Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Alperen Nur 31'i gerci yazmissin sen ama Nur 31 herseyi aciklamiyormu, resmen basörtüsü yaziyor iste???(Tanaer22)

Baþörtüsü söz konusu olunca kuranda yazýyor,kuranda yazýyor,Allahýn emri diye kýyameti koparanlar hadi bakalým samimi oldun sakýnha sakýn hiç bir teknolojik malzemeyi kullanmayýn tamammý

Hac 26- Bir zamanlar Kâbe'nin yerini Ýbrahim'e þu þekilde hazýrlamýþtýk: Sakýn bana hiçbir þeyi ortak koþma; tavaf edenler, orada (kýyama) duranlar, ruku edenler ve secdeye varanlar için evimi tertemiz et.

27. Ýnsanlarý hacca çaðýr; yürüyerek veya incelmiþ binekler üstünde (uzak yollardan) her derin vadiyi aþarak sana gelsinler.

Hacca ya yürüyerek yada deveyle gideceksin tamammý bak kuranda yazýyor.

Mantýða bak resmen baþörtüsü geçiyormuþ.

Elbetteki baþörtüsü geçecek.Baþka ne geçecekti ya?Göðüsleri açýkta dolaþan kadýnlara Allah ne demesi gerekirdi?

Mümin kadýnlara söyle tekbir giyime gitsinler,göðüsleri açýkta býrakmayan elbiseler alsýnlarmý demeliydi

Bu ayet nazil olmadan da kadýnlar baþý örtülüydü.Ayný þekilde erkeklerde.Baþý örtülü olan bu insanlara,Allahýn baþýnýzý örtün diye bir ayet göndermesi abes omazmý.

baþörtüsü saplantýsý içinde olanlar, hiç çare yok hadi bakalým

DEVELERE DEVELERE, YADA TABANLARI YAĞLAYIN

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Yanlış anlıyorsun nilüfer kardeş.Başörtüsü Allahın emri olmadığına göre bu bir tercih meselesidir isteyen takar istemeyen takmaz.Hiç bir kadın başı örtülü olduğu için yadırganamaz da.

Yadırganan şey, başörtüsünü Allahın emri diye ölümüne dayatıp kadınları poşete sokan, hatta bununlada kalmayıp başörtüsünü putlaştıran  zihniyetedir

Zira bu zihniyettir asırlardan beri başörtüsünü imanın şartı gibi görüp başı açık olanları engizisyon mantığıyla aşağılayan ve hatta daha da ileri gidip tekfir eden

Eğer birileri 1400 seneden beri hâlâ kafasını göğüs zannedip kapatıyorsa  elbetteki bunlarada saygı duyarım, kendi adıma söyliyeyim yadırgadığım şey dayatılmasıdır.

Üniversiteli öğrencilere illa açacaksınız diye dayatan laik rejime karşı olduğum kadar, Allahın emri diye dayatanlarada karşıyım

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Hanif

Bu konudaki görüşlerinin tümüne aynen katılıyorum kardeşim. Zaten aklın yolu da bir ve gerçekler de açık açık ortada. Bazılarımızın göremeyişinin nedeni önyargıları.

Bilgi sahibi olmadan fikir ve kanaat sahibi oluyoruz maalesef. Başörtüsü, çarşaf, cübbe, sarık vb. konusu buna en güzel bir örnek. Bize atalarımız tarafından öyle söylenmiş ve bizde öyle olduğuna inanıvermişiz maalesef.

Örneğin sarık. Kum fırtınalarının olduğu ve sıcağın kasıp kavurduğu bir ortamda doğal olarak o iklime uygun kıyafetler vardı. Müslümanı, müşriği, Hristiyanı, Yahudisi herkes ortamın gerektirdiği, kültürün ve örflerin de şekillendirdiği benzer kıyafetleri giyiyordu. Hz. Muhammed kendisine vahiy geldikten sonra kıyafetini değiştirmiş değil.

Çok soğuk iklimi olan bir ülkeden -alemlere rahmet- bir peygamberimiz olsaydı ne yapacaktık? Arabistan’daki adam da onun gibi mi giyinecekti? Yada İskoç Bir Resulümüz olsaydı etek mi giyecektik hepimiz. Etek giyerek kılınan namaz 27 kat daha sevap mı olacaktı?

Türkiyedeki bir tarikatın müridlerinin bir iddiası şu: Cübbe, Şalvar ve Sarığı bir Melek prototip olarak getirmiş yada önermiş. Cübbe şalvar sünnetmiş, Araplar fistan giyer Cübbe şalvarın sünnetle ne alakası var? Kara Çarşaf da böyle. O zamanki Araplarla ve Araplıkla alakası bile yok ki sünnetle alakası olsun.

Sözün özü yanlış yanlış içinde. Sünnet Hz. Muhammed’in Kur’anı yaşama adına ortaya koyduğu fiillerdir. Bu yüzden sünnetler sünnet değil farzdır (O’na özel olan bazı hususlar hariç). Örneğin namaz sünnettir. Farz olan bir sünnettir vb. Hz. Muhammed’in Kur’anı yaşama adına olmayıp da örflerinden, geleneklerinden kaynaklanan tavırları ve ikliminden ve adetlerinden kaynaklanan giyim kuşamı ve yeme içme alışkanlıkları vs. bizi din adına bağlamıyor.

Neyse ben asıl konumuza geleyim;

Kadın erkek herkesin başını -koşullar gereği- zorunlu olarak örtmesinin dinle alakası olamaz. Ayet ortada (Nur 31) Cuub=Göğüs bölgesi kapatılacak. Allah aynı ayette Zinet yerini de söylüyor. Ayetin sonunda “ayaklarını yere vurmasınlar” deniliyor. Ayaklar yere vurulduğunda bir kadının hangi organı hareket eder ve dikkat çeker? Nur 31’den açıkça anlaşılıyor ki emir göğüs bölgesinin örtülmesi.

Bir bayan başı açık bir şekilde namaz da kılabilir hatta kılabilir değil kılar. Çünkü başı örtmek Allah’ın bir emri değildir. Örfi bir konudur.

Örtü ve kıyafetin şekli sosyal statü ayıracı olarak da kullanıyordu(Mealen “Bilinip tanınmanız ve eziyet görmemeniz adına” denilerek işaret edilen nokta- Ahzab 59). Hatırladığım kadarıyla Siyer Kaynaklarına göre Cariyelerin başını örtmesi yasaktı. Sadece hür kadınlar başını örtebiliyordu. Verdiğim bu bilginin kaynağını ve doğruluğunu bilmiyorum. Ama eğer bu bilgi doğruysa bir Cariye Müslüman bile olsa sosyal statüsünden dolayı başını örtemiyordu. Bu da bize başın örtülmesinin dinle değil örfle alakalı olduğunu gösterir. Cariyelik, Kölelik mevzularının o gün için değerlendirilişi ve o dönemin bu gerçekler eşliğinde getirdiği sosyal sonuçları bizi din adına bağlamıyor tabiî ki. Ben sadece bu konunun o dönemde nasıl değerlendirildiğine değinmek için bu örneği verdim.

Sözün özü, Kur’andaki İslamda kadının başını örtmesi hakkında bir emir YOK. Göğüs bölgesinin örtülmesi zorunluluğu var. “Kadının Saçının bir teli görününce Cehennemde bilmem kaçbin yıl yanar” konusu da masal. Çoğumuza ters gelse de ve hemen kabullenemesek de bu böyle. Dileyen örter dileyen açar. Herkesin keyfine kalmış. Bu konuda kimse kimseye din adına yada başka nedenlerden ötürü baskı ve dayatma yapmamalıdır.

Saygılar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Nilüfer yazılanları eleştirmeyi denersen bence daha iyi yapmış olursun. Hangi bölüme neden katılmadığını ve nerenin neden yanlış olduğunu gösterirsen faydalanmış oluruz.

Yanlıştır demekle iş bitmiyor bilakis başlıyor Sevgili kardeşim.

Saygılar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

süs bir güzellik, dikkat çekicilik ve cazibe vs. gibi olguların genel anlatımıdır.kadının saçları,göğüsleri,bacakları,boynu,elleri vs. dikkat çekme ve cazibe olgularıdır.ayette geçen "kendiliğinden görünenleri" ve kadını iyi düşünüp ona göre bir sonuca varılması gerekir bu deliye göre.süs olgusunu sadece belli bir noktaya kilitlememek lazım.zorunlu olarak görünen elleri bile gözlerden korumaya çalışan mümin bacıların olduğu unutulmasın.kaldıki sizin örneğinizle büyük ve geniş kalçalı bayan da aynı sınıfa girmektedir(dar anlamıyla).burada eleştirdiğiniz bir çok meal edenin durumuna düşüp Furkan'ı sınırlayıp daraltıyorsunuz.hiç bir insanın böyle bir şeye hakkı yoktur.farklı düşüncelerin ve yorumların da olabileceği bir süreci ihmal etmemeliyiz.meal etmek çok zor bir iştir.hele ki Furkan'la olan irtibatı bir hobi gibi olan günümüz müminlerinin , bir zamanlar çocukluğundan başlayıp bütün ömrünü bu yolda harcamış bir takım saygın insanlara biraz daha dikkatli bir şekilde yaklaşmaları gerekir.bu durumun,  Furkan konusunda tekelcilik veya kişilere bağlılık gibi bir sonuçla karşılaştırılmaması gerekir.bütün müminlere selam olsun.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Arkadaşım

Kadının saçlarının boynunun ellerinin kollarının çekici ve cazibeli olduğu tamamen senin yorumun. Öyle milletler, kabileler var ki kadınlar üstsüz geziyor. Televizyonlardan izliyoruz. O kabile içindeki fertlerden hiçbir erkek de bu durumdan özellikle farklı birşeyler çıkarmıyor. Sözün özü kadının neresinin ne kadar çekici olduğu sana göre farklı bana göre farklı. Başka bir milletin bu konudaki görüşü ise çok daha farklı. Örneğin İtalya. Orada herkesin başı açık. Dolayısıyla başı açık olmak seksi olmak anlamına gelmiyor oralarda.

Örneğin ben işyerinde başı, kolu açık bayanlarla da çalışıyorum. Ve asla da başları ve kolları açık olduğundan dolayı onları seksi bulmuyorum. Sen yetiştirilme tarzına uygun olarak kadının saçının bir telini gördüğün zaman çarpılmışa dönebilirsin. "Sen Öylesin" demiyorum lütfen yanlış anlama sadece bir önerme yaptım. Ama bu sadece senin sorunun kardeşim.

Dediğim gibi kadının neresinin zinet olduğu konusunda herkes birşeyler sallayabilir. Kimi çıkar der ki devir fitne devridir. Biz erkekler etkileniyoruz. Kadınlar peçe taksın diyebilir. İyi, erkekler sapıklık yapacak kadınlar sıkıntısını çekecek.

Halbuki Rabbimiz bu konuda "Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar" diyerek tüm spekülasyonların önünü tıkamış. Bir kadın ayaklarını yere vurduğunda hangi zineti belli olur? Eli mi? Kolu mu? Bacağı mı? Yoksa Başı mı? Yada saçı mı? Tabiki göğsü belli olur yani hareketlenir ve dikkat çeker. İşte cazibe dediğin şey de bu durumda geçerli olur.

Ayrıca aynı ayette geçen "cuub" kelimesi göğüs bölgesi demek. Yani yine aynı yere işaret edilmekte, kapatılacak bölgeye. Bu meseleyi sana bana göre değil Allah'ın kitabına göre değrlendirelim kardeşim.

Saygılar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam arkadaslar

bence bu konuda alperene katiliyorum. bazi insanlar dini basortüsü gibi görüyor. ornek verirsek üniversite sinavlarinda o kadar insan basini acmamak ugruna sınava girmiyor. sınıf arkadaslarımdan bazıları sadece basortusune ızın veren profesolerın derslerıne giriyordu. mesele sadece basortusu ile de bitmiyor yanlizca italya degil türkiyede de insanlar üstsüz basssiz geziyor ornek verrsek gidin bakin turistik merkezlere (ki ben muglada yasiyorum inanin marmaris bodrumda giyinik adam bulak zor)  insanları anlamak  mumkun degil. aslında bu biraz allahın kullarını denemesi gibi geliyor bana. yani insalar nefisllerini ne kadar nereye kadar koruyabiliyor? bence onemli olan nokta bu. yoksa insan isterse ciplak gezsin allahin sana verdigi vucud sanki bende yokmu? dedigim gibi onemli olan insan nefsini ne kadar nereye kadar kontrol edebilir?

cevaplarınızı bekliyorum.