal seleksiyonla olen olur, kalan saglar devam eder.Olenin tekrar dirilmesi, hayata donmesi yoktur.Soyu tukenmis dinazoru, evrim kendi basina tekrar yaratamaz mesela..Zaten dinazor da bu kirlilikte yasayamaz.
Canliyi zamani geldiginde, Allah tarafindan olum zamani belirlenir.Evrim'de ise dogal seleksiyon, canlinin hayatsal idamesi icin belirleyici unsurdur.Genellikle uyuma baglidir bu tip secilim. En saglikli ve guclu olan ayakta kalir, digerleri olur.Nesil bu sekilde idame olur.
Halbuki Allah sisteminde boylesi bir olay yoktur. Guclu ol veya olma zamani geldiginde oleceksindir.Dahasi Allah indinde, herkes esittir canliligi bakimindan.
Lütfen madde madde yaz sevgili sasha...
Yazdim:)) Aklima gelen olursa gene ilave ederim.
Neticede evrim darwin tarafýndan formülize edilen bir þey deðildir...
Ben bilimsel anlamdaki evrim olarak algiladigim icin bir onceki mesajimda ozellikle belirtmistim zaten Darwin seklinde. Ki ilk bahsettigim(onceki mesajimda) evrim konusu Darwin'le iliskilidir.
Ama evrim bence bir hakikattir...:))
Allah evriminde elbette hakikattir.
Diger bilimsel anlamda;
Henuz kesin degil sevgili evrensel.Hakikat dedigin yerde, gercek ve kesin bilgi olmalidir bence. Degisken bilgi degil. Soylemek istedigini anliyorum. Daha once de soylemistim, bilim 30 yil sonra maddeye iliskin, madde yok olabilen birseydir derse, hersey degidir. Demeyecegini kimse iddia edemez.Adi uzerinde bilim.Degisken olmak zorunda..
Ama bizim, Kuran'i sil bastan yeniden yazmamiz mumkun degil.
Þimdi evrim'in sürekli yaratma içerisinde olmadýðýný dile getirmeniz beni hayret'e düþürmüþtür..
Neden hayrete dustun anlamis degilim.Boyle birsey demedim.Aksine bir onceki mesajlarimda (efrayim'e yonelik mesajimda) ve forumun baska bir basliginda Allah'in surekli yaratma eylemi icerisinde oldugunu yazmistim oysa..Okumadin mi?
Evrendeki herþey deðiþim ve dönüþüm gerçekleþtirmektedirler...hatta bilim adamlar'ý 1milyon yýl sonraki insanlar'ýn bile neredeyse resmini çizecek güce geldiler...!
Degismeyen tek sey, degisimdir.
Evrim bir süreçtir...milyonlarca yýýlýk bir serüvendir...
Kuskusuz.Aksini iddia etmedim.
Haydi göster bakalým diyenler asla göremiyeceklerdir..çünkü o milyonlarca yýl sürecek bir aþamadýr...
Elbette, gorulur veya gorulmez. O nerden bakildigina bagli..
Ama yasami boyunca hic gorme organi olmamis, kullanmamis bir canlinin , kendi kendine hop diye gorme organi yapivermesi bana hep garip gelmistir.
Kaldi ki evrim, yasanilan cografyaya, iklime gore vb. etkenlere bagli olarak gelisir.
Yaratýcýnýn bu süreçteki yeri ise belli yasalar ile gerçekleþmektedir..
Allah her sürecin içindedir..ayrý deðildir...evrim asla yaradan'ý red etmez..Ýnsan suresindeki ilk ayette bu olguya dehr kelimesi ile iþaret edilmektedir..
Benim bahsettigim Darwin tarzi evrim ki yaradani reddeder. Hangi tur evrimse bahsettigin, onu belitirsen yanlis anlasilmalar ortadan kalkar sevgili evrensel.
Sevgiler deðerli sasha...
__________________ sana iyi görünen bir başkasının kötüsüyse ona "gerçek" değil “düşün” denir. gerçekler değişmez ama düşün değişkendir.
burada bilmediği konunun ardına düşenin KİM olduğu tartışmaya açıktır...
benim bir önceki yazdığım not, bir paragraftan ibaret değil...
kuran'da bir ayetten ibaret değil...bunların hepsi bir BÜTÜN...
harun yahyayı (adnan oktar) okumam...
Hayrullah diyor ki: evrim yoktur çünkü kromozom sayıları hiçbir şekilde değişmez!
Oysa, google'dan yapılacak olan kısa bir araştırmayla kromzoom sayılarının nasıl değiştiğii görülebilir...
Ya da günlük hayattan örnek vereyim: eşek 62, at 64 kromozmlu, çocukları olan katır 63 kromozmlu...
eşek 62 , zebra 32 ila 46..çocukları 62 ile 32nın arasında kromozom sayılı....
kromozom sayısının değişimi kromozom eşleme sırasındaki hatalar ile mümkün ..zebranın farklı türleri arasında bile kromozom sayılarının farklı oluşu bunun örneği....
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
yine sadece yazımın belli bir kısmını alıntılamışsın...dikkat bu işe çok alışmışsın...
benim iki notumun toplamında hayrullah diyor ki : evrim yoktur ÇÜNKÜ....gibi bir ÖNERMEM yok...
kromozom sayıları ile ilgili örneği, maymunların senin ataların olmadığını göstermek için verdim. ama ille de aramızda bir bağ olsun diyorsan, var senin olsun maymunlar...bana ibrahim, adem, nuh, musa ve diğer elçi ve müminler yeter...evrim yokun çünküsü bu...
verdiğin örnek çok yerinde...birine at diyorsun, ötekine eşek, diğerine katır...diğeri de zebra...
yani hepsini FARKLI adlandırıyorsun...
üzerine alınma ama, bir insan ile maymun ilişkiye girdiğinde, Rahman ibretlik olsun diye çocuk oluşturursa, işte o zaman insanın da kromozom sayıları değişebilir..
kim bilir puta tapanların, zamanında kendi hayallerinde oluşturdukları insan vüculu atlar gibi, maymun kafalı insanı da görmüş oluruz...
bir arkadaş demiş, önceki notlarda, kuranda bütün canlıların sudan yaratıldığı söyleniyor diye...doğrudur...su her canlıda mevcuttur, yapı malzemesi gibi...aynen betonarme evler kumdan yapılmıştır demek gibi bir şey...kum kendi kendine bina olmaz hiç bir zaman....beton ev de , zamanla ahşap eve dönüşmez...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma